İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ K:A:D ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Kaid Kaide Kavaid Kaiden Kaideten Kaidevî Kuud Mak'ad Mutekaid Mutekaidîn tekaud Zul ka'de
xoxox
ق ع د K:A:D
Kaid
ق ع د K:A:D

Oturan, oturucu, oturmuş.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
Kaide
ق ع د K:A:D

Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. Dip taraf. Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
Çğl.Kavaid
Kaiden
ق ع د K:A:D

Oturarak, oturduğu hâlde.

Kaideten
ق ع د K:A:D

Kaide ve hükümlere göre. Kurala uygun olarak.

Kaidevî
ق ع د K:A:D

Kaide ve kural ile alâkalı. Mat: Tabana ait.

Kuud
ق ع د K:A:D

Cülus. Oturmak. Namazın oturarak kılınan kısmı. Secdede iken kalkıp oturmak.

DuruMeal'de toplam 13 kayıtta geçiyor.
Mak'ad
ق ع د K:A:D

Oturulacak yer. Minder. Oturulduğunda bedene temel olan âzâ. Kıç.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Mutekaid
ق ع د K:A:D

Tekaüd olan. Emekli.

Çğl.Mutekaidîn
tekaud
ق ع د K:A:D

Oturma. Fârig olma. Karşılıklı oturma. Emeklilik.

Zul ka'de
ق ع د K:A:D

(Aylar) Hicri yıla göre 11. ay. Haram aylardan.

2. BAKARA / 127

İbrahim ve İsmail, beytin kaidelerini ref ederken:
"Rabbimiz!
Biz ikimizden kabl et!
Muhakkak ki SEN… semi, alim olan SEN'sin."

3. ALİ İMRAN / 121

(Hani sen, Uhud'da) Ehlinden gudüvv etmiştin. Mü'minleri kıtal için kaid olacakları yerlere tebevvü ediyordun.
ALLAH, semidir, alimdir.

3. ALİ İMRAN / 168

Kaid olanlar, kardeşleri için dediler ki:
"Şayet bize itaat etselerdi katl edilmezlerdi!"
De ki:
"Eğer sadıksanız… haydi, kendi nefsinizden mevti dar edin!"

3. ALİ İMRAN / 191

Kıyamda ve kuudda ve cenbleri üzere ALLAH'ı zikir edenler…
ve semaların ve arzın halk edilişi hakkında tefekkür edenler:
"Rabbimiz!
Sen bunu batıla halk etmedin.
Sen subhansın! Artık bizi, nar azabından vaky et!"

4. NİSA / 95

Darr sahibi olanların gayrısında mü'minlerden kaid olanlarla... ALLAH sebilinde mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenler istiva olamazlar.
ALLAH, mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenleri, derece olarak, kaid olanlara fazl etmiştir.
ALLAH, külliyen hüsna vaad eder.
ALLAH, cihad edenleri, kaid olanlara azim ecir ile fazl etmiştir.

4. NİSA / 103

Siz salat kaza ederken, artık, kıyamda ve kuudda ve cenbleriniz üzre ALLAH'ı zikir edin... ve ardından, itminan olduğunuzda, artık salatı ikame edin.
Muhakkak salat, kitabta, mevkut olarak mü'minler üzredir.

4. NİSA / 140

Size, kitabta, kat'iyyetle şunu inzal etmiştik!
"ALLAH'ın ayetleri hakkında... onlara küfür edildiğini ve onlarla istihza edildiğini işittiğinizde... gayrısında bir hadise havz oluncaya kadar... artık onlarla beraber kuud etmeyin!... Yoksa onların mislinde olursunuz!"
Muhakkak ki ALLAH, münafıkları ve kafirleri, cehennemde cemian cem edecektir.

5. MAİDE / 24

Dediler ki:
"Ey Musa!
Onlar orada daim oldukça, biz oraya ebediyyen dahil olmayız. Sen ve Rabbin zehab edin… ve ardından kıtal edin.
Muhakkak biz, burada kaid olacağız."

6. ENAM / 68

Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et.
Eğer şeytan sana unutturursa… artık zikir ettikten sonra, zalimler kavmiyle beraber kuud etme.

7. ARAF / 16-17

Dedi ki:
"Artık bana gavayet ettiğin şey ile... onlar için SEN'in sırat-ı mustakimine elbette kuud edeceğim.
Sonra,
ellerinin arasından...
ve halflerinden...
ve yeminlerinden...
ve şimallerinden...
kesinlikle onlara kendimi vereceğim.
Pek çoğuna, şükür edenler olarak vecd olmayacaksın."

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

9. TEVBE / 5

Haram aylar selh olunca, müşriklere nerede vecd olursanız
katl edin...
ve ahz edin...
ve hasr edin...
ve onlar için bütün rasad yerlerinde kuud edin!
Ardından eğer...
tevbe ederlerse...
ve salat ikame ederlerse...
ve zekat verirlerse...
artık sebillerine hali bırakın.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 46

Şayet huruc olmayı irade etselerdi, ona iddet ile elbette/kesinlikle idad ederlerdi.
Fakat ALLAH, onların baas olmalarını kerih gördü ve ardından onları engelledi. Onlara,
"Kaid olanlarla beraber kaid olun!" denildi.

9. TEVBE / 81

ALLAH Rasulünün hilafında muhalif olarak, kaid oldukları şey ile ifrah oldular. ALLAH sebilinde malları ve nefsleri ile cihad etmek onlara kerih geldi.
"Bu harrda nefr etmeyin" dediler.
De ki:
"Cehennemin narının harrı daha şedidtir."
Keşke fıkh etmiş olsalardı.

9. TEVBE / 83

Artık eğer ALLAH seni onlardan bir taifeye rücu ederse ve ardından huruc etmek için senden izin isterlerse, de ki:
"Siz benimle beraber ebediyyen ihrac olmayacaksınız. Benimle beraber düşmanla kıtal etmeyeceksiniz. Muhakkak siz, kuud etmeye evvel merrede razı olmuştunuz. Artık half olanlarla beraber kuud edin!"

9. TEVBE / 86

"ALLAH'a iman edin ve Rasulü ile cihad edin!" diye sure inzal edildiğinde, onlardan tavl sahibi olanlar senden izin istediler ve dediler ki:
"Bizi vezr et, kaid olanlarla beraber olalım."

9. TEVBE / 90

Arablardan muazzir olanlar, kendilerine izin verilmesi için geldiler. ALLAH'a ve Rasulüne kizb edenler kuud ettiler. Onlardan kafir olanlara elim azab isabet edecektir.

10. YUNUS / 12

İnsana darr mess olduğu zaman;
cenbinde...
veya kaid olarak...
veya kaim olarak...
BİZ'i davet eder.

Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder.

Böyledir!...
Amel etmiş oldukları şeyler, müsrifler için ziynetlemiştir.

16. NAHL / 26

Onların öncesinden olanlar kat'iyyetle mekr etmişlerdi!... Ardından ALLAH, binalarını kaidelerinden yıktı... ve ardından fevklerinde ki sakf, üzerlerine harra oldu.
Onların şuurunda olmayan yerden, onlara azab geldi.

17. İSRA / 22

Sakın kendine ALLAH'la beraber başka bir ilah edinme!
Yoksa… mezmum ve mahzul olarak kuud eder kalırsın!

17. İSRA / 29

Elini unkuna maglul kılma!... ve de külliyen bastını bast etme!
Yoksa, levm edilmiş olarak… ve mahsur olarak kuud edersin.

24. NUR / 60

Nikaha rica etmeyen kadınlardan kaide olanlar... ziynetleri ile burc etmek gayrısında... sevblerini vaz etmeleri kendilerine cünah değildir.
Ancak afif olmak istemeleri onlar için hayrdır.
ALLAH, semidir alimdir.

50. KAF / 17

Yemininde ve şimalinde kaid olan iki telakki edici telakki etmektedir.

54. KAMER / 54-55

Muhakkak muttakiler,
cennetlerdedir...
ve neherdedir...
Muktedir melikin indinde sıdk makaddadır.

72. CİNN / 9

Muhakkak biz, işitmek için onların kaide yerlerinde kuud ederdik… Artık, istima eden kimse… kendisi için rasad şihaba vecd olur.

85. BURUC / 5-6

Vakudun zatı nar… onlar, onun üzerine kuud etmişlerdi.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.