xoxox
ك ش ف
KŞF
| |
Ekşef
ك ش ف
KŞF
| Açık nesne. Savaşta kalkanı olmayan kimse. |
istikşaf
ك ش ف
KŞF
| Keşfetmeğe çalışma. Ne olup bittiğini öğrenip anlamak için araştırma yapma. Çğl.İstikşâfât |
Kâşif
ك ش ف
KŞF
| Keşfedici. Keşfeden. Gizli bir şeyi meydana çıkarıp, izah eden. Açıklayan. Mısır'da nâhiye veya kaza idarecilerine verilen ad. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
Keşf Keşif
ك ش ف
KŞF
| Açmak. Olacak bir şeyi evvelden anlamak. Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o gizli şeyin meydana çıkarılması. DuruMeal'de toplam 18 kayıtta geçiyor. Çğl.Keşfiyat |
Keşşaf
ك ش ف
KŞF
| Keşfeden. Gizli şeyleri bulup meydana çıkaran. Meşhur bir tefsir ismi. İzci. |
Mekşuf
ك ش ف
KŞF
| Keşfolunmuş, meydana çıkarılmış. Açık. Belli. |
Mukâşefe
ك ش ف
KŞF
| Gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek, açığa çıkarmak. Meydana çıkarmak. Bir hususu keşif yolu ile anlamak, bilmek. Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfatlarına ve sâir sırlarına vukufiyyet. |
Mukâşif
ك ش ف
KŞF
| Mükâşefede bulunan. |
Muktekşif
ك ش ف
KŞF
| Keşfetmeğe çalışan. |
Munkeşif
ك ش ف
KŞF
| Açılmış, meydana çıkarılmış. Açılan, keşfolunan, yeni bulunmuş. |
Mutekeşşif
ك ش ف
KŞF
| Açılan, tekeşşüf eden, açığa çıkarılan. |
Tekeşşuf
ك ش ف
KŞF
| Açılmak, görünmek, sıyrılmak, meydana çıkmak. Rüsvay olmak. Sırları açığa çıkmak. |
Tekşif
ك ش ف
KŞF
| İyice açma. |
6. ENAM / 17 Eğer ALLAH sana darr ile mess etse... ardından onu, KENDİSİ dışında keşf edecek yoktur. |
6. ENAM / 41 Bilakis! |
7. ARAF / 134 Üzerlerine ricz vuku bulduğunda, dediler ki: |
7. ARAF / 135 Ardından... baliğ olacakları ecele kadar... riczi onlardan keşf ettiğimizde, hemen, neks ederler. |
10. YUNUS / 12 İnsana darr mess olduğu zaman; Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder. Böyledir!... |
10. YUNUS / 98 Keşke… Yunus'un kaviminden başka... iman eden... ve ardından imanlarından menfaat gören bir (başka) kavim olsaydı! İman ettiklerinde... dünya hayatındaki hizy azabını onlardan keşf ettik... ve onları bir hiyne kadar metalandırdık. Hz. Yunus’un fazileti hakkında, ALLAH Rasulü Hz. Muhammed (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: ***Hiçbir kula “Yûnus bin Mettâ’dan daha hayırlıyım.” demek yakışmaz!*** (Buhârî, Enbiyâ, 35; Müslim, Fedâil, 166) |
10. YUNUS / 107 ALLAH, |
16. NAHL / 53-54-55 Nimetten sizin için olan... artık, ALLAH'tandır. Artık temettu edin!… Artık siz, yakında alim olacaksınız. |
17. İSRA / 56 De ki: |
21. ENBİYA / 84 Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik. |
23. MUMİNUN / 75 Şayet BİZ onlara rahim olsaydık… ve onları darrdan keşf etseydik... elbette/kesinlikle, tuğyanlarında amih olmaya lecc ederlerdi. |
27. NEML / 44 Ona denildi ki: |
27. NEML / 62 Yoksa, ALLAH'la birlikte ilah mı var!? |
39. ZUMER / 38 Elbette eğer... De ki: De ki: |
43. ZUHRUF / 50 Ardından onlardan azabı keşf ettiğimizde… onlar, hemen, neks etmişlerdi. |
44. DUHAN / 12 "Rabbimiz! |
44. DUHAN / 15 Muhakkak ki BİZ azabı biraz keşf etsek... muhakkak siz ida edersiniz. |
50. KAF / 22 "Sen bundan elbette kat'iyyetle gaflet içinde olmuştun! |
53. NECM / 57-58 Azife olan üzuf etti… ona ALLAH'ın gayrısında kaşif yoktur. |
68. KALEM / 42-43 Yevmde… |