İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NSY ❞ kökünden türeyen kelimeler... 12 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox insa Mensî Mensiyye Mensiyat Mensiyet Mensiyy Munasat Nasi Nesi' Nesy Ensa Nesyen Mensiyyen Nisyan Tenasi
xoxox
ن س ي NSY
insa
ن س ي NSY

Unutma. Unutturma.

Mensî
Mensiyye
ن س ي NSY

Unutulmuş, hatırdan çıkmış.

Çğl.Mensiyat
Mensiyet
ن س ي NSY

Unutulma, hatırdan çıkma.

Mensiyy
ن س ي NSY

Unutma yeri. Hiç bahsedilmeyen terkedilmiş nesne.

Munasat
ن س ي NSY

Unutma, nisyan.

Nasi
ن س ي NSY

Unutan, nisyan eden.

Nesi'
ن س ي NSY

Unutkan. Unutulan. Unutulmuş olmak.

Nesy
ن س ي NSY

Unutma, nisyan. Unutulmuş.

Çğl.Ensa
Nesyen Mensiyyen
ن س ي NSY

Tamamıyla unutulmuş, tamamen hatırdan çıkmış.

Nisyan
ن س ي NSY

Unutmak, hatırdan çıkarmak.

DuruMeal'de toplam 37 kayıtta geçiyor.
Tenasi
ن س ي NSY

Unutmuş görünmek. Kendini unutmuş gibi göstermek.

2. BAKARA / 44

Birr ile nasa emir ediyorsunuz da… kitab tilavet ettiğiniz halde… kendi nefslerinizi unutuyorsunuz… öyle mi!?
Hala akıl etmiyor musunuz!?

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 237

Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz...
artık onlara farz ettiğiniz şeylerin yarısı onlarındır.

Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna.
Sizin afv etmeniz, takva için daha karibtir.

Aranızdaki fazlı unutmayın!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 286

ALLAH, nefsi, sadece, kendisinde vüs'a olana mükellef eder.
Kesb ettiği şeyler kendisinindir.
İktisab ettiği şeyler(in sorumluluğu) kendi üzerinedir.

"Rabbimiz!
Eğer unutursak veya hata yaparsak, bizi ahz etme!
Rabbimiz!
Öncemizden olanlar üzre hamil ettiğin gibi bizim üzerimize ısr hamil etme!
Rabbimiz!
Bizim kendisine tavk edemeyeceğimiz şeyi bize hamil etme.
Bizi afv et.
Bize gafur ol.
Bize rahmet et.
SEN bizim mevlamızsın.
Artık, kafirlerin kavmine karşı bize nasr et."

5. MAİDE / 13

Ardından, misaklarını nakz etmeleri sebebiyle, onları lanetledik... ve kalblerini kasvetli kıldık.
Kelimeleri mevzilerinden tahrif ediyorlar... ve kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
La zeyl (sürekli olarak) onlardan pek azı dışında, hıyanet üzre olduklarına, muttali olursun.
Artık onları afv et ve safh et.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

5. MAİDE / 14

"Biz nasraniyiz" diyen kimselerden misak ahz etmiştik. Onlar kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
Ardından, aralarında, kıyamet yevmine kadar, düşmanlığı ve buğzu igrav ettik.

ALLAH, sanat ettikleri şeyleri onlara haber verecek!

6. ENAM / 41

Bilakis!
Sizin davet edeceğiniz, yalnızca O'dur!
Artık, eğer O dilerse... davet ettiğiniz şeyi keşf eder... ve siz şirk koştuğunuz şeyleri unutursunuz.

6. ENAM / 44

Ardından, onlara zikir edilen şeyleri unuttuklarında, üzerlerine herşeyin bablarını feth ediverdik. Hatta, verilen şeyle ifrah olduklarında, ansızın onları ahz ettik… ve ardınan onlar, müblis oldular.

6. ENAM / 68

Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et.
Eğer şeytan sana unutturursa… artık zikir ettikten sonra, zalimler kavmiyle beraber kuud etme.

7. ARAF / 51

Dinlerini lehv ve laib ittihaz edenler ve dünya hayatı kendilerini garr edenler... onların bu yevm ile lika olacaklarını ve ayetlerimiz ile cahd ettiklerini unuttukları gibi… artık bu yevmde, onları unuturuz!

7. ARAF / 53

İllaki onun teviline mi nazar ediyorlar?
Tevil edildiği yevmde, önceden onu unutmuş olanlar derler ki:
"Rabbimizin Rasulleri kat'iyyetle bi-hakkın gelmişti!... artık, bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler?
Yahut redd edilir miyiz ki; amel etmiş olduklarımızdan gayrısını amel edelim?"
Kendi nefslerine kat'iyyetle hasar verdiler... ve iftira etmiş oldukları şeyler de kendilerinden dalalet etti.

7. ARAF / 165

Ardından, kendilerine zikir ettirilen şeyi unutuklarında... BİZ,
sui olandan nehy edenleri, necat ettik.
ve zalimleri, fasık olmuş oldukları şey ile, beis azab ile ahz ettik.

9. TEVBE / 67

Münafık erkekler ve münafık kadınların bazısı bazısındadır (birbirlerindendir).
Münker ile emir ederler ve maruf olanı nehy ederler.
Ellerini kabz ederler.
Onlar, ALLAH'ı unuttular... ve ardından O'da onları unuttu!
Muhakkak münafıklar... onlar, fasıklardır.

12. YUSUF / 42

Necat edeceğini zann ettiği kimseye dedi ki:
"Rabbinin indinde benden zikir et."
Ancak şeytan ona, rabbine zikir etmesini unutturdu… ve ardından, sicnde bid (üç ila dokuz) sene daha lebs oldu.

18. KEHF / 23-24

Bir şey için...
"Muhakkak gaden (yarın) şuna fail olacağım" deme!
ALLAH'ın dilediği müstesna...
Rabbini unuttuğunda… zikir et (hatırla)!
De ki:
"Gerekir ki (belki)… Rabim beni, bu reşid olandan daha karib olana ihda eder!"

18. KEHF / 57

Rabbinin ayetleri ile zikir ettirilen...
ve ardından onlara iraz eden...
ve eli ile takdim ettiği şeyi unutan...
kimseden, daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, onu fıkh etmelerine... kalbleri üzre kinanlar... ve kulaklarında vakr kıldık.
Sen onları hudaya davet etsen de... artık ebediyyen ihtida olmazlar.

18. KEHF / 61

Ardından, ikisinin icmal olduğu yere baliğ olduklarında... hutu (balık) orada unuttular.
Ardından serab olup, bahrda sebilini ittihaz etti.

18. KEHF / 63

Dedi ki:
"Gördün mü!?
Sahra evy olduğumuzda, ben hutu (balık) unutmuşum. Muhakkak onu sana zikir etmemi, ancak, şeytan unutturdu. O, acayib bir şekilde bahrda sebilini ittihaz etti."

18. KEHF / 73

(Musa:) Dedi ki:
"Unuttuğum şey ile beni ahz etme ve emrimden usra ile irhak etme."

19. MERYEM / 23

Ardından mehaz, onu bir hurma cizine getirdi.
Dedi ki:
"Keşke bundan önce mevt olsaydım ve unutulup unutulmuş olsaydım!"

19. MERYEM / 64

"Biz, ancak, senin Rabbinin emri ile tenezzül ederiz.
Ellerimizin arasında olanlar ve halfimizde olanlar ve bunların arasındakiler O'nundur.
Rabbin unutkan değildir."

20. TAHA / 52

"Onun ilmi, Rabbimin indinde, kitabtadır. Rabbim, dalalete düşmez ve unutmaz."

20. TAHA / 88

Ardından onlar için, havrı olan dişi buzağı cesedi ihrac etti.
Ardından dediler ki:
"Bu sizin de ilahınızdır… Musa'nın da ilahıdır... ancak o, unuttu."

20. TAHA / 115

Önceden Adem'e de elbette kat'iyyetle ahd ettik!... ardından o, unuttu… Onda bir azime vecd olmadık!

20. TAHA / 126

Der ki:
"Böyledir!...
Ayetlerimiz sana verildiğinde… sen onları unuttun.
Böyledir!...
Yevmde de sen unutuluyorsun."

23. MU'MİNUN / 108-109-110-111

Der ki:
""Hasii olun orada! Kelime etmeyin!
BANA abd olanlardan bir ferik vardı... şöyle derlerdi:
"Rabbimiz!
Biz iman ettik.
Artık bize gafur ol... ve bize rahmet et! SEN rahimlerin hayrısın!"
Ardından siz onları, sihriyye ittihaz ettiniz. Hatta, BEN'i zikir etmeyi size unutturdu... ve siz, dıhk edenlerden oldunuz.
Muhakkak ki BEN, kendilerinin sabır ettikleri şey ile yevmde, onların cezalarını verdim. Onlar, fevz olanlardır. ""

25. FURKAN / 18

Derler ki:
"SEN subhansın!
Biz SANA yenbagi olmadık. SEN'in gayrından veliler ittihaz etmedik. Fakat SEN, onları ve ata-babalarını, zikir etmeyi unutuncaya kadar metalandırdın. Onlar da bevar bir kavim oldular."

28. KASAS / 77

"ALLAH'ın sana verdiği şeylerde, dar-ul ahireti ibtiga et!... Dünyadan nasibini de unutma!
ALLAH'ın ahseni gibi ahsen ol!
Arzda fesad ibtiga etme!
Muhakkak ki ALLAH, müfsidlere muhabbet duymaz!"

32. SECDE / 14

Artık, yevminizde mülaki olmayı unuttuğunuz şey ile tadın bunu!
Muhakkak ki BİZ de sizi unuttuk!
Amel etmiş olduğunuz şeyler ile ebedi azabı tadın!

36. YASİN / 77-78-79

İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi!
(Kalkmışta) Mübin hasım olmuş şimdi!
Kendi halkıyetini unutmuş… BİZ'im VARLIĞIMIZA mesel darb ediyor!
Diyor ki:
"Rimme olan o kemikleri kim ihya edecek?"

De ki:
"Evvel merrede onu inşa eden, ihya edecek!
O, bütün halkıyete alimdir."

Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir.
38. SAD / 26

"Ey Davud!
Muhakkak ki BİZ, seni arzda halife kıldık.
Artık nas arasında bi-hakkın hüküm ver... ve sakın hevaya tabi olma... yoksa, seni ALLAH'ın sebilinden dall eder.
Muhakkak ALLAH'ın sebilinden dall olan kimseler...
hesab yevminde onlara, unuttukları şeyler ile şedid azab vardır.

39. ZUMER / 8

İnsana darr mess olduğunda... O'na münib olarak, Rabbini davet eder.
Sonra ona KENDİSİNDEN nimet havl ettirdiğinde... önceden O'nu davet etmiş olduğunu unutur... ve O'nun sebilinden dall olmak için ALLAH'a endad kılar.

De ki:
"Küfrünle az biraz metalan!
Muhakkak sen nar ashabındansın!"

45. CASİYE / 34

Denilir ki:
"Sizin bu yevminize mülaki olmayı unuttuğunuz gibi… yevmde sizi unutacağız!
Sizin barınağınız nardır... ve sizin için nasır yoktur!"

58. MUCADELE / 6

ALLAH, onları cemian baas edeceği yevmde… artık, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, ihsa eder... onlar ise unutur.
ALLAH herşeye şahiddir.

58. MUCADELE / 19

Şeytan onları havz etmeyi diledi... ve ardından onlara ALLAH'ı zikir etmeyi unutturdu. İşte onlar şeytanın hizbidir.
Değil mi ki... muhakkak şeytan hizbi… onlar hasar alanlardır!?

59. HAŞR / 19

ALLAH'ı unutanlar... ve ardından kendi nefsleri kendilerine unutturulanlar gibi olmayın!
İşte onlar… onlar fasıktır.

87. A'LA / 6-7

Sana kıraat ettireceğiz... ve ardından, sadece, ALLAH'ın dilediğini unutacaksın.
Muhakkak ki O, cehre ve hafi olana alimdir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.