İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ KŞF ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Ekşef istikşaf İstikşâfât Kâşif Keşf Keşif Keşfiyat Keşşaf Mekşuf Mukâşefe Mukâşif Muktekşif Munkeşif Mutekeşşif Tekeşşuf Tekşif
xoxox
ك ش ف KŞF
Ekşef
ك ش ف KŞF

Açık nesne. Savaşta kalkanı olmayan kimse.

istikşaf
ك ش ف KŞF

Keşfetmeğe çalışma. Ne olup bittiğini öğrenip anlamak için araştırma yapma.

Çğl.İstikşâfât
Kâşif
ك ش ف KŞF

Keşfedici. Keşfeden. Gizli bir şeyi meydana çıkarıp, izah eden. Açıklayan. Mısır'da nâhiye veya kaza idarecilerine verilen ad.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Keşf
Keşif
ك ش ف KŞF

Açmak. Olacak bir şeyi evvelden anlamak. Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o gizli şeyin meydana çıkarılması.

DuruMeal'de toplam 18 kayıtta geçiyor.
Çğl.Keşfiyat
Keşşaf
ك ش ف KŞF

Keşfeden. Gizli şeyleri bulup meydana çıkaran. Meşhur bir tefsir ismi. İzci.

Mekşuf
ك ش ف KŞF

Keşfolunmuş, meydana çıkarılmış. Açık. Belli.

Mukâşefe
ك ش ف KŞF

Gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek, açığa çıkarmak. Meydana çıkarmak. Bir hususu keşif yolu ile anlamak, bilmek. Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfatlarına ve sâir sırlarına vukufiyyet.

Mukâşif
ك ش ف KŞF

Mükâşefede bulunan.

Muktekşif
ك ش ف KŞF

Keşfetmeğe çalışan.

Munkeşif
ك ش ف KŞF

Açılmış, meydana çıkarılmış. Açılan, keşfolunan, yeni bulunmuş.

Mutekeşşif
ك ش ف KŞF

Açılan, tekeşşüf eden, açığa çıkarılan.

Tekeşşuf
ك ش ف KŞF

Açılmak, görünmek, sıyrılmak, meydana çıkmak. Rüsvay olmak. Sırları açığa çıkmak.

Tekşif
ك ش ف KŞF

İyice açma.

6. ENAM / 17

Eğer ALLAH sana darr ile mess etse... ardından onu, KENDİSİ dışında keşf edecek yoktur.
Eğer hayr ile sana mess ederse... artık O, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 41

Bilakis!
Sizin davet edeceğiniz, yalnızca O'dur!
Artık, eğer O dilerse... davet ettiğiniz şeyi keşf eder... ve siz şirk koştuğunuz şeyleri unutursunuz.

7. ARAF / 134

Üzerlerine ricz vuku bulduğunda, dediler ki:
"Ey Musa!
Senin indine ahd ettiği şey ile Rabbini bize davet et. Eğer üzerimizden riczi keşf edersen sana kesinlikle iman edeceğiz... ve israiloğullarını seninle birlikte kesinlikle irsal edeceğiz."

7. ARAF / 135

Ardından... baliğ olacakları ecele kadar... riczi onlardan keşf ettiğimizde, hemen, neks ederler.

10. YUNUS / 12

İnsana darr mess olduğu zaman;
cenbinde...
veya kaid olarak...
veya kaim olarak...
BİZ'i davet eder.

Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder.

Böyledir!...
Amel etmiş oldukları şeyler, müsrifler için ziynetlemiştir.

10. YUNUS / 98

Keşke… Yunus'un kaviminden başka... iman eden... ve ardından imanlarından menfaat gören bir (başka) kavim olsaydı!

İman ettiklerinde... dünya hayatındaki hizy azabını onlardan keşf ettik... ve onları bir hiyne kadar metalandırdık.

Hz. Yunus’un fazileti hakkında, ALLAH Rasulü Hz. Muhammed (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
***Hiçbir kula “Yûnus bin Mettâ’dan daha hayırlıyım.” demek yakışmaz!*** (Buhârî, Enbiyâ, 35; Müslim, Fedâil, 166)
10. YUNUS / 107

ALLAH,
Eğer sana darr ile mess ederse… artık ona O'ndan başka kaşif yoktur!
Eğer sana hayr irade ederse... artık O'nun fazlına redd olunamaz!
Kendisine ibadet edenlerden dilediğine bunlar ile isabet eder.
O gafurdur, rahimdir.

16. NAHL / 53-54-55

Nimetten sizin için olan... artık, ALLAH'tandır.
Sonra, size darr mess ettiği zaman... ardından O'na cer edersiniz.
Sonra, sizden darr keşf ettiği zaman... kendilerine verdiğimiz şeyler ile kafir olmaları için… sizden bir ferik Rabblerine şirk koşar.

Artık temettu edin!… Artık siz, yakında alim olacaksınız.

17. İSRA / 56

De ki:
"O'nun gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Artık onlar,
sizden darrı keşf etmeye de…
tahvil etmeye de
malik değildir."

21. ENBİYA / 84

Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik.
Ona,
indimizden rahmet olarak...
ve abd olanlar için zikir olarak...
ehlini ve onunla beraber mislini verdik.

23. MUMİNUN / 75

Şayet BİZ onlara rahim olsaydık… ve onları darrdan keşf etseydik... elbette/kesinlikle, tuğyanlarında amih olmaya lecc ederlerdi.

27. NEML / 44

Ona denildi ki:
"Sarha dahil ol!"
Ardından onu gördüğünde, onu lücc su hasib etti... ve sevkini keşf etti.
Dedi ki:
"Muhakkak o, karurelerden, mümerred sarhtır."
Dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, kendi nefsime zalim olmuşum. Süleyman ile birlikte Rabb-il alemin ALLAH'a silm oldum!"

27. NEML / 62

Yoksa,
KENDİSİNE davet ettiği zaman muztar olana icab eden... ve sui olanı keşf eden... ve sizi arzın halifeleri kılan mı!?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

39. ZUMER / 38

Elbette eğer...
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye onlara sual etsen... kesinlikle,
"ALLAH!" derler.

De ki:
"Artık görüyor musunuz... ALLAH'ın gayrısında davet ettiğiniz şeyleri...
Eğer ALLAH,
benim için darr irade etse... onlar mı O'nun verdiği darrı keşif edecekler!?
yada rahmetini irade etse... onlar mı onun rahmetini engelleyecek!?"

De ki:
"ALLAH bana hasbtır.
Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler."

43. ZUHRUF / 50

Ardından onlardan azabı keşf ettiğimizde… onlar, hemen, neks etmişlerdi.

44. DUHAN / 12

"Rabbimiz!
Bizden azabı keşfet!
Muhakkak biz mü'minleriz."

44. DUHAN / 15

Muhakkak ki BİZ azabı biraz keşf etsek... muhakkak siz ida edersiniz.

50. KAF / 22

"Sen bundan elbette kat'iyyetle gaflet içinde olmuştun!
Artık sana gıtanı keşf ettik... ve ardından, yevmde basiretin hadid oldu."

53. NECM / 57-58

Azife olan üzuf etti… ona ALLAH'ın gayrısında kaşif yoktur.

68. KALEM / 42-43

Yevmde…
Sekilerin keşf olur!...
ve secdelere davet edilecekleri halde… basarları huşu içinde… kendilerini zillet irhak etmiş halde... istitaat edemezler!
Oysa…
Onlar salimlerken… kat'iyyetle secdelere davet edilmişlerdi!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.