xoxox
ق ر ب
K:RB
| |
akraba
ق ر ب
K:RB
| Aralarında yakınlık olanlar. Yakınlar. DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor. Çğl.Ekarib |
Akrebiyyet
ق ر ب
K:RB
| Daha yakın oluş. |
iktirab
ق ر ب
K:RB
| Yanaşma, yaklaşma, takarrüb. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
istikrab
ق ر ب
K:RB
| Yaklaştırma, yakınlaştırma. Akraba olma. |
karib
ق ر ب
K:RB
| Çok yakın. En yakın. Yakında. / Yakın hısım. DuruMeal'de toplam 56 kayıtta geçiyor. |
Kerrubî
ق ر ب
K:RB
| Meleklerin büyüğü. |
Kerrubiyyun Mukarrebûn
ق ر ب
K:RB
| Sadece ibadetle meşgul olan melekler. Allah'a en yakın olan melekler. Büyük melekler. Kerubiyyun yalnız hamele-i arştır diyenler olmuştur. Aslı Kerubiyun'dur. |
Kırban
ق ر ب
K:RB
| Yakınlık. Cimadan kinâye olur. |
kurb kurbiyet
ق ر ب
K:RB
| Yakınlık. Yakında oluş. Yakın olmak. Yakınlık kazanmak. (zaman, mekan, mesafe, makam, mensubiyet ve maneviyat açısından) (karşıtı "bu‘d") / İttifak etmek. // Kurb: Tıb: Böğür. Karnın yumuşaklığına kadar olan yer. DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor. |
Kurban
ق ر ب
K:RB
| Kurbete sebeb olan şey. / Bir maksad uğrunda feda olma. / Beylerin ve meliklerin yakınlarından olan kimse. / Etleri, fakirlere parasız olarak dağıtılmak niyetiyle farz, vâcib veya sünnet olarak kesilen koyun, keçi, deve, sığır... gibi hayvan. DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor. Çğl.Karabin |
kurbet karabet
ق ر ب
K:RB
| Yaklaşmak, yakın olmak. / Kişiyi Allah’a yaklaştıran, sevap kazanmaya vesile olan bütün fiilleri ve davranışlar. / Kurban. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Mukarebet
ق ر ب
K:RB
| Akrabalık, yakınlık. |
Mukarib
ق ر ب
K:RB
| Birbirine yakın ve karib olan. İyi ve kötü ortasında orta hâlli olan. |
mukarreb
ق ر ب
K:RB
| Yakınlaşmış. Yakınlaştırılmış. Yakın. Büyük zât veya padişah gibi kimselere hizmette yaklaşmış olan. DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor. Çğl.Mukarrebun |
Mukarrib
ق ر ب
K:RB
| Takrib eden. Yaklaştıran. |
Mustakrib
ق ر ب
K:RB
| Yaklaştırıcı, yaklaştıran. |
mutekarib
ق ر ب
K:RB
| Yaklaşan, tekarüb eden. Birbirine yakın olan, gittikçe birbirine yaklaşan. |
Mutekarrib
ق ر ب
K:RB
| Yaklaşan, yaklaşmağa çalışan, yakın olan, takarrüb eden. Dşl.MutekarribeÇğl.Mutekarribîn |
Takarrub
ق ر ب
K:RB
| Yakınlaşmak. Yaklaşmak. Zamanı gelmek. Vakti yakın olmak. |
Takrib
ق ر ب
K:RB
| Yaklaştırma. Aşağı yukarı ve tahmin ile kat'i olmayan şey söyleme. Tahmin. Yolunu bulma. |
Takriben
ق ر ب
K:RB
| Tahminen. Yaklaşık olarak. Aşağı yukarı. |
Takribî
ق ر ب
K:RB
| Yaklaşık. İhtimale göre olan. Takribe ait. |
2. BAKARA / 35 Dedik ki: |
2. BAKARA / 83 BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik: |
2. BAKARA / 177 Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir! |
2. BAKARA / 180-181-182 Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi! İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir. Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur. Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir. |
2. BAKARA / 186 BANA ibadet edenler, sana BEN'den sual ettiklerinde; O ikisi, BEN'im DAVAM üzere olsun!... Ardından, |
2. BAKARA / 187 Oruç günlerinin gecelerinde, kadınlarınıza refes size helal kılındı. ALLAH, muhakkak sizin, nefsinize ihanet eden oldunuza alimdir!... Fecrde, beyaz iplik siyah iplikten belli oluncaya kadar yeyin ve şürb edin! İşte bunlar ALLAH'ın hudududur!... artık buna karib olmayın! Böyledir!... |
2. BAKARA / 214 Yoksa siz, öncenizden halvet olanların meseli size verilmeden cennete dahil olacağınızı mı hesab ediyorsunuz!? Rasul ve onunla beraber iman edenler, Değil mi ki... muhakkak ki ALLAH'ın nasrı karibdir!? |
2. BAKARA / 215 Sana, ne infak edeceklerini sual ediyorlar. Hayrdan fail olduğunuz şey... artık muhakkak ki ALLAH ona alimdir." |
2. BAKARA / 222 Sana mahizden (hayz zamanı) sual ediyorlar. Muhakkak ki ALLAH, tevvab olanlara muhabbet duyar... ve de kendini tahir etmiş olanlara muhabbet duyar." |
2. BAKARA / 237 Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz... Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna. Aranızdaki fazlı unutmayın! |
3. AL-İ İMRAN / 45-46 Melekler demişlerdi ki: |
3. AL-İ İMRAN / 166-167 İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir. |
3. ALİ İMRAN / 183 "ALLAH; narın yeyeceği bir kurban verinceye kadar Rasule iman etmeyelim diye bize ahd etti." |
4. NİSA / 7 Erkekler için ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. Kadınlar için de ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. |
4. NİSA / 8 Kurb sahibleri ve yetimler ve miskinler, kısmete hazır olduklarında... onları ondan rızıklandırın. Onlara maruf kavl söyleyin. |
4. NİSA / 11 ALLAH, size evladlarınız hakkında, erkek için iki dişinin hazzı mislini vasiyet eder. Ölenin evladı varsa, ana-babasından her birine, terekeden altıda bir hisse vardır. (Bunlar) vasiyet etiklerinin veya deyn ardındandır. Babalarınız ve oğullarınız!... Bunlar, ALLAH'tan farzdır. |
4. NİSA / 17 Muhakkak ALLAH'a tevbe... ancak, cehalet ile sui amel işleyenler… sonra karibden tevbe edenler içindir. |
4. NİSA / 33 Ana-babanın ve akrabanın terekesinden hepsi için mevlalar kıldık. Yeminlerinizi akd ettiği kimselere, artık nasiblerini verin. |
4. NİSA / 36 ALLAH'a abd olun! |
4. NİSA / 43 Ey iman edenler! Eğer; |
4. NİSA / 77 ✦ "Ellerinizi keff edin De ki: |
4. NİSA / 135 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 172 Mesih ve de mukarreb melekler, ALLAH'a abd olmaktan istinkaf etmezler. O'na ibadet etmekten istinkaf edenler ve istikbar edenler… O, onları cemian kendisine haşr edecektir. |
5. MAİDE / 8 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 27 Adem'in iki oğlunun haberini bi-hakkın onlara tilavet et! Kurban kurb ettiklerinde… ve ardından birisinden kabl edilip de diğerinden kabl edilmediğinde... demişti ki: Dedi ki: |
5. MAİDE / 82 İman edenlere de... şirk içinde olanlara da... düşmanlıkta nasın en şedidi olarak... |
5. MAİDE / 106 Ey iman edenler! Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler: |
6. ENAM / 151 De ki: |
6. ENAM / 152 ✦ "Şedidine iblağ oluncaya kadar... ahsen şekilde olması dışında... yetimin malına karib olmayın! |
7. ARAF / 19 "Ey Adem! |
7. ARAF / 56 Islah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın. Korku ve tama ile O'nu davet edin. |
7. ARAF / 114 Dedi ki: |
7. ARAF / 185 Onlar, semaların ve arzın melekutünde… ALLAH'ın halk ettiği şeylere nazar etmezler mi!? |
8. ENFAL / 41 Eğer; |
9. TEVBE / 28 Ey iman edenler! |
9. TEVBE / 42 Şayet karib arız ve kasd edilmiş sefer olsaydı elbette/kesinlikle sana tabi olurlardı. Fakat şakk edilecek olan onlara baid geldi. Onlar, ALLAH'a half edecekler: |
9. TEVBE / 99 Arablardan, ALLAH'a ve ahir yevmine iman edenler vardır. Onlar, infak ettiğini ALLAH indinde karib olmaya ittihaz ederler ve Rasule salatlar ederler. |
9. TEVBE / 113 Cahim ashabı olduklarının kendilerine beyan olmasının ardından, Nebi için ve mü'minler için müşriklere, -velev ki kurb sahibi bile olsalar- istiğfar etmek yoktur! |
11. HUD / 61 Semud kavmine kardeşleri Salih, dedi ki: |
11. HUD / 64 "Ey kavmim! |
11. HUD / 81 Dediler ki: |
12. YUSUF / 59-60 Cihazları ile cehz olduklarında, dedi ki: |
13. RAD / 31 "Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..." İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı! Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar... Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez! |
14. İBRAHİM / 44-45 Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et! Siz değilmiydiniz... önceden, |
16. NAHL / 77 Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır. |
16. NAHL / 90 Muhakkak ki ALLAH, |
17. İSRA / 26-27 ✦ Kurb sahiblerine… |
17. İSRA / 32 ✦ Zinaya karib olmayın!... muhakkak bu, fahiş olandır ve sui sebildir. |
17. İSRA / 34 ✦ En şedidine iblağ oluncaya kadar… yetimin malına, sadece, ahsen ile karib olun! |
17. İSRA / 50-51 De ki: Ardından diyecekler ki: De ki: Ardından sana reislerini nagz edecekler ve diyecekler ki: De ki: |
17. İSRA / 57 İşte o davet edilenler... |
18. KEHF / 23-24 Bir şey için... |
18. KEHF / 80-81 "Gılme ise… onun ana-babası mü'min idi. Onlara tuğyan ve küfür ederek, irhak etmesinden haşy ettik. Rabblerinin onları... zekat yönünden ve ruhma kurb yönünden, ondan hayr olanla bedellendirmesini irade ettik." |
19. MERYEM / 52 Ona, Tur'un eymen cenbinden nida ettik… ve necv etmek üzere onu karib ettirdik. |
21. ENBİYA / 1 Nas için, hesab karib olmuştur!... onlar ise, muriz olarak gaflet içindeler. |
21. ENBİYA / 97 Hakk vaad karib edilmiştir! |
21. ENBİYA / 109 Eğer tevella ederlerse... artık de ki: |
22. HACC / 13 O, elbette, kendisine darrı, menfaatinden daha karib olanları davet eder. |
24. NUR / 22 Sizden fazl ve vüsat sahibleri, |
26. ŞUARA / 42 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 214 Sen, en karib aşiretini inzar et! |
30. RUM / 38 Artık, |
33. AHZAB / 63 Nas, saati sual ediyor. |
34. SEBE / 37 Mallarınız ve de evladlarınız, sizin İNDİMİZE kurb olmanıza zülfa değildir. |
34. SEBE / 50 De ki: |
34. SEBE / 51 Efza olduklarında, şayet onları bir görsen!... |
35. FATIR / 18 Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez. |
39. ZUMER / 3 Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır! |
42. ŞURA / 17 ALLAH, kitabı ve mizanı, bi-hakkın inzal edendir. |
42. ŞURA / 23 Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir. |
46. AHKAF / 28 Ardından, kurban ittihaz ettikleri... ALLAH'ın gayrısından ilahlar, kendilerine nasr etselerdi ya!? |
48. FETİH / 18-19 Şecerenin altında sana biat ettiklerinde… ALLAH mü'minlerden elbette kat'iyyetle razı oldu! |
48. FETİH / 27 ALLAH, Rasulünün rüyasına, elbette kat'iyyetle bi-hakkın sadakat gösterdi! |
50. KAF / 16 elbette kat'iyyetle!... İnsanı halk ettik!... |
50. KAF / 41 Münadinin, karib mekandan nadi olduğu yevmde onu işit! |
51. ZARİYAT / 27 Ardından onu onlara karib etti... ve dedi ki: |
54. KAMER / 1 Saat iktirab oldu!... ve kamer şakk oldu! |
56. VAKIA / 11-12 İşte onlar, naim cennetlerinde mukarreb olanlardır. |
56. VAKIA / 83-84-85 Artık keşke boğaza iblağ olduğunda… siz, izin hiynine nazar etseydiniz! |
56. VAKIA / 88-89-90-91-92-93-94 Artık, |
59. HAŞR / 7 Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar; |
59. HAŞR / 15 Aynen, kendilerinin karib olarak öncesinden... kendilerine emir edilen vebali yiyenlerin meseli gibidir. Yahudilerden, Beni Kaynuka kavmi, hicretin yirminci ayında, Medine'den sürülmüştü. Bunlar, Bedir'den sonra ilk vebal yaşayanlar oldu. |
61. SAFF / 13 Muhabbet duyacağınız uhraya mü'minleri ibşar et! |
63. MUNAFİKUN / 10 Sizden birisine mevt gelmeden... ve |
70. MEARİC / 6-7 Muhakkak onlar, onu baid görüyorlar… BİZ ise onu karib görüyoruz! |
72. CİNN / 25 De ki: |
78. NEBE / 40 Muhakkak ki BİZ sizi... |
83. MUTAFFİFİN / 19-20-21 "İlliyyin"in ne olduğunu sana idra ettire nedir? |
83. MUTAFFİFİN / 25-26-27-28 Onlara, hitamı misk olan… hatm edilmiş rahikden iska edilir. |
90. BELED / 12-13-14-15-16-17-18 "Akabe"nin ne olduğunu, sana idra ettiren nedir? |
96. ALAK / 19 SECDE AYETİ Hayır!... |