Kalbde olan gam ve tasa.

Ziyafet.

Havza. Coğ: Açık ve düz deniz kıyısı. Kenar. Memleket. Taraf. Sınır için: Bir şeyin çevresi içinde olan. Bir hükümetin idaresi altında bulunan bütün ülkeler. Kendi benliğinde bir araya gelmek, toplanmak, geri çekilmek, dönüş yapmak, bir şeye sahip olmak / elde etmek, bir şeyi kavramak / kucaklamak, bir şeyi alıp işaretlemek sınırlar ve ona özel haklara sahip olmak, bir şeyin üstesinden gelmek / üzerinde ustalaşmak / fethetmek, bir şeyi yerinden çıkarmak, bir şeyi uzaklaştırmak, uzağa bir şey yerleştirmek, kıvranmak veya bükülmek, tekrar tekrar dönmek, huzursuz olmak Hareketsiz kalmamak, uzaklaşmak / geri çekilmek / emekli olmak ve bir kişiden veya şeyden geri çekilmek, oyalanmak, yükselirken yavaş veya sıkıcı olmak, bir yeri terk etmek / başka yere dönmek, bir kişiden uzaklaşmak ayrıca bir kişiye dönüp onunla birleşmek.

Kadınlara mahsus aybaşı. Kadının âdet hâli. Böyle bir kadına hayize denir.

Zafer kazanma, muzaffer ve muvaffak olma, galib gelme.

Tahayyüz eden, yer tutan. İtibarlı, mühim.

Yer tutmak, yer almak. Ehemmiyet kazanmak. Fiz: Herhangi bir cismin boşlukta yer alması.