xoxox
ه م م
H!MM
| |
Ehemm
ه م م
H!MM
| Çok mühim olma, daha mühim. Çok kıymetli, çok lüzumlu. |
Ehemmiyet
ه م م
H!MM
| Mühim olma, ağırlık, değerlilik, dikkate değer olma, dikkat ve ihtimam, kıymet, nazar-ı dikkati çekme. |
Hem hemm
ه م م
H!MM
| Gaile, müşkül iş. / Tasa, gam, keder, hüzün. / Yönelmek, akmak. DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor. |
Himmet
ه م م
H!MM
| Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret. Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi. Tabiî şevk ve meyil ve heves. Lütuf, yardım. |
istihmam
ه م م
H!MM
| Bir kimse, bağlı olduğu cemâate ait işler için her türlü sıkıntıya düşme. Ehemmiyet verme. |
Mehmum
ه م م
H!MM
| Endişeli. Düşünceli. |
Mutehemmik
ه م م
H!MM
| İşinin üzerine düşen, ehemmiyet veren. İşine sıkı sarılan. |
Tehemmu'
ه م م
H!MM
| Seyelân etmek, akmak. |
3. ALİ İMRAN / 122 Sizden iki taife feşel olmaya hemm etmişti. |
3. ALİ İMRAN / 154 Sonra gamamın ardından... size emanet olarak, içinizden bir taifeyi gışa eden nüas inzal etti. De ki: Nefslerinde sana ibda edemedikleri şeyler hafy ediyorlar. Diyorlar ki: De ki: |
4. NİSA / 113 ALLAH'ın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı, onlardan bir taife seni elbette dalalete hemm ederdi. Onlar kendi nefslerinden başka dalalete düşüremezler ve sana bir şey darr edemezler. ALLAH, sana, kitabı ve hikmeti inzal etti ve alim olmadığın şeylere seni alim etti. ALLAH'ın sana fazlı azimdir. |
5. MAİDE / 11 Ey iman edenler! |
9. TEVBE / 13 ✦ Yeminlerini neks eden… |
9. TEVBE / 74 Söylemediklerine (dair) ALLAH'a half ediyorlar. |
12. YUSUF / 24 Kadın ona elbette kat'iyyetle hemm etmişti! Şayet Rabbinin burhanını görmemiş olsaydı... o da ona hemm ederdi. Böyledir!... |
40. MU'MİN / 5-6 Onlardan önce Nuh kavmi... ve onlardan sonra hizbler kizb etmişti... ve bütün ümmet ahz etmek için kendi Rasullerine hemm etmişlerdi... batıl ile hakkı idhad etmek için cedel etmişlerdi! Böyledir!... |