İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ MVT ❞ kökünden türeyen kelimeler... 9 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:mevt xoxox imate memat Muvat Memut Men'a Men'at Menaî Menie Meniyye meyyit Meyt meyte mevta emvat Mevat mumit Temavut
mevt
xoxox
م و ت MVT

Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.

DuruMeal'de toplam 124 kayıtta geçiyor.
imate
م و ت MVT

Ölü hale getirmek. Öldürmek. Fena etmek.

memat
Muvat
م و ت MVT

Ölüm. Ahirete göç etmek.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Memut
م و ت MVT

Meyyit. Ölmüş.

Men'a
Men'at
م و ت MVT

Ölüm haberi. Vefat haberi.

Çğl.Menaî
Menie
Meniyye
م و ت MVT

Ölüm, mevt. Takdir olunmuş olan.

meyyit
Meyt
م و ت MVT

Ölü. Cansız. Ölmüş. Cenaze.
Cansız şeyler. Sürülmemiş topraklar. Sahibsiz yerler.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
Dşl.meyteÇğl.mevtaÇğl.emvatÇğl.Mevat
mumit
م و ت MVT

Ölümü yaratan, ölümü veren, imâte eden. Helâk eden.
El Mümit: Hayattan, faaliyetten dur olma fiili.

Temavut
م و ت MVT

Kendini ölmüş gibi gösterme.

2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 28-29

Nasıl kafir olursunuz ALLAH'a!?
Siz meyyitler idiniz...
ve ardından, sizi hayy etti.
Sonra sizi mevt edecek.
Sonra sizi hayy edecek.
Sonra, O'na rücu edeceksiniz.
O';
arzda olanları sizin için cemian halk edendir.
sonra semaya istiva edendir.
ve ardından onları, yedi semalar olarak sevva edendir.
O, herşeye alimdir.

2. BAKARA / 55-56

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
ALLAH'ı cehren görünceye kadar sana iman etmeyeceğiz!"
Ardından sizi... nazar edip dururken... bir saika ahz etmişti.
Sonra, ola ki şükür edersiniz diye... mevt oluşunuzdan sonra sizi baas etmiştik.

2. BAKARA / 73

Ardından BİZ, onun (dişi sığırın) birazı ile ona darb etmenizi söylemiştik.
Böyledir!...
ALLAH mevt olanı hayy eder... ve ayetlerini size gösterir… umulur ki akıl edersiniz.

2. BAKARA / 94-95

De ki:
"ALLAH'ın indinde… dar-ul ahiret, nasın gayrısında halis olarak sizin için ise… eğer sadıksanız… mevt olmayı temenni edin haydi!"
Elleriyle takdim ettikleri şey ile bunu ebediyyen temenni edemezler!
ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 131-132

Rabbi ona;
"Silm ol!" dediğinde…
"Ben, Rabb-il alemine silm oldum!" demişti.

İbrahim bunu oğullarına ve de Yakub'a vasiyet etti.
"Ey oğullarım!
Muhakkak ki ALLAH, dini, sizin için ıstıfa etti. Artık siz, sakın Müslüman olmadan mevt olmayın!"

2. BAKARA / 133

Yoksa siz... Yakub mevt olmaya hazırken… oğullarına,
"Bundan sonra abd olacağınız şey nedir?"
diye kavil ettiğine… onların da...
"Senin İLAH'ına...
ve senin ata-babaların İbrahim ve İsmail ve İshak'ın İLAH'ına...
vahid İLAH'a...
abd olacağız. Biz O'na Müslümanız."
dediklerine şahid mi olmuştunuz?

2. BAKARA / 154

ALLAH sebilinde katl olanlar için "meyyitler" demeyin.
Bilakis!
Onlar hayydırlar... fakat sizin şuurunuzda değil!

2. BAKARA / 161-162

Muhakkak, kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… işte onlar...
ALLAH'ın
ve meleklerin
ve nasın
laneti onların hepsinin üzerinedir… bunda ebedidirler.
Onlardan azab hafifletilmez... ve onlara nazar edilmez.

2. BAKARA / 164

Muhakkak;
semaların ve arzın halkıyetinde...
gece ve gündüzün ihtilafında...
nasın menfaatine şeyler ile bahrda cereyan eden gemilerde...
suyun, ALLAH'ın semadan inzal ettiği kısmında...
ve ardından onunla arzda, mevtinden sonra hayy olanlarda...
bütün dabbenin orada bess olmasında...
rihlerin tasrifinde...
sema ile arz arasında müsahhar sehabta...
akıl eden kavim için kesinlikle ayetler vardır!

2. BAKARA / 173

Muhakkak size, ancak...
meyyiti (leşi)...
ve kanı…
ve domuz etini...
ve ALLAH'tan gayrısına hilal olunanı...
haram etti!
Bagy ve adv gayrısında muztar olan kimse… artık onun üzerine ism yoktur.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 180-181-182

Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi!

İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, alimdir.

Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 243

Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!?
Ardından,
ALLAH onlara "mevt olun!" dedi.
Sonra onları hayy etti.

Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler.

2. BAKARA / 258

ALLAH kendisine mülk verdi diye... Rabbi hakkında İbrahim'le hacc edeni görmedin mi!?

İbrahim demişti ki:
"Hayy eden ve mevt eden benim Rabbimdir"
O da:
"Ben de hayy eder ve mevt ederim"
demişti.
İbrahim;
"Muhakkak ki ALLAH, güneşi şark tarafından verir. Artık sen onu, garb tarafından getir bakalım"
dediğinde... ardından kafir, büht etmişti.

ALLAH, zalimlerin kavimini ihda etmez.

2. BAKARA / 259

Yahut... haviyeleri arşları üzre olmuş karyeye merr eden kimsenin;
"ALLAH, mevtinden sonra, bunu nasıl hayy edecek" demesi gibi!...

ALLAH, onu, yüz yıl mevt etti... sonra onu baas etti.
"Ne kadar lebs oldun?"
dediğinde...
"Yevm veya yevmin birazı kadar..."
demişti.
Dedi ki:
"Bilakis!
Seni, nasa bir ayet kılmak için... yüz yıl lebs oldun! Taamına ve şarabının tesennüh etmemiş olmasına nazar et.
Bir de eşeğine nazar et!
Nazar et kemiklere!... (bak) onu nasıl inşaz ediyoruz... sonra da onu etle kisvelendiriyoruz (gör!)"

Ardından kendisine beyan olduğunda, demişti ki:
"ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna alim oldum!"

2. BAKARA / 260

İbrahim;
"Rabbim!
Mevtayı nasıl hayy ediyorsun, bana göster"
dediğinde... ona dedi ki:
"İman etmiyor musun?"

Dedi ki:
"Bilakis!
Fakat, kalbimin itminan olması için..."

Dedi ki:
"Kuşlardan dört tane ahz et... ve ardından onları kendine suretle. Sonra onlardan cüzleri bütün dağlara dağıt. Sonra onları davet et. Say ederek sana gelecekler.

Alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir."

3. ALİ İMRAN / 27

"Geceyi gündüze ilac edersin ve gündüzü geceye ilac edersin.
Meyyitten hayy ihrac edersin ve hayydan meyyit ihrac edersin.
Dilediğini hesabsızca rızıklandırırsın."

3. ALİ İMRAN / 49

İsrailoğullarına Rasul... ki o,
kat'iyyetle Rabbinizden ayet ile size geldi!
"Ben,
size, tinden kuş heyeti gibi halk ederim... ve ardından ona nefh ederim... ve ardından ALLAH'ın izni ile o bir kuş olur.
ekmehi ve ebrası beri ederim.
ALLAH'ın izni ile mevt olana hayat veririm.
Size, evlerinizde yediklerinizi ve zahr ettiklerinizi haber ederim.
Eğer mü'min olmuşsanız, muhakkak bunlarda, kesinlikle sizin için ayetler vardır."

3. ALİ İMRAN / 91

Muhakkak... kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… artık, arz melaası altın fidye vermiş olsalar bile... hiç birisinden kabl edilmez!
İşte onlar… onlar için elim azab vardır… ve onlara nasır yoktur!

3. ALİ İMRAN / 102

Ey iman edenler!
Hakk takva ederek ALLAH'a ittika edin!
Sakın ola, sizler Müslüman olmadan mevt olmayın!

3. ALİ İMRAN / 119

İşte siz busunuz!
Onlara muhabbet duyarsınız... ve onlar ise, siz kitaba... onun tamamına iman ettiğiniz halde... size muhabbet duymaz.

Halbuki onlar... sizinle mülaki olduklarında, "Biz iman ettik!" derler... halvet olduklarında ise... gayzlarından parmak uçlarını azz ederler.

De ki:
"Gayzınız ile mevt olun!"
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

3. ALİ İMRAN / 143

Onu ilka etmenizin öncesinden… elbette kat'iyyetle mevt temenni etmiştiniz! Artık onu kat'iyyetle gördünüz!… ve siz nazar ediyorsunuz!

3. ALİ İMRAN / 144

Muhammed, ancak, Rasuldür.
Onun öncesinden de kat'iyyetle Rasuller hilv olmuştur!
Artık, eğer o mevt olursa... veya katl olursa... siz akabınız üzere inkılab mı edeceksiniz!?
İki akabı üzere inkılab eden kimse... ALLAH'a bir şey darr edemez. ALLAH, şükür edenleri cezalandıracaktır.

3. ALİ İMRAN / 145

Nefs için, ALLAH'ın müeccel kitabtaki izni olmadan mevt olmak yoktur.
Dünya sevabı irade eden kimse… ona ondan veririz. Ahiret sevabı irade edene kimse… ona da ondan veririz. Şükür edenleri cezalandıracağız.

3. ALİ İMRAN / 156

Ey iman edenler!
Arzda darb eden veya gazi olmuş kardeşleri için "Şayet indimizde olsalardı, mevt olmazlardı ve katl edilmezlerdi" diyen kafirler gibi olmayın!
ALLAH'ın bunu yapması, onların kalblerinde hasret kılmak içindir. ALLAH, yuhyidir (hayy eden) ve yumittir (mevt eden). ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

3. ALİ İMRAN / 157

Eğer siz ALLAH sebilinde katl olursanız veya mevt olursanız elbette ALLAH'tan, onların cem ettiklerinden hayr olan mağfiret ve rahmet vardır.

3. ALİ İMRAN / 158

Eğer mevt olursanız veya katl olursanız kesinlikle ALLAH'a haşr olacaksınız.

3. ALİ İMRAN / 168

Kaid olanlar, kardeşleri için dediler ki:
"Şayet bize itaat etselerdi katl edilmezlerdi!"
De ki:
"Eğer sadıksanız… haydi, kendi nefsinizden mevti dar edin!"

3. ALİ İMRAN / 169

ALLAH sebilinde katl olanları mevt olmuş hesab etmeyin!
Bilakis!
Hayydırlar... Rabblerinin indinde... rızıklanmaktadırlar.

3. ALİ İMRAN / 185

Bütün nefs mevti tadacaktır.
Muhakkak, kıyamet yevminde, sizin ecirlerinize vefa edilir... ve ardından nardan zahzah edilen kimse cennete dahil edilir. Artık o, kat'iyyetle fevze ulaşmıştır!
Dünya hayatı, ancak, garr eden metadır.

4. NİSA / 15

Kadınlarınızdan fahiş olanı işleyenler… onlara karşı içinizden dört şahid getirin.
Eğer onlar şahidlik ederlerse, artık o kadınları, mevt vefa oluncaya kadar veya ALLAH onlar için sebil kılıncaya kadar, onları evlerde imsak edin.

4. NİSA / 18

Kendilerine mevt hazır olduğunda "muhakkak ben el-an tevbe ettim" diyene kadar seyyie amel işleyenlere...
ve kafir olarak mevt olanlara...
tevbe yoktur.
İşte onlar... BİZ, onlar için elim azab atid ettik.

4. NİSA / 78

Nerede olursanız olun, velev ki müşeyyed burclar içinde bile olsanız, mevti idrak edersiniz.

Eğer onlara hasene isabet ederse,
"Bu, ALLAH indindendir." derler.
Eğer onlara seyyie isabet ederse,
"Bu, senin indindendir." derler.

De ki:
"Hepsi ALLAH indindendir."
Neler oluyor bu kavme ki, neredeyse hiç bir hadisi fıkh etmiyorlar!

4. NİSA / 100

ALLAH sebilinde hicret eden kimse… arzda, muragame olarak birçok vesia vecd eder.
Evinden, ALLAH'a ve Rasulüne muhacir olarak ihrac olan kimse... sonra mevti idrak ederse... artık onun ecri, kat'iyyetle ALLAH'a vaki olmuştur!
ALLAH, gafur, rahim olandır.

4. NİSA / 159

Sadece, kitab ehlinden olanlar(dan bazıları)… mevtinden önce ona elbette iman etmiştir. Kıyamet yevminde o da onlara şahid olacaktır.

5. MAİDE / 3

Mevt olmuşlar...
ve kan...
ve domuz eti...
ve ALLAH'tan gayrısına hilal olunanlar...
ve zekve ettikleriniz dışında; boğulmuş ve darbe sonucu ölmüş ve yüksekten düşerek (mütereddi) ölmüş ve boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından yenilmiş hayvanlar...
ve nasb üzerine zebh edilen hayvanlar...
ve zelmler ile istiksam etmeniz...
size haram kılındı. Bunlar fısktır!

Bu yevmde, kafirler, dininizden yeis içindedir.
Artık onlardan haşy etmeyin. BEN'den haşy edin!

Bu yevmde, dininizi, sizin için ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için, din olarak İslam'a razı oldum.

Artık, isme meyl etmeksizin, mahmasa içinde muztar kimse...
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

5. MAİDE / 106

Ey iman edenler!
Mevt, birinize hazır olduğunda... vasiyet hiyninde...
kendinizden iki adil zat...
veya... eğer siz, arzda darb ediyorsanız... ve ardından mevt musibeti size isabet etmişse... gayrınızdan iki kimse...
aranızda şahadet etsin!

Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Şayet kurb sahibi bile olsak...
onunla (hiç bir) semen iştira etmeyiz...
ve ALLAH'ın şahadetini ketm etmeyiz.
Muhakkak o zaman, asim kimselerden oluruz!"

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

6. ENAM / 36

Muhakkak, ancak, işitenler isticab edebilir.
Meyyitler mi!… ALLAH onları baas edecek!... sonra O'na rücu edecekler.

6. ENAM / 61

O, kahirdir… kendisine ibadet edenlerin fevkindedir.
İfrat etmeyin diye… birinize mevt gelip de Rasullerimiz onu vefat ettirinceye kadar size hafızlar irsal eder.

6. ENAM / 93

ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
yahut kendisine birşey vahy edilmediği halde, "Bana vahy olundu" diyen...
yahut, "ALLAH'ın inzal ettiği şey mislince ben de inzal edeceğim" diyen...
kimseden daha zalim kimdir?
Şayet, zalimleri bir görsen;
mevt gamrı içinde olduklarında...
ve meleklerin ellerini bast ederek; "Nefslerinizi ihrac edin bakalım! Bu yevmde, ALLAH'a karşı hakk gayrısında söylemiş olduğunuz şeyler ile... ve ayetlerine istikbar etmiş olmanız ile muhin azaba cezalanacaksınız!" (denildiğinde)...

6. ENAM / 95

Muhakkak ki ALLAH,
habbeyi ve nüveleri felak edendir…
meyyitten hayy ihrac eder… ve hayydan meyyit ihrac edendir.
ALLAH budur!
Artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

6. ENAM / 111

Şayet
onlara melekleri inzal etseydik…
ve mevt olmuşlar kendilerine kelime etselerdi...
ve kubulde olan herşeyi onlara haşr etseydik...
onlar, ALLAH dilemedikçe, yine iman etmezlerdi.
Fakat onların pek çoğu cahildir.

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 139

"Şu enamın batınlarında olanlar, erkekler için halistir ve zevcelerimize haram edilmiştir." dediler.
Eğer mevt şekilde olursa... ardından onda şeriktirler. Vasf etmelerinin cezaları verilecektir!
Muhakkak ki O, hakimdir, alimdir.

6. ENAM / 145

De ki:
"Bana vahy olunanlarda;
mevt (leş)
veya mesfuh dem (akıtılmış kan)
veya domuz eti -ki o muhakkak ricstir-
veya fıskla ALLAH'tan gayrısına hilal olunan müstesna olmak üzere; taam edilecek taamlar üzre, haram edilmiş olanlar mevcud değil.
Muztar olan, bagi dışında ve düşmanlık etmeden..."
Muhakkak ki Rabbin, gafurdur, rahimdir.

6. ENAM / 162

De ki:
"Muhakkak benim, salatım ve mensiklerim ve hayatım ve mematım, Rabb-il alemin ALLAH'ındır."

7. A'RAF / 24-25

Dedi ki:
"Bazınız, bazınıza (birbirinize) aduvv olarak hebt olun!
Mustekarr ve metalanma, bir hiyne kadar arzda sizin içindir!"

Dedi ki:
"Orada hayy olacaksınız!...
ve orada mevt olacaksınız!...
ve oradan ihrac olacaksınız!"

7. ARAF / 57

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz.
Ardından onunla bütün semerelerden ihrac ederiz.

Böyledir!...
Mevt olanları ihrac edeceğiz... umulur ki tezekkür edersiniz.

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

8. ENFAL / 6

Beyan olunan şeyin ardından, göz göre göre mevte sevk ediliyorlarmış gibi, hakk hakkında sana cedel ettiler.

9. TEVBE / 84

Onlardan mevt olan biri üzre ebediyyen salat yapma etme ve kabri üzre kaim olma. Muhakkak onlar, ALLAH'a ve Rasulüne kafir oldular ve fasıklar olarak mevt oldular.

9. TEVBE / 116

Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder. Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 125

Kalblerinde maraz olanlar… artık onların ricslerine rics ziyade olmuştur.
Onlar kafirler olarak mevt olurlar!

10. YUNUS / 31

De ki:
"Semadan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?
Yahut işitmelere ve basara malik olan kimdir?
Meyyitten hayy olanı ve hayy olandan meyyiti ihrac eden kimdir?
Emri tedbir eden kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH!"
Ardından de ki:
"Hala ittika etmiyor musunuz?"

10. YUNUS / 56

O, hayy eder... ve mevt eder… ve O'na rücu edeceksiniz!

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

13. RAD / 31

"Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..."
Bilakis!
Emirler cemian ALLAH'ındır!

İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı!

Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar...
kendilerine karia isabet ettirmeye...
veya darlarından karib olarak hulul ettirmeye...
zeyl ederler (ara vermeden devam ederler).

Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez!

14. İBRAHİM / 16-17

Sadid sudan iska edilen cehennem, onun verasındandır… onu cera etmek ister… neredeyse sevg edemez!
Her mekandan, mevt ona gelir… ancak o meyyit değildir!
Onun verasından da galiz azab!...

15. HİCR / 23

Muhakkak ki BİZBİZ hayy ederiz… ve BİZ mevt ederiz… varis BİZ'iz!

16. NAHL / 21

Onlar, hayy olanların gayrısında mevtalardır. Ne zaman baas olacakları… onların şuurunda değildir.

16. NAHL / 38-39

Onlar, cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem ettiler:
"ALLAH, mevt olanı baas edemez."
Bilakis!
Bu, onların üzerine,
hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri, kendilerine beyan etmek için…
kafirlerin kazib oldukları şeylere alim olmaları için…
hakk vaaddir… fakat nasın pek çoğu alim değil.

16. NAHL / 65

ALLAH, semadan su inzal etti... ve ardından onunla, mevtinin ardından arza hayat verdi.
Muhakkak bunda, işiten kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 115

Muhakkak,
mevt olanlar…
ve kan…
ve domuz eti…
ve ALLAH'tan gayrına hilal olunanlar…
size haram edilmiştir!
Bagi ve düşmanlık etmeden muztar olan... artık muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

17. İSRA / 75

O zaman, hayatın zıfını da mematın zıfını da kesinlikle sana tattırırdık!
Sonra kendin için BİZ'e karşı nasır vecd edemezdin.

19. MERYEM / 15

Doğum yevminde...
ve mevt yevminde…
ve hayy olarak baas olacağı yevmde...
ona selam olsun!

19. MERYEM / 23

Ardından mehaz, onu bir hurma cizine getirdi.
Dedi ki:
"Keşke bundan önce mevt olsaydım ve unutulup unutulmuş olsaydım!"

19. MERYEM / 30-31-32-33

Dedi ki:
"Muhakkak ben, ABDULLAH'ım...
O, bana kitab verdi… ve beni Nebi kıldı... ve nerede olursam olayım beni mübarek kıldı.
Beni, hayy olmaya daim oldukça salata ve zekata vasi etti. Beni anneme berran kıldı. Beni cebbar, şaki kılmadı.
Doğum yevmimde...
mevt yevmimde...
hayy olarak baas olacağım yevmde...
bana selam olsun."

19. MERYEM / 66

İnsan der ki:
"Ben mevt olduğum zaman, gerçekten hayy olarak ihrac mı olacağım?"

20. TAHA / 74

Muhakkak, Rabbine kendisini mücrim olarak ulaştıran kimse… artık muhakkak ona, cehennem vardır. Orada mevt olmaz ve de orada hayy olmaz!

21. ENBİYA / 34

BİZ, senin öncenden bir beşeri halid kılmadık.
Artık sen mevt olursan, onlar halid mi olacaklar?

21. ENBİYA / 35

Bütün nefs mevti tadacaktır.
Sizi, fitne olarak şerr ile ve hayr ile belv ederiz. BİZ'e rücu edeceksiniz!

22. HACC / 6

ALLAH'ın…
O'nun, hakk olması…
O'nun, elbette/kesinlikle mevt olanları hayy etmesi…
O'nun, elbette/kesinlikle herşeye kadir olması…
böyledir!

22. HACC / 58-59

ALLAH sebilinde hicret edip... sonra katl olanlar veya mevt olanlar… ALLAH elbette/kesinlikle onları, hasene rızıkla rızıklandıracaktır.
Muhakkak ki ALLAH... elbette/kesinlikle O, rızık verenlerin hayrıdır.
elbette/kesinlikle onları dahil olmaktan razı olacakları yere dahil edecektir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, hakimdir.

22. HACC / 66

Sizi hayy eden…
sonra sizi mevt edecek olan…
sonra hayy edecek olan…
O'dur.
Muhakkak İnsan, elbette/kesinlikle kefurdur.

23. MU'MİNUN / 12-13-14-15-16

BİZ İnsanı, elbette kat'iyyetle...
tinden bir sülaleden halk ettik.
Sonra onu, mekin kararda bir nutfe kıldık.
Sonra nutfeden alaka halk ettik.
Ardından alakadan mudga halk ettik.
Ardından mudgadan kemikler halk ettik.
Ardından kemiklere et kisvelendirdik.
Sonra onu başka bir halk edişle inşa ettik.

Halk edenlerin ahseni ALLAH ne bereketlidir!
Sonra siz bunun ardından muhakkak mevt olacaksınız.
Sonra muhakkak siz, kıyamet yevminde baas olacaksınız.

12 - 16 ayetlerde, İnsan'ın halk edilişi ile ilgili 9 aşama sayılmaktadır.
23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MUMİNUN / 80

O, hayy edendir… ve mevt edendir.
Gece ve gündüzün ihtilafı O'nundur.
Artık akıl etmez misiniz!?

23. MU'MİNUN / 81-82-83

Bilakis!
Onlar da evvelkilerin kavli mislince kavil ettiler... dediler ki:
"Biz, mevt olduğumuz... ve turab ve kemik olduğumuz zaman, gerçekten mebas mı olacağız?
Bu, elbette kat'iyyetle... bize ve bizden önce ata-babalarımıza da vaad edilmişti. Bu, sadece, evvelkilerin esatiridir."

23. MU'MİNUN / 99-100

Hatta, mevt geldiği zaman, onlardan biri der ki:
"Rabbim!
Beni rücu ettir… ola ki terk ettiklerimi salih olarak amel ederim."
Hayır!
Muhakkak bu, onun kavil etmekte olduğu kelimedir. Baas olacakları yevme kadar, onların veralarından berzah vardır.

25. FURKAN / 3

O'nun gayrısından,
Hiçbir şey halk etmeyen...
ve zaten kendileri halk edilmiş olan...
ve nefslerine menfaat ve de darr vermeye melik olmayan...
ve mevt etmeye ve hayata melik olmayan...
ve neşr edemeyen...
ilahlar ittihaz ettiler.

25. FURKAN / 48-49

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir.
BİZ,
Mevt beldeyi onunla hayy etmek için...
ve halk ettiğimiz çoğu enam ve ünası onunla iska etmek için...
semadan tahur su inzal ettik.

25. FURKAN / 58

Mevt olma(sı mümkün olma)yan hayy üzre tevekkül et!

KENDİ'sine abd olanların zenblerine habir olarak KENDİ'sine kafi olarak (olacak şekilde)… O'nun hamd etmesi ile O'na sebbih et!

26. ŞUARA / 75-76-77-78-79-80-81-82

Dedi ki:
"Sizin ve kadem ata-babalarınızın abd olduğunuz şeyi gördünüz mü?
Artık, muhakkak onlar, benim için aduvvdur.
Rabb-il alemin dışında... O ki:
Beni halk edendir...
ve ardından beni ihda eden O'dur.
Bana taam ettiren ve beni iska eden O'dur.
Marazım olduğunda… ardından şifa veren O'dur.
Beni mevt edecek, sonra hayy edecektir.
Din yevminde; bana, hatama gafur olmasına tama ettiğimdir."

27. NEML / 80

Muhakkak sen,
mevt olmuşlara işittiremezsin.
Dübürlerine tevella ettikleri zaman, davaya sağır olanlara da işittiremezsin!

29. ANKEBUT / 57

Bütün nefs mevti tadacaktır. Sonra BİZ'e rücu edeceksiniz.

29. ANKEBUT / 63

Eğer onlara sual etsen:
"Semadan suyu inzal eden... ve ardından mevt olduktan sonra arzı hayy eden kimdir?"
elbette/kesinlikle,
"ALLAH" diyeceklerdir.
De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır."
Bilakis!
Onların pek çoğu akıl etmezler.

30. RUM / 19

Hayy olanı meyyitten ihrac eder… ve meyyiti hayy olandan ihrac eder.
Arzı, mevt olmasından sonra hayy eder.

Böyledir!
Siz de ihrac edileceksiniz!

30. RUM / 24

Korku ve tama olarak berk irade etmesi…
ve semadan su inzal etmesi...
ve ardından onunla arzı mevt olmasından sonra hayy etmesi…
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, akıl eden kavim için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 40

Sizi halk eden ALLAH,
sonra sizi rızıklandırır,
sonra mevt eder,
sonra hayy eder.
Şirk koştuklarınızdan, bunlardan bir şeye fail olan kimse var mı?
O, subhandır ve onların şirk koştuklarından tealidir.

30. RUM / 50

Artık nazar et!... ALLAH'ın rahmet eserlerine!
Arzı... mevt olduktan sonra, nasıl da hayy ediyor! Muhakkak bu, mevtayı elbette hayy eder.
O, herşeye kadirdir.

30. RUM / 52

Artık, muhakkak sen, mevt olmuşlara işittiremezsin. Dübürlerine tevella ettiklerinde, davete (davaya) sağır olanlara da işittiremezsin!

31. LOKMAN / 34

Muhakkak ki ALLAH...
saatin ilmi, O'nun indindedir!
Gays inzal eder.
Rahimlerde olana alimdir.
Nefs, gaden ne kesb edeceğini idra edemez.
Nefs, arzın neresinde mevt olacağını idra edemez.
Muhakkak ki ALLAH, alimdir, habirdir.

32. SECDE / 11

De ki:
"Size vekil edilen melek-ül mevt size vefa edecek… sonra Rabbinize rücu edeceksiniz!"

33. AHZAB / 16

De ki:
"Eğer siz mevtten veya katlden firar ediyorsanız, firar size menfaat sağlamaz!
O durumda, sadece, pek az metalanabilirsiniz!"

33. AHZAB / 18-19

ALLAH içinizden,
avk edenlere...
ve kardeşlerine "Haydi! Bize lemm edin" diyenlere...
kat'iyyetle alim oldu!
Onlar... size şuhh olarak, sadece, beise pek az gelirler!
Ardından, korku geldiğinde... onların, üzerleri mevtten gışa olmuş gibi aynlarını devr ederek sana nazar ettiklerini görürsün.
Ardından korku zehab olunca, hayr üzre şuhh olarak, hadid lisan ile sizi selk ederler.
İşte onlar iman etmediler... ve artık, ALLAH onların amellerini habt etti.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

34. SEBE / 14

Ardından ona mevt kaza ettiğimizde… mevtini onlara, ancak, minseesini yemekte olan bir arz dabbesi delillendirdi.
Ardından cinnlere, o harra olduğunda beyan oldu. Şayet gayba alim olmuş olsalardı... muhin azabın içinde lebs olmazlardı.

35. FATIR / 9

Rihleri irsal eden ALLAH'tır.
ve ardından sehab havaya karıştırılır…
ardından onu meyyit beldeye sevk ederiz…
ve ardından onunla arzı, mevtinden sonra hayy ederiz.

Böyledir!... Neşr oluş!

35. FATIR / 19-20-21-22-23

Kör ile basir istiva değildir.
Ne zulmetler ne de nur...
Ne zıll ne de hararet...
Hayy olanlar ve mevt olmuşlar...
istiva olamaz.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine işittirir. Sen, kabirler içindeki kimselere işittiremezsin. Sen, sadece, nezirsin.

35. FATIR / 36

Kafirler… onlar için cehennem narı vardır.
Onlara kaza edilmez ki... mevt olsunlar!... ve de azablarından kendilerine hafifletilmez.

Böyledir!...
Bütün kafirleri cezalandırırız.

36. YASİN / 12

Muhakkak ki BİZ...
mevt olanları BİZ hayy ederiz!
Takdim ettiklerini ve eserlerini BİZ ketb ederiz!
"İmam-ı mübin"de herşeyi BİZ ihsa ederiz!

36. YASİN / 33

Mevt olmuş arz, onlara ayettir!
Onu hayy ettik... ve ondan habbeler ihrac ettik… ve ardından onlardan yemekteler!

37. SAFFAT / 12-13-14-15-16-17

Bilakis!...
Onların sahr etmeleri…
Onlara zikir ettirilince, zikir etmemeleri…
Ayet gördüklerinde, istishar etmeleri…
"Bu, sadece, mübin sihirdir. Ata-babalarımız… ve daha öncekiler de... mevt olup, turab ve kemik kaldığımız zaman... biz gerçekten mebas mı olacağız?" demeleri...
sana acayib geliyor.

37. SAFFAT / 50-51-52-53

Ardından, bazıları bazılarına sual ederek ikbal ederler. Onlardan konuşan birisi der ki:
"Muhakkak bana karin olan (birisi) vardı. '(Bana) Sen gerçekten musaddık olanlardan mısın?... Mevt olduğumuzda ve turab ve kemik olduğumuzda… biz medin mi olacak mışız!?' derdi."

37. SAFFAT / 56-57-58-59

Der ki:
"ALLAH'a yemin olsun!... Neredeyse beni de redi edecektin!
Şayet Rabbimin nimeti olmasaydı... elbette/kesinlikle, ben de muhdar olanlardan olmuştum.
Artık nasıl!… ilk mevt oluşumuz dışında biz meyyit değil miymişiz!?... Biz azab görecek olanlar değil miymişiz!?"

37. SAFFAT / 56-57-58-59

Der ki:
"ALLAH'a yemin olsun!... Neredeyse beni de redi edecektin!
Şayet Rabbimin nimeti olmasaydı... elbette/kesinlikle, ben de muhdar olanlardan olmuştum.
Artık nasıl!… ilk mevt oluşumuz dışında biz meyyit değil miymişiz!?... Biz azab görecek olanlar değil miymişiz!?"

39. ZUMER / 30

Muhakkak sen meyyitsin… ve muhakkak onlar da meyyit!

Sen bir meyyitsin… yani “gerçek insan” vasfını yerine getiren… “zan benliğini” öldürmüş, yok etmiş bir meyyit/ölüsün... "ölmeden evvel ölünüz" tavsiyesi uyarınca ölüsün.
Onlar da birer meyyit… yani… “gerçek insan” vasfından haberleri olmayan… “zan benlikleri”nin etkisine kapılmış ve varlık sebepleri açısından, işlevsiz olmak suretiyle meyyit/ölü olanlardır.
39. ZUMER / 42

ALLAH, nefsleri, kendi mevt hiynlerinde vefat ettirir... mevt olmayanlar ise, menamları içindedir.
Kendilerine mevt kaza olanları imsak eder... ve diğerlerine, müsemma ecele irsal eder.
Muhakkak bunda... tefekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

40. MU'MİN / 10-11

Muhakkak kafirlere nida edilir:
"Kesinlikle ALLAH'ın maktı, sizin kendi nefsinize maktınızdan ekberdir. Siz, imana davet edilmiştiniz… ve ardından, kafir olmuştunuz."

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi iki kere mevt ettin ve iki kere hayy ettin. Ardından zenblerimizi itiraf ettik… artık huruc üzre sebil var mı!?"

40. MUMİN / 68

Hayy eden ve mevt eden O'dur.
Emir kaza olunca… ardından ona, ancak, "OL!" der... ve ardından olur!

41. FUSSİLET / 39

Senin arzı huşu halinde görmen… ve ardından ona su inzal ettiğimizde hezz etmesi ve rubve olması da O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak ona hayat veren, elbette mevtaya da hayat verir.
Muhakkak ki O, herşeye kadirdir.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

43. ZUHRUF / 11

O,
semadan kader ile su inzal edendir.
Ardından onunla, meyyit beldeyi neşr ettik.

Böyledir!...
Siz de ihrac edileceksiniz!

44. DUHAN / 8

O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder!
O sizin Rabbinizdir… ve evveldeki ata-babalarınızın da Rabbidir.

44. DUHAN / 34-35-36

Muhakkak bunlar, elbette/kesinlikle derler ki:
"O, sadece, bizim ilk mevt oluşumuzdur... ve biz neşr olunacaklar değiliz… Eğer sadıksanız… getirin ata-babalarımızı."

44. DUHAN / 56

Orada, ula mevt dışında… mevt tadmazlar.
Onları cahim azabından vaky eder.

45. CASİYE / 5

Gece ve gündüzün ihtilafı…
ALLAH'ın semadan rızık olarak inzal ettiği...
ve ardından onunla arzda mevtten sonra hayy etmesi...
Rihleri tasrif etmesi...
Akıl eden kavim için ayetlerdir.

45. CASİYE / 21

Yoksa, seyyieler ictirah edenler...
kendilerini salih (iş)lere amil olarak iman edenler gibi kılacağımızı...
ve hayy olmalarının ve mevt olmalarının seva olduğunu mu hesab ederler!?
Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!

45. CASİYE / 24

Dediler ki:
"Olan, ancak, dünya hayatıdır… mevt oluruz ve hayy oluruz… bizi, ancak, dehr helak eder."
Bunda onlara ilimden yoktur... onlar, sadece, zann ediyorlar.

45. CASİYE / 26

De ki:
"ALLAH sizi hayy eder... sonra mevt eder.
Sonra hakkında rayb olmayan kıyamet yevminde sizi cem eder… fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

46. AHKAF / 33

Yoksa onlar, semaları ve arzı halk eden… ve o ikisini halk etmekle ayya olmayan ALLAH'ın… mevtleri hayy etmeye kadir olduğunu görmüyorlar mı!?
Bilakis!
Muhakkak ki O, herşeye kadirdir.

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

47. MUHAMMED / 34

Muhakkak
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler…
sonra da kafir olarak mevt olanlar…
artık ALLAH, onlara asla gafur olmaz.

49. HUCURAT / 12

Ey iman edenler!
Zanndan çokça ictinab edin! Muhakkak zannın bazısı ismdir.
Tecessüs etmeyin!
Bazınız bazınıza (birbirinize) gıybet etmeyin! Herhangi biriniz meyyit kardeşinin etini yemeye muhabbet duyar mı? Artık bu, size kerihtir.
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, tevvabdır, rahimdir.

50. KAF / 2-3

Bilakis!
Kendilerine, kendilerinden bir inzar eden gelmesini acayib karşıladılar.
Kafirler dediler ki:
"Bu acaib bir şey!
Biz mevt olduğumuz ve turab olduğumuz zaman mı?...
İşte bu baid rücudur."

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

50. KAF / 19

Mevt sekri bi-hakkın gelir…
"İşte bu, senin kaçındığın şeydir."

50. KAF / 43

Muhakkak ki BİZBİZ hayy ederiz ve BİZ mevt ederiz!
Masir BİZ'edir.

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

56. VAKIA / 47-48

Demişlerdi ki:
"Biz mevt olduğumuz zaman mı... ve turab ve kemikler olduğumuz zaman mı... gerçekten biz mebas mı olacak mışız?
Evveldeki ata-babalarımız da mı?"

56. VAKIA / 60-61

Sizin emsalinizi bedellendirmek
ve alim olmadığınız şey içinde sizi inşa etmek üzre…
mevti, BİZ kaderledik sizin aranızda!
BİZ, mesbuk değiliz!

57. HADİD / 2

Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder.
O herşeye kadirdir.

57. HADİD / 17

ALLAH'ın... arzı, mevt olmasının ardından hayy ettiğine… alim olun!
Sizin için ayetleri kat'iyyetle beyan etmiş olduk!... umulur ki akıl edersiniz.

62. CUMA / 6-7

De ki:
"Ey hadü olanlar!
Eğer nasın gayrısında, kendinizin ALLAH'a veliyler olduğunuza zeam ediyorsanız... eğer sadıksanız, mevt temenni edin."
Ne var ki... elleriyle takdim ettikleri şeyler ile (ötürü) ebediyyen bunu temenni edemezler.
ALLAH, zalimlere alimdir.

62. CUMA / 8

De ki:
"Firar ettiğiniz mevt... muhakkak o, size mülaki olacaktır. Sonra gayba ve şahadete alim olana redd edileceksiniz!
Ardından, amel etmiş olduklarınızı size haber verecek."

63. MUNAFİKUN / 10

Sizden birisine mevt gelmeden... ve
"Rabbim!
Şayet beni karib ecele tehir edersen, artık ben sadakat gösteririm... salihlerden olurum!"
demeden önce!... sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

75. KIYAME / 40

Bunlar, mevt olanı hayy etmeye kadir olmak değil midir!

77. MURSELAT / 25-26-27

Hayy olanlara ve mevt olanlara kifat kılmadık mı arzı!?...
Orada şemih rasiyeler kıldık...
ve fürat su iska ettik size!

80. ABESE / 18-19-20-21-22

Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
Sonra ona, sebili yesir etti.
Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder.

87. A'LA / 11-12-13

Kübra nara saly edilecek kimse... en şaki olanlar ondan ictinab eder. Sonra onlar, orada ne mevt olur ne de hayy olur!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.