xoxox
ف د ي
FDY
| |
Feda'
ف د ي
FDY
| Kurban. / Uğruna verme, gözden çıkarma. / Bir yere toplanmış arpa, buğday veya hurma. / Hurma ve üzüm kurutulan yer. |
Fedaî
ف د ي
FDY
| Davası ve gayesi uğruna herşeyini çekinmeden feda edebilen. |
Fida
ف د ي
FDY
| Dağıtmak. Atâ etmek. Hediye veya bahşiş olarak vermek. Bedel vermek. |
Fidye
ف د ي
FDY
| Esir veya kölelikten kurtulmak için verilen para. Fık: Fakirin sabahlı akşamlı bir günlük yiyeceği. DuruMeal'de toplam 13 kayıtta geçiyor. Çğl.İftida' |
iftida'
ف د ي
FDY
| Fidye vererek esirlikten kurtulma. |
Mufadat
ف د ي
FDY
| İstenen fidyeyi kabul etme veya ödeme. |
Tefadi
ف د ي
FDY
| Bir kimseye "Sana ben feda olayım" demek. Feda etmek. |
Tefdiye
ف د ي
FDY
| Canını başkası uğruna feda etme. |
2. BAKARA / 85-86 Sonra siz, işte busunuz! Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir! Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler. |
2. BAKARA / 183-184 Ey iman edenler! |
2. BAKARA / 196 Hacc ve umreyi ALLAH için tamam edin. Bu, ehli, Mescid-i Haram'da hazır olmayan kimseler içindir. ALLAH'a ittika edin ve ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun! |
2. BAKARA / 229 Boşanma iki merredir... artık ondan sonra, maruf ile imsak edin veya ihsan ile tesrih edin. Onlara verdiğiniz şeylerden ahz etmeniz size helal değildir. ALLAH'ın hududuna ikame edemeyeceklerinden korkmaları müstesna. İşte bunlar, ALLAH'ın hudududur... artık bunlara düşmanlık etmeyin. ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık işte o, o zalimlerdendir. |
3. ALİ İMRAN / 91 Muhakkak... kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… artık, arz melaası altın fidye vermiş olsalar bile... hiç birisinden kabl edilmez! |
5. MAİDE / 36 Muhakkak, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli de kendilerinin olsa ve kıyamet yevminin azabından onu fidye etseler… kafirlerden kabl edilmez. Onlar için elim azab vardır. |
10. YUNUS / 54 Şayet arzda olanlar(ın hepsi), zalim nefsin hepsine ait olsaydı… azabı gördüklerinde nedameti sırr ederek… elbette/kesinlikle (hepsini) O'na fidye verirlerdi! |
13. RAD / 18 Rabblerine isticab edenler için hüsna vardır. |
37. SAFFAT / 106-107-108 Muhakkak bu… kesinlikle bu… mübin belv idi… ve BİZ, azim zibh ile onu fidyelendirdik… ve ahirde onların üzerine terk ettik. |
39. ZUMER / 47-48 Şayet, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli kadarı, zalimlerin olsaydı... |
47. MUHAMMED / 4 Artık kafirlere lika olduğunuzda... Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir. |
57. HADİD / 15 Artık, yevmde, sizden ve kafirlerden fidye ahz edilmez. |
70. MEARİC / 1112-13-14 ... (ama) birbirlerine basar ettirilirler! Mücrimler... yevme-izinin azabından (kurtulmak için), |