İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NBe ❞ kökünden türeyen kelimeler... 5 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox nebe' nebevi nebi enbiya nubuvvet
xoxox
ن ب ا NBe
nebe'
ن ب ا NBe

Yeni haber. / Haber ile Nebe nin farkı: Haber; olan olmuştur, haberi ardından yapılır. Nebe; olan henüz olmamıştır, haberi gelmekle beraber olur.

DuruMeal'de toplam 74 kayıtta geçiyor.
nebevi
ن ب ا NBe

Nebiye ait. Nebi ile alakalı.

nebi
ن ب ا NBe

Haberci. Yeni haber getiren. Yeni bir din ve düzen getiren ve yerleştiren Allah elçisi.

DuruMeal'de toplam 72 kayıtta geçiyor.
Çğl.enbiya
nubuvvet
ن ب ا NBe

Habercilik. Nebi olmak, nebilik. Allah'ın emriyle vazifeli olarak, insanları yeni bir düzene, doğru yola çağırmak. Allah'tan gelen YENİ düzeni haber vermek.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 31

Adem'i isimlerin hepsine alim etti...
Sonra, onları meleklere arz etti… ve ardından dedi ki:
"Eğer sadıklarsanız... BANA haber verin bu isimleri!"

2. BAKARA / 33

Dedi ki:
"Ey Adem!
İsimleri ile kendilerine haber ver!"
Ardından isimleri ile onlara haber verdiğinde, dedi ki:
"BEN size demedim mi!?
Muhakkak ki BEN, semaların ve arzın gaybına alimim.
İbda ettiklerinize ve ketm ettiklerinize de alimim!"

2. BAKARA / 61

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
Biz vahid taama sabır edemeyiz. Bizim için Rabbini davet et... arzda nebat ettiği şeylerden bize ihrac etsin; bakl (sebze) ve aksee (kabak) ve füvm (sarımsak, buğday) ve ades (mercimek) ve basal (soğan)."

O dedi ki:
"O hayr olan ile... o edna olanı bedellendirmemi mi istiyorsunuz!?
Mısıra hebt olun!...
Artık muhakkak size, sual ettikleriniz kesinlikle vardır."

Onlara zillet ve meskenet darb edildi. ALLAH'tan gazab ile beva oldular. Bu, onların ALLAH'ın ayetlerine kafir olmaları ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri iledir. Bu, isyan etmeleri ve düşmanlık etmiş olmaları iledir.

2. BAKARA / 91

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiği şeye iman edin!"
denildiğinde,
"Biz, kendi üzerimize inzal edilene iman ederiz." dediler!... ve veralarında olana kafir oldular!
O, beraber oldukları şeye musaddık olarak hakktır!
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz, neden önceden ALLAH'ın Nebilerini katl ediyordunuz?"

2. BAKARA / 136

Deyin ki:
"Biz,
ALLAH'a...
ve bize inzal olana...
ve İbrahim'e ve İsmail'e ve İshak'a ve Yakub'a ve torunlarına inzal olana...
ve Musa'ya ve İsa'ya verilene...
ve (bütün) Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik.
Onlardan hiç birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

2. BAKARA / 177

Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir!
Fakat birr;
ALLAH'a ve ahir yevmine ve meleklere ve kitaba ve Nebilere iman eden...
ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ve sebil çocuklarına (yolcu) ve saillere ve rakabeler içinde olanlara, muhabbet duydukları mallardan veren...
ve salat ikame eden...
ve zekat veren...
ve ahd verdiklerinde ahdlerine vefa gösteren...
ve beiste ve darrda ve beis hiyninde sabır edendir.
Sadakat gösterenler, işte onlardır.
İşte onlar... onlar, muttakilerdir.

2. BAKARA / 213

Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti.
Nas arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm vermeleri için... onlarla beraber bi-hakkın kitab inzal etti.

Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur.
Ardından ALLAH, iman edenlere... hakk olandan hakkında ihtilaf ettikleri şeye... KENDİ izni ile hidayet eder.

ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 247

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size melik olarak kat'iyyetle Talut'u baas etmiştir!"
Dediler ki:
"Onun bize mülkü nasıl olabilir!? Biz mülke ondan daha hakkız. O, mallardan vasi edilmedi ki!"
Dedi ki:
"Muhakka ki ALLAH, size onu ıstıfa etti. İlminde ve cisminde bastını ziyade etti. ALLAH, mülkünü dilediği kimseye verir.
ALLAH, vasidir, alimdir."

2. BAKARA / 248

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak, onun mülkünün ayeti, sandığı (ahid sandığı) vermesidir... onun içinde Rabbinizden sekineler ve Musa'nın alinin ve Harun'un alinin terekesinden bakiyeler vardır... ona melekler hamil olmuştur.
Eğer siz mü'minler iseniz, muhakkak bunda, sizin için kesinlikle ayetler vardır."

3. AL-İ İMRAN / 14-15

Nas için,
kadınlardan...
ve oğullardan...
ve altından ve gümüşten kantar kantar biriktirilmişlerden...
ve müsevvem atlardan...
ve enamdan...
ve harsdan...
şehvet hubbu ziynetlendi. Bunlar, dünya hayatının metalarıdır.
ALLAH... O'nun indi, hüsn-ü meabtır.

De ki:
"Bunlardan hayr olanı size haber vereyim mi?

İttika edenler için, Rabblerinin indinde,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler...
ve mutahhar zevceler...
ve ALLAH'tan rıdvan vardır."
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. AL-İ İMRAN / 21-22

ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar
ve Nebileri hakk gayrısında katl edenler
ve nasdan kıst ile emir eden kimseleri katl edenler…
artık onları, elim azab ile ibşar et.
İşte onlar, dünyada ve ahiretde amelleri habt olanlardır. Onlara nasırlardan yoktur.

3. ALİ İMRAN / 39

Ardından… mihrabta kaim olarak salat ediyorken... melekler ona nida etti:
"ALLAH, seni...
ALLAH'tan kelimelere musaddık...
ve seyyid...
ve hasur...
ve salihlerden Nebi...
Yahya ile ibşar ediyor."

3. ALİ İMRAN / 44

Bunlar, gayb haberlerindendir... sana vahy ediyoruz.
Sen,
Meryem'e kim kefil olacak diye kalemlerini ilka ederlerken onların ledasında değildin.
Sen,
onlar ıhtisam ederken de onların ledasında değildin.

3. ALİ İMRAN / 49

İsrailoğullarına Rasul... ki o,
kat'iyyetle Rabbinizden ayet ile size geldi!
"Ben,
size, tinden kuş heyeti gibi halk ederim... ve ardından ona nefh ederim... ve ardından ALLAH'ın izni ile o bir kuş olur.
ekmehi ve ebrası beri ederim.
ALLAH'ın izni ile mevt olana hayat veririm.
Size, evlerinizde yediklerinizi ve zahr ettiklerinizi haber ederim.
Eğer mü'min olmuşsanız, muhakkak bunlarda, kesinlikle sizin için ayetler vardır."

3. ALİ İMRAN / 68

Muhakkak, nasın İbrahim'e evla (daha veliy) olanı, kesinlikle
ona tabi olanlardır…
ve bu Nebidir...
ve iman edenlerdir.
ALLAH, mü'minlere veliydir.

3. ALİ İMRAN / 79

ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır!
Fakat "Kitabtan ilim etmiş olduğunuz şeyler ile ve tedris etmiş olduğunuz şeyler ile Rabbaniler olun!" (demesi) mümkündür.

3. ALİ İMRAN / 80

Melekleri ve Nebileri Rabbler olarak ittihaz etmenizi size emir etmez. Siz Müslüman olduktan sonra size küfrü emir eder mi!?

3. ALİ İMRAN / 81

ALLAH, Nebilerden misak ahz etmişti:
"Kesinlikle kitabtan ve hikmetten size verdim... sonra, sizinle beraber olana musaddık bir Rasul kılacağım... mutlaka onu emin kılacak ve mutlaka ona nasr edeceksiniz."
Dedi ki:
"İkrar ettiniz ve üzerinize olan bu ısrı ahz ettiniz mi!?"
"İkrar ettik" dediler.
Dedi ki:
"Artık şahid olun! BEN de sizinle beraber şahid olanlardanım."

3. ALİ İMRAN / 84

De ki:
"ALLAH'a...
ve bize inzal ettiğine...
ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına inzal ettiğine...
ve Musa'ya ve İsa'ya ve Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik. Onlardan birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

3. ALİ İMRAN / 112

ALLAH'tan habl ile ve nasdan habl ile olmadıkları sürece... nerede sekf olurlarsa olsunlar!... zillet onların üzerine darb edildi!
ALLAH'tan gazab ile beva oldular!
Miskinlik onların üzerlerine darb edildi!
Bu... muhakkak onların,
ALLAH'ın ayetlerine kafir olmuş olmalarındadır!...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmiş olmalarındandır!
Bu...
isyan ettikleri şey iledir...
ve düşmanlık ediyor olmalarındandır!

3. ALİ İMRAN / 146

Nebilerden nicesi, beraberinde çoğu Rabbani ile katl etti… ardından (buna rağmen) kendilerine isabet eden şeyler için ALLAH sebilinde vehn etmediler ve zayıf olmadılar ve istikane etmediler.
ALLAH, sabır edenlere muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 161

Nebi için gall etmesi olamaz!
Gall eden kimse, kıyamet yevmine gall ettiği şey ile varır. Sonra bütün nefse kesb ettikleri, kendilerine zulüm edilmeden vefa edilir.

3. ALİ İMRAN / 181

"ALLAH fakirdir ve biz ganiyiz" diyenlerin kavillerini, ALLAH, elbette kat'iyyetle işitti!
Kavil ettikleri şeyleri...
ve Nebileri hakkın gayrısında katl ettiklerini...
ketb edeceğiz… ve diyeceğiz ki:
"Harık azabı tadın!"

4. NİSA / 69

ALLAH'a ve Rasule itaat eden kimse… artık işte onlar,
Nebilerden
ve sıddıklardan
ve şahidlerden
ve salihlerden
ALLAH'ın kendilerini nimetlendirdikleriyle beraberdirler.
İşte onlar ne de hüsn refiktirler.

4. NİSA / 155-156-157

Ardından,
misaklarından nakz ettikleri ile...
ve ALLAH'ın ayetlerine küfür etmeleri ile...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri ile...
"kalblerimiz gulf oldu" demeleri ile...
Bilakis!
ALLAH onları, kendi küfürleri ile tab etmiştir... ve artık onlar, sadece, çok az iman edebilirler.
ve küfürleri ile...
ve Meryem'e karşı azim bühtan sözleri ile…
ve "Muhakkak, ALLAH Rasulü, Meryem oğlu İsa Mesih'i biz katl ettik" sözleri ile...

Onlar onu katl etmediler... ve de salb etmediler.
Fakat onlara şübhe ettirildi!
Muhakkak onun hakkında ihtilafa düşenler, elbette bundan şekk içindedir. Onların zanna tabi olmaktan başka ilimleri yoktur. Onun katl edilmesine yakin değiller!

4. NİSA / 163

Muhakkak ki BİZ sana vahy ettik... tıpkı;
Nuh'a ve ondan sonra gelen Nebilere vahy ettiğimiz gibi…
İbrahim'e ve İsmail'e ve İshak'a ve Yakub'a ve torunlarına
ve İsa'ya ve Eyyub'a ve Yunus'a ve Harun'a ve Süleyman'a da vahy ettiğimiz gibi…
Davud'a Zebur'u verdiğimiz gibi...

5. MAİDE / 14

"Biz nasraniyiz" diyen kimselerden misak ahz etmiştik. Onlar kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
Ardından, aralarında, kıyamet yevmine kadar, düşmanlığı ve buğzu igrav ettik.

ALLAH, sanat ettikleri şeyleri onlara haber verecek!

5. MAİDE / 20

Musa, kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'ın size nimetini zikir edin!
Size kendinizde Nebiler kıldığında ve sizi melikler kıldığında, alemlerden tek bir kimseye vermediği şeyleri size vermişti."

5. MAİDE / 27

Adem'in iki oğlunun haberini bi-hakkın onlara tilavet et!

Kurban kurb ettiklerinde… ve ardından birisinden kabl edilip de diğerinden kabl edilmediğinde... demişti ki:
"Seni kesinlikle katl edeceğim."

Dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH... ancak, muttakilerden kabl eder."

5. MAİDE / 44

Muhakkak, içinde huda ve nur olan Tevrat'ı, BİZ inzal ettik.
ALLAH'ın kitabından istihfaz ettikleri ve üzerine şahid oldukları şeyle...
silm olan Nebiler...
ve rabbaniler...
ve habrlar...
hadüler için hüküm veriyorlardı.

Artık... nasdan haşy etmeyin... BEN'den haşy edin!... Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hukm etmeyen kimse... artık işte o... onlar kafirdir.

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 60

De ki:
"ALLAH indinde mesube olarak bundan daha şerr olanı size haber vereyim mi?
ALLAH indinde musibete uğrayanlar;
ALLAH'ın lanetlediği kimseler
ve kendilerine gazab ettiği kimseler
ve onlardan maymun ve domuz kıldıkları
ve "tagut"a abd olanlardır.
İşte onlar, mekan olarak şerrdirler. Seva sebilden daha çok dalalettedirler."

5. MAİDE / 81

Şayet,
ALLAH'a
ve Nebiye
ve ona inzal olana
iman ediyor olsalardı... onları veliy ittihaz etmezlerdi.
Fakat onların çoğu fasıktır.

5. MAİDE / 105

Ey iman edenler!
Nefsiniz üzere olun!
İhtida olduğunuzda... dall olan kimse size darr edemez!
Merciniz cemian ALLAH'adır… ve ardından, amel etmiş olduğunuz şey ile size haber verilir.

6. ENAM / 5

Kendilerine geldiğinde… artık kat'iyyetle bi-hakkın kizb etmiş oldular! İstihza etmiş oldukları şeyin haberi kendilerine verilecektir.

6. ENAM / 34

Senin öncenden de Rasuller elbette kat'iyyetle kizb edildi!
Ardından, nasrımızı verinceye kadar... kizb edilmelerine ve kendilerine eza edilmesine sabır ettiler.
ALLAH'ın kelimelerini bedellendirebilecek yoktur!
Mürsellerin haberlerinden elbette kat'iyyetle sana da geldi!

6. ENAM / 60

Gece ile sizi vefat ettiren O'dur.
Gündüz ile cerh ettiğiniz şeye alimdir.
Sonra sizi, müsemma ecelin kaza olması için, onda baas eder.
Sonra merciniz O'nadır.
Sonra, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verilir.

6. ENAM / 66-67

O, hakk olduğu halde, kavmin onu kizb etti.
De ki:
"Ben size, hiçbir müstekarr haber için vekil değilim… siz yakında alim olacaksınız!"

6. ENAM / 89

İşte onlar, BİZ'im kendilerine,
kitab...
ve hüküm...
ve nübüvvet...
verdiklerimizdir.
Eğer... şunlar, O'na kafir olursa... ardından BİZ, O'na kafir olmayacak bir kavmi, kat'iyyetle O'na vekil ederiz!

6. ENAM / 108

Onların, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerine sebb etmeyin... sonra onlar da ilmin gayrısında, düşmanca ALLAH'a sebb ederler.

Böyledir!...
Bütün ümmete, kendi amellerini ziynetledik.
Sonra, mercileri Rabblerine olacaktır... ve ardından O, amel etmiş oldukları şeyler ile onlara haber verecektir.

6. ENAM / 112-113

Böyledir!...
Nebilerin hepsi için ins ve cinn şeytanları aduvv kıldık.
Bazısı bazısına (onlar birbirine),
ahirete iman etmeyenlerin fuadlarının kendilerine meyletmesi için…
ve kendilerinden razı olmaları için…
iktiraf edenlerin iktiraf etmeleri (emek çekerek günah kazanmak) için…
garr olarak, zuhruf kaviller vahy ederler. Şayet Rabbin dileseydi, buna fail olamazlardı.
Artık onları iftira ettikleri şeylere vezr et.

6. ENAM / 143

Sekiz zevc. Koyundan iki ve keçiden iki.
De ki:
"İki erkeği mi haram etti yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlerinde iştimal ettiğini mi?
Eğer sadıksanız, ilim ile bana haber verin."

6. ENAM / 159

Muhakkaktır ki…
dinlerinde kendilerini farklı görenler
ve şialar haline gelenler…
var ya... senin onlarla hiç işin olmaz!

Muhakkak onların emri ALLAH'a kalmıştır!
Sonra O, fail olmuş oldukları şeyler ile kendilerine haber verecektir.

6. ENAM / 164

De ki:
"ALLAH'tan gayrı Rabb mı bagy edeyim!? Herşeyin Rabbi O'dur!
Her nefs, sadece, kendine kesb eder!
Vezr eden kimse, başka bir vizri vezr etmez!
Sonra merciniz Rabbinizedir ve ardından hakkında ihtilaf etmiş olduğunuz şey ile size haber verir.

7. ARAF / 94

BİZ, Nebileri, ancak, tazarru etmelerini umarak ehlini beis ve darr ile ahz ettiğimiz karyelerde irsal ettik.

7. ARAF / 101

İşte o karyeler!... onların haberlerinden sana kıssa ediyoruz.
Rasulleri onlara, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler! Ancak onlar, önceden kizb ettikleri şeylere, iman etmeye yanaşmıyorlardı.

Böyledir!...
ALLAH, kafirlerin kalblerini tab eder.

7. ARAF / 157

- maruf ile emir eden...
- ve münkeri nehy eden...
- ve tayyib olanları kendilerine helal kılan...
- ve habis olanları kendilerine haram eden...
- ve kendilerinden ısrları ve üzerlerine konulmuş gulleri vaz eden...
Tevrat'ta ve İncil'de... kendi indlerinde mektub (ketb edilmiş) olarak vecd oldukları ümmi Nebi Rasule tabi olanlar...
ve ardından;
ona iman edenler
ve ona taazzür edenler
ve ona nasr edenler
ve onunla beraber inzal edilen nura tabi olanlar... işte onlar felaha ulaşanlardır.

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

7. ARAF / 175

Ayetlerimizi verdiğimiz kimsenin, onlardan insilah ederek ve ardından şeytana kendisini tâbi ederek, gavilerden olduğu; haberini onlara tilavet et.

8. ENFAL / 64

Ey Nebi!
ALLAH, sana ve mü'minlerden sana tabi olanlara hasbdır.

8. ENFAL / 65

Ey Nebi!
Mü'minleri kıtal üzre tahriz et.
Onların fıkh etmeyen kavim olmaları ile… eğer içinizde sabır eden yirmi olsa, iki yüze galib gelir… eğer içinizde yüz olsa, kafirlerden bine galip gelir.

8. ENFAL / 67

Arzda ishan oluncaya kadar esar etmek Nebi için olamaz.
Siz dünya arızını irade ediyorsunuz! ALLAH, ahireti irade ediyor.
ALLAH, azizdir, hakimdir.

8. ENFAL / 70

Ey Nebi!
Esirlerden ellerinde olanlara de ki:
"Eğer ALLAH, kalblerinizde hayra alim olursa, sizden ahz ettiğinden hayrlısını size verir ve size gafur olur."
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 61

Onlardan, "O kulaktır" diyerek Nebiye eza edenler!...
De ki:
"Sizin için "hayr kulağı"dır o;
ALLAH'a iman eder.
Mü'minler için iman eder.
Sizden iman edenler için rahmettir."
ALLAH Rasulüne eza edenler... elim azab onlaradır.

Araplar casusa "ayn", yani "göz" dedikleri gibi, her söylenene kanan, her işittiğine inanan saf kimseye de "üzün" yani "kulak" derler.
9. TEVBE / 64

Münafıklar, kalblerinde olan şeyleri, kendilerine haber verecek surenin inzal edilmesinden hazer eder.
De ki:
"Siz istihza edin bakalım!
Muhakkak ki ALLAH, hazer ettiğiniz şeyi ihrac edendir."

9. TEVBE / 70

Onların öncesinden olanların haberi onlara gelmedi mi!?
Nuh kavmi ve Ad ve Semud ve İbrahim kavmi ve Medyen ashabı ve mütefik olanlar... Rasulleri onlara beyyineler ile gelmişti.
Artık ALLAH, onlara zulüm etmedi... fakat onlar, kendi nefslerine zulüm edenler oldular.

9. TEVBE / 73

Ey Nebi!
Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et!... ve onlara karşı galiz ol!
Onların varacakları yer cehennemdir… o ne beis masirdir!

9. TEVBE / 94

Onlara rücu ettiğinizde size tazir ederler.
De ki:
"Özür dilemeyin! Size iman etmeyiz. ALLAH, sizin haberlerinizden kat'iyyetle bize haber verdi!
ALLAH ve Rasulü amelinizi görecektir... sonra gayba ve şahadete alim olana redd olacaksınız.
Artık O, amel etmiş olduklarınız ile size haber verecek."

9. TEVBE / 105

De ki:
"Amel edin! Artık ALLAH da Rasulü de mü'minler de amelinizi görecektir.
Gayba ve şahadete alim olana redd olacaksınız! Ardından O, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verecek."

9. TEVBE / 113

Cahim ashabı olduklarının kendilerine beyan olmasının ardından, Nebi için ve mü'minler için müşriklere, -velev ki kurb sahibi bile olsalar- istiğfar etmek yoktur!

9. TEVBE / 117

Nebi'ye ve usra saatinde ona tabi olan muhacirlere ve ensara… elbette kat'iyyetle ALLAH tevbe etti!
Onlardan bir ferikin kalbleri, neredeyse zeyg olacaktı ki… sonra onlara da tevbe etti.
Muhakkak ki O, onlara rauftur, rahimdir.

10. YUNUS / 18

Kendilerine darr ve de menfaat etmeyen, ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Diyorlar ki:
"Bunlar, ALLAH indinde bizim şefaatçimizdir."
De ki:
"Siz, ALLAH'a semalarda ve arzda, O'nun alim olmadığı bir şeyi mi haber veriyorsunuz!
O, onların şirk koştukları şeylerden subhandır, tealidir."

10. YUNUS / 23

Ardından kendilerine necat ettiğinde... onlar, hemen, arzda hakk gayrısı ile bagy ederler.
Ey nas!
Muhakkak sizin, dünya hayatının metasına bagyniz, ancak, kendi nefsleriniz üzredir.
Sonra merciniz BİZ'edir... ve ardından amel etmiş olduğunuz şeyleri, size haber veriririz.

10. YUNUS / 53

Senden haber vermeni istiyorlar:
"Daha mı hakktır o!?"
De ki:
"Evet!
Rabbime yemin ederim ki, muhakkak o hakktır!
Siz aciz bırakamazsınız!"

10. YUNUS / 71

Nuh'un haberini onlara tilavet et.
Kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Eğer makamım ve ALLAH'ın ayetlerini size zikir etmem size kebir oluyorsa... artık ben ALLAH'a tevekkül ettim.
Artık siz de emirleriniz ve şeriklerinizle cem olun.
Sonra emriniz kendinize gamm olmasın.
Sonra siz kaza edin... ve bana da nazar ettirmeyin!

11. HUD / 49

İşte bunlar, sana vahy ettiğimiz gayb haberlerindendir.
Bundan önce, onlara ne sen... ne de kavmin alim olmamıştı. Artık sabır et!
Muhakkak akibet muttakiler içindir.

11. HUD / 100

Bunlar, karyelerin haberlerindendir… onları sana kıssa ediyoruz.
Onlardan kaim olanlar da… hasid olanlar da var.

11. HUD / 120

Rasullerin nebelerinden sana kıssa ettiklerimizin hepsi... senin fuadını sabitleştirecek olandır.
Bunda hakk sana kılınmıştır.
Mü'minler için ise;
mevizadır,
ve zikirdir.

12. YUSUF / 15

Ardından, onu zehab ettiklerinde ve cübbün gaybında onu bırakmaya cem olduklarında… BİZ, ona vahy ettik:
"elbette/kesinlikle bu emirleri ile onlara haber vereceksin. Onlar onların şuurunda değil!"

12. YUSUF / 36

Onunla beraber sicne iki delikanlı dahil oldu.
Onlardan biri dedi ki:
"Ben rüyamda hamr asr ettiğimi görüyorum."
Diğeri dedi ki:
"Ben de rüyamda resimin (baş) fevkinde, kuşların yediği hubza hamil olduğumu görüyorum.
Bize te'vili ile haber ver. Muhakakk biz seni muhsinlerden görüyoruz."

12. YUSUF / 37

Dedi ki:
"Size verilmesinden önce... onun te'vili ile ben size haber vermezsem... rızıklanacağınız taam size gelmez!
Bu, Rabbimin beni alim ettiklerindedir.
Muhakkak ben, ALLAH'a iman etmeyen... Ve kendi ahiretlerine kafir olan bir kavmin milletini terk ettim."

12. YUSUF / 45

O ikisinden necat olan… ümmetin bazısına müddekir oldu... ve dedi ki:
"Ben, te'vili ile size haber veririm… beni irsal edin."

12. YUSUF / 102

Bu, gaybın haberindendir... sana onu vahy ediyoruz.
Onlar, emirlerini cem ederken, sen onların ledasında değildin. Onlar mekr ediyorlar.

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

14. İBRAHİM / 9

Sizin öncenizden Nuh kavmi ve Ad ve Semud... ve onların ardından, kendilerine ALLAH'tan başkasının alim olmadığı kimselerin haberi size verilmedi mi?
Rasulleri onlara beyyineler ile geldi... ve ardından onlar, ellerini ağızlarında redd ettiler.
Dediler ki:
"Muhakkak biz, size irsal edilene kafiriz... ve muhakkak biz, bizi kendisine davet ettiğiniz murib şeyden elbette/kesinlikle şekk içindeyiz."

15. HİCR / 49-50

BANA abd olanlara…
BEN'im gafur, rahim olduğumu...
ve BEN'im azabımın… onun, elim azab olduğunu...
haber ver!

15. HİCR / 51

Onlara İbrahim'in zayfından da haber ver.

17. İSRA / 55

Rabbin semalardaki ve arzdaki kimselere de alimdir.

BİZ, Nebilerin bazısını, bazısına elbette kat'iyyetle fazl ettik!...
Davud'a da Zebur verdik.

18. KEHF / 13

BİZ, onların haberlerini sana bi-hakkın kıssa ediyoruz. Muhakkak onlar, Rabblerine iman etmiş delikanlılardı… ve onlara hudayı ziyade etmiştik.

18. KEHF / 78

(Hızır) Dedi ki:
"Bu, benim ve senin aranda firaktır.
Sana, sabırla istitaat etmediğin şeylerin te'vilini haber vereyim."

18. KEHF / 103-104

De ki:
"Sanat ettiklerinin hüsn olduğunu hesab ettikleri halde… dünya hayatındaki bütün sayları dall olarak…
amelleri yönünden en hasar alanları size haber verelim mi?"

19. MERYEM / 30-31-32-33

Dedi ki:
"Muhakkak ben, ABDULLAH'ım...
O, bana kitab verdi… ve beni Nebi kıldı... ve nerede olursam olayım beni mübarek kıldı.
Beni, hayy olmaya daim oldukça salata ve zekata vasi etti. Beni anneme berran kıldı. Beni cebbar, şaki kılmadı.
Doğum yevmimde...
mevt yevmimde...
hayy olarak baas olacağım yevmde...
bana selam olsun."

19. MERYEM / 41

Kitabta İbrahim'i zikir et.
Muhakkak o, sıddık Nebi idi.

19. MERYEM / 49

Ardından onları ve onların ALLAH'ın gayrısında abd oldukları şeyleri azil edince... ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve hepsini Nebilerden kıldık.

19. MERYEM / 51

Kitabta, Musa'yı zikir et.
Muhakkak o, muhles idi... Rasul Nebi idi.

19. MERYEM / 53

Kardeşi Harun'u, Rahmetimizden Nebi olarak ona vehb ettik.

19. MERYEM / 54

Kitabta İsmail'i zikir et.
Muhakkak o, vaadine sadık idi... Rasul Nebi idi.

19. MERYEM / 56-57

Kitabta İdris'i zikir et.
Muhakkak o, aliyy mekana ref ettiğimiz... sıddık Nebi idi.

19. MERYEM / 58
SECDE AYETİ

Adem'in zürriyetinden...
ve Nuh ile beraber hamil olduklarımızdan...
ve İbrahim'in... ve İsrail'in zürriyetinden...
ve içtiba ederek hidayet verdiğimiz (diğer bazı) kimselerden...
ALLAH'ın, kendilerini, Nebilerden (bazıları ile) nimetlendirdiği...
işte bunlar (bu bir kısım kimseler/toplumlar)...

kendilerine Rahmanın ayetleri tilavet edildiğinde... büka ederek, sacidler olarak harra ederler.

20. TAHA / 99

Böyledir!...
Sabık olmuşların haberlerinden sana kıssa ediyoruz.
Sana BİZ'im VARLIĞIMIZDAN kat'iyyetle zikir vermiş olduk!

22. HACC / 52

Senin öncenden, Rasulden ve Nebiden irsal etmedik ki... temenni ettiği zaman, ümniyyesi hakkında şeytan ilka etmemiş olsun!
Ardından ALLAH, şeytanın ilka ettiği şeyi nesh eder.
Sonra ALLAH, kendi ayetlerini hakim kılar.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

22. HACC / 72

Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edildiği zaman, münker kafirlerin vechlerinde arif olursun... Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi tilavet edenlere satv edecekler!
De ki:
"Şimdi size daha şerr olanı haber vereyim mi!?...
Nar!...
ALLAH, kafirlere, bunu vaad etti. Ne beis masirdir!"

24. NUR / 64

Değil mi ki... semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır... sizin ne üzere olduğunuza kat'iyyetle alimdir! O'na rücu ettikleri yevmde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, herşeye alimdir.

25. FURKAN / 31

Böyledir!...
BİZ, bütün Nebilere… hadiy olarak ve nasır olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… mücrimlerden aduvv kıldık.

26. ŞUARA / 6

Onlar, kat'iyyetle kizb ettiler!... artık onlara, onunla istihza etmiş oldukları şeyin haberleri verilecek!

26. ŞUARA / 69

Onlara İbrahim'in haberini tilavet et.

26. ŞUARA / 221-222-223

Şeytanların kimlere inzal edileceğini size haber vereyim mi?...
Onlar…
işittiklerine ilka eden…
pek çoğu da kazib olan...
bütün esim effak üzere
inzal edilirler!

27. NEML / 22

Ardından, baid gayrısında meks oldu… ve dedi ki:
"Senin ihata edemediğin şeyi ihata ettim. Sana Sebe'den yakin haber ile geldim."

28. KASAS / 3

Musa ile Firavun'un haberinden, iman eden kavim için, bi-hakkın sana tilavet ediyoruz.

28. KASAS / 66

Artık yevme-izinde, haberler onlara görünmez olmuştur. Artık onlar birbirlerine de sual edemezler.

29. ANKEBUT / 8

BİZ, İnsana... ana-babasına hüsna olmasını vasiyet ettik.
Eğer onlar, sende ilmi olmayan şeyi BANA şirk koşman için... sana cehd ederlerse, artık onlara itaat etme!
Rücu edeceğiniz yer BANA'dır!... Ardından amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber vereceğim.

29. ANKEBUT / 27

Ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve onun zürriyetine nübüvvet ve kitab kıldık.
Ona, dünyada ecrini verdik.
Muhakkak o, ahirette de elbette/kesinlikle salihlerdendir.

31. LOKMAN / 15

Eğer seni, hakkında ilmin olmayan bir şeyi BANA şirk koşmaya cehd ederlerse... artık onlara itaat etme!
Dünyada onlara maruf ile sahib çık!
Ancak, BANA inabe edenlerin sebiline tabi ol!
Sonra rücu yeriniz, BEN'im... ve ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri, size BEN haber vereceğim.

31. LOKMAN / 23

Kafir kimse… artık onun küfrü seni hüzünlendirmesin... onların rücu edişleri BİZ'edir.
Ardından amil oldukları ile kendilerine haber verilir.
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

33. AHZAB / 1

Ey Nebi!
ALLAH'a ittika et!
Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Muhakkak ki ALLAH, alim, hakim olandır.

33. AHZAB / 6

Nebi, mü'minlere nefslerinden evladır.
Onun zevceleri, onların anneleridir.
ALLAH'ın kitabında, uli-l erham'ın bazısı, mü'minlerden ve muhacirlerden bazısına evladır (miras konusunda)... ancak veliylerinize maruf olarak fail olmanız müstesna.
Bunlar kitabta satırlanmış olanlardır.

33. AHZAB / 7-8

Nebilerden misaklarını ahz ettiğimizde...
Senden... ve Nuh'tan... ve İbrahim'den... ve Musa'dan... ve Meryem oğlu İsa'dan...
Sadıklara, sıdkından sual etmek için… onlardan galiz misak ahz etmiştik.
Kafirler için elim azab idad edilmiştir.

33. AHZAB / 13

Onlardan bir taife, demişti ki:
"Ey Yesrib ehli!
Size kaim olmak yok… artık rücu edin!"

Onlardan bir ferik de,
"Muhakkak evlerimiz avrettir..." diyerek, Nebiden izin istiyorlardı.
Oysa avret değildi!... onlar sadece firar etmeyi irade ediyorlardı.

33. AHZAB / 20

Hizblerin zehab olmadığını hesab ediyorlar.
Eğer hizbler gelse… bedv olmayı, Arabların içinde sizin haberlerinizden sual etmeyi vedd ederlerdi.
Şayet içinizde olsalardı, sadece, pek azı katl ederdi.

33. AHZAB / 28

Ey Nebi!
Zevcelerine de ki:
"Eğer dünya hayatına ve onun ziynetine irade edenler olduysanız, gelin size meta vereyim ve sizi cemil serah ile serh edeyim."

33. AHZAB / 30

Ey Nebi'nin kadınları!
İçinizden mübeyyin olarak fahiş olanı işleyen... onun azabı zıf edilir.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

33. AHZAB / 32

Ey Nebi'nin kadınları!
Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.
Eğer ittika ediyorsanız, artık kavl ile tahzi olmayın!... ve ardından, kalbinde maraz olanlar tama etmesin.
Maruf kavil ile kavil edin.

33. AHZAB / 38

ALLAH'ın kendisine farz kıldığı şeyde, Nebi üzre harec yoktur… önceden halv olmuşlar hakkında da ALLAH'ın sünneti (böyle)dir.
ALLAH'ın emri, makdur kader üzere olur.

33. AHZAB / 40

Muhammed, sizin erkeklerinizden kimsenin babası değildir… Fakat,
ALLAH'ın Rasulüdür.
Nebilerin hatemidir.
ALLAH, herşeye alim olandır.

33. AHZAB / 45-46-47

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ seni…
şahid olarak...
ve mübeşşir olarak...
ve nezir olarak...
O'nun izniyle ALLAH'a bir davetçi (dava adamı) olarak...
ve sirac ve münir olarak...
irsal ettik.

ALLAH'tan kebir fazl olduğunu, mü'minlere ibşar et!

33. AHZAB / 50

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ,
ecirlerini verdiğin zevcelerini
ve ALLAH'ın sana fey ettiklerinden melekesi yemininde olanları
ve seninle beraber hicret eden... amca kızlarını ve hala kızlarını ve dayı kızlarını ve teyze kızlarını
ve diğer mü'min erkeklerin gayrısında sadece sana halis olarak; eğer nefsini nebi için vehb ederse ve nebi de kendisini nikahlamayı irade ederse (herhangi) mü'min kadını sana helal kıldık.

Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz!
Bunlar, sana herhangi bir harec olmaması içindir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

33. AHZAB / 53

Ey iman edenler!
Nebinin evine... size izin verilmesi dışında... nazır olanlar gayrısında... taam etmek için ansızın dahil olmayın!
Fakat davet edildiğinizde dahil olun... ve ardından taam ettiğinizde neşr olun.
Hadis için ünsiyet peydahlamayın.
Muhakkak bu nebiye eza oluyor... ancak o sizden istihya ediyor. ALLAH, hakk olandan istihya etmez!
Kadınlardan bir meta sail olduğunuzda... ardından hicabın verasından sail olun. Bu sizin kalbleriniz ve onların kalbleri için daha tahirdir.
Sizin ALLAH Rasulüne eza etmeniz ve kendisinden sonra onun zevcelerini nikahlamanız ebediyen olamaz! Muhakkak bu, ALLAH indinde azim olandır!

33. AHZAB / 56

Muhakkak ki ALLAH ve O'nun melekleri, Nebi üzre salat eder.
Ey iman edenler!
Siz de ona salat edin!... ve teslim oluş ile teslim olun!

33. AHZAB / 59

Ey Nebi!
Zevcelerine
ve kızlarına
ve mü'minlerin kadınlara söyle!...
cilbablarından kendi üzerlerine edna etsinler!
Bu, onlara arif olunmasına... ve ardından onlara eza edilmesine ednadır.

ALLAH, gafur, rahim olandır.

34. SEBE / 7-8

Kafirler dediler ki:
"Mezk olarak tamamen mezk olduğunuzda, sizin muhakkak cedid halkiyet içinde olacağınızı size haber veren bir erkek kimseyi size delillendirelim mi?
ALLAH'a kizb ederek iftira mı attı... yoksa onda cinnet mi var?"
Bilakis!
Ahirete iman etmeyenler, azab ve baid dalalet içindedirler.

35. FATIR / 14

Onları davet etseniz, sizin davanızı işitemezler... velev ki işittiler, size isticab edemezler.
Kıyamet yevminde, şirk koşmanıza kafir olurlar.
Habir mislince, sana nebi olamazlar.

37. SAFFAT / 112

Onu, salihlerden bir nebi olan İshak ile ibşar ettik.

38. SAD / 21-22

Hasımların haberi sana geldi mi?
Onlar mihraba tesevvür ederek... Davud'a dahil olduklarında... onlardan efza olmuştu.
Demişlerdi ki:
"Korkma!
Biz, bazımız bazımıza (birbirimize) bagi olan iki hasımız.
Artık aramızda hakk ile sen ihda et. Şetat etme ve bizi seva sırata hidayet et."

38. SAD / 67-68-69-70

De ki:
"O azim haberdir. Siz ondan murizsiniz. Onlar ıhtisam ederlerken... a'la meleler (Mele-il Ala) ile (ilgili) ilimden bende yoktu. Bana, sadece, benim mübin nezir olduğum vahy ediliyor."

38. SAD / 86-87-88

De ki:
"Size onun üzerine bir ecir sual etmiyorum. Ben mütekellif olanlardan değilim.
Muhakkak o... sadece, alemler için zikirdir. Bir hiyn ardından onun haberine elbette alim edileceksiniz!"

39. ZUMER / 7

Eğer siz kafirseniz... artık muhakkak ki ALLAH sizden ganiydir.
KENDİSİNE ibadet edenler için küfre razı olmaz.
Eğer şükür ederseniz size razı olur.
Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Sonra sizin merciniz Rabbinizdir.
Ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri size haber verir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

39. ZUMER / 69

Arz, Rabbinin nuruyla işrak olur.
Kitab vaz olunur… ve Nebiler ve şahidler ile gelinir… ve onların arasında… zulüm edilmeden bi-hakkın kaza edilir.

41. FUSSİLET / 50

Elbette, darr mess etmesinin ardından... eğer ona BİZ'den rahmet tattırırsak... kesinlikle der ki:
"Bu benimdir.
Ben, saatin kaim olacağını zann etmiyorum. Elbette eğer, Rabbime rücu olursam, muhakkak O'nun indinde benim için hüsna vardır."
Artık kesinlikle kafirlere, amil oldukları ile haber edeceğiz... ve kesinlikle onlara galiz azabtan tattıracağız.

43. ZUHRUF / 6

Evvellerde nice Nebiler irsal etmiştik.

43. ZUHRUF / 7

Kendilerine gelen Nebilere, ancak, istihza ettiler.

45. CASİYE / 16

İsrailoğullarına... elbette kat'iyyetle kitabı ve hükmü ve nübüvveti vermiştik!… ve onları tayyib olanlardan rızıklandırmıştık… ve onları alemlere fazl etmiştik.

49. HUCURAT / 2

Ey iman edenler!
Savtlarınızı, Nebinin savtının fevkine ref etmeyin!
Bazınızın bazınıza (birbirinize) cehr etmesi gibi… kavl ile ona cehr etmeyin!… yoksa amelleriniz habt olur… ve sizin şuurunuzda olmaz!

49. HUCURAT / 6

Ey iman edenler!
Eğer bir fasık size bir haber ile gelirse…
cehalet ile kavmin isabet almaması için...
ve ardından fail olduğunuz şeye nadim oluvermemek için...
onu mutlaka tebeyyün edin!

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

54. KAMER / 4-5

Onlara, elbette kat'iyyetle içinde müzdecer olan!… baliğ hikmet haberlerinden geldi.
Ancak, bu nezrler onları ganiy etmedi.

54. KAMER / 28

Suyun kendi aralarında kısmetlendirildiğini onlara haber ver. Bütün şürb ediciler muhtazar olsun.

57. HADİD / 26

Nuh'u ve İbrahim'i elbette kat'iyyetle irsal ettik!…
Onların zürriyetlerinde, nübüvvet ve kitab kıldığımız kimseler de vardır…
onlardan, mühtediler de vardır…
ancak onlardan çoğu fasık oldular.

58. MUCADELE / 6

ALLAH, onları cemian baas edeceği yevmde… artık, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, ihsa eder... onlar ise unutur.
ALLAH herşeye şahiddir.

58. MUCADELE / 7

Görmüyor musun... ALLAH'ın semalarda ki şeylere ve arzda ki şeylere alim olduğunu!?
Necvada... dördüncüsü O olmadan üç olmaz!... Altıncısı O olmadan beş olmaz!... Bundan edna da olsalar... çok da olsalar... her nerede olsalar... onlarla beraber olan muhakkak O'dur.
Sonra, kıyamet yevminde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
Muhakkak ki ALLAH herşeye alimdir.

60. MUMTEHİN / 12

Ey Nebi!
sana biat eden mu'min kadınlar,
ALLAH'a bir şeyi şirk koşmamak...
ve serak yapmamak...
ve zinada bulunmamak...
ve evladlarını katl etmemek...
ve buhtan ile elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurmamak...
ve maruf olanda sana asi olmamak...
üzere, sana tabi olmak için geldiklerinde... onların biatlerini kabul et!... o kadınlar için ALLAH'a istiğfar et!

Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

62. CUMA / 8

De ki:
"Firar ettiğiniz mevt... muhakkak o, size mülaki olacaktır. Sonra gayba ve şahadete alim olana redd edileceksiniz!
Ardından, amel etmiş olduklarınızı size haber verecek."

64. TEGABUN / 5-6

Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!?
Elim azab onlaradır!

Bu;
Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmesi...
ve ardından "Bizi beşer mi ihda edecek!" demeleri...
ve ardından kafir olmaları!...
ve tevella etmeleri!...
iledir.
ALLAH istigna etmektedir! ALLAH ganiydir, hamiddir.

64. TEGABUN / 7

Kafirler, asla baas olmayacaklarına zeam ediyorlar.

De ki:
"Bilakis!
Rabbime yemin olsun!... kesinlikle baas edileceksiniz!
Sonra, amil olduklarınız ile kesinlikle size haber edilecek.
Bu, ALLAH'a yesirdir!"

65. TALAK / 1

Ey Nebi!
Kadınları boşadığınız zaman... artık onları iddetleri içinde boşayın... ve iddetlerini ihsa edin.

Rabbiniz ALLAH'a ittika edin!

Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... onları evlerinden ihrac etmeyin ve onlar da ihrac olmasınlar.

Bu, ALLAH'ın hudududur!

ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık kat'iyyetle kendi nefsine zalim olmuş olur! İdra edemezsin... ola ki ALLAH bundan sonra emir ihdas eder.

66. TAHRİM / 1

Ey Nebi!
ALLAH'ın sana helal ettiği şeyi, zevcelerinin rızasını ibtiga ederek neden kendine haram kılıyorsun?
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

66. TAHRİM / 3

Nebi, zevcelerinin bazılarına hadis sırr etmişti. Ardından (zevcesi) bunu (diğerine) haber ettiğinde... ALLAH, bunu ona, birazına arif ederek ve birazından iraz ederek... izhar etmişti.
Ardından Nebi, bunu (zevcesine) haber verince, dedi ki:
"Sana bunu kim haber verdi?"
Dedi ki:
"Bana, alim ve habir olan haber verdi."

66. TAHRİM / 8

Ey iman edenler!
Nasuh tevbeyle ALLAH'a tevbe edin.
Gerekir ki (belki)… Rabbiniz,
sizin seyyielerinize kafir olur...
ve sizi altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder!

Yevmde, ALLAH... nurları, ellerinin arasında ve yeminleri ile say eden... nebiyi ve onunla birlikte iman edenleri ihza etmez.
Derler ki:
"Rabbimiz!
Bize nurumuzu tamamla...
ve bize gafur ol...
muhakkak ki SEN herşeye kadirsin."

66. TAHRİM / 9

Ey Nebi!
Kafirlere ve münafıklara cihad et… ve onlara galiz davran!
Onların mevası cehennemdir. Ne beis masirdir!

75. KIYAME / 13

Yevme-izinde... İnsana, takdim ettikleri ve tehir ettikleri şeyler ile haber verilir.

78. NEBE / 1-2-3

Neyden sual edişiyorlar?
Hakkında muhtelif oldukları azim haberden mi?

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.