İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ H:YR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox hayr hayır Hayrat Hıyar Ahyar Hayre Hayrât hayri Hayriye Hayriyet Hıyar Hıyârât Hıyere ihtiyar ihtiyari istihare La hayr Muhayyer Muhtar Tahayyur
xoxox
خ ي ر H:YR

Hayy olana rücu etmek. Allah'tan alınan emre amede ve itaatkar olmak.

hayr
hayır
خ ي ر H:YR

Meşru davranış. En iyi, seçkin. Seçmek.

DuruMeal'de toplam 174 kayıtta geçiyor.
Çğl.HayratÇğl.HıyarÇğl.Ahyar
Hayre
خ ي ر H:YR

İyilik, kerem. Her nesnenin iyisi.

Çğl.Hayrât
hayri
خ ي ر H:YR

Hayra ait. Hayırla alakalı.

Dşl.Hayriye
Hayriyet
خ ي ر H:YR

Hayırlılık. Hayırlı olmak.

Hıyar
خ ي ر H:YR

Bir işi yapıp yapmamada serbestlik. Genel olarak bir anlaşmadan vaz geçme. Hususi bir sözleşmenin fesh veya tasdiki. Muhayyerlik. Kendisinde böyle muhayyerlik bulunan kimse, yaptığı bir akdi diğer tarafın rızasına hâcet kalmaksızın bozabilir. İslâm hukukunda alışveriş meselelerine ait muhayyerlik hususu.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Hıyârât
Hıyere
خ ي ر H:YR

Beğenme, seçme. Benzerlerinden ayırma. Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş, ayrılmış.

ihtiyar
خ ي ر H:YR

Hayr ve şerr olanı ayırd edebilecek olgunluktaki kimse.
Hayr olanı seçebilmek. Seçmek, seçme yetisine sahib olmak.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
ihtiyari
خ ي ر H:YR

Mecburi olmayan. İsteğe bağlı. Bir kimsenin tercihine bırakılmış olan.

istihare
خ ي ر H:YR

Hayrlı olmayı istemek.
Hayran olmak, şaşmak, taaccüb etmek.
Bir işin hayırlı olup olmayacağı niyetiyle abdest alıp, dua edip rüya görmek üzere uykuya yatma.

La hayr
خ ي ر H:YR

Uğursuz, hayırsız.

Muhayyer
خ ي ر H:YR

Seçilmesi serbest olan. Seçmece. Beğenmece.

Muhtar
خ ي ر H:YR

Seçilmiş olan.
Hareketinde serbest olan. İstediğini yapmakta serbest olan. Hür.
Köyde veya şehrin mahallesinde seçimle o semtin idare ve hükümet işlerini üzerine alan kimse.

Tahayyur
خ ي ر H:YR

Beğenip seçmek, muhayyer olmak.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 54

Musa, kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak siz, dişi buzağı ittihaz etmekle nefsinize zalim oldunuz.
Artık, bari'nize tevbe edin ve ardından nefslerinizi katl edin! Bari'nizin indinde, bu size hayrdır."
Ardından size tevbe etti.
Muhakkak ki O... tevvab, rahim olan O'dur!

2. BAKARA / 61

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
Biz vahid taama sabır edemeyiz. Bizim için Rabbini davet et... arzda nebat ettiği şeylerden bize ihrac etsin; bakl (sebze) ve aksee (kabak) ve füvm (sarımsak, buğday) ve ades (mercimek) ve basal (soğan)."

O dedi ki:
"O hayr olan ile... o edna olanı bedellendirmemi mi istiyorsunuz!?
Mısıra hebt olun!...
Artık muhakkak size, sual ettikleriniz kesinlikle vardır."

Onlara zillet ve meskenet darb edildi. ALLAH'tan gazab ile beva oldular. Bu, onların ALLAH'ın ayetlerine kafir olmaları ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri iledir. Bu, isyan etmeleri ve düşmanlık etmiş olmaları iledir.

2. BAKARA / 103

Keşke onlar iman etselerdi ve ittika etselerdi…
ALLAH'ın indinden mesubeleri, kesinlikle hayr olurdu.
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 105

Kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
Rabbinizden hayr olan(bir şey)ın sizin üzerinize inzal olmasını vedd etmezler.
ALLAH, rahmetini dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 110

Salat ikame edin!
Zekat verin!
Hayr olandan, nefslerinize takdim ettiğiniz şey (neyse)… ALLAH indinde ona vecd olursunuz.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 148

Herkesin, kedisine veliyy ettiği vechi vardır!
Artık siz, hayr olanlara sebk etmenin gereklerini yerine getirin!
Siz nerede olsanız... ALLAH, cemian sizinle olur!
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

2. BAKARA / 158

Muhakkak, Safa ve Merve ALLAH'ın şiarındandır.
Beyti hacc eden…
veya umre yapan kimse…
artık, hayr tatavvu ederek bu ikisini tavaf etmesinden ötürü onun üzerine cünah yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, şakirdir, alimdir.

2. BAKARA / 180-181-182

Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi!

İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, alimdir.

Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 183-184

Ey iman edenler!
Oruç, öncenizden olanlar üzre ketb edildiği gibi, sizin üzerinize de ketb edildi... umulur ki ittika edersiniz.
Madud yevmlerdir...
Sizden mariz olan veya sefer üzre kimseler... artık, yevmlerin iddeti kadar sonradandır...
Takatı (kısıtlı) olanlara... fidye, miskin taamı (kadar)dır.
Hayr tatavvu eden kimse... artık o... hayr, kendisinedir.
Eğer alim olan olmuşsanız... oruç tutmanız sizin için hayr olandır.

2. BAKARA / 197

Hacc, malum aylardadır.
Onlarda haccı farz eden kimse... artık ona, haccda...
refes yoktur...
ve füsuk yoktur...
ve cidal yoktur.

Hayr olandan fail olduğunuz şeye ALLAH alimdir.
Tezevvüd edin!... muhakkak zadın (azık) hayr olanı takvadır!
BANA ittika edin ey lübb sahibleri!

2. BAKARA / 215

Sana, ne infak edeceklerini sual ediyorlar.
De ki:
"Hayrdan infak edeceğiniz şey;
ana-babanız için
ve akrabanız için
ve yetimler için
ve miskinler için
ve sebil çocukları (yolcu) içindir.

Hayrdan fail olduğunuz şey... artık muhakkak ki ALLAH ona alimdir."

2. BAKARA / 216

Kıtal, size kerih gelse de, sizin üzerinize ketb edilmiştir.

Gerekir ki (belki)… kerih gördüğünüz şey… o size hayr olandır.
Gerekir ki (belki)… muhabbet duyduğunuz şey… o size şerrdir.
ALLAH alimdir. Siz alim değilsiniz!

2. BAKARA / 220

Dünya ve ahirette... sana yetimlerden sual ediyorlar.
De ki:
"Islah etmek, onları için hayr olandır.
Eğer onlara halit olursanız... artık onlar sizin kardeşinizdir."

ALLAH, ıslah olandan ifsad olana alimdir.
Şayet ALLAH dilerse, elbette size anet eder.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

2. BAKARA / 221

Şayet size acayib gelse bile... müşrik kadını, iman edinceye kadar nikahlamayın! Kesinlikle mü'min kadın emet, müşrik kadından hayrdır.

Şayet size acayib gelse bile... iman edinceye kadar, müşrik erkekler ile nikahlamayın. Kesinlikle mü'min erkek abd (köle), müşrik erkekten hayrdır.

İşte bunlar, nara davet ederler.

ALLAH, KENDİ izni ile cennete ve mağfirete davet eder ve ayetlerini nas için beyan eder... umulur ki tezekkür ederler.

2. BAKARA / 263

Maruf kavil ve mağfiret, ezaya tabi sadakattan hayrdır.
ALLAH, ganiydir, halimdir.

2. BAKARA / 269

O, dilediğine hikmet verir.
Hikmet verilen kimse… artık ona, kat'iyyetle çokça hayr verilmiştir!
Ancak, lübb sahibleri tezekkür edebilir!

2. BAKARA / 271

Sadakatınızı,
eğer ibda ederseniz, artık bu naimdir.
eğer hafy eder ve fakirlere sunarsanız, artık bu, sizin için hayrdır… ve sizin seyyielerinizden de kafir olunur.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

2. BAKARA / 278-279-280

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!
Eğer siz mü'min olduysanız... ribadan bakiye olanı vezr edin!
Eğer (buna) fail olmazsanız... artık size, ALLAH'tan ve Rasulünden harb ezan ediliyor!
Eğer tevbe ederseniz, artık mallarınızın reisi sizindir.

Zulüm etmezseniz zulüm edilmezsiniz!

Eğer usra sahibi (zorluk içinde) ise... artık o kimse, meysere sahibi (rahatlık içinde) oluncaya kadar nazar edin!
Eğer alim olan olursanız... tasadduk etmeniz sizin için hayr olandır!

3. AL-İ İMRAN / 14-15

Nas için,
kadınlardan...
ve oğullardan...
ve altından ve gümüşten kantar kantar biriktirilmişlerden...
ve müsevvem atlardan...
ve enamdan...
ve harsdan...
şehvet hubbu ziynetlendi. Bunlar, dünya hayatının metalarıdır.
ALLAH... O'nun indi, hüsn-ü meabtır.

De ki:
"Bunlardan hayr olanı size haber vereyim mi?

İttika edenler için, Rabblerinin indinde,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler...
ve mutahhar zevceler...
ve ALLAH'tan rıdvan vardır."
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. ALİ İMRAN / 26

De ki:
"ALLAHumme!
Mülkün maliki!... mülkü dilediğine verirsin
ve dilediğinden mülkü nez edersin.
Dilediğini izzetlendirirsin ve dilediğini zelil edersin.
Hayr senin elin iledir.
Muhakkak ki SEN, herşeye kadirsin."

3. ALİ İMRAN / 30

Yevmde bütün nefs,
hayrdan amil olduklarına…
ve suiden amil olduklarına…
muhdar olarak vecd olacaktır. Keşke onunla kendisi arası baid med olsa diye vedd eder. ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir.
ALLAH, kendisine abd olanlara raufdur.

3. ALİ İMRAN / 54

Mekr ettiler.
ALLAH da mekr etti.
ALLAH, makirlerin hayr olanıdır.

3. ALİ İMRAN / 104

Hayr olana davet eden…
ve maruf ile emir eden…
ve münkeri nehy eden…
kendinizden bir ümmet olsun!
İşte onlar, felaha ulaşanlar onlardır.

3. ALİ İMRAN / 110

Maruf ile emir etmektesiniz!...
ve münkeri nehy etmektesiniz!...
ve ALLAH'a iman etmektesiniz!
Siz, nas için ihrac edilmiş, hayr olan ümmetsiniz!

Şayet kitab ehli de iman etseydi... elbette kendileri için hayr olurdu. Onlardan mü'min olanlar vardır... ancak pek çoğu fasıktır.

3. ALİ İMRAN / 114

ALLAH'a ve ahir yevme iman ederler.
Maruf ile emir ederler ve münkerden nehy ederler.
Hayr olanda seri olurlar.
İşte onlar, salihlerdendir.

3. ALİ İMRAN / 115

Hayrdan fail olduğu şey… artık ona, küfür edilmez.
ALLAH, muttakilere alimdir.

3. ALİ İMRAN / 150

Bilakis!
ALLAH sizin mevlanızdır. O, nasırların hayr olanıdır.

3. ALİ İMRAN / 157

Eğer siz ALLAH sebilinde katl olursanız veya mevt olursanız elbette ALLAH'tan, onların cem ettiklerinden hayr olan mağfiret ve rahmet vardır.

3. ALİ İMRAN / 178

Kafirler, nefsleri için imla etmemizi, kendileri için hayr hesab etmesinler!
Onlara ismi ziyade etmeleri için imla ederiz. Onlara muhin azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 180

ALLAH'ın fazlından verdiklerine bahl edenler, onun kendileri için hayr olarak hesab etmesinler.
Bilakis!
O, onlar için şerrdir! Onunla bahl ettikleri şeyler, kıyamet yevminde, onlara tavk edilecektir.
Semaların ve arzın mirası ALLAH'ındır.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

3. ALİ İMRAN / 198

Fakat, Rabblerine ittika edenler… onlara, ALLAH'ın indinden nüzul olarak, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler vardır. ALLAH indinde olanlar, berr olanlar için hayrdır.

4. NİSA / 19

Ey iman edenler!
Kadınlara kerhen ter'is olmanız size helal değildir.
Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... kendilerine verdiklerinizin bazısını zehab etmek için onları azil etmeyin.
Onlara maruf ile aşr olun.
Eğer onlardan ikrah ederseniz... gerekir ki (belki)… sizin ikrah ettiğinize... ALLAH, onda, çok hayr kılmıştır.

4. NİSA / 25

Sizden, muhsan, mü'min kandınlarla nikahlanmaya tavl olarak istitaat etmeyen kimse, melekesi yemininizde olandan ve iman etmiş delikanlı kızlarınızdan...

ALLAH, sizin imanınıza alimdir.
Bazınız bazınızdansınız (siz birbirinizdensiniz).

Artık ehlinin izniyle onları nikahlayın.
Müsafeha gayrısında muhsan olanlara, maruf ile ecirlerini verin. Uhsin olmuşken hıdn ittihaz eden olmayın.

Artık eğer fahiş olanı işlerlerse... ardından onlara, muhsan kadınların azabının nısfıdır.

Bu, içinizden, anetten haşy edenler içindir. Sabır etmeniz sizin için hayrdır.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

4. NİSA / 46

Hadü kimselerden, kelimeleri mevzilerinden tahrif edenler, lisanlarıyla levy ederek ve dinde taan ederek;
"İşittik ve isyan ettik", "İşit, işitmez olası!" ve "Ra'ina" derler.
Şayet onlar, "İşittik ve itaat ettik", "İşit ve Nazar et bize" deselerdi, elbette kendileri için hayrlı ve daha kaviy olurdu.
Fakat ALLAH, kendi küfürleri ile kendilerini lanetlemiştir. Artık pek azından başka, iman etmezler.

4. NİSA / 59

Ey iman edenler!
ALLAH'a itaat edin.
Rasule ve kendinizden emir sahiblerine itaat edin.
Eğer ALLAH'a ve ahir yevme iman edenlerdenseniz... bir şey hakkında tenazu ettiğinizde... onu ALLAH'a ve Rasulüne redd edin. Bu hayrdır ve tevilen ahsendir.

4. NİSA / 66

Şayet BİZ onlara... "kendi nefslerinizi katl edin" veya "diyarlarınızdan ihrac olun" diye ketb etmiş olsaydık, içlerinden birazı dışında buna fail olmazlardı.

Şayet kendilerine vaaz edilene fail olsalardı elbette kendileri için hayrlı ve daha şedid tesbit edilmiş olurdu.

4. NİSA / 77

"Ellerinizi keff edin
ve salat ikame edin
ve zekatı verin" denilenleri görmedin mi?
Ardından üzerlerine kıtal yazıldığında, onlardan bir ferik, ALLAH'tan haşy eder gibi, hatta daha şedid haşyetle nasdan haşy ederler.
"Rabbimiz!
Niçin bize kıtal ketb ettin? Bizi karib ecele tehir etseydin ya!" derler.

De ki:
"Dünya metası pek azdır.
Ahiret, ALLAH'a ittika eden eden kimse için hayrdır. Size fetil kadar zulüm edilmez."

4. NİSA / 114

Necvanın çoğunda hayr yoktur.
Sadakati veya marufu veya nasın arasını ıslahı emir eden kimse müstesna.
ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek buna fail olan kimse… artık yakında ona azim ecir vereceğiz.

4. NİSA / 127

Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar.
De ki:
"Onlar hakkında size fetvayı ALLAH veriyor.
Kitabta...
kendileri için ketb edilmiş olanı vermediğiniz yetim kadınlara...
ve nikahlamaya rağbet ettiğiniz kadınlara...
ve velidlerden istizaf edilenlere...
ve yetimlere...
kıst ile olmanız (davranmanız) hakkında size tilavet ediliyor."
Hayrdan fail olacağınız şeye... muhakkak ki ALLAH, ona alim olandır.

4. NİSA / 128

Eğer bir kadın, kocasının nüşuz etmesinden veya iraz olmasından korkarsa, aralarını sulh ile ıslah etmelerinde o ikisine cünah yoktur.
Sulh hayrdır.
Nefsler şuhha ihzar edilmiştir.
Eğer ahsen olursanız ve ittika ederseniz... artık muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 149

Eğer hayr olanı ibda ederseniz veya hafy ederseniz veya sui olanı afv ederseniz...
Muhakkak ki ALLAH, afuv, kadir olandır.

4. NİSA / 170

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden bi-hakkın Rasul gelmiştir!
Artık iman etmeniz, sizin için hayrlı olandır.
Eğer kafir olursanız… artık, semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 171

Ey kitab ehli!
Dininiz hakkında gulv etmeyin!
ALLAH üzre hakktan başka söylemeyin!

Muhakkak, Meryem oğlu İsa mesih, ancak...
ALLAH'ın Rasulüdür
ve O'nun kelimesidir.
Onu... KENDİ'sinden Ruh olarak... Meryem'e ilka etmiştir.

Artık, ALLAH'a ve Rasullerine iman edin... ve "üçtür" demeyin! (Bunu) Kendinize nehy etmeniz, sizin için hayrdır.

Muhakkak ki ALLAH, ancak, vahid ilahtır.
O, KENDİ'sine evlad edinmekten subhandır. Semalarda olanlar ve arzda olanlar... vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) O'nundur.

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 114

Meryem oğlu İsa, dedi ki:
"ALLAHumme! Rabbena!
Bize, semadan maide inzal et! ki… bize, evvelimiz için ve ahirimiz için ıd (bayram) ve SEN'den ayet olsun.
Bizi rızıklandır!
SEN rızıklandıranların en hayrlısısın."

6. ENAM / 17

Eğer ALLAH sana darr ile mess etse... ardından onu, KENDİSİ dışında keşf edecek yoktur.
Eğer hayr ile sana mess ederse... artık O, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 32

Dünya hayatı, ancak, laib ve lehvdir!
Elbette dar-ul ahiret, ittika edenler için hayrdır. Artık akıl etmez misiniz?

6. ENAM / 57

De ki:
"Muhakkak ben, Rabbimden beyyineler üzreyim. Siz onları kizb ediyorsunuz. Acele ettiğiniz şey benim indimde değil!
Hüküm... sadece ALLAH'ındır. O, hakk kıssa eder. O, fasl edenlerin hayrlısıdır."

6. ENAM / 158

İlle de...
Meleklerin gelmesine...
veya Rabbinin gelmesine...
veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesine... mi nazar ediyorlar!?
Rabbinin ayetlerinden bazısının geldiği yevm...
önceden O'na iman eden olmamışsa...
veya imanında hayr kesb etmemişse...
nefsin imanına nafi değildir.
De ki:
"İntizar edin! Muhakkak biz de intizar edenleriz!"

7. ARAF / 12

Dedi ki:
"Secde etmeni emir ettiğimde, ne mani oldu sana?"
Dedi ki:
"Ben ondan hayr olanım. SEN beni nardan halk ettin... onu tinden halk ettin."

7. ARAF / 26

Ey Ademoğulları!
Size, kat'iyyetle sui olanlarınızı vera edecek libas ve rişe inzal ettik!

Takva Libası!...

Hayr olan budur!
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!... umulur ki tezekkür ederler.

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 87

"Eğer
sizden bir taife, kendisine irsal edilene iman etmiş ise...
ve bir taife iman etmemiş ise...
artık, ALLAH, aramızda hüküm edinceye kadar sabır edin.
O, hakimlerin hayrlısıdır."

7. ARAF / 89

"ALLAH, bizi ondan necat etmişken... eğer sizin millete ida edersek... kat'iyyetle ALLAH'a kizb ederek iftira etmiş oluruz!
Rabbimiz ALLAH'ın dilemesi dışında... onda avdet etmek, bize yoktur!
Rabbimiz, herşeye ilmen vasidir!
ALLAH'a tevekkül ettik biz!
Rabbimiz!
Bizim ve kavmimizin arasını bi-hakkın feth et!
SEN fatihlerin hayrlısısın."

7. ARAF / 155-156

Musa, BİZ'imle mikatı için, kavminden, yetmiş adam ihtiyar etti. Ardından recf onları ahz ettiğinde, dedi ki:

"Rabbim!
Şayet dileseydin, onları ve yalnızca beni, önceden helak ederdin. İçimizden sefihlerin fail oduğu şeyler ile bizi mi helak edeceksin?

Bu, sadece, SEN'in fitnendir. Dilediğin kimseyi onunla dall edersin ve dilediğin kimseyi ihda edersin. SEN veliymizsin! Bize gufran ol ve rahmet et. SEN gafurların hayrlısısın.

Bu dünyada ve de ahirette, bizim kendimize hasene ketb et. Muhakkak biz, sana haid olduk."

Dedi ki:
"Azabım dilediğim kimseye isabet eder.
Rahmetim ise herşeye vasidir.
Artık onu;
zekatlarını vererek ittika edenler için...
ve ayetlerimize iman edenler için...
ketb edeceğim."

7. ARAF / 169

Artık, onların hilafında, kitaba varis olan halef... bu ednanın arız olanını ahz ediyor... ve
"(nasıl olsa) bize gafur olunacak" diyorlar.
Eğer mislinde bir arız daha verilse, onu da ahz ederler...!
Onlara, ALLAH üzre hakk dışında kavil etmeyeceklerine, kitab misakı ahz edilmemiş miydi!?... onda olanı ders etmemişler miydi!?
İttika edenler için dar-ul ahiret hayrdır. Akıl etmiyor musunuz?

7. ARAF / 188

De ki:
"ALLAH'ın dilediğinden başka, ben nefsim için menfaate ve de darra malik değilim.
Şayet gayba alim olsaydım, elbette/kesinlikle hayrdan istiksar ederdim. Bana sui mess olmazdı.
Ben, iman eden kavim için sadece nezir ve beşirim."

8. ENFAL / 19

Eğer fetih isteğindeyseniz... fetih size kat'iyyetle kılınmıştır!
Eğer nehy ederseniz... artık bu, sizin için hayrdır.
Eğer ida ederseniz, BİZ de avdet ederiz. Fieniz, velev ki çok bile olsa, size bir şey ganiy etmez.
Muhakkak ki ALLAH, mü'minler ile beraberdir.

8. ENFAL / 23

Şayet ALLAH, onlarda bir hayra alim olsaydı, elbette onlara işittirirdi.
Şayet onlara işittirseydi, kesinlikle onlar tevella ederlerdi ve muriz olurlardı.

8. ENFAL / 30

Kafirler sana, seni tesbit etmek veya katl etmek veya ihrac etmek için mekr etmişlerdi.
Onlar mekr etmişti, ALLAH'da mekr etmişti.
ALLAH, mekr edenlerin hayrlısıdır.

8. ENFAL / 70

Ey Nebi!
Esirlerden ellerinde olanlara de ki:
"Eğer ALLAH, kalblerinizde hayra alim olursa, sizden ahz ettiğinden hayrlısını size verir ve size gafur olur."
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 3

ALLAH'tan ve Rasulünden, ekber hacc yevminde nas için ezandır!
Muhakkak ki ALLAH ve Rasulü, müşriklerden beridir.
Eğer tevbe ederseniz, artık bu sizin için hayrdır.
Eğer tevella ederseniz, alim olun ki; siz, ALLAH'ın mucizlerinin gayrısındasınız.
Elim azabı kafirlere ibşar et!

9. TEVBE / 41

Hafif olarak ve de sekal olarak nefr edin! Mallarınızla ve nefslerinizle ALLAH sebilinde cihad edin!
Eğer alim olanlarsanız, bu sizin için hayrdır.

9. TEVBE / 61

Onlardan, "O kulaktır" diyerek Nebiye eza edenler!...
De ki:
"Sizin için "hayr kulağı"dır o;
ALLAH'a iman eder.
Mü'minler için iman eder.
Sizden iman edenler için rahmettir."
ALLAH Rasulüne eza edenler... elim azab onlaradır.

Araplar casusa "ayn", yani "göz" dedikleri gibi, her söylenene kanan, her işittiğine inanan saf kimseye de "üzün" yani "kulak" derler.
9. TEVBE / 74

Söylemediklerine (dair) ALLAH'a half ediyorlar.
elbette kat'iyyetle söylediler küfür kelimesini!... ve İslamlarından sonra kafir oldular!
Nail olamadıkları şeye de hemm ettiler. Onlar, ancak, ALLAH ve Rasulü fazlından ganiy etti diye onlara nekam ettiler.
Artık,
eğer tevbe ederlerse, onlar için hayr olur.
elbette kat'iyyetle
Eğer tevella ederlerse, ALLAH onlara, dünyada ve ahirette, elim azabla azab edecektir. Onlar için arzda veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 88

Fakat Rasul ve onunla beraber olan iman edenler, malları ve nefsleri ile onunla cihad ettiler.
İşte onlar... hayrlar onlarındır.
İşte onlar felaha ulaşanlardır.

9. TEVBE / 109

Binasını ALLAH'tan takva ve rıdvan üzre esas eden mi hayrlıdır... yoksa, binasını hevr olacak cürufun şefesi üzre esas eden… ve ardından onunla cehennem narına hevr olan mı!?
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

10. YUNUS / 11

Şayet ALLAH... hayr ile (zannederek) acele etmeye arzu ettikleri şerri... nas için acele ettirseydi... kendilerine ecelleri elbette/kesinlikle kaza edilirdi.
Artık BİZ... BİZ'e lika olmaya rica etmeyenleri... tuğyanlarında amih olmaya vezr ederiz.

10. YUNUS / 58

De ki:
"ALLAH'ın fazlı ile ve rahmeti ile!"

Artık bununla ifrah olsunlar.
Bu, onların cem ettikleri şeylerden hayrdır.

10. YUNUS / 107

ALLAH,
Eğer sana darr ile mess ederse… artık ona O'ndan başka kaşif yoktur!
Eğer sana hayr irade ederse... artık O'nun fazlına redd olunamaz!
Kendisine ibadet edenlerden dilediğine bunlar ile isabet eder.
O gafurdur, rahimdir.

10. YUNUS / 109

Sana vahy edilen şeye tabi ol!...
ve ALLAH'ın hükmüne kadar sabır et!
O, hakimlerin hayr olanıdır.

11. HUD / 31

"Size,
***ALLAH'ın hazineleri indimdedir.*** demiyorum.
Gayba alim değilim.
***Ben meleğim.*** demiyorum.
Aynlarınızın izdira ettiği kimseler için, ***ALLAH onlara hayr vermeyecek.*** diyemem.
ALLAH, nefslerinde olana alimdir. O zaman, muhakkak ben, elbette/kesinlikle zalimlerden olurdum."

11. HUD / 84

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Mikyali ve mizanı nakıs etmeyin. Muhakkak ben sizi hayr ile görüyorum... ve muhakkak ben, muhit yevmin azabının size olmasından korkuyorum."

11. HUD / 86

"Eğer mü'minseniz, ALLAH'ın bakiyesi size hayr olandır. Ben, sizin üzerinize hafız değilim."

12. YUSUF / 39

"Ey sicn sahiblerim!
Müteferrik Rabbler mi hayrdır yoksa kahhar vahid ALLAH mı?"

12. YUSUF / 57

Kesinlikle ahiret ecri,
iman edenler için…
ve ittika etmiş olanlar için...
hayrdır.

12. YUSUF / 59-60

Cihazları ile cehz olduklarında, dedi ki:
"Babanızdan olan kardeşinizi bana getirin. Görmüyor musunuz, ben keyli vefa ediyorum ve ben nüzul olanların hayrlısıyım.
Eğer onu getirmezseniz, artık size indimde keyl olmaz… ve bana karib olamazsınız!"

12. YUSUF / 64

Dedi ki:
"Onun hakkında sizden… ancak, önceden kardeşiniz üzre emin olduğum kadar... emin olabilirim!
Artık hafızların hayrlısı ALLAH'tır.
O, rahimlerin rahimidir."

12. YUSUF / 80

Ondan yeis olunca necv ederek halas ettiler. Onların kebiri dedi ki:
"Alim değil misiniz!
Babanız sizden, ALLAH'tan mevsuk olarak kat'iyyetle ahz almıştı! Önceden, Yusuf hakkında ifrat ettiğiniz şey de var. Artık, babam bana izin verinceye kadar veya ALLAH bana hüküm edinceye kadar arzdan berh etmeyeceğim.
O, hakimlerin hayrlısıdır."

12. YUSUF / 109

Onlara senden önce, ancak, karye ehlinden kendilerine vahy ettiğimiz erkek kimseler irsal ettik.
Arzda seyir ederek… öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmezler mi!?
İttika edenler için, dar-ul ahiret elbette/kesinlikle hayrdır.
Akıl etmiyor musunuz!?

16. NAHL / 30

İttika edenlere,
"Rabbinizin inzal ettiği nedir?"
denildiğinde, derler ki:
"Hayr!"

Ahsen olanlar için bu dünyada haseneler vardır… ve kesinlikle (onlar için), dar-ul ahiret de hayrdır.
Muttakilerin darı, elbette naimdir.

16. NAHL / 76

ALLAH, iki adamı mesel darb eder.
Onlardan biri dilsizdir, bir şeye ikdar edemez... O, mevlasına kelldir, nereye teveccüh etse, hayrla gelemez.
O ve adl ile emir eden ve sırat-ı mustakim üzre olan kimse, istiva mıdır!?

16. NAHL / 95

ALLAH'a ahdinize az bir semen iştira etmeyin.
Eğer alim olursanız... muhakkak ALLAH indinde olan… o sizin için, ancak hayrdır.

16. NAHL / 126

Eğer muakabe edecekseniz… akibetiniz olan şeyin misli ile muakabe edin.
Eğer sabır ederseniz... elbette bu, sabır edenler için hayrdır.

17. İSRA / 11

İnsan, hayr (uğrundaki) DAVAsını, şerr (için/uğruna) dava edindi… ve İnsan, çok aceleci oldu.

17. İSRA / 35

Vezni keyl ettiğinizde... keyli mustakim kıstas ile vefa edin!... bu, hayrdır... ve tevil olarak ahsendir.

18. KEHF / 36

"Saatin kaim olacağını da zann etmiyorum.
Şayet Rabbe redd olunsam bile… elbette/kesinlikle bundan hayr olan mukalibe vecd olurum."

18. KEHF / 39-40-41

"Cennete dahil olduğunda
*** MaşaALLAH! Kuvve, sadece ALLAH iledir. ***
desen olmaz mıydı!

Eğer mal ve evlad olarak, beni kendinden daha az görüyorsan… artık, gerekir ki (belki)… Rabbim, bana senin cennetinden hayr olanı verir... ve seninkine semadan husban irsal eder!... ve ardından saidi zelak oluverir.
Ya da onun suyu gavr oluverir de… ardından onu taleb etmeye istitaat edemezsin!"

18. KEHF / 44

İşte budur!...
Velayet el-hakk ALLAH'ındır!
O, sevabı hayr ve ukbası hayr olandır!

18. KEHF / 46

Mallar ve oğullar, dünya hayatının ziynetidir.
Salih bakiyeler ise... Rabbinin indinde sevab olarak da hayrdır... emel olarak da hayrdır.

18. KEHF / 80-81

"Gılme ise… onun ana-babası mü'min idi. Onlara tuğyan ve küfür ederek, irhak etmesinden haşy ettik. Rabblerinin onları... zekat yönünden ve ruhma kurb yönünden, ondan hayr olanla bedellendirmesini irade ettik."

18. KEHF / 95-96-97

Dedi ki:
"Rabbimin beni, hakkında mekanlandırdığı şey hayrdır. Artık, siz de bana... sizin ve onların arasına radme kılmama... kuvvet ile avn edin. Bana hadid zebrler verin!"
Hatta, iki sadefin arası seva olduğunda… dedi ki:
"Nefh edin!"
Hatta, onu nar kılınca, dedi ki:
"Getirin... üzerine kıtr ifrağ edeyim!..."
Artık,
ona zahir olmaya da istitaat edemediler...
onu nakb etmeye de istitaat etmediler.

19. MERYEM / 73

Ayetlerimiz kendilerine beyan edilerek tilavet edildiği zaman… kafirler iman edenlere derler ki:
"İki ferikten hangisi makam olarak hayrdır... ve nida olarak ahsendir?"

19. MERYEM / 76

ALLAH, ihtida etiklerine hudayı ziyade eder!
Salih bakiyeler, Rabbinin indinde...
hem sevab olarak hayrdır...
ve hem de redd olunacak yer olarak hayrdır.

20. TAHA / 11-12-13-14-15-16

Ardından oraya varınca, ona nida ettik:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BENBEN, senin Rabbinim!
Nalınlarını çıkar!
Muhakkak sen, mukaddes vadi Tuvadasın.
BEN seni hayrlı kıldım.
Artık, vahy edilenleri işit!
Muhakkak ki BEN'im... BEN ALLAH'ım!... ilah, sadece, BEN'im!
Artık BANA abd ol!
BEN'i zikir etmek için salat ikame et!
Muhakkak, bütün nefsin say ettiği şeyler ile ceza bulması için, hafy ettiğim saat neredeyse verilecektir! Ona iman etmeyenler ve hevalarına tabi olanlar, seni ondan sadd etmesin… (yoksa) artık redi olursun!"

20. TAHA / 73

"Muhakkak biz; hatalarımıza ve sihirden bizi kerh ettiğin şeylere gafur olması için Rabbimize iman ettik.
ALLAH, hayrlıdır ve bakidir."

20. TAHA / 131

Orada onlara fitne etmemiz için... zevcler halinde onları metalandırdığımız, dünya hayatının parıltısı şeylere aynını medd etme!
Rabbinin rızkı hayrlı ve bakidir.

21. ENBİYA / 35

Bütün nefs mevti tadacaktır.
Sizi, fitne olarak şerr ile ve hayr ile belv ederiz. BİZ'e rücu edeceksiniz!

21. ENBİYA / 73

Onları, emrimiz ile ihda eden imamlar kıldık.
Onlara,
hayrlara fail olmalarını...
ve salat ikame etmelerini...
ve zekat vermelerini...
vahy ettik.
Onlar BİZ'e abd olanlar oldular.

21. ENBİYA / 89

Zekeriyya Rabbine nida etmişti:
"Rabbim!
SEN hayr varissin… ancak, beni ferd olarak vezr etme."

21. ENBİYA / 90

Ardından ona isticab ettik…
Yahya'yı ona vehb ettik… ve zevcesini onun için ıslah ettik.
Muhakkak onlar hayrlarda yarışır oldular. Rağbet ve rehb ile BİZ'i davet ederlerdi.
Onlar BİZ'e huşu duyanlar oldular.

22. HACC / 11

Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse…
Eğer kendisine hayr isabet ederse... onunla itminan olur.
Eğer fitne isabet ederse... onun vechi inkılab eder.
O, dünya da... ahirette de hasar almıştır. Bu, mübin hüsrandır.

22. HACC / 30

Böyledir!...
ALLAH'ın haramlarını azim eden kimse... artık bu, Rabbinin indinde kendisi için hayrdır.

Size tilavet edilenler dışında en'am, size helal kılınmıştır.
Artık vesenlerin ricsinden ictinab edin... ve de zur kavilden ictinab edin.

22. HACC / 36

Bedeneleri, sizin için ALLAH'ın şiarından kıldık. Sizin için onlarda hayr vardır.
Artık, saff saff dururlarken onların üzerine ALLAH ismini zikir edin.
Ardından... cünüblarına vücub oldukları zaman, artık onlardan yeyin... ve kanaat edene ve muterr olana taam edin.

Böyledir!...
Onları sizin için teshir ettik!... umulur ki şükür edersiniz.

22. HACC / 58-59

ALLAH sebilinde hicret edip... sonra katl olanlar veya mevt olanlar… ALLAH elbette/kesinlikle onları, hasene rızıkla rızıklandıracaktır.
Muhakkak ki ALLAH... elbette/kesinlikle O, rızık verenlerin hayrıdır.
elbette/kesinlikle onları dahil olmaktan razı olacakları yere dahil edecektir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, hakimdir.

22. HACC / 77

Ey iman edenler!
Rüku edin!
Secde edin!
Rabbinize abd olun!
Hayra fail olun!
Umulur ki iflah olursunuz!

23. MU'MİNUN / 28-29

Ardından, sen ve beraberindeki kimseler, gemiye istiva ettiğinizde… de ki:
"Hamd etmek, zalim kavimden bize necat eden ALLAH'ındır."
De ki:
"Rabbim!
Beni mübarek inzal ile inzal et. SEN, inzal edenlerin hayr olanısın."

23. MU'MİNUN / 55-56

Kendilerini mededlediğimiz mal ve oğullar ile onlar için hayrda seri olduğumuzu mu hesab ediyorlar!?
Bilakis!
Onların şuurunda değildir!

23. MU'MİNUN / 57-58-59-60-61

Muhakkak;
Rabblerinin haşyetinden müşfik olanlar...
ve Rabblerinin ayetlerine iman edenler...
ve Rabblerine şirk koşmayanlar...
ve verdikleri... Rabblerine raci olacak şeyleri kalbleri vecel ederek verenler...
İşte onlar, hayrda seridirler... ve onlar buna sabıktırlar.

23. MUMİNUN / 72

Yoksa, sen, onlardan harac mı sail oluyorsun!?
Artık, Rabbinin haracı hayrdır.
O, rızık verenlerin hayrıdır.

23. MU'MİNUN / 108-109-110-111

Der ki:
""Hasii olun orada! Kelime etmeyin!
BANA abd olanlardan bir ferik vardı... şöyle derlerdi:
"Rabbimiz!
Biz iman ettik.
Artık bize gafur ol... ve bize rahmet et! SEN rahimlerin hayrısın!"
Ardından siz onları, sihriyye ittihaz ettiniz. Hatta, BEN'i zikir etmeyi size unutturdu... ve siz, dıhk edenlerden oldunuz.
Muhakkak ki BEN, kendilerinin sabır ettikleri şey ile yevmde, onların cezalarını verdim. Onlar, fevz olanlardır. ""

23. MUMİNUN / 118

De ki:
"Rabbim!
Bana gafur ol... ve bana rahmet et!
SEN, rahimlerin hayrısın!"

24. NUR / 11

Muhakkak ifk ile gelenler… sizden bir usbedir.
Bunu kendinize şerr hesab etmeyin.
Bilakis!
Bu, sizin için hayrdır.
Onlardan her birine, ismden iktisab ettiği şey vardır. Onlardan, kibrine tevella eden… azim azab onadır.

Hz. Ayşe(ra)'a iftira eden münafıklardan bahsedilmektedir.
24. NUR / 12-13

Keşke, o zannı işittiğinizde…
mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, kendi nefslerine hayr olarak... "bu mübin ifktir" deselerdi keşke!?
Keşke,
Onlar, buna dört şahid ile gelselerdi keşke!?
Şahidler ile gelmediklerinde... artık işte onlar... ALLAH indinde onlar, kazibdir.

24. NUR / 27

Ey iman edenler!
Kendi beytlerinizin gayrısındaki beytlere…
ehline teslim olupta ünsiyetiniz oluncaya kadar dahil olmayın!
İşte bu sizin için hayrdır… umulur ki tezekkür edersiniz.

24. NUR / 33

Nikah bulamayanlar, ALLAH kendilerini fazlından ganiy edinceye kadar afif olmanın gereklerini yerine getirsinler!

Melekesi yeminlerinizde olanlardan kitab ibtiga edenler... artık onlara... onlar hakkında hayrlı olduğuna alimseniz... size verilmiş ALLAH malından onlara vererek... katib olun (mukatebe/azadlık sözleşmesi yapın)!

Fetalarınızı... eğer tahassun irade ediyorlarsa... dünya hayatının arızını ibtiga için bagy olmaya ikrah etmeyin!
İkrah edilen o (kız) kimse... artık muhakkak ki ALLAH... onların ikrah edilmesinden sonra... gafurdur, rahimdir.

24. NUR / 60

Nikaha rica etmeyen kadınlardan kaide olanlar... ziynetleri ile burc etmek gayrısında... sevblerini vaz etmeleri kendilerine cünah değildir.
Ancak afif olmak istemeleri onlar için hayrdır.
ALLAH, semidir alimdir.

25. FURKAN / 10

Eğer dilerse,
altından nehirler cereyan eden bu cennetlerden sana hayr kılan...
ve sana kasrlar kılan...
bereketlidir.

25. FURKAN / 15

De ki:
"Hayr olan bu mudur… yoksa, kendilerine ceza ve masir olarak, muttakilere vaad edilen ebedi cennet mi?"

25. FURKAN / 24

Yevme-izinde cennet ashabına, müstekarr hayrdır… ve kayl yeri ahsendir.

27. NEML / 36

Ardından onlar geldiklerinde, Süleyman dedi ki:
"Mal ile siz kendinize meded mi ettiriyorsunuz bana!?... ALLAH'ın bana verdikleri... size verdiklerinden hayrdır!
Bilakis!...
Hediye ettiğinizle (şeylerle ancak) siz ifrah olursunuz."

27. NEML / 59

De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır.
Selam, O'na ibadet eden ıstıfa olmuşların üzerine olsun!"
ALLAH, hayrdır!…
Yoksa,
şirk koştukları mı!

27. NEML / 89

Hasene ile gelen kimse… artık ondan hayr olanı onun içindir. Yevme-izinde onlar, faziden emindirler.

28. KASAS / 24

Ardından, onlarınkini iska etti. Sonra zılla tevella etti… ve dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bana hayrdan inzal edeceğin şeylere fakirim."

28. KASAS / 26

Kızlardan biri dedi ki:
"Babacığım!
Onu isticar et. Muhakkak o isticar edilecek, kaviy, emin kimselerin en hayrlısıdır."

28. KASAS / 60

Şeylerden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır ve ziynetidir.
ALLAH indinde olanlar ise hayrlı ve bakidir.
Akıl etmiyor musunuz!

28. KASAS / 68

Rabbin, dilediğini halk eder ve ihtiyar eder.
Hıyarlar onların değildir!
ALLAH,
subhandır...
ve onların şirk koştuklarından tealidir.

28. KASAS / 80

Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, dediler ki:
"Yazıklar olsun size!
Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere, ALLAH'ın sevabı daha hayrlıdır. Sabır edenlerden başkası ona mülaki olamaz!"

28. KASAS / 84

Hasene ile gelen kimse… artık ona, ondan hayrlısı vardır.
Seyyie ile gelen kimse… artık onlar, sadece, amel etmiş oldukları seyyie amele cezalanırlar.

29. ANKEBUT / 16

İbrahim, kavmine şöyle demişti:
"ALLAH'a abd olun... ve ittika edin!
Eğer alim olanlardan olursanız... işte bu sizin için hayrlıdır."

30. RUM / 38

Artık,
kurb sahiblerine...
ve miskine...
ve sebil çocuklarına (yolcu)...
hakkını ver!
Bu, ALLAH'ın vechini irade edenler için hayrlıdır.
İşte onlar, felaha ulaşanlardır.

33. AHZAB / 18-19

ALLAH içinizden,
avk edenlere...
ve kardeşlerine "Haydi! Bize lemm edin" diyenlere...
kat'iyyetle alim oldu!
Onlar... size şuhh olarak, sadece, beise pek az gelirler!
Ardından, korku geldiğinde... onların, üzerleri mevtten gışa olmuş gibi aynlarını devr ederek sana nazar ettiklerini görürsün.
Ardından korku zehab olunca, hayr üzre şuhh olarak, hadid lisan ile sizi selk ederler.
İşte onlar iman etmediler... ve artık, ALLAH onların amellerini habt etti.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

33. AHZAB / 25

ALLAH, kafirleri, hayra nail olmadan gayzları ile redd etti.
ALLAH, kıtalde, mü'minlere kafi oldu.
ALLAH, kaviy, aziz olandır.

33. AHZAB / 36

ALLAH ve Rasulü emrini kaza ettiğinde, mü'min erkek için ve mü'min kadın için, emirlerinden hıyar etmiş olmak yoktur.
ALLAH'a ve Rasulüne asi olan kimse… artık kat'iyyetle mübin dalalet ile dalalete düşmüştür!

34. SEBE / 39

De ki:
"Muhakkak ki Rabbim, kendisine ibadet edenlerden dilediği kimse için rızkı bast eder... ve ikdar eder.
Birşeylerden infak ettiğiniz ne varsa… artık O, ona halife kılar.
O, rızk verenlerin hayrlısıdır."

35. FATIR / 32

Sonra BİZ, BİZ'e abd olanlardan ıstıfa ettiğimiz kimseleri, kitaba varis ettik.
Artık onlardan, kendi nefsleri için zalim olanlar...
ve onlardan muktesid olanlar...
vardır.
Onlardan, ALLAH'ın izniyle, hayrlarda sabık olanlar da vardır.
Böyledir!...
Bu kebir fazldır.

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

38. SAD / 31-32-33

Ona aşiyy ile, ciyad safinler arz edildiğinde… demişti ki:
"Muhakkak ben, Rabbimi zikirden hayr hubbuna ahbab oldum"
Hatta… hicab ile tevari edince…
"onu bana redd edin!"
Ardından sekilerini ve unklarını mesh etmeye tafk etti.

38. SAD / 47

Muhakkak onlar, BİZ'im indimizde kesinlikle hayr olanların ıstıfa olmuş olanlardır.

38. SAD / 48

İsmail'i... ve İlyas'ı... ve Zelkifl'i zikir et.
Onların hepsi hayr olanlardandır.

38. SAD / 76

Dedi ki:
"Ben ondan hayrım.
Beni nardan halk ettin... onu ise tinden halk ettin."

41. FUSSİLET / 40

Muhakkak ayetlerimize ilhad edenler... BİZ'e hafy olmaz!
Artık, kıyamet yevminde,
nara mülaki olan mı hayrdır...
yoksa emin olarak gelen mi!?
Dilediğiniz şeyi amel edin.
Muhakkak ki O, amel ettiklerinize basirdir.

41. FUSSİLET / 49

İnsan, hayra davetten sem olmaz.
Eğer kendisine şerr mess ederse... o zaman yeise kapılır, kanıt olur.

42. ŞURA / 36

Şeyden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır.
Allah indinde olanlar...
iman edenler ve Rabblerine tevekkül edenler için...
hayr ve bakidir!

43. ZUHRUF / 32

Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar!?

BİZ, dünya hayatında onların maişetlerini aralarında kısmetlendirdik. Onların bazısının bazısına sihriyy ittihaz edinmeleri için bazısını bazısının fevkinde derece olarak ref ettik.
Rabinin rahmeti, onların cem ettiklerinden hayrdır.

43. ZUHRUF / 52

"Yoksa ben, şu mehin olandan hayr değil miyim!... o, beyan edecek durumda (bile) değildir."

43. ZUHRUF / 58

Dediler ki:
"Bizim ilahlarımız mı hayr... yoksa o mu?"
Sana bunu, ancak, cedel olarak darb ettiler.
Bilakis!
Onlar hasm kavimdir.

44. DUHAN / 32

Alemlere ilim üzre, onları, elbette kat'iyyetle ihtiyar etmiştik!

44. DUHAN / 37

Onlar mı hayr... yoksa Tubba kavmi ve öncesindekiler mi?
Onları da helak etmiştik… muhakkak onlar da mücrimler olmuşlardı.

46. AHKAF / 11

Kafirler, iman edenlere dediler ki:
"Şayet hayr olsaydı... onun üzerine bizi sebk edemezlerdi."
Onunla ihtida olmayınca… artık, şunu diyecekler:
"Bu kadim ifktir."

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

49. HUCURAT / 4-5

Muhakkak, hacerlerin (oda) verasından sana nida edenler... onların pek çoğu… şayet senin onların yanına ihrac olmana kadar sabır etselerdi, elbette/kesinlikle kendileri için hayr olduğunu akıl edemezler!
ALLAH gafurdur, rahimdir.

49. HUCURAT / 11

Ey iman edenler!
Bir kavim, başka bir kavme sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Kadınlar, başka kadınlara sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Nefslerinizi lemz etmeyin!
Lakablar ile kendinizi nebz etmeyin!
Ne beis isimdir... imandan sonra füsuk!
Tevbe etmeyen kimseler... artık işte onlar... onlar zalimdir.

50. KAF / 24-25-26

"İkiniz… hayra mani olan, muted, murib anid keffarın hepsini cehenneme ilka edin!...
ALLAH'la beraber başka bir ilah edineni... artık siz ikiniz, onu şedid azaba ilka edin!"

54. KAMER / 43

Sizin kafirleriniz, onlardan hayrlı mı!
Yoksa zebrlerde sizin için bir beraat mı var!?

55. RAHMAN / 70

İkisinde de hayr olan hasnalar vardır.

56. VAKIA / 17-18-19-20-21

Muhalled velidler onlara tavaf ettirir;
ondan (içmekle) sada olunmayan ve de nezf olunmayan, pınarlardan (doldurulmuş) küvbler ve ibrikler ve kaseleri…
ve tahayyür ettiklerinden fakihleri…
ve iştahlandıklarından kuş etlerini.

58. MUCADELE / 12

Ey iman edenler!
Rasule necva ederken... artık necvanızı elinin arasına sadakatle takdim edin.
Bu sizin için hayrdır ve daha tahirdir.
Eğer vecd edemezseniz... artık muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

61. SAFF / 10-11-12

Ey iman edenler!
Elim azabtan sizi necat edecek ticarete delil göstereyim mi?
ALLAH'a... ve O'nun Rasulüne iman edin!...
ve ALLAH sebilinde mallarınız ve nefsleriniz ile cihad edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr işte budur!
Sizin için, zenblerinize gafur olur.
Sizi altından nehirler cereyan eden cennetlere
ve Adn cennetlerindeki tayyib meskenlere dahil eder.
Azim fevz işte budur!

62. CUMA / 9-10

Ey iman edenler!
Cuma yevminde, salat için nida edildiğinde... hemen ALLAH'ı zikre say edin!... ve bey'i vezr edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr olan budur.
Ardından... salatı kaza ettiğiniz zaman... ardından arzda intişar edin... ve ALLAH'ın fazlından ibtiga edin.
ALLAH'ı çok zikir edin... umulur ki felaha ulaşırsınız!

62. CUMA / 11

Ticareti veya lehvi görünce ona fazz oldular... ve seni kaim olarak terk ettiler.
De ki:
"ALLAH'ın indinde olanlar lehvden ve ticaretten hayrdır. ALLAH, rızk verenlerin hayrlısıdır."

Rivayete göre; bir Cuma vaktinde… Rasulullah (sav) miberde ayakta hutbede iken, şehre bir kervan girdiğinin duyulmuması üzerine… cemaat mescidi terk etmiş ve sadece 12 kişi kalmıştır. Buna istinaden bu ayet inzal olmuştur.
64. TEGABUN / 16

Artık,
istitaat edebildiğiniz kadar ALLAH'a ittika edin!
İşitin!...
ve itaat edin!
Nefsiniz için, hayr infak edin!

Nefsini şuhhdan vaky eden kimse... artık işte onlar... felaha ulaşan onlardır.

66. TAHRİM / 5

Eğer siz ikinizi boşarsa... gerekir ki (belki)… Rabbiniz ona, hayr olarak...
Müslüman,
mü'min,
kanit olan,
tevbe eden,
abd olan,
saih,
seyyibe,
ve bakire
zevceler bedellendirir.

68. KALEM / 10-11-12-13-14

Hiçbir;
mehin hallafa …
hemmaza, nemime ile meşşailere …
hayra mani olunana, esim muatede …
utulle...
bundan başka (bilhassa) zenime;
mal ve oğul sahibi oldular diye itaat etme!

68. KALEM / 32

Gerekir ki (belki)… Rabbimiz, ondan hayr olana bize bedellendirir. Muhakkak biz, Rabbimize ragıbız.

68. KALEM / 37-38

Yoksa sizin… içinde; elbette tahayyür ettiğiniz şeyler… muhakkak sizin içindir (yazan)… kitabınız var da... onda tedris mi ediyorsunuz!

70. MEARİC / 19-20-21-22-23-24-25-26-27

Muhakkak İnsan,
kendisine ceza olarak şerr mess ettiğinde...
ve kendisine mani olarak hayr mess ettiğinde...
hela (sabrı az, hırsı çok, aceleci ve fazla şikayetçi) olacak şekilde halk edilmiştir.

Salat edenlerden şunlar bunun dışındadır;
Salatları üzre daim olanlar.
ve mallarında, sail ve mahrum için malum hakk olanlar.
ve din yevmine sadakat gösterenler.
ve Rabblerinin azabından müşfik olanlar.

70. MEARİC / 40-41

Artık Hayır!...
Kasem ederim... şark tarafının ve garb tarafının Rabbine!

Muhakkak ki BİZ,
(onları) kendilerinden hayr olana bedellendirmeye elbette kadiriz!...
ve BİZ, sebk edilebilen değiliz!

73. MUZZEMMİL / 20

Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir.

ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir.
Onu ihsa edemeyeceğinize alimdir... ve ardından size tevbe eder.

Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin!

O...
Sizden (bazınızın) mariz olacağına...
diğerlerinin arzda darb edeceğine...
ALLAH'ın fazlından ibtiga edeceklerine...
ve diğer bir kısmının ALLAH sebilinde kıtal edeceklerine...
alimdir!

Artık ondan, yesir olanı kıraat edin!

ve salatı ikame edin!
ve zekatı verin!
ALLAH'a hasene karz ile ikraz edin!
Nefsleriniz için hayrdan takdim ettiğiniz şey... ona, ALLAH'ın indinde hayr ve daha azim ecir olarak vecd olursunuz.
ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

87. A'LA / 16-17-18-19

Bilakis!
Siz dünya hayatını eser ettiniz.
Ahiret, hayrdır ve bakidir!
Muhakkak bu, elbette ilk sahifelerde... İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardı.

93. DUHA / 4-5

Kesinlikle ahiret senin için uladan hayrdır.
Kesinlikle yakında... Rabbin sana ata edecek ve ardından sen razı olacaksın.

97. KADİR / 3-4-5

Kadir Gecesi, bin aydan hayrdır.
Onda… emirlerin tamamından… Rabblerinin izni ile Melekler ve Ruh tenezzül eder.
O, Fecrin tulu ettiği zamana kadar selamdır!

Bin ay süreci yaklaşık 83 yıl yapmaktadır. Bu, bir insan ömrü olarak kabul edilir.
98. BEYYİNE / 7-8

Muhakkak, salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
işte onlar... onlar, beriyyenin hayrlısıdır.
Rabblerinin indinde onların cezası; içinde ebediyen ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden, Adn cennetleridir.
ALLAH onlardan razıdır, onlar da O'ndan razıdır.
Bu, Rabblerine haşy edenler içindir.

99. ZİLZAL / 6-7-8

Yevme-izinde, nas, amellerinin gösterilmesi için iştat olarak sadr olacak. Artık...
ameli zerre miskal hayr olan kimse... onu görecek.
Ameli zerre miskal şerr olan kimse... onu görecek.

100. ADİYAT / 8

Muhakkak o, hayra muhabbet için elbette şedidtir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.