xoxox
خ ص م
H:S:M
| |
Hasîm
خ ص م
H:S:M
| Hasım olan, husumet eden, düşmanlık eden. / Kesip atan. |
hasm hasım
خ ص م
H:S:M
| Muhâlif. Karşı taraf. Düşman. / Dinleyicinin savunmasından, iddiasından kaçınmasına, vazgeçmesine, bir münakaşada birinin üstesinden gelmesine, düşmanlık etmesine, üzerine bir şey koymasına neden olabilecek bir şey söylemek. / Sağlam veya geçerli bir şekilde tartışmak. / Anlaşmazlık, dava açmak. / Bir şeyin kenarı veya köşesi. DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor. Çğl.Husema'Çğl.HusumÇğl.Hisam |
Hısam
خ ص م
H:S:M
| Düşmanlık, çekişmek, kavga, mücâdele. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Husumet
خ ص م
H:S:M
| Düşmanlık. Hasımlık. Kincilik. Zıddiyet. Çekişmek. Dâvacı olmak. |
Ihtisam
خ ص م
H:S:M
| Hasım olmak. Husumet etmek. DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor. |
Muhasama Muhasamet
خ ص م
H:S:M
| Muhalefet. İki taraf arasındaki düşmanlık. Birbiri ile çekişmek. Birbirine husumet etmek. Düşmanlık. Çğl.Muhâsamât |
Muhasım
خ ص م
H:S:M
| Düşmanlık eden. Düşman olan taraflardan biri. Hasım olan. Birbirini dâva edenlerden her biri. Karşı tarafı tutan. Muhasımîn (Muhasım. C.) Düşmanlar, muhasımlar. |
Muhasımeyn
خ ص م
H:S:M
| Bir dâvâ veya çekişmede birbirine karşı olan iki kimse. |
Muhtasım
خ ص م
H:S:M
| Düşmanlık yapan. Adavet eden. Husumet eden. |
Mutehasım
خ ص م
H:S:M
| Karşılıklı düşmanlık eden ve birbirine hasım olan. Karşılıklı olarak dâvâ edenlerden herbiri. Çğl.Mutehasımîn |
Tahasum
خ ص م
H:S:M
| Husumet edişmek, düşmanlık yapmak. |
2. BAKARA / 204-205 Nastan... ALLAH, fesada muhabbet duymaz. |
3. ALİ İMRAN / 44 Bunlar, gayb haberlerindendir... sana vahy ediyoruz. |
4. NİSA / 105 Muhakkak ki BİZ sana kitabı, |
16. NAHL / 4 İnsanı nutfeden halk etti… ve ardından o zaman… o, mübin hasım oldu. |
22. HACC / 19-20 Şu iki hasım... Rabbleri hakkında hasım oldular. |
26. ŞUARA / 96-97-98-99-100-101-102 Orada ıhtisam ederek derler ki: Artık bize şefaat edecek de yoktur... sadık hamim de! |
27. NEML / 45 ALLAH'a abd olsunlar diye, Semud'a, elbette kat'iyyetle kardeşleri Salih'i irsal ettik! |
36. YASİN / 49-50 Onlar, ancak, kendilerini ahz edecek… ve kendilerini birbirlerine hasım edecek… vahid bir sayha nazar etmekteler! Ardından, |
36. YASİN / 77-78-79 İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi! De ki: Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir. |
38. SAD / 21-22 Hasımların haberi sana geldi mi? |
38. SAD / 21-22 Hasımların haberi sana geldi mi? |
38. SAD / 64 Muhakkak bu, nar ehlinin hasm olmaları... kesinlikle hakktır. |
38. SAD / 67-68-69-70 De ki: |
39. ZUMER / 31 Sonra... muhakkak siz, kıyamet yevminde Rabbinizin indinde ıhtisam edeceksiniz. |
43. ZUHRUF / 18 Mübin gayrısında hısam içinde olan... hilye içinde neşet ettirilen kimse mi!?… |
43. ZUHRUF / 58 Dediler ki: |
50. KAF / 28 Der ki: |