xoxox
ن س ب
NSB
| |
istinsab
ن س ب
NSB
| Soyu bildirme. Soy dâvâsı gütme. |
Mensub
ن س ب
NSB
| Bir şeye veya kimseye nisbeti olan, alâkası bulunan. Bir şeyle ilgili olan. |
Munasib
ن س ب
NSB
| Benzer, uygun, lâyık, yakışır, yaraşır. |
Musned
ن س ب
NSB
| İsnad edilmiş, nisbet edilmiş olan. / Gr: Haber (yüklem). Meselâ: "Bu yazı güzeldir" cümlesindeki (güzeldir) kelimesi gibi. / Edb: Açık olmayan heceye (kapalı heceye) de müsned denir. / Ehl-i Hadis ıstılahınca: Müsned; içindeki metinler, senetleri ile mezkur olan hadis kitabı Çğl.Mesânid |
Mutenasib
ن س ب
NSB
| Uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan, muvâfık, birbirine mensub ve müşâbih olan. |
Neseb
ن س ب
NSB
| Sülâle, hısımlık, karabet, soy. Baba soyu, atalar zinciri. / Vuslat. / soyağacını vermek veya sormak, akrabalık, ilişkinin soyağacını veya soyağacını sormak. DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor. Çğl.Ensab |
Nisbet
ن س ب
NSB
| Münasebet, yakınlık, bağlılık, ölçü. / Rağmen. İnat olarak. İnat olsun diye. |
Tenasub
ن س ب
NSB
| Uygunluk, uyma, tutma. Yakınlaşma. / Nisbet, kıyas. / İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü. / Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek. |
Tensib
ن س ب
NSB
| Uygun görmek. Münasib kılmak. |
23. MUMİNUN / 101 Ardından, Sur'a nefh edildiği zaman... |
25. FURKAN / 54 O, |
37. SAFFAT / 158 O'nunla cinnler arasında neseb uydurdular. |