İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ MLK ❞ kökünden türeyen kelimeler... 22 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox imlak istimlak malik Malik-ul Mulk melek Meleke Melekât Melaike melekut melik melike Mulûk Melk Memleket Memâlik Memluk mulk milk Emlak Mulket Mulkiye Mulkiyet Mumellek Mustemlek Mustemleke Mutemalik Mutemellik Temelluk Temlik
xoxox
م ل ك MLK
imlak
م ل ك MLK

Mülk sahibi olmak. Bey etmek. Evlendirmek.

istimlak
م ل ك MLK

Mülk satın almak. Mülk sahibi olmak. İcraî karar alma salâhiyetini hâiz bir amme hükmî şahıs (Vilâyet, Belediye v.s.) tarafından bir malın, halkın faydası için karşılığı verilip alınarak umumun istifadesine arzedilmesi.

malik
م ل ك MLK

Sâhib. Malı elinde bulunduran. Bir şeyin mülkiyetini elinde tutan. Cehennem zebânilerine hâkim ve onları idare eden meleğin adı.

DuruMeal'de toplam 28 kayıtta geçiyor.
Malik-ul Mulk
م ل ك MLK

ALLAH'ın mülklüğü melikliği beraberdir.

melek
Meleke
م ل ك MLK

Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.

DuruMeal'de toplam 100 kayıtta geçiyor.
Çğl.MelekâtÇğl.Melaike
melekut
م ل ك MLK

Tam bir hâkimiyyetle, Saltanat-ı İlâhiyyenin müessiriyyet ve idâresinin esrarı. Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münâsib ruhu, canı, hakikatı. Bir şeyin iç yüzü, iç ciheti. Hükümdarlık. Saltanat. Ruhlar âlemi.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
melik
م ل ك MLK

Mülk ve melekut sâhibi. Padişah. Mutasarrıf.
El Melik : ALLAH'ın bütün varlığı, melekiyetiyle birlikte.

DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor.
Dşl.melikeÇğl.Mulûk
Melk
م ل ك MLK

Kudret, kuvvet. Şiddet. Mübalağa.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Memleket
م ل ك MLK

Bir devletin toprağı, ülke, yurt. Şehir. İl, kasaba. Bir insanın doğup büyüdüğü yer.

Çğl.Memâlik
Memluk
م ل ك MLK

Malik, sahib olunan. Melikin olan. Köle. Hizmetkâr. Birinin malı olan.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
mulk
milk
م ل ك MLK

Mal. Yer. Bina. Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu. İzzet, azamet, şevket. Bir şeyin dış yüzü. İnsanın sahip ve malik olduğu şey. Akıl sahiplerini tasarruf etmek.

DuruMeal'de toplam 43 kayıtta geçiyor.
Çğl.Emlak
Mulket
م ل ك MLK

Mülk. Memleket. Ülke.

Mulkiye
م ل ك MLK

Memleket idaresi için çalışan daire veya bu daireye mensup olanlar. Asker olmayanlar.

Mulkiyet
م ل ك MLK

Mülk sahipliği, vakıf olmayan bina ve mülkün durumu.

Mumellek
م ل ك MLK

Mülk olarak verilmiş. Temlik edilmiş.

Mustemlek
م ل ك MLK

Satın alınmış mülk.

Mustemleke
م ل ك MLK

Başka bir devletin idaresi altında bulunan memleket. Hicret etmişlerle iskân edilmiş yerler. Sömürge.

Mutemalik
م ل ك MLK

Kendini tutan, nefsine hâkim olan.

Mutemellik
م ل ك MLK

Mülk edinen, temellük eden. Malın sâhibi olan.

Temelluk
م ل ك MLK

Mülk edinmek. Kendine mal edinmek. Sâhib olmak. Kadir ve muktedir olmak.

Temlik
م ل ك MLK

Mal sahibi etmek. Birine mülkü kazandırmak, sahib etmek. Mülk olarak vermek.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
1. FATİHA / 2-3-4

Hamd etmek;
Rabb-il alemin,
Rahman,
Rahim,
Din yevminin maliki, ALLAH'ındır.

2. BAKARA / 30

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, arzda halife kılacağım."
dediğinde... onlar dediler ki:
"Orada, orada fesad çıkaran... ve kan sefk eden mi kılacaksın?
Biz, SEN'in hamd etmen ile... SENİ sebbih ediyoruz ve kuds ediyoruz."
Dedi ki:
"Muhakkak ki BEN, sizin alim olmadığınız şeylere alimim!"

2. BAKARA / 31

Adem'i isimlerin hepsine alim etti...
Sonra, onları meleklere arz etti… ve ardından dedi ki:
"Eğer sadıklarsanız... BANA haber verin bu isimleri!"

2. BAKARA / 34

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, imtina etti ve istikbar etti ve kafirlerden oldu.

2. BAKARA / 98

ALLAH'a
ve onun meleklerine
ve onun Rasullerine
ve Cebraile
ve Mikaile
düşman olan kimse…
artık muhakkak ki ALLAH, kafirlere düşmandır.

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 161-162

Muhakkak, kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… işte onlar...
ALLAH'ın
ve meleklerin
ve nasın
laneti onların hepsinin üzerinedir… bunda ebedidirler.
Onlardan azab hafifletilmez... ve onlara nazar edilmez.

2. BAKARA / 177

Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir!
Fakat birr;
ALLAH'a ve ahir yevmine ve meleklere ve kitaba ve Nebilere iman eden...
ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ve sebil çocuklarına (yolcu) ve saillere ve rakabeler içinde olanlara, muhabbet duydukları mallardan veren...
ve salat ikame eden...
ve zekat veren...
ve ahd verdiklerinde ahdlerine vefa gösteren...
ve beiste ve darrda ve beis hiyninde sabır edendir.
Sadakat gösterenler, işte onlardır.
İşte onlar... onlar, muttakilerdir.

2. BAKARA / 210

Onlar, illa ki ALLAH'ın ve meleklerinin gamamdan zıllar içinde gelmesine mi nazar ediyorlar!?
Emir kaza olmuştur!
Emirler ALLAH'a rücu eder!

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 247

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size melik olarak kat'iyyetle Talut'u baas etmiştir!"
Dediler ki:
"Onun bize mülkü nasıl olabilir!? Biz mülke ondan daha hakkız. O, mallardan vasi edilmedi ki!"
Dedi ki:
"Muhakka ki ALLAH, size onu ıstıfa etti. İlminde ve cisminde bastını ziyade etti. ALLAH, mülkünü dilediği kimseye verir.
ALLAH, vasidir, alimdir."

2. BAKARA / 248

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak, onun mülkünün ayeti, sandığı (ahid sandığı) vermesidir... onun içinde Rabbinizden sekineler ve Musa'nın alinin ve Harun'un alinin terekesinden bakiyeler vardır... ona melekler hamil olmuştur.
Eğer siz mü'minler iseniz, muhakkak bunda, sizin için kesinlikle ayetler vardır."

2. BAKARA / 251

Ardından... ALLAH'ın izniyle onları hezm ettiler.
Davud, Calutu katl etti... ve ALLAH ona, mülk ve hikmet verdi... ve onu dilediği şeylere alim etti.

Şayet ALLAH'ın, nasın bazısı ile bazısını def etmesi olmasaydı, elbette arzda fesad çıkardı.
Fakat ALLAH, alemler üzre fazl sahibidir.

2. BAKARA / 258

ALLAH kendisine mülk verdi diye... Rabbi hakkında İbrahim'le hacc edeni görmedin mi!?

İbrahim demişti ki:
"Hayy eden ve mevt eden benim Rabbimdir"
O da:
"Ben de hayy eder ve mevt ederim"
demişti.
İbrahim;
"Muhakkak ki ALLAH, güneşi şark tarafından verir. Artık sen onu, garb tarafından getir bakalım"
dediğinde... ardından kafir, büht etmişti.

ALLAH, zalimlerin kavimini ihda etmez.

2. BAKARA / 285

Rasul ve mü'minler, Rabbinden inzal olan şeye iman etti. Hepsi,
ALLAH'a...
ve meleklerine...
ve kitablarına...
ve Rasullerine...
iman ettiler.
"Rasullerinden hiç biri arasında fark görmeyiz."

Dediler ki:
"İşittik ve itaat ettik. Gufran ol bize Rabbimiz! Masir sanadır."

3. ALİ İMRAN / 18

ALLAH ve melekler ve kıst ile kaim olan ilim sahibleri…
O'ndan başka ilah olmadığına
şahidtir!
O'ndan başka ilah yoktur!... azizdir, hakimdir.

3. ALİ İMRAN / 26

De ki:
"ALLAHumme!
Mülkün maliki!... mülkü dilediğine verirsin
ve dilediğinden mülkü nez edersin.
Dilediğini izzetlendirirsin ve dilediğini zelil edersin.
Hayr senin elin iledir.
Muhakkak ki SEN, herşeye kadirsin."

3. ALİ İMRAN / 39

Ardından… mihrabta kaim olarak salat ediyorken... melekler ona nida etti:
"ALLAH, seni...
ALLAH'tan kelimelere musaddık...
ve seyyid...
ve hasur...
ve salihlerden Nebi...
Yahya ile ibşar ediyor."

3. AL-İ İMRAN / 42-43

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni ıstıfa etti... ve seni tahir kıldı… ve seni alemlerin kadınlarına ıstıfa etti.
Ey Meryem!
Rabbine kunut et... ve secde et... ve rüku edenlerle beraber rüku et!"

3. AL-İ İMRAN / 45-46

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni... KENDİSİNDEN,
Meryem oğlu İsa Mesih isminde...
dünyada ve ahirette vecih...
ve mukarreb olanlardan...
bir kelime ile ibşar ediyor.
O, nasa mehd içinde de... kehl olduğunda da... kelime edecektir... ve salihlerdendir."

3. ALİ İMRAN / 80

Melekleri ve Nebileri Rabbler olarak ittihaz etmenizi size emir etmez. Siz Müslüman olduktan sonra size küfrü emir eder mi!?

3. AL-İ İMRAN / 87-88

İşte onlar… onların cezası... ALLAH'ın ve meleklerinin ve cemian nasın lanetinin üzerlerine olmasıdır!
Bunda ebedidirler!
Azab hafifletilmez onlardan!... nazar da edilmez onlara!

3. ALİ İMRAN / 124

Mü'minlere demiştin ki:
"Rabbinizin, inzal edilmiş meleklerden üç bini ile size imdad etmesi size kafi gelmiyor mu?"

3. ALİ İMRAN / 125

Bilakis!
Eğer sabır ederseniz ve ittika ederseniz... size fevri olarak (bile) verseler, Rabbiniz, müsevvem meleklerden beş bini ile imdad eder.

3. ALİ İMRAN / 189

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
ALLAH, herşeye kadirdir.

4. NİSA / 3

Eğer yetimler hakkında kıst konusunda korkuya düşerseniz, size tayyib olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın.
Ancak, eğer aralarında tadil etmemekten korkuya düşerseniz... artık vahidtir veya melekesi yemininizde olandır.
Budur... adaletlik yapmamanız ednadır.

4. NİSA / 24

... ve melekesi yemininizde olanlar dışında, kadınlardan muhsan olanlar.

Üzerinize ALLAH'ın kitabı budur.

Bunlardan vera olanlar... müsafeha gayrısında, muhsin olarak mallarınız ile ibtiga etmeniz size helal kılındı.
O kadınlardan buna (bu helal edilen ile) metalanın ve ardından onlara, farz olan ecirlerini verin. Farz olanın ardından... rızalaştığınız şey hakkında size cünah yoktur.

Muhakkak ki ALLAH alim, hakim olandır.

4. NİSA / 25

Sizden, muhsan, mü'min kandınlarla nikahlanmaya tavl olarak istitaat etmeyen kimse, melekesi yemininizde olandan ve iman etmiş delikanlı kızlarınızdan...

ALLAH, sizin imanınıza alimdir.
Bazınız bazınızdansınız (siz birbirinizdensiniz).

Artık ehlinin izniyle onları nikahlayın.
Müsafeha gayrısında muhsan olanlara, maruf ile ecirlerini verin. Uhsin olmuşken hıdn ittihaz eden olmayın.

Artık eğer fahiş olanı işlerlerse... ardından onlara, muhsan kadınların azabının nısfıdır.

Bu, içinizden, anetten haşy edenler içindir. Sabır etmeniz sizin için hayrdır.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

4. NİSA / 36

ALLAH'a abd olun!
O'na hiçbir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya
ve kurb sahiblerine
ve yetimlere
ve miskinlere
ve kurbiyet sahibi civara
ve cünub civara
ve cenbdeki sahibe
ve sebil çocuğuna (yolcu)
ve melekesi yemininizde olanlara ihsanda bulunun.
Muhakkak ki ALLAH, muhtal olanlara, fahur olanlara muhabbet duymaz.

4. NİSA / 53

Yoksa onlar için mülkten nasb mı var!? Artık öyle olsa bile, nasa bir nakir vermezlerdi.

4. NİSA / 54-55

Yoksa... ALLAH'ın, KENDİ fazlından onlara verdiği şeyden ötürü... nasa hased mi ediyorlar!?
BİZ, İbrahim'in aline kat'iyyetle
kitab...
ve hikmet vermiştik!...
ve onlara azim mülk vermiştik...!
Ardından,
onlardan ona iman eden kimseler de vardır...
onlardan... cehenneme seir olarak kafi olarak (olacak şekilde)... kendilerini sadd eden kimseler de vardır.

4. NİSA / 97

Nefslerine zulüm ederlerken vefat edenlere melekler derler ki:
"Ne durumdaydınız?"
Onlar da, "arzda istizaf edilmiştik." derler.
"ALLAH'ın arzı vesia değil miydi? Orada hicret etseydiniz ya!" derler.
İşte onların sığınağı cehennemdir. Ne sui masirdir.

4. NİSA / 136

Ey iman edenler!
ALLAH'a...
Rasulüne...
Rasulüne inzal ettiği kitaba...
ve önceden inzal edilen kitaba...
iman edin!

ALLAH'a...
meleklerine...
kitablarına...
Rasullerine...
ve ahir yevme...
kafir olan kimse… artık o, kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüştür!

4. NİSA / 166

Fakat, sana inzal ettiği şeye… onu KENDİ ilmi ile inzal ettiğine… şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH şahidlik eder… ve melekler de şahidlik eder.

4. NİSA / 172

Mesih ve de mukarreb melekler, ALLAH'a abd olmaktan istinkaf etmezler. O'na ibadet etmekten istinkaf edenler ve istikbar edenler… O, onları cemian kendisine haşr edecektir.

5. MAİDE / 17

"Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur!
De ki:
"Eğer, Meryem oğlu Mesih'i ve annesini ve cemian arzdakileri helak etmeyi irade etse... artık, ALLAH'tan bir şeye malik olan kimdir!?
Semaların ve arzın ve bu ikisinin arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Dilediğini halk eder.
ALLAH, herşeye kadirdir."

5. MAİDE / 18

Yahudiler ve nasraniler,
"Biz, ALLAH'ın oğullarıyız ve muhabbet duyduklarıyız" diyorlar.
De ki:
"Öyleyse neden size zenbleriniz ile azab ediyor?
Bilakis!
Siz, halk edilmişlerden beşersiniz."
O, dilediğine gafur olur, dilediğine azab eder. Semaların ve arzın ve arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Masir O'nadır.

5. MAİDE / 20

Musa, kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'ın size nimetini zikir edin!
Size kendinizde Nebiler kıldığında ve sizi melikler kıldığında, alemlerden tek bir kimseye vermediği şeyleri size vermişti."

5. MAİDE / 25

Dedi ki:
"Ey Rabbim!
Muhakkak ben ancak kendime ve kardeşime malik olabilirim. Artık bizim ve fasıkların kavminin arasını fark et."

5. MAİDE / 40

Bilmez misin!?
Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur!
O, dilediği kimseye azab eder ve dilediği kimse için gafur olur.
ALLAH, herşeye kadirdir.

5. MAİDE / 41

Ey Rasul!
Kalbleri iman etmeden, ağızları ile "İman ettik" diyenlerden ve hadü kimselerden küfürde seri olanlar seni hüzünlendirmesin.
Onlar, BEN'i kizb etmek için dinlerler. Başka kavimler için dinlerler. Bazılarının mevzilerinden kelimeleri tahrif ederler.
"Eğer size bu verilirse hemen ahz edin, eğer verilmezse hazer edin" derler.
ALLAH'ın fitne vermek irade ettiği kimse... artık onun için, ALLAH'tan bir şeye malik olamazsın.
İşte onlar, kalblerinin tahir olmasını, ALLAH'ın irade etmediği kimselerdir.
Onlar için dünyada hizy vardır.
Onlar için ahirette de azim azab vardır.

5. MAİDE / 76

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından, size darra ve menfaate malik olmayan şeylere mi abd oluyorsunuz?"
ALLAH... O, semidir, alimdir.

5. MAİDE / 120

Semaların ve arzın ve ikisindeki şeylerin mülkü ALLAH'ındır.
O, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 8

Dediler ki:
"Ona, melek inzal olaydı ya!"
Şayet melek inzal etsek, elbette emir kaza edilmiş olur… sonra onlara nazar edilmez!

6. ENAM / 9

Şayet onu, melek kılsaydık... elbette yine erkek kimse kılardık… ve onları, ilbas olduklarına kesinlikle (yine) lebs ederdik.

6. ENAM / 50

De ki:
"Ben size, ALLAH'ın hazineleri indimdedir, demiyorum. Gayba alim değilim. Size, ben bir meleğim, de demiyorum.
Ben, sadece, bana vahy olunana tabi oluyorum."
De ki:
"Kör ve basir istiva olur mu!?
Tefekkür etmez misiniz!?"

6. ENAM / 73

Semaları ve arzı bi-hakkın halk eden, O'dur!
Yevmde "OL!" der... ve ardından olur!
O'nun kavli hakktır!...
Sur'a nefh edilen yevmde…
Mülk O'nundur.
O, gayba ve şahadete alimdir.
O, hakimdir, habirdir.

6. ENAM / 75

Böyledir!...
İbrahim'e... mukinlerden olması için... semaların ve arzın melekutunu gösterdik.

6. ENAM / 93

ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
yahut kendisine birşey vahy edilmediği halde, "Bana vahy olundu" diyen...
yahut, "ALLAH'ın inzal ettiği şey mislince ben de inzal edeceğim" diyen...
kimseden daha zalim kimdir?
Şayet, zalimleri bir görsen;
mevt gamrı içinde olduklarında...
ve meleklerin ellerini bast ederek; "Nefslerinizi ihrac edin bakalım! Bu yevmde, ALLAH'a karşı hakk gayrısında söylemiş olduğunuz şeyler ile... ve ayetlerine istikbar etmiş olmanız ile muhin azaba cezalanacaksınız!" (denildiğinde)...

6. ENAM / 111

Şayet
onlara melekleri inzal etseydik…
ve mevt olmuşlar kendilerine kelime etselerdi...
ve kubulde olan herşeyi onlara haşr etseydik...
onlar, ALLAH dilemedikçe, yine iman etmezlerdi.
Fakat onların pek çoğu cahildir.

6. ENAM / 151

De ki:
"Gelin!...
Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri tilavet edeyim:
O'na sakın hiç bir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya ihsan üzre olun!
İmlaktan evladlarınızı katl etmeyin!
Sizi ve yalnızca onları rızıklandırıyoruz BİZ!
Fahiş olanlara karib olmayın... ondan zahir olana da, batın olana da!
Hakk ile olmadan... ALLAH'ın haram kıldığı nefsi katl etmeyin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki akıl edersiniz."

6. ENAM / 158

İlle de...
Meleklerin gelmesine...
veya Rabbinin gelmesine...
veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesine... mi nazar ediyorlar!?
Rabbinin ayetlerinden bazısının geldiği yevm...
önceden O'na iman eden olmamışsa...
veya imanında hayr kesb etmemişse...
nefsin imanına nafi değildir.
De ki:
"İntizar edin! Muhakkak biz de intizar edenleriz!"

7. ARAF / 11

Elbette kat'iyyetle!...
Sizi, halk ettik.
Sonra sizi tasavvur ettik.
Sonra meleklere; "Adem'e secde edin!" dedik!
Ardından, iblis dışında secde ettiler… o sacidlerden olmadı.

7. A'RAF / 20-21

Ardından şeytan... o ikisinin sui olanlarından, kendilerinden vera edilmiş olanı, o ikisine ibda etmek için... onlara vesvese verdi.

"Rabbiniz, bu şecereden... ancak,
siz, iki melek olmayın...
veya siz, ebedi kalanlardan olmayın...
diye sizi nehy etti."
dedi ve o ikisine kasem etti:
"Muhakkak ben sizin için, elbette nasihat verenlerdenim."

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

7. ARAF / 185

Onlar, semaların ve arzın melekutünde… ALLAH'ın halk ettiği şeylere nazar etmezler mi!?
Gerekir ki (belki)… ecelleri kat'iyyetle karib olmuştur!
Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler!?

7. ARAF / 188

De ki:
"ALLAH'ın dilediğinden başka, ben nefsim için menfaate ve de darra malik değilim.
Şayet gayba alim olsaydım, elbette/kesinlikle hayrdan istiksar ederdim. Bana sui mess olmazdı.
Ben, iman eden kavim için sadece nezir ve beşirim."

8. ENFAL / 9

Rabbinizden gavs istediğinizde… ardından size isticab etmişti:
"Muhakkak ki BEN, redif olan meleklerden bini ile size imdad ederim."

8. ENFAL / 12

Rabbin meleklere vahy etmişti:
"BEN, sizinle beraberim… artık iman edenleri sabitleyin.
BEN, kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğim… ardından onların unklarının fevkine darb edin… ve onlardan bütün benanelerine darb edin."

8. ENFAL / 50

Şayet kafirleri, melekler, vechlerine ve dübürlerine darb ederek vefat ettirirken bir görseydin!
"Harık azabı tadın bakalım!"

9. TEVBE / 116

Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder. Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır yoktur.

10. YUNUS / 31

De ki:
"Semadan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?
Yahut işitmelere ve basara malik olan kimdir?
Meyyitten hayy olanı ve hayy olandan meyyiti ihrac eden kimdir?
Emri tedbir eden kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH!"
Ardından de ki:
"Hala ittika etmiyor musunuz?"

10. YUNUS / 49

De ki:
"ALLAH'ın dilediği şeyden başka... nefsim için darr etmeye de… nafia etmeye de malik değilim.

Bütün ümmet için ecel vardır!
Ecelleri geldiğinde... artık bir saat tehir edilmezler... ve de istikdam olmazlar."

11. HUD / 12

Artık ola ki... "Ona kenz inzal edileydi ya!" veya "Onun beraberinde bir melek geleydi ya!" demelerinden ötürü sana vahy edilen şeyin bazısını terk edersin... ve sadrın buna dıyk olur…
Muhakkak sen... sen, ancak, nezirsin!
ALLAH, herşeye vekildir.

11. HUD / 31

"Size,
***ALLAH'ın hazineleri indimdedir.*** demiyorum.
Gayba alim değilim.
***Ben meleğim.*** demiyorum.
Aynlarınızın izdira ettiği kimseler için, ***ALLAH onlara hayr vermeyecek.*** diyemem.
ALLAH, nefslerinde olana alimdir. O zaman, muhakkak ben, elbette/kesinlikle zalimlerden olurdum."

12. YUSUF / 31

Ardından onların mekrlerini işitince, onlara irsal etti... ve onlar için itka edilecek şeyler atid etti.
O kadınlardan her birine sikkin verdi... ve dedi ki:
"Karşılarına ihrac ol!"
Ardından (kadınlar) onu gördüklerinde, kebirlediler ve ellerini kata ettiler. Dediler ki:
"Haşa!... ALLAH için... bu beşer değildir. Bu, sadece, kerim melektir."

12. YUSUF / 43

Melik dedi ki:
"Muhakkak yedi semin sığırı, yedi acefin yediğini... ve yedi yeşil sünbül... diğerlerini ise yabis görüyorum.
Ey meleler!
Eğer rüya tabir ediyorsanız, rüyama fetva verin."

12. YUSUF / 50

Melik dedi ki:
"Onu bana getirin!"
Ardından rasul kendisine geldiğinde, dedi ki:
"Rabbine rücu et... ve ona sual et; ellerini kata eden kadınların bevlleri ne idi?
Muhakkak ki benim Rabbim, onların keydlerine alimdir."

12. YUSUF / 54

Melik dedi ki:
"Onu bana getirin. Nefsim için istihlas edeyim."
Ardından ona kelime edince, dedi ki:
"Muhakkak sen, bu yevmde, ledamızda eminsin, mekinsin."

12. YUSUF / 72

Dediler ki:
"Melik'in suvasını fakd ettik. Onu bulana bair haml (ödül) var. Ben buna zaimim."

12. YUSUF / 76

Kardeşinin viaisinden önce onların viailerine bed etti. Sonra, kardeşinin viaisinden ihrac etti.

Böyledir!...
Yusuf'a BİZ keyd ettik.
ALLAH'ın dilemesi dışında, melikin dini içinde kardeşini ahz edemezdi.

Dilediğimiz kimseyi derecelerle ref ederiz.
Bütün ilim sahiblerinin fevkinde alim vardır!

12. YUSUF / 101

Rabbim!
Bana mülkten, kat'iyyetle vermiştin!
Bana hadislerin te'vilinden ilim vermiştin.
Dünyada ve ahirette benim veliym, semaları ve arzı fatr eden SEN'sin.
Beni Müslüman olarak vefat ettir!
Beni salihlere ilhak et!"

13. RAD / 13

Rad, O'nun hamd etmesi ile…
ve melekler, O'nun korkusundan…
O'na sebbih ederler.
O, saikalar irsal eder... ve ardından, ALLAH hakkında cedel edenlerden dilediği kimseye onları isabet ettirir.
Mihali şedid olan O'dur!

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

13. RAD / 23

Adn cennetleri…
Ata-babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah olanlar da... ona dahil olurlar.
Melekler de, bütün bablardan onlara dahil olurlar.

15. HİCR / 6-7

Dediler ki:
"Ey kendisine zikir inzal edilen!
Muhakkak sen, elbette mecnunsun! Şayet sadıklardansan… bize melekler ile gelsene!"

15. HİCR / 8

BİZ, melekleri, ancak, bi-hakkın inzal ederiz. O zaman onlar, nazar edilmişlerden olmazlar!

15. HİCR / 28-29-30-31

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN... mesnun hameden salsalden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.

O sacidlerle beraber olmaktan imtina etmişti.

15. HİCR / 28-29-30-31

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN... mesnun hameden salsalden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.

O sacidlerle beraber olmaktan imtina etmişti.

16. NAHL / 2

Melekleri, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, emrinden Ruh ile...
***İlah, sadece, BEN'im!... artık BANA ittika edin!***
diye inzar etmesi için inzal eder.

16. NAHL / 28

Meleklerin vefat ettirdiği, kendi nefslerine zalim kimseler... ardından, seleme ilka ederler:
"Bizim sui amelimiz olmadı."
Bilakis!
Muhakkak ki ALLAH, amel etmiş olduğunuz şeylere alimdir.

16. NAHL / 32

Meleklerin vefat ettirdiği, tayyib kimseler…
Onlara derler ki:
"Selam üzerinize olsun!
Amel etmiş olduğunuz şeyler ile cennete dahil olun."

16. NAHL / 33

Onlar, sadece, kendilerine meleklerin gelmesine veya Rabblerinin emrinin kendilerine gelmesine nazar ediyorlar!

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da fiil etmişlerdi.
ALLAH onlara zalim olmadı… fakat, onlar kendi nefslerine zulüm ettiler.

16. NAHL / 49
SECDE AYETİ

Semalardaki ve arzdaki dabbeden şeyler...
ve melekler...
istikbar etmeden, ALLAH'a secde ederler.

16. NAHL / 71

ALLAH, rızık hakkında, bazınızı bazınız üzerine fazl etti.

Fazl edilenler, melekesi yeminlerinde olanlara… kendi rızıklarını redd etmiyorlar… artık (oysa) onlar, onda aynı seviyededirler!

Artık ALLAH'ın nimeti ile... cahd mı ediyorlar?

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

16. NAHL / 75

ALLAH, bir şeye ikdar edemeyen memluk abd ile kendimizden hasene rızk ile rızıklandırdığımız ve ardından ondan sırr olarak ve cehr olarak infak eden kimseyi, mesel darb eder.
Bunlar istiva olabilir mi!?
Hamd etmek, ALLAH'ındır...
Bilakis!
Pek çoğu alim değildir.

17. İSRA / 31

İmlak haşyeti ile evladlarınızı katl etmeyin!
Onları ve yalnızca sizi BİZ rızıklandırıyoruz BİZ!... muhakkak onların katl edilmesi, kebir hata olur.

17. İSRA / 40

Rabbiniz, oğulları size esfa kıldı da… meleklerden dişiler mi ittihaz etti?
Muhakkak siz, elbette/kesinlikle azim kavl söylüyorsunuz!

17. İSRA / 56

De ki:
"O'nun gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Artık onlar,
sizden darrı keşf etmeye de…
tahvil etmeye de
malik değildir."

17. İSRA / 61

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

Demişti ki:
"Tinden halk ettiğin kimseye mi secde edeyim!"

17. İSRA / 90-91-92-93

Dediler ki:
"Neba olan arzdan bizim için fecr olmadıkça...
Yada senin hurmadan ve inebden (üzüm) cennetin olup… ve ardından onun hilalinden fecr olan nehirler fecr olmadıkça.
Yada zeam ettiğin gibi... semayı kisfler halinde üzerimize ıskat oldurmadıkça…
Yada ALLAH ve melekler kabl olarak gelmedikçe...
Yada senin zuhruftan bir evin olmadıkça…
Yada sen semada raky etmedikçe...
biz sana iman etmeyiz.
Bize kıraat edeceğimiz bir kitab inzal edinceye kadar senin raky etmene de asla iman etmeyiz."

De ki:
"Rabbim subhandır.
Ben, sadece, beşer Rasulüm!"

17. İSRA / 95

De ki:
"Şayet arzda mutmain olarak meşy eden melekler olsaydı... elbette onlara semadan melek Rasul inzal ederdik."

17. İSRA / 100

De ki:
"Şayet siz, Rabbimin rahmet hazinelerine malik olsanız… o zaman da infak haşyeti ile onu elbette/kesinlikle imsak ederdiniz."
İnsan, katura olandır.

17. İSRA / 111

De ki:
"Hamd etmek...
evlad ittihaz etmeyen…
Mülkte O'na şerik olmayan...
Züllden O'na veliy olmayan…
ALLAH'ındır!"
Tekbir ederek O'nu kebirle!

18. KEHF / 50

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, Rabbinin emrine fasık olmak suretiyle cinnlerden oldu.
Siz, BEN'im gayrımda onu ve onun zürriyetini mi veliy ittihaz ediyorsunuz?
Onlar sizin için aduvvdur. Zalimler için ne beis bedeldir!

18. KEHF / 79

"O sefine, bahrda amel eden miskinler içindi.
Ayıblı olsun irade ettim. Onların verasında bir melik… bütün sefineleri gasb ederek ahz edecekti."

19. MERYEM / 87

Rahman indinde... sadece, ahd ittihaz eden kimse, şefaata malik olacaktır.

20. TAHA / 87

Dediler ki:
"Sana vaadimizden, kendi melkimizle hilaf etmedik.
Fakat bize, kavmin ziynetinden vizrler hamil ettirilmişti. Artık kazf ettik.

Böyledir!...
Ardından, Samiri de ilka etti."

20. TAHA / 89

Onlar, onun,
kavil ederek kendilerine rücu edemediğini
ve kendilerine darr ve de menfaat vermeye malik olmadığını görmüyorlar mıydı?

20. TAHA / 114

Hakk Melik ALLAH, tealidir.
Sana vahy edilmesinin kaza olması öncesinde Kur'an'a acele etme.
De ki:
"Rabbim!
İlmimi ziyade et."

20. TAHA / 116

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O imtina etmişti.

20. TAHA / 120

Ardından, şeytan ona vesvese vererek dedi ki:
"Ey Adem!
Ebedilik şeceresine...
ve bela olmayacak mülke...
sana delil vereyim mi?"

21. ENBİYA / 103

En kebir fazi (bile) onları hüzünlendirmez.
Melekler onlara telakki eder:
"Bu, size vaad edilmiş olan yevmdir!"

22. HACC / 56-57

İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır!
O, aralarında hüküm eder… ve ardından
salih (iş)lere amil olarak iman edenler,
Naim Cennetlerinde olurlar.
Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler ise…
artık işte onlar… onlara muhin azab vardır.

22. HACC / 75

ALLAH, meleklerden de nasdan da Rasuller ıstıfa eder.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, basirdir.

23. MU'MİNUN / 5-6-7

ve Zevceleri veya melekesi yeminlerinde olanlar dışında... fercleri için hafız olanlar…
Artık muhakkak onlar, levm edilmiş olanların gayrısında olurlar. Bunun verasını ibtiga eden kimse… artık işte onlar… onlar, düşmandır.

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

23. MU'MİNUN / 88-89

De ki:
"Herşeyin melekutu elinde olan... ve onlara car olan... ancak KENDİSİNE car olunmayan kimdir? Eğer alimseniz söyleyin!"
Diyecekler ki:
"ALLAH içindir!"
De ki:
"Artık nasıl da sihir oluyorsunuz!"

23. MUMİNUN / 116

Hakk melik ALLAH, ulvidir.
O'ndan, kerim arşın Rabbinden başka ilah yoktur.

24. NUR / 31

Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler.
Zahir olanları dışında ziynetlerini ibda etmesinler. Onların (görenlere) humar verecek olanını ceblerine darb etsinler.
Ziynetlerini ibda etmesinler, ancak şunlar müstesna:
kocaları,
yahut babaları,
yahut kocalarının babaları,
yahut oğulları,
yahut kocalarının oğulları,
yahut erkek kardeşleri,
yahut erkek kardeşlerinin oğulları,
yahut kız kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut melekesi yeminlerinde olanlar,
yahut erkek kimselerden irbet (akıl,ustalık) sahibi olanlar gayrısında kendilerine tâbi olanlar,
yahut kadınların avreti üzere zuhur olmayan tıfllar.
Hafy ettikleri ziynetlerine alim olunsun diye ayaklarını yere vurmasınlar.
ALLAH'a cemian tevbe edin eyy mü'minler!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

24. NUR / 33

Nikah bulamayanlar, ALLAH kendilerini fazlından ganiy edinceye kadar afif olmanın gereklerini yerine getirsinler!

Melekesi yeminlerinizde olanlardan kitab ibtiga edenler... artık onlara... onlar hakkında hayrlı olduğuna alimseniz... size verilmiş ALLAH malından onlara vererek... katib olun (mukatebe/azadlık sözleşmesi yapın)!

Fetalarınızı... eğer tahassun irade ediyorlarsa... dünya hayatının arızını ibtiga için bagy olmaya ikrah etmeyin!
İkrah edilen o (kız) kimse... artık muhakkak ki ALLAH... onların ikrah edilmesinden sonra... gafurdur, rahimdir.

24. NUR / 42

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Masir ALLAH'adır.

24. NUR / 58

Ey iman edenler!
Melekesi yeminlerinizde olanların ve sizden hulüm iblağ olmayanların, sizden izin istemeleri için günde üç merre vardır;
salat-ı fecr'den önce
ve zahirden sevblerinizi vaz ettiğiniz hiyn
ve salat-ı ışa'dan sonra.
Bu üç vakit, sizin için avrettir.

Bunların dışında size ve onlara cünah değildir. Bazınız bazınız üzre, kendinize (birbirinize) tavaf edebilirsiniz.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

24. NUR / 61

Köre harec yoktur...
ve arice (topal) harec yoktur...
ve mariz olana harec yoktur.

Kendi evlerinizden
veya babalarınızın evlerinden
veya annelerinizin evlerinden
veya erkek kardeşlerinizin evlerinden
veya kız kardeşlerinizin evlerinden
veya amcalarınızın evlerinden
veya halalarınızın evlerinden
veya dayılarınızın evlerinden
veya teyzelerinizin evlerinden
veya miftahlarına malik olduğunuz evlerden
veya size sadık olanlardan,
yemek yemenize, nefsleriniz üzre (harec) yoktur.
Cemian veya şetta olarak yemek yemeniz size cünah değildir.

Evlere dahil olduğunuz zaman... artık ALLAH indinden tahiyye olarak, tayyib mübarek şekilde nefsleriniz üzre selamlayın!

Böyledir!...
ALLAH, size ayetlerini size beyan eder... umulur ki akıl edersiniz.

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 3

O'nun gayrısından,
Hiçbir şey halk etmeyen...
ve zaten kendileri halk edilmiş olan...
ve nefslerine menfaat ve de darr vermeye melik olmayan...
ve mevt etmeye ve hayata melik olmayan...
ve neşr edemeyen...
ilahlar ittihaz ettiler.

25. FURKAN / 7

Dediler ki:
"Bu ne biçim Rasul! Taam yiyor… suklarda (çarşı-pazar) meşy ediyor... Ona bir melek inzal edileydi de onunla beraber nezir olaydı ya!"

25. FURKAN / 21

BİZ'e lika olmaya rica etmeyenler,
"Melekler bize inzal edileydi ya!"
veya
"Rabbimizi göreydik ya!"
dediler. Onlar, elbette kat'iyyetle kendi nefslerinde istikbar ettiler!... ve kebir atiye ile atiy ettiler.

25. FURKAN / 22

Melekleri görecekleri yevmde… yevme-izinde mücrimlere büşra yoktur. Onlar derler ki:
"Hicr edilmiş olan hicr edilmiştir!"

25. FURKAN / 25

Yevmde sema gamam ile şakk olur... ve melekler tenzilen inzal edilir.

25. FURKAN / 26

Yevme-izinin hakk mülkü, Rahmanındır. Yevm, kafirlere asir olacaktır.

27. NEML / 23

"Muhakkak ben, onlara malik olan bir kadına vecd oldum.
Ona herşeyden verilmişti… ve orada azim bir arş vardı."

27. NEML / 34

Dedi ki:
"Muhakkak melikler, bir karyeye dahil olduklarında, orayı ifsad ederler… ve ehlinin daha izzetli olanlarını daha zelil kılarlar.

Böyledir!...
Onlar fail olurlar!"

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

30. RUM / 28

Size nefslerinizden mesel darb ediyor...
Sizi rızıklandırdığımız şeyler içinde; melekesi yeminlerinizde olanlardan... artık onda seva olduğunuz...
Nefsinizden korktuğunuz gibi onlardan korktuğunuz...
şerikleriniz var mıdır!?

Böyledir!...
Ayetlerimizi akıl eden kavim için fasl ederiz.

32. SECDE / 11

De ki:
"Size vekil edilen melek-ül mevt size vefa edecek… sonra Rabbinize rücu edeceksiniz!"

33. AHZAB / 43

O ve O'nun melekleri…
sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için…
ve mü'minlere rahim olmak için…
sizin üzerinize salat edendir.

33. AHZAB / 50

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ,
ecirlerini verdiğin zevcelerini
ve ALLAH'ın sana fey ettiklerinden melekesi yemininde olanları
ve seninle beraber hicret eden... amca kızlarını ve hala kızlarını ve dayı kızlarını ve teyze kızlarını
ve diğer mü'min erkeklerin gayrısında sadece sana halis olarak; eğer nefsini nebi için vehb ederse ve nebi de kendisini nikahlamayı irade ederse (herhangi) mü'min kadını sana helal kıldık.

Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz!
Bunlar, sana herhangi bir harec olmaması içindir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

33. AHZAB / 52

Hüsn oluşları sana acayib gelse bile… bazı kadınlar sana helal değildir. Zevcelerinden, o kadınlar ile tebdil edemezsin! Melekesi yemininde olanlar müstesna.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye rakib olandır.

33. AHZAB / 55

Kadınlar üzerine;
babaları...
ve oğulları...
ve erkek kardeşleri...
ve erkek kardeşlerinin oğulları...
ve kız kardeşlerinin oğulları...
ve mü'min kadınlar...
ve melekesi yeminlerinde olanlar...
hakkında cünah yoktur.
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, herşeye şahid olandır.

33. AHZAB / 56

Muhakkak ki ALLAH ve O'nun melekleri, Nebi üzre salat eder.
Ey iman edenler!
Siz de ona salat edin!... ve teslim oluş ile teslim olun!

34. SEBE / 22

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Onlar, semalarda ve arzda zerre miskal malik olamazlar.
Onlar, bu ikisine şerik de değiller.
O'na onlardan zahir olmaz!"

34. SEBE / 40

Yevmde onları cemian haşr eder… sonra meleklere der ki:
"Bunlar mıdır, yalnızca size abd olmuş olanlar!?"

34. SEBE / 42

Artık yevmde, bazınız bazınız (birbiriniz) için ne menfaate… ne de darra malik değildir.
Zalimlere şunu deriz:
"Kizb ettiğiniz narın azabını tadın!"

35. FATIR / 1

Hamd etmek…
semaları ve arzı fatr eden...
melekleri, ikişer ve üçer ve dörder cenahlı (eksenli) Rasuller kılan...
halkıyette dilediğini ziyade eden...
ALLAH'ındır.

Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

35. FATIR / 13

Geceyi gündüzde ilac eder ve gündüzü gecede ilac eder. Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele cereyan eder.
Böyledir!...
ALLAH, Rabbinizdir! Mülk, O'nundur!
O'nun gayrısından davet ettikleriniz, bir kıtmire bile malik olamazlar!

36. YASİN / 71

Ellerimizin amil olduğu şeylerden kendileri için en'amı nasıl halk ettiğimizi... ve ardından onlara malik olduklarını da mı görmezler!

36. YASİN / 83

Herşeyin melekutu KENDİ eli ile olan subhandır!…
Siz de O'na rücu edeceksiniz!

37. SAFFAT / 150

"Yada BİZ melekleri dişiler olarak halk etmişiz de... onlar da buna mı şahid olmuşlar!?"

38. SAD / 10

Yoksa, semaların ve arzın ve ikisi arasında olan şeylerin mülkü onların mı!?
Artık, sebebler içinde raky etsinler!

38. SAD / 20

Onun mülkünü şedid etmiştik... ve ona hikmet ve hitap faslı vermiştik.

38. SAD / 35

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gafur ol!
Bana, benim ardımdan kimsenin yenbagi olmayacağı mülk vehb eyle.
Muhakkak ki SEN... vehhab olan SEN'sin."

38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

39. ZUMER / 6

Sizi vahid nefsten halk etti.
Sonra sizin için ondan zevce kıldı.
Size enamdan sekiz zevce inzal etti.
Zulmetler içinde üç halk ediş ardından,
annelerinizin batınlarındaki halk edişle sizi halk etti.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir, mülk O'nundur, O'ndan başka ilah yoktur.
Artık nasıl da sarf olup gidiyorsunuz!

39. ZUMER / 43

Yoksa, ALLAH'ın gayrısından şefaatçiler mi ittihaz etiler!?
De ki:
"Şayet, bir şeye malik olmamış olsalar... ve de akıl etmeseler bile mi!?"

39. ZUMER / 44

De ki:
"Şefaat cemian, ALLAH'ındır!...
Semaların ve arzın mülkü O'nundur!
O'na rücu edeceksiniz!"

39. ZUMER / 75

Melekler görürsün…
Arşın havlinden haff ederler...
Rabblerinin hamd etmesi ile O'nu sebbih ederler.
Aralarında bi-hakkın kaza edilir... ve onlara denilir ki:
"Hamd etmek, Rabb-il alemin ALLAH'ındır."

40. MUMİN / 16

Yevmde onlar bariz olurlar. Onlardan hiçbir şey ALLAH'a hafy olmaz.
Mülk, yevmde kimindir?
Vahid, kahhar ALLAH'ındır.

40. MU'MİN / 28-29

Firavun ailesinden imanını ketm eden mü'min bir erkek kimse dedi ki:
"Bir adamı 'Rabbim ALLAH' dediğinden mi katl edeceksiniz?
O, kat'iyyetle Rabbinizden beyyineler ile gelmiştir! Eğer kazib olursa... onun kizbi kendinedir ve eğer sadık olursa vaad ettiklerinin bazısı size de isabet eder.
Muhakkak ki ALLAH, kezzab müsrif olanı ihda etmez.
Ey kavmim!
Yevmde mülk sizindir. Arzda zahir olanlarsınız... eğer ALLAH'ın beisinden gelirse bize kim nasr eder?"

Firavun dedi ki:
"Size gösterdiğim şey... ancak, kendi gördüğüm şeydir. Ben sizi, ancak, reşad sebiline ihda ediyorum."

41. FUSSİLET / 14

Ellerinin arasından ve halflerinden Rasuller gelmişti:
"Sakın ALLAH'tan gayrıya abd olmayın!"

Onlar da demişlerdi ki:
"Şayet Rabbimiz dileseydi…bize elbette/kesinlikle melekler inzal ederdi. Yoksa biz, kesinlikle irsal edildiğiniz şeye kafiriz."

41. FUSSİLET / 30-31-32

Muhakkak,
"Rabbimiz ALLAH'tır!"
diyen ve sonra da istikametlenenler... onlara melekler tenezzül eder:
"Korkmayın! Hüzünlenmeyin!
Vaad olunmuş olduğunuz cennet ile ibşar olun. Biz, dünya hayatında ve ahirette size veliyleriz.
Gafur, rahimden nüzul olarak... nefslerinizi iştahlandıran şeyler de orada sizindir... davet ettikleriniz de orada sizindir."

42. ŞURA / 5

Semalar o ikisinin fevkinden fatr oluverecek neredeyse. Melekler, Rabblerinin hamd etmesi ile O'nu sebbih ediyorlar. Arzdaki kimse için istiğfar etmekteler.
Değil mi ki… Muhakkak ki ALLAH... O, gafurdur, rahimdir?

42. ŞURA / 49

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediğini halk eder...
dilediğine dişiler vehb eder...
dilediğine erkekler vehb eder.

43. ZUHRUF / 19

Rahmana abd olan melekleri dişi kıldılar!
Onların halk edilişine şahid mi oldular!?
Onların şahadetleri ketb edilecek... ve onlar sual edilecekler!

43. ZUHRUF / 51

Firavun kavminde nida ederek dedi ki:
"Ey kavmim!
Mısır'ın mülkü benim değil mi?... ve benim altımdan cereyan eden bu nehirler!
Basir değil misiniz!?"

43. ZUHRUF / 53

"Oysa ona, zeheb sivarlar ilka edilmeliydi… ya da mukterin melekler, onun yakınında olmalıydı!"

43. ZUHRUF / 60

Şayet dileseydik... elbette... arzda halef olacak, sizden melekler kılardık.

43. ZUHRUF / 77

Nida ederler:
"Ey malik!
Rabbin üzerimize kaza etsin artık!…"
Onlara der ki:
"Muhakkak siz makissiniz!"

43. ZUHRUF / 85

Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların mülkü kendisine ait olan… bereketlidir.
Saatin ilmi O'nun indindedir.
Siz O'na rücu edeceksiniz.

43. ZUHRUF / 86

Alim olarak hakka şahid olan kimseler dışında… O'ndan gayrısına davet edenler... şefaate malik değildir.

45. CASİYE / 27

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Saatin kaim olacağı yevmde… yevme-izinde, batıl edenler, hasar alırlar.

46. AHKAF / 8

"Onu iftira etti" mi diyorlar?
De ki:
"Eğer onu iftira etseydim… artık bana, ALLAH'tan bir şey için siz melik olamazdınız.
O, KENDİSİ hakkında feyz olduğunuz şeylere alimdir.
O'nun gafur, rahim olması... sizinle benim aramda şahid olarak O'na kafidir."

47. MUHAMMED / 27

Artık, vefat ettirilirlerken meleklerin onların...
vechlerine...
ve dübürlerine...
darb etmeleri... nasıldır!?

48. FETİH / 11

Arablardan muhalif olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ehlimiz bizi meşgul etti... artık bize istiğfar et."
Onlar lisanları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar!
De ki:
"Eğer size darr irade ederse...
veya size menfaat irade ederse...
kim sizin için ALLAH'tan bir şeye malik olabilir?
Bilakis!
ALLAH amel ettiğiniz şeylere habir olandır."

48. FETİH / 14

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediği kimseye gafur olur...
ve dilediği kimseye azab eder.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

53. NECM / 26

Semalarda meleklerden niceleri… onların şefaatleri… ALLAH'ın izin vermesinden sonra, sadece, O'nun dilediği ve razı olduğu kimseyi ganiy eder.

53. NECM / 27-28

Muhakkak ahirete iman etmeyenler… kendilerinde bunun ilminden olmadığı halde... sadece, zanna tabi olarak... melekleri, dişi isimlendirmesiyle isimlendiriyorlar.
Muhakkak zann... hakktan hiçbir şeye ganiy etmez!

54. KAMER / 54-55

Muhakkak muttakiler,
cennetlerdedir...
ve neherdedir...
Muktedir melikin indinde sıdk makaddadır.

57. HADİD / 2

Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder.
O herşeye kadirdir.

57. HADİD / 5

Semaların ve arzın mülkü O'nundur…
Emirler ALLAH'a rücu eder.

59. HAŞR / 23

O'-ALLAH, O'ndan başka ilah olmayandır.
Meliktir, kuddüstür, selamdır, mü'mindir, muheymindir, azizdir, cebbardır, mütekebbirdir.
ALLAH, şirk koşulan şeylerden subhandır.

60. MUMTEHİN / 4

İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki:
"Muhakkak biz,
sizden...
ve sizin ALLAH'ın gayrısında abd olduğunuz şeylerden...
beriyiz... biz size kafiriz.
Siz ALLAH'a, O'nun vahdetine iman edinceye kadar... sizin ve bizim aramızda ebedi olarak adavet ve buğz bede oldu."
İbrahim'in, babası için:
"elbette sana istiğfar edeceğim... ancak ben senin için ALLAH'tan bir şeye malik değilim"
demesi müstesna.
"Rabbimiz!
Biz SANA tevekkül ettik... ve SANA inabe ettik. Masir SANA'dır."

62. CUMA / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar,
melik…
kuddüs…
aziz…
hakim…
ALLAH'ı sebbih ederler!

64. TEGABUN / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ı sebbih eder!
Mülk O'nundur!
Hamd etmek O'nundur!
O, herşeye kadirdir!

66. TAHRİM / 4

Eğer siz ikiniz, ALLAH'a tevbe ederseniz… artık ikinizin kalbleri de kat'iyyetle sugv eder!…
Eğer ona tezahür ederseniz… artık muhakkak ki ALLAH... O, onun mevlasıdır… ve Cebrail de… ve mü'minlerin salihi de... ve melekler bundan sonra zahirdir.

66. TAHRİM / 6

Ey iman edenler!
Nefslerinizi ve ehlinizi,
vakudu nas ve hacerler olan…
kendilerine emir edilen şeyde, ALLAH'a asi olmayan... ve emir edilen şeye fail olan… şedid galiz meleklerin, üzerine olduğu...
nardan vaky edin!

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

69. HAKKA / 17

Melek, onun ricaları üzredir.
Yevme-izinde, onların fevkinde, Rabbinin arşına sekizler hamil olur.

Bahsedilen sekizler, Allah'ın sekiz sıfatına nisbet edilir.
Bunun dışında, Hz.Muhammed'den rivayetle: "Onlar bugün dörttür, yarın sekiz olacaklardır" haberi vardır.
70. MEARİC / 1-2-3-4

Sual eden kimse…
meleklerin ve Ruhun, miktarı elli bin sene olan yevmde uruc edebildikleri miracların sahibi ALLAH'tan vuku olacak...
kafirler için def edilemez olan…
azabı sordu.

70. MEARİC / 29-30-31-32-33-34-35

Ferclerine... zevceleri veya melekesi yeminlerinde olanlar dışında… hafız olanlar…
ki böylelikle muhakkak onlar, levm edilenlerin gayrısında olanlardır. Bunun verasını ibtiga eden kimse ise... artık işte onlar… onlar düşmandır!
Kendilerine emanet edilenlere ve ahdlerine riayet edenler...
Şahadetlerine kaim olanlar...
Salatları üzre hafız olanlar...
İşte onlar... ikram edilmiş cennetlerdedirler!

72. CİNN / 21

De ki:
"Muhakkak ben, sizin için... ne darra… ne de reşid etmeye melik değilim."

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

76. İNSAN / 20

Gördüğünde, nimetler ve kebir mülkler görürsün.

78. NEBE / 36-37-38

Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde...
Senin Rabbinden...
semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbinden...
Rahmandan...
ceza olarak... hesab ata etmek olarak… O'ndan hitaba malik olamazlar.

Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir.

78. NEBE / 36-37-38

Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde...
Senin Rabbinden...
semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbinden...
Rahmandan...
ceza olarak... hesab ata etmek olarak… O'ndan hitaba malik olamazlar.

Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir.

82. İNFİTAR / 17-18-19

"Din yevmi"nin ne olduğunu sana idra ettiren nedir?
Sonra...
Nedir "Din yevmi"nin ne olduğunu sana idra ettiren!?
Nefsin, nefs için bir şey temlik etmediği yevmdir!
Yevme-izinde, emir, ALLAH'ındır.

85. BURUC / 7-8-9

Onlar, mü'minlere fail oldukları şeye şahiddiler. Onlardan, ancak, onların...
aziz,
hamid
semaların ve arzın mülkü KENDİSİNİN olan...
ALLAH'a iman ediyor olmalarından ötürü nekam ediyorlardı.
ALLAH, herşeye şahidtir.

89. FECR / 21-22-23-24

Hayır!
Arz, dekk olarak dekk olarak, dekk edildiğinde
ve Rabbin, melekleri saff saff kıldığında...
ve yevme-izinde cehenneme getirildiğinde…
yevme-izinde tezekkür eder İnsan!... artık ona zikir ne edecekse!
Der ki:
"Ahh keşke... hayatım için, takdim etseymişim!"

97. KADİR / 3-4-5

Kadir Gecesi, bin aydan hayrdır.
Onda… emirlerin tamamından… Rabblerinin izni ile Melekler ve Ruh tenezzül eder.
O, Fecrin tulu ettiği zamana kadar selamdır!

Bin ay süreci yaklaşık 83 yıl yapmaktadır. Bu, bir insan ömrü olarak kabul edilir.
114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.