İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NS:B ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox intisab Mansıb Mansub Mansubîn Munassab Muntasıb Nasab Nusb Ensâb Nasb Ensab Nasbetmek Nasb-ul Ayn Nasib Nasib Nasibe Nesâib Nisab
xoxox
ن ص ب NS:B
intisab
ن ص ب NS:B

Dikilip durmak. Yükseğe kaldırmak. Bir mansaba tayin olunmak. Gr: Kelimenin mansub olması.

Mansıb
ن ص ب NS:B

Devlet hizmeti. Memuriyet. Bünyad. Merci'.

Mansub
ن ص ب NS:B

Nasbolunmuş, me'muriyete konulmuş. Konulmuş, dikilmiş. Hizmette olan. Gr: Sonu fetha (üstün) kılınmış kelime. Meftuh olan.

Çğl.Mansubîn
Munassab
ن ص ب NS:B

Birbirinin üzerine tertiplenmiş olan.

Muntasıb
ن ص ب NS:B

Direk gibi dikili duran.

Nasab
Nusb
ن ص ب NS:B

Dert. Zahmet. Yorgunluk. Meşakkat, elem. Zehir, ağu. Belâ, musibet. Put, sanem, heykel.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
Çğl.Ensâb
Nasb
ن ص ب NS:B

Dikme. Bir rütbe alma. Bir memurluğa tayin edilme. Dikili taş, put.

DuruMeal'de toplam 13 kayıtta geçiyor.
Çğl.Ensab
Nasbetmek
ن ص ب NS:B

Tâyin etmek.

Nasb-ul Ayn
ن ص ب NS:B

Göz dikilmesi. Bir şeye hırsla ve şiddetli arzu ile bakmak, göz dikmek.

Nasib
ن ص ب NS:B

Nasbeden, bir şeyi bir şeye diken. Gr: Harfi (e) diye üstün okutan.

DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor.
Nasib
ن ص ب NS:B

Pay, hisse, kısmet. Bir kimsenin elde edebildiği şey.

DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor.
Nasibe
ن ص ب NS:B

Yollara dikilen işaret taşı. Bir yere dikilen taş.

Çğl.Nesâib
Nisab
ن ص ب NS:B

Asıl, esas. Sermaye mal. Derece, had. Hisse, nasib. İstenilen had, derece. Bir mecliste görüşmeye başlanabilmek, yahut karar verebilmek için bulunması şart olan âza sayısı. Zekât ölçüsü, ölçü miktarı. Üzerine zekât verilmesi farz olan mal miktarı. Fık: Altının nisabı: 20 miskal; gümüşünki 200 dirhem (yani 600 gram); koyun ile keçinin 40 adet; sığır, manda 30; ve devenin nisabı da 5'dir.

2. BAKARA / 200-201-202

Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin!

Nastan kimseler,
"Rabbimiz!
Bize dünyada ver."
derler. Onlara ahirette, halak yoktur.

Onlardan,
"Rabbimiz!
Bize dünyada haseneler ve ahirette haseneler ver. Bizi narın azabından vaky et."
diyenler… işte onlar, kesb ettiklerinden nasibleri olanlardır.

ALLAH, hesabı seri olandır.

3. AL-İ İMRAN / 23-24

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!?

Kendi aralarında hüküm vermesi için ALLAH'ın kitabına davet edilirler. Sonra onlardan, muriz olan bir ferik tevella eder.

Bunun sebebi,
"Nar, madud yevmler dışında bize mess etmez."
demeleridir.

İftira atmış oldukları şeyler, onları, dinleri hakkında garr eder.

4. NİSA / 7

Erkekler için ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. Kadınlar için de ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır.
Ondan az veya çok mefruz nasibtir.

4. NİSA / 32

ALLAH'ın, bazınızı bazınıza fazl ettiği şeyleri temenni etmeyin.
Erkek kimselere, iktisab ettiklerinden nasib vardır.
Kadınlara da iktisab ettiklerinden nasib vardır.
O'nun fazlından ALLAH'a sail olun.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alim olandır.

4. NİSA / 33

Ana-babanın ve akrabanın terekesinden hepsi için mevlalar kıldık. Yeminlerinizi akd ettiği kimselere, artık nasiblerini verin.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye şahid olandır.

4. NİSA / 44

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun?
Onlar dalalet iştira ediyorlar... ve sizin de sebilde dalalete düşmenizi irade ediyorlar.

4. NİSA / 51

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!?
Onlar, "cibt" ve "tagut"a iman etmekteler!... ve kafirler için;
"Bunlar, iman edenlerden, sebil olarak daha hidayetlidir." demekteler!

4. NİSA / 53

Yoksa onlar için mülkten nasb mı var!? Artık öyle olsa bile, nasa bir nakir vermezlerdi.

4. NİSA / 85

Hasene şefaat şefaat edene... kendisi için ondan nasib olur.
Seyyie şefaat şefaat edene de… kendisi için ondan kifl olur.
ALLAH herşeye mukit olandır.

4. NİSA / 118

ALLAH, onu lanetledi.
O da, "kesinlikle, SANA abd olanlardan mefruz nasb ittihaz edeceğim." dedi.

4. NİSA / 141

Onlar sizi tarabbus edenlerdir.

Eğer ALLAH'tan size bir fetih vaki olursa,
"Biz de sizine havz olmayı dilemedik mi?" derler.
Eğer kafirler için nasb olursa,
"Size üstünlük sağlayıp, mü'minlerden size mani olmadık mı?" derler.
Artık ALLAH, kıyamet yevminde aranızda hüküm verecektir. ALLAH, kafirler için, mü'minlere karşı sebil kılmayacaktır.

5. MAİDE / 3

Mevt olmuşlar...
ve kan...
ve domuz eti...
ve ALLAH'tan gayrısına hilal olunanlar...
ve zekve ettikleriniz dışında; boğulmuş ve darbe sonucu ölmüş ve yüksekten düşerek (mütereddi) ölmüş ve boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından yenilmiş hayvanlar...
ve nasb üzerine zebh edilen hayvanlar...
ve zelmler ile istiksam etmeniz...
size haram kılındı. Bunlar fısktır!

Bu yevmde, kafirler, dininizden yeis içindedir.
Artık onlardan haşy etmeyin. BEN'den haşy edin!

Bu yevmde, dininizi, sizin için ikmal ettim. Üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için, din olarak İslam'a razı oldum.

Artık, isme meyl etmeksizin, mahmasa içinde muztar kimse...
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

5. MAİDE / 90

Ey iman edenler!
Muhakkak, hamr ve meyser ve ensab ve zelmler, rics şeytan amellerindendir… artık ictinab edin… umulur ki felaha ulaşırsınız!

6. ENAM / 136

Harsdan ve enamdan zer ettiği şeylerden, ALLAH için nasb kıldılar. Ardından, zeam ederek dediler ki:
"Bu, ALLAH'ındır. Bu da, şirk koştuklarımızındır."
Şirk koştuklarına olan ALLAH'a vasl olmuyor.
ALLAH'ın olan, şirk koştuklarına vasl oluyor. Ne sui hüküm ediyorlar!

7. ARAF / 37

ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimseden veya O'nun ayetlerini kizb edenden daha zalim olan kimdir!?
İşte onlar, kitabtan nasblarına nail olurlar.
Hatta; Rasullerimiz geldiğinde, kendilerini vefat ettirirken, onlara "ALLAH'ın gayrısından davet etmiş olduklarınız hani nerede?" dediklerinde...
"Bizden dalalet ettiler ve kendilerinin kafirler olduklarına, nefslerine karşı şahidlik ettiler." derler.

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

11. HUD / 109

Artık, abd oldukları şeyden mirye içinde olma. Onlar sadece, ata-babalarının önceden abd oldukları gibi abd olurlar.
Muhakkak ki BİZ, nasiblerini, elbette/kesinlikle menkus gayrısında vefa edeceğiz.

15. HİCR / 48

Orada onlara nasb mess etmez. Onlar, oradan ihrac olunacak değildir.

16. NAHL / 56

Alim olmadıkları şeylere, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden nasib kılıyorlar.
Yemin olsun ALLAH'a... iftira etmiş olduğunuz şeylerden elbette/kesinlikle sual edileceksiniz.

18. KEHF / 62

Artık caiz olduğunda, (Musa) delikanlıya dedi ki:
"Kahvaltımızı getir!
Seferimizde, bu nasba elbette kat'iyyetle mülaki olmuş olduk!"

28. KASAS / 77

"ALLAH'ın sana verdiği şeylerde, dar-ul ahireti ibtiga et!... Dünyadan nasibini de unutma!
ALLAH'ın ahseni gibi ahsen ol!
Arzda fesad ibtiga etme!
Muhakkak ki ALLAH, müfsidlere muhabbet duymaz!"

35. FATIR / 35

"O, fazlından, kaim olunacak dara bizi hallendirendir.
BİZ'e orada nasab (yorgunluk) mess olmaz. BİZ'e orada lügub mess olmaz."

38. SAD / 41

BİZ'e abd olan Eyyubu zikir et.
Rabbine nida etmişti:
"Muhakkak şeytan bana bela ve azabla mess etti."

40. MU'MİN / 47-48

Narda hacc ettiklerinde... ardından zayıf olanlar, istikbar edenlere derler ki:
"Muhakkak biz size tebaa olduk... Nardan nasibimizi ganiy eden siz misiniz!?"

İstikbar edenler der ki:
"Muhakkak biz hepimiz onun içindeyiz.
Muhakkak ki ALLAH, abd olanlar arasında kat'iyyetle hakem olmuştur!"

42. ŞURA / 20

Ahiret harsı irade etmiş olan kimse… onu kendi harsında ziyade ederiz.
Dünya harsı irade etmiş olan kimse... ona da ondan veririz. Ahirette ona nasib olmaz!

70. MEARİC / 43-44

Yevmde, sanki nusblara vefz eder gibi... basarları huşu içinde... onları zillet irhak etmiş halde… cedeslerinden süratle ihrac olacaklar!

O yevm… onlara vaad olunmuş olandır!

88. GAŞİYE / 2-3-4-5-6-7

Yevme-izinde…
huşu duymuş,
amil olmuş,
nasiblenmiş
ne vechler vardır ki…
hamiye nara saly olurlar!...
Ani ayndan iska olurlar!
Onlar için… semin etmeyen ve açlıktan ganiy etmeyen... dariden başka taam yoktur!

88. GAŞİYE / 17-18-19-20

İbilin (deve) nasıl halk edildiğine...
semanın nasıl ref edildiğine...
dağların nasıl nasb edildiğine...
arzın nasıl sath edildiğine...
nazar etmezler mi!

94. İNŞİRAH / 7-8

Ferag ettiğin zaman…
ardından hemen nasb et!
ve Rabbine... artık rağbet et!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.