İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ KFR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox ikfar Kâfir Kefere Kuffar Kâfirûn Kafur kufur keffar keffare keffaret kefr Kufur Kefur Kufr kufur Kufran Mekfere Mukeffer Mukeffire Tekfir Tekfur
xoxox
ك ف ر KFR
ikfar
ك ف ر KFR

Birisine kafir demek, kafir denilmek.

Kâfir
ك ف ر KFR

Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.

DuruMeal'de toplam 356 kayıtta geçiyor.
Çğl.KefereÇğl.KuffarÇğl.Kâfirûn
Kafur
kufur
ك ف ر KFR

Hurma çiçeğinin kılıfı. Beyaz ve yarı şeffaf, kolaylıkla parçalanan bir madde. Sert, güzel kokulu, katı ve yağlı bir madde. Cennette bir kaynak ismi.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
keffar
keffare
ك ف ر KFR

Kefaret. Örtücü ve imha edici. Bir mecburiyet altında veya yanlışlıkla işlenmiş günahı affettirmek ümidiyle şeriata uygun olarak verilen sadaka veya tutulan oruç. Günahtan arınma.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Dşl.keffaret
kefr
ك ف ر KFR

Örtme, sarma. Köy, karye.

Çğl.Kufur
Kefur
ك ف ر KFR

Hakkı gizleyici, doğruyu gizleyen.

DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor.
Kufr
kufur
ك ف ر KFR

Örtmek. Allaha inanmamak. Hakkı görmemek. İmansızlık. Nankörlük, dinsizlik, günah, kaba ve ayıp söz.

DuruMeal'de toplam 70 kayıtta geçiyor.
Kufran
ك ف ر KFR

Nankörlük etmek. Allah'ın ihsan ve inayetine mukabil teşekkür etmeyip fiilen veya kavlen inkâr etmek.

Mekfere
ك ف ر KFR

Örtecek, sertredecek yer.

Mukeffer
ك ف ر KFR

İyilikleri inkâr edilip kendisine teşekkür edilmeyen adam.

Mukeffire
ك ف ر KFR

Örtecek, gizleyecek yer.

Tekfir
ك ف ر KFR

Birisine "kafir" deme, kafirliğine hükmetme. Ortadan kaldırma, yok etme. Setretme, örtme. Keffaret verme. Elini göğsüne koyup tevazu yapma.

Tekfur
ك ف ر KFR

Bizans İmparatorluğunun valilik derecesindeki idarî hizmetlerinde bulunan kimseler.

2. BAKARA / 6-7

Muhakkak kafirleri, nezr etsen de veya nezr etmesen de, seviyedir… onlar iman etmezler!
ALLAH, onların,
kalblerini...
ve işitmelerini...
ve gışa olmuş basarlarını...
hatm etmiştir! Azim azab onlaradır!

2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 26-27

Muhakkak ki ALLAH, mesel darb etmekten istihya etmez!
Bazen, bir sivrisineği...
ve hatta bazen, onun fevkinde olanı...
ya da hatta... iman eden... ve ardından hakk olanın Rabblerinden olduğuna alim olanları...
ve hatta... kafir olan... ve ardından "bu mesel ile ALLAH ne irade etti?" diyenleri.

Çoğunu bunlarla dalalete düşürür... ve çoğunu bunlarla ihda eder.

Bunlarla dalalete düşürdükleri, sadece...
misaklarından sonra ALLAH'ın ahdini nakz eden...
ALLAH'ın, vasl olunmasını emir ettiği şeyi kata eden...
ve arzda fesad çıkaran...
fasıklardır!
İşte onlar hüsranda olanlardır.

2. BAKARA / 28-29

Nasıl kafir olursunuz ALLAH'a!?
Siz meyyitler idiniz...
ve ardından, sizi hayy etti.
Sonra sizi mevt edecek.
Sonra sizi hayy edecek.
Sonra, O'na rücu edeceksiniz.
O';
arzda olanları sizin için cemian halk edendir.
sonra semaya istiva edendir.
ve ardından onları, yedi semalar olarak sevva edendir.
O, herşeye alimdir.

2. BAKARA / 34

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, imtina etti ve istikbar etti ve kafirlerden oldu.

2. BAKARA / 38-39

Dedik ki:
"Ondan cemian hebt olun!
Size BEN'den huda verildiğinde... hemen hudaya tabi olan kimseler… artık onlara korku yoktur... ve onlar hüzünlenmezler.
Kafirler ve ayetlerimize kizb edenler ise... işte onlar, nar ashabıdır... onlar orada ebedidirler."

2. BAKARA / 41

Beraberinizde olana musaddık olarak inzal ettiğime iman edin!
Ona kafir olanların evveli siz olmayın sakın!
Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
Yalnızca BANA… artık ittika edin!

2. BAKARA / 61

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
Biz vahid taama sabır edemeyiz. Bizim için Rabbini davet et... arzda nebat ettiği şeylerden bize ihrac etsin; bakl (sebze) ve aksee (kabak) ve füvm (sarımsak, buğday) ve ades (mercimek) ve basal (soğan)."

O dedi ki:
"O hayr olan ile... o edna olanı bedellendirmemi mi istiyorsunuz!?
Mısıra hebt olun!...
Artık muhakkak size, sual ettikleriniz kesinlikle vardır."

Onlara zillet ve meskenet darb edildi. ALLAH'tan gazab ile beva oldular. Bu, onların ALLAH'ın ayetlerine kafir olmaları ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri iledir. Bu, isyan etmeleri ve düşmanlık etmiş olmaları iledir.

2. BAKARA / 85-86

Sonra siz, işte busunuz!
Nefslerinizi katl ediyorsunuz!...
ve sizden feriki, diyarlarından ihrac ediyorsunuz!...
Onlara ism ve düşmanlık ile tezahür ediyorsunuz!...
ve esirler verirlerse fidyeleşiyorsunuz.
Onları ihrac etmek, size haram edilendi!

Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir!

Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler.
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.
İşte onlar, ahiret ile dünya hayatı iştira edenlerdir. Artık onlardan azab hafifletilmez ve de onlara nasr edilmez.

2. BAKARA / 88

"Kalblerimiz gulf oldu" dediler.
Bilakis!
Onları, kendi küfürleri ile ALLAH lanetledi!... ve artık ne kadar az iman ederler!

2. BAKARA / 89

ALLAH indinden onlara, beraber olduklarına musaddık bir kitab geldiğinde... önceden, kafirlere karşı fetih istiyorken... arif oldukları şey kendilerine geldiğinde, ona kafir oldular!
Artık ALLAH'ın laneti, kafirlerin üzerinedir.

2. BAKARA / 90

Ne beistir!... nefslerini iştira ettikleri şey!...
ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye KENDİ fazlından inzal etti.
ALLAH'ın inzal ettiği şeye bagy etmek suretiyle kafir oldular!...

Ardından da gazab ile gazaba beva oldular.
Kafirler için muhin azab vardır.

2. BAKARA / 91

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiği şeye iman edin!"
denildiğinde,
"Biz, kendi üzerimize inzal edilene iman ederiz." dediler!... ve veralarında olana kafir oldular!
O, beraber oldukları şeye musaddık olarak hakktır!
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz, neden önceden ALLAH'ın Nebilerini katl ediyordunuz?"

2. BAKARA / 93

BİZ, sizin misakınızı ahz etmiştik!... ve Tur'u fevkinize ref etmiştik!
"Size verdiğimiz şeyi kuvvetle ahz edin... ve onu işitin!"

Onlar, demişlerdi ki:
"İşittik ve asi olduk."
Küfürleri ile kalblerinde dişi buzağıyı şürb ettiler.
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz... imanınızın onunla size emir ettiği şey ne beistir!"

2. BAKARA / 98

ALLAH'a
ve onun meleklerine
ve onun Rasullerine
ve Cebraile
ve Mikaile
düşman olan kimse…
artık muhakkak ki ALLAH, kafirlere düşmandır.

2. BAKARA / 99

BİZ sana, elbette kat'iyyetle beyyine ayetler inzal ettik!
Ona, ancak, fasıklar kafir olur!

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 104

Ey iman edenler!
"Raina" demeyin!
"Unzurna" deyin!... ve işitin!...
Elim azab, kafirlerindir!

2. BAKARA / 105

Kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
Rabbinizden hayr olan(bir şey)ın sizin üzerinize inzal olmasını vedd etmezler.
ALLAH, rahmetini dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

2. BAKARA / 108

Yoksa… önceden Musa'ya sual ettikleri gibi... siz de Rasulünüze sual etmeyi mi irade ediyorsunuz!?
Küfrü, iman ile bedellendiren kimse… artık o, seva sebilden kat'iyyetle dall olur!

2. BAKARA / 109

Kitab ehlinin çoğu... kendilerine beyan edilmiş hakk olan şeyin ardından (rağmen)... nefsleri indindeki hased yüzünden... imanınızın ardından, keşke küfür edenlere redd olsanız diye vedd ederler.
Artık siz,
ALLAH emrini verinceye kadar onları afv edin ve safh edin.
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir.

2. BAKARA / 121

Kendilerine kitab verdiklerimiz… onu hakk tilavetle tilavet ederler. İşte onlar, ona iman etmişlerdir.
Ona kafir olanlar… artık işte onlar… onlar, hasar alanlardır.

2. BAKARA / 126

İbrahim demişti ki:
"Rabbim!
Bu beldeyi emin kıl.
Ehlinden ALLAH'a ve ahir yevme iman edenleri semerelerden rızıklandır."
Dedi ki:
"Kafirleri... artık onları da biraz metalandırır... sonra nar azabına muztar ederim.
Orası ne de beis masirdir!"

2. BAKARA / 151-152

Aynen BİZ'im size kendinizde irsal ettiğimiz gibi... kendinizdeki Rasul...
ayetlerimizi sizin üzerinize tilavet etmektedir...
sizi tezkiye etmektedir...
kitaba ve hikmete sizi alim etmektedir...
alim olmadığınız şeylere sizi alim etmektedir.

Artık BEN'i zikir edin...! BEN sizi zikir etmekteyim!
BANA şükür edin!... BANA kafir olmayın!

2. BAKARA / 161-162

Muhakkak, kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… işte onlar...
ALLAH'ın
ve meleklerin
ve nasın
laneti onların hepsinin üzerinedir… bunda ebedidirler.
Onlardan azab hafifletilmez... ve onlara nazar edilmez.

2. BAKARA / 171

-- Dava(ları) ve nida(ları) müstesna --
Kafirlerin meseli... işitmeyeceği şeyle nak edenin meseli gibidir…
Sağırdırlar!...
Dilsizdirler!...
Kördürler!…
ve artık onlar, akıl etmezler.

2. BAKARA / 191-192

Nerede sekf ederseniz... onlara kıtal edin!... ve sizi ihrac ettikleri yerden, (siz de) onları ihrac edin!

Fitne, katl etmekten daha şedidtir.

Orada sizinle kıtal etmedikleri sürece... Mescid-i haram indinde onlarla kıtal etmeyin!... ancak eğer sizinle kıtal ederlerse... artık onlara kıtal edin.

Böyledir!...
Kafirlerin cezası budur!
Eğer kendilerini nehy ederlerse… artık muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 212

Kafirlere dünya hayatı ziynetlenir!... ve onlar, iman edenlere sahr ederler.
İttika edenler... kıyamet yevminde onların fevkindedir!

ALLAH, dilediği kimseyi, hesabsızca rızıklandırır.

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 250

Calut ve ordusuna bariz olduklarında, dediler ki:
"Rabbimiz!
Üzerimize sabır ifrag et!
Kademlerimizi sabitle!
Kafirlerin kavmine karşı bize nasır ol!"

2. BAKARA / 253

İşte o Rasullerden bazılarını bazılarına fazl ettik.
onlardan, ALLAH kelime ettirdikleri vardır.
ve bazısını derecelerle rafi etmiştir.

Meryem oğlu İsa'ya beyyineler verdik. Onu Ruh-ul Kuds ile eyd ettik.

Şayet ALLAH dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine gelen beyyinelerden sonra, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat, ihtilafa düştüler ve ardından onlardan kimi iman etti ve kimi de kafir oldu.

Şayet ALLAH dileseydi, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat ALLAH, irade ettiği şeye faildir.

2. BAKARA / 254

Ey iman edenler!
Bey'in olmadığı…
ve hilletin olmadığı…
ve şefaatin olmadığı…
yevmin verilmesinin öncesinde, sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!
Kafirler... onlar zalimlerdir.

2. BAKARA / 256

Dinde ikrah yoktur!
Rüşd, gayydan kat'iyyetle beyan edilmiştir!

Artık "taguta" kafir olan... ve ALLAH'a iman eden kimse… artık o, fasm olmayan vuska urve ile imsak olmuştur.

ALLAH, semidir, alimdir.

2. BAKARA / 257

ALLAH, iman edenlere veliydir… onları zulmetlerden nura ihrac eder.

Kafirler… onların veliyleri; onları nurdan zulmetlere ihrac eden, "tagut"tur… işte onlar, nar ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 258

ALLAH kendisine mülk verdi diye... Rabbi hakkında İbrahim'le hacc edeni görmedin mi!?

İbrahim demişti ki:
"Hayy eden ve mevt eden benim Rabbimdir"
O da:
"Ben de hayy eder ve mevt ederim"
demişti.
İbrahim;
"Muhakkak ki ALLAH, güneşi şark tarafından verir. Artık sen onu, garb tarafından getir bakalım"
dediğinde... ardından kafir, büht etmişti.

ALLAH, zalimlerin kavimini ihda etmez.

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

2. BAKARA / 271

Sadakatınızı,
eğer ibda ederseniz, artık bu naimdir.
eğer hafy eder ve fakirlere sunarsanız, artık bu, sizin için hayrdır… ve sizin seyyielerinizden de kafir olunur.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

2. BAKARA / 276

ALLAH, ribayı mahk eder… sadakatı irba eder.
ALLAH, hiçbir esim keffara muhabbet duymaz.

2. BAKARA / 286

ALLAH, nefsi, sadece, kendisinde vüs'a olana mükellef eder.
Kesb ettiği şeyler kendisinindir.
İktisab ettiği şeyler(in sorumluluğu) kendi üzerinedir.

"Rabbimiz!
Eğer unutursak veya hata yaparsak, bizi ahz etme!
Rabbimiz!
Öncemizden olanlar üzre hamil ettiğin gibi bizim üzerimize ısr hamil etme!
Rabbimiz!
Bizim kendisine tavk edemeyeceğimiz şeyi bize hamil etme.
Bizi afv et.
Bize gafur ol.
Bize rahmet et.
SEN bizim mevlamızsın.
Artık, kafirlerin kavmine karşı bize nasr et."

3. AL-İ İMRAN / 3-4

Onların ellerinin arasındakine musaddık olan kitabı, sana bi-hakkın inzal etti.
Tevrat ve İncil'i nas için huda olarak önceden inzal etmişti. Furkanı da inzal etmişti.

Muhakkak, ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... onlara şedid azab vardır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

3. AL-İ İMRAN / 10-11

Muhakkak kafirler… onları, ne malları ne de evladları ALLAH'tan bir şeye ganiy etmez.
Firavun alinin ve onların öncesinden ayetlerimizi kizb edenlerin adetleri gibi… işte onlar, nara vakudtur. Ardından ALLAH, zenbleri ile onları ahz eder.
ALLAH'ın ikabı şedidtir.

3. ALİ İMRAN / 12

Kafirlere de ki:
"Size galib gelinecek... ve cehenneme haşr olacaksınız… ne beis mihadtır!"

3. ALİ İMRAN / 13

Mülaki olan iki fie size kat'iyyetle ayet olmuştur!
Bir fie ALLAH sebilinde kıtal ediyordu.
Diğer kafirler... baktıkları ayn ile onları kendilerinin iki misli görüyorlardı.
ALLAH, dilediğini nasrı ile eyd eder. Muhakkak bunda, basar sahibleri için elbette ibret vardır.

3. ALİ İMRAN / 19

Muhakkak din, ALLAH indinde, İslam'dır.
Kitab verilenleri ihtilafa düşüren, ancak, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki bagydir.
ALLAH'ın ayetlerine kafir olan kimse... artık muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

3. AL-İ İMRAN / 21-22

ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar
ve Nebileri hakk gayrısında katl edenler
ve nasdan kıst ile emir eden kimseleri katl edenler…
artık onları, elim azab ile ibşar et.
İşte onlar, dünyada ve ahiretde amelleri habt olanlardır. Onlara nasırlardan yoktur.

3. ALİ İMRAN / 28

Mü'minler; mü'minlerin gayrısından kafirleri veliy ittihaz etmesinler!
Buna fail olan kimse... artık o, hiç bir şeyde ALLAH'tan olmaz... onlardan tukat ederek ittika etmeniz müstesnadır!
ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir. Masir ALLAH'adır.

3. ALİ İMRAN / 32

De ki:
"ALLAH'a ve Rasule itaat edin."
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak ki ALLAH kafirlere hubb etmez.

3. ALİ İMRAN / 52

Ardından İsa, onlardan küfür hissettiğinde, dedi ki:
"ALLAH'a nasırlar kimlerdir?"
Havariler dediler ki:
"ALLAH'ın nasırları biziz.
Biz ALLAH'a iman ettik… bizim Müslüman olduğumuza şahid ol."

3. ALİ İMRAN / 55

ALLAH demişti ki:
"Ey İsa!
Muhakkak ki BEN, seni vefat ettireceğim... ve sen, BANA rafi olacaksın.
Sen, kafirlerden mutahharsın.
Sana tabi olanları, kıyamet yevmine kadar kafirlerin fevkinde kılacağım... sonra, sizin merciniz BANA olacak!
Artık ihtilafa düştüğünüz şeyler hakkında, aranızda BEN hüküm vereceğim!"

3. ALİ İMRAN / 56

"Kafirler…
artık onlara, dünyada ve ahirette şedid azabla azab edeceğim… ve onlara nasırlardan olmayacak!"

3. ALİ İMRAN / 70

Ey kitab ehli!
Siz şahid olduğunuz halde... ALLAH'ın ayetlerine neden kafirsiniz!?

3. AL-İ İMRAN / 72-73-74

Kitab ehlinden bir taife dedi ki:
"İman edenlere inzal olana, gündüz vechinde iman edin ve ahirinde kafir olun. Ola ki onlar da rücu ederler.
Siz, kendi dininize tabi olandan başkasına sakın iman etmeyin."

De ki:
"Muhakkak huda, ALLAH'ın hudasıdır!"

Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda...

De ki:
"Muhakkak fazl ALLAH'ın eli iledir.
Onu dilediğine verir. ALLAH, vasidir, alimdir.
Rahmeti ile dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir."

3. ALİ İMRAN / 80

Melekleri ve Nebileri Rabbler olarak ittihaz etmenizi size emir etmez. Siz Müslüman olduktan sonra size küfrü emir eder mi!?

3. ALİ İMRAN / 86

İman etmelerinin ardından kafir olan bir kavmi, ALLAH nasıl olur da ihda eder!
Kendilerine verilen beyyinelerle, Rasulün hakk olduğuna şahid olmuştu onlar!
ALLAH, zalimler kavmini ihda etmez!

3. ALİ İMRAN / 90

Muhakkak... iman etmelerinin ardından kafir olanlar... sonra da küfürlerini ziyade edenler... onların tevbe etmeleri kabl olunmaz!
İşte onlar… dalalette olanlar onlardır!

3. ALİ İMRAN / 91

Muhakkak... kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… artık, arz melaası altın fidye vermiş olsalar bile... hiç birisinden kabl edilmez!
İşte onlar… onlar için elim azab vardır… ve onlara nasır yoktur!

3. ALİ İMRAN / 97

Orada ayetler, beyyineler, makam-ı İbrahim vardır.
Oraya dahil olan kimse, emin olur.
Sebiline istitaat eden kimselerin beyti hacc etmesi, nas üzre, ALLAH'ındır.
Kafir kimseler…. artık muhakkak ki ALLAH, alemlere ganiydir.

3. ALİ İMRAN / 98

De ki:
"Ey kitab ehli!
Neden ALLAH'ın ayetlerine küfür ediyorsunuz!?
ALLAH, amel ettiklerinize şahidtir!"

3. ALİ İMRAN / 100

Ey iman edenler!
Eğer kitab verilenlerden bir ferike itaat ederseniz, imanınızdan sonra, sizi kafirler olmaya redd ederler.

3. ALİ İMRAN / 101

Nasıl küfür edersiniz siz!
Siz…!
Size ALLAH'ın ayetleri tilavet ediliyor!
O'nun Rasulü kendinizde!
ALLAH'a i'tisam eden kimse… artık o, kat'iyyetle sırat-ı mustakime hidayet edilmiştir!

3. ALİ İMRAN / 106

Yevmde, beyazlaşan (ağaran) vechler ve kararan vechler vardır.
Vechleri kararanlara:
"İmanınızdan sonra, kafir mi oldunuz!? Artık, küfretmiş olduğunuz şeyler ile azabı tadın!"

3. ALİ İMRAN / 112

ALLAH'tan habl ile ve nasdan habl ile olmadıkları sürece... nerede sekf olurlarsa olsunlar!... zillet onların üzerine darb edildi!
ALLAH'tan gazab ile beva oldular!
Miskinlik onların üzerlerine darb edildi!
Bu... muhakkak onların,
ALLAH'ın ayetlerine kafir olmuş olmalarındadır!...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmiş olmalarındandır!
Bu...
isyan ettikleri şey iledir...
ve düşmanlık ediyor olmalarındandır!

3. ALİ İMRAN / 115

Hayrdan fail olduğu şey… artık ona, küfür edilmez.
ALLAH, muttakilere alimdir.

3. ALİ İMRAN / 116

Muhakkak kafirlere… onların evladları ve malları, kendilerine ALLAH'tan hiçbir şey ganiy etmez.
İşte onlar, nar ashabıdır… onlara orada ebedidirler.

3. ALİ İMRAN / 127

Kafirlerden bir tarafı kata etmek veya kebt etmek içindir. Ardından haib olarak inkılab ederler.

3. ALİ İMRAN / 131

Kafirler için idad edilmiş nardan ittika edin.

3. ALİ İMRAN / 141

ALLAH'ın iman edenleri mahs etmesi ve kafirleri mahk etmesi içindir.

3. ALİ İMRAN / 147

Onların,
"Rabbimiz!
Bizim zenblerimize ve emirlerimizdeki israfımıza gafur ol!
Kademlerimizi sabitle!
Kafirlerin kavmine karşı bize nasr et!" demekten başka kavilleri olmadı.

3. ALİ İMRAN / 149

Ey iman edenler!
Eğer kafirlere itaat ederseniz, sizi akablarınız üzere redd ederler.
Ardından, hasar alanlara inkılab edersiniz.

3. ALİ İMRAN / 151

Sultan inzal etmediği şeyleri ALLAH'a şirk koştukları şeyler ile kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğiz. Mevaları nardır. Zalimlerin mesvaları ne beistir!

3. ALİ İMRAN / 156

Ey iman edenler!
Arzda darb eden veya gazi olmuş kardeşleri için "Şayet indimizde olsalardı, mevt olmazlardı ve katl edilmezlerdi" diyen kafirler gibi olmayın!
ALLAH'ın bunu yapması, onların kalblerinde hasret kılmak içindir. ALLAH, yuhyidir (hayy eden) ve yumittir (mevt eden). ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

3. AL-İ İMRAN / 166-167

İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir.
Onlara denilmişti ki:
"Gelin! ALLAH sebilinde katl edin veya def edin!"
Dediler ki:
"Şayet kıtal etmeyi bilseydik elbette size tabi olurduk."
Onlar küfürleri için, izin yevminde, iman için olanlardan daha karibtir. Onlar ağızları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar.
ALLAH, ketm ettiklerine alimdir.

3. ALİ İMRAN / 176

Küfürde seri olanlar seni hüzünlendirmesin.
Muhakkak onlar, ALLAH'a bir şey darr edemezler. ALLAH, ahirette, onlara hazz vermemek irade ediyor. Onlar için azim azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 177

Muhakkak, iman ile küfür iştira edenler... ALLAH'a bir şey darr edemezler. Onlara elim azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 178

Kafirler, nefsleri için imla etmemizi, kendileri için hayr hesab etmesinler!
Onlara ismi ziyade etmeleri için imla ederiz. Onlara muhin azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 193

"Rabbimiz!
Muhakkak biz, iman için nadi olan münadinin, 'Rabbinize iman edin!' dediğini işittik... ve ardından iman ettik.
Rabbimiz!
Artık zenblerimize gafur ol! Seyyielerimize kafir ol. Bizi berr olanlarla beraber vefat ettir!"

3. ALİ İMRAN / 195

Ardından Rabbleri, onlara isticab etti.
Muhakkak ki BEN, sizden, erkek veya dişi, amil olanın amelini zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız (birbirinizdensiniz).
Artık,
hicret edenler...
ve diyarlarından ihrac edilenler...
ve BEN'im sebilimde eza edilenler...
ve katl edenler...
ve katl olanlar...
ALLAH indinden sevab olarak,
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağım
ve kesinlikle onları altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edeceğim.
Sevabların hüsn olanı, ALLAH'ın indindedir.

3. ALİ İMRAN / 196

Kafirlerin beldelerde takallüb etmeleri seni garr etmesin.

4. NİSA / 18

Kendilerine mevt hazır olduğunda "muhakkak ben el-an tevbe ettim" diyene kadar seyyie amel işleyenlere...
ve kafir olarak mevt olanlara...
tevbe yoktur.
İşte onlar... BİZ, onlar için elim azab atid ettik.

4. NİSA / 31

Eğer size nehy edilenlerin ekber olanlarından ictinab ederseniz…
sizin seyyielerinize kafir oluruz…
ve sizi kerim dahil ediş ile dahil ederiz.

4. NİSA / 37

Bahl edenler ve nasa bahl ile emir edenler, ALLAH'ın, fazlından kendilerine verdiğini ketm ederler.
BİZ, kafirler için muhin azab atid ettik.

4. NİSA / 42

Yevme-izinde, kafirler ve Rasule asi olanlar, kendileri ile arzın sevva olmasını vedd ederler. ALLAH'tan hadis ketm edemezler.

4. NİSA / 46

Hadü kimselerden, kelimeleri mevzilerinden tahrif edenler, lisanlarıyla levy ederek ve dinde taan ederek;
"İşittik ve isyan ettik", "İşit, işitmez olası!" ve "Ra'ina" derler.
Şayet onlar, "İşittik ve itaat ettik", "İşit ve Nazar et bize" deselerdi, elbette kendileri için hayrlı ve daha kaviy olurdu.
Fakat ALLAH, kendi küfürleri ile kendilerini lanetlemiştir. Artık pek azından başka, iman etmezler.

4. NİSA / 51

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!?
Onlar, "cibt" ve "tagut"a iman etmekteler!... ve kafirler için;
"Bunlar, iman edenlerden, sebil olarak daha hidayetlidir." demekteler!

4. NİSA / 56

Muhakkak, ayetlerimize kafir olanları yakında nara saly edeceğiz. Azabı tatmaları için cildleri nazc oldukça, gayrı cildlerle bedellendireceğiz.
Muhakkak ki ALLAH, aziz, hakim olandır.

4. NİSA / 60

Sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman edenlere... zeam edenleri görmüyor musun!?
"Tagut"a hakemlik vermeyi irade ediyorlar... oysa onlara, ona kafir olmaları kat'iyyetle emir edilmişti!
Şeytan ise kendilerini baid dalalet ile dalalete düşürmeyi irade etmektedir.

4. NİSA / 76

İman edenler, ALLAH sebilinde kıtal ederler. Kafirler ise "tagut" sebilinde kıtal ederler.
Artık siz, şeytanın veliylerini katl edin. Muhakkak şeytanın keydi zayıftır.

4. NİSA / 84

Artık ALLAH sebilinde kıtal et!
Sana, sadece, nefsin mükellef edilmiştir.

Mü'minleri tahriz et. Gerekir ki (belki)… ALLAH, kafirlerin beisini keff eder.

ALLAH'ın beisi daha şedidtir ve nekali daha şedidtir.

4. NİSA / 89

Vedd ettiler ki, onların kafir olduğu gibi siz de kafir olsanız ve ardından onlarla seva olsanız.
Artık ALLAH sebilinde hicret edinceye kadar onlardan veliyler ittihaz etmeyin.

Eğer bundan tevella ederlerse, artık onları ittihaz edin ve mevcud oldukları yerde katl edin. Onlardan veliy de nasır da ittihaz etmeyin.

4. NİSA / 101

Arzda darb ediyorken eğer kafirlerin fitnesinden korkuya düşerseniz… salattan kasr etmeniz, size cünah değildir.
Muhakkak kafirler, sizin için mübin düşman olmuştur.

4. NİSA / 102

Onlarda olup ta... ardından onlara salat ikame ettirdiğinde, onlardan bir taife seninle beraber kaim olsun ve silahlarını ahz etsinler. Ardından secde ederken artık onlar veranızdan olsunlar.
Salat etmeyen diğer taife de gelsin ve ardından seninle beraber salat etsin. Onlar da tedbirlerini ve silahlarını ahz etsinler.

Kafirler, keşke silahlarınızdan ve metanızdan gafil olsanız da, üzerinize vahid bir meyl ile meyl yapsalar diye vedd eder.
Matardan eza çekerseniz veya mariz iseniz, silahlarınızı vaz etmenizde size cünah yoktur.
Hazerinizi ahz edin.
Muhakkak ki ALLAH, kafirler için muhin azab idad etmiştir.

4. NİSA / 131

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
Yalnızca size ve sizden önce kitab verilenlere ***ALLAH'a ittika edin!*** diye elbette kat'iyyetle vasiyet etti!
Eğer küfür ederseniz... artık muhakkak semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
ALLAH, ganiy, hamid olandır.

4. NİSA / 136

Ey iman edenler!
ALLAH'a...
Rasulüne...
Rasulüne inzal ettiği kitaba...
ve önceden inzal edilen kitaba...
iman edin!

ALLAH'a...
meleklerine...
kitablarına...
Rasullerine...
ve ahir yevme...
kafir olan kimse… artık o, kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüştür!

4. NİSA / 137

İman eden sonra kafir olan, sonra yine iman edip sonra yeniden kafir olan, sonra da küfürde ziyade olanlar... ALLAH, onlara gafur olacak değildir. Onlar sebile ihda edilmez.

4. NİSA / 139

Onlar, mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz edenlerdir.
Onların indinde izzet mi ibtiga ediyorlar!? Muhakkak izzet, cemian ALLAH'ındır.

4. NİSA / 140

Size, kitabta, kat'iyyetle şunu inzal etmiştik!
"ALLAH'ın ayetleri hakkında... onlara küfür edildiğini ve onlarla istihza edildiğini işittiğinizde... gayrısında bir hadise havz oluncaya kadar... artık onlarla beraber kuud etmeyin!... Yoksa onların mislinde olursunuz!"
Muhakkak ki ALLAH, münafıkları ve kafirleri, cehennemde cemian cem edecektir.

4. NİSA / 141

Onlar sizi tarabbus edenlerdir.

Eğer ALLAH'tan size bir fetih vaki olursa,
"Biz de sizine havz olmayı dilemedik mi?" derler.
Eğer kafirler için nasb olursa,
"Size üstünlük sağlayıp, mü'minlerden size mani olmadık mı?" derler.
Artık ALLAH, kıyamet yevminde aranızda hüküm verecektir. ALLAH, kafirler için, mü'minlere karşı sebil kılmayacaktır.

4. NİSA / 144

Ey iman edenler!
Mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz etmeyin. ALLAH için, kendi üzerinize mübin sultan kılmayı mı irade ediyorsunuz?

4. NİSA / 150

Muhakkak… ALLAH'a ve Rasullerine kafir olanlar, ALLAH ve Rasullerinin arasında kendilerine fark görmeyi irade ederler.
"Bazısına iman ederiz, bazısına kafir oluruz" derler. İşte bunların arasında sebil ittihaz etmek irade ederler.

4. NİSA / 151

İşte onlar hakk olarak kafirdirler.
BİZ, kafirler için muhin azab atid etmişizdir.

4. NİSA / 155-156-157

Ardından,
misaklarından nakz ettikleri ile...
ve ALLAH'ın ayetlerine küfür etmeleri ile...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri ile...
"kalblerimiz gulf oldu" demeleri ile...
Bilakis!
ALLAH onları, kendi küfürleri ile tab etmiştir... ve artık onlar, sadece, çok az iman edebilirler.
ve küfürleri ile...
ve Meryem'e karşı azim bühtan sözleri ile…
ve "Muhakkak, ALLAH Rasulü, Meryem oğlu İsa Mesih'i biz katl ettik" sözleri ile...

Onlar onu katl etmediler... ve de salb etmediler.
Fakat onlara şübhe ettirildi!
Muhakkak onun hakkında ihtilafa düşenler, elbette bundan şekk içindedir. Onların zanna tabi olmaktan başka ilimleri yoktur. Onun katl edilmesine yakin değiller!

4. NİSA / 155-156-157

Ardından,
misaklarından nakz ettikleri ile...
ve ALLAH'ın ayetlerine küfür etmeleri ile...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri ile...
"kalblerimiz gulf oldu" demeleri ile...
Bilakis!
ALLAH onları, kendi küfürleri ile tab etmiştir... ve artık onlar, sadece, çok az iman edebilirler.
ve küfürleri ile...
ve Meryem'e karşı azim bühtan sözleri ile…
ve "Muhakkak, ALLAH Rasulü, Meryem oğlu İsa Mesih'i biz katl ettik" sözleri ile...

Onlar onu katl etmediler... ve de salb etmediler.
Fakat onlara şübhe ettirildi!
Muhakkak onun hakkında ihtilafa düşenler, elbette bundan şekk içindedir. Onların zanna tabi olmaktan başka ilimleri yoktur. Onun katl edilmesine yakin değiller!

4. NİSA / 160-161

Artık, Hadü kimselerden...
zulüm ile...
ve çoğunu ALLAH sebilinden sadd etmeleri ile…
kendilerine helal edilmiş tayyib olanları (bazılarını), onlara haram kıldık.
Onlar,
ribayı ahz ettiler... ki o, kat'iyyetle kendilerinden nehy edilmişti!
ve nasın mallarını batıl ile yediler.
Onlardan kafir olanlar için... elim azab atid ettik.

4. NİSA / 167

Muhakkak
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüş oldular!

4. NİSA / 168-169

Muhakkak kafir olanlar ve zalim olanlar... ALLAH, onlara gafur olacak ve de onları, içinde ebedi olacakları cehennem tarıkından başka tarıka ihda edecek değildir.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

4. NİSA / 170

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden bi-hakkın Rasul gelmiştir!
Artık iman etmeniz, sizin için hayrlı olandır.
Eğer kafir olursanız… artık, semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

5. MAİDE / 3

Mevt olmuşlar...
ve kan...
ve domuz eti...
ve ALLAH'tan gayrısına hilal olunanlar...
ve zekve ettikleriniz dışında; boğulmuş ve darbe sonucu ölmüş ve yüksekten düşerek (mütereddi) ölmüş ve boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından yenilmiş hayvanlar...
ve nasb üzerine zebh edilen hayvanlar...
ve zelmler ile istiksam etmeniz...
size haram kılındı. Bunlar fısktır!

Bu yevmde, kafirler, dininizden yeis içindedir.
Artık onlardan haşy etmeyin. BEN'den haşy edin!

Bu yevmde, dininizi, sizin için ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için, din olarak İslam'a razı oldum.

Artık, isme meyl etmeksizin, mahmasa içinde muztar kimse...
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

5. MAİDE / 5

Bu yevmde, tayyib olanlar sizin için helal kılındı.
Kitab verilenlerin taamı size helaldir... ve sizin taamınız onlara helaldir.
Mü'minlerden muhsan kadınlar... ve öncenizden kitab verilenlerden muhsan kadınlar...
- o kadınlara ecirlerini verdiğinizde...
- müsafeha gayrısında muhsan olduklarında...
- ve hıdn ittihaz etmediğinizde...
(size helaldir).

İmana kafir kimse...
artık onun ameli habt olur!...
ve o, ahirette kat'iyyetle hasar alanlardandır!

5. MAİDE / 10

Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler... İşte onlar, cahim ashabıdır.

1.nci tekrar... Maide 86
5. MAİDE / 12

ALLAH, İsrailoğullarından elbette kat'iyyetle misak ahz etti!
İçlerinden on iki nakıb baas etmiştik.

ALLAH demişti ki:
"Muhakkak ki BEN, eğer;
salat ikame ederseniz...
ve zekat verirseniz...
ve Rasullerime iman ederseniz...
ve taazzür ederseniz...
ve ALLAH'a hasene karz ile ikraz ederseniz...
sizinle beraberim. Kesinlikle sizin seyyielerinize kafir olurum... ve kesinlikle sizi, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil ederim.
Artık bundan sonra, sizden kafir olan kimse seva sebilden dalalet etmiştir!"

5. MAİDE / 17

"Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur!
De ki:
"Eğer, Meryem oğlu Mesih'i ve annesini ve cemian arzdakileri helak etmeyi irade etse... artık, ALLAH'tan bir şeye malik olan kimdir!?
Semaların ve arzın ve bu ikisinin arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Dilediğini halk eder.
ALLAH, herşeye kadirdir."

5. MAİDE / 36

Muhakkak, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli de kendilerinin olsa ve kıyamet yevminin azabından onu fidye etseler… kafirlerden kabl edilmez.

Onlar için elim azab vardır.

5. MAİDE / 41

Ey Rasul!
Kalbleri iman etmeden, ağızları ile "İman ettik" diyenlerden ve hadü kimselerden küfürde seri olanlar seni hüzünlendirmesin.
Onlar, BEN'i kizb etmek için dinlerler. Başka kavimler için dinlerler. Bazılarının mevzilerinden kelimeleri tahrif ederler.
"Eğer size bu verilirse hemen ahz edin, eğer verilmezse hazer edin" derler.
ALLAH'ın fitne vermek irade ettiği kimse... artık onun için, ALLAH'tan bir şeye malik olamazsın.
İşte onlar, kalblerinin tahir olmasını, ALLAH'ın irade etmediği kimselerdir.
Onlar için dünyada hizy vardır.
Onlar için ahirette de azim azab vardır.

5. MAİDE / 44

Muhakkak, içinde huda ve nur olan Tevrat'ı, BİZ inzal ettik.
ALLAH'ın kitabından istihfaz ettikleri ve üzerine şahid oldukları şeyle...
silm olan Nebiler...
ve rabbaniler...
ve habrlar...
hadüler için hüküm veriyorlardı.

Artık... nasdan haşy etmeyin... BEN'den haşy edin!... Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hukm etmeyen kimse... artık işte o... onlar kafirdir.

5. MAİDE / 45

Onda... onlara, şunu ketb ettik:
"Muhakkak, nefs ile nefs... ve ayn ile ayn... ve enf ile enf... ve üzn (kulak) ile üzn... ve sinn (diş) ile sinn... ve cürhler (yaralar) kısas edilir.
Buna tasadduk eden... artık o kendisi için keffaret olur."
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hüküm etmeyen kimse... artık işte o... onlar zalimlerdir.

5. MAİDE / 54

Ey iman edenler!
Sizden, dininden irtidad eden kimseler!...
Yakında ALLAH'ın, kendilerine muhabbet ettiği... onların da O'na muhabbet ettiği kavim gelecektir.
Onlar;
Mü'minlere karşı çok zelildirler.
Kafirlere karşı çok izzetlidirler.
ALLAH sebilinde cihad ederler.
Levm edenlerin levm etmesinden korkmazlar.
Bu, ALLAH'ın fazlıdır. Bunu dilediğine verir.
ALLAH, vasidir, alimdir.

5. MAİDE / 57

Ey iman edenler!
Öncenizden kitab verilenlerden, dininizi hüzüv ve laib ittihaz edenleri ve kafirleri, veliyler ittihaz etmeyin!
Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a ittika edin.

5. MAİDE / 61

Size geldiklerinde "iman ettik!" deseler de... kat'iyyetle küfürle dahil olmuşlardır!... ve kat'iyyetle onunla ihrac olmuşlardır!
ALLAH, onların ketm etmiş olduklarına alimdir.

5. MAİDE / 64

Yahudiler, "ALLAH'ın eli magluldur" dediler.
Kavil ettikleri ile kendi elleri gall edildi ve lanetlendiler.
Bilakis!
O'nun eli mebsuttur. Nasıl dilerse infak eder.
Rabbinden sana inzal edilen şey, onlardan kesirinin tuğyanını ve küfrünü, elbette ziyade edecektir.
BİZ, onların arasına, kıyamet yevmine kadar düşmanlık ve buğz ilka ettik.
Harb için nar vakd ettikleri bütün kerreler, ALLAH onu itfa etmiştir.
Onlar arzda fesad say ederler.
ALLAH, müfsidlere muhabbet duymaz.

5. MAİDE / 65

Şayet kitab ehli iman etseydi ve ittika etseydi, onların seyyielerine elbette kafir olurduk. Kesinlikle onları Naim cennetlere dahil ederdik.

5. MAİDE / 67

Ey Rasul!
Rabbinden sana inzal edileni tebliğ et. Eğer buna fail olmazsan, O'na risaletini baliğ etmemiş olursun. ALLAH, nasdan, sana asımdır.
Muhakkak ki ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 68

De ki:
"Ey kitab ehli!
Tevrat'ı
ve İncil'i
ve Rabbinizden size inzal edileni
ikame edinceye kadar bir şey üzere değilsiniz."

Rabbinden sana inzal edilen, onlardan çoğunun tuğyanını ve küfrünü, kesinlikle ziyade edecektir.
Artık kafirler kavmi üzre üsve olma.

5. MAİDE / 72

"Meryem oğlu Mesih, ALLAH'tır" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
Mesih onlara demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz ALLAH'a abd olun!
Muhakkak ki ALLAH'a şirk koşan kimse... artık ona, ALLAH cenneti kat'iyyetle haram kılmıştır!... onun mevası nardır. Zalimler için nasırlar yoktur."

5. MAİDE / 73

"ALLAH, üçlünün üçüncüsüdür" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
İlah, ancak, vahid ilahtır!

Eğer kavil ettiklerinden kendilerini nehy etmezlerse, onlardan kafir olanlara kesinlikle elim azab mess olacaktır.

5. MAİDE / 78

İsrailoğullarından kafirler, Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın lisanıyla lanetlenmiştir!
Bu, onların isyan ettikleri ve düşmanlık etmiş oldukları şeyler iledir.

5. MAİDE / 80

Onlardan çoğunun kafirlere tevella ettiklerini gör!
ALLAH'ın onlara suht etmesiyle… nefslerinin kendileri için takdim ettiği şeyler, elbette beistir!
Azab içinde ebedidir onlar!

5. MAİDE / 86

Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler… işte onlar, cahim ashabıdır.

2.nci tekrar… Maide 10
5. MAİDE / 89

ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez. Fakat akd olarak ettiğiniz yeminler ile sizi ahz eder.
Artık bunun keffareti;
vasat olanlardan aşr (on) miskine, kendi ehlinize taam ettiğiniz şeylerden taam etmektir
veya kisvelendirmektir
veya bir rakabe tahrir etmektir.
Vecd olamayan, üç yevm oruç tutar.
Half ettiğinizde, yeminlerinizin keffareti budur.
Yeminlerinizi hıfz edin!

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder... umulur ki şükür edersiniz.

5. MAİDE / 95

Ey iman edenler!
Siz ihramlı oldukça, sayd katl etmeyin. Sizden taammüden katl eden kimse... artık ona, emrinin vebalini tatması için ceza;
KABE'ye baliğ olmak üzere, içinizden adil iki zatın hüküm edeceği, neamdan katl ettiği şey mislince hedydir...
veya miskine taam (miktarı) keffarettir...
veya buna muadil oruçtur.
Selef olmuş olanları ALLAH afv etmiştir.
İda eden kimse... ALLAH ondan intikam alır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

5. MAİDE / 102

Öncenizden bir kavim, kat'iyyetle sual etmişti!... sonra onunla kafir oluverdiler!

5. MAİDE / 103

ALLAH; ne "Bahire", ne "Saibe", ne "Vasile", ne de "Hamm" (diye adlandırılan kurbanlıklar) kılmamıştır. Fakat, kafir olanlar, ALLAH'a karşı kizb iftira ediyorlar.
Onların pek çoğu akıl edemez.

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

5. MAİDE / 115

ALLAH dedi ki:
"Muhakkak ki BEN, onu size inzal edeceğim.
Ancak, ondan sonra, sizden kafir olan kimse… muhakkak BEN, alemlerden bir tek kimseye azab etmediğim bir azabla, ona azab ederim."

6. ENAM / 1

Hamd etmek...
semaları ve arzı halk eden
ve zulmetleri ve nuru kılan ALLAH'ındır.
Sonra kafirler, kendi Rabbleri ile adil olurlar.

6. ENAM / 7

Şayet sana, kırtas içinde kitab inzal etseydik, ve ardından elleriyle ona lems etmiş olsalardı, kafirler elbette derlerdi ki:
"Bu, sadece, mübin sihirdir."

6. ENAM / 25

Onlardan seni işitenler var. Fıkh etmelerine karşı, kalblerine kinanlar ve kulaklarına vakr kıldık.
Onlar, bütün ayetleri görseler (bile) ona iman etmezler. Hatta, geldiklerinde, seninle cedel ederler.
Kafirler, "bu, sadece, evvelkilerin esatiridir." derler.

6. ENAM / 30

Şayet onları, Rabblerine vakf edildiklerinde görsen!...
"Bu, hakk değil miymiş?" diyecek.
Onlar, "Bilakis! Rabbimize yemin olsun!" diyecekler.
"Artık küfür etmiş olduklarınızın azabını tadın!" diyecek.

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. ENAM / 89

İşte onlar, BİZ'im kendilerine,
kitab...
ve hüküm...
ve nübüvvet...
verdiklerimizdir.
Eğer... şunlar, O'na kafir olursa... ardından BİZ, O'na kafir olmayacak bir kavmi, kat'iyyetle O'na vekil ederiz!

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 130

Ey cinn ve ins aşrı!
İçinizden, ayetlerimi size kıssa eden ve sizi, bu yevminize lika olacağınıza nezr eden Rasuller gelmedi mi?
"Kendi nefslerimiz üzre şahidiz." derler.
Dünya hayatı onları garr etti ve muhakkak kafirler olduklarına, kendi nefsleri üzre şahidlik ederler.

7. ARAF / 37

ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimseden veya O'nun ayetlerini kizb edenden daha zalim olan kimdir!?
İşte onlar, kitabtan nasblarına nail olurlar.
Hatta; Rasullerimiz geldiğinde, kendilerini vefat ettirirken, onlara "ALLAH'ın gayrısından davet etmiş olduklarınız hani nerede?" dediklerinde...
"Bizden dalalet ettiler ve kendilerinin kafirler olduklarına, nefslerine karşı şahidlik ettiler." derler.

7. ARAF / 45

Onlar, ALLAH'ın sebilinden sadd edenlerdir… ve ivec olmaya bagy edenlerdir. Onlar ahirete de kafirdir.

7. ARAF / 50

Nar ashabı, cennet ashabına,
"Suyunuzdan veya ALLAH'ın sizi rızıklandırdıklarından üzerimize feyz edin." diye nida eder.
Der ki:
"Muhakkak ki ALLAH, kafirlere bunları haram etmiştir!"

7. ARAF / 66

Kavminin kafirlerinden meleler, dediler ki:
"Muhakkak biz, seni kesinlikle sefihlik içinde görüyoruz. Muhakkak biz, senin elbette kaziblerden olduğunu zann ediyoruz."

7. ARAF / 76

İstikbar edenler dediler ki:
"Muhakkak biz, sizin iman ettiğinize kafiriz."

7. ARAF / 90

Kavminden kafir memeler, dediler ki:
"Eğer Şu'ayb'a tabi olursanız... kesinlikle siz hasar alanlar olursunuz!"

7. ARAF / 93

Ardından onlardan tevella etti… ve dedi ki:
"Ey kavmim!
elbette kat'iyyetle Rabbimin risaletini size iblağ etmiş ve size nasihat vermiş oldum! Artık, kafirlerin kavmine nasıl üsve olayım!"

7. ARAF / 101

İşte o karyeler!... onların haberlerinden sana kıssa ediyoruz.
Rasulleri onlara, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler! Ancak onlar, önceden kizb ettikleri şeylere, iman etmeye yanaşmıyorlardı.

Böyledir!...
ALLAH, kafirlerin kalblerini tab eder.

8. ENFAL / 7

İki taifeden birinin sizin için olduğunu ALLAH size vaad ettiğinde… ve siz, şevketin zatının gayrısında olanın, sizin olmasına vedd ettiğinizde... ALLAH, kelimeleri ile, hakk olanı hakk kılmayı ve kafirlerin dabirinin kata olmasını irade ediyordu.

8. ENFAL / 12

Rabbin meleklere vahy etmişti:
"BEN, sizinle beraberim… artık iman edenleri sabitleyin.
BEN, kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğim… ardından onların unklarının fevkine darb edin… ve onlardan bütün benanelerine darb edin."

8. ENFAL / 14

Siz böylesiniz!...
Artık tadın onu!... kafirler için nar azabını!

8. ENFAL / 15

Ey iman edenler!
Size zahf eden kafirler ile mülaki olduğunuzda… artık dübürünüze tevalla etmeyin!

8. ENFAL / 18

Siz böylesiniz!
Muhakkak ki ALLAH, kafirlerin keydini vehn eder.

8. ENFAL / 29

Ey iman edenler!
Eğer ALLAH'a ittika ederseniz;
sizin için furkan kılar...
ve sizden seyyielerinize kafir olur...
ve size gafur olur.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

8. ENFAL / 30

Kafirler sana, seni tesbit etmek veya katl etmek veya ihrac etmek için mekr etmişlerdi.
Onlar mekr etmişti, ALLAH'da mekr etmişti.
ALLAH, mekr edenlerin hayrlısıdır.

8. ENFAL / 35

Beyt indinde onların salatı, ancak, muka ve sady etmektir.
Artık, kafir olmuş olduğunuz şeyler ile azabı tadın!

8. ENFAL / 36

Muhakkak kafirler, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek için mallarını infak ederler... ve de ardından infak edeceklerdir.
Sonra onlar, bunlara hasret olacaklar... sonra da onlara karşı galib gelinecektir.
Kafirler, cehenneme haşr edilecektir.

8. ENFAL / 38

Kafirlere de ki;
Eğer nehy ederlerse, kendileri için, kat'iyyetle selef olmuş olanlara gafur olunur!
Eğer ida ederlerse... artık evvelkilerin sünneti kat'iyyetle mazi olur.

8. ENFAL / 50

Şayet kafirleri, melekler, vechlerine ve dübürlerine darb ederek vefat ettirirken bir görseydin!
"Harık azabı tadın bakalım!"

8. ENFAL / 52

Firavun ali ve onun öncesinden ALLAH'ın ayetlerine kafir olanların adetleri gibi… ardından ALLAH onları da zenbleri ile ahz etmişti.
Muhakkak ki ALLAH, kaviydir, ikabı şedidtir.

8. ENFAL / 55

Muhakkak, ALLAH indinde, dabbenin şerr olanı, kafirlerdir. Artık onlar iman etmezler.

8. ENFAL / 59

Kafirler, sebak olacaklarını hesab etmesinler.
Muhakkak onlar, acze düşüremezler.

8. ENFAL / 65

Ey Nebi!
Mü'minleri kıtal üzre tahriz et.
Onların fıkh etmeyen kavim olmaları ile… eğer içinizde sabır eden yirmi olsa, iki yüze galib gelir… eğer içinizde yüz olsa, kafirlerden bine galip gelir.

8. ENFAL / 73

Kafirler, bazısı bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
Onlara fail olmazsanız, arzda fitne ve kebir fesad olur.

9. TEVBE / 2

Artık arzda, dört ay seyahat edin.
Alim olun ki; muhakkak siz, ALLAH'ı aciz bırakacakların gayrısındasınız.
Muhakkak ki ALLAH, kafirlere hızy edendir.

9. TEVBE / 3

ALLAH'tan ve Rasulünden, ekber hacc yevminde nas için ezandır!
Muhakkak ki ALLAH ve Rasulü, müşriklerden beridir.
Eğer tevbe ederseniz, artık bu sizin için hayrdır.
Eğer tevella ederseniz, alim olun ki; siz, ALLAH'ın mucizlerinin gayrısındasınız.
Elim azabı kafirlere ibşar et!

9. TEVBE / 12

Eğer,
ahdlerinin ardından yeminlerini neks ederlerse…
ve dininizde taan ederlerse...
artık küfrün imamları ile kıtal edin.
Muhakkak onların kendilerine yeminleri yoktur… umulur ki nehy ederler.

9. TEVBE / 17

Nefslerinin küfrüne şahidlerken… müşrikler için ALLAH'ın mescidlerini imar etmeleri mümkün değildir.
İşte onlar... onların amelleri habt olmuştur. Narda ebedidir onlar!

9. TEVBE / 23

Ey iman edenler!
Eğer iman üzre küfre muhabbet duymayı dilerlerse (tercih ederlerse)… ata-babalarınızı ve kardeşlerinizi veliy ittihaz etmeyin!
Sizden, onlara tevella eden… artık işte onlar... onlar zalimdir!

9. TEVBE / 26

Sonra, Rasulü üzerine ve mü'minler üzerine, ALLAH, sekinesini inzal etti. Sizin görmediğiniz ordu inzal etti ve kafirlere azab etti.
Bu, kafirlerin cezasıdır.

9. TEVBE / 30

Yahudiler dedilerki: "Üzeyr, ALLAH'ın oğludur."
Nasraniler dediler ki: "Mesih, ALLAH'ın oğludur."
Bu, onların… kafirlerin önceden kavil ettiklerine benzeterek... kendi ağızlarıyla kavil ettikleridir.
ALLAH, onları katl etsin. Nasıl da ifk ediyorlar!

9. TEVBE / 32

ALLAH'ın nurunu, ağızları ile itfa etmeyi irade ediyorlar.
Kafirlere kerih gelse de… nurunu tamamlamak dışında birşeyden... ALLAH imtina eder.

9. TEVBE / 37

Muhakkak nese etmek, küfürde ziyade olmaktır... Kafirler, onunla dalalete düşürülür.
ALLAH'ın haram kıldığının iddetine vatı etmek ve ardından ALLAH'ın haram kıldığını kendilerine helal yapmak için; bir yıl helal kabul ederler, bir yıl haram kabul ederler.
Amel ettiklerinin sui olanı onlara ziynetlendirildi.
ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

9. TEVBE / 40

Siz ona nasr etmezseniz...
artık (önceden) kafirler onu, iki kişiden biri olarak ihrac ettiklerinde... ALLAH ona, kat'iyyetle nasr etmişti!

O ikisi mağaradayken... o, sahibine demişti ki:
"Hüzünlenme!
Muhakkak ki ALLAH bizimle beraberdir."

Ardından ALLAH,
ona sekinesini inzal etti...
ve onu sizin görmediğiniz ordular ile eyd etti...
ve kafirlerin kelimesini sefil kıldı.
ALLAH'ın kelimesi... o, ulvidir.
ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 49

Onlardan (bazı) kimseler derler ki:
"Bana izin ver, beni fitneye düşürme."
Değil mi ki… onlar, (zaten) fitneye ıskat oldular!?
Muhakkak cehennem, elbette/kesinlikle kafirlere muhittir.

9. TEVBE / 54

İnfak ettiklerinin onlardan kabl edilmesine mani olan, ancak…
onların ALLAH'a ve Rasulüne kafir olmaları
ve salata kesil olarak gelmeleri
ve kerh olarak infak etmeleridir.

9. TEVBE / 55

Artık onların malları ve de evladları sana acayib gelmesin.
Muhakkak ki ALLAH, dünya hayatında onlara, bunlarla azab etmeyi… ve nefslerinin kafirler olarak zehk olmasını irade ediyor.

9. TEVBE / 66

Tazir etmeyin!
Siz, imanınızın ardından kat'iyyetle kafir olmuş oldunuz!
Sizden bir taifeyi afv etsek bile... mücrim oldukları şeyler ile, diğer taifeye azab edeceğiz.

9. TEVBE / 68

ALLAH,
münafık erkeklere…
ve münafık kadınlara…
ve kafirlere…
içinde ebedi olacakları cehennem narını vaad etti. O, onlara hasbtır!
ALLAH, onlara lanet etmiştir. Onlar için mukim azab vardır.

9. TEVBE / 73

Ey Nebi!
Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et!... ve onlara karşı galiz ol!
Onların varacakları yer cehennemdir… o ne beis masirdir!

9. TEVBE / 74

Söylemediklerine (dair) ALLAH'a half ediyorlar.
elbette kat'iyyetle söylediler küfür kelimesini!... ve İslamlarından sonra kafir oldular!
Nail olamadıkları şeye de hemm ettiler. Onlar, ancak, ALLAH ve Rasulü fazlından ganiy etti diye onlara nekam ettiler.
Artık,
eğer tevbe ederlerse, onlar için hayr olur.
elbette kat'iyyetle
Eğer tevella ederlerse, ALLAH onlara, dünyada ve ahirette, elim azabla azab edecektir. Onlar için arzda veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 80

Onlar için istiğfar et veya onlar için istiğfar etme... Eğer onlar için, yetmiş merre de istiğfar etsen, artık ALLAH onlara gafur olmaz!
Bu, ALLAH'a ve Rasulüne kafir olmalarındandır!
ALLAH, fasıkların kavmine ihda etmez.

9. TEVBE / 84

Onlardan mevt olan biri üzre ebediyyen salat yapma etme ve kabri üzre kaim olma. Muhakkak onlar, ALLAH'a ve Rasulüne kafir oldular ve fasıklar olarak mevt oldular.

9. TEVBE / 85

Onların malları ve de evladları sana acayib gelmesin. Muhakkak ki ALLAH, ancak, bunlarla dünyada onlara azab etmeyi ve nefslerinin, kafirler olarak zehk olmasını irade ediyor!

9. TEVBE / 90

Arablardan muazzir olanlar, kendilerine izin verilmesi için geldiler. ALLAH'a ve Rasulüne kizb edenler kuud ettiler. Onlardan kafir olanlara elim azab isabet edecektir.

9. TEVBE / 97

Arablar küfür ve nifak olarak daha şedidtir. ALLAH'ın Rasulü üzre inzal ettiklerinin hududuna alim olmamaya daha cedirdir.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

9. TEVBE / 107

Mü'minlerin arasına, darr ve küfür ve tefrik olarak mescid ittihaz edenler... önceden ALLAH ve Rasulüne harb edenleri irsad edenler var.
"Sadece hüsn irade ettik" diye half edecekler.
ALLAH şahidtir ki, muhakkak onlar, elbette/kesinlikle kazibtir.

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

9. TEVBE / 123

Ey iman edenler!
Kafirlerden veliy edindiklerinizle katl edişin ki... sizde gılzet vecd etsinler!
Alim olun ki... muhakkak ki ALLAH, muttakilerle beraberdir.

9. TEVBE / 125

Kalblerinde maraz olanlar… artık onların ricslerine rics ziyade olmuştur.
Onlar kafirler olarak mevt olurlar!

10. YUNUS / 2

Nası nezr etsin...
ve iman edenlere, kendileri için Rabblerinin indinde "sıdk kademe" olduğuna ibşar etsin diye…
kendilerinden bir erkek kimseye vahy etmemiz, nas için çok mu acayibtir ki... kafirler:
"Muhakkak bu, elbette/kesinlikle mübin sihirbazdır." derler!?

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

10. YUNUS / 70

Onlara, dünyada meta vardır!...
Sonra mecileri BİZ'edir!…
Sonra kafir oldukları şey ile onlara şedid azab tattırırız!

10. YUNUS / 85-86

Ardından onlar dediler ki:
"ALLAH'a tevekkül ettik.
Rabbimiz!
Bizi zalimler kavmi için fitne kılma!
Rahmetinle, kafirler kavminden bize necat et!"

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

11. HUD / 9

Eğer İnsana BİZ'den rahmet tattırırsak, sonra bunu ondan nez edersek, muhakkak o, kesinlikle kefur yeise kapılır.

11. HUD / 17

Rabbinden beyyine üzre olan kim midir!?

O'ndan bir şahid...
ve öncesinden imam ve rahmet olarak Musa'nın kitabı...
ona tilv olmaktadır. İşte onlar, ona iman ederler (edenlerdir).

Hizblerden, buna kafir olan kimse... artık onlara vaad edilen, nardır!

Artık sakın, bundan mirye içinde olma!
Muhakkak o, Rabbinden hakktır... fakat nasın pek çoğu iman etmezler.

11. HUD / 19

ALLAH'ın sebilinden sadd edenler ve ivec olmayı ibtiga edenler… onlar ahirete... onlar kafirdir!

11. HUD / 27

Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki:
"Biz, senin, ancak, mislimizce beşer olduğunu görüyoruz. Bediy görüşte, ancak, en rezillerimizin sana tabi olduğunu görüyoruz.
Sizin bizim üzerimize fazlınızdan görmüyoruz. Bilakis... sizin kazibler olduğunuzu zann ediyoruz."

11. HUD / 42

Onunla, dağlar gibi mevcin içinde cereyan ediyordu. Nuh, mazilde olan oğluna nida etti:
"Ey oğlum!
Bizimle beraber irkab et. Kafirlerle beraber olma!"

11. HUD / 60

Onlar, bu dünyada ve kıyamet yevminde lanete tabi oldular.
Değil mi ki... Muhakkak, Ad Kavmi Rabblerine kafir oldu!
Değil mi ki... Hud'un kavmi Ad için baid oldu!

11. HUD / 68

Sanki orada ganiy olmamış gibiydiler.
Değil mi ki... Semud Rabblerine kafir oldu!
Değil mi ki... Semud için baid oldu!

12. YUSUF / 37

Dedi ki:
"Size verilmesinden önce... onun te'vili ile ben size haber vermezsem... rızıklanacağınız taam size gelmez!
Bu, Rabbimin beni alim ettiklerindedir.
Muhakkak ben, ALLAH'a iman etmeyen... Ve kendi ahiretlerine kafir olan bir kavmin milletini terk ettim."

12. YUSUF / 87

"Ey oğullarım!
Zehab edin... ve Yusuf'tan ve kardeşinden tahassüs edin.
ALLAH'ın revhinden yeise kapılmayın.
Muhakkak, kafirlerin kavminden başkası, ALLAH'ın revhinden yeise kapılmaz."

13. RAD / 5

Eğer sana acayib gelecekse... acayip olan,
"Biz turab olunca... cedid halkiyet içinde mi olacak mışız!?" demeleridir.
İşte onlar, Rabblerine kafir olanlardır.
İşte onlar, unklarında guller olanlardır.
İşte onlar, nar ashabıdır... orada ebedidirler.

13. RAD / 7

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"
Muhakkak sen... ancak, bir nezr edicisin... bütün kavimler için bir hadiy vardır.

13. RAD / 14

Hakk davet O'nadır!
O'nun gayrısından davet edilenler… fevhine iblağ olması için keffini suya bast edenin buna baliğ olamadığı gibi… kendilerine isticab edemez!
Kafirlerin daveti, ancak, dalalet içinde olmayadır!

13. RAD / 27-28-29

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"

De ki:
"Muhakkak ki
ALLAH, dilediğini dall eder…
KENDİSİNE inabe edeni ise ihda eder."

Onlar (inabe edenler),
iman edenlerdir...
ve ALLAH'ı zikir etmek ile kalbleri tatmin olanlardır...
== Değil mi ki... Kalbler, ALLAH'ı zikir etmek ile tatmin olur!==
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerdir.
==Tuba ve hüsn meab onlar içindir.==

13. RAD / 30

Böyledir!...
sana vahy ettiğimizi, kendilerine tilavet etmen için... öncelerinden kat'iyyetle ummetler hilv olmuş olan... ve rahmana kafir olan bir ummette seni irsal ettik!

De ki:
"O, benim Rabbimdir!
O'ndan başka ilah yoktur!
Ben, O'na tevekkül ettim!
Benim metabım (tevbe makamım) O'dur!"

13. RAD / 31

"Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..."
Bilakis!
Emirler cemian ALLAH'ındır!

İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı!

Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar...
kendilerine karia isabet ettirmeye...
veya darlarından karib olarak hulul ettirmeye...
zeyl ederler (ara vermeden devam ederler).

Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez!

13. RAD / 32

Senin öncenden de elbette kat'iyyetle Rasullere istihza edilmişti!…
ve ardından BEN, kafirlere imla etmiştim…
sonra da onları ahz etmiştim!
Nasıl olmuştu ikabım!?

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

13. RAD / 35

Muttakilere vaad edilen cennetin meseli şöyledir; altından nehirler cereyan eder... onun ükülleri ve onun zıllı daimdir.
İşte bu, ittika edenlerin ukbasıdır.
Kafirlerin ukbası ise nardır!

13. RAD / 42

Onların öncesinden olanlar da kat'iyyetle mekr etmişlerdi! Artık mekrler cemian ALLAH'ındır.
O, bütün nefsin kesb ettiği şeylere alimdir. Kafirler de darın ukbasının kimin olduğuna alim olacaklar!

13. RAD / 43

Kafirler diyorlar ki:
"Sen mürsellerden değilsin."

De ki:
"Sizinle benim aramda... indinde kitab ilmi olan kimse, şahid olarak ALLAH'a kafidir."

14. İBRAHİM / 2

Semalarda olanlar ve arzda olanlar kendisine ait olan ALLAH'tır.
Vay haline kafirlerin!... şedid azabtan!

14. İBRAHİM / 7

Rabbiniz ezan ettirmişti:
"elbette/kesinlikle, eğer şükür ederseniz, elbette/kesinlikle size ziyade ederim.
elbette/kesinlikle, eğer kafir olursanız, muhakkak azabım elbette/kesinlikle şedidtir."

14. İBRAHİM / 8

Musa dedi ki:
"Eğer siz ve arzda ki kimseler cemian... kafir olsanız (bile)... artık muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle ganiydir, hamiddir."

14. İBRAHİM / 9

Sizin öncenizden Nuh kavmi ve Ad ve Semud... ve onların ardından, kendilerine ALLAH'tan başkasının alim olmadığı kimselerin haberi size verilmedi mi?
Rasulleri onlara beyyineler ile geldi... ve ardından onlar, ellerini ağızlarında redd ettiler.
Dediler ki:
"Muhakkak biz, size irsal edilene kafiriz... ve muhakkak biz, bizi kendisine davet ettiğiniz murib şeyden elbette/kesinlikle şekk içindeyiz."

14. İBRAHİM / 13-14

Kafirler, Rasullerine dediler ki:
"elbette/kesinlikle, ya sizi arzdan ihrac edeceğiz ya da bizim milletimize ida edeceksiniz!"
Ardından Rabbleri onlara vahy etti:
"elbette/kesinlikle zalimleri helak edeceğiz!... onların sonrasından, arza, elbette/kesinlikle sizi iskan edeceğiz.
Bu, BEN'im makamımdan korkan ve BEN'im vaidimden korkan kimseler içindir."

14. İBRAHİM / 18

Rabblerine kafir olanların meseli:
Amelleri, asıf yevmde, rih ile şiddetlenen ramad gibidir. Kesb ettiklerinden bir şeye ikdar edemezler.
Böyledir!...
O, baid dalalettir.

14. İBRAHİM / 22

Emir kaza olduğunda, şeytan der ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size hakk vaadi vaad etti. Ben de size vaadde bulundum... ve ardından ben size hilaf oldum.
Benim için, sizin üzerinize sultan, sadece, sizi davet ediyor olmamdı... ve ardından bana siz kendiniz isticab ettiniz.

Artık beni levm etmeyin de... nefslerinizi levm edin!
Size musrih ben değilim... siz de bana musrih değilsiniz. Muhakkak ben, beni şirk koştuğunuz şeye önceden kafir olmuştum."
Muhakkak zalimler... elim azab onlaradır!

14. İBRAHİM / 28-29

ALLAH'ın nimetini, küfre bedellendireni görmedin mi?
Onlar; kavimlerini bevar darına, saly edecekleri cehenneme hall ederler.
Ne beis karardır!

14. İBRAHİM / 34

Sail olduğunuz herşeyden size verendir...
ALLAH'ın nimetlerini add etseniz, ihsa edemezsiniz.
Muhakkak İnsan, elbette/kesinlikle zalumdur, keffardır.

15. HİCR / 2

Öyle olacak ki, kafirler, vedd edecekler:
"Keşke Müslüman olsaydık!"

16. NAHL / 27

Sonra, kıyamet yevminde, onları hızy eder… ve onlara der ki:
"Haklarında BANA şakk etmiş olduğunuz şeriklerim, hani nerede!?"
Kendilerine ilim verilenler derler ki: "Muhakkak yevmde, hızy ve sui kafirler üzredir."

16. NAHL / 38-39

Onlar, cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem ettiler:
"ALLAH, mevt olanı baas edemez."
Bilakis!
Bu, onların üzerine,
hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri, kendilerine beyan etmek için…
kafirlerin kazib oldukları şeylere alim olmaları için…
hakk vaaddir… fakat nasın pek çoğu alim değil.

16. NAHL / 53-54-55

Nimetten sizin için olan... artık, ALLAH'tandır.
Sonra, size darr mess ettiği zaman... ardından O'na cer edersiniz.
Sonra, sizden darr keşf ettiği zaman... kendilerine verdiğimiz şeyler ile kafir olmaları için… sizden bir ferik Rabblerine şirk koşar.

Artık temettu edin!… Artık siz, yakında alim olacaksınız.

16. NAHL / 72

ALLAH,
sizin için kendi nefslerinizde zevceler kıldı...
ve sizin için zevcelerinizden beninler ve hafidler kıldı...
ve sizi tayyib olanlardan rızıklandırdı.
Ardından batıla iman ediyorlar da... ALLAH'ın nimetine... onlar kafir mi oluyorlar?

16. NAHL / 83

Onlar, ALLAH'ın nimetine ariftirler… sonra onu inkar ederler. Onların pek çoğu kafirdir.

16. NAHL / 84

Yevmde bütün ümmetten şahid baas edeceğiz. Sonra kafirlere,
izin verilmeyecek…
ve onlar itab isteyemeyecek.

16. NAHL / 88

Kafirler ve ALLAH'ın sebilinden sadd edenler… onlara, ifsad etmiş oldukları şeyler ile, azabların fevkinde azab ziyade ederiz.

16. NAHL / 106

Kerh edilen kimseler dışında...
imanının ardından ALLAH'a kafir olan kimseler...
ve kalbi, imanı ile mutmain olan... fakat küfür ile sadrını şerh eden kimseler...
artık ALLAH'tan gazab, onların üzerinedir!... ve onlara, azim azab vardır.

16. NAHL / 107

Bu,
onların, ahirete karşı, dünya hayatına muhabbet duymayı istiyor olmalarından…
ve ALLAH'ın, kafirlerin kavmini ihda etmeyeceğindendir.

16. NAHL / 112-113

ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti:
Onların rızkı ragad olarak bütün mekanlardan gelmekteydi. Ardından ALLAH'ın nimetlerine kafir oldular… ve ardından ALLAH onlara, sanat etmiş oldukları şeyler ile açlık ve korku libası taddırdı.
Onlara, elbette kat'iyyetle kendilerinden Rasul de gelmişti!... ve ardından onu da kizb etmişlerdi.
Ardından onları, azab ahz etti. Onlar zalimdiler.

17. İSRA / 7-8

Eğer ahsen olursanız... kendi nefsiniz için ahsen olursunuz!
Eğer sui olursanız... artık kendinizedir!
Ardından...
vechlerinizi sui etmeleri için...
ve mescide evvel merrede dahil oldukları gibi dahil olmaları için...
tetbir ederek ulvilendikleri şeye tebar etmeleri için...
ahir vaad geldiği zaman... gerekir ki (belki) Rabbiniz size rahmet eder!
Eğer siz ida ederseniz, BİZ'de ida ederiz!... BİZ, cehennemi kafirler için hasır kıldık.

17. İSRA / 26-27

Kurb sahiblerine…
ve miskine…
ve sebil çocuklarına (yolcu)…
bezr ederek bezr etmeden, hakklarını ver!
Muhakkak bezr edenler... şeytanlara ihvan olurlar.
Şeytan, Rabbine küfür içinde olmuştur!

17. İSRA / 67

Bahr içinde, size darr mess ettiği zaman… yalnızca O'nun dışında... davet ettiğiniz kimseler dall olur. Ardından sizi berre necat edince, iraz edersiniz.
İnsan kafir olandır.

17. İSRA / 69

Orada bir kere daha sizi ida etmesinden...
ve ardından üzerinize rihten kasif irsal etmesinden...
ve ardından küfür ettiğiniz şey ile sizi gark etmesinden...
Sonra, BİZ'e karşı kendinize tabi olanlara vecd olamayacağınızdan...
siz emin mi oldunuz!?

17. İSRA / 89

BİZ, bu Kur'an'da nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden sarf ettik! Ardından... kafirler dışında... nasın pek çoğu da imtina etti.

17. İSRA / 98

Bu, ayetlerimize kafir olmalarına… onların cezasıdır!
Onlar dediler ki:
"Kemik ve rüfat olduğumuz zaman… biz, cedid halkıyetle mebas mı olacağız!"

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

18. KEHF / 29

De ki:
"Hak, Rabbinizdendir!
Artık dileyen iman eder, dileyen kafir olur."

Muhakkak ki BİZ, zalimler için, seradikleri kendilerini ihata eden, nar atid ettik.
Eğer gavs dilerlerse... onlara, vechleri şiva eden mühl gibi su ile gavs edilir.
Ne beis şarabtır, ne sui rıfk yeridir.

18. KEHF / 37

Sahibi ona havr ederek dedi ki:
"Seni turabdan...
sonra nutfeden halk eden...
sonra da bir erkek kimse olarak seni sevva edene
kafir misin?"

18. KEHF / 56

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
Kafirler;
batıl ile hakk olanı ihdad etmek için cedel ederler…
ayetleri ve nezr edildikleri şeyleri hüzüv ile ittihaz ederler.

18. KEHF / 80-81

"Gılme ise… onun ana-babası mü'min idi. Onlara tuğyan ve küfür ederek, irhak etmesinden haşy ettik. Rabblerinin onları... zekat yönünden ve ruhma kurb yönünden, ondan hayr olanla bedellendirmesini irade ettik."

18. KEHF / 100-101

Yevme-izinde…
aynları BEN'i zikir etmekten gıta içinde olan...
ve işitmeye istitaat edemeyen...
kafirlere cehennemi arz ederek arz ederiz.

18. KEHF / 102

Kafirler, BANA abd olanları, BEN'im gayrımdan veliyler olarak ittihaz edeceklerini mi hesab ediyorlar?
Muhakkak ki BİZ... kafirler için nüzul olarak cehennemi atid ettik.

18. KEHF / 105

"İşte onlar;
Rabblerinin ayetlerine...
ve O'na mülaki olacaklarına...
kafir olanlardır!
Artık,
onların amelleri habt olur…
ve ardından onlara, kıyamet yevminde vezni ikame etmeyiz."

18. KEHF / 106

Böyledir!...
Kafir odukları şeyler ile…
ve ayetlerimi ve Rasullerimi hüzüvle ittihaz etmeleri ile…
onların cezaları cehennemdir!

19. MERYEM / 37

Ardından kendi aralarından hizbler, ihtilafa düştüler.
Artık, azim yevmin meşhedinden, kafirlerin vay haline!

19. MERYEM / 73

Ayetlerimiz kendilerine beyan edilerek tilavet edildiği zaman… kafirler iman edenlere derler ki:
"İki ferikten hangisi makam olarak hayrdır... ve nida olarak ahsendir?"

19. MERYEM / 77

Gördün mü…
ayetlerimize kafir olanı…
ve "Bana elbette mal ve evlad verilecek!" diyeni?

19. MERYEM / 82

Hayır!
Onlar, onların ibadetlerine kafir olacaklar. Kendilerine zıdd olacaklar.

19. MERYEM / 83

Kışkırtarak kışkırtırtan şeytanları, kafirlere irsal ettiğimizi görmedin mi?

21. ENBİYA / 30

Kafirler görmezler mi…
Semalar ve arz retk olmuş idi... ve ardından
BİZ, o ikisini fetk ettik...
Hayy olan herşeyi sudan kıldık!?
Artık iman etmezler mi!?

21. ENBİYA / 36

Kafirler seni gördüklerinde, sadece, sana huzuv ittihaz ederler:
"Bu mudur sizin ilahlarınızı zikir eden?"
Onlar... Rahmanın zikrine… onlar kafirdirler.

21. ENBİYA / 39

Keşke kafirler,
vechlerinden de… zuhurlarından da... narı keff edemeyecekleri...
ve kendilerine nasr edilmeyeceği...
hiyne alim olsalardı!

21. ENBİYA / 94

Mü'min olarak, salihlerden amel eden kimse… artık onun say'ına küfür edilmez.
Muhakkak ki BİZ, ona katibiz!

21. ENBİYA / 97

Hakk vaad karib edilmiştir!
Artık, kafirlerin basarları şahs olduğunda:
"Eyvah bize!
Muhakkak bundan kat'iyyetle gaflet içinde olduk!
Bilakis, zalimler olmuşuz!"

22. HACC / 19-20

Şu iki hasım... Rabbleri hakkında hasım oldular.
Ardından, kafirler… onlar için nardan sevbler kata edilmiştir. Reislerinin fevkinden hamim sabb edilirek… batınlarının içindekiler ve cildleri ıshar edilir.

22. HACC / 25

Muhakkak...
kafirler...
ve ALLAH'ın sebilinden,
ve orada akif olan ve ibda olan nas için aynı seviyede kılınmış Mescid-i Haram'dan sadd edenler...
orada zulüm ile ilhad irade eden kimseler...
BİZ onlara, elim azabtan tattıracağız.

22. HACC / 37-38

Onların etleri ve kanları ALLAH'a nail olmaz... fakat sizden takva O'na nail olur!

Böyledir!...
Size hidayet ettiği şey üzre ALLAH'ı kebirlemeniz için onları sizin için teshir etti.

Muhsinleri ibşar et!
Muhakkak ki ALLAH, iman edenlerden def eder.
Muhakkak ki ALLAH, hiçbir hain kafire muhabbet duymaz.

22. HACC / 42-43-44

Hani onlar seni kizb ediyorlar ya… onlardan önce,
Nuh ve Ad ve Semud kavimleri de...
ve İbrahim'in kavmi de...
ve Lut'un kavmi de...
ve Medyen ashabı da...
kat'iyyetle kizb etmişti!
Musa da kizb edilmişti.
Ardından kafirlere imla etmiştim... sonra onları ahz etmiştim.
Nasılmış BEN'i inkar etmek!

22. HACC / 55

Kafirler,
saat ansızın geliverinceye kadar…
veya akim yevmin azabı kendilerine gelinceye kadar…
bundan mirye içinde olur dururlar.

22. HACC / 56-57

İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır!
O, aralarında hüküm eder… ve ardından
salih (iş)lere amil olarak iman edenler,
Naim Cennetlerinde olurlar.
Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler ise…
artık işte onlar… onlara muhin azab vardır.

22. HACC / 66

Sizi hayy eden…
sonra sizi mevt edecek olan…
sonra hayy edecek olan…
O'dur.
Muhakkak İnsan, elbette/kesinlikle kefurdur.

22. HACC / 72

Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edildiği zaman, münker kafirlerin vechlerinde arif olursun... Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi tilavet edenlere satv edecekler!
De ki:
"Şimdi size daha şerr olanı haber vereyim mi!?...
Nar!...
ALLAH, kafirlere, bunu vaad etti. Ne beis masirdir!"

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MUMİNUN / 117

ALLAH ile birlikte, kendisine burhan olmayan ahir ilah davet eden kimse… artık muhakkak onun hesabı, ancak Rabbinin indindedir.
Muhakkak o, felaha ulaşamaz!...
Kafirler!...

24. NUR / 39

Kafir kimseler... onların amelleri, dümdüz çöldeki serab gibidir.
Zeme kimse... oraya ulaşıpta bir şeye vecd olmadığı zamana kadar onu su hesab eder!
Onun indinde ALLAH'a vecd olur… ve ardınan… hesabını vefa eder.
ALLAH, hesabı seri olandır.

24. NUR / 55

ALLAH, sizden, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... vaad etmiştir ki:
Kendilerinin öncesinden olanları istihlaf ettiği gibi... onları da arzda elbette/kesinlikle istihlaf edecektir.
Kendileri için razı olduğu dini, elbette/kesinlikle onlara temekkün edecektir.
Korkularının ardından onları, elbette/kesinlikle emniyet ile bedellendirecektir.

Onlar,
BANA abd olacaklar!...
ve BANA hiç bir şey şirk koşmayacaklar!
Bunun ardından, kafir kimseler... artık işte onlar... onlar, fasıktır.

24. NUR / 57

Kafirlerin O'nu arzda aciz bırakacaklarını hesab etme! Onların mevası nardır. Ne beis masirdir!

25. FURKAN / 4

Kafirler dediler ki:
"Bu, sadece, onun iftirası olan ifktir... başka bir kavim kendisine avn etmiş olmalı."
Artık, kat'iyyetle zulüm ve zur etmiş oldular!

25. FURKAN / 26

Yevme-izinin hakk mülkü, Rahmanındır. Yevm, kafirlere asir olacaktır.

25. FURKAN / 32

Kafirler dediler ki:
"Kur'an ona vahid olarak cümleten inzal olsaydı ya!"

Böyledir!...
Senin fuadını onunla sabitlememiz için… onu, tertil ile retel ettik.

25. FURKAN / 50

elbette kat'iyyetle!... BİZ onu, aralarında tezekkür etmeleri için sarf ettik.
Ancak, küfür edenlerin dışında… nasın pek çoğu da imtina etti.

25. FURKAN / 52

Artık kafirlere itaat etme!
Kebir cihad ile... onlara cihad et!

25. FURKAN / 55

Onlar, ALLAH'ın gayrısından kendilerine menfaat ve de darr vermeyen şeylere abd oluyorlar.
Kafir, Rabbine karşı zahir olandır.

26. ŞUARA / 18-19

Dedi ki:
"Seni biz, velid olarak, içimizde irba etmedik mi? Ömründen senelerce içimizde lebs olmadın mı? Ardından, fail olduğun fiile fail oldun. Sen kafirlerdensin."

27. NEML / 40

İndinde kitabtan ilim olan birisi dedi ki:
"Ben onu, tarfını irtadd etmeden önce sana veririm."

Ardından onu, indinde müstakır olarak görünce, dedi ki:
"Bu, Rabbimin fazlındandır... şükür mü edeceğim yoksa küfür mü edeceğim, beni belv etmesi içindir.
Şükür eden kimse... artık muhakkak kendi nefsi için şükür etmiştir.
Küfür eden kimse ise... artık Rabbim ganiydir, kerimdir."

27. NEML / 43

ALLAH'ın gayrısından abd olmuş olduğu şeyler... onu sadd etmişti. Muhakkak o, kafir kavimden idi.

27. NEML / 67

Kafirler dediler ki:
"Biz ve ata-babalarımız turab olduğumuz zaman mı... muhakkak biz, kesinlikle ihrac edilen mi olacağız!?"

28. KASAS / 48

Ardından onlara BİZ'im indimizden hakk kılındığında, dediler ki:
"Musa'ya verilen şeylerin misli, ona da verilseydi ya!"
Onlar,
önceden Musa'ya verilenlere de kafir olmamışlar mıydı?
"Zuhur eden iki sihirbazdır" dememişler miydi!
"Muhakkak biz, hepsine kafiriz" dememişler miydi!

28. KASAS / 82

Bir gün önce, onun yerinde olmayı temenni edenler,
"Vay! Demek ki ALLAH, kendisine abd olanlardan dilediği kimse için rızkı bast ediyor ve ikdar ediyormuş.
Eğer ALLAH, bize minnet etmeseydi, bizi de kesinlikle hasf edecekti. Demek ki kafirler felaha ulaşamıyorlarmış!" deyiverdiler.

28. KASAS / 86

Rabbinden rahmet dışında… sen kitabın sana ilka olacağına rica eden olmamıştın. Artık kafirler için zahir olma.

29. ANKEBUT / 7

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere…
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağız.
kesinlikle onları amel etmiş oldukları şeylerin ahsen olanıyla cezalandıracağız.

29. ANKEBUT / 12

Kafirler, iman edenlere derler ki:
"Bizim sebilimize tabi olun. Sizin hatalarınıza hamil olalım."
Onların hatalarından hiçbir şeye hamil olacak değillerdir. Muhakkak onlar kazibdirler.

29. ANKEBUT / 23

ALLAH'ın ayetlerine
ve O'na mülaki olmaya kafir olanlar…
işte onlar rahmetimden yeistedirler.
İşte onlar… onlara elim azab vardır.

29. ANKEBUT / 25

Dedi ki:
"Muhakkak, dünya hayatında birbirinizi meveddet için, ALLAH'ın gayrısından vesenler ittihaz ettiniz.
Sonra, kıyamet yevminde, bazınız bazınıza kafir olur ve bazınız bazınızı lanetler.
Mevanız nardır. Size nasırdan da yoktur."

29. ANKEBUT / 47

Böyledir!...
BİZ, kitabı sana inzal ettik.

Artık, kendilerine kitab verdiklerimiz... ona iman ederler… ve şu (senin çevrende olan) bazı kimseler de ona iman ediyorlar.
BİZ'im ayetlerimize, ancak, kafirler cahd eder.

29. ANKEBUT / 52

De ki:
"Sizinle benim aramda şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... semalarda ve arzda olanlara alimdir.

Batıla iman edenler...
ve ALLAH'a kafir olanlar...
işte onlar hasar alanlardır."

29. ANKEBUT / 54

Senin, azaba acele etmeni istiyorlar.
Muhakkak cehennem, kafirler için elbette/kesinlikle muhittir.

29. ANKEBUT / 65-66

Gemiye irkab olduklarında… dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler.
Ardından onları berre necat ettiğinde… kendilerine verdiğimiz şeylere kafir olmak için... ve kendilerini metalandırmak için… hemen, şirk koşarlar!
Artık yakında alim olacaklar!

29. ANKEBUT / 67

Nas, havllerinden hatf edildikleri halde… BİZ'im, emin haram kıldığımızı onlar görmediler mi!?
Ardından onlar, batıla mı iman ediyorlar?… ve ALLAH'ın nimetine kafir mi oluyorlar?

29. ANKEBUT / 68

ALLAH'a kizb ederek iftira atandan...
veya kendisine geldiğinde, hakkı kizb edenden...
daha zalim kimdir?
Kafirler için cehennemde mesva mı yok!?

30. RUM / 8

Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi?
ALLAH, semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk etti.
Muhakkak nasdan çoğu, Rabblerine mülaki olacaklarına elbette/kesinlikle kafirdir.

30. RUM / 13

Şirk koştuklarından, kendilerine şefaat eden olmaz… ve şirk koştuklarına kafir olurlar.

30. RUM / 16

Kafirler...
ve ayetlerimizi...
ve ahiret likasını...
kizb edenler… artık işte onlar, azabta muhdar olanlardır.

30. RUM / 33-34

Nasa darr mess ettiğinde, Rabblerini davet ederek, O'na münib olurlar.
Sonra, O'ndan rahmet taddıklarında, onlardan bir ferik… kendilerine verdiğimiz... ve ardından metalandıkları şeylere kafir olmaları için... Rabblerine şirk koşar.
Artık yakında… alim olacaksınız!

30. RUM / 44

Kafir kimse… artık küfrü kendinedir.
Salih (iş)lere amil olan kimse… artık kendi nefsi için mehd olur!

30. RUM / 45

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin, O'nun fazlından cezalanması içindir.
Muhakkak ki O, kafirlere muhabbet duymaz.

30. RUM / 51

Elbette, eğer, rih irsal etsek… ve ardından sararmış görseler, ondan sonra kesinlikle kafir olmaya zıll ederler.

30. RUM / 58

Bu Kur'an'da, nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden darb ettik!
Onlara ayet getirsen (bile)... kafirler, elbette derler ki:
"Siz ancak batıl olansınız."

31. LOKMAN / 12

elbette kat'iyyetle!... BİZ, Lokman'a,
"ALLAH'a şükret!"
diye hikmet vermiştik.
Şükür eden kimse… artık muhakkak, nefsi için şükür eder.
Kafir olan kimse... artık muhakkak ki ALLAH, ganiydir, hamiddir.

31. LOKMAN / 23

Kafir kimse… artık onun küfrü seni hüzünlendirmesin... onların rücu edişleri BİZ'edir.
Ardından amil oldukları ile kendilerine haber verilir.
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

31. LOKMAN / 32

Onları mevc, zıll gibi gışa ettiğinde… dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler. Ardından berre necat ettiklerinde, onlardan muktesid olanlar olur.
Ayetlerimize, hiç bir hattar kafirden başkası cahd etmez.

32. SECDE / 10

Dediler ki:
"Arzda dalalet edince mi, cedid halkıyet içinde olacağız?"
Bilakis!
Onlar, Rabblerine mülaki olmaya kafirdirler.

32. SECDE / 29

De ki:
"Fetih yevminde, imanları, kafirlere menfaat sağlamaz! Onlar nazar edemezler."

33. AHZAB / 1

Ey Nebi!
ALLAH'a ittika et!
Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Muhakkak ki ALLAH, alim, hakim olandır.

33. AHZAB / 7-8

Nebilerden misaklarını ahz ettiğimizde...
Senden... ve Nuh'tan... ve İbrahim'den... ve Musa'dan... ve Meryem oğlu İsa'dan...
Sadıklara, sıdkından sual etmek için… onlardan galiz misak ahz etmiştik.
Kafirler için elim azab idad edilmiştir.

33. AHZAB / 25

ALLAH, kafirleri, hayra nail olmadan gayzları ile redd etti.
ALLAH, kıtalde, mü'minlere kafi oldu.
ALLAH, kaviy, aziz olandır.

33. AHZAB / 48

Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Onların eza etmelerini da' et (bırak/boşver)!
Vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'a tevekkül et!

33. AHZAB / 64

Muhakkak ki ALLAH, kafirlere lanet etmiştir.
Onlara seir idad olmuştur.

34. SEBE / 3-4

Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler.
De ki:
"Bilakis!
Yemin olsun, gayba alim Rabbime!
elbette/kesinlikle o size verilecektir!
Semalarda ki ve arzda ki zerre miskal, O'na azb değildir. Bundan daha sagir ve daha ekber yoktur ki, mübin kitabta olmasın!"
(Bu,) Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri cezalandırması içindir… işte onlar... onlara mağfiret ve kerim rızık vardır.

34. SEBE / 7-8

Kafirler dediler ki:
"Mezk olarak tamamen mezk olduğunuzda, sizin muhakkak cedid halkiyet içinde olacağınızı size haber veren bir erkek kimseyi size delillendirelim mi?
ALLAH'a kizb ederek iftira mı attı... yoksa onda cinnet mi var?"
Bilakis!
Ahirete iman etmeyenler, azab ve baid dalalet içindedirler.

34. SEBE / 17

Onları, kafir oldukları şeyler ile böyle cezalandırırız!
BİZ, sadece, kafirleri cezalandırırız!

34. SEBE / 31

Kafirler diyorlar ki:
"Biz bu Kur'an'a da... elimizin arasında olana da iman etmiyoruz."
Şayet zalimlerin, Rabblerinin indinde mevkuf olduklarını görsen!...
Bazısı bazısına (birbirlerine) kavl rücu eder durur.
İstizaf edilenler, istikbar edenlere derler ki:
"Siz olmasaydınız, biz elbette/kesinlikle mü'minler olurduk!"

34. SEBE / 33

İstizaf edilenler, istikbar edenlere şunu derler:
"Bilakis!
Gece ve gündüz mekr ettiniz! ALLAH'a kafir olmamızı, O'na endad kılmamızı bize emir ediyordunuz!"

Azabı gördüklerinde, nedametlerini kendilerine sırr ederler.
Kafirlerin unklarına guller kılarız! Onlar, amel etmiş oldukları şeylerden başka cezalandırılır mı!?

34. SEBE / 34

Oranın turfe olanları,
"Muhakkak biz, sizinle irsal edilen şeye kafiriz" demedikçe… karyelere nezir irsal etmedik.

34. SEBE / 43

Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edilmişti. Onlar dediler ki:
"Bu, ancak, ata-babalarımızın abd olduklarını sadd etmeyi irade eden bir erkek kimsedir."
Dediler ki:
Bu, ancak, iftira edilmiş ifktir."
Kafirler, kendilerine geldiğinde, hakk için dediler ki:
"Bu, sadece, mübin sihirdir."

34. SEBE / 53

Onlar ona, önceden kat'iyyetle kafir olmuşlardı!... ve baid mekandan, gayb ile kazf ediyorlardı.

35. FATIR / 7

Kafirler…
şedid azab onlaradır!

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
mağfiret
ve kebir ecir onlaradır!

35. FATIR / 14

Onları davet etseniz, sizin davanızı işitemezler... velev ki işittiler, size isticab edemezler.
Kıyamet yevminde, şirk koşmanıza kafir olurlar.
Habir mislince, sana nebi olamazlar.

35. FATIR / 26

Sonra kafirleri ahz etmiştim... ve ardından BEN'i inkar etmek, nasıl olmuştu!?

35. FATIR / 36

Kafirler… onlar için cehennem narı vardır.
Onlara kaza edilmez ki... mevt olsunlar!... ve de azablarından kendilerine hafifletilmez.

Böyledir!...
Bütün kafirleri cezalandırırız.

35. FATIR / 39

O, sizi yeryüzünde halifeler kılandır.
Kafir kimseler… artık küfürleri kendilerinedir.
Rabblerinin indinde...
kafirlerin küfürleri, sadece, maktlarını ziyade eder...
ve kafirlerin küfürleri, sadece, hasarlarını ziyade eder.

36. YASİN / 47

Onlara denilmiştir ki:
"ALLAH'ın sizi rızıklandırdıklarından infak edin!"

Kafirler, iman edenlere der ki:
"Biz mi taam vereceğiz!... Şayet ALLAH dileseydi onlara KENDİSİ taam verirdi…
Siz, sadece, mubin dalalet içindesiniz."

36. YASİN / 63-64

"Küfür etmiş olduğunuz şeyler ile yevmde saly olacağınız… size vaad edilmiş cehennem, budur!"

36. YASİN / 69-70

BİZ ona şiir öğretmedik. Ona yenbagi olmaz!
O, sadece,
hayy olan kimseyi nezr etmek için…
ve kavlin kafirler üzre hakk olması için...
zikirdir ve mübin Kur'an'dır.

37. SAFFAT / 167-168-169-170

Muhakkak söylerlerdi ki:
"Şayet indimizde evveldekilerden zikr eden olsaydı… elbette ALLAH'a muhles olarak abd olurduk."
Ancak, O'na kafir oldular… ve ardından yakında alim olacaklar.

38. SAD / 2

Bilakis!
Kafirler, izzet ve şikak içindedir.

38. SAD / 4-5

Onlara, kendilerinden bir inzar eden gelmesi acayiblerine gitmişti.
Kafirler demişlerdi ki:
"Bu kezzab sihirbazdır!
İlahları vahid ilah mı kılıyor?
Muhakkak bu, kesinlikle acayib bir şey."

38. SAD / 27

BİZ, semayı ve arzı ve ikisinin arasındakileri batıl olarak (birgün batıl olacak şekilde) halk etmedik.
Bu, kafirlerin zannıdır!

Artık, nardan veyl olsun kafirlere!

38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

39. ZUMER / 3

Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır!
O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler:
"Ona biz, sadece, bizi ALLAH'a zülfaya kurb ettirmesi için abd oluyoruz."
Muhakkak ki ALLAH, onların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeyde hüküm verecektir.
Muhakkak ki ALLAH... o kazib keffar olanlara ihda etmez.

39. ZUMER / 7

Eğer siz kafirseniz... artık muhakkak ki ALLAH sizden ganiydir.
KENDİSİNE ibadet edenler için küfre razı olmaz.
Eğer şükür ederseniz size razı olur.
Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Sonra sizin merciniz Rabbinizdir.
Ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri size haber verir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

39. ZUMER / 8

İnsana darr mess olduğunda... O'na münib olarak, Rabbini davet eder.
Sonra ona KENDİSİNDEN nimet havl ettirdiğinde... önceden O'nu davet etmiş olduğunu unutur... ve O'nun sebilinden dall olmak için ALLAH'a endad kılar.

De ki:
"Küfrünle az biraz metalan!
Muhakkak sen nar ashabındansın!"

39. ZUMER / 32

Kim,
ALLAH'a kizb edenden...
ve kendisine geldiğinde, sıdk olana kizb edenden...
daha zalimdir?
Cehennemde kafirler için mesva mı yok!?

39. ZUMER / 34-35

Rabblerinin indinde diledikleri şey onlarındır.
Muhsinlerin cezası...
ALLAH'ın, amellerinin sui olanına kendilerinden kafir olması için…
ve ecirlerini, amel etmiş olduklarının ahseni ile cezalandırması için…
böyledir.

39. ZUMER / 59

Bilakis!
Kat'iyyetle sana ayetlerim gelmişti!… ve ardından sen ona kizb etmiştin... ve istikbar etmiştin… ve sen kafirlerden oldun!

39. ZUMER / 63

Semaların ve arzın mıkladları onundur. ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... işte onlar, hasar alanlardır.

39. ZUMER / 71

Kafirler, zümreler halinde cehenneme sevk edilir.
Hatta... ona varınca, onun babları feth olunur... ve onun hazinleri onlara derler ki:
"Size, sizin kendinizden, Rabbinizin ayetlerini tilavet eden... ve bu yevminize mülaki olacağınıza sizi inzar eden Rasuller gelmedi mi?"
"Bilakis!" derler.
Fakat azab kelimesi kafirlere hakk olmuştur.

40. MUMİN / 4

ALLAH'ın ayetleri hakkında, ancak, kafirler cedel eder.
Artık, beldelerde onların takallüb etmesi seni garr etmesin.

40. MU'MİN / 5-6

Onlardan önce Nuh kavmi... ve onlardan sonra hizbler kizb etmişti... ve bütün ümmet ahz etmek için kendi Rasullerine hemm etmişlerdi... batıl ile hakkı idhad etmek için cedel etmişlerdi!
BEN, onları ahz ettim… ikabım nasıl da olmuştu!

Böyledir!...
Rabbinin, kafirler üzre...
"onlar muhakkak nar ashabıdır." kelimesi hakk olmuştur!

40. MU'MİN / 10-11

Muhakkak kafirlere nida edilir:
"Kesinlikle ALLAH'ın maktı, sizin kendi nefsinize maktınızdan ekberdir. Siz, imana davet edilmiştiniz… ve ardından, kafir olmuştunuz."

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi iki kere mevt ettin ve iki kere hayy ettin. Ardından zenblerimizi itiraf ettik… artık huruc üzre sebil var mı!?"

40. MUMİN / 12

"Bu,
ALLAH'a... O'nun vahdetine davet edildiğinizde, kafir olmanız…
ve O'na şirk koşulursa… iman etmeniz iledir.
Hüküm; aliyy kebir olan ALLAH'ındır."

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

40. MU'MİN / 21-22

Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden önce olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler!

Onlar, arzda, kuvvet ve eserler olarak kendilerinden daha şedid olmuştu. Ardından ALLAH, onları zenbleri ile ahz etti... ve onları ALLAH'dan vaky eden olmadı.

Bu, Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmiş olmasının ardından kafir olmalarındandır.
Ardından ALLAH onları ahz etti.
Muhakkak ki O, kaviydir, ikabı şedidtir.

40. MUMİN / 25

Ardından onlar, kendilerine BİZ'im indimizden bi-hakkın gelince, dediler ki:
"Onunla beraber, iman edenlerin erkek çocuklarını katl edin... ve kadınlarını istihya edin."
Kafirlerin keydi, ancak, dalalet içindedir.

40. MUMİN / 42

"Siz beni, ALLAH'a kafir olmam için... ve hakkında ilmim olmayan şeyi, O'na şirk koşmam için davet ediyorsunuz.
Ancak ben sizi... aziz, gaffar olana davet ediyorum."

40. MU'MİN / 49-50

Narda olanlar, cehennemin hazinlerine derler ki:
"Rabbinizi davet edin de... yevmde bizden azabı hafifletsin."
Derler ki:
"Size Rasulleriniz beyyinelerle gelmediler mi?"
"Bilakis" derler.
Derler ki:
"Kendiniz davet edin!"
Kafirlerin daveti, ancak, dalaletedir.

40. MU'MİN / 73-74

Sonra onlara denilecek ki:
"ALLAH'ın gayrısından şirk koşmuş olduğunuz şeyler nerede?"
Diyecekler ki:
"Bizden dalalet ettiler.
Bilakis!
Biz önceden bir şey davet edenler olmamışız!"

Böyledir!...
ALLAH, kafirleri dalalette bırakır.

40. MU'MİN / 84-85

Ardından beisimizi gördüklerinde dediler ki:
"ALLAH'ın vahdetine iman ettik. Müşrik olmuş olduğumuz şeylere kafir olduk."
Artık, beisimizi gördüklerinde, imanları onlara menfaat sağlamaz.
KENDİSİNE abd olanlar hakkında, kat'iyyetle hilv eden ALLAH'ın sünnetidir! Hasar alanlar, işte o kafirlerdir.

40. MU'MİN / 84-85

Ardından beisimizi gördüklerinde dediler ki:
"ALLAH'ın vahdetine iman ettik. Müşrik olmuş olduğumuz şeylere kafir olduk."
Artık, beisimizi gördüklerinde, imanları onlara menfaat sağlamaz.
KENDİSİNE abd olanlar hakkında, kat'iyyetle hilv eden ALLAH'ın sünnetidir! Hasar alanlar, işte o kafirlerdir.

41. FUSSİLET / 6-7

De ki:
"Muhakkak ben... ancak, sizin mislinizde beşerim.
Bana, sizin ilahınızın vahid ilah olduğu vahy ediliyor. Artık O'na istikametlenin!... ve O'na istiğfar edin!"
Vay haline o zekat vermeyen müşriklerin!
Onlar, ahirete de kafirdir!

41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

41. FUSSİLET / 14

Ellerinin arasından ve halflerinden Rasuller gelmişti:
"Sakın ALLAH'tan gayrıya abd olmayın!"

Onlar da demişlerdi ki:
"Şayet Rabbimiz dileseydi…bize elbette/kesinlikle melekler inzal ederdi. Yoksa biz, kesinlikle irsal edildiğiniz şeye kafiriz."

41. FUSSİLET / 26

Kafirler dedi ki:
"Bu Kur'an'ı işitmeyin. Onda lagv edin!... umulur ki galib gelirsiniz."

41. FUSSİLET / 27

Artık elbette kafirlere şedid azab tattıracağız.
Elbette amel etmiş olduklarının en sui olanıyla cezalandıracağız.

41. FUSSİLET / 29

Kafirler derler ki:
"Rabbimiz!
Cinnlerden ve inslerden bizi dalalete düşüren (ikisini) bize göster. En sefillerden olmaları için onları kademlerimizin altına alalım."

41. FUSSİLET / 41

Muhakkak kafirler, kendilerine geldiğinde zikir iledir!...
Muhakkak o, elbette aziz kitabdır.

41. FUSSİLET / 50

Elbette, darr mess etmesinin ardından... eğer ona BİZ'den rahmet tattırırsak... kesinlikle der ki:
"Bu benimdir.
Ben, saatin kaim olacağını zann etmiyorum. Elbette eğer, Rabbime rücu olursam, muhakkak O'nun indinde benim için hüsna vardır."
Artık kesinlikle kafirlere, amil oldukları ile haber edeceğiz... ve kesinlikle onlara galiz azabtan tattıracağız.

41. FUSSİLET / 52

De ki:
"Gördünüz mü, eğer ALLAH indinden ise... sonra siz de ona kafirseniz… baid şikak içinde olan o kimseden daha dall olan kim olabilir?"

42. ŞURA / 26

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere isticab eder. Onlara fazlından ziyade eder.
Kafirler… şedid azab onlar içindir!

42. ŞURA / 48

Artık eğer arız olurlarsa... seni, onlara hafız olarak irsal etmedik!
Senin üzerine olan, sadece, belağdır.
Muhakkakki BİZ, İnsana BİZ'den rahmet taddırdığımızda... onunla ifrah olur.
Eğer, kendi elleriyle takdim ettikleri ile kendilerine seyyieler isabet ederse... artık muhakkak İnsan küfürdedir.

43. ZUHRUF / 15

O'na ibadet edenlerden… O'na cüz kıldılar.
Muhakkak İnsan, kesinlikle mübin küfürdedir.

43. ZUHRUF / 24

Dedi ki:
"Şayet ata-babalarınızı üzerine vecd olduğunuz şeyden daha hidayetlisini getirmiş olsamda mı?"
Dediler ki:
"Muhakkak biz, irsal edildiğiniz şeye kafiriz."

43. ZUHRUF / 30

Kendilerine hakk gelince dediler ki:
"Bu sihirdir ve muhakkak biz ona kafiriz."

43. ZUHRUF / 33-34-35

Şayet, nas vahid ummet olacak olmasaydı... Rahman'a kafir olan kimselere… elbette,
evlerine gümüşten sakflar
ve üzerinde zuhur edecekleri miraclar…
ve evlerine bablar
ve üzerinde itka edecekleri serirler…
ve zuhruf (yaldızlı gösterişler, süsler)...
kılardık.

Bütün bunlar, ancak ve sadece, dünya hayatının metalarıdır.
Ahiret, Rabbinin indinde muttakilerindir.

45. CASİYE / 11

Bu hudadır!
Rabblerinin ayetlerine kafir olanlar... elim riczden azab, onlaradır.

45. CASİYE / 31

Ya o… kafir olanlar!...
"Ayetlerim size tilavet edilirken, istikbar eden olmadınız mı siz!?
Siz mücrimlerin kavmi oldunuz!"

46. AHKAF / 3

BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik.
Kafirler nezr edildikleri şeyden muriz oldular.

46. AHKAF / 5-6

ALLAH'ın gayrısından… kıyamet yevmine kadar kendisine isticab edemeyecek olanı davet eden kimseden… daha dall olan kimdir!?
Onlar kendi davalarından gafildir!
Nas haşr olduğunda… onlar kendilerine düşman olur... ve ibadetlerine kafir olur.

46. AHKAF / 7

Kafirler... kendilerine geldiğinde... beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edilir edilmez... hakk için dediler ki:
"Bu mübin sihirdir."

46. AHKAF / 10

De ki:
"Gördünüz mü!
Eğer...
o, ALLAH indinden ise...
ve siz ona kafir olduysanız...
ve israiloğullarından bir şahid, onun misline şahid olmuşsa...
ve ardından ona iman ederse...
ve siz istikbar ederseniz!..."
Muhakkak ki ALLAH zalimlerin kavmini ihda etmez.

46. AHKAF / 11

Kafirler, iman edenlere dediler ki:
"Şayet hayr olsaydı... onun üzerine bizi sebk edemezlerdi."
Onunla ihtida olmayınca… artık, şunu diyecekler:
"Bu kadim ifktir."

46. AHKAF / 20

Kafirler, yevmde nara arz edilirler...
"Siz tayyib olanlarınızı dünya hayatınızda zehab ettiniz... ve onunla metalandınız.
Artık yevmde, arzda hakk gayrısı ile istikbar ettiğiniz şeyler... ve fasıklık yapmış olduğunuz şeyler ile muhin azabla cezalandırılacaksınız."

46. AHKAF / 34

Kafirler, yevmde nara arz edilirler...
"Bu, bi-hakkın değil mi?"
Derler ki:
"Bilakis!
Yemin olsun Rabbimize!"
Der ki:
"Artık, kafir olduğunuz şeyler ile azabı tadın!"

47. MUHAMMED / 1

Kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
kendi amellerini dall ederler.

47. MUHAMMED / 2

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Muhammed'e inzal ettiğimiz, Rabblerinden hakk olana iman edenler...
onlardan seyyileri kafir olunur ve bevlleri ıslah edilir.

47. MUHAMMED / 3

Bu…
kafirlerin, batıla tabi olmaları iledir...
ve iman edenlerin, Rabblerinden hakka tabi olmaları iledir.

Böyledir!...
ALLAH, nas için onların mesellerini darb eder.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

47. MUHAMMED / 8

Kafirler... artık teas olmak, onlaradır!... amelleri de dall olur.

47. MUHAMMED / 10

Onlar arzda seyir etmiyorlar mı?… ve önceden olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmiyorlar mı?
ALLAH, onları demar etmiştir... Kafirler için de emsali vardır!

47. MUHAMMED / 11

Bu...
ALLAH'ın iman edenlerin mevlası olması…
ve kafirlere… kendileri için mevla olmaması iledir!

47. MUHAMMED / 12

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder.
Kafirler... onlar, metalanırlar ve ancak enamın yediği gibi yerler.
Nar, onlara mesvadır.

47. MUHAMMED / 32

Muhakkak,
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
ve kendilerine beyan edilen hudadan sonra Rasule şakk olanlar...
ALLAH'a bir şey darr edemezler.
Onların amelleri habt olacaktır.

47. MUHAMMED / 34

Muhakkak
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler…
sonra da kafir olarak mevt olanlar…
artık ALLAH, onlara asla gafur olmaz.

48. FETİH / 5

Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil etmesi
ve kendilerinden seyyilerine kafir olması içindir.
Bu olan, ALLAH indinde azim fevzdir.

48. FETİH / 13

ALLAH'a ve Rasulüne iman etmeyen kimse…
artık muhakkak ki BİZ, kafirler için seir atid ettik.

48. FETİH / 22

Şayet kafirler sizinle kıtal etselerdi... elbette dübürlerine tevella ederlerdi… sonra da ne veliy ne de nasır vecd edemezlerdi.

48. FETİH / 25

O kafirler...
Mescid-i Haram'dan...
ve mahalline iblağ olmaya makuf hedylerden...
sizi sadd ederler.

Şayet, ilmin gayrısı ile...
sizin vatı edeceğiniz...
ve ardından size, onlardan maarlar isabet edecek olan...
kendilerine alim olmadığınız mü'min erkek kimseler ve mü'min kadın kimseler olmasaydı... (keff etmezdi.)

(Bunlar,) ALLAH'ın dilediği kimseyi KENDİ rahmetine dahil etmesi içindir.

Şayet zeyl olsalardı... onlardan kafir kimselere elbette/kesinlikle elim azabla azab ederdik.

48. FETİH / 26

Kafirler, kalblerinde, hamiyeti... ***cahiliye hamiyetini*** yerleştirmişti.
Ardından da ALLAH, Rasulüne ve mü'minlere sekineler inzal etti... onlara, takva kelimesi elzem oldu!... ve buna daha çok hakk sahibi ve ehil oldular!
ALLAH, herşeye alim olandır.

48. FETİH / 29

ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar...
kafirler üzre daha şedidtirler...
kendi aralarında ise ruhmadırlar.
Onları rüku eden sacidler olarak görürsün.
ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederler.
Vechlerindeki simaları, sacidlerin eserlerindendir.
Tevratta onlara misal verilen ve İncilde onlara misal verilen şöyledir:
Filiz ihrac eden ve ardından ezr olan ve ardından istiglaz eden ve ardından gövdesinde istiva eden sekinin (ekin), ziraat edene (çiftçiye) acayib gelmesi gibidir.
Kafirleri onunla gayz etmek içindir.
ALLAH, onlardan salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... mağfiret ve azim ecir vaad etmektedir.

49. HUCURAT / 7

Alim olun ki... kendinizde ALLAH Rasulü vardır!
Şayet emirlerin çoğunda size itaat etseydi... elbette/kesinlikle siz anet olurdunuz.
Fakat ALLAH, size, iman etmeye muhabbet duyurdu... ve onu kalblerinizde ziynetlendirdi. Küfür ve füsuk ve isyan size kerih gelmektedir.

İşte onlar... raşid olanlar onlardır!

50. KAF / 2-3

Bilakis!
Kendilerine, kendilerinden bir inzar eden gelmesini acayib karşıladılar.
Kafirler dediler ki:
"Bu acaib bir şey!
Biz mevt olduğumuz ve turab olduğumuz zaman mı?...
İşte bu baid rücudur."

50. KAF / 24-25-26

"İkiniz… hayra mani olan, muted, murib anid keffarın hepsini cehenneme ilka edin!...
ALLAH'la beraber başka bir ilah edineni... artık siz ikiniz, onu şedid azaba ilka edin!"

51. ZARİYAT / 60

Artık veyl olsun kafirlere!...
Kendilerine vaad edilen yevmlerinden!

52. TUR / 42

Yoksa keyd mi irade ediyorlar?
Ancak… Kafirler!... onlar kendisi keyde düşer!

54. KAMER / 6-7-8

Artık, onlardan tevella et.
Davetçinin nükre bir şeye davet edeceği yevmde… davetçiye hetaa edenler… basarları huşu içinde… cedeslerinden neşr olan çekirgeler gibi ihrac olurlar.
Kafirler der ki:
"Bu asir bir yevmdir."

54. KAMER / 13-14

Küfür edilmiş kimse için ceza olarak, aynımız ile cereyan eden… levhaların ve disarların zatı üzre, ona hamil olduk.

54. KAMER / 43

Sizin kafirleriniz, onlardan hayrlı mı!
Yoksa zebrlerde sizin için bir beraat mı var!?

57. HADİD / 15

Artık, yevmde, sizden ve kafirlerden fidye ahz edilmez.
Sizin mevanız nardır!... o, sizin mevlanızdır... ne de beis masirdir.

57. HADİD / 19

ALLAH'a ve Rasullerine iman eden kimseler… işte onlar,
sıddık olanlardır...
ve Rabblerinin indinde şühedadırlar.
onlar için, ecir ve nur vardır.
Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler... işte onlar,
cahim ashabıdır.

57. HADİD / 20

Alim olun ki... dünya hayatı,
laibdir...
ve lehvdir...
ve ziynettir...
ve aranızda tefahurdur...
ve mal ve evlad içinde tekasürdür.
Şu mesel gibidir:
Gays, küffarın (çifçilerin) nebatına acayib gelir... sonra heyecan olur... ardından sararmış... sonra da hutam olmuş olarak görür.

Şedid azab... ve ALLAH'tan mağfiret... ve rıdvan, ahirettedir!
Dünya hayatı, ancak, garr eden metadır.

58. MUCADELE / 4

Vecd olamayan kimse, temas etmeden önce mütetabi iki ay oruç tutmalıdır.
İstitaat etmeyen, altmış miskin taam ettirmelidir.
Bu, ALLAH'a ve Rasulüne iman etmiş kimseler içindir.
İşte bu ALLAH'ın hudududur.
Elim azab, kafirler içindir.

58. MUCADELE / 5

Muhakkak ki ALLAH'a ve Rasulüne haddi aşanlar, kendilerinden öncekilerin kebt edildiği gibi kebt edilirler.
BİZ, kat'iyyetle beyyine ayetler inzal etmiştik!
Muhin azab, kafirler içindir.

59. HAŞR / 2

Kitab ehlinden kafirleri, haşrın evveli için diyarlarından ihrac eden O'dur.
Siz onların ihrac olacaklarını zann etmemiştiniz. Onlar da, ALLAH'tan, hısnlarının kendilerine mani olacağını zann etmişlerdi.
Ardından ALLAH, ihtisab etmedikleri cihetten onlara geldi. Kalblerinde rub kazf etti... evlerini kendi elleriyle ve mü'minlerin elleriye harab ettiler.
Artık, ibret alın, ey basar sahibleri!

Medine civarında yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hayber yahudilerinden Beni Kureyza gibi büyük bir kabile idi. Bu iki kabileye, Kahin b. Harun soyundan geldikleri için "Kahinan" denirdi. Kabilenin reisi olan Ka'b b. Eşref, evlendiği gün kendi evinde katledilince, kabile halkının kalbine korku düştü.
Kendileri için sağlam ve yüksek binalar inşa etmiş olan Beni Nadir kabilesi, Allah Rasulü ile yaptıkları anlaşmaya uymadıkları için, Hicretin dördüncü senesinde Medine'den sürgün edildiler.
59. HAŞR / 11

Nifak çıkaranları görmüyor musun?...
Onlar, kitab ehlinden kafir kardeşlerine derler ki:
"Eğer siz ihrac edilirseniz... biz de sizinle birlikte elbette ihrac oluruz... ve sizin hakkınızda ebediyyen kimseye itaat etmeyiz.
Eğer sizinle kıtal ederlerse elbette size nasr ederiz."
ALLAH şahiddir ki... muhakkak onlar, kesinlikle kazibdirler.

59. HAŞR / 16-17

Aynen, şeytanın meseli gibidir.
İnsana demişti ki:
"Kafir ol!"
Ardından... kafir olduğunda dedi ki:
"Muhakkak ben senden beriyim. Muhakkak ben Rabb-il alemin ALLAH'tan korkarım."
Artık, onların ikisinin de akibeti... ebediyyen nar içinde olmak oldu.
İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

60. MUMTEHİN / 1

Ey iman edenler!
BEN'im düşmanlarımı ve (dolayısıyla) kendi düşmanlarınızı, veliy olarak ittihaz etmeyin!
Onlara meveddet ile lika oluyorsunuz!

Onlar hakktan size gelen şeye kat'iyyetle kafir oldular! Rasulü ve yalnızca sizi... Rabbiniz ALLAH'a iman ediyorsunuz diye ihrac etmekteler.

BEN'im sebilimde cihad üzere ihrac olmuşken ve BEN'im rızamı ibtiga ediyorken... onlara karşı meveddet ile sırr ediyorsunuz!
BEN, hafy ettiklerinize ve ilan ettiklerinize alimim!
Sizden buna fail olan kimse... artık seva sebilden kat'iyyetle dalalete düşmüş olacaktır!

60. MUMTEHİN / 2

Eğer onlar, sizi sekf etseler... size düşman olurlar… ve size, ellerini ve lisanlarını sui ile bast ederler.
"Keşke siz kafir olsanız" diye vedd etmekteler.

60. MUMTEHİN / 4

İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki:
"Muhakkak biz,
sizden...
ve sizin ALLAH'ın gayrısında abd olduğunuz şeylerden...
beriyiz... biz size kafiriz.
Siz ALLAH'a, O'nun vahdetine iman edinceye kadar... sizin ve bizim aramızda ebedi olarak adavet ve buğz bede oldu."
İbrahim'in, babası için:
"elbette sana istiğfar edeceğim... ancak ben senin için ALLAH'tan bir şeye malik değilim"
demesi müstesna.
"Rabbimiz!
Biz SANA tevekkül ettik... ve SANA inabe ettik. Masir SANA'dır."

60. MUMTEHİN / 5

"Rabbimiz!
Kafirler için fitne kılma bize!
Bize gafur ol Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN... SEN, azizsin, hakimsin."

60. MUMTEHİN / 10

Ey iman edenler!
Mü'min kadınlar size muhacir olarak gelince, o kadınları imtihan edin... o kadınların imanlarına ALLAH alimdir.
Eğer o kadınların mü'min kadınlar olduklarına siz de alim olursanız... artık o kadınları, kafirlere terci etmeyin. O kadınlar, o erkeklere helal değildir... o erkekler de o kadınlara helal değildir... infak ettiklerini onlara (iade) verin.
O kadınlara ecirlerini ödediğinizde... o kadınları nikahlamanızda size cünah yoktur.
Kafir kadınların ismetine imsak etmeyin. Onlara infak ettiğiniz şeylere sail olun ve de onlar da infak ettiklerine sail olsunlar.
Bu, ALLAH'ın hükmüdür... Sizin aranızda hüküm vermiştir.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

60. MUMTEHİN / 11

Eğer zevcelerinizden bir şeyi kafirlere fevt ederseniz... ve ardından ikab ederseniz... ardından zevceleri zehab olanlara infak ettiği şeylerin mislini verin.
İman ettiğiniz ALLAH'a ittika edin.

60. MUMTEHİN / 13

Ey iman edenler!
ALLAH'ın gazab verdiği… kafirlerin kabir ashabından yeis duydukları gibi ahiretten kat'iyyetle yeis duyan kavme tevella etmeyin!

61. SAFF / 8

Onlar, ağızları ile ALLAH'ın nurunu itfa etmeyi irade ediyorlar.
Kafirlere kerih gelse bile… ALLAH nurunu tamamlayandır!

61. SAFF / 14

Ey iman edenler!
Meryem oğlu İsa, havarilere,
"ALLAH'a ensar kimdir?"
dediğinde, havarilerin,
"ALLAH'a ensar biziz"
dedikleri gibi... ALLAH'a ensar olun!

Ardından, İsrailoğullarından bir taife iman etmişti... ve onlardan bir taife kafir olmuştu... ve ardından iman edenlere, düşmanları üzre eyd etmiştik... ve ardından zahir oluvermişlerdi.

63. MUNAFİKUN / 3

Bu, onların, iman ettikten sonra kafir olmaları iledir.
Artık, onların kalblerine tab edildi… artık onlar fıkh edemezler.

64. TEGABUN / 2

Sizi halk eden O'dur!
Ardından, kafir de sizdendir... mu'min de sizdendir!
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

64. TEGABUN / 5-6

Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!?
Elim azab onlaradır!

Bu;
Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmesi...
ve ardından "Bizi beşer mi ihda edecek!" demeleri...
ve ardından kafir olmaları!...
ve tevella etmeleri!...
iledir.
ALLAH istigna etmektedir! ALLAH ganiydir, hamiddir.

64. TEGABUN / 5-6

Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!?
Elim azab onlaradır!

Bu;
Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmesi...
ve ardından "Bizi beşer mi ihda edecek!" demeleri...
ve ardından kafir olmaları!...
ve tevella etmeleri!...
iledir.
ALLAH istigna etmektedir! ALLAH ganiydir, hamiddir.

64. TEGABUN / 7

Kafirler, asla baas olmayacaklarına zeam ediyorlar.

De ki:
"Bilakis!
Rabbime yemin olsun!... kesinlikle baas edileceksiniz!
Sonra, amil olduklarınız ile kesinlikle size haber edilecek.
Bu, ALLAH'a yesirdir!"

64. TEGABUN / 9

Yevm, sizi cem yevmi için cem edecek.
Bu, tegabün yevmidir!

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onlardan seyyieleri kafir olunur...
ve onlar, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edilir.
Bu, azim fevzdir!

64. TEGABUN / 10

Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler... işte onlar nar ashabıdır!... içinde ebedidirler!
Ne beis masirdir!

65. TALAK / 5

Bu, ALLAH'ın size inzal edilen emridir!
ALLAH'a ittika eden kimse… O,
onun seyielerine kafir olur...
ve ona ecri azim eder.

66. TAHRİM / 7

Ey kafirler!
Yevmde, tazir etmeyin.
Muhakkak siz, ancak, amel etmiş olduğunuz şeylerle cezalandırılacaksınız.

66. TAHRİM / 8

Ey iman edenler!
Nasuh tevbeyle ALLAH'a tevbe edin.
Gerekir ki (belki)… Rabbiniz,
sizin seyyielerinize kafir olur...
ve sizi altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder!

Yevmde, ALLAH... nurları, ellerinin arasında ve yeminleri ile say eden... nebiyi ve onunla birlikte iman edenleri ihza etmez.
Derler ki:
"Rabbimiz!
Bize nurumuzu tamamla...
ve bize gafur ol...
muhakkak ki SEN herşeye kadirsin."

66. TAHRİM / 9

Ey Nebi!
Kafirlere ve münafıklara cihad et… ve onlara galiz davran!
Onların mevası cehennemdir. Ne beis masirdir!

66. TAHRİM / 10

ALLAH kafirlere, Nuh'un hanımını ve Lut'un hanımını mesel darb eder.
İkisi de BİZ'e ibadet edenlerden iki salih abd altındaydı... ardından ikisi de ihanet etti. Artık, onların ikisine de ALLAH'tan bir şey ganiy olmaz.
Denildi ki:
"İkiniz de dahil olanlarla beraber nara dahil olun."

67. MULK / 6

Cehennem azabı, Rabbine kafir olanlar içindir! O, ne beis masirdir!

67. MULK / 20

Ya da Rahman'ın gayrısından size nasr edecek olan o ordu bunlar mıdır?
Kafirler, sadece, garr içindedir!

67. MULK / 27

Artık onun zülfa olduğunu gördüklerinde, kafirlerin vechleri sui olur… ve onlara denilir ki:
"Onunla davet etmiş olduğunuz şey budur!"

67. MULK / 28

De ki:
"Görüyor musunuz!?...
Eğer ALLAH beni ve benimle beraber olanları helak etse… veya bize rahim olsa… ardından... kafirlere elim azabtan kim cair olur?"

68. KALEM / 51

Eğer kafirler kaid olsalar... zikri işittiklerinde, elbette seni basarları ile zelak ederler.
"Muhakkak o, elbette mecnundur." diyorlar.

69. HAKKA / 50

Muhakkak o, kafirler üzre kesinlikle hasrettir.

70. MEARİC / 1-2-3-4

Sual eden kimse…
meleklerin ve Ruhun, miktarı elli bin sene olan yevmde uruc edebildikleri miracların sahibi ALLAH'tan vuku olacak...
kafirler için def edilemez olan…
azabı sordu.

70. MEARİC / 36-37

Artık, kafirlere ne oluyor da... senin kıblene... yeminden ve şimalden izeler halinde... hetaa eden oluyorlar!?

71. NUH / 26

Nuh dedi ki:
"Rabbim!
Arzda kafirlerden deyyar vezr etme!"

71. NUH / 27

"Muhakkak ki SEN, eğer onları vezr edersen... SANA ibadet edenleri dall ederler... ve sadece, facir keffar vild ederler (doğururlar)."

73. MUZZEMMİL / 17

Artık eğer küfür ederseniz, velidleri şeyb kılan yevmden nasıl ittika edeceksiniz?

74. MUDDESSİR / 8-9-10

Nakura nakr edildiğinde… artık bu yevme-izin, asir yevmdir... kafirlere, yesir gayrısındadır.

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

76. İNSAN / 3

Muhakkak ki BİZ, onu sebile hidayet ederiz.
O,
ister şükür eden olur…
ister küfür eden olur…

76. İNSAN / 4

Muhakkak ki BİZ, kafirler için...
silsileler...
ve guller...
ve seir...
atid ettik.

76. İNSAN / 5

Muhakkak berr olanlar... mizacı kafur olan kaselerden şürb ederler.

76. İNSAN / 24

Artık Rabbinin hükmü için sabır et!... ve onlardan asim olanlara veya kafirlere itaat etme!

78. NEBE / 40

Muhakkak ki BİZ sizi...
kişinin, eliyle takdim ettiği şeye nazar edeceği...
kafirin, "Keşke ben turab olaydım!" diyeceği...
yevmdeki karib azaba nezr ettik!

80. ABESE / 17

Katl olası İnsan!
Ne de kafir o!

80. ABESE / 40-41-42

Yevme-izinde… (bazı) vechler…
onların üzerine gabere olur… onları katere irhak eder.
İşte bunlar, kafirler ve facirlerdir.

83. MUTAFFİFİN / 34-35

Artık yevmde... iman edenler, erikeler üzerinde nazar ederrek, kafirlerden dıhk etmektedir.

83. MUTAFFİFİN / 36

Kafirler, fail oldukları şeylere nasıl da sevablandırıldı!

84. İNŞİKAK / 22-23-24-25

Bilakis!
Kafirler kizb ederler. ALLAH, onların viai ettikleri şeylere alimdir.
Artık onlara, elim azabı ibşar et.

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler müstesna. Onlara gayrı memnun ecir vardır.

85. BURUC / 19-20

Bilakis!
Kafirler tekzib içindedir... ve ALLAH, onların verasından muhittir.

86. TARIK / 15-16-17

Muhakkak onlar, keyd olarak keyd hazırlıyor. BEN de keyd olarak keyd hazırlıyorum.
Artık, kafirleri mühletlendir... onlara ruveyde mühlet tanı.

88. GAŞİYE / 21-22-23-24

Artık, zikir ettir!
Muhakkak sen, ancak, zikir ettiricisin!... sen onlara musaytır değilsin!
Tevella edenler ve kafirler müstesna!...
Artık onlara ALLAH, ekber azab azablandırır!

90. BELED / 19-20

Ayetlerimize kafir olanlar… onlar meş'eme ashabıdır. Musade nar onlaradır.

98. BEYYİNE / 1

Kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
kendilerine beyyine verilinceye kadar infikak eden olmazlar.

98. BEYYİNE / 6

Muhakkak
kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
içinde ebedi olacakları cehennem narındadırlar.
İşte onlar... onlar, beriyyenin şerrlisidirler.

109. KAFİRUN / 1

De ki:
"Ey kafirler!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.