İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ KSB ❞ kökünden türeyen kelimeler... 8 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:kesb Kisb iktisab İktisabat Keseb Mekseb Mekâsib mukessib Mukteseb muktesib Muktesibe Teksib
kesb
Kisb
ك س ب KSB

Kazanmak için gidilen yol yada işlenen fiil.
Bunun sonucunda elde edilen kazanç, kazanma.
Amel karşılığı kazanılan kazanç.
Fık: Bir insanın kendi kudret ve iktidarını bir işe sarfetmesi.

DuruMeal'de toplam 57 kayıtta geçiyor.
iktisab
ك س ب KSB

Bir şeyi, amel dışında bir bedel ödeyerek yada hiç bedel ödemeden elde etmek, kazanmak.
Karşılığını kesb ettiklerinden ödeyerek elde etmek.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
Çğl.İktisabat
Keseb
ك س ب KSB

Yakınlık, kurbiyet.

Mekseb
ك س ب KSB

Kazanç, gelir. Kazanç yeri. Kazanç vasıtası.

Çğl.Mekâsib
mukessib
ك س ب KSB

Teksib eden, kazandıran.

Mukteseb
ك س ب KSB

İktisab edilmiş. Kazanılmış. Elde edilmiş.

muktesib
ك س ب KSB

İktisab eden. Elde eden, edinen, kazanan.

Dşl.Muktesibe
Teksib
ك س ب KSB

Kazandırma.

2. BAKARA / 79

Artık... kendi elleriyle kitab ketb eden kimselerin... vay haline!...
Sonra onunla az bir semen iştira etmek için derler ki:
"Bu ALLAH'ın indindendir."
Artık... elleriyle ketb ettiklerinden!... vay haline onların!...
Vay haline onların!... kendilerine kesb etiklerinden!...

2. BAKARA / 80-81

Derler ki:
"Madud yevmlerden sonra bize nar mess etmez."
De ki:
"ALLAH indinde bir ahd mi ittihaz ettiniz siz!?
ALLAH, ahdini asla tahlif etmez.
Yoksa siz, ALLAH'a, alim olmadığınız bir şey mi söylüyorsunuz?"
Bilakis!
Seyyieler kesb eden ve hataları kendisini ihata eden kimse… artık işte onlar, nar ashabıdır. Orada ebedidirler.

2. BAKARA / 134

Onlar, kat'iyyetle hilv olmuş ümmettir!
Onların kesb ettikleri kendilerinedir… sizin kesb ettikleriniz sizedir. Onların amel etmiş olduklarından size sual olunmayacak.

1.nci tekrar.
2. BAKARA / 141

Onlar, kat'iyyetle hilv olmuş ümmettir!
Onların kesb ettikleri kendilerinedir… sizin kesb ettikleriniz sizedir. Onların amel etmiş olduklarından size sual olunmayacak.

2. tekrar
2. BAKARA / 200-201-202

Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin!

Nastan kimseler,
"Rabbimiz!
Bize dünyada ver."
derler. Onlara ahirette, halak yoktur.

Onlardan,
"Rabbimiz!
Bize dünyada haseneler ve ahirette haseneler ver. Bizi narın azabından vaky et."
diyenler… işte onlar, kesb ettiklerinden nasibleri olanlardır.

ALLAH, hesabı seri olandır.

2. BAKARA / 224-225

Nas arasında...
berr olmaya...
ve ittika etmeye...
ve ıslah olmaya...
(dair) yeminlerinize ALLAH'ı urza kılmayın!
ALLAH, semidir, alimdir.

ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder!
ALLAH, gafurdur, halimdir.

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

2. BAKARA / 267

Ey iman edenler!
Kesb ettiklerinizin tayyiblerinden...
ve arzdan sizin için ihrac ettiklerimizden...
infak edin!

Onlardan habis olanı...
ve gamd ederek ahz etmeyeceğiniz şeyleri...
infak etmeye teyemmüm etmeyin.

Alim olun ki; muhakkak ki ALLAH, ganiydir, hamiddir.

2. BAKARA / 281

ALLAH'a rücu edeceğiniz yevmden ittika edin!
Sonra, bütün nefse,
kesb ettikleri, zulüm edilmeden vefa edilecektir!

2. BAKARA / 286

ALLAH, nefsi, sadece, kendisinde vüs'a olana mükellef eder.
Kesb ettiği şeyler kendisinindir.
İktisab ettiği şeyler(in sorumluluğu) kendi üzerinedir.

"Rabbimiz!
Eğer unutursak veya hata yaparsak, bizi ahz etme!
Rabbimiz!
Öncemizden olanlar üzre hamil ettiğin gibi bizim üzerimize ısr hamil etme!
Rabbimiz!
Bizim kendisine tavk edemeyeceğimiz şeyi bize hamil etme.
Bizi afv et.
Bize gafur ol.
Bize rahmet et.
SEN bizim mevlamızsın.
Artık, kafirlerin kavmine karşı bize nasr et."

3. ALİ İMRAN / 25

Artık nasıldır!... Hakkında rayb olmayan yevm için onları cem ettiğimizde... bütün nefse kesb ettiklerini, zulüm etmeden kendilerine vefa ettiririz.

3. ALİ İMRAN / 155

Muhakkak, mülaki oldukları yevmde, içinizden tevella eden iki cemaat... muhakkak, kesb ettikleri şeylerden bazıları ile şeytanın onları zelle etmek istedikleri… ALLAH onları elbette kat'iyyetle afv etti!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, halimdir.

3. ALİ İMRAN / 161

Nebi için gall etmesi olamaz!
Gall eden kimse, kıyamet yevmine gall ettiği şey ile varır. Sonra bütün nefse kesb ettikleri, kendilerine zulüm edilmeden vefa edilir.

4. NİSA / 32

ALLAH'ın, bazınızı bazınıza fazl ettiği şeyleri temenni etmeyin.
Erkek kimselere, iktisab ettiklerinden nasib vardır.
Kadınlara da iktisab ettiklerinden nasib vardır.
O'nun fazlından ALLAH'a sail olun.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alim olandır.

4. NİSA / 88

Size ne oldu da… münafıklar hakkında iki fie oldunuz?

ALLAH, kesb ettikleriyle onları reks etmiştir.
ALLAH'ın daha dall ettiği kimsenin ihda olmasını mı irade ediyorsunuz?
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık onu sebile vecd edemezsiniz.

4. NİSA / 111

İsm kesb eden kimse… artık muhakkak onu, ancak kendi nefsine kesb etmiştir.
ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 112

Hata veya ism kesb eden kimse... sonra beri olarak ona remy eder… ve ardından o, bühtan ve mübin ism yüzünden ihtimal olur!

5. MAİDE / 38

Sarik (hırsız erkek) ve Sarika (hırsız kadın)…
Artık… kesb ettiği şeylere ceza olarak... ALLAH'tan nekal olsun diye ellerini kata edin!
ALLAH, azizdir, hakimdir.

6. ENAM / 3

O'… ALLAH, semalardadır ve de arzdadır!
Sizin sırr etmenize ve de cehr etmenize alimdir!
Sizin kesb ettiklerinize de alimdir!

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. ENAM / 120

Zahir ism'i de ve onun batınını da vezr edin!
Muhakkak, ism' kesb edenler... iktiraf etmiş oldukları şeyler ile cezalandırılacaklardır!

6. ENAM / 129

Böyledir!...
Kesb etmiş oldukları şeyler ile zalimlerin bazısını bazısına (birbirlerine) veliy ederiz!

6. ENAM / 158

İlle de...
Meleklerin gelmesine...
veya Rabbinin gelmesine...
veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesine... mi nazar ediyorlar!?
Rabbinin ayetlerinden bazısının geldiği yevm...
önceden O'na iman eden olmamışsa...
veya imanında hayr kesb etmemişse...
nefsin imanına nafi değildir.
De ki:
"İntizar edin! Muhakkak biz de intizar edenleriz!"

6. ENAM / 164

De ki:
"ALLAH'tan gayrı Rabb mı bagy edeyim!? Herşeyin Rabbi O'dur!
Her nefs, sadece, kendine kesb eder!
Vezr eden kimse, başka bir vizri vezr etmez!
Sonra merciniz Rabbinizedir ve ardından hakkında ihtilaf etmiş olduğunuz şey ile size haber verir.

7. ARAF / 39

Onların ulasındakiler, onların uhrasındakiler için der ki:
"Size, bizim üzerimize fazl yoktur... artık, kesb etmiş olduklarınız ile siz de azabı tadın!"

7. ARAF / 96

Şayet, karyelerin ehli iman etseydi ve ittika etseydi… semadan ve arzdan onlara elbette bereket feth ederdik.

Fakat kizb ettiler!
Ardından BİZ de onları, kesb etmiş oldukları şeyler ile ahz ettik!

9. TEVBE / 82

Artık, kesb etmiş oldukları şeylere ceza olarak… pek az dıhk etsinler ve çok büka etsinler!

9. TEVBE / 95

Onlara inkılab ettiğinizde... kendilerinden iraz olmanız için… size, ALLAH ile half edecekler.
Artık onlardan arız olun!
Muhakak onlar ricstir. Kesb etmiş oldukları şeylere ceza olarak, mevaları cehennemdir.

10. YUNUS / 7-8

Muhakkak o kimseler ki;
BİZ'e lika olmaya rica etmeyen...
ve dünya hayatı ile razı olan...
ve onunla itminan olanlar...
ayetlerimizden gafil olanlardır!
İşte onlar… kesb ettikleri şey ile onların mevası nardır!

10. YUNUS / 27

Seyyieler kesb edenler… onlara seyyienin mislince ceza verilir… ve onları zillet irhak eder. Onlara ALLAH'tan asım yoktur. Vechleri, muzlim geceden kıtalarla gışa olmuş gibidir.
İşte onlar nar ashabıdır… orada ebedidirler.

10. YUNUS / 52

Sonra zalim olanlara denilir ki:
"Tadın ebedi azabı!
Siz, sadece, kesb etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız!"

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

13. RAD / 42

Onların öncesinden olanlar da kat'iyyetle mekr etmişlerdi! Artık mekrler cemian ALLAH'ındır.
O, bütün nefsin kesb ettiği şeylere alimdir. Kafirler de darın ukbasının kimin olduğuna alim olacaklar!

14. İBRAHİM / 18

Rabblerine kafir olanların meseli:
Amelleri, asıf yevmde, rih ile şiddetlenen ramad gibidir. Kesb ettiklerinden bir şeye ikdar edemezler.
Böyledir!...
O, baid dalalettir.

14. İBRAHİM / 51

(Bunlar) Bütün nefsi, kesb ettiği şeyle cezalandırması içindir.
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

15. HİCR / 84

Artık, kesb etmiş oldukları şeyler onlardan ganiy etmedi.

18. KEHF / 58

Rahmet sahibi Rabbin, gafurdur.
Şayet kesb ettikleri şeyler ile onları ahz etseydi... azabı kendilerine elbette/kesinlikle acele ederdi.
Bilakis!
Onlar için vaad edilen vardır… onun gayrısında mevil mevcud değildir.

24. NUR / 11

Muhakkak ifk ile gelenler… sizden bir usbedir.
Bunu kendinize şerr hesab etmeyin.
Bilakis!
Bu, sizin için hayrdır.
Onlardan her birine, ismden iktisab ettiği şey vardır. Onlardan, kibrine tevella eden… azim azab onadır.

Hz. Ayşe(ra)'a iftira eden münafıklardan bahsedilmektedir.
30. RUM / 41

Amil olduklarından bazılarını tadmaları için, nasın elleriyle kesb ettikleri ile berrde ve bahrda fesad zuhur etti… umulur ki rücu ederler!

31. LOKMAN / 34

Muhakkak ki ALLAH...
saatin ilmi, O'nun indindedir!
Gays inzal eder.
Rahimlerde olana alimdir.
Nefs, gaden ne kesb edeceğini idra edemez.
Nefs, arzın neresinde mevt olacağını idra edemez.
Muhakkak ki ALLAH, alimdir, habirdir.

33. AHZAB / 58

Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, iktisab ettiklerinin gayrısında eza edenler… artık bühtan ve mübin ism hamili olmuşlardır.

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

36. YASİN / 65

Yevmde, onların ağızlarına hatm ederiz... kesb etmiş oldukları şeyler ile... ellerine kelime ettiririz ve ayakları da şahidlik eder.

39. ZUMER / 24

Kıyamet yevminin sui azabına… vechi ile ittika edecek kimdir!?
Zalimlere denilir ki:
"Kesb etmiş olduklarınızı tadın bakalım!"

39. ZUMER / 47-48

Şayet, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli kadarı, zalimlerin olsaydı...
ihtisab etmedikleri şeyler, ALLAH'tan kendilerine ibda edildiğinde...
ve kesb ettikleri şeylerin seyyieleri kendilerine ibda edildiğinde...
ve istihza etmiş oldukları şeyler kendilerini hayk ettiğinde...
kıyamet yevminin sui azabından (kurtulmaya), elbette onu (hepsini) feda ederlerdi.

39. ZUMER / 50-51

Onlardan öncekiler de kat'iyyetle söylemişti!… ve ardından, kesb etmiş oldukları şey onları ganiy etmemişti... ve ardından onlara, kesb ettikleri seyyieler isabet etmişti.

Bunların zalimlerine... onlara, yakında kesb ettikleri şeylerin seyyileri isabet edecek... onlar aciz bırakamazlar.

39. ZUMER / 50-51

Onlardan öncekiler de kat'iyyetle söylemişti!… ve ardından, kesb etmiş oldukları şey onları ganiy etmemişti... ve ardından onlara, kesb ettikleri seyyieler isabet etmişti.

Bunların zalimlerine... onlara, yakında kesb ettikleri şeylerin seyyileri isabet edecek... onlar aciz bırakamazlar.

40. MUMİN / 17

Bu yevmde bütün nefs, kesb ettikleri şeyler ile cezalanır.
Bu yevmde zulüm yoktur!
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

40. MUMİN / 82

Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler!
Onlardan pek çoğu kuvvetçe ve eserleriyle arzda daha şedid olmuştu… ve ardından kesb etmiş oldukları şeyler kendilerini daha ganiy etmemişti.

41. FUSSİLET / 17-18

Semud (kavmi)…
Onlara da hidayet etmiştik... ancak onlar, hudaya kör olmayı habb ettiler… ardından, kesb etmiş oldukları ile hevan azabın saikası onları ahz etti.

BİZ, iman edenlere ve ittika etmiş olanlara necat ettik.

42. ŞURA / 22

Zalimleri, kesb ettikleri şeylerden (ötürü) müşfik görürsün... o, kendilerine vaki olur.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler ise...
cennet ravzalarındadırlar... Rabblerinin indinde, diledikleri şeyler onlar içindir.
Böyledir!...
Bu, kebir fazldır.

42. ŞURA / 30

Musibetten size isabet eden şey… kendi ellerinizle kesb ettikleriniz iledir.
Çoğundan afv eder.

42. ŞURA / 34

Yahut, kesb ettikleri ile onları vebk eder!... ve de çoğundan afv eder.

45. CASİYE / 10

Cehennem, onların veralarındandır.
Kesb ettikleri şeyler... ve ALAH'ın gayrısından ittihaz ettikleri veliyler... onlardan bir şey ganiy etmez.
Azim azab, onlaradır!

45. CASİYE / 14

İman edenlere de ki... kesb etmiş oldukları şeyler ile kavimlerin cezalanması için... ALLAH'ın yevmlerini rica etmeyenlere gafur olsunlar!

45. CASİYE / 22

Bütün nefsin, zulüm edilmeden… kesb ettiği şeyler ile cezalandırılması için... semaları ve arzı bi-hakkın ALLAH halk etmiştir!

52. TUR / 21

İman edenler ve zürriyetleri kendilerine iman ile tabi olanlar… onlara, zürriyetlerini… amellerinden hiçbir şey elt etmeden... ilhak ettik.
Herkes, kesb ettikleri ile rehindir.

74. MUDDESSİR / 38-39-40-41-42

Cennetlerde ki yemin ashabı dışında... her nefs, kesb ettiği şeye rehindir.
Onlar, mücrimlerden sual edişirler:
"Sizi sekar içinde selk eden şey nedir?"

83. MUTAFFİFİN / 14

Hayır, bilakis!
Onların kesb etmiş oldukları şey, kalblerine reyn oldu.

111. TEBBET / 2

Malları ve kesb ettiği şeyler, onu en ganiy etmeyecek.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.