İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ H!VY ❞ kökünden türeyen kelimeler... 10 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Ehva Hava Hevâ Havaî Havâiyât Haviye Heva Ehviye Ehva Hevahî Huvve Hevvât istihva Tehviye
xoxox
ه و ي H!VY
Ehva
ه و ي H!VY

Kasdetmek. Atmak.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Hava
Hevâ
ه و ي H!VY

Dünyayı çeviren atmosfer. Yer ile gök arası. Hafif yel. Bir binanın üzerine kat çıkma hakkı. Bir yerin hâli ve sıhhat bakımından durumu. Müzikte ezgili ses, sadâ.

DuruMeal'de toplam 33 kayıtta geçiyor.
Havaî
ه و ي H!VY

Havaya âit ve müteallik. Hava ile alâkalı. Heves ve nefis hesabına olan, boşuna veya çirkin. Günahlı iş. Nefsâni hâl ve hareketler.

Çğl.Havâiyât
Haviye
ه و ي H!VY

Uçurum. Dibsiz kuyu. Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Heva
ه و ي H!VY

İstek. Nefsin isteği. Düşkünlük. Gelip geçici olan heves. Nefsin zararlı ve günah olan arzuları. İki şeyin arasının uzaklığı. Yer ile gök arası. Yukarıdan aşağıya inmek. Her bir boş, ıssız yer.

DuruMeal'de toplam 34 kayıtta geçiyor.
Çğl.EhviyeÇğl.Ehva
Hevahî
ه و ي H!VY

Bâtıl nesne.

Huvve
ه و ي H!VY

Derinliği genişliğinden çok olan çukur yer.

Çğl.Hevvât
istihva
ه و ي H!VY

Şaşırıp kalmak. Divane olmak. Hevâ ve hevesi hoş görmek.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Tehviye
ه و ي H!VY

Havalandırma.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 87

BİZ, Musa'ya, elbette kat'iyyetle kitab verdik!... ve onun sonrasından Rasuller ile kafv ettik.
Meryem oğlu İsa'ya da beyyineler verdik... onu da, Ruh-ul Kuds ile eyd ettik.

Siz, nefslerinizin hevasına uymayan şey ile Rasul kılınanların hepsine mi müstekbir olacaksınız!?
Ardından ferikini kizb ettiniz, ferikini katl ettiniz!

2. BAKARA / 120

Sen onların milletine tabi oluncaya kadar... ne yahudiler ne de nasraniler senden razı olmazlar.
De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!"
Eğer gerçekten sen, ilimden sana verilenin ardından onların hevalarına tabi olursan... kesinlikle sana ALLAH'tan veliy de... nasır da olmaz.

2. BAKARA / 145

Kitab verilenlere, bütün ayetler ile gitsen bile... senin kıblene tabi olmazlar.
Sen de onların kıblesine tabi olacak değilsin!
Onların bazıları da, bazısının (birbirlerinin) kıblesine tabi değiller.

İlimden sana verilenin ardından... eğer onların hevalarına tabi olursan... muhakkak sen, o zaman kesinlikle zalimlerdensindir.

4. NİSA / 135

Ey iman edenler!
ALLAH için kıst ile kavvam şüheda olun, velev ki nefsiniz veya ana-babanız veya akrabanız aleyhinde bile olsa.
Ganiy veya fakir de olsalar... ALLAH, ikisine de evladır.
Adil oluyorsunuz diye hevanıza tabi olmayın.
Eğer levy ederseniz veya muriz olursanız, muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 49

Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et.
Ardından eğer tevella ederlerse, artık alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, bazı zenblerini, kendilerine isabet ettirmeyi irade ediyor.
Muhakkak nasdan çoğu kesinlikle fasıktılar.

5. MAİDE / 70

İsrailoğullarından, elbette kat'iyyetle misak ahz ettik!… ve onlara Rasuller irsal ettik.
Hevalarına uymayan şeyler ile gelen bütün Rasulleri…
ferikini kizb ettiler...
ve de ferikini katl ettiler.

5. MAİDE / 77

De ki:
"Ey kitab ehli!
Dininizde, hakk gayrısında gulv etmeyin!
Sakın ola…
önceden kat'iyyetle dalalete düşmüş!...
ve de pek çoklarını dalalalete düşürmüş!...
seva sebilden dalalet etmiş!...
bir kavmin hevasına tabi olmayın!"

6. ENAM / 56

De ki:
"Muhakkak ben... sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerinize ibadet etmekten nehy olundum."

De ki:
"Ben sizin hevanıza tabi olamam!... o zaman kat'iyyetle dalalete düşmüş olurum!... ve ben, mühtedilerden olamam!"

6. EN'AM / 71-72

De ki:
"ALLAH'ın gayrısında bize menfaat sağlamayan ve bize darr etmeyen şeyleri mi davet edelim!
Ashabı, "Gel bize!" diyerek hudaya davet ettiği halde... şeytanların arzda istihva ettiği hayran gibi... ALLAH'ın bize hidayet vermesinden sonra akabımız üzre mi redd edelim!"

De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!

Biz,
salat ikame ederek...
ve ittika ederek...
Rabb-il alemine silm olmaya emir olunduk."

Kendisine haşr olacağınız O'dur!

6. ENAM / 119

Ne oluyor size!?
Muztar olmanız dışında... size haram kıldığı şeyler size kat'iyyetle tafsil edilmişken!... üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilenlerden yemiyorsunuz!?
Muhakkak onların çoğu, ilmin gayrısında hevalarına uymakla dalalete düşüyorlar.
Muhakkak ki Rabbin... O, mutedlere alimdir.

6. ENAM / 150

De ki:
"Haydi!
ALLAH'ın bunu haram ettiğine dair, şahidlerinizi lemm edin!"
Eğer onlar şahid olurlarsa, artık sen onlarla beraber şahidlik etme!
Ayetlerimizi kizb edelerin ve ahirete iman etmeyenlerin hevalarına tabi olma!... onlar, kendi Rabbleri ile adil oluyorlar.

7. ARAF / 176

Şayet dileseydik, onlarla elbette onu ref ederdik. Fakat o, arzda ebedi oldu ve hevasına tabi oldu.
Artık onun meseli, köpeğin meseli gibidir; ona hamil olsan da dili dışardadır veya onu terk etsen de dili dışardadır.
Ayetlerimizi kizb eden kavmin meseli budur. Artık bu kıssayı kıssa et... umulur ki tefekkür ederler.

13. RAD / 37

Böyledir!...
BİZ onu, arabiyye hüküm olarak inzal ettik…

İlimden sana verilenin sonrasında... eğer onların hevalarına tabi olursan, senin için ALLAH'tan veliy de olmaz… vaky edecek de!

14. İBRAHİM / 37

"Rabbimiz!
Muhakkak ben, SEN'in muharrem beytinin (Kabe) indindeki ekin yetişmeyen vadiye, zürriyetimden iskan ettim.
Rabbimiz!
Salat ikame etmeleri için!
Artık nasdan, fuadları onlara heva edilmiş kimseler kıl. Semerelerden onları rızıklandır... umulur ki şükür ederler."

14. İBRAHİM / 42-43

ALLAH'ın, zalimlerin amel ettiklerine gafil olduğunu hesab etme! Muhakkak onları, ancak,
içinde basarlarının şahs olacakları...
Reislerini mukni ederek hetaa edecekleri...
Tarflarının kendilerine redd olmayacağı...
Fuadlarının heva olacağı...
yevme tehir ediyor.

18. KEHF / 28

Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et.
Dünya hayatının ziynetini irade ederek... aynın onlara düşmanlık etmesin!
BİZ'i zikir etmekten kalbini gafil kıldığımız...
ve hevalarına tabi olan...
ve emri ifrat olan...
kimseye itaat etme!

20. TAHA / 11-12-13-14-15-16

Ardından oraya varınca, ona nida ettik:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BENBEN, senin Rabbinim!
Nalınlarını çıkar!
Muhakkak sen, mukaddes vadi Tuvadasın.
BEN seni hayrlı kıldım.
Artık, vahy edilenleri işit!
Muhakkak ki BEN'im... BEN ALLAH'ım!... ilah, sadece, BEN'im!
Artık BANA abd ol!
BEN'i zikir etmek için salat ikame et!
Muhakkak, bütün nefsin say ettiği şeyler ile ceza bulması için, hafy ettiğim saat neredeyse verilecektir! Ona iman etmeyenler ve hevalarına tabi olanlar, seni ondan sadd etmesin… (yoksa) artık redi olursun!"

20. TAHA / 81

Sizi rızıklandırdığımız şeylerin tayyib olanlarından yeyin. Bunun hakkında tuğyan etmeyin.
Yoksa üzerinize gazabım hal olur. Gazabımın hall olduğu kimse… artık o, kat'iyyetle heva olmuştur!

22. HACC / 31

O'na şirk koşanların gayrısında... ALLAH için Hanifler olun!
ALLAH'a şirk koşan kimse... artık sanki…
semadan harra olmuş da kendisini kuşlar hatf ediyor...
veya rih onu sahik mekanda tehviye ediyor...
gibidir.

23. MUMİNUN / 71

Şayet hakk, onların hevalarına tabi olsaydı, semalar ve arz elbette/kesinlikle fesada uğrardı.
Bilakis!
BİZ, onlara, zikirleri ile geldik… ve ardından onlar, zikirlerinden muriz olmaktalar.

25. FURKAN / 43

Hevasını, kendisine ilah ittihaz edeni gördün mü? Artık ona, sen mi vekil olacaksın?

28. KASAS / 50

Eğer, sana isticab etmezlerse... artık alim ol ki... onlar sadece hevalarına tabi olmaktadırlar.
ALLAH'tan hudanın gayrısı ile kendi hevasına tabi olandan daha dall olan kimdir?

Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmine ihda etmez.

30. RUM / 29

Bilakis!
Zalimler, ilmin gayrısı ile kendi hevalarına tabi oldular.
Artık ALLAH'ın daha dall ettiği kimseleri, kim ihda edebilir?... Onlar için nasır yoktur!

38. SAD / 26

"Ey Davud!
Muhakkak ki BİZ, seni arzda halife kıldık.
Artık nas arasında bi-hakkın hüküm ver... ve sakın hevaya tabi olma... yoksa, seni ALLAH'ın sebilinden dall eder.
Muhakkak ALLAH'ın sebilinden dall olan kimseler...
hesab yevminde onlara, unuttukları şeyler ile şedid azab vardır.

42. ŞURA / 15

Bunun için... artık,
onları, senin emir olunduğun gibi istikametlenmeye davet et!
ve onların hevalarına tabi olma!
De ki:
"ALLAH'ın kitabtan inzal ettiğine iman ettim.
Sizin aranızda adil olmaya emir olundum.
ALLAH, Rabbimizdir ve Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizimdir... ve sizin amelleriniz de sizindir.
Bizim ve sizin aranızda hüccet yoktur.
ALLAH, bizim aramızda cem olmaktadır.
Masir O'nadır."

45. CASİYE / 18

Sonra seni… emirden şeriat üzre kıldık… Artık, ona tabi ol!... ve alim olmayanların hevalarına tabi olma!

45. CASİYE / 23

Kendi hevasını kendine ilah ittihaz edineni gördün mü?
ALLAH onu ilim üzre dall etti... ve onun işitmelerini ve kalbini hatm etti... ve basarı üzre gışa kıldı!
Artık ALLAH'ın ardından, onu kim ihda eder!?
Tezekkür etmiyor musunuz!?

47. MUHAMMED / 14

Rabbinden beyyineler üzre olan kimse,
kendisini, kendi sui ameli ile ziynetlendiren...
ve kendi hevalarına tabi olan...
kimse gibi midir?

47. MUHAMMED / 16

Onlardan sana istima eden kimse... hatta... senin indinden ihrac olunca... ilim verilenlere der ki:
"Az önce o ne dedi?"
İşte onlar,
ALLAH'ın kalbleri üzre tab ettikleridir...
ve kendi hevalarına tabi olanlardır.

53. NECM / 1-2-3

Yemin olsun... heva olduğunda necme!
Sizin sahibiniz dall olmadı!... ve gavi de olmadı! O, hevadan intak etmez!

53. NECM / 1-2-3

Yemin olsun... heva olduğunda necme!
Sizin sahibiniz dall olmadı!... ve gavi de olmadı! O, hevadan intak etmez!

53. NECM / 23

Bunlar, sadece, sizin ve ata-babalarınızın onları isimlendirdiği isimlerdir.
ALLAH, onlara sultan inzal etmedi!
Onlar, sadece, zanna ve nefslerin heva ettiği şeylere tabi olurlar. (Oysa) Rabblerinden elbette kat'iyyetle huda gelmişti!

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

54. KAMER / 2-3

Eğer bir ayet görseler...
"müstemir sihirdir" diyerek iraz ederler...
kendi hevalarına tabi olarak kizb ederler.
Bütün emirler müstakırrdır.

79. NAZİAT / 40-41

Rabbinin makamından korku duyan... ve nefsini hevadan nehy eden kimse… artık muhakkak onun mevası cennettir.

101. KARİA / 6-7-8-9

Ardından...
Mizanları sekal olan kimse… artık o, razı olunan ayş içindedir.
Mizanları hafif gelen kimse ise … artık onun anası, haviyedir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.