xoxox
ق ل ب
K:LB
| |
inkılâb
ق ل ب
K:LB
| Başka tarza değişme. Bir hâlden diğer hâle geçme. Başka türlü olma. Altüst olma. DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor. Çğl.İnkılâbât |
kalb
ق ل ب
K:LB
| İman merkezi. Gönül. Herşeyin ortası. Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. Bir şeyin içini dışına ve dışını içine çevirmek. Gövdenin kan dolaşımı merkezi. Yürek. DuruMeal'de toplam 124 kayıtta geçiyor. Çğl.Kulub |
Kallab kalpazan
ق ل ب
K:LB
| Düzenbaz, hilekâr. Kalpazan. Sahte para basan kimse. |
maklub
ق ل ب
K:LB
| Altı üstüne çevrilmiş, kalbolunmuş. Ters döndürülmüş. Başka şekle sokulmuş. Harfleri tersinden okunduğu zaman yine aynı olan kelime veya cümle. |
mukallib
ق ل ب
K:LB
| Başka tavra geçiren. Başka hâle değiştiren. Bir başka tarafa döndüren. |
Munkaleb Munkaleb
ق ل ب
K:LB
| Rücu etmek, geri dönmek. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Munkalib Munkalib
ق ل ب
K:LB
| İnkılab eden. Dönen, dönmüş. Başka bir hale girmiş olan. Değişen, değişmiş olan. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
takallub Tekallub
ق ل ب
K:LB
| Bir taraftan diğer tarafa dönmek. Bir halden başka bir hale değişmek. Başka kalıba girmek. DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor. |
Taklib
ق ل ب
K:LB
| Döndürme, çevirme. Bir şeyin kalıp ve şeklini değiştirme. Çğl.Taklibât |
2. BAKARA / 6-7 Muhakkak kafirleri, nezr etsen de veya nezr etmesen de, seviyedir… onlar iman etmezler! |
2. BAKARA / 10 Kalblerinde maraz vardır onların... ve ardından ALLAH, marazı onlara ziyade etmektedir. |
2. BAKARA / 74 Sonra, bunun ardından, sizin kalbleriniz kasvetlenmişti. |
2. BAKARA / 88 "Kalblerimiz gulf oldu" dediler. |
2. BAKARA / 93 BİZ, sizin misakınızı ahz etmiştik!... ve Tur'u fevkinize ref etmiştik! Onlar, demişlerdi ki: |
2. BAKARA / 97 Cebraile düşman olan kimselere de ki: |
2. BAKARA / 118 İlmi olmayanlar... Böyledir!... |
2. BAKARA / 143 Böyledir!... Akabı üzre inkılab edenlerden Rasule tabi olanlara alim olmamız için... üzerine olduğunuz kıbleyi kıldık. Bu, ALLAH'ın hidayet ettiklerinden başkasına elbette kebir gelir. ALLAH sizin imanınızı zayi edecek değildir. |
2. BAKARA / 144 Vechinin semada takallüb ettiğini kat'iyyetle gördük! Razı olacağın kıbleyi sana elbette veliy ettireceğiz... artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir! Muhakkak kitab verilenler, onun Rabblerinden hakk olduğuna kesinlikle alimdir. |
2. BAKARA / 204-205 Nastan... ALLAH, fesada muhabbet duymaz. |
2. BAKARA / 224-225 Nas arasında... ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder! |
2. BAKARA / 260 İbrahim; Dedi ki: Dedi ki: Alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir." |
2. BAKARA / 283 Eğer siz sefer üzre iseniz ve bir katib bulamazsanız, o zaman, kabz olunmuş rehinler... Şahadeti ketm etmeyin. Onu ketm eden kimse... artık muhakkak onun kalbi asimdir. ALLAH, amel ettiğiniz şeylere alimdir. |
3. ALİ İMRAN / 7 O, sana kitab inzal edendir. Kalblerinde zeyg olanlar, fitne ibtiga etmek ve tevilini ibtiga etmek üzere, onun müteşabih olanlarına, kendilerini tabi ederler! Onun te'viline, ancak, ALLAH alimdir. |
3. ALİ İMRAN / 8 "Rabbimiz! |
3. ALİ İMRAN / 103 ✦ ALLAH'ın habline cemian mu'tasım olun! Siz düşman olmuştunuz da ardından kalblerinizin arasına ülfet etmişti... ve ardından onun nimeti ile kardeş oluvermiştiniz. Nardan bir hufrenin (çukur) (şefe) kenarında idiniz ve ardından sizi ondan inkaz etmişti. Böyledir!... |
3. ALİ İMRAN / 126 ALLAH bunu, sizin için büşra olmasından ve sizin kalblerinizin bununla kesinlikle tatmin olmasından başka kılmaz. Nasr, ancak, aziz ve hakim ALLAH indindendir. |
3. ALİ İMRAN / 127 Kafirlerden bir tarafı kata etmek veya kebt etmek içindir. Ardından haib olarak inkılab ederler. |
3. ALİ İMRAN / 144 Muhammed, ancak, Rasuldür. |
3. ALİ İMRAN / 149 Ey iman edenler! |
3. ALİ İMRAN / 151 Sultan inzal etmediği şeyleri ALLAH'a şirk koştukları şeyler ile kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğiz. Mevaları nardır. Zalimlerin mesvaları ne beistir! |
3. ALİ İMRAN / 154 Sonra gamamın ardından... size emanet olarak, içinizden bir taifeyi gışa eden nüas inzal etti. De ki: Nefslerinde sana ibda edemedikleri şeyler hafy ediyorlar. Diyorlar ki: De ki: |
3. ALİ İMRAN / 156 Ey iman edenler! |
3. ALİ İMRAN / 159 Ardından, ALLAH'tan rahmet olan ile onlara lin oldun. Şayet kalbin galiz fazz olsaydı, senin havlinden elbette fazz olurlardı. |
3. AL-İ İMRAN / 166-167 İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir. |
3. AL-İ İMRAN / 173-174 O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti: |
3. ALİ İMRAN / 196 Kafirlerin beldelerde takallüb etmeleri seni garr etmesin. |
4. NİSA / 63 İşte onlar, kalblerinde olana ALLAH'ın alim olduğu kimselerdir. Artık; |
4. NİSA / 155-156-157 Ardından, Onlar onu katl etmediler... ve de salb etmediler. |
5. MAİDE / 13 Ardından, misaklarını nakz etmeleri sebebiyle, onları lanetledik... ve kalblerini kasvetli kıldık. |
5. MAİDE / 21 "Ey kavmim! |
5. MAİDE / 41 Ey Rasul! |
5. MAİDE / 52 Artık, kalblerinde maraz olanların, |
5. MAİDE / 113 Demişlerdi ki: |
6. ENAM / 25 Onlardan seni işitenler var. Fıkh etmelerine karşı, kalblerine kinanlar ve kulaklarına vakr kıldık. |
6. ENAM / 43 Keşke beisimiz onlara geldiğinde tazarru etselerdi!... Fakat kalblerini kasvet kapladı. Şeytan, amel etmiş oldukları şeyleri onlara ziynetledi. |
6. ENAM / 46 De ki: |
6. ENAM / 110 BİZ onların fuadlarını ve basarlarını inkılab ettiririz. Evvel merrede ona iman etmedikleri gibi… onları tuğyanlarında amih olmaya vezr ederiz. |
7. ARAF / 100 Ehil olanların sonrasında arza varis olanları… şayet dileseydik, |
7. ARAF / 101 İşte o karyeler!... onların haberlerinden sana kıssa ediyoruz. Böyledir!... |
7. ARAF / 119 Onlara karşı galib gelindi... ve onlar sagire inkılab ettiler. |
7. ARAF / 125 Dediler ki: |
7. ARAF / 179 Cinn ve insden pek çoğunu, elbette kat'iyyetle!... cehennem için zer ettik; |
8. ENFAL / 2 Muhakkak mü'minler, ancak… |
8. ENFAL / 10 ALLAH bunu, ancak, bununla kalbleriniz itminan olması için büşra olarak kıldı. Nasr, ancak, ALLAH'ın indindendir. |
8. ENFAL / 11 O'ndan emanet olarak, sizi nuas gışa etmişti… ve üzerinize, |
8. ENFAL / 12 Rabbin meleklere vahy etmişti: |
8. ENFAL / 24 Ey iman edenler! |
8. ENFAL / 49 Münafıklar ve kalblerinde maraza bulunanlar, "Bunları dinleri garr etmiş" demişlerdi. |
8. ENFAL / 63 Onların kalblerinin arasını ülfet edendir. |
8. ENFAL / 70 Ey Nebi! |
9. TEVBE / 8 Nasıldır! |
9. TEVBE / 14-15 Onlara kıtal edin! |
9. TEVBE / 45 Muhakkak, ancak, |
9. TEVBE / 48 Onlar, elbette kat'iyyetle önceden de fitne bagy ettiler!… ve sana emirleri takallüb ettiler. |
9. TEVBE / 60 Muhakkak sadakalar, ALLAH'tan bir farz olarak... ancak, |
9. TEVBE / 64 Münafıklar, kalblerinde olan şeyleri, kendilerine haber verecek surenin inzal edilmesinden hazer eder. |
9. TEVBE / 77 Onların kalblerine, ALLAH'a vaad ettiklerine hilaf olmaları ile ve kizb etmiş oldukları ile, mülaki olacakları yevme kadar nifak akab edilmiştir. |
9. TEVBE / 87 Half olanlarla beraber olmaya razı oldular. Kalbleri üzre tab edildi. Artık onlar fıkh edemezler. |
9. TEVBE / 93 Muhakkak sebil, ancak, ganiy olan ve senden izin isteyenlerin üzerinedir. |
9. TEVBE / 95 Onlara inkılab ettiğinizde... kendilerinden iraz olmanız için… size, ALLAH ile half edecekler. |
9. TEVBE / 110 Bina ettikleri binaları, kalbleri kata olmadıkça, kalblerinde raybden öte zeyl olmaz. |
9. TEVBE / 117 Nebi'ye ve usra saatinde ona tabi olan muhacirlere ve ensara… elbette kat'iyyetle ALLAH tevbe etti! |
9. TEVBE / 125 Kalblerinde maraz olanlar… artık onların ricslerine rics ziyade olmuştur. |
9. TEVBE / 127 Sure inzal olduğunda, bazısı bazısına (birbirlerine) "Sizi birisi görüyor mu?" diye nazar eder. Sonra sarf olurlar. |
10. YUNUS / 74 Sonra onun ardından, Rasulleri kendi kavimlerine baas ettik… ve ardından onlara beyyineler kıldılar. Böyledir!... |
10. YUNUS / 88 Musa dedi ki: |
12. YUSUF / 62 Yanında ki delikanlılara dedi ki: |
13. RAD / 27-28-29 Kafirler diyorlar ki: De ki: Onlar (inabe edenler), |
15. HİCR / 12 Böyledir!... |
16. NAHL / 22 Sizin ilahınız, vahid ilahtır! |
16. NAHL / 45-46-47 Seyyieler mekr edenler... |
16. NAHL / 106 Kerh edilen kimseler dışında... |
16. NAHL / 108 İşte onlar… ALLAH onların, kalblerine ve işitmelerine ve basarlarına tab etmiştir. |
17. İSRA / 46 Onu fıkh etmelerine... |
18. KEHF / 14-15 Onların kalblerine rabt etmiştik. |
18. KEHF / 18 Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk. Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti. |
18. KEHF / 28 Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et. |
18. KEHF / 36 "Saatin kaim olacağını da zann etmiyorum. |
18. KEHF / 42 Onun semereleri ihata edildi!... ve ardından inkılab oluverdiler. |
18. KEHF / 57 ✦ Rabbinin ayetleri ile zikir ettirilen... |
21. ENBİYA / 3 ✦ Onların kalbleri lehvdedir!... |
22. HACC / 11 Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse… |
22. HACC / 32 Böyledir!... |
22. HACC / 34-35 Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık. |
22. HACC / 46 Arzda seyir etmediler mi!... artık, akıl edecekleri kalbleri veya işitecekleri kulakları yok muydu!? |
22. HACC / 53 Şeytanın ilka ettiği şey... |
22. HACC / 54 Kendilerine ilim verilenlerin... |
23. MU'MİNUN / 57-58-59-60-61 Muhakkak; |
23. MU'MİNUN / 63-64 Bilakis! |
24. NUR / 36-37-38 ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde... ticaretin ve bey'in... kendilerini, ALLAH'ın, kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler. ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır. |
24. NUR / 44 ALLAH, geceyi ve gündüzü takallüb ettiriyor. Muhakkak bunda, basar sahibleri için elbette/kesinlikle ibret vardır. |
24. NUR / 50 Kalblerinde bir maraz mı var... |
26. ŞUARA / 50-51 Dediler ki: |
26. ŞUARA / 88-89 Yevmde, malın ve oğulların menfaati olmaz... sadece, kalb-i selim ile ALLAH'a gelen kimseler… |
26. ŞUARA / 193-194-195 İnzar edenlerden olman için... Ruh-ul Emin, onunla senin kalbine… mübin arabiyye lisan ile inzal oldu. |
26. ŞUARA / 200-201-202-203 Böyledir!... |
26. ŞUARA / 217-218-219 Kaim olduğun hiynde seni gören... ve seni sacidlerin içinde inkılab ettiren… aziz, rahim olana tevekkül et! |
26. ŞUARA / 224-225-226-227 Şairler!... Alim olacak o zalimler!... |
28. KASAS / 10 Musa'nın annesinin fuadı farig oluverdi. Onun kalbine, mü'minlerden olması için rabt etmeseydik, neredeyse onu ibda edecekti. |
29. ANKEBUT / 21 ✦ "Dilediğine azab eder... |
30. RUM / 59 Böyledir!... |
33. AHZAB / 4 ALLAH, bir erkek kimseye... cevfinde iki kalb kılmadı. |
33. AHZAB / 5 Onları babaları için (adıyla) davet edin. Bu, ALLAH indinde en kıst olandır. |
33. AHZAB / 10 Onlar sizin fevkinizden ve sefilinizden gelmişlerdi. Basarlar zeyg olmuştu ve kalbler hançerelere belağ olmuştu. ALLAH'a zann ile zann ediyordunuz. |
33. AHZAB / 12 Münafıklar ve kalblerinde maraz olanlar, diyorlardı ki: |
33. AHZAB / 26-27 Kitab ehlinden, onlara zahir olanları… |
33. AHZAB / 32 Ey Nebi'nin kadınları! |
33. AHZAB / 51 O kadınlardan dilediğine rica edersin. Azil ettiklerinden ve dilediklerinden ibtiga ettiklerini yanına evy edersin. |
33. AHZAB / 53 Ey iman edenler! |
33. AHZAB / 60-61 Eğer, |
33. AHZAB / 66 ✦ Vechlerin, nar içinde, inkılab ettiği yevmde, "Keşke ALLAH'a ve Rasul'e itaat etseydik" diyeceklerdir. |
34. SEBE / 23 O'nun indinde, O'nun izin verdiklerinin dışında kimselerin şefaati menfaat vermez. |
37. SAFFAT / 84 Rabbine, kalb-i selim ile gelmişti. |
39. ZUMER / 22 ALLAH'ın, sadrını İslam'a şerh ettiği kimse… artık o, Rabbinden nur üzre değil midir!? Artık yazıklar olsun!… kalbleri, ALLAH'ın zikrinden kasvette olanlara!... işte onlar mübin dalalettedirler. |
39. ZUMER / 23 ALLAH, hadisin ahsenini... mesna muteşabih kitab olarak inzal etti. ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse... artık onun için hadiy yoktur. |
39. ZUMER / 45 ALLAH zikir edildiğinde... O'nun vahdeti, ahirete iman etmeyenlerin kalblerini işmizaz eder. |
40. MUMİN / 4 ALLAH'ın ayetleri hakkında, ancak, kafirler cedel eder. |
40. MUMİN / 18 Azife yevme, onları nezr et! "Kalbin, hançerenin kezmine varması"; bir çok kaynakta "can boğaza gelince" olarak ifade edilmektedir. |
40. MUMİN / 34-35 Önceden, elbette kat'iyyetle beyyinelerle Yusuf size gelmişti!... ve ardından onunla gelen şeyden şekk içinde olmanız zeyl olmamıştı. Böyledir!... Böyledir!... |
41. FUSSİLET / 5 "Bizi davet ettiğin şeye karşı Kureyşli bir grub Rasululallah'a doğru bakmışlardı. Rasulullah onlara "Sizi İslâm'a gelip de Araplara efendilik etmekten alıkoyan nedir?" buyurdu. Ebu Cehil, kendisiyle Rasulullah'ın arasına bir perde çekip, "Ya Muhammed, Kalplerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir perde çekilmiştir" dedi. Fakat ertesi gün onlardan yetmiş kişi Rasulullah'a gelip, "Ya Muhammed, bize İslâm'ı anlat" dediler. Arz edip anlatınca İslâm'a girdiler. Rasulullah gülümseyip, "Elhamdülillah, dün benim davetime karşı kalplerinizde gılîf, kabuk olduğunu, kulaklarınızda ağırlık bulunduğunu söylüyordunuz, bugün Müslüman oldunuz" buyurdu. "Ya Rasulallah, biz dün yalan söylemişiz, öyle olsa idi asla hidayet bulamazdık" dediler. |
42. ŞURA / 24 Yoksa, kizb ederek ALLAH'a iftira mı kavil ediyorlar!... |
43. ZUHRUF / 12-13-14 O, |
45. CASİYE / 23 Kendi hevasını kendine ilah ittihaz edineni gördün mü? |
47. MUHAMMED / 16 Onlardan sana istima eden kimse... hatta... senin indinden ihrac olunca... ilim verilenlere der ki: |
47. MUHAMMED / 19 Artık... O'na… ALLAH'tan başka ilah olmadığına!... alim ol! |
47. MUHAMMED / 20-21 İman edenler derler ki: Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu. |
47. MUHAMMED / 24 Onlar Kur'an'ı tedbir etmezler mi! |
47. MUHAMMED / 29 Yoksa, kalblerinde maraz olanlar, ALLAH'ın zıgnlarını ihrac etmeyeceğini mi hesab ediyorlar!? |
48. FETİH / 4 O, mü'minlerin kalblerine... kendi imanlarıyla beraber iman ziyade etmeleri için... sekine inzal edendir. Semaların ve arzın orduları ALLAH'ındır. |
48. FETİH / 11 Arablardan muhalif olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ehlimiz bizi meşgul etti... artık bize istiğfar et." |
48. FETİH / 12 Bilakis! |
48. FETİH / 18-19 Şecerenin altında sana biat ettiklerinde… ALLAH mü'minlerden elbette kat'iyyetle razı oldu! |
48. FETİH / 26 Kafirler, kalblerinde, hamiyeti... ***cahiliye hamiyetini*** yerleştirmişti. |
49. HUCURAT / 3 Muhakkak, ALLAH Rasulünün indinde savtlarını gazz edenler... işte onlar... ALLAH, onların kalblerini takva için imtihan etmektedir. |
49. HUCURAT / 7 Alim olun ki... kendinizde ALLAH Rasulü vardır! İşte onlar... raşid olanlar onlardır! |
49. HUCURAT / 14 Arablar dediler ki: Eğer ALLAH'a ve Rasulüne itaat ederseniz… sizin amellerinizden bir şey leyt edilmez. Ayette geçen "eslem" kelimesi; "silm" isminin if'al çekimidir. "silmleşmek / silm haline geçmek" anlamı kazanmıştır. Ayetteki "amenna" kelimesi de aynı şekilde "iman" isminin if'al çekimindedir. |
50. KAF / 31-32-33 Cennet... muttakiler için baid gayrısında izlaf edilir. |
50. KAF / 37 Muhakkak bunda... |
57. HADİD / 16 İman edenler için... ✦ önceden kitab verilen... |
57. HADİD / 27 Sonra, eserleri üzre Kendi ibtida ettikleri Ruhbaniyet... |
58. MUCADELE / 22 ALLAH'a ve ahir yevme iman eden kavmin... ALLAH'a ve Rasulüne haddi aşan kimselere vedd ettiklerine vecd olamazsın... |
59. HAŞR / 2 Kitab ehlinden kafirleri, haşrın evveli için diyarlarından ihrac eden O'dur. Medine civarında yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hayber yahudilerinden Beni Kureyza gibi büyük bir kabile idi. Bu iki kabileye, Kahin b. Harun soyundan geldikleri için "Kahinan" denirdi. Kabilenin reisi olan Ka'b b. Eşref, evlendiği gün kendi evinde katledilince, kabile halkının kalbine korku düştü. Kendileri için sağlam ve yüksek binalar inşa etmiş olan Beni Nadir kabilesi, Allah Rasulü ile yaptıkları anlaşmaya uymadıkları için, Hicretin dördüncü senesinde Medine'den sürgün edildiler. |
59. HAŞR / 10 Onların ardındakiler (sonradan iman edenler) de der ki: |
59. HAŞR / 14 Onlar muhassan karyelerde veya cidarların verasından olmadıkça... cemian sizinle kıtal edemezler. |
61. SAFF / 5 Musa kavine demişti ki: |
63. MUNAFİKUN / 3 Bu, onların, iman ettikten sonra kafir olmaları iledir. |
64. TEGABUN / 11 Musibet, ancak, ALLAH'ın izni ile isabet eder! |
66. TAHRİM / 4 ✦ Eğer siz ikiniz, ALLAH'a tevbe ederseniz… artık ikinizin kalbleri de kat'iyyetle sugv eder!… |
67. MULK / 4 Sonra, basarını iki kerre (daha) irca et. |
74. MUDDESSİR / 31 BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık. Böyledir!... |
79. NAZİAT / 8 Yevme-izinde kalbler vacifedir. |
83. MUTAFFİFİN / 14 Hayır, bilakis! |
83. MUTAFFİFİN / 29-30-31-32-33 Muhakkak icram edenler, iman edenlerden dıhk edenler olmuştu. Merr ettiklerinde, onlara gamz ediyorlardı. Kendi ehline inkılab ettiklerinde ise, fakihler olarak inkılab ediyorlardı. Onları gördüklerinde diyorlardı ki: |
84. İNŞİKAK / 7-8-9 Kitabı, yemini ile verilen kimse… |