mesl xoxox
م ث ل
MS!L
| Gibi görünmek. Benzer olmak. |
imtisal
م ث ل
MS!L
| Numune kabul etme. Uymak. Ayrılmamak üzere inkıyad etme. Mesel ve kıssa söyleme. Bir şeyin suretine girme. Muvafakat ve mutabakat etme. Katili kısas etme. |
istimsal
م ث ل
MS!L
| Misal edinmek. Örnek tutmak. |
mesel
م ث ل
MS!L
| Bir umumi kaideye delalet eden meşhur söz. Ata sözü. İbretli ve küçük hikaye. Dokunaklı ve manalı söz. Benzer. Misil. Delil. Hüccet. DuruMeal'de toplam 69 kayıtta geçiyor. Çğl.EmsalÇğl.Emsile |
Mesela Meselen
م ث ل
MS!L
| Misal olarak, söz gelişi, şunun gibi, örnek tarzında. |
Mesil
م ث ل
MS!L
| Benzer. Misil. Gibi. Şibih. Eş. Nazir. |
Mesulat
م ث ل
MS!L
| Azab, ukubet. Cezâ çekme. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
misal
م ث ل
MS!L
| Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek. Düş. Rüya. Ahlak ve adabla ilgili kıssa ve hikaye. Bir şeyin örneği ve sıfatı. Kısas. Heykel, put. Mat: Kat sayı. DuruMeal'de toplam 12 kayıtta geçiyor. Çğl.MusulÇğl.Emsal |
misl misil
م ث ل
MS!L
| Benzer. Eş. Nazır. Tıpkısı. Aynısı kadar. Bire-bir. DuruMeal'de toplam 73 kayıtta geçiyor. Çğl.Emsel |
Mumessel
م ث ل
MS!L
| Temsil edilmiş. Benzetilmiş. Tab olunmuş, basılmış. |
mumessil
م ث ل
MS!L
| Vekalet eden. Bir şahsı bir topluluğu veya şahs-ı maneviyi temsil eden. Benzeten. Kitap bastıran. Vekil. Rol temsil eden. Aktör. |
Temessul
م ث ل
MS!L
| Benzeşmek. Cisimlenmek. Bir şeyin bir yerde suret ve mahiyetinin aksetmesi. Bir şekil ve surete girmek. Bir kıssa veya atasözü söylemek. |
temsil
م ث ل
MS!L
| Bir şeyin aynısını veya mislini yapmak. Benzetmek. Teşbih etmek. Örnek, nümune söz. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.Temsilât |
Timsal
م ث ل
MS!L
| Resim, suret, sembol, nümune. Tasvir. Bir şeyi başka bir şeye benzetmek. Heykel. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.Temasil |
umsule
م ث ل
MS!L
| Örnek olarak verilen beyit. Misal olarak gösterilen mısra. |
2. BAKARA / 17 Onların meseli; nar vakd etmek isteyenlerin meseli gibidir: |
2. BAKARA / 23-24 Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin! |
2. BAKARA / 26-27 Muhakkak ki ALLAH, mesel darb etmekten istihya etmez! Çoğunu bunlarla dalalete düşürür... ve çoğunu bunlarla ihda eder. Bunlarla dalalete düşürdükleri, sadece... |
2. BAKARA / 106-107 Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz. |
2. BAKARA / 113 Kitab tilavet ettikleri halde... Böyledir!... Artık, hakkında ihtilaf etmiş oldukları şeyde, onların aralarında, kıyamet yevminde, ALLAH hüküm verecektir! |
2. BAKARA / 118 İlmi olmayanlar... Böyledir!... |
2. BAKARA / 137 ✦ Eğer sizin iman ettiğinize… onlar da misli ile iman ederlerse… artık ihtida olmuş olurlar... |
2. BAKARA / 171 -- Dava(ları) ve nida(ları) müstesna -- |
2. BAKARA / 194 ✦ Haram ay, haram ay iledir (karşılıktır)! ✦ ALLAH'a ittika edin! |
2. BAKARA / 214 Yoksa siz, öncenizden halvet olanların meseli size verilmeden cennete dahil olacağınızı mı hesab ediyorsunuz!? Rasul ve onunla beraber iman edenler, Değil mi ki... muhakkak ki ALLAH'ın nasrı karibdir!? |
2. BAKARA / 228 Mutallaka kadınlar, kendi nefsleri ile üç kur tarabbus ederler. ALLAH'a ve ahir yevme iman etmişlerse, ALLAH'ın rahimlerinde halk ettiği şeyi ketm etmeleri kendileri için helal değildir. Eğer ıslah olmayı irade ederlerse... kocaları, kadınlarının (kendilerine) redd olmalarına (geri dönmelerine) daha çok hakk sahibidirler. Kadınların (hakkları) da maruf ile üzerlerine olan mislincedir. Derece, karıları üzerine erkekler içindir. ALLAH, azizdir, hakimdir. |
2. BAKARA / 233 Anneler evladlarını iki kamil havl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamayı irade eden içindir. Nefs, sadece, vasi olduğuna mükellef edilir. ✦ Ne anne evladı yüzünden, ne de baba evladı yüzünden darr edilmesin. ALLAH'tan ittika edin ve alim olun ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir. |
2. BAKARA / 261 Mallarını ALLAH sebilinde infak eden kişilerin meseli, bütün sünbüllerde yüz habbe olan, yedi sünbül nebat eden habbenin meseli gibidir. |
2. BAKARA / 264 Ey iman edenler! Artık onun meseli; Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler. |
2. BAKARA / 265 ✦ ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek... ALLAH, amel ettiğiniz şeylere basirdir. |
2. BAKARA / 275 Riba yiyenler... ALLAH bey'i helal kıldı... ve ribayı haram kıldı! Artık Rabbinden meviza alan kimse... ardından, |
3. ALİ İMRAN / 13 Mülaki olan iki fie size kat'iyyetle ayet olmuştur! |
3. ALİ İMRAN / 59 Muhakkak, ALLAH'ın indinde İsa'nın meseli, Adem'in meseli gibidir. |
3. AL-İ İMRAN / 72-73-74 Kitab ehlinden bir taife dedi ki: De ki: Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda... De ki: |
3. ALİ İMRAN / 117 Bu dünya hayatında infak ettikleri şeylerin meseli… nefslerine zulüm eden kavmin harsına isabet eden ve ardından onu helak eden... içinde sırr olan rih meseli gibidir. |
3. ALİ İMRAN / 140 Eğer size karh mess etmişse... artık, o kavme de kat'iyyetle mislince karh temas etmiştir! |
3. ALİ İMRAN / 165 Onlara, kat'iyyetle iki misli isabet etmiş olan!... musibet size isabet ettiğinde, dediniz ki: |
4. NİSA / 11 ALLAH, size evladlarınız hakkında, erkek için iki dişinin hazzı mislini vasiyet eder. Ölenin evladı varsa, ana-babasından her birine, terekeden altıda bir hisse vardır. (Bunlar) vasiyet etiklerinin veya deyn ardındandır. Babalarınız ve oğullarınız!... Bunlar, ALLAH'tan farzdır. |
4. NİSA / 140 Size, kitabta, kat'iyyetle şunu inzal etmiştik! |
4. NİSA / 176 Senden fetva istiyorlar. |
5. MAİDE / 31 Ardından ALLAH, kardeşine yaptığı seyyieyi nasıl vera edeceğini göstermek için, arzda bahs eden gurab baas etti. |
5. MAİDE / 36 Muhakkak, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli de kendilerinin olsa ve kıyamet yevminin azabından onu fidye etseler… kafirlerden kabl edilmez. Onlar için elim azab vardır. |
5. MAİDE / 95 Ey iman edenler! |
6. ENAM / 38 ✦ Arzdaki dabbeler... BİZ, kitabta hiçbir şeyi ifrat etmedik... |
6. ENAM / 93 ✦ ALLAH'a kizb ederek iftira eden... |
6. ENAM / 122 Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu? Böyledir!... |
6. ENAM / 124 Kendilerine bir ayet ulaştığında, "ALLAH Rasullerine verilenin misli, bizim kendimize verilinceye kadar iman etmeyiz" derler. |
6. ENAM / 160 Hasene ile gelen kimse... artık ona, emsalinin aşrı (on katı) vardır. Seyyie ile gelen kimse... artık o, mislinden başka cezalandırılmaz. Onlara zulüm edilmez. |
7. ARAF / 169 Artık, onların hilafında, kitaba varis olan halef... bu ednanın arız olanını ahz ediyor... ve |
7. ARAF / 176 Şayet dileseydik, onlarla elbette onu ref ederdik. Fakat o, arzda ebedi oldu ve hevasına tabi oldu. |
7. ARAF / 177 Ayetlerimizi kizb eden ve kendi nefslerine zulüm eden kavmin meseli ne de suidir! |
7. ARAF / 194 Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz, sizin emsalinizde ibadet edenlerdir. |
8. ENFAL / 31 Onlara ayetlerimiz tilavet edildiğinde… dediler ki: |
10. YUNUS / 24 Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir: Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur. Böyledir!... |
10. YUNUS / 27 Seyyieler kesb edenler… onlara seyyienin mislince ceza verilir… ve onları zillet irhak eder. Onlara ALLAH'tan asım yoktur. Vechleri, muzlim geceden kıtalarla gışa olmuş gibidir. |
10. YUNUS / 38 Yoksa, "onu iftira etti" mi diyorlar? |
10. YUNUS / 102 Artık onlar, sadece, öncelerinden halvet olanların yevmlerinin misline nazar ediyorlar!? |
11. HUD / 13 Yoksa, "İftira etti" mi diyorlar!? |
11. HUD / 24 İki ferikin meseli... kör ve sağır ile basir ve işiten kimseler gibidir. |
11. HUD / 27 Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki: |
11. HUD / 89 "Ey Kavmim! |
13. RAD / 6 Senin, hasenelerin öncesinde seyyielere acele etmeni istiyorlar. Onların öncesinden kat'iyyetle mesulat hilv olmuştu! |
13. RAD / 17 Semadan su inzal eder... ve ardından vadiler, kendi kaderleri ile seyl olur... Ardından seyl, rabiyenin zebedine hamil olur. Böyledir!... Böyledir!... |
13. RAD / 18 Rabblerine isticab edenler için hüsna vardır. |
13. RAD / 35 Muttakilere vaad edilen cennetin meseli şöyledir; altından nehirler cereyan eder... onun ükülleri ve onun zıllı daimdir. |
14. İBRAHİM / 10 Rasulleri dedi ki: |
14. İBRAHİM / 11 Rasulleri onlara dedi ki: |
14. İBRAHİM / 18 Rabblerine kafir olanların meseli: |
14. İBRAHİM / 24-25 ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!? ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler. |
14. İBRAHİM / 24-25 ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!? ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler. |
14. İBRAHİM / 26 Habis kelimenin meseli ise; |
14. İBRAHİM / 44-45 Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et! Siz değilmiydiniz... önceden, |
16. NAHL / 60 ✦ Sui meseller, ahirete iman etmeyenlere aittir. |
16. NAHL / 74 Artık ALLAH'a meseller darb etmeyin! |
16. NAHL / 75 ALLAH, bir şeye ikdar edemeyen memluk abd ile kendimizden hasene rızk ile rızıklandırdığımız ve ardından ondan sırr olarak ve cehr olarak infak eden kimseyi, mesel darb eder. |
16. NAHL / 76 ALLAH, iki adamı mesel darb eder. |
16. NAHL / 112-113 ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti: |
16. NAHL / 126 Eğer muakabe edecekseniz… akibetiniz olan şeyin misli ile muakabe edin. |
17. İSRA / 48 Senin için, nasıl meseller darb ettiklerine nazar et! |
17. İSRA / 88 De ki: |
17. İSRA / 89 BİZ, bu Kur'an'da nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden sarf ettik! Ardından... kafirler dışında... nasın pek çoğu da imtina etti. |
17. İSRA / 99 Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!? |
18. KEHF / 32 Onlara iki adamın meselini darb et! |
18. KEHF / 45 Dünya hayatının, semadan inzal olan su gibi olduğu meselini onlara darb et! |
18. KEHF / 54 BİZ, elbette kat'iyyetle bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden sarf ettik! |
18. KEHF / 109 De ki: |
18. KEHF / 110 De ki: |
19. MERYEM / 16-17 Kitabta Meryem'i zikir et. |
20. TAHA / 58 "Artık elbette/kesinlikle biz de sana, mislince sihrimizi vereceğiz. Bizim ve senin aramızda, bizim de... Senin de vaadinde hilafa düşmeyeceğimiz... seva mekan belirle." |
20. TAHA / 63 Dediler ki: |
20. TAHA / 104 Onların kavil ettikleri şeylere BİZ alimiz! |
21. ENBİYA / 3 ✦ Onların kalbleri lehvdedir!... |
21. ENBİYA / 52 Babasına ve kavmine, demişti ki: |
21. ENBİYA / 84 Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik. |
22. HACC / 60 Böyledir!… |
22. HACC / 73 Ey nas! Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler! |
23. MU'MİNUN / 24-25 Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki: |
23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38 Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler: "Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız. O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor? Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye! Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz." |
23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38 Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler: "Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız. O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor? Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye! Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz." |
23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik. |
23. MU'MİNUN / 81-82-83 Bilakis! |
24. NUR / 17 Eğer sizler mü'minler iseniz… ebediyyen bunun misline ida etmemenizi… ALLAH size vaaz ediyor! |
24. NUR / 34 elbette kat'iyyetle!... BİZ size, |
24. NUR / 35 ALLAH, semaların ve arzın nurudur. ALLAH, dilediği kimseyi KENDİ nuruna ihda eder. |
25. FURKAN / 9 Nazar et!... Senin hakkında nasıl meseller darb ettiler... ve ardından dalalete düştüler. Artık sebile istitaat edemezler. |
25. FURKAN / 33 Sana bi-hakkın verdiğimiz ahsen tefsir dışında, onlar sana mesel veremezler. |
25. FURKAN / 39 Hepsine, kendileri için meseller darb ettik… ve hepsini tetbir ederek tebar ettik. |
26. ŞUARA / 154 "Sen de mislimizce bir beşerden başka değilsin. Eğer sadıklardan olmuşsan, bize ayet ver." |
26. ŞUARA / 186 "Sen mislimizce beşerden başka değilsin. Muhakkak biz senin, kazib olanlardan olduğunu zann ediyoruz." |
28. KASAS / 48 Ardından onlara BİZ'im indimizden hakk kılındığında, dediler ki: |
28. KASAS / 79 Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki: |
29. ANKEBUT / 41 ALLAH'ın gayrısından veliyler ittihaz edenlerin meseli, ev ittihaz eden örümceğin meseli gibidir. |
29. ANKEBUT / 43 Bu meselleri, nas için darb ediyoruz. |
30. RUM / 27 Halk etmeyi ibda eden O, sonra onu ida eder. Bu, O'nun için daha da hevndir. |
30. RUM / 28 Size nefslerinizden mesel darb ediyor... Böyledir!... |
30. RUM / 58 Bu Kur'an'da, nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden darb ettik! |
34. SEBE / 13 Mihrablardan (savaş malzemeleri) ve temsillerden (heykeller) ve cabiyeler (havuzlar) gibi cefnelerden (su tekneleri) ve revs olmuş kıdrlardan (yemek pişirme kabları)... dilediği şeyleri ona amel ediyorlardı. Şükür ederek amel edin! eyy Davud ali! |
35. FATIR / 14 Onları davet etseniz, sizin davanızı işitemezler... velev ki işittiler, size isticab edemezler. |
36. YASİN / 13 Onlara karye ashabını mesel darb et! Bu şehrin Antakya, elçilerin de İsa(as)'ın havarilerinden gönderilenler olduğu, anılan kavmin de Romalı bir grub olduğu rivayet edilmektedir. |
36. YASİN / 15 Dediler ki: |
36. YASİN / 41-42 Meşhun gemide zurriyetlerine hamil olmamız onlara ayettir! |
36. YASİN / 77-78-79 İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi! De ki: Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir. |
36. YASİN / 81 Semaları ve arzı halk eden, onların mislini halk etmeye kadir değil midir!? Bilakis! |
37. SAFFAT / 60-61 Muhakkak bu... elbette/kesinlikle bu, azim fevzdir. Artık amel edenler, bunun misli için amel etsinler! |
38. SAD / 43 BİZ, ona, ehlini ve onlarla beraber onların mislini, KENDİMİZDEN rahmet ve lübb sahibleri için zikir olarak vehb ettik. |
39. ZUMER / 27 elbette kat'iyyetle!... bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden meseller darb ettik!... umulur ki tezekkür ederler. |
39. ZUMER / 29 ALLAH, mesel darb etti: |
39. ZUMER / 47-48 Şayet, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli kadarı, zalimlerin olsaydı... |
40. MU'MİN / 30-31 İman eden dedi ki: |
40. MU'MİN / 30-31 İman eden dedi ki: |
40. MUMİN / 40 ✦ "Seyyielere amil olan… artık sadece, mislince cezalanır. |
41. FUSSİLET / 6-7 De ki: |
41. FUSSİLET / 13 Eğer iraz ederlerse, artık de ki: Ebu Cehil ile Kureyş'in ileri gelenlerinden bir topluluk şöyle dediler: "Muhammed'in işi bizi şüpheye düşürdü, sihir, kehanet, falbakıcılık ve şiiri bilen bir adam arasanız, onunla konuşsa da bize onun durumunu bir anlatsa." dediler. Bunun üzerine Utbe b. Rebia: "Ben vallahi şiiri, fal bakmayı, sihri dinlemişim, ona dair bir ilim edinmişimdir. Eğer öyle ise Muhammed bana gizli kalmaz." dedi ve vardı: "Ya Muhammed, sen mi daha hayırlısın, Haşim mi; sen mi hayırlısın, Abdulmuttalib mi?" dedi. Rasulullah cevap vermedi. "Ya Muhammed, sen bizim ilâhlarımızı kötülüyor, atalarımızı sapık olarak gösteriyorsun, eğer başkanlık senin olsun istiyorsan bayraklarımızı sana dikelim ve eğer mal istiyorsan sana mallarımızdan senin ve arkandakilerin ihtiyaçlarını giderecek mal toplayalım ve eğer kadın ihtiyacın varsa Kureyş kızlarından beğeneceğin on tanesini seninle evlendirelim." dedi. Rasulullah susuyor söylemiyordu. Utbe sözünü bitirdiği zaman, Rasulullah, "Bismillahirrahmanirrahim" deyip, bu sureyi baştan okudu. Bu ayete geldiğinde Utbe hemen Rasulullah’ın mübarek ağızlarını tuttu "Rahime" yemin vererek vazgeçmesini rica etti. Kureyş'e çıkmadı, birkaç gün görünmeyince Ebu Cehil "Ey Kureyş topluluğu!" dedi. "Utbe neden görünmüyor? Zannederim Muhammed'e saptı, galiba onun yemeği hoşuna gitti, bu mutlak ihtiyacından olmalı, kalkın gidelim bakalım" dedi. Vardılar. Ebu Cehil "Ey Utbe" dedi. "Sen Muhammed'e saptın o galiba hoşuna gitti, bir ihtiyacın varsa seni Muhammed'e muhtaç etmeyecek mal toplayabiliriz." Bunun üzerine Utbe kızdı ve bundan sonra Muhammed'e ebediyyen bir şey söylemeyeceğine billahi diyerek yemin etti ve olup biteni anlattı. "Bana" dedi, "bir şey ile cevap verdi ki: Vallahi o sihir değil, şiir de değil, fal bakıcılık da değildir." Vallahi bilirsiniz ki Muhammed bir şey söylediği zaman yalan çıkmaz, onun için başınıza bir azap inmesinden korktum." |
42. ŞURA / 11 ✦ Semaları ve arzı fatr etmiştir. |
42. ŞURA / 40 Seyyielerin cezası, mislince seyyiedir! |
43. ZUHRUF / 8 BİZ, bunlardan daha şedid olanları (bile) batş ederek helak etmiştik. Evvelkilerin meselleri mazi oldu! |
43. ZUHRUF / 17 Onlardan birisi Rahman için mesel darb ettiği şey ile ibşar edilince... kezm ederek, vechi musvedde olup zalil olur. |
43. ZUHRUF / 56 Ardından onları, ahirdekiler için selef ve mesel kıldık. |
43. ZUHRUF / 57 Meryemin oğlu meselini darb ettiğimizde… senin kavmin ondan sadd etti. |
43. ZUHRUF / 59 O, sadece, kendisini nimetlendirdiğimiz… ve israiloğulları için mesel kıldığımız bir abddır. |
46. AHKAF / 10 De ki: |
47. MUHAMMED / 3 Bu… Böyledir!... |
47. MUHAMMED / 10 Onlar arzda seyir etmiyorlar mı?… ve önceden olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmiyorlar mı? |
47. MUHAMMED / 15 Muttakilere vaad edilen cennetin meseli... orada, |
47. MUHAMMED / 38 İşte siz böylesiniz!... Bahl eden kimse... artık muhakkak... ancak, nefsinden bahl eder! Eğer tevella ederseniz... sizin gayrınızda bir kavmi istebdil eder... sonra onlar, sizin emsalinizde olmazlar. |
48. FETİH / 29 ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar... |
51. ZARİYAT / 23 Yemin olsun... semanın ve arzın Rabbine! |
51. ZARİYAT / 59 Muhakkak zalimler için... ashablarının zenbleri misli zenb vardır. |
52. TUR / 33-34 Yoksa dedikleri şu mu; |
56. VAKIA / 22-23-24 Amel etmiş oldukları şeylere ceza olarak… meknun inci emsalinde güzel gözlü huriler vardır!... |
56. VAKIA / 60-61 ✦ Sizin emsalinizi bedellendirmek |
57. HADİD / 20 Alim olun ki... dünya hayatı, Şedid azab... ve ALLAH'tan mağfiret... ve rıdvan, ahirettedir! |
59. HAŞR / 15 Aynen, kendilerinin karib olarak öncesinden... kendilerine emir edilen vebali yiyenlerin meseli gibidir. Yahudilerden, Beni Kaynuka kavmi, hicretin yirminci ayında, Medine'den sürülmüştü. Bunlar, Bedir'den sonra ilk vebal yaşayanlar oldu. |
59. HAŞR / 16-17 Aynen, şeytanın meseli gibidir. |
59. HAŞR / 21 Şayet bu Kur'anı bir dağa inzal etseydik… kesinlikle onu ALLAH'ın haşyetinden, mutasaddı olarak huşu içinde görürdün. |
60. MUMTEHİN / 11 Eğer zevcelerinizden bir şeyi kafirlere fevt ederseniz... ve ardından ikab ederseniz... ardından zevceleri zehab olanlara infak ettiği şeylerin mislini verin. |
62. CUMA / 5 Tevrat'a hamil edilip... sonra ona hamil olamayanların meseli... seferlere hamil eşek meseli gibidir. |
65. TALAK / 12 ALLAH, yedi semaları ve onların misli kadarını arzdan halk edendir. |
66. TAHRİM / 10 ALLAH kafirlere, Nuh'un hanımını ve Lut'un hanımını mesel darb eder. |
66. TAHRİM / 11 ALLAH, iman edenlere, firavun'un hanımını mesel darb eder. O demişti ki: |
74. MUDDESSİR / 31 BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık. Böyledir!... |
76. İNSAN / 28 BİZ halk ettik onları… BİZ!... |
89. FECR / 5-6-7-8-9-10 Bunda hicr sahibleri için kasem yok mu!? |