İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ FD:L ❞ kökünden türeyen kelimeler... 12 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox fazıl Fâdıl Fudala Fazıle Fevâzıl fazilet fazl Efdal fuzul Efâzıl fazla Mefzul Mufazzal Mutefazıl Mutefazzıl Mutefazzılîn Tafazzul Tafdil
xoxox
ف ض ل FD:L
fazıl
Fâdıl
ف ض ل FD:L

Fazilet sahibi. Üstün kimse.

Çğl.Fudala
Fazıle
ف ض ل FD:L

İnsandan başkalarına da geçebilen huy, haslet.

Çğl.Fevâzıl
fazilet
ف ض ل FD:L

Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dini ve ahlaki vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece. Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah olmasına sebep olan keyfiyet.

fazl
ف ض ل FD:L

Bir şeyde çok iyi olmak. Seçmek, ayırt etmek, ayırmak. Üstün olmak, çoğalmak, fazlalaşmak. Artmak. Kazanç/hediye, yardım/ödül/iyilik/nezaket bağışlamak. Alimlere yakışır olgunluk. İman, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, üstünlük, hüner, inayet. Artmak. Artık, (bunun zıddı naks'tır). Bir şeyden bakiye kalmak. Fazla şey. Lüzumsuz söz. Ganimetten artıp taksimi mümkün olmayan şey.

DuruMeal'de toplam 91 kayıtta geçiyor.
Çğl.EfdalÇğl.fuzulÇğl.Efâzıl
fazla
ف ض ل FD:L

Çok ziyade. Artık, artan. İleri. Gereksiz, lüzumsuz.

Mefzul
ف ض ل FD:L

Üstün gelen. Fazla gelmiş olan.

Mufazzal
ف ض ل FD:L

Başkalarına üstün tutulmuş. Tafdil edilmiş.

Mutefazıl
ف ض ل FD:L

Bilgi ve fazilet hususunda yarış eden. Fazla, artık.

Mutefazzıl
ف ض ل FD:L

Meziyet, fazilet ve bilgi yarışına çıkan.

Çğl.Mutefazzılîn
Tafazzul
ف ض ل FD:L

Üstünlük taslama.

Tafdil
ف ض ل FD:L

Bir şeyi üstün kılmak. Birisini ötekisinden mühim görmek.

2. BAKARA / 47

Ey israiloğulları!
Zikir edin!...
sizi nimetlendirdiğim nimetlerimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu!

2. BAKARA / 63-64

Sizin misakınızı ahz etmiş... ve Tur'u, sizin fevkinize ref etmiştik.
"Size verdiklerimizi kuvvet ile ahz edin... ve onun içinde olanları zikir edin!... umulur ki ittika edersiniz."

Sonra... bundan sonra, tevella ettiniz.
Ardından şayet, ALLAH'ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı, elbette hasar alanlardan olurdunuz.

2. BAKARA / 90

Ne beistir!... nefslerini iştira ettikleri şey!...
ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye KENDİ fazlından inzal etti.
ALLAH'ın inzal ettiği şeye bagy etmek suretiyle kafir oldular!...

Ardından da gazab ile gazaba beva oldular.
Kafirler için muhin azab vardır.

2. BAKARA / 105

Kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
Rabbinizden hayr olan(bir şey)ın sizin üzerinize inzal olmasını vedd etmezler.
ALLAH, rahmetini dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

2. BAKARA / 122-123

Ey israiloğulları!
Sizi nimetlendirdiğim nimetimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu...
zikir edin!
Nefsten nefse bir şey ceza edilmeyeceği...
ve ondan adalet kabl olmayacağı...
ve şefaatin menfaat sağlamayacağı...
ve onlara nasr olunmayacağı
yevmden ittika edin!

2. BAKARA / 198-199

Rabbinizden fazl ibtiga etmeniz size cünah değildir.

Arafattan ifaza olduğunuzda... artık, Meş'ar-ül Haram indinde ALLAH'ı zikir edin!... Size hidayet ettiği gibi O'nu zikir edin!... muhakkak siz, onun öncesinde... kesinlikle dall olanlardınız!

Sonra, nasın ifaza olduğu yerden ifaza olun!... ve ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 237

Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz...
artık onlara farz ettiğiniz şeylerin yarısı onlarındır.

Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna.
Sizin afv etmeniz, takva için daha karibtir.

Aranızdaki fazlı unutmayın!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 243

Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!?
Ardından,
ALLAH onlara "mevt olun!" dedi.
Sonra onları hayy etti.

Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler.

2. BAKARA / 251

Ardından... ALLAH'ın izniyle onları hezm ettiler.
Davud, Calutu katl etti... ve ALLAH ona, mülk ve hikmet verdi... ve onu dilediği şeylere alim etti.

Şayet ALLAH'ın, nasın bazısı ile bazısını def etmesi olmasaydı, elbette arzda fesad çıkardı.
Fakat ALLAH, alemler üzre fazl sahibidir.

2. BAKARA / 253

İşte o Rasullerden bazılarını bazılarına fazl ettik.
onlardan, ALLAH kelime ettirdikleri vardır.
ve bazısını derecelerle rafi etmiştir.

Meryem oğlu İsa'ya beyyineler verdik. Onu Ruh-ul Kuds ile eyd ettik.

Şayet ALLAH dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine gelen beyyinelerden sonra, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat, ihtilafa düştüler ve ardından onlardan kimi iman etti ve kimi de kafir oldu.

Şayet ALLAH dileseydi, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat ALLAH, irade ettiği şeye faildir.

2. BAKARA / 268

Şeytan,
size fakr vaad ediyor…
ve size fahiş olanı emir ediyor!

ALLAH,
size KENDİSİNDEN mağfiret
ve fazl vaad ediyor.

ALLAH, vasidir, alimdir.

3. AL-İ İMRAN / 72-73-74

Kitab ehlinden bir taife dedi ki:
"İman edenlere inzal olana, gündüz vechinde iman edin ve ahirinde kafir olun. Ola ki onlar da rücu ederler.
Siz, kendi dininize tabi olandan başkasına sakın iman etmeyin."

De ki:
"Muhakkak huda, ALLAH'ın hudasıdır!"

Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda...

De ki:
"Muhakkak fazl ALLAH'ın eli iledir.
Onu dilediğine verir. ALLAH, vasidir, alimdir.
Rahmeti ile dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir."

3. AL-İ İMRAN / 72-73-74

Kitab ehlinden bir taife dedi ki:
"İman edenlere inzal olana, gündüz vechinde iman edin ve ahirinde kafir olun. Ola ki onlar da rücu ederler.
Siz, kendi dininize tabi olandan başkasına sakın iman etmeyin."

De ki:
"Muhakkak huda, ALLAH'ın hudasıdır!"

Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda...

De ki:
"Muhakkak fazl ALLAH'ın eli iledir.
Onu dilediğine verir. ALLAH, vasidir, alimdir.
Rahmeti ile dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir."

3. ALİ İMRAN / 152

Onları O'nun izni ile hiss ettiğinizde... ALLAH size vaadine elbette kat'iyyetle sadakat gösterdi!
Hatta feşel etmiştiniz... ve emir hakkında tenazu etmiştiniz! Muhabbet duyduğunuz şeyi size gösterdikten sonra isyan etmiştiniz. Sizden dünya irade edenler de... sizden ahiret irade edenler de vardı.
Sonra sizi belv etmek için onlardan sarf etti... ve sizden kat'iyyetle afv etti!
ALLAH, mü'minler üzre fazl sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 170

ALLAH'ın kendilerine, KENDİ fazlından verdiği şey ile ifrah olmaktadırlar.
Halflerinden henüz kendilerine ilhak olmayanlara istibşar ederler ki; onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

3. ALİ İMRAN / 171

ALLAH'tan nimetler ile ve fazlı ile ve ALLAH'ın mü'minlerin ecirlerini zayi etmeyeceğini onlara istibşar ederler.

3. AL-İ İMRAN / 173-174

O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti:
"Muhakkak, nas sizin için kat'iyyetle cem olmuştur!... haşy edin onlardan!"
ardından, onların imanları ziyade oldu.
Dediler ki:
"ALLAH hasbdır... ve ne iyi vekildir."
Ardından, ALLAH'tan nimet ve fazl ile inkılab ettiler... onlara sui mess olmadı... ALLAH'ın rıdvanına tabi oldular.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 180

ALLAH'ın fazlından verdiklerine bahl edenler, onun kendileri için hayr olarak hesab etmesinler.
Bilakis!
O, onlar için şerrdir! Onunla bahl ettikleri şeyler, kıyamet yevminde, onlara tavk edilecektir.
Semaların ve arzın mirası ALLAH'ındır.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

4. NİSA / 32

ALLAH'ın, bazınızı bazınıza fazl ettiği şeyleri temenni etmeyin.
Erkek kimselere, iktisab ettiklerinden nasib vardır.
Kadınlara da iktisab ettiklerinden nasib vardır.
O'nun fazlından ALLAH'a sail olun.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alim olandır.

4. NİSA / 34

ALLAH'ın bazısını bazısına fazl ettiği ile...
ve mallarından infak ettikleri ile...
erkek kimseler, kadınlara kavvamdır.

Ardından salih kadınlar, kanit olurlar... ALLAH'ın hıfz ettiği şeyle, gayb için hıfz edici olurlar.
Nüşuz etmelerinden korktuğunuz kadınlara... artık vaaz edin ve mazcalarda onları hicr edin ve onları darb edin. Eğer itaat ederlerse, artık üzerlerine sebil ibtiga etmeyin.
Muhakkak ki ALLAH, aliyy, kebir olandır.

4. NİSA / 37

Bahl edenler ve nasa bahl ile emir edenler, ALLAH'ın, fazlından kendilerine verdiğini ketm ederler.
BİZ, kafirler için muhin azab atid ettik.

4. NİSA / 54-55

Yoksa... ALLAH'ın, KENDİ fazlından onlara verdiği şeyden ötürü... nasa hased mi ediyorlar!?
BİZ, İbrahim'in aline kat'iyyetle
kitab...
ve hikmet vermiştik!...
ve onlara azim mülk vermiştik...!
Ardından,
onlardan ona iman eden kimseler de vardır...
onlardan... cehenneme seir olarak kafi olarak (olacak şekilde)... kendilerini sadd eden kimseler de vardır.

4. NİSA / 70

Böyledir…
Fazl… alim olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'tandır.

4. NİSA / 73

Eğer ALLAH'tan size fazl isabet ederse, sizinle kendisi arasında hiç meveddet yokmuş gibi, "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da azim fevzle fevzlenseydim" der.

4. NİSA / 83

Onlara, emniyetten veya korkudan bir emir geldiğinde, onu zey ederler. Şayet onu Rasule ve kendilerinden ulu-l emre redd etselerdi... kendilerinden onu istinbat edenler elbette ona alim olurdu.

Şayet ALLAH'ın üzerinize fazlı ve rahmeti olmasaydı... birazınız dışında, kesinlikle şeytana tabi olurdunuz.

4. NİSA / 95

Darr sahibi olanların gayrısında mü'minlerden kaid olanlarla... ALLAH sebilinde mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenler istiva olamazlar.
ALLAH, mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenleri, derece olarak, kaid olanlara fazl etmiştir.
ALLAH, külliyen hüsna vaad eder.
ALLAH, cihad edenleri, kaid olanlara azim ecir ile fazl etmiştir.

4. NİSA / 113

ALLAH'ın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı, onlardan bir taife seni elbette dalalete hemm ederdi. Onlar kendi nefslerinden başka dalalete düşüremezler ve sana bir şey darr edemezler.

ALLAH, sana, kitabı ve hikmeti inzal etti ve alim olmadığın şeylere seni alim etti. ALLAH'ın sana fazlı azimdir.

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

4. NİSA / 175

ALLAH'a iman eden ve O'na ismetli olanlar… artık onları, kendisinden rahmetine ve fazlına dahil edecek ve onları sırat-ı mustakime ihda edecektir.

5. MAİDE / 2

Ey iman edenler!
ALLAH'ın şiarına...
ve haram aya...
ve hedyeye...
ve kıladelere...
ve Rabblerinden fazl ve rıdvan ibtiga ederek Beyt-i Haram'a iman edenlere...
halel getirmeyin.

Helal olduğunuzda (ihramdan çıktığınızda), artık sayd edebilirsiniz.
Sizi Mescid-i Haram'dan sadd etmelerinden... düşmanlıklarından ötürü kavme karşı olan şaniniz, sakın ola size cürüm işletmesin!
Birr ve takva üzere avn edişin.
İsm ve düşmanlık üzre avn edişmeyin!
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH'ın, ikabı şedidtir.

5. MAİDE / 54

Ey iman edenler!
Sizden, dininden irtidad eden kimseler!...
Yakında ALLAH'ın, kendilerine muhabbet ettiği... onların da O'na muhabbet ettiği kavim gelecektir.
Onlar;
Mü'minlere karşı çok zelildirler.
Kafirlere karşı çok izzetlidirler.
ALLAH sebilinde cihad ederler.
Levm edenlerin levm etmesinden korkmazlar.
Bu, ALLAH'ın fazlıdır. Bunu dilediğine verir.
ALLAH, vasidir, alimdir.

6. ENAM / 86

İsmail ve Elyasa ve Yunus ve Lut...
Hepsini alemlere fazl ettik.

7. ARAF / 39

Onların ulasındakiler, onların uhrasındakiler için der ki:
"Size, bizim üzerimize fazl yoktur... artık, kesb etmiş olduklarınız ile siz de azabı tadın!"

7. ARAF / 140

"Size… O, sizi alemlere fazl etmişken... ALLAH'tan gayrı ilah mı ibtiga edeyim!?"

8. ENFAL / 29

Ey iman edenler!
Eğer ALLAH'a ittika ederseniz;
sizin için furkan kılar...
ve sizden seyyielerinize kafir olur...
ve size gafur olur.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

9. TEVBE / 28

Ey iman edenler!
Muhakak müşrikler necistir.
Artık bu avmdan sonra, Mescid-i Haram'a karib olmasınlar!
Eğer ayleden korkuya düşerseniz, artık eğer dilerse, ALLAH sizi, fazlından, ganiy edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, alimdir, hakimdir.

9. TEVBE / 59

Keşke onlar, ALLAH ve Rasulünün kendilerine ata ettiğine razı olsalardı… ve şunu deselerdi:
"Bize ALLAH hasbtır. ALLAH ve Rasulü fazlından yakında bize verecek. Muhakkak biz, ALLAH'a rağbet edenleriz."

9. TEVBE / 74

Söylemediklerine (dair) ALLAH'a half ediyorlar.
elbette kat'iyyetle söylediler küfür kelimesini!... ve İslamlarından sonra kafir oldular!
Nail olamadıkları şeye de hemm ettiler. Onlar, ancak, ALLAH ve Rasulü fazlından ganiy etti diye onlara nekam ettiler.
Artık,
eğer tevbe ederlerse, onlar için hayr olur.
elbette kat'iyyetle
Eğer tevella ederlerse, ALLAH onlara, dünyada ve ahirette, elim azabla azab edecektir. Onlar için arzda veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 75

Onlardan, ALLAH'a ahd veren kimseler:
"Eğer fazlından bize verirse, elbette/kesinlikle biz sadakatli oluruz ve elbette/kesinlikle salihlerden oluruz."

9. TEVBE / 76

Ardından, KENDİ fazlından onlara verildiğinde, ona bahl oldular… muriz olarak tevella ettiler.

10. YUNUS / 58

De ki:
"ALLAH'ın fazlı ile ve rahmeti ile!"

Artık bununla ifrah olsunlar.
Bu, onların cem ettikleri şeylerden hayrdır.

10. YUNUS / 60

ALLAH'a kizb ederek iftira edenler… kıyamet yevmini ne zann ediyor!?
Muhakkak ki ALLAH, nas üzre elbette/kesinlikle fazl sahibidir. Fakat onların pek çoğu şükür etmezler.

10. YUNUS / 107

ALLAH,
Eğer sana darr ile mess ederse… artık ona O'ndan başka kaşif yoktur!
Eğer sana hayr irade ederse... artık O'nun fazlına redd olunamaz!
Kendisine ibadet edenlerden dilediğine bunlar ile isabet eder.
O gafurdur, rahimdir.

11. HUD / 3

"Rabbinize istiğfar edin.
Sonra, O'na tevbe edin!
Müsemma ecele kadar hasene metadan sizi metalandırsın…
ve fazl sahiblerine, kendi fazllarını versin.

Eğer tevella ederseniz... artık muhakkak ben, üzerinize kebir yevmin azabından korkarım."

11. HUD / 27

Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki:
"Biz, senin, ancak, mislimizce beşer olduğunu görüyoruz. Bediy görüşte, ancak, en rezillerimizin sana tabi olduğunu görüyoruz.
Sizin bizim üzerimize fazlınızdan görmüyoruz. Bilakis... sizin kazibler olduğunuzu zann ediyoruz."

12. YUSUF / 38

"Ata-babalarım İbrahim ve İshak ve Yakub'un milletine tabi oldum. Birşeyi ALLAH'a şirk koşmak bize olamaz!
Bu, bizim üzerimize ve nasın üzerine ALLAH'ın fazlındadır. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler."

13. RAD / 4

Arzda,
mütecavir kıtalar...
ve inebden (üzüm) ve zerden (ekin) cennetler...
ve sınvan ve sınvan gayrısında nahllar (hurma ağaçları)
vardır. Bunlar, vahid su ile iska olur... ve üküllerinde, bazısını bazısına fazl ederiz.
Muhakkak bunda, akıl eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 14

O, ondan tariy et yemeniz... ve ondan telbis edeceğiniz hilyeler istihrac etmeniz için bahrı teshir edendir… ve onda mevahir gemileri görürsün.
(Bütün bunlar) O'nun fazlından ibtiga etmeniz içindir… umulur ki şükür edersiniz.

16. NAHL / 71

ALLAH, rızık hakkında, bazınızı bazınız üzerine fazl etti.

Fazl edilenler, melekesi yeminlerinde olanlara… kendi rızıklarını redd etmiyorlar… artık (oysa) onlar, onda aynı seviyededirler!

Artık ALLAH'ın nimeti ile... cahd mı ediyorlar?

17. İSRA / 12

BİZ, gece ve gündüzü iki ayet kıldık.
Ardından…
Rabbinizden fazl ibtiga etmeniz için…
ve senelerin adedine ve hesabına alim olmanız için…
gece ayetini mahv ettik… ve gündüz ayetini mubsır kıldık… ve herşeyi tafsilatıyla ona tafsil ettik.

17. İSRA / 21

Onların bazısını bazısına nasıl fazl ettiğimize nazar et!
En kebir dereceler...
ve en kebir fazl...
elbette/kesinlikle ahirettedir.

17. İSRA / 55

Rabbin semalardaki ve arzdaki kimselere de alimdir.

BİZ, Nebilerin bazısını, bazısına elbette kat'iyyetle fazl ettik!...
Davud'a da Zebur verdik.

17. İSRA / 66

Fazlından ibtiga etmeniz için, bahrda sizin için gemiler izca eden Rabbiniz… muhakkak ki O, size rahim olandır.

17. İSRA / 70

BİZ, Ademoğullarını elbette kat'iyyetle kerim kıldık!
Berrde ve bahrda onlara hamil olduk.
Onları, tayyib olanlardan rızıklandırdık.
Onları, halk ettiklerimizin çoğu üzre fazl ederek fazl ettik.

17. İSRA / 86-87

Eğer dileseydik... sana vahyettiğimize elbette zehab ederdik... sonra sen, Rabbinden rahmet dışında… kendine için BİZ'e vekil vecd olamazdın!
Muhakkak O'nun senin üzerine fazlı kebirdir.

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

24. NUR / 10

Ya, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı!...
Muhakkak ki ALLAH tevvabdır, hakimdir.

24. NUR / 14

Şayet, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti, dünyada ve ahirette üzerinize olmasaydı... hakkında feyz olduğunuz şeyde, azim azab elbette/kesinlikle size mess ederdi.

24. NUR / 20

Ya, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı!…
Muhakkak ki ALLAH, rauftur, rahimdir.

24. NUR / 21

Ey iman edenler!
Şeytanın hatvelerine tabi olmayın!... Şeytanın hatvelerine tabi olan kimse... artık muhakkak ona, fahiş olanı ve münkeri emir eder.
Ya, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı!...
Sizden hiç biriniz, ebediyyen zekiy olamazdı!... fakat, ALLAH dilediği kimseyi tezkiye eder.
ALLAH, semidir, alimdir.

24. NUR / 22

Sizden fazl ve vüsat sahibleri,
kurb sahiblerine...
ve miskinlere...
ve ALLAH sebilinde muhacirlere...
vermekten alüv etmesinler!
Afv etsinler ve safh etsinler.
ALLAH'ın size gafur olmasına muhabbet duymaz mısınız?
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

24. NUR / 32

Bekar olanlarınızı... ve abd (köle) ve emetlerinizden (cariye) salih olanları nikahlayın.
Eğer bunlar fakirler iseler, ALLAH onları fazlından ganiy eder.
ALLAH, vasidir, alimdir.

24. NUR / 33

Nikah bulamayanlar, ALLAH kendilerini fazlından ganiy edinceye kadar afif olmanın gereklerini yerine getirsinler!

Melekesi yeminlerinizde olanlardan kitab ibtiga edenler... artık onlara... onlar hakkında hayrlı olduğuna alimseniz... size verilmiş ALLAH malından onlara vererek... katib olun (mukatebe/azadlık sözleşmesi yapın)!

Fetalarınızı... eğer tahassun irade ediyorlarsa... dünya hayatının arızını ibtiga için bagy olmaya ikrah etmeyin!
İkrah edilen o (kız) kimse... artık muhakkak ki ALLAH... onların ikrah edilmesinden sonra... gafurdur, rahimdir.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

27. NEML / 15

Davud'a ve Süleyman'a elbette kat'iyyetle ilim verdik!
Onlar dediler ki:
"Hamd etmek, kendisine ibadet eden mü'minlerin çoğuna bizi fazl eden ALLAH'ındır."

27. NEML / 16

Süleyman, Davud'a varis oldu… ve dedi ki:
"Ey nas!
Biz, uçuculara intak etmeye alim edildik… ve bize her şeyden verildi. Muhakkak bu, kesinlikle bu, mübin fazldır."

27. NEML / 40

İndinde kitabtan ilim olan birisi dedi ki:
"Ben onu, tarfını irtadd etmeden önce sana veririm."

Ardından onu, indinde müstakır olarak görünce, dedi ki:
"Bu, Rabbimin fazlındandır... şükür mü edeceğim yoksa küfür mü edeceğim, beni belv etmesi içindir.
Şükür eden kimse... artık muhakkak kendi nefsi için şükür etmiştir.
Küfür eden kimse ise... artık Rabbim ganiydir, kerimdir."

27. NEML / 73

Muhakkak ki Rabbin, nas üzere kesinlikle fazl sahibidir. Fakat, onların pek çoğu şükür etmezler.

28. KASAS / 73

Gece ve gündüzü,
onda teskin olmanız için...
ve fazlından ibtiga etmeniz için...
sizin için rahmetinden kıldı… umulur ki şükür edersiniz!

30. RUM / 23

Gecede menam etmeniz...
ve gündüz ve O'nun fazlından ibtiga etmeniz...
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, işiten kavim için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 45

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin, O'nun fazlından cezalanması içindir.
Muhakkak ki O, kafirlere muhabbet duymaz.

30. RUM / 46

Mübeşşir rihlerin irsal edilmesi,
Rahmetinden size taddırması için…
ve emri ile gemilerin cereyan etmesi için…
ve fazlından ibtiga etmeniz için…
O'nun ayetlerindendir… umulur ki şükür edersiniz.

33. AHZAB / 45-46-47

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ seni…
şahid olarak...
ve mübeşşir olarak...
ve nezir olarak...
O'nun izniyle ALLAH'a bir davetçi (dava adamı) olarak...
ve sirac ve münir olarak...
irsal ettik.

ALLAH'tan kebir fazl olduğunu, mü'minlere ibşar et!

34. SEBE / 10-11

elbette kat'iyyetle!... Davud'a KENDİMİZDEN fazl verdik;
"Ey dağlar ve uçucular!
Onunla beraber evvab olun!"
Sabigalar amel emesi...
ve serd içinde kaderlenmesi…
için ona hadidi lin etmiştik.
Salih amel işleyin... muhakkak ki BEN, amel ettiklerinize basirim.

35. FATIR / 12

Hepsinden, tariy et yediğiniz... kendinize ilbas etmeye hilye istihrac ettiğiniz...
şu azb, fürat, şirbi saig olan ile...
şu milh, ücac olan...
iki deniz, istiva olamaz!

Onlarda, fazlından ibtiga etmek için mevahir gemiler olduğunu görürsün!... umulur ki şükür edersiniz.

35. FATIR / 29-30

Muhakkak,
ALLAH'ın kitabını tilavet edenler...
ve salat ikame edenler...
ve kendilerini rızıklandırdıklarımızdan sırr olarak veya alenen infak edenler...
ecirlerinin kendilerine vefa edilmesi ve fazlından ziyade edilmesi için... bevar olmayacak bir ticarete rica ederler.
Muhakkak ki O, gafurdur, şekurdur.

35. FATIR / 32

Sonra BİZ, BİZ'e abd olanlardan ıstıfa ettiğimiz kimseleri, kitaba varis ettik.
Artık onlardan, kendi nefsleri için zalim olanlar...
ve onlardan muktesid olanlar...
vardır.
Onlardan, ALLAH'ın izniyle, hayrlarda sabık olanlar da vardır.
Böyledir!...
Bu kebir fazldır.

35. FATIR / 35

"O, fazlından, kaim olunacak dara bizi hallendirendir.
BİZ'e orada nasab (yorgunluk) mess olmaz. BİZ'e orada lügub mess olmaz."

40. MUMİN / 61

Size, içinde teskin olamanız için geceyi... ve mubsır gündüzü kılan, ALLAH'tır.
Muhakkak ki ALLAH, kesinlikle nas üzre fazl sahibidir… fakat nasın pek çoğu şükür etmiyorlar!

42. ŞURA / 22

Zalimleri, kesb ettikleri şeylerden (ötürü) müşfik görürsün... o, kendilerine vaki olur.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler ise...
cennet ravzalarındadırlar... Rabblerinin indinde, diledikleri şeyler onlar içindir.
Böyledir!...
Bu, kebir fazldır.

42. ŞURA / 26

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere isticab eder. Onlara fazlından ziyade eder.
Kafirler… şedid azab onlar içindir!

44. DUHAN / 57

Rabbinden fazldır.
Böyledir!...
Bu, azim fevzdir.

45. CASİYE / 12

O'nun fazlından ibtiga etmeniz için...
emri ile... içinde gemilerin cereyan etmesi için...
bahrı size teshir eden... ALLAH'tır… umulur ki şükür edersiniz.

45. CASİYE / 16

İsrailoğullarına... elbette kat'iyyetle kitabı ve hükmü ve nübüvveti vermiştik!… ve onları tayyib olanlardan rızıklandırmıştık… ve onları alemlere fazl etmiştik.

48. FETİH / 29

ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar...
kafirler üzre daha şedidtirler...
kendi aralarında ise ruhmadırlar.
Onları rüku eden sacidler olarak görürsün.
ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederler.
Vechlerindeki simaları, sacidlerin eserlerindendir.
Tevratta onlara misal verilen ve İncilde onlara misal verilen şöyledir:
Filiz ihrac eden ve ardından ezr olan ve ardından istiglaz eden ve ardından gövdesinde istiva eden sekinin (ekin), ziraat edene (çiftçiye) acayib gelmesi gibidir.
Kafirleri onunla gayz etmek içindir.
ALLAH, onlardan salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... mağfiret ve azim ecir vaad etmektedir.

49. HUCURAT / 8

Fazl ve nimet ALLAH'tandır!
ALLAH alimdir, hakimdir.

57. HADİD / 21

Rabbinizden mağfirete... ve
arzı, arzın seması ve arz (toplamı) gibi olan...
ALLAH'a ve Rasullerine iman eden kimseler için idad edilmiş olan…
cennete sebak edin.
Bu ALLAH'ın fazlıdır… bunu dilediği kimseye verir. ALLAH, azim fazl sahibidir.

57. HADİD / 29

(Fasık olmaları...) Kitab ehlinin,
ALLAH'ın fazlından bir şeye ikdar edemeyeceklerine...
Fazl'ın ALLAH'ın eli ile olduğuna...
onu dilediğine vereceğine
alim olmadığı içindir!
ALLAH, azim fazl sahibidir.

59. HAŞR / 8

ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederken… ve ALLAH'a ve Rasulüne nasr ediyorken… diyarlarından ve mallarından ihrac edilen muhacirlerin fakirleri içindir!
İşte onlar, sadık olanlardır.

62. CUMA / 4

Bu, ALLAH'ın dilediğine verdiği fazlıdır.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

62. CUMA / 9-10

Ey iman edenler!
Cuma yevminde, salat için nida edildiğinde... hemen ALLAH'ı zikre say edin!... ve bey'i vezr edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr olan budur.
Ardından... salatı kaza ettiğiniz zaman... ardından arzda intişar edin... ve ALLAH'ın fazlından ibtiga edin.
ALLAH'ı çok zikir edin... umulur ki felaha ulaşırsınız!

73. MUZZEMMİL / 20

Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir.

ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir.
Onu ihsa edemeyeceğinize alimdir... ve ardından size tevbe eder.

Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin!

O...
Sizden (bazınızın) mariz olacağına...
diğerlerinin arzda darb edeceğine...
ALLAH'ın fazlından ibtiga edeceklerine...
ve diğer bir kısmının ALLAH sebilinde kıtal edeceklerine...
alimdir!

Artık ondan, yesir olanı kıraat edin!

ve salatı ikame edin!
ve zekatı verin!
ALLAH'a hasene karz ile ikraz edin!
Nefsleriniz için hayrdan takdim ettiğiniz şey... ona, ALLAH'ın indinde hayr ve daha azim ecir olarak vecd olursunuz.
ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.