İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ MLe ❞ kökünden türeyen kelimeler... 5 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Mela Emlâ MELA'Â Mele' Emlâ Mil'e
xoxox
م ل ا MLe
Mela
م ل ا MLe

Ova, sahra. Vakit. Sıcak kül.

Çğl.Emlâ
MELA'Â
م ل ا MLe

Meşveret. Cemaat. Güruh. Bir kavmin ileri gelen mes'uliyetli şahısları. Huy, ahlâk. Doldurmak.

DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor.
Mele'
م ل ا MLe

Bir cemâatin ileri gelenleri. Hırs, tamah. Zan. Güzellik. Fls: Kâinatta hiçlik şeklinde boşluk olmadığını, her yerin dolu olduğunu ifade eden bir tabirdir. Dolu mekân. Kalabalık, güruh, cemaat, topluluk. Halk.

DuruMeal'de toplam 30 kayıtta geçiyor.
Çğl.Emlâ
Mil'e
م ل ا MLe

Dolu, dolusu. Cemaat. Havuz.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

3. ALİ İMRAN / 91

Muhakkak... kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… artık, arz melaası altın fidye vermiş olsalar bile... hiç birisinden kabl edilmez!
İşte onlar… onlar için elim azab vardır… ve onlara nasır yoktur!

7. ARAF / 18

Dedi ki:
"İhrac ol oradan!... mez'um olarak ve medhur olarak!
Onlardan sana tabi olanlar var ya… kesinlikle cehennemi cemian sizden melaa edeceğim."

7. ARAF / 60

Kavminden meleler dediler ki:
"Muhakkak biz, seni mübin dalalet içinde görüyoruz kesinlikle."

7. ARAF / 66

Kavminin kafirlerinden meleler, dediler ki:
"Muhakkak biz, seni kesinlikle sefihlik içinde görüyoruz. Muhakkak biz, senin elbette kaziblerden olduğunu zann ediyoruz."

7. ARAF / 75

Kavminden istikbar eden meleler… kendilerinden, iman ettikleri için istizaf ettikleri kimselere dediler ki:
"Siz, Salih'in, Rabbinden mürsel olduğuna alim misiniz?"
Dediler ki:
"Muhakkak biz, onunla irsal edilene mü'minleriz."

7. ARAF / 88

Kavminden istikbar eden meleler, dediler ki:
"Seni ve seninle beraber iman edenleri, kesinlikle karyemizden kesinlikle ihrac ederiz, ey Şu'ayb!
ya da, milletimize ida edersin!"

Dedi ki:
"Kerh etsek bile mi!?"

7. ARAF / 90

Kavminden kafir memeler, dediler ki:
"Eğer Şu'ayb'a tabi olursanız... kesinlikle siz hasar alanlar olursunuz!"

7. ARAF / 103

Sonra onların ardından Musa'yı, ayetlerimizle Firavun'a ve onun melelerine, baas ettik... ve ardından onlara zalim oldular.
Artık nazar et!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!?

7. ARAF / 109-110

Firavun'un kavminden meleler, dediler ki:
"Muhakkak bu, elbette alim sihirbazdır. Arzınızdan sizi ihrac etmeyi irade ediyor. Artık emriniz nedir?"

7. ARAF / 127

Firavun'un kavminden meleler, dediler ki:
"Musa'yı ve kavmini,
arzda fesad çıkarmaları için...
ve seni ve senin ilahlarını vezr etmeleri için mi vezr edeceksin?"
Dedi ki:
"Oğullarını katl edeceğiz ve kadınlarını istihya edeceğiz.
Muhakkak biz, onların fevkinde kahiriz."

10. YUNUS / 75

Sonra bunların ardından, Musa ve Harun'u Firavuna ve onun melelerine, ayetlerimiz ile baas ettik.
Ancak onlar, istikbar ettiler ve mücrim kavim oldular.

10. YUNUS / 83

Ardından, Firavun ve melelerinin fitne etmeleri korkusuyla… ancak, kavminden bir zürriyet Musa'ya iman etti.
Muhakkak Firavun arzda kesinlikle ulvilik taslamıştı… ve muhakkak o müsrif kimselerdendi.

10. YUNUS / 88

Musa dedi ki:
"Rabbimiz!
Muhakkak SEN, Firavun'a ve onun melelerine, dünya hayatında ziynet ve mallar verdin.
Rabbimiz!
Senin sebilinden dall ettirsinler diye mi?
Rabbimiz!
Sen onların malları üzre tams et... ve kalbleri üzre şedid ol... artık onlar elim azabı görünceye kadar iman etmezler."

11. HUD / 27

Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki:
"Biz, senin, ancak, mislimizce beşer olduğunu görüyoruz. Bediy görüşte, ancak, en rezillerimizin sana tabi olduğunu görüyoruz.
Sizin bizim üzerimize fazlınızdan görmüyoruz. Bilakis... sizin kazibler olduğunuzu zann ediyoruz."

11. HUD / 38

Gemiyi sanat ediyordu. Kavminden meleler, ona merr ettikleri her seferde, ona sahr ediyorlardı.
Dedi ki:
"Eğer bize sahr ederseniz… artık muhakkak biz de… sizin sahr ettiğiniz gibi size sahr edeceğiz."

11. HUD / 96-97

BİZ, Musa'yı, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle ve mübin sultan ile!… firavuna ve onun melelerine irsal ettik…
Ardıdan onlar, firavunun emrine tabi oldular. Firavunun emri, reşid değildi.

11. HUD / 118-119

Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı.
Rabbinin rahmet ettikleri dışında… onlar muhtelif olmaktan zeyl etmezler.
Bunun için onları halk etti...!

Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu.

12. YUSUF / 43

Melik dedi ki:
"Muhakkak yedi semin sığırı, yedi acefin yediğini... ve yedi yeşil sünbül... diğerlerini ise yabis görüyorum.
Ey meleler!
Eğer rüya tabir ediyorsanız, rüyama fetva verin."

18. KEHF / 18

Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk.

Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti.
Şayet onlara muttali olsaydın... kesinlikle firar ederek onlardan tevella ederdin... ve kesinlikle onlardan rub ederek melaa olurdun.

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik.
Onlar istikbar ettiler ve ulvilik taslayan bir kavim oldular.
"Kavimleri bize abd olmuşken, bizim mislimizde şu iki beşere iman mı edelim?" dediler.
Artık ikisini de kizb ettiler... ve helak edilenlerden oldular.
Musa'ya, elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... umulur ki ihtida olurlar.

26. ŞUARA / 34-35

Havlinde ki melelere dedi ki:
"Muhakkak bu, alim sihirbazdır. Sizi, sihriyle, arzınızdan ihrac etmeyi irade ediyor… artık sizin emriniz nedir?"

27. NEML / 29

Dedi ki:
"Ey meleler!
Muhakkak bana kerim kitab ilka edildi."

27. NEML / 32

Dedi ki:
"Ey meleler!
Emrim hakkında fetva verin.
Ben, siz şahid oluncaya kadar emirleri kata eden olmam."

27. NEML / 38

Dedi ki:
"Ey meleler!
Onlar Müslüman olarak bana gelmeden önce... hanginiz onun arşı ile bana gelebilir?"

28. KASAS / 20

Medinenin aksasından bir erkek kimse, say ederek geldi ve dedi ki:
"Ey Musa!
Meleler, seni katl etmek için emir ediyorlar. Artık ihrac ol. Muhakkak ben sana nasihat edenlerdenim!"

28. KASAS / 32

"Elini cebine selk et. Sui gayrısında, beyaz olarak ihrac olsun. Cenahını rehbden kendine zamm et.

Artık bu ikisi, Firavun ve melelerine, Rabbinden iki burhandır. Muhakkak onlar fasık kavim oldular."

28. KASAS / 38

Firavun dedi ki:
"Ey meleler!
Sizin için benim gayrımda ilaha alim değilim.
Benim için, tin üzre vakd et, ey Haman! Benim için sarh yap. Umulur ki ben Musa'nın ilahına tulu ederim.
Muhakkak ben, elbette/kesinlikle onu kaziblerden zann ediyorum."

32. SECDE / 13

BİZ dileseydik, bütün nefslere kendi hudasını verirdik.
Fakat BEN'im, "elbette cehennem, cinnlerin ve nasın hepsinden melaadır!" kavlim hakktır.

37. SAFFAT / 6-7-8-9-10

Muhakkak ki BİZ, dünya semasını...
Ulvi meleleri (Mele-il Ala'yı) işitemeyen…
Duhur edilerek bütün caniblerden kazf edilen…
Kendilerine vasıb azab verilen...
bütün merid şeytanlardan hıfz ederek... kevkeb ziynetleri ile ziynetlendirdik.
**Hatf ederek hatf eden müstesnadır… ve ardından ona da sakıb şihab tabi olur!

"sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür.
37. SAFFAT / 66

Artık muhakkak onlar, kesinlikle ondan yerler... ve ardından batınlarını ondan melaa ederler.

38. SAD / 6-7-8

Onlardan meleler intılak ettiler.
"Meşy edin... ve ilahlarınız üzre sabır edin. Muhakkak, irade edilen şey kesinlikle budur.
Biz bunu, ahir millette işitmedik. Muhakkak bu, sadece, ıhtilaktır.
Zikir, aramızdan ona mı inzal edildi!?"

Bilakis!
Onlar, zikrimden şekk içindeler.
Bilakis!
(Ancak) Azabımı taddıklarında!...

38. SAD / 67-68-69-70

De ki:
"O azim haberdir. Siz ondan murizsiniz. Onlar ıhtisam ederlerken... a'la meleler (Mele-il Ala) ile (ilgili) ilimden bende yoktu. Bana, sadece, benim mübin nezir olduğum vahy ediliyor."

38. SAD / 84-85

Dedi ki:
"Hakk!... Hakk olanı söylüyorum!
Elbette… cehennemi senden ve onlardan sana tabi olanlardan cemian melaa edeceğim."

43. ZUHRUF / 46

elbette kat'iyyetle!... Musa'yı ayetlerimiz ile firavuna ve melelerine inzal ettik… ve ardından onlara dedi ki:
"Muhakkak ben Rabb-il aleminin Rasulüyüm."

50. KAF / 30

Yevmde, cehenneme,
"Melaa oldun mu?"
deriz. O da der ki:
"Daha ziyadesi var mı?"

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

72. CİNN / 8

Muhakkak biz, semaya lems ettik... ve ardından, onu şedid harislerle ve şihablarla melaa olmuş halde vecd olduk.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.