xoxox
ف ر ض
FRD:
| |
Farîze Fariza
ف ر ض
FRD:
| Allah'ın farz kıldığı ibadetler, yapılması mecburi olan emir. Şeriatın hükümleriyle mirasçılar arasında mal taksimi bilgisi. İslâmın miras hukuku. Çğl.Ferâiz |
farz
ف ر ض
FRD:
| Bir kimseyi bir vazifeye tayin etmek veya maaş bağlamak. Bir kimsenin kendi nefsine âid iken başkasına hibe ettiği muayyen bir şey. Takdir veya beyan eylemek. Bir şeyi delmek, gedik açmak. Bir dâvaya mevzu ve rükün kılınan husus. Addetmek, saymak, tutmak. DuruMeal'de toplam 11 kayıtta geçiyor. |
Farza
ف ر ض
FRD:
| Diyelim ki, farzedelim ki, öyle kabul edelim ki, ola ki. |
Farzen farzan
ف ر ض
FRD:
| Farzedelim ki, kabul edelim ki, diyelim ki. Farz olarak. Farziyyeti kabul edilerek. |
Farzî
ف ر ض
FRD:
| Farzedilene, tahmin olunana dair. Takdir ve tahmin usulüne dayanan ve ona müteallik. |
Farziye
ف ر ض
FRD:
| Bazılarına göre kabul edilir sayılan. Mevhum ve itibarî olan. Aslı isbat edilmemiş hüküm. Çğl.Farziyyât |
ifraz
ف ر ض
FRD:
| Vazifeye tayin etmek. Farzedip vermek. |
Mefruz
ف ر ض
FRD:
| Farz olunmuş. Farz hâline gelmiş. Çok lüzumlu. Farz kabilinden olmuş. Var sayılan. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
Tefriz
ف ر ض
FRD:
| Farzetmek. |
Fariz
ف ر ض
FRD:
| Yaşlı. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Ferîz
ف ر ض
FRD:
| Takdir edici. Hükmedici. Yaşlı, ihtiyar. |
ifraz
ف ر ض
FRD:
| Ayırmak, tefrik etmek. Ayrılmak. |
istifraz
ف ر ض
FRD:
| Ayırıp tefrik etme. |
Muteferriz
ف ر ض
FRD:
| Ayrılmış, ayrılan, teferrüz eden. |
Teferruz
ف ر ض
FRD:
| Ayrılma. |
2. BAKARA / 68 Dediler ki: |
2. BAKARA / 197 Hacc, malum aylardadır. Hayr olandan fail olduğunuz şeye ALLAH alimdir. |
2. BAKARA / 236 Temas etmediğiniz veya kendilerine farzları farz etmediğiniz kadınları |
2. BAKARA / 237 Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz... Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna. Aranızdaki fazlı unutmayın! |
4. NİSA / 7 Erkekler için ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. Kadınlar için de ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. |
4. NİSA / 11 ALLAH, size evladlarınız hakkında, erkek için iki dişinin hazzı mislini vasiyet eder. Ölenin evladı varsa, ana-babasından her birine, terekeden altıda bir hisse vardır. (Bunlar) vasiyet etiklerinin veya deyn ardındandır. Babalarınız ve oğullarınız!... Bunlar, ALLAH'tan farzdır. |
4. NİSA / 24 ... ve melekesi yemininizde olanlar dışında, kadınlardan muhsan olanlar. Üzerinize ALLAH'ın kitabı budur. Bunlardan vera olanlar... müsafeha gayrısında, muhsin olarak mallarınız ile ibtiga etmeniz size helal kılındı. Muhakkak ki ALLAH alim, hakim olandır. |
4. NİSA / 118 ALLAH, onu lanetledi. |
9. TEVBE / 60 Muhakkak sadakalar, ALLAH'tan bir farz olarak... ancak, |
24. NUR / 1 Bu sure… |
28. KASAS / 85 Muhakkak Kur'an'ı senin üzerine farz kılan, kesinlikle seni maada redd edecektir. |
33. AHZAB / 38 ALLAH'ın kendisine farz kıldığı şeyde, Nebi üzre harec yoktur… önceden halv olmuşlar hakkında da ALLAH'ın sünneti (böyle)dir. |
33. AHZAB / 50 Ey Nebi! Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz! |
66. TAHRİM / 2 ALLAH, yeminlerinizi hall etmeyi sizin için kat'iyyetle farz kılmıştır! |