İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ K:RN ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Hz. Zu-l Karneyn Hz. Zulkarneyn iktiran karine Karn Karin Akran Kurun Karun mukarin Mukarren Mukarrin Mukrin Mukterin mutekarin takrin tekarun
xoxox
ق ر ن K:RN
Hz. Zu-l Karneyn
Hz. Zulkarneyn
ق ر ن K:RN

Yakınlık, bağlılık, liyakat sahibi. / Zaman sahibi, Dönemin kudretlisi. / Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen ve Peygamber olup olmadığı tam bilinmeyen büyük bir hükümdar ismi. iki zülüflü, İki boynuzlu yahut da şark ve garbın hakimi olduğu için böyle denilir.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
iktiran
ق ر ن K:RN

Ulaşmak. Mukarin olmak. Yaklaşmak. Yetişmek. İki şeyin bir arada gelmesi. İki nimetin aynı anda bulunması

karine
ق ر ن K:RN

Bilinmeyen bir şeyin anlaşılmasına yarayan ip ucu. Anlaşılması zor olan hususun hak ve hakikatına dair cüz'i delil olan şey. İşaret.

Karn
Karin
ق ر ن K:RN

Yakın. Bağlılığı olan. Bir şeyi elde eden, nail olan. Bir şeye ulaştıran iz, bağ. Birbirlerine derece, sınıf, liyakat ciheti ile benzeyen. Emsal. Yakınlık. Asır. Devir. Çağ. Zaman, devre. Bir insanın ortalama ömrü olan altmış sene. Yüz yıllık zaman. Asır. Boynuz. Hayvanda başın boynuz yerleri, boynuz yerinden sarkan saç.

DuruMeal'de toplam 26 kayıtta geçiyor.
Çğl.AkranÇğl.Kurun
Karun
ق ر ن K:RN

İbranice; “Korah or Kōrach / Ḳōraḥ” şeklinde İncil’de de zikredilmektedir. / kel kafalı. / buz, dolu ve don

mukarin
ق ر ن K:RN

Yakın olan. Bitişen. Ulaşan. Ulaşmış olan.

Mukarren
ق ر ن K:RN

Bağlanmış nesne.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Mukarrin
ق ر ن K:RN

Birlikte bulunduran.

Mukrin
ق ر ن K:RN

Birlikte. Berâber.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Mukterin
ق ر ن K:RN

Yaklaşan, yakın gelen, iktirân eden.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
mutekarin
ق ر ن K:RN

Birbirine birleşmiş, bitişmiş olan. Yaklaşmış, yakınlaşmış, tekarün eden.

takrin
ق ر ن K:RN

Birlikte bulundurma. Yaklaştırma.

tekarun
ق ر ن K:RN

Birbirinin yanına gelme. Birbirine yanaşma. Mukarenet.

4. NİSA / 38

Mallarını nasa riya olarak infak edenler, ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmezler. Şeytanın kendisine karin olduğu kimse… artık o, suiye karindir.

6. ENAM / 6

Öncelerinden, kendilerine karin olanlardan nasıl helak ettiğimizi görmediler mi!?

Onları arzda, sizi imkanlandırmadığımız şeylerle imkanlandırmıştık.
Semayı onlara midrar olarak irsal etmiştik. Altlarından cereyan eden nehirler kılmıştık.
Ardından onları, zenbleri ile helak ettik. Onların ardından başka bir karin inşa ettik.

10. YUNUS / 13

Öncenizden karinleri... Rasulleri kendilerine beyyinelerle geldikleri halde zalim olduklarında, elbette kat'iyyetle helak ettik!
Onlar iman edecek değillerdi.

Böyledir!...
BİZ, mücrimlerin kavmini cezalandırırız.

11. HUD / 116

Sizin öncenizden karin olanlardan bakiye sahibleri, arzda fesadı nehy eden olsaydı ya!... onlardan necat ettiklerimizden pek azı müstesna.
Zalimler, içinde turfe oldukları şeye tabi oldular ve mücrim oldular.

14. İBRAHİM / 49

Yevme-izinde, mücrimleri safedler içinde mukarren görürsün.

17. İSRA / 17

Nuh'un ardından… KENDİ'sine abd olanların zenblerine habir ve basir olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… karin olanlardan nicelerini helak ettik.

18. KEHF / 83

Sana, Zilkarneyn'den sual ediyorlar.
De ki:
"Size ondan bir zikir tilavet edeceğim."

18. KEHF / 86

Hatta, güneşin gurub olduğu yere baliğ olduğunda… hamie bir ayn içinde igrab olurken ona vecd oldu… ve onun indinde bir kavme vecd oldu.
Dedik ki:
"Ey Zilkarneyn!
Ya azab edersin…
ya da haklarında hüsna ittihaz edersin..."

18. KEHF / 94

Dediler ki:
"Ey Zilkarneyn!
Muhakkak Ye'cüc ve Me'cüc arzda müfsid oldular.
Artık, bizim ve onların arasına bir sedd kılman üzere sana harc kılalım mı?"

19. MERYEM / 74

BİZ, onlardan önce, karin olanlardan, esas olarak ve gösteriş olarak ahsen olan nicelerini helak ettik.

19. MERYEM / 98

BİZ, karin olanlardan önce nicelerini helak ettik!
Onlardan kimseyi hissediyor musun... veya onların rikzini işitiyor musun?

20. TAHA / 51

Dedi ki:
"İlk (önceki) karinlerin bevlleri nedir?"

20. TAHA / 128

Kendilerinden önce, meskenlerinde meşy eden karinlerden nicelerini helak etmemiz... onları ihda etmedi mi?
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

23. MU'MİNUN / 31-32

Sonra onların ardından başka bir karin inşa ettik.
Ardından onlara da, kendilerinden...
"ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Artık ittika etmez misiniz?"
diyen Rasuller irsal ettik!

23. MU'MİNUN / 40-41-42

Dedi ki:
"Birazdan onlar, nadim oluverecekler!"
Ardından onları o sayha, bi-hakkın ahz etti. Ardından onları gusa halinde kıldık. Artık zalim kavim için bud olsun.
Sonra onların ardından başka karinler inşa ettik.

25. FURKAN / 13

Dıyk bir mekanda mukarren olarak mülaki olduklarında...
"Nerdesin Sübur!" diye davet ederler.

25. FURKAN / 38

Ad ve Semud ve Ress ashabını ve bunların arasında bir çok karinleri!…

28. KASAS / 43

Elbette kat'iyyetle!... BİZ... ilk karin olanları helak etmemizin ardından... nas için,
basiret olarak...
ve huda olarak...
ve rahmet olarak...
Musa'ya kitab verdik… umulur ki tezekkür ederler.

28. KASAS / 45

Fakat BİZ, karin olanlar inşa ettik... ve ardından onlara ömürlerini tetavül ettik.
Sen, ayetlerimiz kendilerine tilavet edilirken Medyen ehlinin içinde seviy değildin… Fakat BİZ... irsal eden BİZ'iz!

28. KASAS / 76

Muhakkak Karun, Musa'nın kavmindendi… ve ardından onlara bagi oldu.
BİZ ona, kenzlerden vermiştik ki; onların miftahları, kuvvet sahibi usbeye ağır geliyordu.
Kendi kavmi, ona,
"Küstah olma!" demişti.
Muhakkak ki ALLAH, ferih olanlara muhabbet duymaz.

28. KASAS / 78

Dedi ki:
"Muhakkak bunlar bana, indimdeki ilim üzere verildi."

ALLAH'ın kendinden önceki karinlerden, kuvvet bakımından ondan daha şedid ve cemaat olarak daha kalabalık olanları kat'iyyetle helak etmiş olduğuna alim değil miydi!?
Mücrimlere zenblerinden sual edilmez!

28. KASAS / 79

Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki:
"Keşke Karun'a verilenin misli bizde olsaydı. O elbette/kesinlikle azim hazz sahibidir."

29. ANKEBUT / 39

Karun… Firavun… Haman…
Musa, elbette kat'iyyetle beyyineler ile gelmişti!
Ancak onlar, arzda istikbar etttiler… ve sabık olmadılar.

32. SECDE / 26

Onlardan önce, kendilerine karin olanlardan meskenlerinde meşy eden nicelerini helak etmiş olmamız onları ihda etmedi mi?
Muhakkak bunda, elbette/kesinlikle ayetler vardır… işitmezler mi?

36. YASİN / 31-32

Kendilerinden önce karin olanlardan… kendi kendilerine rücu etmediler diye… onları nasıl helak ettiğimizi görmediler mi!?

Herkes cemian, sadece ve ancak, BİZ'im VARLIĞIMIZDA muhdardır!

37. SAFFAT / 50-51-52-53

Ardından, bazıları bazılarına sual ederek ikbal ederler. Onlardan konuşan birisi der ki:
"Muhakkak bana karin olan (birisi) vardı. '(Bana) Sen gerçekten musaddık olanlardan mısın?... Mevt olduğumuzda ve turab ve kemik olduğumuzda… biz medin mi olacak mışız!?' derdi."

38. SAD / 3

Onların öncesinden karin olanlardan nicelerini helak ettik. Ardından, nida ettiler... ancak menas hiyni değildi!

38. SAD / 36-37-38

Ardından…
emri ile ruh olarak saib yere cereyan eden rihi...
bina yapan ve gavvas şeytanların hepsini…
ve safedler içinde mukarren olan diğerlerini…
ona teshir ettik.

40. MU'MİN / 23-24

Musa'yı, elbette kat'iyyetle ayetlerimiz ile ve mübin sultan ile Firavuna ve Haman'a ve Karun'a irsal ettik!… ardından onlar, "kezzab sihirbazdır" dediler.

41. FUSSİLET / 25

Onlara karinler (arkadaşlar) kayz ettik... ve ardından onlar, onlara ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı ziynetlendirdiler.
Kendilerinden önce kat'iyyetle hilv etmiş olan cinnlerden ve insden ümmetler hakkındaki kavil, kendilerine de hakk oldu!... muhakkak onlar hasar alanlar oldular.

43. ZUHRUF / 12-13-14

O,
bütün zevcleri halk edendir...
ve size… onların zuhurlarına istiva etmeniz için... gemilerden ve hayvanlardan irkab edeceğiniz şeyler kılandır.
Sonra oraya istiva ettiğinizde Rabbinizin nimetini zikir edin... ve deyin ki:
"Bunu bizim için teshir eden subhandır. Biz O'na mukrin olamazdık. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle Rabbimize inkılab edenler olacağız."

43. ZUHRUF / 36

Rahmanı zikr etmekten aşu olan kimse… ona şeytan kayz ederiz…ve ardından o, ona karin olur.

43. ZUHRUF / 38

Hatta, BİZ'e geldiğinde der ki:
"Keşke benimle senin aran iki şark uzaklığında olsaydı."
Artık ne beis karindir!

43. ZUHRUF / 53

"Oysa ona, zeheb sivarlar ilka edilmeliydi… ya da mukterin melekler, onun yakınında olmalıydı!"

46. AHKAF / 17

Ana-babasına,
"İkinize de off (aman), bana önceden kat'iyyetle hilv etmiş karinlerin ihrac olacağını mı vaad ediyorsunuz!?"
diyen kimseye... o ikisi, ALLAH'tan gavs isteyerek dediler ki:
"Yazıklar olsun sana!
İman et!
Muhakkak ki ALLAH'ın vaadi hakktır!"
Ardından o, dedi ki:
"Bu, sadece, evvelkilerin esatiridir."

50. KAF / 23

Ona karin olan der ki:
"Bu, ledamda olan atiddir."

50. KAF / 27

Ona karin olan der ki:
"Rabbimiz!
Onu ben tagy etmedim. Fakat o baid dalalet içinde oldu."

50. KAF / 36

BİZ, onların öncesinde, karin olanlardan… batş etmek yönünden kendilerinden daha şedid olan nicesini helak ettik!
Ardından, "mahisden var mı" diye... beldelerde nakb eden oldular!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.