xoxox
ن ع م
NA:M
| |
En'am
ن ع م
NA:M
| Nimet. / At, deve, sığır, koyun gibi dört ayaklı hayvanlar. / Davar, mal, sahipli hayvanlar. / Bütün mahlukat. (mecaz) / Develere mahsus "neam" isminin çoğulu "en'am" şeklindedir. Bu şekilde adlandırılmasının mantığı, devenin onların yanında en büyük nimet olarak kabul edilmiş olmasındandır. Bununla beraber, bu sözcük deve, sığır ve koyun cinsi karışık olduğunda da söylenebilir. Ama içinde deve yoksa onlara en'am denmez. DuruMeal'de toplam 29 kayıtta geçiyor. |
En'amte
ن ع م
NA:M
| "Sen nimet verdin, in'am ettin" anlamında. |
in'am
ن ع م
NA:M
| Başkasına iyilik yapmak. Nimet vermek. İhsan etmek. Doğruya sevketmek, hidayete ulaştırmak. İyilik etmek, bahşiş vermek. Tar: Osmanlı İmparatorluğu zamanında yeniçerilerin aylıklarına yapılan zam. Çğl.İn'amat |
iname
ن ع م
NA:M
| Kıtlık. |
Min'am
ن ع م
NA:M
| Çok in'am ve ihsan eden. |
Muna'am
ن ع م
NA:M
| Nimete nail olmuş kimse, nimetlenmiş olan. |
Mun'am
ن ع م
NA:M
| Çok kıymetli ve nazlı olarak büyütülmüş. |
Mun'im
ن ع م
NA:M
| Nimet veren, yedirip içiren. |
Mutena'im
ن ع م
NA:M
| Nimetler içinde, nazlı büyüyen. Çğl.Mutena'imîn |
Naim
ن ع م
NA:M
| Bol miktardaki nimet. Bolluk ve bahtiyarlık içinde yaşayış. Nizam-ü hal ve mal. Cennet'in sekiz kısmından dördüncü tabakası. // Taze, körpe. Kılçıksız, yumuşak, kemiksiz. Etli sebze. DuruMeal'de toplam 22 kayıtta geçiyor. |
Naime
ن ع م
NA:M
| Rahatlık içinde nazlı büyütülmüş kadın. / Yumuşak yapılı hayvancıklar. |
Na'ma
ن ع م
NA:M
| Rahatlık, nimet. İyilik. Minnet, ihsan ve atiyye. İyi halde bulunmak. |
Na'me
ن ع م
NA:M
| Hoş dirlikli olmak. / Derinin nazik olması. |
Nami
ن ع م
NA:M
| Büyüyen, artan, ürmee kuvveti olan. Nebat ve hayvandaki büyüyüp gelişme kuvveti. Farsçada: Namlı, şöhretli, ünlü. Dşl.Namiye |
Neam Niam
ن ع م
NA:M
| "evet, iyi, hoş, olur" anlamında cevap kelimesidir. Pek iyi, aferin anlamında tasdik ve tahsin kelimesidir. / At, deve, sığır, koyun gibi dört ayaklı hayvan. / Davar, mal, sahipli hayvan. / Develere mahsus bir isimdir. Çoğulu "en'am" şeklindedir. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.Nu'man |
Neame
ن ع م
NA:M
| Deve kuşu. / Cemaat. / Gölgelik, gölgelenecek yer. Çğl.Neamât |
Nemat
ن ع م
NA:M
| Örtü. İhram. Usul, tarz. Yol, tarik. Topluluk, insan cemaati. Döşek yüzü, yatak yüzü. Çğl.EnmutÇğl.Nimât |
Ne'me Nağme
ن ع م
NA:M
| Ahenk, güzel ses, avaz, ezgi, teganni. Çğl.Nağamât |
Nı'me
ن ع م
NA:M
| Mal. Sanat. Çğl.Niam |
Ni'me
ن ع م
NA:M
| "Ne iyi, ne âlâ, ne güzel" anlamında. |
Ni'met
ن ع م
NA:M
| Nimet. İyi hal. Güzel hayat, maddi ve manevi imkanlar. Hoş, güzel hal. İyilik, lütuf, ihsan. Saadet. Hidayet. Giyecek şeyler. Yiyecek faydalı şey, rızık. / Rahatlık. Refaha sebep olan şey. DuruMeal'de toplam 68 kayıtta geçiyor. Çğl.Neama'Çğl.En'umÇğl.Niam |
Nu’ame
ن ع م
NA:M
| Yumuşak biçimde esen güney rüzgarı. |
Nu'm
ن ع م
NA:M
| Sürur, neşe, sevinç, neşat. |
Nu'man
ن ع م
NA:M
| Kan. / İmam-ı Azam Hazretlerinin adı. / Şakayık-ı nu'man denen bir lale çiçeği. |
Nuumet
ن ع م
NA:M
| Yumuşaklık. |
Tan'im Ten'im
ن ع م
NA:M
| Nimet vermek. Nimetlendirmek. Bolluk içinde olmak. Rahat ve refah kılmak. / "Neam" diye cevap vermek. |
1. FATİHA / 6-7 Bize, |
2. BAKARA / 40 Ey israiloğulları! |
2. BAKARA / 47 Ey israiloğulları! |
2. BAKARA / 122-123 Ey israiloğulları! |
2. BAKARA / 150 Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir! Onlardan zalim olanlar müstesna... artık onlara haşy etmeyin!... üzerinize nimetimi tamam etmem için... BANA haşy edin!... umulur ki ihtida olursunuz. |
2. BAKARA / 211 İsrailoğullarına sual et; Kendisine verdiğimizden sonra ALLAH'ın nimetini bedellendiren kimse… artık, muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir. |
2. BAKARA / 231 Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin. Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur! ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin! ALLAH'a ittika edin! |
2. BAKARA / 271 Sadakatınızı, ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir. |
3. AL-İ İMRAN / 14-15 Nas için, De ki: İttika edenler için, Rabblerinin indinde, |
3. ALİ İMRAN / 103 ✦ ALLAH'ın habline cemian mu'tasım olun! Siz düşman olmuştunuz da ardından kalblerinizin arasına ülfet etmişti... ve ardından onun nimeti ile kardeş oluvermiştiniz. Nardan bir hufrenin (çukur) (şefe) kenarında idiniz ve ardından sizi ondan inkaz etmişti. Böyledir!... |
3. ALİ İMRAN / 136 İşte onların cezaları, Rabblerinden mağfiret ve içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlerdir. Amil olanların ecirleri ne de naimdir. |
3. ALİ İMRAN / 171 ALLAH'tan nimetler ile ve fazlı ile ve ALLAH'ın mü'minlerin ecirlerini zayi etmeyeceğini onlara istibşar ederler. |
3. AL-İ İMRAN / 173-174 O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti: |
3. AL-İ İMRAN / 173-174 O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti: |
4. NİSA / 58 Muhakkak ki ALLAH size, |
4. NİSA / 69 ALLAH'a ve Rasule itaat eden kimse… artık işte onlar, |
4. NİSA / 72 Muhakkak sizden, elbette batı olan kimseler vardır!… artık eğer size musibet isabet ederse, derler ki: |
4. NİSA / 119 ✦ "Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim. ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır! |
5. MAİDE / 1 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 3 ✦ Mevt olmuşlar... Bu yevmde, kafirler, dininizden yeis içindedir. Bu yevmde, dininizi, sizin için ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için, din olarak İslam'a razı oldum. Artık, isme meyl etmeksizin, mahmasa içinde muztar kimse... |
5. MAİDE / 6 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 7 ALLAH'ın üzerinize nimetini… ve O'na "işittik ve itaat ettik" diyerek vesika ettiğiniz misakı zikir edin! |
5. MAİDE / 11 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 20 Musa, kavmine demişti ki: |
5. MAİDE / 23 Korku duyanlardan, ALLAH'ın üzerlerine nimet verdiği iki adam dedi ki: |
5. MAİDE / 65 Şayet kitab ehli iman etseydi ve ittika etseydi, onların seyyielerine elbette kafir olurduk. Kesinlikle onları Naim cennetlere dahil ederdik. |
5. MAİDE / 95 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 110 ALLAH, demişti ki: |
6. ENAM / 136 Harsdan ve enamdan zer ettiği şeylerden, ALLAH için nasb kıldılar. Ardından, zeam ederek dediler ki: |
6. ENAM / 138 Dediler ki: |
6. ENAM / 139 "Şu enamın batınlarında olanlar, erkekler için halistir ve zevcelerimize haram edilmiştir." dediler. |
6. ENAM / 141-142 Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...! Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin. |
7. ARAF / 44 Cennet ashabı, nar ashabına, şöyle nida eder: |
7. ARAF / 114 Dedi ki: |
7. ARAF / 179 Cinn ve insden pek çoğunu, elbette kat'iyyetle!... cehennem için zer ettik; |
8. ENFAL / 40 Eğer tevella ederlerse… artık ALLAH'ın sizin mevlanız olduğuna alim olun! |
8. ENFAL / 53 Bu; |
9. TEVBE / 21 Rabbleri onları; |
10. YUNUS / 9-10 Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler… |
10. YUNUS / 24 Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir: Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur. Böyledir!... |
11. HUD / 10 Mess eden darrın ardından, ona nimet taddırsak, elbette, "seyyieler benden zehab oldu" der. |
12. YUSUF / 6 "Böyledir!... Muhakkak ki Rabbin, alimdir, hakimdir." |
13. RAD / 24 Sabır ettiğiniz şey ile size selam olsun! |
14. İBRAHİM / 6 Musa kavmine demişti ki: |
14. İBRAHİM / 28-29 ALLAH'ın nimetini, küfre bedellendireni görmedin mi? |
14. İBRAHİM / 34 ✦ Sail olduğunuz herşeyden size verendir... |
16. NAHL / 5 Enamı halk etti… sizin için onlarda, dif ve menfaatler vardır… onlardan yersiniz de. |
16. NAHL / 18 Eğer ALLAH'ın nimetlerini add etseniz, ihsa edemezsiniz. |
16. NAHL / 30 İttika edenlere, Ahsen olanlar için bu dünyada haseneler vardır… ve kesinlikle (onlar için), dar-ul ahiret de hayrdır. |
16. NAHL / 53-54-55 Nimetten sizin için olan... artık, ALLAH'tandır. Artık temettu edin!… Artık siz, yakında alim olacaksınız. |
16. NAHL / 66 Muhakkak sizin için... enamda elbette/kesinlikle ibret vardır. |
16. NAHL / 71 ALLAH, rızık hakkında, bazınızı bazınız üzerine fazl etti. Fazl edilenler, melekesi yeminlerinde olanlara… kendi rızıklarını redd etmiyorlar… artık (oysa) onlar, onda aynı seviyededirler! Artık ALLAH'ın nimeti ile... cahd mı ediyorlar? |
16. NAHL / 72 ALLAH, |
16. NAHL / 80 ALLAH, sizin için, evlerinizden sekeneler kıldı. |
16. NAHL / 81 ALLAH, halk ettiklerinden, Böyledir!... |
16. NAHL / 83 Onlar, ALLAH'ın nimetine ariftirler… sonra onu inkar ederler. Onların pek çoğu kafirdir. |
16. NAHL / 112-113 ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti: |
16. NAHL / 114 Artık ALLAH'ın sizi, helal ve tayyib olarak rızıklandırdığı şeylerden yeyin. |
16. NAHL / 121 O'nun nimetlerine şakirdi. |
17. İSRA / 83 İnsana, |
18. KEHF / 31 İşte onlar… içinde, |
19. MERYEM / 58 SECDE AYETİ ✦ Adem'in zürriyetinden... kendilerine Rahmanın ayetleri tilavet edildiğinde... büka ederek, sacidler olarak harra ederler. |
20. TAHA / 53-54 "Rabbim, Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz. |
22. HACC / 26-27-28-29 BİZ, İbrahim'e, ✦ Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için... Sonra, |
22. HACC / 30 Böyledir!... Size tilavet edilenler dışında en'am, size helal kılınmıştır. |
22. HACC / 34-35 Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık. |
22. HACC / 56-57 İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır! |
22. HACC / 78 ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin! |
23. MU'MİNUN / 21-22 Enamda da sizin için kesinlikle ibretler vardır. |
25. FURKAN / 44 Yoksa sen, onların pek çoğunun işiteceğini veya akıl edeceklerini mi hesab ediyorsun? |
25. FURKAN / 48-49 O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. |
26. ŞUARA / 20-21-22 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 42 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 83-84-85-86-87 "Rabbim! |
26. ŞUARA / 133-134 "Size nimetler ve oğullar ve cennetler ve aynlar medd etmiştir." |
27. NEML / 19 Ardından onun sözünden dıhk ederek tebessüm etti... ve dedi ki: |
28. KASAS / 17 Dedi ki: |
29. ANKEBUT / 58-59 Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... |
29. ANKEBUT / 67 Nas, havllerinden hatf edildikleri halde… BİZ'im, emin haram kıldığımızı onlar görmediler mi!? |
31. LOKMAN / 8-9 Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler… |
31. LOKMAN / 20 ALLAH'ın, semalarda olanları ve arzda olanları size teshir ettiğini ve zahir ve batın nimetlerini sizin üzerinize isbag ettiğini görmedin mi? Nasdan kimseler, ALLAH hakkında, |
31. LOKMAN / 31 Görmüyor musun; Muhakkak işte bunda, bütün sabır edenler, şükür edenler için kesinlikle ayetler vardır. |
32. SECDE / 27 Görmezler mi; |
33. AHZAB / 9 Ey iman edenler! |
33. AHZAB / 37 ALLAH'ın kendisine nimet verdiği, senin de kendisini nimetlendirdiğin kimseye demiştin ki: ALLAH'ın ibda edeceği şeyi nefsinde hafy ediyordun... ve nasdan haşy ediyordun. Ardından Zeyd, ondan vatrını kaza edince... duaları (evlatlık oğulları), zevcelerinden vatrını kaza ettiklerinde, o kadınları zevce edinmek konusunda mü'minler üzre harec olmaması için... BİZ onu sana zevce ettik. |
35. FATIR / 3 Ey nas! Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı? O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz! |
35. FATIR / 28 Nasdan ve dabbelerden ve enamdan muhtelif renklerde olanlar vardır. Böyledir!... |
36. YASİN / 71 Ellerimizin amil olduğu şeylerden kendileri için en'amı nasıl halk ettiğimizi... ve ardından onlara malik olduklarını da mı görmezler! |
37. SAFFAT / 18-19-20 De ki: |
37. SAFFAT / 40-41-42-43 Muhles olarak ALLAH'a abd olanlar müstesna… işte onlar için malum rızık fakihler vardır. Onlar… naim cennetlerinde ikram edilmiş olanlardır. |
37. SAFFAT / 56-57-58-59 Der ki: |
37. SAFFAT / 75 Nuh, BİZ'e elbette kat'iyyetle nida etmişti! |
38. SAD / 30 Davud'a Süleyman'ı vehb ettik. |
38. SAD / 44 "Elinle dags (bir demet ot sapı) ahz et... ve ardından onunla darb et. Hıns etme." |
39. ZUMER / 6 ✦ Sizi vahid nefsten halk etti. |
39. ZUMER / 8 İnsana darr mess olduğunda... O'na münib olarak, Rabbini davet eder. De ki: |
39. ZUMER / 49 Artık, |
39. ZUMER / 74 Derler ki: |
40. MU'MİN / 79-80 Onlardan irkab etmeniz ve onlardan yemeniz için sizin için enam kılan ALLAH'tır. |
41. FUSSİLET / 51 İnsanı nimetlendirdiğimizde iraz eder... ve canibine ney olur. |
42. ŞURA / 11 ✦ Semaları ve arzı fatr etmiştir. |
43. ZUHRUF / 12-13-14 O, |
43. ZUHRUF / 12-13-14 O, |
43. ZUHRUF / 59 O, sadece, kendisini nimetlendirdiğimiz… ve israiloğulları için mesel kıldığımız bir abddır. |
44. DUHAN / 25-26-27 Nice cennetler ve aynlar terk ettiler... |
46. AHKAF / 15 İnsana, ana-babasına ihsanı vasiyet ettik! Hatta, şedidine iblağ olunca ve kırk seneye baliğ olunca dedi ki: |
47. MUHAMMED / 12 Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder. |
48. FETİH / 1-2-3 Muhakkak ki BİZ… ALLAH'ın, |
49. HUCURAT / 8 Fazl ve nimet ALLAH'tandır! |
51. ZARİYAT / 48 Arz!... |
52. TUR / 17-18 Muhakkak muttakiler, |
52. TUR / 29 Artık zikir et!... |
54. KAMER / 34-35 Muhakkak ki BİZ, onlara hasıb irsal etmiştik. Böyledir!... |
56. VAKIA / 11-12 İşte onlar, naim cennetlerinde mukarreb olanlardır. |
56. VAKIA / 88-89-90-91-92-93-94 Artık, |
68. KALEM / 2 Sen, Rabbinin nimeti ile... mecnun değilsin! |
68. KALEM / 34 Muhakkak muttakiler için... Rabblerinin indinde, Naim cennetleri vardır. |
68. KALEM / 49 Şayet Rabbinden ona nimet tedarik olmasaydı… araya, mezmum halde elbette nebz edilirdi. |
70. MEARİC / 38 O adamlar, Naim cennetine dahil edilmeyi mi tama ediyor? |
73. MUZZEMMİL / 11 Nimet sahibi mükezzibleri BANA vezr et!... biraz mühlet ver onlara! |
76. İNSAN / 20 Gördüğünde, nimetler ve kebir mülkler görürsün. |
77. MURSELAT / 20-21-22-23 ✦ Sizi, mehin sudan halk etmedik mi!? |
79. NAZİAT / 30-31-32-33 ✦ ve bundan sonra... arzı deha etti. |
80. ABESE / 27-28-29-30-31-32 Ardından orada... sizin için ve enamınız için meta olarak... habbeler ve ineb (üzüm) ve yoncalar ve zeytinler ve hurmalar ve galba hadikalar ve fakihler ve ebb (otlaklar) nebat ettik. |
82. İNFİTAR / 13 Muhakkak, berr olanlar elbette naimdedirler. |
83. MUTAFFİFİN / 22-23-24 Muhakkak berr olanlar, |
83. MUTAFFİFİN / 22-23-24 Muhakkak berr olanlar, |
88. GAŞİYE / 8-9-10-11-12-13-14-15-16 Yevme-izinde... naim vechler… razı olunan sayları için... aliyy cennetedirler. |
89. FECR / 15-16 Ancak... İnsan, ✦ Ancak kendisini belv ettiğinde... ve ardından kendisine rızkını kaderlediğinde, |
92. LEYL / 19-20 O'nun indinde, hiç kimse için... ceza edilen bir nimet olmaz… ancak a'la Rabbinin vechini ibtiga ederek!... |
93. DUHA / 9-10-11 Artık... |
102. TEKASUR / 8 Sonra, yevme-izinde, nimetlerden de kesinlikle sual edilecek size! |