İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ H:RC ❞ kökünden türeyen kelimeler... 15 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox harc Hâric Hırrîc huruc ihrac ihracat istihrac İstihracat Maharic Mahrec muhrec Muhrice Mustahrec Mustahric Taharruc tahric Muharric
xoxox
خ ر ج H:RC
harc
خ ر ج H:RC

Gider, sarfiyat, bir iş için kullanılan madde. Vergi. Çıkmak. Yeni çıkan bulut. Yemâme vilayetinde bir yer. Ecir. Buğday.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Hâric
خ ر ج H:RC

Bir şeyin veya mahallin veya memleketin dışında kalan. Ecnebi. // Bir şeyin dışarısı.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Hırrîc
خ ر ج H:RC

Bir kimsenin çıkardığı nesne.

huruc
خ ر ج H:RC

Çıkma. Dışarı çıkma, çıkış. Açığa çıkma. Yukarı çıkma, yükselme. Ayaklanma, isyan etmek.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
ihrac
خ ر ج H:RC

Çıkmak. Çıkarmak. Dışarı atmak. Fazla malı başka memlekete göndermek. İstifade için meydana koymak.

DuruMeal'de toplam 143 kayıtta geçiyor.
Çğl.ihracat
istihrac
خ ر ج H:RC

Bir şeyin içinden bir şey çıkarmak. Meydana ve harice çıkarmak. Bâzı emareleri beliren şeylerden ileriye âit olacak şeyleri çıkarmak.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.İstihracat
Maharic
خ ر ج H:RC

Çıkacak yerler. Huruc edecek yerler.

Mahrec
خ ر ج H:RC

Çıkacak yer. Ses ve harflerin ağızdan çıktıkları yer. Mat: Bayağı kesirde çizginin altındaki sayı, Payda. Hususi bir meslek için adam yetiştirmeğe mahsus mekteb ve dâire. Dahilde çıkarılan mahsulât ve emtianın sarfı için hariç memlekette bulunan mahal.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
muhrec
خ ر ج H:RC

Dışarı çıkarılmış, ihrâc olunmuş. Bir şeyin sureti çıkarılmış.

Muhrice
خ ر ج H:RC

Çıkrıkçı.

Mustahrec
خ ر ج H:RC

Alınmış, çıkarılmış, istihrâc edilmiş olan.

Mustahric
خ ر ج H:RC

İstihrac eden, çıkaran.

Taharruc
خ ر ج H:RC

Zahmetli yerden uzaklaşmak. Günahtan içtinab etmek, günahtan çekinmek.

tahric
Muharric
خ ر ج H:RC

Çıkartma. Meydana koyma. Şehadetname vermek.

2. BAKARA / 22

(Rabbiniz…)
sizin için arzı firaş, semayı bina kılandır…
ve semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, size rızk olacak semerelerden ihrac edendir.
Artık ALLAH'a... alim olduğunuz halde... endad kılmayın!

2. BAKARA / 36

Şeytan, o ikisini oradan zelle etti... ve ardından onları, içinde oldukları şeyden ihrac etti.
BİZ dedik ki:
"Bazınız bazınıza (birbirinize) aduvv olarak hebt olun!
Müstekarr ve metalanma, bir hiyne kadar sizin için arzdadır!"

2. BAKARA / 61

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
Biz vahid taama sabır edemeyiz. Bizim için Rabbini davet et... arzda nebat ettiği şeylerden bize ihrac etsin; bakl (sebze) ve aksee (kabak) ve füvm (sarımsak, buğday) ve ades (mercimek) ve basal (soğan)."

O dedi ki:
"O hayr olan ile... o edna olanı bedellendirmemi mi istiyorsunuz!?
Mısıra hebt olun!...
Artık muhakkak size, sual ettikleriniz kesinlikle vardır."

Onlara zillet ve meskenet darb edildi. ALLAH'tan gazab ile beva oldular. Bu, onların ALLAH'ın ayetlerine kafir olmaları ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri iledir. Bu, isyan etmeleri ve düşmanlık etmiş olmaları iledir.

2. BAKARA / 72

Siz bir nefs katl etmiştiniz ve ardından bunun hakkında dar etmiştiniz.
ALLAH sizin ketm ettiğinizi ihrac edendir.

2. BAKARA / 74

Sonra, bunun ardından, sizin kalbleriniz kasvetlenmişti.
Artık o, hacerler gibi veya daha da şedid kasvetlenmişti.
Muhakkak hacerlerden öyleleri vardır ki, onlardan nehirler fecr olur. Muhakkak ondan öyleleri vardır ki, şakk eder... ve ardından ondan su ihrac olur. Muhakkak onlardan öyleleri de vardır ki, ALLAH'a haşyetinden hebt olur.
ALLAH amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 84

Size misak ahz etmiştik:
"Kanınızı sefk etmeyin!
Nefslerinizi diyarlarınızdan ihrac etmeyin!"
Sonra, siz ikrar verdiniz! Siz şahid oldunuz!

2. BAKARA / 85-86

Sonra siz, işte busunuz!
Nefslerinizi katl ediyorsunuz!...
ve sizden feriki, diyarlarından ihrac ediyorsunuz!...
Onlara ism ve düşmanlık ile tezahür ediyorsunuz!...
ve esirler verirlerse fidyeleşiyorsunuz.
Onları ihrac etmek, size haram edilendi!

Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir!

Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler.
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.
İşte onlar, ahiret ile dünya hayatı iştira edenlerdir. Artık onlardan azab hafifletilmez ve de onlara nasr edilmez.

2. BAKARA / 149

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!... muhakkak bu, kesinlikle Rabbinden Hakk olandır!
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 150

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun… nasa sizin üzerinize bir hüccet olmaması için... artık vechinize onun şatrını veliy ettirin!

Onlardan zalim olanlar müstesna... artık onlara haşy etmeyin!... üzerinize nimetimi tamam etmem için... BANA haşy edin!... umulur ki ihtida olursunuz.

2. BAKARA / 166-167

Tabi olunanlar, tabi olanlardan teberri olduklarında ve azabı gördüklerinde... onlar ile sebeblerini kata ederler.

Tabi olanlar derler ki:
"Keşke bize bir kerre daha verilse… ve ardından, bizden teberri ettikleri gibi onlardan teberri etsek."

Böyledir!...
ALLAH, kendilerine amellerinin hasretini gösterir! Onlar nardan haric olamazlar.

2. BAKARA / 191-192

Nerede sekf ederseniz... onlara kıtal edin!... ve sizi ihrac ettikleri yerden, (siz de) onları ihrac edin!

Fitne, katl etmekten daha şedidtir.

Orada sizinle kıtal etmedikleri sürece... Mescid-i haram indinde onlarla kıtal etmeyin!... ancak eğer sizinle kıtal ederlerse... artık onlara kıtal edin.

Böyledir!...
Kafirlerin cezası budur!
Eğer kendilerini nehy ederlerse… artık muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 240

Sizden vefat edip de zevcelerini vezr edenler, bir seneye kadar zevcelerinin, havlinden ihrac edilmeksizin metalanmalarını vasiyet etmiş olmalıdır!

Ancak eğer (kendiliklerinden) ihrac olurlarsa... artık onların maruftan nefslerine fail olacağı şeylerde size cünah yoktur.

ALLAH, azizdir, hakimdir.

2. BAKARA / 243

Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!?
Ardından,
ALLAH onlara "mevt olun!" dedi.
Sonra onları hayy etti.

Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 257

ALLAH, iman edenlere veliydir… onları zulmetlerden nura ihrac eder.

Kafirler… onların veliyleri; onları nurdan zulmetlere ihrac eden, "tagut"tur… işte onlar, nar ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 267

Ey iman edenler!
Kesb ettiklerinizin tayyiblerinden...
ve arzdan sizin için ihrac ettiklerimizden...
infak edin!

Onlardan habis olanı...
ve gamd ederek ahz etmeyeceğiniz şeyleri...
infak etmeye teyemmüm etmeyin.

Alim olun ki; muhakkak ki ALLAH, ganiydir, hamiddir.

3. ALİ İMRAN / 27

"Geceyi gündüze ilac edersin ve gündüzü geceye ilac edersin.
Meyyitten hayy ihrac edersin ve hayydan meyyit ihrac edersin.
Dilediğini hesabsızca rızıklandırırsın."

3. ALİ İMRAN / 110

Maruf ile emir etmektesiniz!...
ve münkeri nehy etmektesiniz!...
ve ALLAH'a iman etmektesiniz!
Siz, nas için ihrac edilmiş, hayr olan ümmetsiniz!

Şayet kitab ehli de iman etseydi... elbette kendileri için hayr olurdu. Onlardan mü'min olanlar vardır... ancak pek çoğu fasıktır.

3. ALİ İMRAN / 195

Ardından Rabbleri, onlara isticab etti.
Muhakkak ki BEN, sizden, erkek veya dişi, amil olanın amelini zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız (birbirinizdensiniz).
Artık,
hicret edenler...
ve diyarlarından ihrac edilenler...
ve BEN'im sebilimde eza edilenler...
ve katl edenler...
ve katl olanlar...
ALLAH indinden sevab olarak,
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağım
ve kesinlikle onları altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edeceğim.
Sevabların hüsn olanı, ALLAH'ın indindedir.

4. NİSA / 66

Şayet BİZ onlara... "kendi nefslerinizi katl edin" veya "diyarlarınızdan ihrac olun" diye ketb etmiş olsaydık, içlerinden birazı dışında buna fail olmazlardı.

Şayet kendilerine vaaz edilene fail olsalardı elbette kendileri için hayrlı ve daha şedid tesbit edilmiş olurdu.

4. NİSA / 75

Size ne oluyor da, ALLAH sebilinde ve
"Rabbimiz!
Bizi, şu ehli zalim karyeden ihrac et.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN veliy kıl.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN nasır kıl!"
diyen istizaf edilmiş erkekler ve kadınlar ve velidler için kıtal etmiyorsunuz?

4. NİSA / 100

ALLAH sebilinde hicret eden kimse… arzda, muragame olarak birçok vesia vecd eder.
Evinden, ALLAH'a ve Rasulüne muhacir olarak ihrac olan kimse... sonra mevti idrak ederse... artık onun ecri, kat'iyyetle ALLAH'a vaki olmuştur!
ALLAH, gafur, rahim olandır.

5. MAİDE / 15-16

Ey kitab ehli!
Size Rasulümüzü kat'iyyetle kıldık!
O, kitabtan sizin hafy ettiklerinizin çoğunu size beyan etmektedir... ve de çoğunu afv etmektedir.
ALLAH'tan size, kat'iyyetle nur ve mübin kitab kılınmıştır!
ALLAH, KENDİ rıdvanına tabi olanları...
onunla, selam sebillerine ihda eder.
ve KENDİ izni ile zulmetlerden nura ihrac eder.
ve sırat-ı mustakime ihda eder.

5. MAİDE / 22

Dediler ki:
"Ey Musa!
Muhakkak orada cebbar bir kavim var. Muhakkak biz, onlar oradan ihrac olana kadar oraya dahil olamayız. Eğer oradan ihrac olurlarsa, muhakkak biz dahil oluruz."

5. MAİDE / 37

Nardan ihrac olmak irade ederler... ondan haric olamazlar! Onlar için mukim azab vardır.

5. MAİDE / 61

Size geldiklerinde "iman ettik!" deseler de... kat'iyyetle küfürle dahil olmuşlardır!... ve kat'iyyetle onunla ihrac olmuşlardır!
ALLAH, onların ketm etmiş olduklarına alimdir.

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

6. ENAM / 93

ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
yahut kendisine birşey vahy edilmediği halde, "Bana vahy olundu" diyen...
yahut, "ALLAH'ın inzal ettiği şey mislince ben de inzal edeceğim" diyen...
kimseden daha zalim kimdir?
Şayet, zalimleri bir görsen;
mevt gamrı içinde olduklarında...
ve meleklerin ellerini bast ederek; "Nefslerinizi ihrac edin bakalım! Bu yevmde, ALLAH'a karşı hakk gayrısında söylemiş olduğunuz şeyler ile... ve ayetlerine istikbar etmiş olmanız ile muhin azaba cezalanacaksınız!" (denildiğinde)...

6. ENAM / 95

Muhakkak ki ALLAH,
habbeyi ve nüveleri felak edendir…
meyyitten hayy ihrac eder… ve hayydan meyyit ihrac edendir.
ALLAH budur!
Artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

6. ENAM / 99

O, semadan su inzal edendir.
Ardından nebatın bütün şeylerini onunla ihrac ettik.
Ardından, ondan hadralar ihrac ettik.
Ondan da müterakib habbeler ihrac ediyoruz...
ve hurmanın tallarından daniye olan salkımlar...
ve üzümden ve zeytinden ve nardan müştebih ve gayr-ı müteşabih cennetler...
Semere vermekteyken ve olgunlaştığında semerelerine nazar edin!
Muhakkak bunda, iman eden kavim için elbette ayetler var!

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 148

Şirk koşanlar diyecekler ki:
"Şayet ALLAH dileseydi, biz ve ata-babalarımız, şirk koşmazdık... ve hiçbir şeyden haram etmezdik."

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da kizb etmişti. Hatta beisimizi tadmışlardı.

De ki:
"Sizin indinizde, bize ihrac edeceğiniz, ilimden var mı?
Siz sadece zanna tabi oluyorsunuz.
Siz sadece hars ediyorsunuz."

7. ARAF / 13

Dedi ki:
"Artık oradan hebt ol!
Artık senin için orada, kendini kebirlemen yoktur!
Artık ihrac ol! Muhakkak sen sagirlerdensin!"

7. ARAF / 18

Dedi ki:
"İhrac ol oradan!... mez'um olarak ve medhur olarak!
Onlardan sana tabi olanlar var ya… kesinlikle cehennemi cemian sizden melaa edeceğim."

7. A'RAF / 24-25

Dedi ki:
"Bazınız, bazınıza (birbirinize) aduvv olarak hebt olun!
Mustekarr ve metalanma, bir hiyne kadar arzda sizin içindir!"

Dedi ki:
"Orada hayy olacaksınız!...
ve orada mevt olacaksınız!...
ve oradan ihrac olacaksınız!"

7. ARAF / 27

Ey Ademoğulları!
Şeytan... sui olanlarını kendilerine irae etmek için libaslarını kendilerinden nez ederek... ana-babanızı cennetten ihrac ettiği gibi... sizi fitneye düşürmesin.

Muhakkak o... o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler.

Muhakkak ki BİZ, şeytanları... iman etmeyenlere veliy kıldık.

7. ARAF / 32

De ki:
"ALLAH'ın, kendisine abd olanlar için ihrac ettiği ziyneti ve rızktan tayyib olanları, haram eden kimdir?"

De ki:
"Bunlar, dünya hayatında... kıyamet yevmine halis olarak iman eden kimseler içindir."

Böyledir!...
Alim kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

7. ARAF / 57

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz.
Ardından onunla bütün semerelerden ihrac ederiz.

Böyledir!...
Mevt olanları ihrac edeceğiz... umulur ki tezekkür edersiniz.

7. ARAF / 58

Tayyib belde, nebatını, Rabbinin izni ile ihrac olur. Habis olan, sadece, nekd ihrac eder.

Böyledir!...
Şükür eden kavim için ayetleri sarf ederiz.

7. ARAF / 82

Kavminin cevabı, ancak, şunu demek oldu:
"(Madem ki) Muhakkak bunlar tetahhur ünasmış… karyenizden ihrac edin bunları!"

7. ARAF / 88

Kavminden istikbar eden meleler, dediler ki:
"Seni ve seninle beraber iman edenleri, kesinlikle karyemizden kesinlikle ihrac ederiz, ey Şu'ayb!
ya da, milletimize ida edersin!"

Dedi ki:
"Kerh etsek bile mi!?"

7. ARAF / 109-110

Firavun'un kavminden meleler, dediler ki:
"Muhakkak bu, elbette alim sihirbazdır. Arzınızdan sizi ihrac etmeyi irade ediyor. Artık emriniz nedir?"

7. ARAF / 123

Firavun dedi ki:
"Ben size izin vermeden, ona iman mı ettiniz?
Muhakkak bu, ehlini oradan ihrac etmek için, medinede mekr ettiğiniz mekrdir. Alim olacaksınız!"

8. ENFAL / 5

Rabbinin seni bi-hakkın evinden ihrac ettiği gibi… muhakkak mü'minlerden bir ferik de, elbette/kesinlikle kerih görüyorlardı.

8. ENFAL / 30

Kafirler sana, seni tesbit etmek veya katl etmek veya ihrac etmek için mekr etmişlerdi.
Onlar mekr etmişti, ALLAH'da mekr etmişti.
ALLAH, mekr edenlerin hayrlısıdır.

8. ENFAL / 47

Betar olarak…
ve nasa riya ederek…
ve ALLAH sebilinden sadd ederek… diyarlarından ihrac olanlar gibi olmayın.
ALLAH, amel ettikleri şey ile muhittir.

9. TEVBE / 13

Yeminlerini neks eden…
ve Rasulü ihraca hemm eden…
ve evvel merrede size bed eden
kavimle kıtal etmez misiniz!? Onlardan haşy mi ediyorsunuz!
Eğer mü'min olmuşsanız, haşy etmenize hakk olan ALLAH'tır.

9. TEVBE / 40

Siz ona nasr etmezseniz...
artık (önceden) kafirler onu, iki kişiden biri olarak ihrac ettiklerinde... ALLAH ona, kat'iyyetle nasr etmişti!

O ikisi mağaradayken... o, sahibine demişti ki:
"Hüzünlenme!
Muhakkak ki ALLAH bizimle beraberdir."

Ardından ALLAH,
ona sekinesini inzal etti...
ve onu sizin görmediğiniz ordular ile eyd etti...
ve kafirlerin kelimesini sefil kıldı.
ALLAH'ın kelimesi... o, ulvidir.
ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 42

Şayet karib arız ve kasd edilmiş sefer olsaydı elbette/kesinlikle sana tabi olurlardı. Fakat şakk edilecek olan onlara baid geldi.

Onlar, ALLAH'a half edecekler:
"Şayet istitaat etseydi, sizinle beraber elbette/kesinlikle ihrac olurduk."
Onlar kendi nefslerini helak ediyorlar. Onların elbette/kesinlikle kazib olduklarına ALLAH alimdir.

9. TEVBE / 46

Şayet huruc olmayı irade etselerdi, ona iddet ile elbette/kesinlikle idad ederlerdi.
Fakat ALLAH, onların baas olmalarını kerih gördü ve ardından onları engelledi. Onlara,
"Kaid olanlarla beraber kaid olun!" denildi.

9. TEVBE / 47

Şayet sizin içinizde huruc etselerdi… size, ancak, habal ziyade edeceklerdi… ve elbette/kesinlikle hilalinize sizi fitneye bagy etmeye vaz olacaklardı.
Sizin içinizde, onları işitenler vardı.
ALLAH, zalimlere alimdir.

9. TEVBE / 64

Münafıklar, kalblerinde olan şeyleri, kendilerine haber verecek surenin inzal edilmesinden hazer eder.
De ki:
"Siz istihza edin bakalım!
Muhakkak ki ALLAH, hazer ettiğiniz şeyi ihrac edendir."

9. TEVBE / 83

Artık eğer ALLAH seni onlardan bir taifeye rücu ederse ve ardından huruc etmek için senden izin isterlerse, de ki:
"Siz benimle beraber ebediyyen ihrac olmayacaksınız. Benimle beraber düşmanla kıtal etmeyeceksiniz. Muhakkak siz, kuud etmeye evvel merrede razı olmuştunuz. Artık half olanlarla beraber kuud edin!"

10. YUNUS / 31

De ki:
"Semadan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?
Yahut işitmelere ve basara malik olan kimdir?
Meyyitten hayy olanı ve hayy olandan meyyiti ihrac eden kimdir?
Emri tedbir eden kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH!"
Ardından de ki:
"Hala ittika etmiyor musunuz?"

12. YUSUF / 31

Ardından onların mekrlerini işitince, onlara irsal etti... ve onlar için itka edilecek şeyler atid etti.
O kadınlardan her birine sikkin verdi... ve dedi ki:
"Karşılarına ihrac ol!"
Ardından (kadınlar) onu gördüklerinde, kebirlediler ve ellerini kata ettiler. Dediler ki:
"Haşa!... ALLAH için... bu beşer değildir. Bu, sadece, kerim melektir."

12. YUSUF / 76

Kardeşinin viaisinden önce onların viailerine bed etti. Sonra, kardeşinin viaisinden ihrac etti.

Böyledir!...
Yusuf'a BİZ keyd ettik.
ALLAH'ın dilemesi dışında, melikin dini içinde kardeşini ahz edemezdi.

Dilediğimiz kimseyi derecelerle ref ederiz.
Bütün ilim sahiblerinin fevkinde alim vardır!

12. YUSUF / 100

Ana-babasını arşa ref etti.
Ona sacidler olarak harra ettiler.
Dedi ki:
"Ey Babacığım!
Bu, önceden gördüğüm rüyanın te'vilidir. Rabbim onu kat'iyyetle hakk kıldı!
Şeytanın, benim ve kardeşlerimin arasını nezg etmesinin ardından... beni sicnden ihrac etmekle ve sizi bedvden getirmekle, ahsen olmuş oldu.
Muhakkak ki Rabbim, dilediği şey için latiftir.
Muhakkak ki O, alimdir, hakimdir."

14. İBRAHİM / 1

Elif. Lam. Ra.
Sana inzal ettiğimiz kitab,
nası, Rabblerinin izni ile zulmetlerden nura...
aziz, hamid sırata...
ihrac etmen içindir.

Huruf-u Mukattaa
14. İBRAHİM / 5

Musa'yı,
"Kavmini zulmetlerden nura ihrac et ve ALLAH'ın yevmlerini zikir ettir" diye, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle irsal ettik!
Muhakkak bunda, bütün şükür edenler, sabır edenler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

14. İBRAHİM / 13-14

Kafirler, Rasullerine dediler ki:
"elbette/kesinlikle, ya sizi arzdan ihrac edeceğiz ya da bizim milletimize ida edeceksiniz!"
Ardından Rabbleri onlara vahy etti:
"elbette/kesinlikle zalimleri helak edeceğiz!... onların sonrasından, arza, elbette/kesinlikle sizi iskan edeceğiz.
Bu, BEN'im makamımdan korkan ve BEN'im vaidimden korkan kimseler içindir."

14. İBRAHİM / 32

ALLAH
Semaları ve arzı halk edendir…
Semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, sizin için rızık olarak semerelerden ihrac edendir…
Sizin için emri ile bahrda cereyan eden gemiler teshir edendir…
Nehirleri sizin için teshir edendir.

15. HİCR / 34-35

Dedi ki:
"İhrac ol oradan!
Artık muhakkak sen recm edilensin!
Muhakkak, din yevmine kadar, lanet senin üzerinedir."

15. HİCR / 48

Orada onlara nasb mess etmez. Onlar, oradan ihrac olunacak değildir.

16. NAHL / 14

O, ondan tariy et yemeniz... ve ondan telbis edeceğiniz hilyeler istihrac etmeniz için bahrı teshir edendir… ve onda mevahir gemileri görürsün.
(Bütün bunlar) O'nun fazlından ibtiga etmeniz içindir… umulur ki şükür edersiniz.

16. NAHL / 68-69

Rabbin, nahla, şöyle vahy etti:
"Dağlardan… ve şecerelerden… ve arş ettikleri şeylerden, beytler ittihaz et!
Sonra, bütün semerelerden ye!... ve ardından Rabbinin sebillerinde zelul olarak islak et!"
Onların batınlarından, içinde nas için şifa olan, muhtelif renklerde şarablar ihrac olur.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 78

ALLAH, sizi, annelerinizin batnından...
siz hiçbir şeye alim olmadan...
ve size, işitme ve basarlar ve fuadlar kılarak...
ihrac etti… umulur ki şükür edersiniz.

17. İSRA / 13

BİZ, bütün İnsanların uçucularını unklarında ilzam ettik.
Neşr edilmiş olarak ilka olacağı kitabı... kıyamet yevminde kendisine ihrac ederiz.

17. İSRA / 76

Oradan ihrac etmek için seni arzdan gerçekten istafazz edebilselerdi... o zaman, senin hilafında, sadece pek az lebs olurlardı.

17. İSRA / 80

De ki:
"Rabbim!
Beni sıdk müdhal ile dahil et ve sıdk ihrac olmak ile ihrac et.
SEN'in VARLIĞINDAN sebeble… bana nasır sultan kıl."

18. KEHF / 5

Ağızlarından ihrac ettikleri kebir kelimenin ilminden, kendilerine de… ata-babaları için de yoktur!
Onlar, sadece, kizb söylüyorlar.

18. KEHF / 82

"Cidar ise... medinedeki iki yetim gılme içindi. Altında onlara ait kenz vardı... ve babaları salih kimseydi.
Rabbin, onların şedidlerine iblağ olmalarını ve kenzlerini Rabbinden bir rahmet olarak ihrac etmelerini irade etti.

Bunlara, kendi emrimle fail olmadım.
Sabırla itaat edemediğin şeylerin te'vili işte budur."

18. KEHF / 94

Dediler ki:
"Ey Zilkarneyn!
Muhakkak Ye'cüc ve Me'cüc arzda müfsid oldular.
Artık, bizim ve onların arasına bir sedd kılman üzere sana harc kılalım mı?"

19. MERYEM / 11

Ardından mihrabtan kavminin karşısına ihrac oldu... ve ardından onlara,
"Bükre ve aşiyy O'nu sebbih edin."
diye vahy etti.

19. MERYEM / 66

İnsan der ki:
"Ben mevt olduğum zaman, gerçekten hayy olarak ihrac mı olacağım?"

20. TAHA / 22-23

"Kübra ayetlerden sana göstermemiz için elini cenahına zamm et!... Başka bir ayet olarak, sui gayrısında beyazlaşmış olarak ihrac olsun."

20. TAHA / 53-54

"Rabbim,
arzı size mehd yapandır
ve onda sebillerden size selk edendir
ve semadan su inzal edendir."

Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz.
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

20. TAHA / 55

Ondan sizi halk ettik.
Sizi oraya ida edeceğiz.
Sizi, bir kere daha ondan ihrac edeceğiz.

20. TAHA / 57

Dedi ki:
"Sihrinle, bizi, arzımızdan ihrac etmek için mi geldin, ey Musa?"

20. TAHA / 63

Dediler ki:
"Muhakkak bu ikisi elbette/kesinlikle sihirbazdır.
Onlar, sihirleriyle, arzınızdan sizi ihrac etmeyi ve sizin misal tarıklarınızı zehab etmeyi irade ediyorlar."

20. TAHA / 88

Ardından onlar için, havrı olan dişi buzağı cesedi ihrac etti.
Ardından dediler ki:
"Bu sizin de ilahınızdır… Musa'nın da ilahıdır... ancak o, unuttu."

20. TAHA / 117-118-119

Ardından dedik ki:
"Ey Adem!
Muhakkak bu, sana ve zevcene aduvvdur.
Artık sakın siz ikinizi cennetten ihrac etmesin… yoksa şaki olursun.
Muhakkak orada sana acıkmak yoktur...
ve ara olmak da yoktur.
Muhakkak orada zeme olmak yoktur...
ve dahv olmak da yoktur."

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 22

Gammdan ihrac olmayı irade ettikleri her seferde… orada ida edilirler:
"Tadın harık azabı!"

22. HACC / 39-40

Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar;
hakk gayrısında; sadece "Rabbimiz ALLAH'tır" demelerinden ötürü diyarlarından ihrac edildiler.
Muhakkak ki ALLAH, onlara nasr üzre elbette/kesinlikle kadirdir.

Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi.
ALLAH, KENDİSİNE nasr edene, elbette/kesinlikle nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle kaviydir, azizdir.

23. MUMİNUN / 20

Tur'u Sina'dan,
dühn ile nebat olan…
ve yiyenleri sabg eden…
şecere ihrac ettik.

Bu şecerenin, zeytin ağacı olduğu değerlendirilir.
23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MUMİNUN / 72

Yoksa, sen, onlardan harac mı sail oluyorsun!?
Artık, Rabbinin haracı hayrdır.
O, rızık verenlerin hayrıdır.

23. MU'MİNUN / 106-107

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bize şıkvelerimiz galib geldi... ve dall bir kavim olduk.
Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et!... Eğer ida edersek, artık muhakkak biz, zalimlerden oluruz."

24. NUR / 40

Yada, lücc bahrda zulmetler gibidir.
Onu... mevc, onun fevkinden yine mevc... onun fevkinden ise sehab gışa eder.
Bazısının zulmetleri, bazısının(diğerlerinin) fevkindedir... (öyle ki) elini ihrac etse, neredeyse onu bile göremez.
ALLAH'ın kendisine nur vermediği kimse... artık ona, nur diye bir şey yoktur!

24. NUR / 43

Görmez misin ki... ALLAH, sehabı izca eder. Sonra onların arasını ülfet eder. Sonra, onları rükam kılar. Ardından hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
O, semadan, oradaki dağlardan berd inzal eder de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de sarf eder.
O'nun berkinin senası neredeyse basarları zehab eder.

24. NUR / 53

Eğer sen kendilerine emir edersen, elbette/kesinlikle ihrac olacaklarına... cehd yeminle ALLAH'a kasem ettiler.
De ki:
"Kasem etmeyin.
Marifetiniz; itaatinizdir!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir."

26. ŞUARA / 34-35

Havlinde ki melelere dedi ki:
"Muhakkak bu, alim sihirbazdır. Sizi, sihriyle, arzınızdan ihrac etmeyi irade ediyor… artık sizin emriniz nedir?"

26. ŞUARA / 57-58

Ardından BİZ onları, aynlarından ve cennetlerinden ve kenzlerinden ve kerim makamlarından ihrac ettik.

26. ŞUARA / 167

Dediler ki:
"Elbette eğer nehy etmezsen, ey Lut, kesinlikle ihrac edilmişlerden olacaksın."

27. NEML / 12

"Elini cebine dahil et... firavuna ve kavmine dokuz ayet içinde… sui gayrısından beyaz olarak ihrac olsun… muhakkak onlar, fasık kavim oldular."

27. NEML / 25
SECDE AYETİ

"Semalarda ve arzda hab olanı ihrac eden...
ve hafy ettiklerine ve ilan ettiklerine alim olan...
ALLAH'a secde edilmez mi!"

27. NEML / 37

"Onlara rücu et!
Artık elbette onlara, kabil olamayacakları ordular ile geliriz… onları oradan, zelil ederek ve sagir ederek kesinlikle ihrac ederiz."

27. NEML / 56

Kavminin cevabı, ancak, şunu söylemek oldu:
"(Madem ki) Muhakkak onlar tetahhur ünasmış… Lut'un alini karyenizden ihrac edin!"

27. NEML / 67

Kafirler dediler ki:
"Biz ve ata-babalarımız turab olduğumuz zaman mı... muhakkak biz, kesinlikle ihrac edilen mi olacağız!?"

27. NEML / 82

Kavl, onların üzerine vuku bulduğu zaman, onlar için... kendilerine, "nasın ayetlerimize yakin olmayanlar olduğunu" kelime eden... arzdan bir dabbe ihrac ederiz.

28. KASAS / 20

Medinenin aksasından bir erkek kimse, say ederek geldi ve dedi ki:
"Ey Musa!
Meleler, seni katl etmek için emir ediyorlar. Artık ihrac ol. Muhakkak ben sana nasihat edenlerdenim!"

28. KASAS / 21

Korkuyla terakkub ederek ordan ihrac oldu.
Dedi ki:
"Rabbim!
Zalim kavimden beni necat et!"

28. KASAS / 32

"Elini cebine selk et. Sui gayrısında, beyaz olarak ihrac olsun. Cenahını rehbden kendine zamm et.

Artık bu ikisi, Firavun ve melelerine, Rabbinden iki burhandır. Muhakkak onlar fasık kavim oldular."

28. KASAS / 79

Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki:
"Keşke Karun'a verilenin misli bizde olsaydı. O elbette/kesinlikle azim hazz sahibidir."

30. RUM / 19

Hayy olanı meyyitten ihrac eder… ve meyyiti hayy olandan ihrac eder.
Arzı, mevt olmasından sonra hayy eder.

Böyledir!
Siz de ihrac edileceksiniz!

30. RUM / 25

Semanın ve arzın, O'nun emri ile kaim olması...
O'nun ayetlerindedir.
Sonra sizi, arzdan davetle davet ettiğinde… ihrac oluverirsiniz.

30. RUM / 48

Rihleri irsal eden ALLAH, sehabı tesvir eder... ve ardından semada onu dilediği gibi bast eder... ve onları kisfler halinde kılar.
Ardından, hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
Artık, KENDİSİNE abd olan dilediği kimseye onu isabet ettirdiğinde... onlar istibşar olurlar.

32. SECDE / 20

Fasık kimseler… artık onların me'vaları nardır. Oradan ihrac olmayı, her irade ettiklerinde, orada ida ederler. Onlara denir ki:
"Kizb ettiğiniz nar azabını tadın!"

32. SECDE / 27

Görmezler mi;
BİZ, suyu arzın cüruzuna sevk ediyoruz...
ve ardından onunla, enamının ve nefslerinin yediği ziraat ihrac ediyoruz.
Artık basir olmayacaklar mı!?

33. AHZAB / 43

O ve O'nun melekleri…
sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için…
ve mü'minlere rahim olmak için…
sizin üzerinize salat edendir.

34. SEBE / 2

Arzda ilac olana
ve ondan ihrac olana
ve semadan inzal olana
ve onda uruc olana alimdir.
O, rahimdir, gafurdur.

35. FATIR / 12

Hepsinden, tariy et yediğiniz... kendinize ilbas etmeye hilye istihrac ettiğiniz...
şu azb, fürat, şirbi saig olan ile...
şu milh, ücac olan...
iki deniz, istiva olamaz!

Onlarda, fazlından ibtiga etmek için mevahir gemiler olduğunu görürsün!... umulur ki şükür edersiniz.

35. FATIR / 27

Görmez misin; ALLAH, semadan su inzal eder.
Ardından onunla,
renkleri muhtelif semereler...
ve dağlardan, beyaz ve ahmer, muhtelif renklerde ve garb olmuş simsiyah cüddetler...
ihrac ettik.

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

36. YASİN / 33

Mevt olmuş arz, onlara ayettir!
Onu hayy ettik... ve ondan habbeler ihrac ettik… ve ardından onlardan yemekteler!

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

38. SAD / 77-78

Dedi ki:
"Atık ondan ihrac ol!
Artık muhakkak sen recm edilensin!
Muhakkak din yevmine kadar lanetim senin üzerinedir."

39. ZUMER / 21

Görmez misin ki...
ALLAH'ın, semadan su inzal eder...
ve ardından onu arzda neba olanlara selk eder...
Sonra onunla muhtelif renklerde ekinler ihrac eder.
Sonra onlar heyecan olur...
ve ardından onları sararmış görürsün.
Sonra onları hutam kılar.
Muhakkak bunda, lübb sahibleri için kesinlikle zikir vardır.

40. MU'MİN / 10-11

Muhakkak kafirlere nida edilir:
"Kesinlikle ALLAH'ın maktı, sizin kendi nefsinize maktınızdan ekberdir. Siz, imana davet edilmiştiniz… ve ardından, kafir olmuştunuz."

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi iki kere mevt ettin ve iki kere hayy ettin. Ardından zenblerimizi itiraf ettik… artık huruc üzre sebil var mı!?"

40. MUMİN / 67

Müsemma ecele ulaşmanız için...
Turabdan sizi halk eden O'dur.
Sonra nutfeden,
Sonra alaktan.
Sonra sizi tıfl olarak ihrac eder.
Sonra sizin şedidinize iblağ olmanız için...
sonra şeyhler olmanız için...
Sizden (bazı) kimseler ise önceden vefat ettirilir.
Umulur ki akıl edersiniz.

41. FUSSİLET / 47

Saatin ilmi O'na redd edilir.
O'nun ilmi olmadan,
tomucuklarından semereler ihrac olmaz...
ve dişiler hamile kalmaz...
ve de vaz olamaz.
Yevmde nida edilir:
"BANA şirk koştuklarınız nerede?"
Onlar derler ki:
"Sana ezan ediyoruz... bizden şahid yoktur."

43. ZUHRUF / 11

O,
semadan kader ile su inzal edendir.
Ardından onunla, meyyit beldeyi neşr ettik.

Böyledir!...
Siz de ihrac edileceksiniz!

45. CASİYE / 35

Bu,
sizin ALLAH'ın ayetlerini hüzüv olarak ittihaz etmeniz…
ve dünya hayatının sizi garr etmesi...
iledir!
Artık bu yevmde ondan ihrac olamazlar… ve itab etmek isteyemezler.

46. AHKAF / 17

Ana-babasına,
"İkinize de off (aman), bana önceden kat'iyyetle hilv etmiş karinlerin ihrac olacağını mı vaad ediyorsunuz!?"
diyen kimseye... o ikisi, ALLAH'tan gavs isteyerek dediler ki:
"Yazıklar olsun sana!
İman et!
Muhakkak ki ALLAH'ın vaadi hakktır!"
Ardından o, dedi ki:
"Bu, sadece, evvelkilerin esatiridir."

47. MUHAMMED / 13

Helak ettiğimiz karyelerden niceleri vardı ki... seni ihrac eden karyenden kuvvet olarak daha şedidti... artık, onlar için nasır yoktur.

47. MUHAMMED / 16

Onlardan sana istima eden kimse... hatta... senin indinden ihrac olunca... ilim verilenlere der ki:
"Az önce o ne dedi?"
İşte onlar,
ALLAH'ın kalbleri üzre tab ettikleridir...
ve kendi hevalarına tabi olanlardır.

47. MUHAMMED / 29

Yoksa, kalblerinde maraz olanlar, ALLAH'ın zıgnlarını ihrac etmeyeceğini mi hesab ediyorlar!?

47. MUHAMMED / 36-37

Muhakkak dünya hayatı, ancak, laibdir ve lehvdir.
Eğer iman ederseniz ve ittika ederseniz... ecirleriniz size verilir... ve mallarınıza sail olunmaz.

Eğer bunlara sail olursa... ve ardından hafiy olursa... bahl edersiniz... ve O da zıgnınızı ihrac eder.

48. FETİH / 29

ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar...
kafirler üzre daha şedidtirler...
kendi aralarında ise ruhmadırlar.
Onları rüku eden sacidler olarak görürsün.
ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederler.
Vechlerindeki simaları, sacidlerin eserlerindendir.
Tevratta onlara misal verilen ve İncilde onlara misal verilen şöyledir:
Filiz ihrac eden ve ardından ezr olan ve ardından istiglaz eden ve ardından gövdesinde istiva eden sekinin (ekin), ziraat edene (çiftçiye) acayib gelmesi gibidir.
Kafirleri onunla gayz etmek içindir.
ALLAH, onlardan salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... mağfiret ve azim ecir vaad etmektedir.

49. HUCURAT / 4-5

Muhakkak, hacerlerin (oda) verasından sana nida edenler... onların pek çoğu… şayet senin onların yanına ihrac olmana kadar sabır etselerdi, elbette/kesinlikle kendileri için hayr olduğunu akıl edemezler!
ALLAH gafurdur, rahimdir.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

50. KAF / 42

Yevmde, bi-hakkın sayhayı işitirler… bu, huruc yevmidir!

51. ZARİYAT / 35

Ardından mü'minlerden orada olanları ihrac ettik.

54. KAMER / 6-7-8

Artık, onlardan tevella et.
Davetçinin nükre bir şeye davet edeceği yevmde… davetçiye hetaa edenler… basarları huşu içinde… cedeslerinden neşr olan çekirgeler gibi ihrac olurlar.
Kafirler der ki:
"Bu asir bir yevmdir."

55. RAHMAN / 19-20-21-22

İltika eden iki bahrı merc etti… o ikisinin arasında berzah vardır... birbirlerine bagy etmezler.

Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz?

Onların ikisinden de inci ve mercan ihrac olur.

4. tekrar.
57. HADİD / 4

O, semaları ve arzı altı yevmde halk eden... sonra arş üzre istiva edendir!
Arzda ilac olana... ve ondan ihrac olana... semadan inzal olana... ve onda uruc edene… alimdir.
Nerede olursanız olun... O, sizinle beraberdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

57. HADİD / 9

O... sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için… kendisine abd olana beyyine ayetler inzal edendir.
Muhakkak ki ALLAH, size elbette rauftur, rahimdir.

59. HAŞR / 2

Kitab ehlinden kafirleri, haşrın evveli için diyarlarından ihrac eden O'dur.
Siz onların ihrac olacaklarını zann etmemiştiniz. Onlar da, ALLAH'tan, hısnlarının kendilerine mani olacağını zann etmişlerdi.
Ardından ALLAH, ihtisab etmedikleri cihetten onlara geldi. Kalblerinde rub kazf etti... evlerini kendi elleriyle ve mü'minlerin elleriye harab ettiler.
Artık, ibret alın, ey basar sahibleri!

Medine civarında yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hayber yahudilerinden Beni Kureyza gibi büyük bir kabile idi. Bu iki kabileye, Kahin b. Harun soyundan geldikleri için "Kahinan" denirdi. Kabilenin reisi olan Ka'b b. Eşref, evlendiği gün kendi evinde katledilince, kabile halkının kalbine korku düştü.
Kendileri için sağlam ve yüksek binalar inşa etmiş olan Beni Nadir kabilesi, Allah Rasulü ile yaptıkları anlaşmaya uymadıkları için, Hicretin dördüncü senesinde Medine'den sürgün edildiler.
59. HAŞR / 8

ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederken… ve ALLAH'a ve Rasulüne nasr ediyorken… diyarlarından ve mallarından ihrac edilen muhacirlerin fakirleri içindir!
İşte onlar, sadık olanlardır.

59. HAŞR / 11

Nifak çıkaranları görmüyor musun?...
Onlar, kitab ehlinden kafir kardeşlerine derler ki:
"Eğer siz ihrac edilirseniz... biz de sizinle birlikte elbette ihrac oluruz... ve sizin hakkınızda ebediyyen kimseye itaat etmeyiz.
Eğer sizinle kıtal ederlerse elbette size nasr ederiz."
ALLAH şahiddir ki... muhakkak onlar, kesinlikle kazibdirler.

59. HAŞR / 12-13

Eğer onlar ihrac edilseler... onlarla beraber kesinlikle ihrac olmazlar.
Eğer onlar katl edilseler... onlara kesinlikle nasr etmezler.
Eğer nasr edecek olsalar... elbette dübürlerine tevella ederler.
Sonra, onlara da nasr olunmayacaktır!
Kesinlikle siz, onların sadrlarında, rehb olarak ALLAH'tan daha şedidsiniz.
İşte bu onların fıkh edemeyen kavim olmaları iledir.

60. MUMTEHİN / 1

Ey iman edenler!
BEN'im düşmanlarımı ve (dolayısıyla) kendi düşmanlarınızı, veliy olarak ittihaz etmeyin!
Onlara meveddet ile lika oluyorsunuz!

Onlar hakktan size gelen şeye kat'iyyetle kafir oldular! Rasulü ve yalnızca sizi... Rabbiniz ALLAH'a iman ediyorsunuz diye ihrac etmekteler.

BEN'im sebilimde cihad üzere ihrac olmuşken ve BEN'im rızamı ibtiga ediyorken... onlara karşı meveddet ile sırr ediyorsunuz!
BEN, hafy ettiklerinize ve ilan ettiklerinize alimim!
Sizden buna fail olan kimse... artık seva sebilden kat'iyyetle dalalete düşmüş olacaktır!

60. MUMTEHİN / 8

ALLAH, size…
din hakkında sizinle kıtal etmeyenlere…
ve sizi diyarınızdan ihrac etmeyenlere…
teberru etmenizi ve onlara kıst olmanızı nehy etmez!
Muhakkak ki ALLAH, muksitlere muhabbet duyar.

60. MUMTEHİN / 9

Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak,
din hakkında sizinle kıtal edenleri...
ve sizi diyarınızdan ihrac edenleri...
ve sizin ihrac edilmenize zıhar edenleri…
tevella etmekten nehy eder!
Onlara tevella eden kimse... artık işte o... o, zalimlerdendir.

63. MUNAFİKUN / 8

Derler ki:
"Eğer biz medineye rücu edersek... elbette/kesinlikle daha aziz olan daha zelil olanı oradan ihrac edecektir."
İzzet...
ALLAH'ındır
ve O'nun Rasulünündür
ve mü'minlerindir.
Fakat, münafıklar alim değiller!

65. TALAK / 1

Ey Nebi!
Kadınları boşadığınız zaman... artık onları iddetleri içinde boşayın... ve iddetlerini ihsa edin.

Rabbiniz ALLAH'a ittika edin!

Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... onları evlerinden ihrac etmeyin ve onlar da ihrac olmasınlar.

Bu, ALLAH'ın hudududur!

ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık kat'iyyetle kendi nefsine zalim olmuş olur! İdra edemezsin... ola ki ALLAH bundan sonra emir ihdas eder.

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

65. TALAK / 11

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir.

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Kat'iyyetle ALLAH'ın ahseni ona rızk olur!

70. MEARİC / 43-44

Yevmde, sanki nusblara vefz eder gibi... basarları huşu içinde... onları zillet irhak etmiş halde… cedeslerinden süratle ihrac olacaklar!

O yevm… onlara vaad olunmuş olandır!

71. NUH / 18

"Sonra sizi oraya ida edecek…
ve sizi, ihracla ihrac edecek."

78. NEBE / 6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16

Arzı mihad ve dağları vetedler kılmadık mı?
ve sizi zevcler halinde halk ettik.
ve sizin nevminizi sübat kıldık.
ve geceyi libas kıldık.
ve gündüzü maişe kıldık.
ve fevkinize yedi şedidleri bina ettik.
ve vehhac sirac kıldık.
ve habbeler ve nebat ve leff olmuş cennetler ihrac etmek için, musır olanlardan seccac su inzal ettik.

79. NAZİAT / 27-28-29

Sizin halkıyetiniz mi daha şedid... yoksa sema mı?
Onu bina etti.
Simkini ref etti
ve ardından sevva etti.
Onun gecesini gataş etti
ve onun duhasını ihrac etti.

79. NAZİAT / 30-31-32-33

ve bundan sonra... arzı deha etti.
Ondan... sizin için ve enamınız için meta olarak... suyunu ve merasını ihrac etti... ve dağları da ona irsa etti!

86. TARIK / 5-6-7-8

Artık İnsan, halk edildiği şeye nazar etsin!
Sulb ve teribeler arasından ihrac edilen dafik sudan halk edildi.
Muhakkak ki O, onu reca üzre elbette kadirdir.

87. A'LA / 1-2-3-4-5

Halk eden… ve ardından sevva eden...
ve kaderleyen... ve ardından hidayet eden...
ve merayı ihrac eden… ve ardından onu gusa halinde ahva kılan…
a'la Rabbinin ismini sebbih et!

99. ZİLZAL / 1-2-3-4-5

Arz zelzelelerle sarsıldığında...
ve arz sekallerini ihrac ettiğinde...
ve insan "ne oluyor ona!" dediğinde...
yevme-izinde, Rabbinin kendisine vahy etmesi ile haberlerini hadis edecek.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.