Çok öğünen. Çok iftihar eden. Kibir derecesinde kendini beğenmiş. / Çanak, Çömlek. Toprak testi. / Pişkin toprak yani porselen gibi çın çın ses verecek kadar kurumuş, hayattan o derece uzak kuru toprak.

Çanak, çömlek, testi ve bardak yapan kimse.

İftihar eden. Kendi amelini ve kendini beğenen. Övünen. Şa'şaalı. Ağır. Parlak. Şanlı. Büyük ve iyi nesne. Koruğu büyük çekirdeksiz hurma. Memeleri büyük deve.

Övünme. Yaptığını sayarak övünme. Övülmeye sebeb olacak kimse. Fazilet. Büyüklük. Şeref.

Karşılıksız olarak. Parasız olarak. İftiharla. Övünerek.

Bütün âlemin kendisi ile şeref bulduğu, iftihar ettiği Hz. Muhammed. (Bak: Mefhar)

Bir kimsenin kendini medih için söylediği söz veya şiir. Fahre mensub ve müteallik olan.

Çok övünen, çok iftihar eden. Mütekebbir. Tekebbür ve taazzum edici.

Övünmek. Kendini beğenircesine kendinden ve yaptıklarından bahsetmek. Başkasının iyi bir hali ile sevinmek.

İftihar yoluyla söylenen sözler.

İftihar edilecek, övünülecek şeyler. Mefharetler.

İftihara, övünmeğe, sevinmeğe sebeb olan. İftihara vesile olan şey.

Birine şeref veren şey. İftihar edilecek, övünülecek şey.

Karşılıklı övünme.

Övünen, fahreden.

İftihar eden. Öğünen. Sırf Allah rızası için menfaatsiz hizmet eden. Şanlı, şerefli.

Övünen. Tefahür eden.

Övünme, fahirlenme. İftihar etmek. Kendini iyi görüp, kusurdan gaflet etmek.