xoxox
ق ب ض
K:BD:
| |
Kabız
ق ب ض
K:BD:
| Kabzeden, tutan. |
Kabz
ق ب ض
K:BD:
| Tutmak. Ele almak. Kavramak. Almak. Tahsil etmek. Teslim almak. Amelde zorluk çekmek. Kuşun süratle uçması. Mülk. DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor. |
Kabza
ق ب ض
K:BD:
| Kılınç gibi şeylerin tutacak yeri. Sap. El, pençe. Bir tutam, bir avuç şey. |
Kabzımal kabz-ı mal
ق ب ض
K:BD:
| Meyve ve sebze yetiştiricileriyle, satıcı arasındaki aracı. |
Kubza kabza
ق ب ض
K:BD:
| Bir tutam nesne. Çğl.Kubzât |
Makbız
ق ب ض
K:BD:
| Kılıcın ve yayın kabzası. |
Makbuz
ق ب ض
K:BD:
| Alınmış, kabzolunmuş. Alınan. Daraltılmış, sıkılmış. Bir şeyin alındığına karşı verilen imzâlı ve mühürlü kâğıt. Çğl.Makbuzat |
Mukabbız
ق ب ض
K:BD:
| Sıkan, daraltan. |
Munkabız Munkabız
ق ب ض
K:BD:
| Sıkıntılı. Mânevi sıkıntı. Çekilmiş. Büzülmüş. Daralmış. Toplanmış. Barsakları sıkışmış. Kazâ-i hâcet edemeyen. Kabız. |
Mutekabbız
ق ب ض
K:BD:
| Toplanıp çekilen. Asık suratlı, asık, çehreli. Buruşup kasılan adale. |
Takabbuz
ق ب ض
K:BD:
| Toplanıp çekilme. Büzülme. Kabız olmak, peklik. Çğl.Takabbuzât |
Takabuz
ق ب ض
K:BD:
| Kabz edişmek. |
Takbiz
ق ب ض
K:BD:
| Toplayıp bir yere getirmek. |
2. BAKARA / 245 ALLAH'a, hasene karz ile ikraz edebilecek kimse… artık ona, çoğunu zıf olarak zıf eder. ALLAH, kabz eder… ve bast eder. O'na rücu edeceksiniz! |
2. BAKARA / 283 Eğer siz sefer üzre iseniz ve bir katib bulamazsanız, o zaman, kabz olunmuş rehinler... Şahadeti ketm etmeyin. Onu ketm eden kimse... artık muhakkak onun kalbi asimdir. ALLAH, amel ettiğiniz şeylere alimdir. |
9. TEVBE / 67 Münafık erkekler ve münafık kadınların bazısı bazısındadır (birbirlerindendir). |
20. TAHA / 96 Dedi ki: Böyledir!... |
25. FURKAN / 46 Sonra onu, yesir olarak kabz ederek KENDİMİZE kabz ettik. |
39. ZUMER / 67 ALLAH'ı, O'nun kadrini hakk olarak kaderlemediler. |
67. MULK / 19 Fevklerinde saff halinde ve kabz ederek (uçan) uçucuları (kuşları) görmüyorlar mı? Muhakkak ki O, herşeye basirdir. |