İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ H:LS: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 18 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox halas Hâlis Hâlise Halesa Hulus Hulusi Hulusiyyet ihlas istihlas mahlas Muhaleset Muhallis Muhles muhlis Mustahlas Mustahlis Mutehallis Tahallus Tahlis
xoxox
خ ل ص H:LS:
halas
خ ل ص H:LS:

Kurtulma, kurtuluş. Selâmete ermek.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Hâlis
خ ل ص H:LS:

Hilesiz. Katıksız. Saf. Duru. Saffetli. Pek beyaz. Evvelce karışık iken kusuru zâil olan.

DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor.
Dşl.HâliseÇğl.Halesa
Hulus
خ ل ص H:LS:

Hâlislik. Saflık. Samimiyet. Hâlis dostluk. İçden davranmak.

Hulusi
خ ل ص H:LS:

Samimi, candan. Hâlis ve içi temiz olan.

Hulusiyyet
خ ل ص H:LS:

Hâlislik. Samimi dostluk.

ihlas
خ ل ص H:LS:

Kalbini safi etmek. İçten, samimi, riyasız sevgi. İçten gelen sevgi ile doğruluk ve bağlılık.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
istihlas
خ ل ص H:LS:

Bir şeyi elde etmeğe çalışma. Kurtarma veya kurtarılma.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
mahlas
خ ل ص H:LS:

Nâm. Lâkab. Bazı muharrirlerde olduğu gibi, isme ilâve edilen başka bir isim. Halâs olacak, kurtulacak yer.

Muhaleset
خ ل ص H:LS:

Birbirlerine iyi muamele etme. Birbirleriyle dostça geçinme.

Muhallis
خ ل ص H:LS:

Kurtaran, halâs kılan, tahlis eden.

Muhles
خ ل ص H:LS:

İhlâsı dâimi olan. Devâmlı hâlis olan.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
muhlis
خ ل ص H:LS:

Hâlis olan. İhlâsı kazanmak için gayret gösteren, samimi ve itikadı doğru olan. Her hâli içten ve riyâsız olan. Katıksız.

DuruMeal'de toplam 11 kayıtta geçiyor.
Mustahlas
خ ل ص H:LS:

Kurtarılmış, halâs edilmiş.

Mustahlis
خ ل ص H:LS:

Kurtaran, halâs eden. Kurtarıcı.

Mutehallis
خ ل ص H:LS:

Kurtulan, halâs bulan. İkinci olarak başka bir ad takınan. Mahlâs alan.

Tahallus
خ ل ص H:LS:

Halâs olmak. Kurtulmak. Edb: şiirde mahlâs kullanmak.

Tahlis
خ ل ص H:LS:

Kurtarmak. Halâs etmek. Bir şeyin özünü, hülâsasını almak.

2. BAKARA / 94-95

De ki:
"ALLAH'ın indinde… dar-ul ahiret, nasın gayrısında halis olarak sizin için ise… eğer sadıksanız… mevt olmayı temenni edin haydi!"
Elleriyle takdim ettikleri şey ile bunu ebediyyen temenni edemezler!
ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 139

De ki :
"ALLAH hakkında bizimle hacc mı ediyorsunuz!
O, bizim de Rabbimizdir... sizin de Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizim... sizin amelleriniz de sizindir.
Biz, O'na muhlis olanlarız."

4. NİSA / 146

Tevbe edenler...
ve ıslah olanlar...
ve ALLAH'a ismetli olanlar...
ve ALLAH için dinlerine ihlaslı olanlar...
müstesna. İşte bunlar mü'minlerle beraberdir. ALLAH, yakında, mü'minlere azim ecir verecek.

6. ENAM / 139

"Şu enamın batınlarında olanlar, erkekler için halistir ve zevcelerimize haram edilmiştir." dediler.
Eğer mevt şekilde olursa... ardından onda şeriktirler. Vasf etmelerinin cezaları verilecektir!
Muhakkak ki O, hakimdir, alimdir.

7. ARAF / 29

De ki:
"Rabbim kıst ile emir etti.
Bütün mescidlerin indinde, vechlerinizi ikame edin!
Dinde O'na muhlis olarak O'nu davet edin!
Sizi ibda ettiği gibi, ida edeceksiniz."

7. ARAF / 32

De ki:
"ALLAH'ın, kendisine abd olanlar için ihrac ettiği ziyneti ve rızktan tayyib olanları, haram eden kimdir?"

De ki:
"Bunlar, dünya hayatında... kıyamet yevmine halis olarak iman eden kimseler içindir."

Böyledir!...
Alim kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

10. YUNUS / 22

Berrde ve bahrda sizi seyir ettiren O'dur.
Hatta siz gemide olduğunuzda... tayyib rih ile cereyan ederken ve bununla ifrah olurken... asıf rih çıksa ve bütün mekanlardan üzelerine mevc gelse... kendilerinin onunla ihata edildiklerini zann ederler... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler.
"Eğer bizi bundan necat edersen, elbette/kesinlikle şükür edenlerden olacağız."

12. YUSUF / 24

Kadın ona elbette kat'iyyetle hemm etmişti! Şayet Rabbinin burhanını görmemiş olsaydı... o da ona hemm ederdi.

Böyledir!...
Ondan, sui olanı ve fahiş olanı sarf ettik.
Muhakkak o, BİZ'e ibadet edenlerin muhles olanlarındandı.

12. YUSUF / 54

Melik dedi ki:
"Onu bana getirin. Nefsim için istihlas edeyim."
Ardından ona kelime edince, dedi ki:
"Muhakkak sen, bu yevmde, ledamızda eminsin, mekinsin."

12. YUSUF / 80

Ondan yeis olunca necv ederek halas ettiler. Onların kebiri dedi ki:
"Alim değil misiniz!
Babanız sizden, ALLAH'tan mevsuk olarak kat'iyyetle ahz almıştı! Önceden, Yusuf hakkında ifrat ettiğiniz şey de var. Artık, babam bana izin verinceye kadar veya ALLAH bana hüküm edinceye kadar arzdan berh etmeyeceğim.
O, hakimlerin hayrlısıdır."

15. HİCR / 39-40

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gavayet ettiğin şey ile… arzda onları elbette/kesinlikle ziynetlendireceğim. Onlardan muhles olarak SANA abd olanlar dışında… cemian onlara elbette/kesinlikle gavayet edeceğim."

16. NAHL / 66

Muhakkak sizin için... enamda elbette/kesinlikle ibret vardır.
Size, batınlarında olandan, fers ve kan arasından, şürb edenler için halis, saig leben iska ediyoruz.

19. MERYEM / 51

Kitabta, Musa'yı zikir et.
Muhakkak o, muhles idi... Rasul Nebi idi.

29. ANKEBUT / 65-66

Gemiye irkab olduklarında… dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler.
Ardından onları berre necat ettiğinde… kendilerine verdiğimiz şeylere kafir olmak için... ve kendilerini metalandırmak için… hemen, şirk koşarlar!
Artık yakında alim olacaklar!

31. LOKMAN / 32

Onları mevc, zıll gibi gışa ettiğinde… dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler. Ardından berre necat ettiklerinde, onlardan muktesid olanlar olur.
Ayetlerimize, hiç bir hattar kafirden başkası cahd etmez.

33. AHZAB / 50

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ,
ecirlerini verdiğin zevcelerini
ve ALLAH'ın sana fey ettiklerinden melekesi yemininde olanları
ve seninle beraber hicret eden... amca kızlarını ve hala kızlarını ve dayı kızlarını ve teyze kızlarını
ve diğer mü'min erkeklerin gayrısında sadece sana halis olarak; eğer nefsini nebi için vehb ederse ve nebi de kendisini nikahlamayı irade ederse (herhangi) mü'min kadını sana helal kıldık.

Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz!
Bunlar, sana herhangi bir harec olmaması içindir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

37. SAFFAT / 40-41-42-43

Muhles olarak ALLAH'a abd olanlar müstesna… işte onlar için malum rızık fakihler vardır. Onlar… naim cennetlerinde ikram edilmiş olanlardır.

37. SAFFAT / 73-74

Artık nazar et bakalım!...
ALLAH'a muhles olarak abd olanların dışında... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

37. SAFFAT / 127-128

Ardından onu kizb ettiler.
Artık muhakkak onlar… ALLAH'a muhles olarak abd olanlar dışında... kesinlikle, muhdardırlar.

37. SAFFAT / 160

ALLAH'a muhles olarak abd olanlar müstesna…

37. SAFFAT / 167-168-169-170

Muhakkak söylerlerdi ki:
"Şayet indimizde evveldekilerden zikr eden olsaydı… elbette ALLAH'a muhles olarak abd olurduk."
Ancak, O'na kafir oldular… ve ardından yakında alim olacaklar.

38. SAD / 46

Muhakkak ki BİZ onları, darı zikir etmenin halisliği ile ihlaslı kıldık.

38. SAD / 82-83

Dedi ki:
"Artık SEN'in izzetin ile… onlardan muhles olarak SANA ibadet edenler dışında... onları cemian kesinlikle gavi ettiririm."

39. ZUMER / 2

Muhakkak ki BİZ sana, bi-hakkın kitab inzal ettik.
Artık, dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd ol.

39. ZUMER / 3

Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır!
O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler:
"Ona biz, sadece, bizi ALLAH'a zülfaya kurb ettirmesi için abd oluyoruz."
Muhakkak ki ALLAH, onların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeyde hüküm verecektir.
Muhakkak ki ALLAH... o kazib keffar olanlara ihda etmez.

39. ZUMER / 11-12

De ki:
"Muhakkak ben, dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmakla emir olundum... ve bana, Müslümanların evveli olmam emir olundu."

39. ZUMER / 14-15

De ki:
"Dinimde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olurum… artık siz O'nun gayrısından dilediğinize abd olun!"

De ki:
"Muhakkak, kendi nefslerine ve kendi ehillerine hasar verenler... kıyamet yevminde hüsranda olanlardır.
Böyle değil midir!...
Bu, mübin hüsrandır!"

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

40. MUMİN / 65

O, hayydır.
O'ndan başka ilah yoktur.
Artık dinde O'na muhlis olarak O'nu davet edin!
Hamd etmek Rabb-il alemin ALLAH'ındır.

98. BEYYİNE / 5

Dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmaları için onlara, ancak,
Hanifler olmaları...
ve salat ikame etmeleri...
ve zekat vermeleri...
emir edilmektedir!
Bu, kayyime dindir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.