İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ MNN ❞ kökünden türeyen kelimeler... 12 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox imtinan istimnan Memnun Memnunen Memnuniyyet Menn menne Mennan Mennane Menun Minnet Temenna
xoxox
م ن ن MNN
imtinan
م ن ن MNN

Minnet. Kendine minnet etmek. Birisine yaptığı ihsan ve iyiliği başına kakmak. Memnun olmak. Birisinin çok iftiharla sevdiği ve mâlik olduğu şeye nâil olmak.

istimnan
م ن ن MNN

İhsan isteme.

Memnun
م ن ن MNN

Hoşnud. Razı. Minnet altında bulunan. İyiliğe nâil kılınmış. Çok muteber olan şey. Çok beğenilen. Ölçülü ve hesaplı olan. Kesilmiş.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
Memnunen
م ن ن MNN

Sevinerek, memnun olarak.

Memnuniyyet
م ن ن MNN

Mesrur oluş. Şâdlık. Mesruriyet.

Menn
menne
م ن ن MNN

Nimet vermek. İyilik etmek, iyilikler. Minnet. Rıza. Esiri fidye almadan, ücretsiz salıvermek. Kesmek. Zayıf etmek. Ettiği iyiliği başa kakmak. İki batman ağırlık. Kudret helvası.

DuruMeal'de toplam 17 kayıtta geçiyor.
Mennan
م ن ن MNN

İhsanı bol. Çok çok ihsan eden. En çok nimet veren.

Mennane
م ن ن MNN

Malı, mülkü, serveti için kendisiyle evlenilen kadın.

Menun
م ن ن MNN

Kesmek. Vakit, zaman, ömür ve sâireyi kesen.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Minnet
م ن ن MNN

İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. Birisine iyilik etmek. Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Temenna
م ن ن MNN

Eli alnına götürerek selâmlama işareti yapma. Minnettar olma.

2. BAKARA / 57

Üzerinize gamameyi zıll yapmıştık.
Size, menne ve selva inzal etmiştik.
***Rızıklandırdıklarımızın tayyib olanlarından yeyin.***
BİZ'e zalim olamazlar... fakat onlar, kendilerine zalim olmuş oldular.

2. BAKARA / 262

Mallarını ALLAH sebilinde infak eden…
sonradan,
infak ettiği şeyleri minnete tabi kılmayan…
ve eza etmeyen kimseler…
onların ecirleri Rabblerinin indindedir… onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

3. ALİ İMRAN / 164

ALLAH, nefslerinden kendilerine…
ayetlerini tilavet eden…
ve tezkiye eden...
ve onları kitaba ve hikmete alim eden…
Rasul baas ettiğinde... mü'minlere elbette kat'iyyetle menn etmiştir!
Muhakkak onlar, önceden elbette mübin dalalet içindeydiler.

4. NİSA / 94

Ey iman edenler!
ALLAH sebilinde darb ettiğinizde... artık tebeyyün edin.
Size selam ilka eden kimseye, dünya hayatının arızlarına ibtiga ederek, "Sen mü'min değilsin" demeyin.
ALLAH indinde pek çok magnemler vardır.
Böyledir!...
Siz de önceden böyleydiniz... ve ardından ALLAH, sizi menn etti.
Artık tebeyyün edin!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

6. ENAM / 53

Böyledir!...
"ALLAH, aramızdan şunlara mı menn etti?"
demeleri için, bazısını bazısı ile fitneledik.

ALLAH, şükür edenlere alim değil midir!?

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

12. YUSUF / 90

Dediler ki:
"Yoksa sen misin! Yusuf musun sen!?"
Dedi ki:
"Ben Yusuf'um ve bu da kardeşimdir.
ALLAH bize kat'iyyetle menn etmiştir!
Muhakkak, ittika eden ve sabır eden kimse... artık muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez."

14. İBRAHİM / 11

Rasulleri onlara dedi ki:
"Muhakkak biz, sadece, sizin mislinizde beşeriz. Fakat ALLAH, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine menn eder. ALLAH'ın izni ile olmadan, sultan ile size gelmemiz, bize mümkün değildir.
ALLAH'a... artık mü'minler, tevekkül etsinler."

20. TAHA / 37-38-39

"BİZ sana, başka merrede de, elbette kat'iyyetle menn etmiştik!
Vahyimizi, annene vahy etmiştik:
***Onu sandığın içine kazf et… ve ardından ummana kazf et! ki... ardından umman, onu sahile ilka etsin. BANA düşman olan... ve ona düşman olan, onu ahz edecektir.***
Aynım üzre sanat olman için, sana KENDİMİZDEN muhabbet ilka etmiştim."

20. TAHA / 80

Ey israiloğulları!
Sizi düşmanınızdan kat'iyyetle necat ettik!
Tur'un eymen cenbinde size vaad ettik.
Size menne ve selva inzal ettik.

26. ŞUARA / 20-21-22

Dedi ki:
"Ben ona fail olduğum zaman dalalette olanlardandım. Ardından, sizden korkunca, firar ettim.
Artık Rabbim, bana hüküm vehb etti… ve beni mürsellerden kıldı.
Üzerime menn ettiğin bu nimet, İsrailoğullarını köleleştirmendendir."

28. KASAS / 5-6

BİZ,
arzda istizaf edilenlere menn etmeyi...
ve onlara imamlar kılmayı...
ve onları varisler kılmayı...
ve onları arzda temekkün etmeyi...
ve Firavun'a ve Haman'a ve ordularına, hazer ettikleri şeyleri göstermeyi…
irade ediyorduk.

28. KASAS / 82

Bir gün önce, onun yerinde olmayı temenni edenler,
"Vay! Demek ki ALLAH, kendisine abd olanlardan dilediği kimse için rızkı bast ediyor ve ikdar ediyormuş.
Eğer ALLAH, bize minnet etmeseydi, bizi de kesinlikle hasf edecekti. Demek ki kafirler felaha ulaşamıyorlarmış!" deyiverdiler.

37. SAFFAT / 114

Musa ve Harun üzre elbette kat'iyyetle menn ettik!

38. SAD / 39

"Bu, BİZ'im verdiğimizdir.
Artık, hesabsızca menn et veya imsak et."

41. FUSSİLET / 8

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
onlar için gayrı memnun ecir vardır.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

49. HUCURAT / 17

Silm etmelerini sana menn ediyorlar.
De ki:
"Sizin (bahşedilen) İslam'ınızı bana menn etmeyin.
Bilakis!
Eğer siz, sadık olanlar olursanız... sizi imana hidayet ettiğinden ötürü ALLAH size menn etmiştir."

52. TUR / 25-26-27-28

Bazıları bazılarına (birbirlerine) ikbal eder... sual ederler. Derler ki:
"Muhakkak biz, önceleri, ehlimizin içinde müşfik olanlar olmuştuk. Ardından… ALLAH bize menn etti... ve bizi semum azabtan vaky etti. Muhakkak biz önceden O'nu(n davasını) dava edinmiştik!
Muhakkak ki O, berrdir, rahimdir."

52. TUR / 30-31

Yoksa dedikleri şu mu;
"O bir şair… Biz ona, menun rayb tarabbus ediyoruz."
De ki:
"Siz tarabbus edin!... Artık muhakkak ben de sizinle birlikte tarabbus edenlerdenim."

68. KALEM / 3

Muhakkak senin için elbette/kesinlikle gayrı memnun ecir vardır.

74. MUDDESSİR / 1-2-3-4-5-6-7

Ey müddessir!
Kıyam et!... ve artık nezr et!
ve artık kebirle Rabbini!
ve artık tahir et sevblerini!
ve artık hicr et riczi!
ve istiksar ederek menn etme!
ve artık sabır et Rabbin için!

84. İNŞİKAK / 22-23-24-25

Bilakis!
Kafirler kizb ederler. ALLAH, onların viai ettikleri şeylere alimdir.
Artık onlara, elim azabı ibşar et.

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler müstesna. Onlara gayrı memnun ecir vardır.

95. TİN / 4-5-6

elbette kat'iyyetle!... İnsanı "ahsen-i takvim" içinde halk ettik!
Sonra…
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin
*** ve kendilerine gayrı memnun ecir olanların***
dışındakileri… sefillerin en sefiline redd etik.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.