xoxox
م ل ا
MLe
| |
Mela
م ل ا
MLe
| Ova, sahra. Vakit. Sıcak kül. Çğl.Emlâ |
MELA'Â
م ل ا
MLe
| Meşveret. Cemaat. Güruh. Bir kavmin ileri gelen mes'uliyetli şahısları. Huy, ahlâk. Doldurmak. DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor. |
Mele'
م ل ا
MLe
| Bir cemâatin ileri gelenleri. Hırs, tamah. Zan. Güzellik. Fls: Kâinatta hiçlik şeklinde boşluk olmadığını, her yerin dolu olduğunu ifade eden bir tabirdir. Dolu mekân. Kalabalık, güruh, cemaat, topluluk. Halk. DuruMeal'de toplam 30 kayıtta geçiyor. Çğl.Emlâ |
Mil'e
م ل ا
MLe
| Dolu, dolusu. Cemaat. Havuz. |
2. BAKARA / 246 Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!? Onlar Nebilerine, demişlerdi ki: Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler. ALLAH, zalimlere alimdir. |
3. ALİ İMRAN / 91 Muhakkak... kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… artık, arz melaası altın fidye vermiş olsalar bile... hiç birisinden kabl edilmez! |
7. ARAF / 18 Dedi ki: |
7. ARAF / 60 Kavminden meleler dediler ki: |
7. ARAF / 66 Kavminin kafirlerinden meleler, dediler ki: |
7. ARAF / 75 Kavminden istikbar eden meleler… kendilerinden, iman ettikleri için istizaf ettikleri kimselere dediler ki: |
7. ARAF / 88 Kavminden istikbar eden meleler, dediler ki: Dedi ki: |
7. ARAF / 90 Kavminden kafir memeler, dediler ki: |
7. ARAF / 103 Sonra onların ardından Musa'yı, ayetlerimizle Firavun'a ve onun melelerine, baas ettik... ve ardından onlara zalim oldular. |
7. ARAF / 109-110 Firavun'un kavminden meleler, dediler ki: |
7. ARAF / 127 Firavun'un kavminden meleler, dediler ki: |
10. YUNUS / 75 Sonra bunların ardından, Musa ve Harun'u Firavuna ve onun melelerine, ayetlerimiz ile baas ettik. |
10. YUNUS / 83 Ardından, Firavun ve melelerinin fitne etmeleri korkusuyla… ancak, kavminden bir zürriyet Musa'ya iman etti. |
10. YUNUS / 88 Musa dedi ki: |
11. HUD / 27 Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki: |
11. HUD / 38 Gemiyi sanat ediyordu. Kavminden meleler, ona merr ettikleri her seferde, ona sahr ediyorlardı. |
11. HUD / 96-97 BİZ, Musa'yı, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle ve mübin sultan ile!… firavuna ve onun melelerine irsal ettik… |
11. HUD / 118-119 Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı. Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu. |
12. YUSUF / 43 Melik dedi ki: |
18. KEHF / 18 Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk. Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti. |
23. MU'MİNUN / 24-25 Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki: |
23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38 Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler: "Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız. O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor? Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye! Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz." |
23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik. |
26. ŞUARA / 34-35 Havlinde ki melelere dedi ki: |
27. NEML / 29 Dedi ki: |
27. NEML / 32 Dedi ki: |
27. NEML / 38 Dedi ki: |
28. KASAS / 20 Medinenin aksasından bir erkek kimse, say ederek geldi ve dedi ki: |
28. KASAS / 32 ✦ "Elini cebine selk et. Sui gayrısında, beyaz olarak ihrac olsun. Cenahını rehbden kendine zamm et. Artık bu ikisi, Firavun ve melelerine, Rabbinden iki burhandır. Muhakkak onlar fasık kavim oldular." |
28. KASAS / 38 Firavun dedi ki: |
32. SECDE / 13 BİZ dileseydik, bütün nefslere kendi hudasını verirdik. |
37. SAFFAT / 6-7-8-9-10 Muhakkak ki BİZ, dünya semasını... "sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür. |
37. SAFFAT / 66 Artık muhakkak onlar, kesinlikle ondan yerler... ve ardından batınlarını ondan melaa ederler. |
38. SAD / 6-7-8 Onlardan meleler intılak ettiler. Bilakis! |
38. SAD / 67-68-69-70 De ki: |
38. SAD / 84-85 Dedi ki: |
43. ZUHRUF / 46 elbette kat'iyyetle!... Musa'yı ayetlerimiz ile firavuna ve melelerine inzal ettik… ve ardından onlara dedi ki: |
50. KAF / 30 Yevmde, cehenneme, |
56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56 De ki: Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar! |
72. CİNN / 8 ✦ Muhakkak biz, semaya lems ettik... ve ardından, onu şedid harislerle ve şihablarla melaa olmuş halde vecd olduk. |