İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ H:LK: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:Halk xoxox Halak Halık Halıkıyyet halkiyet halak Hallak Haluk hilkat Hulk Ahlak Ihtilak Tahlik
Halk
xoxox
خ ل ق H:LK:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.

Halak
خ ل ق H:LK:

Nasib, hisse.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
Halık
خ ل ق H:LK:

Yoktan yaratan. Yaratıcı.
El Halık : Halkediciliği. var olmaya başlamak, var olma niyeti gibi...
Her varlığın ALLAH'ın tecellisi ile bir halik tarafı vardır; ana karnında, insan gönlünde, toprakta ALLAH'ın halik fiili tezahür eder.

DuruMeal'de toplam 11 kayıtta geçiyor.
Halıkıyyet
halkiyet
خ ل ق H:LK:

Yaratıcılık. Halk edicilik. İcad ve takdir.

halak
خ ل ق H:LK:

Yaratmak. İcad. Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ibdâ' eylemek. Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek. Halk, toplum.

DuruMeal'de toplam 179 kayıtta geçiyor.
Hallak
خ ل ق H:LK:

Yaratan, her şeyi halkeden.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Haluk
خ ل ق H:LK:

İyi huylu. Güzel ahlâklı. İslâma yakışır ahlâkta olan. İnsâniyyetli.

hilkat
خ ل ق H:LK:

Doğuştan gelen vasıf. Yaratma. Yaratılış.

Hulk
خ ل ق H:LK:

Huy. Ahlak. Tabiat. Yaratılıştan olan haslet. Seciyye. Cibilliyet. İnsanın doğuştan veya sonradan kazandığı ruhi ve zihni haller.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
Çğl.Ahlak
Ihtilak
خ ل ق H:LK:

Yalan olmak. Muhtaç olmak.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Tahlik
خ ل ق H:LK:

Yaratmak. Eskitmek.

2. BAKARA / 21

Ey nas!
Sizi ve öncenizden olanları halk eden Rabbinize ibadet edin!... umulur ki ittika edersiniz.

2. BAKARA / 28-29

Nasıl kafir olursunuz ALLAH'a!?
Siz meyyitler idiniz...
ve ardından, sizi hayy etti.
Sonra sizi mevt edecek.
Sonra sizi hayy edecek.
Sonra, O'na rücu edeceksiniz.
O';
arzda olanları sizin için cemian halk edendir.
sonra semaya istiva edendir.
ve ardından onları, yedi semalar olarak sevva edendir.
O, herşeye alimdir.

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 164

Muhakkak;
semaların ve arzın halkıyetinde...
gece ve gündüzün ihtilafında...
nasın menfaatine şeyler ile bahrda cereyan eden gemilerde...
suyun, ALLAH'ın semadan inzal ettiği kısmında...
ve ardından onunla arzda, mevtinden sonra hayy olanlarda...
bütün dabbenin orada bess olmasında...
rihlerin tasrifinde...
sema ile arz arasında müsahhar sehabta...
akıl eden kavim için kesinlikle ayetler vardır!

2. BAKARA / 200-201-202

Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin!

Nastan kimseler,
"Rabbimiz!
Bize dünyada ver."
derler. Onlara ahirette, halak yoktur.

Onlardan,
"Rabbimiz!
Bize dünyada haseneler ve ahirette haseneler ver. Bizi narın azabından vaky et."
diyenler… işte onlar, kesb ettiklerinden nasibleri olanlardır.

ALLAH, hesabı seri olandır.

2. BAKARA / 228

Mutallaka kadınlar, kendi nefsleri ile üç kur tarabbus ederler.

ALLAH'a ve ahir yevme iman etmişlerse, ALLAH'ın rahimlerinde halk ettiği şeyi ketm etmeleri kendileri için helal değildir.

Eğer ıslah olmayı irade ederlerse... kocaları, kadınlarının (kendilerine) redd olmalarına (geri dönmelerine) daha çok hakk sahibidirler.

Kadınların (hakkları) da maruf ile üzerlerine olan mislincedir. Derece, karıları üzerine erkekler içindir.

ALLAH, azizdir, hakimdir.

3. ALİ İMRAN / 47

Dedi ki:
"Rabbim!
Benim nasıl evladım olur!?... Bana beşer mess etmedi ki!"

Dedi ki:
Böyledir!...
"ALLAH, dilediğini halk eder.
Emri kaza olduğunda, artık muhakkak ona, ancak, "OL!" der... ve ardından hemen olmaktadır."

3. ALİ İMRAN / 49

İsrailoğullarına Rasul... ki o,
kat'iyyetle Rabbinizden ayet ile size geldi!
"Ben,
size, tinden kuş heyeti gibi halk ederim... ve ardından ona nefh ederim... ve ardından ALLAH'ın izni ile o bir kuş olur.
ekmehi ve ebrası beri ederim.
ALLAH'ın izni ile mevt olana hayat veririm.
Size, evlerinizde yediklerinizi ve zahr ettiklerinizi haber ederim.
Eğer mü'min olmuşsanız, muhakkak bunlarda, kesinlikle sizin için ayetler vardır."

3. ALİ İMRAN / 59

Muhakkak, ALLAH'ın indinde İsa'nın meseli, Adem'in meseli gibidir.
Onu turabdan halk etti… sonra ona "OL!" dedi... ve ardından hemen olmaktadır.

3. ALİ İMRAN / 77

Muhakkak, ALLAH'a ahdlerine ve yeminlerine az bir semen iştira edenler... işte onlar... ahirette onlara halak yoktur.
ALLAH, kıyamet yevminde
onlara kelime ettirmez...
ve onlara nazar etmez...
ve onları tezkiye ettirmez.
Onlar için elim azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 190

Muhakkak semaların ve arzın halkıyetinde… ve gece ve gündüzün ihtilafında... elbette lübb sahibleri için ayetler vardır.

3. ALİ İMRAN / 191

Kıyamda ve kuudda ve cenbleri üzere ALLAH'ı zikir edenler…
ve semaların ve arzın halk edilişi hakkında tefekkür edenler:
"Rabbimiz!
Sen bunu batıla halk etmedin.
Sen subhansın! Artık bizi, nar azabından vaky et!"

4. NİSA / 1

Ey nas!
Sizi vahid nefsten halk eden...
ve ondan zevcesini halk eden...
ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar bess eden...
Rabbinize ittika edin!
KENDİSİNE ve rahimlere sail olduğunuz ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, sizin üzerinize rakib olandır.

4. NİSA / 28

ALLAH, sizden hafifletmeyi irade ediyor.
İnsan zayıf olarak halk edilmiştir.

4. NİSA / 119

"Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim.
Kesinlikle onları emanilere sokacağım.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette, enamın kulaklarını betk edecekler.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette ALLAH'ın halkıyetini tagyir edecekler."

ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır!

5. MAİDE / 17

"Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur!
De ki:
"Eğer, Meryem oğlu Mesih'i ve annesini ve cemian arzdakileri helak etmeyi irade etse... artık, ALLAH'tan bir şeye malik olan kimdir!?
Semaların ve arzın ve bu ikisinin arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Dilediğini halk eder.
ALLAH, herşeye kadirdir."

5. MAİDE / 18

Yahudiler ve nasraniler,
"Biz, ALLAH'ın oğullarıyız ve muhabbet duyduklarıyız" diyorlar.
De ki:
"Öyleyse neden size zenbleriniz ile azab ediyor?
Bilakis!
Siz, halk edilmişlerden beşersiniz."
O, dilediğine gafur olur, dilediğine azab eder. Semaların ve arzın ve arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Masir O'nadır.

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

6. ENAM / 1

Hamd etmek...
semaları ve arzı halk eden
ve zulmetleri ve nuru kılan ALLAH'ındır.
Sonra kafirler, kendi Rabbleri ile adil olurlar.

6. ENAM / 2

O, sizi, tinden halk edendir… sonra ecel kaza etmiştir.
Müsemma ecel, O'nun indindedir.
Sonra siz, imtira edersiniz!

6. ENAM / 73

Semaları ve arzı bi-hakkın halk eden, O'dur!
Yevmde "OL!" der... ve ardından olur!
O'nun kavli hakktır!...
Sur'a nefh edilen yevmde…
Mülk O'nundur.
O, gayba ve şahadete alimdir.
O, hakimdir, habirdir.

6. ENAM / 94

Evvel merrede sizi halk ettiğimiz gibi ferd olarak elbette kat'iyyetle BİZ'e gelmiş olacaksınız!
Size havl ettiğimiz şeyleri, zuhurlarınızın verasına terk ettiniz!
Hakkınızda şerik olmalarına zeam ettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz!? elbette kat'iyyetle sizin aranız kata olmuştur!... ve zeam etmiş olduğunuz şeyler sizden dalalet etmiştir!

6. ENAM / 100

Halk ettiği cinnleri, ALLAH'a şerik kıldılar!
İlmin gayrısı ile O'na oğullar ve kızlar hark ettiler!
O, subhandır ve onların vasf ettileri şeylerden tealidir.

6. ENAM / 101

O, semaları ve arzı bedia edendir. O'nun bir sahibi yok ki evladı nasıl olsun!?

Herşeyi halk etmiştir… ve O, herşeye alimdir.

6. ENAM / 102

Bu, Rabbiniz ALLAH'tır. O'ndan başka ilah yoktur. O, herşeyin halıkıdır.
Artık O'na abdolun. O, herşeye vekildir.

7. ARAF / 11

Elbette kat'iyyetle!...
Sizi, halk ettik.
Sonra sizi tasavvur ettik.
Sonra meleklere; "Adem'e secde edin!" dedik!
Ardından, iblis dışında secde ettiler… o sacidlerden olmadı.

7. ARAF / 12

Dedi ki:
"Secde etmeni emir ettiğimde, ne mani oldu sana?"
Dedi ki:
"Ben ondan hayr olanım. SEN beni nardan halk ettin... onu tinden halk ettin."

7. ARAF / 54

Muhakkak, semaları ve arzı altı yevmde halk eden ALLAH, sizin Rabbinizdir. Sonra arşa istiva etti.
O, gece ile kendisine hasis olarak talib olan gündüzü gışa eder.
Güneş ve kamer ve necmler, O'nun emrine musahhardır.
Değil mi ki... halk etmek ve emir O'nundur... Rabb-il alemin ALLAH bereketlidir!

7. ARAF / 69

Kendinizden erkek kimseye, sizi nezr etmesi için Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?
Zikir edin!
Nuh kavminin ardından sizi halife kılmıştı...
ve halkiyetinizde bast ziyade etmişti.
Artık ALLAH'ın alüvlerini zikir edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!"

7. ARAF / 181

Halk ettiklerimizden, bi-hakkın ihda olan ve kendilerine adil olan ümmet vardır.

7. ARAF / 185

Onlar, semaların ve arzın melekutünde… ALLAH'ın halk ettiği şeylere nazar etmezler mi!?
Gerekir ki (belki)… ecelleri kat'iyyetle karib olmuştur!
Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler!?

7. ARAF / 189

O,
sizi vahid nefsten halk edendir...
ve üzerine sükün olması için, ona kendisinden zevce kılandır.
Ardından onu gışa ettiğinde... hafif hamille hamil olur... ve ardından onu merr eder.
Ardından daha sekal olunca... Rabbleri ALLAH'ı davet ederler:
"Eğer bize salih verirsen, elbette/kesinlikle şükür edenlerden oluruz."

7. ARAF / 191

Bir şey halk edemeyen… ve kendileri halk edilmiş şeyleri mi şirk koşuyorlar?

9. TEVBE / 36

Muhakkak, ALLAH'ın kitabında, semaların ve arzın halkıyet yevminde, ALLAH indinde ayların iddeti on ikidir.
Bunlardan dördü haram olanlardır.

Bu, kayyime dindir!
Artık onlarda, nefsinize zulüm etmeyin!

Kaffeten sizinle kıtal ettikleri gibi siz de kaffeten müşriklerle kıtal edin.
Alim olun ki; muhakkak ki ALLAH, muttakilerle beraberdir.

9. TEVBE / 69

Öncenizden olanlar gibisiniz.
Kuvvet olarak sizden daha şedid ve mal ve evlad olarak daha kalabalıktılar. Ardından, halakları ile metalanmak istediler.
Ardından, (siz de)... öncenizden olanların, halaklarından metalanmak istedikleri gibi... kendi halaklarınız ile metalanmak istediniz! Havz edenler gibi havz ettiniz.
İşte onlar, dünyada ve ahirette amelleri habt olanlardır... ve işte onlar, hasar alanlardır.

10. YUNUS / 3

Muhakkak sizin Rabbiniz...
semaları ve arzı altı yevmde halk eden…
sonra emri tedbir etmek üzere arşa istiva eden...
ALLAH'tır.
O'nun izni olmaksızın kimse şafi olamaz!

Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir... artık, O'na ibadet edin!
Artık, tezekkür etmez misiniz!?

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

10. YUNUS / 5

O, güneşi ziya ve kameri nur kılandır.
Senelerin adedine ve hesabına alim olmanız için menziller kaderlenmiştir.
ALLAH bunu, ancak, bi-hakkın halk etmiştir.
O, ayetlerini alim olan kavim için fasl etmektedir.

10. YUNUS / 6

Muhakkak
gece ve gündüzün ihtilafında...
ve ALLAH'ın semalarda ve arzda halk ettiği şeylerde...
ittika eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vadır.

10. YUNUS / 34

De ki:
"Sizin şirk koştuklarınızdan...
halk etmeyi ibda edecek...
sonra onu ida edecek…
kimse var mıdır?"
De ki:
"ALLAH,
halk etmeyi ibda eder...
sonra onu ida eder.
Nasıl da ifk ediyorsunuz!"

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

11. HUD / 118-119

Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı.
Rabbinin rahmet ettikleri dışında… onlar muhtelif olmaktan zeyl etmezler.
Bunun için onları halk etti...!

Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu.

13. RAD / 5

Eğer sana acayib gelecekse... acayip olan,
"Biz turab olunca... cedid halkiyet içinde mi olacak mışız!?" demeleridir.
İşte onlar, Rabblerine kafir olanlardır.
İşte onlar, unklarında guller olanlardır.
İşte onlar, nar ashabıdır... orada ebedidirler.

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

14. İBRAHİM / 19-20

ALLAH'ın, semaları ve arzı bi-hakkın halk ettiğini görmedin mi!?
Eğer dilerse, sizi zehab eder ve cedid halk getirir.
Bu, ALLAH'a aziz değildir.

14. İBRAHİM / 32

ALLAH
Semaları ve arzı halk edendir…
Semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, sizin için rızık olarak semerelerden ihrac edendir…
Sizin için emri ile bahrda cereyan eden gemiler teshir edendir…
Nehirleri sizin için teshir edendir.

15. HİCR / 26

elbette kat'iyyetle BİZ, İnsanı, mesnun hameden salsalden halk ettik!

15. HİCR / 27

Cinnler...
Onları, önceden, semum nardan halk ettik.

15. HİCR / 28-29-30-31

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN... mesnun hameden salsalden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.

O sacidlerle beraber olmaktan imtina etmişti.

15. HİCR / 33

Dedi ki:
"Ben, mesnun hameden salsalden halk ettiğin beşere secde etmek için değilim!"

15. HİCR / 85

BİZ, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri, ancak, bi-hakkın halk ettik. Muhakkak saat kesinlikle gelecek! Artık sen cemil safh ile safh et.

15. HİCR / 86

Muhakkak ki Rabbin… O, hallaktır, alimdir.

16. NAHL / 3

Semaları ve arzı bi-hakkın halk etti. Şirk koştukları şeylerden tealidir.

16. NAHL / 4

İnsanı nutfeden halk etti… ve ardından o zaman… o, mübin hasım oldu.

16. NAHL / 5

Enamı halk etti… sizin için onlarda, dif ve menfaatler vardır… onlardan yersiniz de.

16. NAHL / 8

İrkab etmeniz için ve ziynet olarak… Hayller (at) ve bagller (katır) ve hımarlar (eşek)...
Alim olmadığınız şeyleri de halk etti.

16. NAHL / 17

Halk eden, halk etmeyen gibi olur mu?
Tezekkür etmiyor musunuz!?

16. NAHL / 20

ALLAH'ın gayrısından davet ettikleri… bir şey halk edemezler… onlar da halk edilmiştir.

16. NAHL / 48

ALLAH'ın şeylerden halk ettiği… zılları,
ALLAH'a sacidler olarak...
ve dahr olarak...
yeminden ve şimalden fey eden şeyleri… görmediler mi!?

16. NAHL / 70

ALLAH sizi halk etti… sonra sizi vefat ettirecek.
Sizden (bazı) kimseler, ömürlerinin en rezil haline redd oluncak... ilim ettikleri şeylerin bazısına, nasıl da alim olmadılar diye!
Muhakkak ki ALLAH alimdir, kadirdir.

16. NAHL / 81

ALLAH, halk ettiklerinden,
sizin için, zıllar kıldı.
Sizin için, dağlardan kinanlar kıldı.
Sizin için, sizi harra (karşı) vaky eden eden sirballer
ve sizi beisinize (karşı) vaky eden sirballer kıldı.

Böyledir!...
Üzerinize nimetini, tamam ediyor... umulur ki, silm olursunuz.

17. İSRA / 49

Dediler ki:
"Biz kemik ve rüfat olduğumuzda… gerçekten cedid halkıyetle mebas mı olacağız?"

17. İSRA / 50-51

De ki:
"Hacer de olsanız... hadid de olsanız!... veya sadrlarınızda kebir olan şey her ne ise... o şeyden de halk edilmiş olsanız!"

Ardından diyecekler ki:
"Bizi kim ida edecek?"

De ki:
"Sizi evvel merrede fatr eden!"

Ardından sana reislerini nagz edecekler ve diyecekler ki:
"Ne zaman?"

De ki:
"Gerekir ki (belki)… karibdir!"

17. İSRA / 61

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

Demişti ki:
"Tinden halk ettiğin kimseye mi secde edeyim!"

17. İSRA / 70

BİZ, Ademoğullarını elbette kat'iyyetle kerim kıldık!
Berrde ve bahrda onlara hamil olduk.
Onları, tayyib olanlardan rızıklandırdık.
Onları, halk ettiklerimizin çoğu üzre fazl ederek fazl ettik.

17. İSRA / 98

Bu, ayetlerimize kafir olmalarına… onların cezasıdır!
Onlar dediler ki:
"Kemik ve rüfat olduğumuz zaman… biz, cedid halkıyetle mebas mı olacağız!"

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

18. KEHF / 37

Sahibi ona havr ederek dedi ki:
"Seni turabdan...
sonra nutfeden halk eden...
sonra da bir erkek kimse olarak seni sevva edene
kafir misin?"

18. KEHF / 47-48

Yevmde; dağları seyir ettiririz... ve arzı bariz olarak görürsün!
Onları haşr ederiz!... ve ardından onlardan hiç birisini gadr etmeyiz!
Saff saff, senin Rabbine arz edilirler!
Evvel merrede sizi halk ettiğimiz şekilde, elbette kat'iyyetle BİZ'e gelirsiniz!
Bilakis!
Siz, size vaad ettiklerimizi size kılmayacağımıza zeam etmiştiniz!?

18. KEHF / 51

BEN onları,
semaların ve arzın halk olmasına...
ve kendi nefslerinin halk olmasına...
şahid etmedim!
BEN, dalalete düşürenleri, azud olarak ittihaz etmiş değilim!

19. MERYEM / 9

Dedi ki:
"Böyledir!...
Rabbin diyor ki:
O, BANA heyyindir. Daha önce seni de kat'iyyetle bir şey değilken halk etmiştim!"

19. MERYEM / 67

İnsan, önceden, bir şey değilken kendisini halk ettiğimizi zikir etmez mi?

20. TAHA / 2-3-4

BİZ, arzı ve ulvi semaları halk edenden tenzil olan Kur'an'ı… şaki olman için değil… sadece, haşy eden kimseye tezkir olması için inzal ettik.

20. TAHA / 50

Dedi ki:
"Rabbimiz, herşeyin halkıyetini ata eden... sonra da hidayet edendir."

20. TAHA / 55

Ondan sizi halk ettik.
Sizi oraya ida edeceğiz.
Sizi, bir kere daha ondan ihrac edeceğiz.

21. ENBİYA / 16

BİZ, semayı ve arzı ve bunların arasındakileri laib için halk etmedik!

21. ENBİYA / 33

O, geceyi ve gündüzü ve güneşi ve kameri halk edendir… hepsi, felekte sebh olmaktadır.

21. ENBİYA / 37

İnsan, aceleci halk edilmiştir.
Size yakında ayetlerimi göstereceğim… artık acele etmeyin!

21. ENBİYA / 104

Kitablara sicillerin tayy edilmesi gibi... semayı tayy edeceğimiz yevm… evvel halkiyeti bed ettiğimiz gibi onu ida ederiz.
Bu, BİZ'im vaadimizdir!
Muhakkak ki BİZBİZ, buna fail olacağız!

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 73

Ey nas!
Size bir mesel darb edildi... artık onu işitin!

Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler!
Eğer sinek onlardan bir şey selb etse, bunu ondan enkaz edemezler.
Taleb eden de zaaf içinde, taleb edilen de!

23. MU'MİNUN / 12-13-14-15-16

BİZ İnsanı, elbette kat'iyyetle...
tinden bir sülaleden halk ettik.
Sonra onu, mekin kararda bir nutfe kıldık.
Sonra nutfeden alaka halk ettik.
Ardından alakadan mudga halk ettik.
Ardından mudgadan kemikler halk ettik.
Ardından kemiklere et kisvelendirdik.
Sonra onu başka bir halk edişle inşa ettik.

Halk edenlerin ahseni ALLAH ne bereketlidir!
Sonra siz bunun ardından muhakkak mevt olacaksınız.
Sonra muhakkak siz, kıyamet yevminde baas olacaksınız.

12 - 16 ayetlerde, İnsan'ın halk edilişi ile ilgili 9 aşama sayılmaktadır.
23. MU'MİNUN / 12-13-14-15-16

BİZ İnsanı, elbette kat'iyyetle...
tinden bir sülaleden halk ettik.
Sonra onu, mekin kararda bir nutfe kıldık.
Sonra nutfeden alaka halk ettik.
Ardından alakadan mudga halk ettik.
Ardından mudgadan kemikler halk ettik.
Ardından kemiklere et kisvelendirdik.
Sonra onu başka bir halk edişle inşa ettik.

Halk edenlerin ahseni ALLAH ne bereketlidir!
Sonra siz bunun ardından muhakkak mevt olacaksınız.
Sonra muhakkak siz, kıyamet yevminde baas olacaksınız.

12 - 16 ayetlerde, İnsan'ın halk edilişi ile ilgili 9 aşama sayılmaktadır.
23. MUMİNUN / 17

Elbette kat'iyyetle… BİZ, sizin fevkinize yedi tarık halk ettik.
BİZ, halkıyyetten gafil değiliz!

23. MUMİNUN / 91-92

ALLAH, evlad ittihaz etmemiştir.
O'nunla beraber ilah yoktur… öyle olsaydı bütün ilahlar kendi halk ettiğini elbette/kesinlikle zehab ederdi… ve bazısı bazısına (birbirlerine) ulvilik taslardı…
ALLAH,
onların, vasf ettikleri şeylerden subhandır.
gayba ve şahadete alimdir.
ve ardından, şirk koştuklarından ulvidir.

23. MU'MİNUN / 112-113-114-115

Der ki:
"Arzda, kaç aded sene lebs oldunuz?"
Onlar der ki:
"Yevm yada yevmin birazı kadar lebs olduk… artık bunu, adedleyenlere sual et."
Der ki:
"Sadece, çok azdan lebs oldunuz! Keşke siz buna alim olmuş olsaydınız!
Sizi abes olarak halk ettiğimizi... ve BİZ'e rücu etmeyeceğinizi mi hesab etmiştiniz!"

24. NUR / 45

ALLAH, bütün dabbeyi sudan halk etti…
Bir kısmı batnı üzre meşy eder...
kimisi iki ayak üzerinde meşy eder…
kimisi dört ayak üzerinde meşy eder.
ALLAH, dilediği şeyi halk eder. Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 3

O'nun gayrısından,
Hiçbir şey halk etmeyen...
ve zaten kendileri halk edilmiş olan...
ve nefslerine menfaat ve de darr vermeye melik olmayan...
ve mevt etmeye ve hayata melik olmayan...
ve neşr edemeyen...
ilahlar ittihaz ettiler.

25. FURKAN / 48-49

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir.
BİZ,
Mevt beldeyi onunla hayy etmek için...
ve halk ettiğimiz çoğu enam ve ünası onunla iska etmek için...
semadan tahur su inzal ettik.

25. FURKAN / 54

O,
sudan beşer halk eden…
ve ardından ondan neseb ve sıhr (kadın tarafından akrabalık) kılandır.
Rabbin, kadir olandır.

25. FURKAN / 59

Semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları altı yevmde halk eden… sonra arşa istiva eden… Rahmandır.
Artık bunu haberi olana sual et!

26. ŞUARA / 75-76-77-78-79-80-81-82

Dedi ki:
"Sizin ve kadem ata-babalarınızın abd olduğunuz şeyi gördünüz mü?
Artık, muhakkak onlar, benim için aduvvdur.
Rabb-il alemin dışında... O ki:
Beni halk edendir...
ve ardından beni ihda eden O'dur.
Bana taam ettiren ve beni iska eden O'dur.
Marazım olduğunda… ardından şifa veren O'dur.
Beni mevt edecek, sonra hayy edecektir.
Din yevminde; bana, hatama gafur olmasına tama ettiğimdir."

26. ŞUARA / 137

"Bu, sadece, evvelkilerin halıklarıdır."

26. ŞUARA / 165-166

"Rabbinizin, zevcelerinizden sizin için halk ettiği şeyleri vezr ederek... alemlerden erkeklere mi gidiyorsunuz?
Bilakis!
Siz adv bir kavimsiniz."

26. ŞUARA / 184

"Sizi ve evvelki cibilliyetleri halk edene ittika edin."

27. NEML / 60

Yoksa,
semaları ve arzı halk eden mi?
Sizin için semadan su inzal eden... ve ardından onunla, bir şeceresini bile sizin nebat etmenizin mümkün olmadığı, behcetin zatı hadika nebat eden mi?

ALLAH'la beraber ilah var mı!?
Bilakis!
Onlar adil olan kavimdir.

27. NEML / 64

Yoksa,
halk etmeyi ibda eden sonra onu ida eden mi!?
ve semadan ve arzdan sizi rızıklandıran mı!?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
De ki:
"Eğer sadıksanız, burhanınızı getirin."

28. KASAS / 68

Rabbin, dilediğini halk eder ve ihtiyar eder.
Hıyarlar onların değildir!
ALLAH,
subhandır...
ve onların şirk koştuklarından tealidir.

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

29. ANKEBUT / 19

Onlar, ALLAH'ın halk etmeyi nasıl ibda ettiğini… sonra onu ida ettiğini... görmüyorlar mı?
Muhakkak bu, ALLAH'a yesirdir.

29. ANKEBUT / 20

De ki:
"Arzda seyir edin!
Nazar edin!... Halk etmeyi nasıl bed etti!
Sonra ALLAH, ahiret neşetini inşa edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir."

29. ANKEBUT / 44

ALLAH, semaları ve arzı bi-hakkın halk etmiştir. Muhakkak bunlarda, mü'minler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

29. ANKEBUT / 61

Eğer onlara sual etsen:
"Semaları ve arzı halk eden kimdir? Güneşi ve kameri kim teshir etti?"

Elbette,
"ALLAH" diyeceklerdir.

Ardından, nasıl ifk edebiliyorlar!?

30. RUM / 8

Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi?
ALLAH, semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk etti.
Muhakkak nasdan çoğu, Rabblerine mülaki olacaklarına elbette/kesinlikle kafirdir.

30. RUM / 11

ALLAH, halkıyeti ibda eder.
Sonra onu ida eder.
Sonra O'na rücu edersiniz.

30. RUM / 20

Turabdan sizi halk etmesi…
sonra beşer olduğunuzda sizin intişar etmeniz…
O'nun ayetlerindendir.

30. RUM / 21

Nefslerinizden sizin için, onlarla teskin olmanız için zevceler halk etmesi...
sizin aranızda meveddet ve rahmet kılması…
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 22

Semaların ve arzın halkıyeti...
ve lisanlarınızın ve renklerinizin ihtilafı...
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, alim olanlar için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 27

Halk etmeyi ibda eden O, sonra onu ida eder. Bu, O'nun için daha da hevndir.
Semalardaki ve arzdaki a'la misaller O'nundur.
O, azizdir, hakimdir.

30. RUM / 30

Artık vechini, Hanif din için kaim et!..
Nas 'ın üzerine fatr olduğu ALLAH'ın fıtratı… ALLAH'ın halkıyetine tebdil olmaz!
Bu, kayyime dindir.
Fakat nasın pek çoğu alim değildir.

30. RUM / 40

Sizi halk eden ALLAH,
sonra sizi rızıklandırır,
sonra mevt eder,
sonra hayy eder.
Şirk koştuklarınızdan, bunlardan bir şeye fail olan kimse var mı?
O, subhandır ve onların şirk koştuklarından tealidir.

30. RUM / 54

Zaaftan sizi halk eden ALLAH, sonra zaafın ardından kuvvet kıldı, sonra kuvvetin ardından zaaf ve şeyb kıldı. O, dilediğini halk eder.
O, alimdir, kadirdir.

31. LOKMAN / 10

Semaları, görebildiğiniz amedler gayrısında halk etti.
Arzda, size meyd etsin diye rasiyeler ilka etti.
ve orada bütün dabbeden bess etti.
BİZ,
semadan su inzal ettik...
ve ardından BİZ,
orada bütün kerim zevclerden nebatlandırdık.

31. LOKMAN / 11

Bu, ALLAH'ın halk etmesidir!
Gösterin bakalım, O'nun gayrısındakiler ne halk etmişler!?
Bilakis!
Zalimler mübin dalalet içindeler.

31. LOKMAN / 25

Eğer onlara,
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye sual etsen,
elbette diyecekler ki:
"ALLAH!"

De ki:
"Hamd etmek, ALLAH'ındır."

Bilakis!
Onların pek çoğu alim değiller.

31. LOKMAN / 28

Sizin halkıyetiniz ve sizin baas edilmeniz, ancak, vahid nefs gibidir.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, basirdir.

32. SECDE / 4

Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti.

O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!?

32. SECDE / 7

Halk ettiği herşey, ahsendir…
İnsan'ın halkiyeti de... tinden bed oldu.

32. SECDE / 10

Dediler ki:
"Arzda dalalet edince mi, cedid halkıyet içinde olacağız?"
Bilakis!
Onlar, Rabblerine mülaki olmaya kafirdirler.

34. SEBE / 7-8

Kafirler dediler ki:
"Mezk olarak tamamen mezk olduğunuzda, sizin muhakkak cedid halkiyet içinde olacağınızı size haber veren bir erkek kimseyi size delillendirelim mi?
ALLAH'a kizb ederek iftira mı attı... yoksa onda cinnet mi var?"
Bilakis!
Ahirete iman etmeyenler, azab ve baid dalalet içindedirler.

35. FATIR / 1

Hamd etmek…
semaları ve arzı fatr eden...
melekleri, ikişer ve üçer ve dörder cenahlı (eksenli) Rasuller kılan...
halkıyette dilediğini ziyade eden...
ALLAH'ındır.

Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

35. FATIR / 3

Ey nas!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı?

O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

35. FATIR / 11

ALLAH sizi,
turabdan halk etti.
Sonra nutfeden...
sonra sizi zevcler kıldı.

O'nun ilmi dışında, hiç bir dişi
hamil olamaz...
ve vaz olamaz!

Kitabta olan dışında...
ömür sahibi ömürlendirilmez...
ve onun ömrü nakıs edilmez.
Muhakkak bu, ALLAH'a yesirdir.

35. FATIR / 16-17

Eğer dilerse, sizi zehab eder… ve cedid halkıyet kılar!
Bu, ALLAH'a aziz değildir.

35. FATIR / 40

De ki:
"Şirk koştuklarınızı gördünüz mü; ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz!?
Arzdan neyi halk ettiler, bana gösterin!?"

Yoksa onların semalarda mı şerikleri var?
Yoksa kendilerine kitab verdik de, onlar da ondan beyyineler üzre mi oldular!?
Bilakis!
Zalimler, sadece, bazısını bazısına garr etmeyi vaad ederler.

36. YASİN / 36

Arzın nebat ettiklerinden...
ve kendi nefslerinden...
ve alim olmadıkları şeylerden...
bütün zevcleri halk eden subhandır.

36. YASİN / 41-42

Meşhun gemide zurriyetlerine hamil olmamız onlara ayettir!
BİZ, onlar için irkab olacakları… onun mislinde şeyler de halk ettik.

36. YASİN / 68

Halkıyet içinde… ömürlendirdiğimiz kimseyi neks ederiz.
Hala akıl etmezleri mi!?

36. YASİN / 71

Ellerimizin amil olduğu şeylerden kendileri için en'amı nasıl halk ettiğimizi... ve ardından onlara malik olduklarını da mı görmezler!

36. YASİN / 77-78-79

İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi!
(Kalkmışta) Mübin hasım olmuş şimdi!
Kendi halkıyetini unutmuş… BİZ'im VARLIĞIMIZA mesel darb ediyor!
Diyor ki:
"Rimme olan o kemikleri kim ihya edecek?"

De ki:
"Evvel merrede onu inşa eden, ihya edecek!
O, bütün halkıyete alimdir."

Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir.
36. YASİN / 77-78-79

İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi!
(Kalkmışta) Mübin hasım olmuş şimdi!
Kendi halkıyetini unutmuş… BİZ'im VARLIĞIMIZA mesel darb ediyor!
Diyor ki:
"Rimme olan o kemikleri kim ihya edecek?"

De ki:
"Evvel merrede onu inşa eden, ihya edecek!
O, bütün halkıyete alimdir."

Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir.
36. YASİN / 77-78-79

İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi!
(Kalkmışta) Mübin hasım olmuş şimdi!
Kendi halkıyetini unutmuş… BİZ'im VARLIĞIMIZA mesel darb ediyor!
Diyor ki:
"Rimme olan o kemikleri kim ihya edecek?"

De ki:
"Evvel merrede onu inşa eden, ihya edecek!
O, bütün halkıyete alimdir."

Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir.
36. YASİN / 81

Semaları ve arzı halk eden, onların mislini halk etmeye kadir değil midir!?

Bilakis!
O, hallaktır, alimdir.

37. SAFFAT / 11

Artık onlardan fetva iste; onların halkiyetleri mi daha şedid... yoksa BİZ'im halk ettiklerimiz mi?
Muhakkak ki BİZ onları lazib tinden halk ettik.

37. SAFFAT / 95-96

Dedi ki:
"Naht ettiğiniz şeylere mi abd oluyorsunuz?... Sizi ve amel ettiğiniz şeyleri halk eden, ALLAH'tır."

37. SAFFAT / 124-125-126

Kavmine demişti ki:
"Siz ittika etmeyecek misiniz?
Halıkların ahsenini vezr ederek… Ba'l (putun adı) 'ı mı davet ediyorsunuz?
ALLAH, sizin Rabbinizdir... evvelde ki ata-babalarınızın da Rabbidir."

37. SAFFAT / 150

"Yada BİZ melekleri dişiler olarak halk etmişiz de... onlar da buna mı şahid olmuşlar!?"

38. SAD / 6-7-8

Onlardan meleler intılak ettiler.
"Meşy edin... ve ilahlarınız üzre sabır edin. Muhakkak, irade edilen şey kesinlikle budur.
Biz bunu, ahir millette işitmedik. Muhakkak bu, sadece, ıhtilaktır.
Zikir, aramızdan ona mı inzal edildi!?"

Bilakis!
Onlar, zikrimden şekk içindeler.
Bilakis!
(Ancak) Azabımı taddıklarında!...

38. SAD / 27

BİZ, semayı ve arzı ve ikisinin arasındakileri batıl olarak (birgün batıl olacak şekilde) halk etmedik.
Bu, kafirlerin zannıdır!

Artık, nardan veyl olsun kafirlere!

38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

38. SAD / 75

Dedi ki:
"Ey iblis!
Elimle halk ettiğim şeye secde etmekten sana ne mani oldu?
İstikbar mı ettin... yoksa ulvilerden mi oldun?"

38. SAD / 76

Dedi ki:
"Ben ondan hayrım.
Beni nardan halk ettin... onu ise tinden halk ettin."

39. ZUMER / 4

Şayet ALLAH, evlad ittihaz etmeyi irade etseydi elbette halk ettiklerinden dilediğini ıstıfa ederdi.
O, subhandır.
O'-ALLAH vahiddir, kahhardır.

39. ZUMER / 5

Semaları ve arzı, bi-hakkın halk etti.
Geceyi gündüze kevr eder ve de gündüzü geceye kevr eder. Güneşi ve kameri teshir eder. Hepsi, belirlenmiş ecel için cereyan eder.
Değil mi ki… O, azizdir, gaffardır!

39. ZUMER / 6

Sizi vahid nefsten halk etti.
Sonra sizin için ondan zevce kıldı.
Size enamdan sekiz zevce inzal etti.
Zulmetler içinde üç halk ediş ardından,
annelerinizin batınlarındaki halk edişle sizi halk etti.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir, mülk O'nundur, O'ndan başka ilah yoktur.
Artık nasıl da sarf olup gidiyorsunuz!

39. ZUMER / 38

Elbette eğer...
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye onlara sual etsen... kesinlikle,
"ALLAH!" derler.

De ki:
"Artık görüyor musunuz... ALLAH'ın gayrısında davet ettiğiniz şeyleri...
Eğer ALLAH,
benim için darr irade etse... onlar mı O'nun verdiği darrı keşif edecekler!?
yada rahmetini irade etse... onlar mı onun rahmetini engelleyecek!?"

De ki:
"ALLAH bana hasbtır.
Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler."

39. ZUMER / 62

ALLAH, herşeye halıktır… O, herşey üzre vekildir.

40. MUMİN / 57

Elbette, semaların ve arzın halkıyeti, nasın halkıyetinden ekberdir… fakat nasın pek çoğu alim değildir.

40. MU'MİN / 62-63

Böyledir!…
Herşeyin haliki olan ALLAH sizin Rabbinizdir.
O'ndan başka ilah yoktur.
Artık siz, nasıl da ifk ediyorsunuz!...

Böyledir!...
ALLAH'ın ayetlerine cahd edenler... ifk ederler.

40. MUMİN / 67

Müsemma ecele ulaşmanız için...
Turabdan sizi halk eden O'dur.
Sonra nutfeden,
Sonra alaktan.
Sonra sizi tıfl olarak ihrac eder.
Sonra sizin şedidinize iblağ olmanız için...
sonra şeyhler olmanız için...
Sizden (bazı) kimseler ise önceden vefat ettirilir.
Umulur ki akıl edersiniz.

41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

41. FUSSİLET / 15

Üstelik Ad... hakk gayrısı ile arzda istikbar etti.
Dediler ki:
"Kuvvet olarak bizden şiddetlisi kimdir?"
Kendilerini halk eden ALLAH'ı... O'nun kuvvet olarak kendilerinden şiddetli olduğunu, görmediler mi!?
Onlar, ayetlerimize cahd etmiş oldular.

41. FUSSİLET / 21

Kendi cildlerine derler ki:
"Neden bize karşı şahidlik yaptınız?"
Onlar da der ki:
"Bizi herşeyi nutuk ettiren ALLAH, nutuk ettirdi."
Evvel merrede sizi halk eden O'dur... ve O'na rücu edeceksiniz.

41. FUSSİLET / 37
SECDE AYETİ

Gece ve gündüz ve güneş ve kamer onun ayetlerindendir.
Güneş için de secde etmeyin!... Kamer için de!
Eğer siz yalnızca O'na abd olanlardan olmuşsanız, bu ikisini halk eden ALLAH'a secde edin!

42. ŞURA / 29

Semaların ve arzın halkıyeti... ve dabbeden orada bess olanlar, O'nun ayetlerindendir.
O, dilediğinde... onları cem etmek üzre kadirdir.

42. ŞURA / 49

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediğini halk eder...
dilediğine dişiler vehb eder...
dilediğine erkekler vehb eder.

43. ZUHRUF / 9

Eğer sen onlara semaları ve arzı kimin halk ettiğini sual etsen, elbette derler ki:
"Onları aziz, alim olan halk etti."

43. ZUHRUF / 12-13-14

O,
bütün zevcleri halk edendir...
ve size… onların zuhurlarına istiva etmeniz için... gemilerden ve hayvanlardan irkab edeceğiniz şeyler kılandır.
Sonra oraya istiva ettiğinizde Rabbinizin nimetini zikir edin... ve deyin ki:
"Bunu bizim için teshir eden subhandır. Biz O'na mukrin olamazdık. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle Rabbimize inkılab edenler olacağız."

43. ZUHRUF / 16

Yoksa halk ettiği kız evladlardan ittihaz edinir de... erkek çocukları size mi ıstıfa eder?

43. ZUHRUF / 19

Rahmana abd olan melekleri dişi kıldılar!
Onların halk edilişine şahid mi oldular!?
Onların şahadetleri ketb edilecek... ve onlar sual edilecekler!

43. ZUHRUF / 87-88

Eğer onlara, kendilerini kimin halk ettiğini sual etsen, elbette "ALLAH!" diyeceklerdir.
Buna rağmen nasıl da ifk ediyorlar!

Bir de… "Ey Rabbim!" der dururlar!...
Muhakkak işte bunlar iman etmeyen bir kavimdir!

44. DUHAN / 38

BİZ, semaları... ve arzı... ve ikisinin arasındakileri laib olarak halk etmedik.

44. DUHAN / 39

BİZ o ikisini, sadece, bi-hakkın halk ettik.
Fakat pek çoğu alim değiller.

45. CASİYE / 4

Kendi halkıyetinizde...
ve dabbeden bess edilenlerde...
yakin kavimler için ayetler vardır.

45. CASİYE / 22

Bütün nefsin, zulüm edilmeden… kesb ettiği şeyler ile cezalandırılması için... semaları ve arzı bi-hakkın ALLAH halk etmiştir!

46. AHKAF / 3

BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik.
Kafirler nezr edildikleri şeyden muriz oldular.

46. AHKAF / 4

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz şeyleri gördünüz mü?
Arzdan neyi halk etti onlar… bana gösterin!?
Yoksa onların semalarda şeriki mi var?
Eğer sadıksanız… bunun öncesinden bir kitab veya ilimden bir eser verin!"

46. AHKAF / 33

Yoksa onlar, semaları ve arzı halk eden… ve o ikisini halk etmekle ayya olmayan ALLAH'ın… mevtleri hayy etmeye kadir olduğunu görmüyorlar mı!?
Bilakis!
Muhakkak ki O, herşeye kadirdir.

49. HUCURAT / 13

Ey nas!
Muhakkak ki BİZ sizi, zekerden ve ünsadan halk ettik.
Kendinize arif olmanız için... sizi şubeler ve kabileler halinde kıldık.
Muhakkak ALLAH indinde sizin daha kerim olanınız, daha çok ittika edeninizdir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, habirdir.

50. KAF / 15

Yoksa BİZ, evvel halkıyet ile ayya mı olduk!?
Bilakis!
Onlar cedid halkıyetten lebs içindeler!

50. KAF / 16

elbette kat'iyyetle!... İnsanı halk ettik!...
Onun nefsinin, kendisine ne vesveseler verdiğine alimiz.
BİZ ona, şahdamarından daha karibiz.

50. KAF / 38

elbette kat'iyyetle!...
Semaları...
ve arzı…
ve ikisi arasında ki herşeyi...
altı yevmde halk ettik!... ve BİZ'e lügubdan mess olmadı.

51. ZARİYAT / 49

Herşeyden iki zevc halk ettik… umulur ki tezekkür edersiniz.

51. ZARİYAT / 56

Cinnleri ve insi, ancak, BANA abd olmaları için halk ettim.

52. TUR / 35

Yoksa onlar, her şeyin gayrısından mı halk edildi?
Yoksa onlar mı halık!?

52. TUR / 36

Yoksa semaları ve arzı onlar mı halk etti?
Bilakis!...
Yakin değiller!

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

54. KAMER / 49

Muhakkak ki BİZ, herşeyi kaderi ile halk ettik.

55. RAHMAN / 1-2-3-4

Rahman;
Kur'an'a alim etti.
İnsanı halk etti.
Onu beyana alim etti.

55. RAHMAN / 14

İnsanı, fehhar gibi salsalden halk etmiştir.

55. RAHMAN / 15

Cinnleri, nardan bir maricden halk etmiştir.

56. VAKIA / 57

Sizi BİZ halk ettik BİZ!
Artık keşke sadakat gösterseydiniz!

56. VAKIA / 58-59

Akıttığınız meniyi görüyor musunuz?
Onu siz mi halk ettiniz… yoksa halk eden BİZ miyiz?

57. HADİD / 4

O, semaları ve arzı altı yevmde halk eden... sonra arş üzre istiva edendir!
Arzda ilac olana... ve ondan ihrac olana... semadan inzal olana... ve onda uruc edene… alimdir.
Nerede olursanız olun... O, sizinle beraberdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

59. HAŞR / 24

O'-ALLAH, halıktır, baridir, musavvirdir. Esma-ül husna O'nundur. Semalarda ve arzda olanlar O'nu sebbih ederler. O, azizdir, hakimdir.

64. TEGABUN / 2

Sizi halk eden O'dur!
Ardından, kafir de sizdendir... mu'min de sizdendir!
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

64. TEGABUN / 3

Semaları ve arzı bi-hakkın halk etti!
Sizi tasavvur etti...
ve ardından suretlerinizi ahsen etti!
Masir O'nadır!

65. TALAK / 12

ALLAH, yedi semaları ve onların misli kadarını arzdan halk edendir.
ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna... ve ALLAH'ın herşeyi kat'iyyetle ilmiyle ihata ettiğine!... sizin alim olmanız için... emir, onlar arasında durmaksızın tenezzül eder.

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

67. MULK / 14

Değil mi ki… halk eden alimdir!?
O, latiftir, habirdir.

68. KALEM / 4

Muhakkak sen, azim halık üzresin!

70. MEARİC / 19-20-21-22-23-24-25-26-27

Muhakkak İnsan,
kendisine ceza olarak şerr mess ettiğinde...
ve kendisine mani olarak hayr mess ettiğinde...
hela (sabrı az, hırsı çok, aceleci ve fazla şikayetçi) olacak şekilde halk edilmiştir.

Salat edenlerden şunlar bunun dışındadır;
Salatları üzre daim olanlar.
ve mallarında, sail ve mahrum için malum hakk olanlar.
ve din yevmine sadakat gösterenler.
ve Rabblerinin azabından müşfik olanlar.

70. MEARİC / 39

Asla!
Mukakkak ki BİZ, onları, alim oldukları şeyden halk ettik.

71. NUH / 14

"O, sizi, kat'iyyetle tavırlar halinde halk etmiştir!"

71. NUH / 15

"Görmediniz mi!?...
ALLAH, yedi semaları tabak tabaka nasıl halk etti."

74. MUDDESSİR / 11-12-13-14

Vahid olarak halk ettiğim...
ve kendisine memdud mallar...
ve şahid oldukları erkek evladlar kıldığım…
ve kendisini temhid ederek mehd ettiğim...
kimseyi BANA vezr et!

75. KIYAME / 37-38-39

O,
meni edilmiş meniden bir nutfe değil miydi ?
Sonra alaka oldu.
Ardından halk etti
ve ardından sevva etti.
Ardından, ondan da erkek ve dişi iki zevc kıldı.

76. İNSAN / 2

Muhakkak ki BİZ, İnsanı…
belv ettiğimiz meşc haldeki nutfelerden halk ettik...
ve ardından onu semi, basir kıldık.

76. İNSAN / 28

BİZ halk ettik onları… BİZ!...
Esarlarını BİZ şedid ettik!
BİZ dilediğimizde... onları tebdil ederek, emsallerine bedellendiri veririz!

77. MURSELAT / 20-21-22-23

Sizi, mehin sudan halk etmedik mi!?
Ardından onu, malum kadere kadar mekin karar içinde kıldık!
Ardından da kader ettik!...
Ne de naim kadir olanız!

78. NEBE / 6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16

Arzı mihad ve dağları vetedler kılmadık mı?
ve sizi zevcler halinde halk ettik.
ve sizin nevminizi sübat kıldık.
ve geceyi libas kıldık.
ve gündüzü maişe kıldık.
ve fevkinize yedi şedidleri bina ettik.
ve vehhac sirac kıldık.
ve habbeler ve nebat ve leff olmuş cennetler ihrac etmek için, musır olanlardan seccac su inzal ettik.

79. NAZİAT / 27-28-29

Sizin halkıyetiniz mi daha şedid... yoksa sema mı?
Onu bina etti.
Simkini ref etti
ve ardından sevva etti.
Onun gecesini gataş etti
ve onun duhasını ihrac etti.

80. ABESE / 18-19-20-21-22

Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
Sonra ona, sebili yesir etti.
Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder.

80. ABESE / 18-19-20-21-22

Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
Sonra ona, sebili yesir etti.
Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder.

82. İNFİTAR / 6-7-8

Ey İnsan!
Seni halk eden...
ve ardından seni sevva eden…
ve ardından seni adl eden…
hangi surette dilediyse seni öyle terkib eden…
kerim Rabbine, seni garr eden nedir?

86. TARIK / 5-6-7-8

Artık İnsan, halk edildiği şeye nazar etsin!
Sulb ve teribeler arasından ihrac edilen dafik sudan halk edildi.
Muhakkak ki O, onu reca üzre elbette kadirdir.

86. TARIK / 5-6-7-8

Artık İnsan, halk edildiği şeye nazar etsin!
Sulb ve teribeler arasından ihrac edilen dafik sudan halk edildi.
Muhakkak ki O, onu reca üzre elbette kadirdir.

87. A'LA / 1-2-3-4-5

Halk eden… ve ardından sevva eden...
ve kaderleyen... ve ardından hidayet eden...
ve merayı ihrac eden… ve ardından onu gusa halinde ahva kılan…
a'la Rabbinin ismini sebbih et!

88. GAŞİYE / 17-18-19-20

İbilin (deve) nasıl halk edildiğine...
semanın nasıl ref edildiğine...
dağların nasıl nasb edildiğine...
arzın nasıl sath edildiğine...
nazar etmezler mi!

89. FECR / 5-6-7-8-9-10

Bunda hicr sahibleri için kasem yok mu!?
Görmedin mi… Rabbin,
Ad (kavmi) 'a...
beldeler içinde, onun misli halk edilmemiş olan... amedlerin zatı İrem (şehrin) 'e...
vadide sahrları cevb eden Semud (kavmi) 'a...
Vetedler sahibi firavuna...
nasıl da fail oldu!

90. BELED / 4

elbette kat'iyyetle!... BİZ, İnsanı kebed içinde halk ettik!

92. LEYL / 1-2-3

Yemin olsun!
Gışa ettiğinde, geceye…
Tecelli ettiğinde, gündüze…
Erkeği ve dişiyi halk edene!

95. TİN / 4-5-6

elbette kat'iyyetle!... İnsanı "ahsen-i takvim" içinde halk ettik!
Sonra…
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin
*** ve kendilerine gayrı memnun ecir olanların***
dışındakileri… sefillerin en sefiline redd etik.

96. ALAK / 1

Halk eden Rabbin adına KIRAAT ET!...

Allah Rasulüne inzal olan ilk ayettir.
96. ALAK / 2-3-4-5

İnsanı alak'tan halk etti...
KIRAAT ET!
Kalem'e alim eden…
İnsanı ilmi olmayan şeylere alim eden…
Rabbin en kerim olandır!

113. FELAK / 1-2-3-4-5

De ki:
"Halk edilmişlerin şerrinden
ve vekab olduğunda gasakın şerrinden
ve ukdelere nefesleyenlerin şerrinden
ve hased ettiği zaman, hased edenin şerrinden,
felakın Rabbine uvz ederim!"

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.