İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NH!Y ❞ kökünden türeyen kelimeler... 9 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox munhi Munhiye Munhiyân munteha mutehani nahi nehy nevahi nihai nihayet
xoxox
ن ه ي NH!Y
munhi
ن ه ي NH!Y

Haberci. Nehy haberi getiren.

Dşl.MunhiyeÇğl.Munhiyân
munteha
ن ه ي NH!Y

Son, en son derece, en son yer, nihayet. Son uç.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
mutehani
ن ه ي NH!Y

Nihayete eren, biten, sonu gelen.

nahi
ن ه ي NH!Y

Nehyeden.

nehy
ن ه ي NH!Y

Nehiy. Yasak etmek. Menetmek.

DuruMeal'de toplam 51 kayıtta geçiyor.
nevahi
ن ه ي NH!Y

Yasak edilmiş şeyler.

nihai
ن ه ي NH!Y

Sona ait, son ile alakalı, sonuncu.

nihayet
ن ه ي NH!Y

Son vermek. Son, uç. Son derece.

2. BAKARA / 191-192

Nerede sekf ederseniz... onlara kıtal edin!... ve sizi ihrac ettikleri yerden, (siz de) onları ihrac edin!

Fitne, katl etmekten daha şedidtir.

Orada sizinle kıtal etmedikleri sürece... Mescid-i haram indinde onlarla kıtal etmeyin!... ancak eğer sizinle kıtal ederlerse... artık onlara kıtal edin.

Böyledir!...
Kafirlerin cezası budur!
Eğer kendilerini nehy ederlerse… artık muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 193

Fitne olmayıncaya kadar...
ve din ALLAH için oluncaya kadar onlarla kıtal edin!
Eğer kendilerini nehy ederlerse… artık düşmanlık, sadece, zalimler üzredir!

2. BAKARA / 275

Riba yiyenler...
sadece, şeytanın mess ederek habt ettiklerinin kaim olması gibi kaim olabilirler.
Bu, onların:
"Muhakkak bey', ancak, riba mislidir" demelerindendir.

ALLAH bey'i helal kıldı... ve ribayı haram kıldı!

Artık Rabbinden meviza alan kimse... ardından,
kendisine nehy ederse... artık, selef olmuş olanlar kendisinedir... ve emri ALLAH'adır.
ida eden... artık işte onlar, nar ashabıdır ve orada ebedidirler.

3. ALİ İMRAN / 104

Hayr olana davet eden…
ve maruf ile emir eden…
ve münkeri nehy eden…
kendinizden bir ümmet olsun!
İşte onlar, felaha ulaşanlar onlardır.

3. ALİ İMRAN / 110

Maruf ile emir etmektesiniz!...
ve münkeri nehy etmektesiniz!...
ve ALLAH'a iman etmektesiniz!
Siz, nas için ihrac edilmiş, hayr olan ümmetsiniz!

Şayet kitab ehli de iman etseydi... elbette kendileri için hayr olurdu. Onlardan mü'min olanlar vardır... ancak pek çoğu fasıktır.

3. ALİ İMRAN / 114

ALLAH'a ve ahir yevme iman ederler.
Maruf ile emir ederler ve münkerden nehy ederler.
Hayr olanda seri olurlar.
İşte onlar, salihlerdendir.

4. NİSA / 31

Eğer size nehy edilenlerin ekber olanlarından ictinab ederseniz…
sizin seyyielerinize kafir oluruz…
ve sizi kerim dahil ediş ile dahil ederiz.

4. NİSA / 160-161

Artık, Hadü kimselerden...
zulüm ile...
ve çoğunu ALLAH sebilinden sadd etmeleri ile…
kendilerine helal edilmiş tayyib olanları (bazılarını), onlara haram kıldık.
Onlar,
ribayı ahz ettiler... ki o, kat'iyyetle kendilerinden nehy edilmişti!
ve nasın mallarını batıl ile yediler.
Onlardan kafir olanlar için... elim azab atid ettik.

4. NİSA / 171

Ey kitab ehli!
Dininiz hakkında gulv etmeyin!
ALLAH üzre hakktan başka söylemeyin!

Muhakkak, Meryem oğlu İsa mesih, ancak...
ALLAH'ın Rasulüdür
ve O'nun kelimesidir.
Onu... KENDİ'sinden Ruh olarak... Meryem'e ilka etmiştir.

Artık, ALLAH'a ve Rasullerine iman edin... ve "üçtür" demeyin! (Bunu) Kendinize nehy etmeniz, sizin için hayrdır.

Muhakkak ki ALLAH, ancak, vahid ilahtır.
O, KENDİ'sine evlad edinmekten subhandır. Semalarda olanlar ve arzda olanlar... vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) O'nundur.

5. MAİDE / 63

Rabbanilerin ve habrların, onları ism kavil etmekten ve suht yemekten nehy etmeleri gerekmez miydi!?
Sanat ettikleri şey elbette beistir.

5. MAİDE / 73

"ALLAH, üçlünün üçüncüsüdür" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
İlah, ancak, vahid ilahtır!

Eğer kavil ettiklerinden kendilerini nehy etmezlerse, onlardan kafir olanlara kesinlikle elim azab mess olacaktır.

5. MAİDE / 79

Fail oldukları münkere birbirlerini nehy etmiyorlardı.
Fail oldukları şeyler ne de beisti!

5. MAİDE / 91

Muhakkak şeytan, hamr ve meyser ile aranıza düşmanlık ve buğz vaki etmek ve ALLAH'ı zikir etmekten ve salattan sizi sadd etmek irade eder. Artık kendinize nehy ettiniz değil mi!?

6. ENAM / 26

Onlar, ondan nehy ederler ve de ondan ney olurlar. Onlar, kendi nefslerinden başkasını helak etmiyorlar!... onların şuurunda değil.

6. ENAM / 28

Bilakis!
Önceden hafy etmekte oldukları şey, onlara ibda oldu. Şayet redd edilselerdi, nehy edildikleri şeylere elbette ida ederlerdi.
Muhakkak onlar, kesinlikle kazibdir.

6. ENAM / 56

De ki:
"Muhakkak ben... sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerinize ibadet etmekten nehy olundum."

De ki:
"Ben sizin hevanıza tabi olamam!... o zaman kat'iyyetle dalalete düşmüş olurum!... ve ben, mühtedilerden olamam!"

7. A'RAF / 20-21

Ardından şeytan... o ikisinin sui olanlarından, kendilerinden vera edilmiş olanı, o ikisine ibda etmek için... onlara vesvese verdi.

"Rabbiniz, bu şecereden... ancak,
siz, iki melek olmayın...
veya siz, ebedi kalanlardan olmayın...
diye sizi nehy etti."
dedi ve o ikisine kasem etti:
"Muhakkak ben sizin için, elbette nasihat verenlerdenim."

7. ARAF / 22

Ardından onları, garr ile dalalete düşürdü!
Ardından şecerenin zevkine (tadına) vardıklarında... o ikisinin sui olanları ibda oldu. Cennet varağından kendilerini hasf etmeye tafk ettiler.

Rabbleri o ikisine nida etti:
"Sizi şu şecereden nehy etmedim mi BEN!
Muhakkak şeytan sizin için mübin aduvvdur... demedim mi size!?"

7. ARAF / 157

- maruf ile emir eden...
- ve münkeri nehy eden...
- ve tayyib olanları kendilerine helal kılan...
- ve habis olanları kendilerine haram eden...
- ve kendilerinden ısrları ve üzerlerine konulmuş gulleri vaz eden...
Tevrat'ta ve İncil'de... kendi indlerinde mektub (ketb edilmiş) olarak vecd oldukları ümmi Nebi Rasule tabi olanlar...
ve ardından;
ona iman edenler
ve ona taazzür edenler
ve ona nasr edenler
ve onunla beraber inzal edilen nura tabi olanlar... işte onlar felaha ulaşanlardır.

7. ARAF / 165

Ardından, kendilerine zikir ettirilen şeyi unutuklarında... BİZ,
sui olandan nehy edenleri, necat ettik.
ve zalimleri, fasık olmuş oldukları şey ile, beis azab ile ahz ettik.

7. ARAF / 166

Ardından kendilerine nehy edilen şeylere atiy ettiklerinde... onlara,
"Hasii maymunlar olun!" dedik.

8. ENFAL / 19

Eğer fetih isteğindeyseniz... fetih size kat'iyyetle kılınmıştır!
Eğer nehy ederseniz... artık bu, sizin için hayrdır.
Eğer ida ederseniz, BİZ de avdet ederiz. Fieniz, velev ki çok bile olsa, size bir şey ganiy etmez.
Muhakkak ki ALLAH, mü'minler ile beraberdir.

8. ENFAL / 38

Kafirlere de ki;
Eğer nehy ederlerse, kendileri için, kat'iyyetle selef olmuş olanlara gafur olunur!
Eğer ida ederlerse... artık evvelkilerin sünneti kat'iyyetle mazi olur.

8. ENFAL / 39

Fitne kalmayıncaya ve din tamamen ALLAH'ın oluncaya kadar onlarla kıtal edin. Eğer nehy ederlerse, artık muhakkak ki ALLAH, onların amel ettiklerine basirdir.

9. TEVBE / 12

Eğer,
ahdlerinin ardından yeminlerini neks ederlerse…
ve dininizde taan ederlerse...
artık küfrün imamları ile kıtal edin.
Muhakkak onların kendilerine yeminleri yoktur… umulur ki nehy ederler.

9. TEVBE / 67

Münafık erkekler ve münafık kadınların bazısı bazısındadır (birbirlerindendir).
Münker ile emir ederler ve maruf olanı nehy ederler.
Ellerini kabz ederler.
Onlar, ALLAH'ı unuttular... ve ardından O'da onları unuttu!
Muhakkak münafıklar... onlar, fasıklardır.

9. TEVBE / 71

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar...
Onların,
Maruf ile emir eden...
ve münkeri nehy eden...
ve salatı ikame eden...
ve zekatı veren...
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden...
bazısı, bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İşte onlara, ALLAH rahmet edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 112

Tevbe edenler,
ibadet edenler,
hamd edenler,
saih olanlar,
rüku edenler,
sacidler,
maruf'a amir olanlar,
ve münkeri nehy edenler…
ALLAH'ın hududuna hafız olanlardır. Mü'minleri ibşar et.

11. HUD / 62

Dediler ki:
"Ey Salih!
Bundan önce sen, içimizde kat'iyyetle mercu kimse olmuştun! Ata-babalarımızın abd olduklarına abd olmaktan bizi nehy mi ediyorsun?
Muhakak biz, bizi kendisine davet ettiğin şeyden, elbette/kesinlikle murib şekk içindeyiz."

11. HUD / 88

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görmüyor musunuz!?
Ya ben, Rabbimden beyyineler üzre isem... ve beni kendinden hasene rızık ile rızıklandırmışsa!...

Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim."

11. HUD / 116

Sizin öncenizden karin olanlardan bakiye sahibleri, arzda fesadı nehy eden olsaydı ya!... onlardan necat ettiklerimizden pek azı müstesna.
Zalimler, içinde turfe oldukları şeye tabi oldular ve mücrim oldular.

15. HİCR / 70

"Biz seni alemlerden nehy etmemiş miydik?" dediler.

16. NAHL / 90

Muhakkak ki ALLAH,
adaleti ve ihsanı ve kurb sahiblerine ita etmeyi emir eder.
fahiş olandan ve münkerden ve bagyden sizi nehy eder.
Size vaaz ediyor... umulur ki tezekkür edersiniz!

19. MERYEM / 46

Dedi ki:
"Sen benim ilahlarıma rağbet ediyor musun, ey İbrahim?
Eğer bunu nehy etmezsen, elbette/kesinlikle seni recm ederim. Benden meliyyen hicr ol!"

20. TAHA / 53-54

"Rabbim,
arzı size mehd yapandır
ve onda sebillerden size selk edendir
ve semadan su inzal edendir."

Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz.
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

20. TAHA / 128

Kendilerinden önce, meskenlerinde meşy eden karinlerden nicelerini helak etmemiz... onları ihda etmedi mi?
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

22. HACC / 41

Onlar ki... eğer kendilerini arzda imkanlandırırsak…
salat ikame ederler…
ve zekatı verirler…
ve marufu emir ederler…
ve münkerden nehy ederler.
Emirlerin akibeti ALLAH'adır.

26. ŞUARA / 116

Dediler ki:
"Ey Nuh!
Nehy etmezsen, elbette recm edilenlerden olacaksın!"

26. ŞUARA / 167

Dediler ki:
"Elbette eğer nehy etmezsen, ey Lut, kesinlikle ihrac edilmişlerden olacaksın."

29. ANKEBUT / 45

Kitabtan sana vahy edileni tilavet et!
Salat ikame et!... Muhakkak salat, fahiş olandan ve münkerden nehy eder.
elbette/kesinlikle ALLAH'ı zikir etmek ekberdir.
ALLAH, sanat ettiklerinize alimdir.

31. LOKMAN / 17

"Ey oğlum!
Salat ikame et!
Maruf ile emir et!
ve münkeri nehy et!
İsabet edenlere sabır et!
Muhakkak işte bunlar, azim emirlerdendir."

33. AHZAB / 60-61

Eğer,
münafıklar...
ve kalblerinde maraz bulunanlar...
ve medinedeki mürcifler...
nehy etmezlerse, seni elbette/kesinlikle onlara igrav ederiz. Sonra, biraz dışında, orada seninle komşulukları olamaz!... Onlar, lanetlenmişlerdir!
Nerede sekf edilirse ahz edilirler... ve katl edilerek katl edilirler.

36. YASİN / 18

Dediler ki:
"Muhakkak biz, sizinle uçurulduk (uğursuzluk yaşadık).
Eğer siz nehy etmezseniz... sizi kesinlikle recm edeceğiz... ve size kesinlikle bizden elim azab mess olacak."

40. MUMİN / 66

De ki:
"Muhakkak ben, bana Rabbimden beyyineler geldiğinde, ALLAH'ın gayrısında davet ettiklerinize abd olmaktan nehy edildim.
Rabb-il alemine silm olmaya emir olundum."

53. NECM / 13-14

O bunları, sidret-ül müntehanın indinde... uhra inzalde de elbette kat'iyyetle görmüştü!

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

58. MUCADELE / 8

Necvadan nehy edilenleri görmedin mi?
Sonra nehy edildikleri şeye ida ederler... ve ism ve udvan ile Rasule isyan necva ederler.
Geldiklerinde, ALLAH'ın onunla seni hayy etmediği şeyle, seni hayy ediyorlar.
Kendi nefslerinde ise;
"Söylediğimiz şeylere, ALLAH bize azab verse ya!" diyorlar.
Onlara saly olacakları cehennem hasbtır. Ne de beis masirdir!

59. HAŞR / 7

Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar;
ALLAH için...
ve Rasul için...
ve kurb sahibleri için...
ve yetimler için...
ve miskinler için...
ve sebil çocukları (yolcu) içindir!
sizden ganiy olanlar arasında idale olamaz! Rasulün size verdiğini...
artık onu ahz edin...
sizi nehy ettiği şeyi ise... ondan hemen nehy edin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

60. MUMTEHİN / 8

ALLAH, size…
din hakkında sizinle kıtal etmeyenlere…
ve sizi diyarınızdan ihrac etmeyenlere…
teberru etmenizi ve onlara kıst olmanızı nehy etmez!
Muhakkak ki ALLAH, muksitlere muhabbet duyar.

60. MUMTEHİN / 9

Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak,
din hakkında sizinle kıtal edenleri...
ve sizi diyarınızdan ihrac edenleri...
ve sizin ihrac edilmenize zıhar edenleri…
tevella etmekten nehy eder!
Onlara tevella eden kimse... artık işte o... o, zalimlerdendir.

79. NAZİAT / 40-41

Rabbinin makamından korku duyan... ve nefsini hevadan nehy eden kimse… artık muhakkak onun mevası cennettir.

79. NAZİAT / 42-43-44-45

Sana, kendilerini mürsa edecek saati sual ediyorlar.
Onun zikrinden sende ne var ki!
Onun müntehası Rabbinedir.
Muhakkak sen, ancak, haşy eden kimselere inzar edensin.

96. ALAK / 9-10-11-12-13-14-15-16

Abd salat etmekteyken... onu nehy edeni gördün mü!?
Gördün mü huda üzre olduğunu ya da takva ile emir ettiğini!?
Gördün mü kizb ettiğini ve tevella ettiğini!?
ALLAH'ın gördüğüne alim değil midir!?

Hayır!... Asla!
Eğer nehy etmezse... BİZ, nasiyesi ile kesinlikle onu sefi ederiz!… (hani şu) kizb eden hatie (hata yaptıran) nasiyesi ile!

96. ALAK / 9-10-11-12-13-14-15-16

Abd salat etmekteyken... onu nehy edeni gördün mü!?
Gördün mü huda üzre olduğunu ya da takva ile emir ettiğini!?
Gördün mü kizb ettiğini ve tevella ettiğini!?
ALLAH'ın gördüğüne alim değil midir!?

Hayır!... Asla!
Eğer nehy etmezse... BİZ, nasiyesi ile kesinlikle onu sefi ederiz!… (hani şu) kizb eden hatie (hata yaptıran) nasiyesi ile!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.