İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NVS ❞ kökünden türeyen kelimeler... 2 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox nas unas
xoxox
ن و س NVS
nas
ن و س NVS

Topluluk. İnsan topluluğu, halk, grup.

DuruMeal'de toplam 220 kayıtta geçiyor.
Çğl.unas
2. BAKARA / 8-9

"Biz ALLAH'a ve ahir yevmine iman ettik!" diyen... ancak mü'minler ile olmayan nasdan (bazı) kimseler… ALLAH'a ve iman etmiş olanlara hadia etmekteler!
Onlar, ancak, nefslerine hadia ederler… onların şuurlarında değil!

2. BAKARA / 13

Onlara,
"Nasın iman ettiği gibi... siz de siz de iman edin!"
denildiğinde… onlar derler ki:
"Sefihlerin iman etmesi gibi mi iman edelim!"
Değil mi ki… muhakkak onlar... onlar kendileri sefihtir!?... fakat alim değiller.

2. BAKARA / 21

Ey nas!
Sizi ve öncenizden olanları halk eden Rabbinize ibadet edin!... umulur ki ittika edersiniz.

2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 44

Birr ile nasa emir ediyorsunuz da… kitab tilavet ettiğiniz halde… kendi nefslerinizi unutuyorsunuz… öyle mi!?
Hala akıl etmiyor musunuz!?

2. BAKARA / 83

BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik:
"ALLAH'tan başka abd olmayın!
Ana-babanıza ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun!
Nas için hüsn konuşun!
Salatı ikame edin!
Zekat verin!"
Sonra, sizden azınızdan başkası, tevella ettiniz.
Siz muriz olanlarsınız!

2. BAKARA / 94-95

De ki:
"ALLAH'ın indinde… dar-ul ahiret, nasın gayrısında halis olarak sizin için ise… eğer sadıksanız… mevt olmayı temenni edin haydi!"
Elleriyle takdim ettikleri şey ile bunu ebediyyen temenni edemezler!
ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 96

Kesinlikle onları, hayat üzre, nasın ve şirk koşanların en harisi olarak vecd edersin. Onların her biri, bin sene ömür versek, vedd eder. Onların ömürlenmesi azabtan zahzah edecek değildir.
ALLAH, onların amel ettikleri şeylere basirdir.

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 124

Rabbi, İbrahim'i kelimeler ile belv ettiğinde… o, onları tamam etmişti.
Dedi ki:
"Muhakkak ki BEN seni, nasa imam kılacağım."
"Benim zürriyetimden de..." demişti.
Dedi ki:
"BEN'im ahdime zalimler nail olamaz!"

2. BAKARA / 125

BİZ, beyti, nas için mesabe ve emin kıldığımızda... İbrahim'e ve İsmail'e,
taifler için
ve akifler için
ve rüku eden sacidler için
beyti tahir etmelerini ahd etmiştik.
***Makam-ı İbrahim'den musalla ittihaz edin.

2. BAKARA / 142

Nasdan bazı sefihler diyecekler ki:
"Üzerine oldukları kıblelerinden onları tevella ettiren nedir?"
De ki:
"Şark tarafı da… garb tarafı da ALLAH'ındır!
Dilediğini sırat-ı mustakime ihda eder."

2. BAKARA / 143

Böyledir!...
Sizi...
nasa şahidler olmanız için...
ve Rasulün de size şahid olması için...
vasat ümmet kıldık.

Akabı üzre inkılab edenlerden Rasule tabi olanlara alim olmamız için... üzerine olduğunuz kıbleyi kıldık. Bu, ALLAH'ın hidayet ettiklerinden başkasına elbette kebir gelir.

ALLAH sizin imanınızı zayi edecek değildir.
Muhakkak ki ALLAH, nasa, elbette rauftur, rahimdir.

2. BAKARA / 150

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun… nasa sizin üzerinize bir hüccet olmaması için... artık vechinize onun şatrını veliy ettirin!

Onlardan zalim olanlar müstesna... artık onlara haşy etmeyin!... üzerinize nimetimi tamam etmem için... BANA haşy edin!... umulur ki ihtida olursunuz.

2. BAKARA / 159-160

Muhakkak... nasa, kitabta beyan ettiğimiz şeylerin ardından... beyyinelerden ve hudadan inzal ettiğimiz şeyleri ketm edenler... işte onlara...
ALLAH, onlara lanet eder!
Lanet ede(bile)nler de onlara lanet eder!

Tevbe edenler
ve ıslah olanlar
ve beyan edenler
müstesna!... artık işte onlar... onlara BEN de tevbe ederim.
Tevvab, rahim BEN'im!

2. BAKARA / 161-162

Muhakkak, kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… işte onlar...
ALLAH'ın
ve meleklerin
ve nasın
laneti onların hepsinin üzerinedir… bunda ebedidirler.
Onlardan azab hafifletilmez... ve onlara nazar edilmez.

2. BAKARA / 164

Muhakkak;
semaların ve arzın halkıyetinde...
gece ve gündüzün ihtilafında...
nasın menfaatine şeyler ile bahrda cereyan eden gemilerde...
suyun, ALLAH'ın semadan inzal ettiği kısmında...
ve ardından onunla arzda, mevtinden sonra hayy olanlarda...
bütün dabbenin orada bess olmasında...
rihlerin tasrifinde...
sema ile arz arasında müsahhar sehabta...
akıl eden kavim için kesinlikle ayetler vardır!

2. BAKARA / 165

Nasdan, ALLAH'ın gayrısından endad ittihaz eden kimseler... ALLAH'a hubb eder gibi onlara hubb ederler!
İman edenlerin ALLAH'a hubb etmeleri daha şedidtir.

Keşke, azab görülürken, zalimler,
kuvvetin cemian ALLAH'ın olduğunu...
ve ALLAH'ın azabının şedid olduğunu...
görselerdi.

2. BAKARA / 168-169

Ey nas!
arzdaki helal, tayyib olanlardan...
şeytanın hatvelerine tabi olmadan…
yeyin!
Muhakkak o, sizin için mübin düşmandır. Muhakkak o size, ancak, sui ve fahiş ile... alim olmadığınız şeyleri ALLAH'a kavil etmenizi emir eder.

2. BAKARA / 185

Nas için huda...
ve hudadan beyyineler...
ve furkan...
olan Kur'an'ın inzal olduğu Ramazan şehri... artık, sizden bu aya şahid olan kimse... oruç tutsun!
Mariz olan veya sefer üzre kimseler... artık yevmlerin iddeti kadar sonradandır...

ALLAH...
iddeti tekmil etmeniz için...
ve size hidayet verdiği şeye ALLAH'ı kebirlemeniz için...
size yusr irade eder, size usra irade etmez... umulur ki şükür edersiniz.

2. BAKARA / 187

Oruç günlerinin gecelerinde, kadınlarınıza refes size helal kılındı.
Onlar sizin için libastır... siz de onlar için libassınız!

ALLAH, muhakkak sizin, nefsinize ihanet eden oldunuza alimdir!...
Artık size tevbe etti... ve sizden afv etti.
Artık el-an... onlara başir olun... ve ALLAH'ın sizin için ketb ettiği şeyi ibtiga edin.

Fecrde, beyaz iplik siyah iplikten belli oluncaya kadar yeyin ve şürb edin!
Sonra leyle kadar... kadınlara başir olmadan ve siz mescidlerde akifler olarak... orucu tamam edin!

İşte bunlar ALLAH'ın hudududur!... artık buna karib olmayın!

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini nas için beyan eder!... umulur ki ittika edersiniz!

2. BAKARA / 188

Mallarınızı, kendi aranızda batıl ile yemeyin!
Nasın mallarından ferikini ism ile yemek için… alim olduğunuz halde... onlar ile hakimlere delv etmeyin!

2. BAKARA / 189

Sana hilallerden sual ediyorlar.
De ki:
"O, nas için ve hacc için mikatlardır."

Birr... beytlere zuhurlarından girmenizle olmaz!
Fakat ittika eden kimse (için) Birr... beytlere bablarından girmektir.
ALLAH'a ittika edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

Cahiliye dönemi adetlerinden birisi de… bir işe niyet edildiğinde, o işi tamamlanıncaya kadar insalar kendi evlerine yada çadırlarına kapılarından girmezdi. Evlerin yada çadırların arkalarından delik delinir yada yüksek ise merdiven dayanır… oradan girilirdi. Niyetlenen iş bitmeden kapıdan girmenin, uğursuz olduğu veya güçlük vereceği düşünülürdü.
2. BAKARA / 198-199

Rabbinizden fazl ibtiga etmeniz size cünah değildir.

Arafattan ifaza olduğunuzda... artık, Meş'ar-ül Haram indinde ALLAH'ı zikir edin!... Size hidayet ettiği gibi O'nu zikir edin!... muhakkak siz, onun öncesinde... kesinlikle dall olanlardınız!

Sonra, nasın ifaza olduğu yerden ifaza olun!... ve ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 200-201-202

Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin!

Nastan kimseler,
"Rabbimiz!
Bize dünyada ver."
derler. Onlara ahirette, halak yoktur.

Onlardan,
"Rabbimiz!
Bize dünyada haseneler ve ahirette haseneler ver. Bizi narın azabından vaky et."
diyenler… işte onlar, kesb ettiklerinden nasibleri olanlardır.

ALLAH, hesabı seri olandır.

2. BAKARA / 204-205

Nastan...
dünya hayatı hakkında kavli sana acayib gelen...
ve kalbinde ki şeylere ALLAH'ı şahid eden...
tevella ettiğinde…
fesad çıkarmak için
ve harsı ve nesli helak etmek için,
arzda say eden kimse…
o, hasımların en ledd olanıdır!

ALLAH, fesada muhabbet duymaz.

2. BAKARA / 207

Nastan…
ALLAH'ın marzasına ibtiga ederek nefslerini iştira edenler (de vardır!)…
ALLAH, kendisine ibadet edenlere rauftur.

2. BAKARA / 213

Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti.
Nas arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm vermeleri için... onlarla beraber bi-hakkın kitab inzal etti.

Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur.
Ardından ALLAH, iman edenlere... hakk olandan hakkında ihtilaf ettikleri şeye... KENDİ izni ile hidayet eder.

ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

2. BAKARA / 219

Sana hamr ve meysirden sual ediyorlar.
De ki:
"İkisinde de kebir ism... ve de nas için menfaat vardır. Ancak, onların ismi, nafialarından daha kebirdir!"

Sana ne infak edeceklerini sual ediyorlar.
De ki:
"Afv olanı!"

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan ediyor... umulur ki tefekkür edersiniz.

2. BAKARA / 221

Şayet size acayib gelse bile... müşrik kadını, iman edinceye kadar nikahlamayın! Kesinlikle mü'min kadın emet, müşrik kadından hayrdır.

Şayet size acayib gelse bile... iman edinceye kadar, müşrik erkekler ile nikahlamayın. Kesinlikle mü'min erkek abd (köle), müşrik erkekten hayrdır.

İşte bunlar, nara davet ederler.

ALLAH, KENDİ izni ile cennete ve mağfirete davet eder ve ayetlerini nas için beyan eder... umulur ki tezekkür ederler.

2. BAKARA / 224-225

Nas arasında...
berr olmaya...
ve ittika etmeye...
ve ıslah olmaya...
(dair) yeminlerinize ALLAH'ı urza kılmayın!
ALLAH, semidir, alimdir.

ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder!
ALLAH, gafurdur, halimdir.

2. BAKARA / 243

Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!?
Ardından,
ALLAH onlara "mevt olun!" dedi.
Sonra onları hayy etti.

Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler.

2. BAKARA / 251

Ardından... ALLAH'ın izniyle onları hezm ettiler.
Davud, Calutu katl etti... ve ALLAH ona, mülk ve hikmet verdi... ve onu dilediği şeylere alim etti.

Şayet ALLAH'ın, nasın bazısı ile bazısını def etmesi olmasaydı, elbette arzda fesad çıkardı.
Fakat ALLAH, alemler üzre fazl sahibidir.

2. BAKARA / 259

Yahut... haviyeleri arşları üzre olmuş karyeye merr eden kimsenin;
"ALLAH, mevtinden sonra, bunu nasıl hayy edecek" demesi gibi!...

ALLAH, onu, yüz yıl mevt etti... sonra onu baas etti.
"Ne kadar lebs oldun?"
dediğinde...
"Yevm veya yevmin birazı kadar..."
demişti.
Dedi ki:
"Bilakis!
Seni, nasa bir ayet kılmak için... yüz yıl lebs oldun! Taamına ve şarabının tesennüh etmemiş olmasına nazar et.
Bir de eşeğine nazar et!
Nazar et kemiklere!... (bak) onu nasıl inşaz ediyoruz... sonra da onu etle kisvelendiriyoruz (gör!)"

Ardından kendisine beyan olduğunda, demişti ki:
"ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna alim oldum!"

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

3. AL-İ İMRAN / 3-4

Onların ellerinin arasındakine musaddık olan kitabı, sana bi-hakkın inzal etti.
Tevrat ve İncil'i nas için huda olarak önceden inzal etmişti. Furkanı da inzal etmişti.

Muhakkak, ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... onlara şedid azab vardır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 9

"Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN, hakkında rayb olmayan yevm için nasa camisin.
Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğinden hilaf etmez."

3. AL-İ İMRAN / 14-15

Nas için,
kadınlardan...
ve oğullardan...
ve altından ve gümüşten kantar kantar biriktirilmişlerden...
ve müsevvem atlardan...
ve enamdan...
ve harsdan...
şehvet hubbu ziynetlendi. Bunlar, dünya hayatının metalarıdır.
ALLAH... O'nun indi, hüsn-ü meabtır.

De ki:
"Bunlardan hayr olanı size haber vereyim mi?

İttika edenler için, Rabblerinin indinde,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler...
ve mutahhar zevceler...
ve ALLAH'tan rıdvan vardır."
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. AL-İ İMRAN / 21-22

ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar
ve Nebileri hakk gayrısında katl edenler
ve nasdan kıst ile emir eden kimseleri katl edenler…
artık onları, elim azab ile ibşar et.
İşte onlar, dünyada ve ahiretde amelleri habt olanlardır. Onlara nasırlardan yoktur.

3. ALİ İMRAN / 41

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana bir ayet kıl?"
Dedi ki:
"Senin ayetin, üç yevm nasa, remz dışında kelime etmemendir. Rabbini çok zikir et. Aşiyy ve ibkar ile O'nu sebbih et."

3. AL-İ İMRAN / 45-46

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni... KENDİSİNDEN,
Meryem oğlu İsa Mesih isminde...
dünyada ve ahirette vecih...
ve mukarreb olanlardan...
bir kelime ile ibşar ediyor.
O, nasa mehd içinde de... kehl olduğunda da... kelime edecektir... ve salihlerdendir."

3. ALİ İMRAN / 68

Muhakkak, nasın İbrahim'e evla (daha veliy) olanı, kesinlikle
ona tabi olanlardır…
ve bu Nebidir...
ve iman edenlerdir.
ALLAH, mü'minlere veliydir.

3. ALİ İMRAN / 79

ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır!
Fakat "Kitabtan ilim etmiş olduğunuz şeyler ile ve tedris etmiş olduğunuz şeyler ile Rabbaniler olun!" (demesi) mümkündür.

3. AL-İ İMRAN / 87-88

İşte onlar… onların cezası... ALLAH'ın ve meleklerinin ve cemian nasın lanetinin üzerlerine olmasıdır!
Bunda ebedidirler!
Azab hafifletilmez onlardan!... nazar da edilmez onlara!

3. ALİ İMRAN / 96

Muhakkak, nas için vaz edilen "evvel beyt", elbette mubarek Mekke'dekidir.
O, alemler için hudadır.

3. ALİ İMRAN / 97

Orada ayetler, beyyineler, makam-ı İbrahim vardır.
Oraya dahil olan kimse, emin olur.
Sebiline istitaat eden kimselerin beyti hacc etmesi, nas üzre, ALLAH'ındır.
Kafir kimseler…. artık muhakkak ki ALLAH, alemlere ganiydir.

3. ALİ İMRAN / 110

Maruf ile emir etmektesiniz!...
ve münkeri nehy etmektesiniz!...
ve ALLAH'a iman etmektesiniz!
Siz, nas için ihrac edilmiş, hayr olan ümmetsiniz!

Şayet kitab ehli de iman etseydi... elbette kendileri için hayr olurdu. Onlardan mü'min olanlar vardır... ancak pek çoğu fasıktır.

3. ALİ İMRAN / 112

ALLAH'tan habl ile ve nasdan habl ile olmadıkları sürece... nerede sekf olurlarsa olsunlar!... zillet onların üzerine darb edildi!
ALLAH'tan gazab ile beva oldular!
Miskinlik onların üzerlerine darb edildi!
Bu... muhakkak onların,
ALLAH'ın ayetlerine kafir olmuş olmalarındadır!...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmiş olmalarındandır!
Bu...
isyan ettikleri şey iledir...
ve düşmanlık ediyor olmalarındandır!

3. ALİ İMRAN / 134

Onlar,
serrada ve darrda infak edenlerdir...
ve gayzlarını kezm edenlerdir...
ve nası afv edenlerdir.
ALLAH, muhsin olanlara muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 138

Bu, nas için beyandır. Muttakiler için huda ve mevizadır.

3. ALİ İMRAN / 140

Eğer size karh mess etmişse... artık, o kavme de kat'iyyetle mislince karh temas etmiştir!
O yevmleri,
ALLAH'ın iman edenlere alim olması için...
ve sizden şahidler ittihaz etmesi için...
nas arasında idale ederiz.
ALLAH zalimlere muhabbet duymaz.

3. AL-İ İMRAN / 173-174

O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti:
"Muhakkak, nas sizin için kat'iyyetle cem olmuştur!... haşy edin onlardan!"
ardından, onların imanları ziyade oldu.
Dediler ki:
"ALLAH hasbdır... ve ne iyi vekildir."
Ardından, ALLAH'tan nimet ve fazl ile inkılab ettiler... onlara sui mess olmadı... ALLAH'ın rıdvanına tabi oldular.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 187

ALLAH, kitab verilenlerden misak ahz etmişti:
"Onu nasa kesinlikle beyan edeceksiniz ve onu ketm etmeyeceksiniz!"
Ardından onlar... onu zuhurlarının verasına nebz ettiler... ve onunla az bir semen iştira ettiler!
İştira ettikleri şey ne beistir!

4. NİSA / 1

Ey nas!
Sizi vahid nefsten halk eden...
ve ondan zevcesini halk eden...
ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar bess eden...
Rabbinize ittika edin!
KENDİSİNE ve rahimlere sail olduğunuz ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, sizin üzerinize rakib olandır.

4. NİSA / 37

Bahl edenler ve nasa bahl ile emir edenler, ALLAH'ın, fazlından kendilerine verdiğini ketm ederler.
BİZ, kafirler için muhin azab atid ettik.

4. NİSA / 38

Mallarını nasa riya olarak infak edenler, ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmezler. Şeytanın kendisine karin olduğu kimse… artık o, suiye karindir.

4. NİSA / 53

Yoksa onlar için mülkten nasb mı var!? Artık öyle olsa bile, nasa bir nakir vermezlerdi.

4. NİSA / 54-55

Yoksa... ALLAH'ın, KENDİ fazlından onlara verdiği şeyden ötürü... nasa hased mi ediyorlar!?
BİZ, İbrahim'in aline kat'iyyetle
kitab...
ve hikmet vermiştik!...
ve onlara azim mülk vermiştik...!
Ardından,
onlardan ona iman eden kimseler de vardır...
onlardan... cehenneme seir olarak kafi olarak (olacak şekilde)... kendilerini sadd eden kimseler de vardır.

4. NİSA / 58

Muhakkak ki ALLAH size,
emanetleri ehline eda etmenizi
ve nas arasında hakem olduğunuzda adaletle hüküm vermenizi emir eder.
Muhakkak, size vaaz ettiği şey ALLAH'ın nimetidir.
Muhakkak ki ALLAH, semi, basir olandır.

4. NİSA / 77

"Ellerinizi keff edin
ve salat ikame edin
ve zekatı verin" denilenleri görmedin mi?
Ardından üzerlerine kıtal yazıldığında, onlardan bir ferik, ALLAH'tan haşy eder gibi, hatta daha şedid haşyetle nasdan haşy ederler.
"Rabbimiz!
Niçin bize kıtal ketb ettin? Bizi karib ecele tehir etseydin ya!" derler.

De ki:
"Dünya metası pek azdır.
Ahiret, ALLAH'a ittika eden eden kimse için hayrdır. Size fetil kadar zulüm edilmez."

4. NİSA / 79

Sana isabet eden haseneden mi?… artık (öyleyse), ALLAH'tandır.
Sana isabet eden şey seyyieden mi?… artık (öyleyse), senin kendi nefsindendir.

BİZ seni… şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... nas için Rasul irsal ettik.

4. NİSA / 105

Muhakkak ki BİZ sana kitabı,
nas arasında ALLAH'ın sana gösterdiği şeyle hüküm vermen…
ve sakın ola ki hainlere hasım olmaman…
için bi-hakkın inzal ettik.

4. NİSA / 108

Nasdan hafi olabilirler. ALLAH'tan hafi olamazlar.
O, kavlden razı olmadığı şeylerle, beyat ettiklerinde, onlarla beraberdir.
ALLAH, amel ettikleri şeyler ile onlara muhittir.

4. NİSA / 114

Necvanın çoğunda hayr yoktur.
Sadakati veya marufu veya nasın arasını ıslahı emir eden kimse müstesna.
ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek buna fail olan kimse… artık yakında ona azim ecir vereceğiz.

4. NİSA / 133

Eğer dilerse… sizi zehab eder, ey nas!… ve ahar olanlar ile verir (gelir)!
ALLAH, buna kadir olandır.

4. NİSA / 142

Muhakkak münafıklar, ALLAH'a hadia ederler. O'da onlara hadia eder.
Onlar, salata kaim olduklarında… nasa göstriş yaparak, kesil olurlar. ALLAH'ı pek azdan başka zikir etmezler.

4. NİSA / 160-161

Artık, Hadü kimselerden...
zulüm ile...
ve çoğunu ALLAH sebilinden sadd etmeleri ile…
kendilerine helal edilmiş tayyib olanları (bazılarını), onlara haram kıldık.
Onlar,
ribayı ahz ettiler... ki o, kat'iyyetle kendilerinden nehy edilmişti!
ve nasın mallarını batıl ile yediler.
Onlardan kafir olanlar için... elim azab atid ettik.

4. NİSA / 165

Rasuller; Rasullerden sonra, nasın ALLAH üzre hüccetleri olmaması için ibşar edenlerdir ve inzar edenlerdir.
ALLAH, aziz, hakim olandır.

4. NİSA / 170

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden bi-hakkın Rasul gelmiştir!
Artık iman etmeniz, sizin için hayrlı olandır.
Eğer kafir olursanız… artık, semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 174

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden burhan gelmiştir!... ve size mübin nur inzal ettik!

5. MAİDE / 32

Bu ecelden... İsrailoğullarına ketb ettik ki:
"Muhakkak, nefs gayrısı ile nefs katl eden veya arzda fesad çıkaran kimse... artık, cemian nası katl etmiş gibidir.
Hayy eden kimse ise... artık cemian nası hayy etmiş gibidir."

Rasullerimiz, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler!... sonra, muhakkak onlardan çoğu... bundan sonra... arzda kesinlikle müsrif olacaklardır!

5. MAİDE / 44

Muhakkak, içinde huda ve nur olan Tevrat'ı, BİZ inzal ettik.
ALLAH'ın kitabından istihfaz ettikleri ve üzerine şahid oldukları şeyle...
silm olan Nebiler...
ve rabbaniler...
ve habrlar...
hadüler için hüküm veriyorlardı.

Artık... nasdan haşy etmeyin... BEN'den haşy edin!... Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hukm etmeyen kimse... artık işte o... onlar kafirdir.

5. MAİDE / 49

Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et.
Ardından eğer tevella ederlerse, artık alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, bazı zenblerini, kendilerine isabet ettirmeyi irade ediyor.
Muhakkak nasdan çoğu kesinlikle fasıktılar.

5. MAİDE / 67

Ey Rasul!
Rabbinden sana inzal edileni tebliğ et. Eğer buna fail olmazsan, O'na risaletini baliğ etmemiş olursun. ALLAH, nasdan, sana asımdır.
Muhakkak ki ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 82

İman edenlere de... şirk içinde olanlara da... düşmanlıkta nasın en şedidi olarak...
Yahudilere...
vecd olursun.
İman edenlere meveddet olarak en karib olanların
"muhakkak biz nasraniyiz!"
diyenlere vecd olursun.
Bu,
- onlardan kıssisler ve ruhbanlar olması iledir...
- ve onların istikbar etmemesi iledir.

5. MAİDE / 97

ALLAH,
Beyt-il Haram KABE'yi
ve haram ayları
ve hedyi
ve kıladeleri nas için kıyam kıldı.
Bu, sizin, semalarda olanlara ve arzda olanlara, ALLAH'ın alim olduğuna, alim olmanız içindir.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alimdir.

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

5. MAİDE / 116

ALLAH dedi ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Nasa, sen mi,
'beni ve annemi, ALLAH'ın gayrısından iki ilah ittihaz edin'
dedin!?"

Dedi ki:
"SEN subhansın!... bi-hakkın üzerime olmayan bir şeyi söylemeye, bana imkan yoktur!...
Eğer söylemiş olsaydım... buna SEN, alim olurdun.
SEN, benim nefsimde olana kat'iyyetle alimsin!... ben SEN'in nefsinde olana alim olamam!
Muhakkak ki SEN... SEN, gayba alimsin."

6. ENAM / 91

"ALLAH, beşere birşey inzal etmedi" diyerek... O'nun kadrini hakk olarak ALLAH'a kaderleyemediler!

De ki:
" Musa'nın nasa, onunla nur ve huda verdiği...
kırtas haline getirip ibda ettiğiniz...
ne var ki çoğunu hafy ettiğiniz...
sizin de ata-babalarınızın da alim olmadığı şeylere sizi ilimlendiren...
o kitabı kim inzal etti!?"

De ki:
"ALLAH!"

Sonra vezr et onları havzlarına... ilab olsunlar!

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 144

Deveden iki ve sığırdan iki.
De ki:
"İki erkeği mi haram etti yoksa iki dişiyi mi?
Yoksa iki dişinin rahimlerinde iştimal ettiğini mi?
Yoksa, size vasiyet ettirdiğinde bununla ALLAH'a şahid mi oldunuz?
Artık... ilmin gayrısı ile nası dall etmek için ALLAH'a kizb ederek iftira edenden daha zalim kimdir?"
Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 116

Dedi ki:
"Siz ilka edin."
Ardından ilka ettiklerinde, nasın aynlarını sihirlediler ve istirhab ettiler. Azim sihir ile gelmişlerdi.

7. ARAF / 144

Dedi ki:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BEN, nas üzre risaletime ve kelamıma seni ıstıfa ettim. Artık sana verdiklerimi ahz et ve şükür edenlerden ol!"

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

7. ARAF / 187

Sana mürsa olacak saatten sual ediyorlar.
De ki:
"Muhakkak onun ilmi Rabbimin indindedir. Onun vakti için, O'ndan başkası tecelli edemez. Semalarda ve arzda sekaldir. O size, sadece, ansızın verilir."
Sanki sen ona hafiysin gibi sana sual ediyorlar.
De ki:
"Muhakkak onun ilmi ALLAH indidedir. Fakat nasın pek çoğu alim değildir."

8. ENFAL / 26

Zikir edin:
pek azdınız… arzda istizaf edilmiştiniz… nasın sizi hatf etmesinden korkuyordunuz. Ardından sizi, evy etti ve nasrı ile size eyyid etti ve tayyib olanlardan sizi rızıklandırdı… umulur ki şükür edersiniz.

8. ENFAL / 47

Betar olarak…
ve nasa riya ederek…
ve ALLAH sebilinden sadd ederek… diyarlarından ihrac olanlar gibi olmayın.
ALLAH, amel ettikleri şey ile muhittir.

8. ENFAL / 48

Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki:
"Bu yevmde, nasdan size galib gelecek yoktur. Muhakkak ben de size civarım."
Ardından iki fie birbirlerini gördüğünde, iki akabı üzre neks oldu... ve dedi ki:
"Muhakkak sizden beriyim. Muhakkak sizin görmediklerinizi görüyorum. Muhakkak ben, ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın ikabı şedidtir."

9. TEVBE / 3

ALLAH'tan ve Rasulünden, ekber hacc yevminde nas için ezandır!
Muhakkak ki ALLAH ve Rasulü, müşriklerden beridir.
Eğer tevbe ederseniz, artık bu sizin için hayrdır.
Eğer tevella ederseniz, alim olun ki; siz, ALLAH'ın mucizlerinin gayrısındasınız.
Elim azabı kafirlere ibşar et!

9. TEVBE / 34

Ey iman edenler!
Muhakkak habrlardan ve ruhbanlardan çoğu,
nasın mallarını elbette/kesinlikle batıl ile yerler…
ve ALLAH sebilinden sadd ederler.
ALLAH sebilinde infak etmeksizin... altın ve gümüş kenz edenleri… artık onları elim azab ile ibşar et!

10. YUNUS / 2

Nası nezr etsin...
ve iman edenlere, kendileri için Rabblerinin indinde "sıdk kademe" olduğuna ibşar etsin diye…
kendilerinden bir erkek kimseye vahy etmemiz, nas için çok mu acayibtir ki... kafirler:
"Muhakkak bu, elbette/kesinlikle mübin sihirbazdır." derler!?

10. YUNUS / 11

Şayet ALLAH... hayr ile (zannederek) acele etmeye arzu ettikleri şerri... nas için acele ettirseydi... kendilerine ecelleri elbette/kesinlikle kaza edilirdi.
Artık BİZ... BİZ'e lika olmaya rica etmeyenleri... tuğyanlarında amih olmaya vezr ederiz.

10. YUNUS / 19

Nas, ancak, vahid ümmet idi.
Ancak onlar, ihtilaf ettiler!
Şayet Rabbinden kelime sebak olmasaydı... ihtilaf ettikleri hakkında, aralarında elbette/kesinlikle kaza edilirdi.

10. YUNUS / 21

Kendilerine mess eden darrdan sonra, nasa bir rahmet tattırdığımızda… o zaman… elbette/kesinlikle onlar, ayetlerimiz hakkında mekr edinirler!
De ki:
"ALLAH, mekri en seri olandır."
Muhakkak Rasullerimiz sizin mekr ettiklerinizi ketb etmektedir.

10. YUNUS / 23

Ardından kendilerine necat ettiğinde... onlar, hemen, arzda hakk gayrısı ile bagy ederler.
Ey nas!
Muhakkak sizin, dünya hayatının metasına bagyniz, ancak, kendi nefsleriniz üzredir.
Sonra merciniz BİZ'edir... ve ardından amel etmiş olduğunuz şeyleri, size haber veriririz.

10. YUNUS / 24

Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir:

Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur.
Hatta... arz, zuhrufunu ve ziynetlerini ahz ettiğinde ve ehli bunlara kadir olduklarını zann ettiklerinde... ona, gece veya gündüz, emrimiz geliverir... ve ardından bir gün önce ganiy olmamış gibi, onları hasid hale getiriveririz.

Böyledir!...
Tefekkür eden kavim için ayetleri tafsil ederiz.

10. YUNUS / 44

Muhakkak ki ALLAH, nasa zulüm etmez!
Fakat nas... kendi nefsine zulüm eder.

10. YUNUS / 57

Ey nas!
Kat'iyyetle,
Rabbinizden size bir meviza...
ve sadrlarda olanlar için bir şifa...
ve mü'minler için bir huda ve bir rahmet...
kılınmıştır!

10. YUNUS / 60

ALLAH'a kizb ederek iftira edenler… kıyamet yevmini ne zann ediyor!?
Muhakkak ki ALLAH, nas üzre elbette/kesinlikle fazl sahibidir. Fakat onların pek çoğu şükür etmezler.

10. YUNUS / 92

Artık bu yevmde, senin bedenini… senin halefindeki kimselere ayet olması için necat edeceğiz!
Muhakkak nasdan çoğu, ayetlerimize kesinlikle gafildir!

10. YUNUS / 99

Şayet Rabbin dileseydi... arzdaki kimseler… onların hepsi elbette cemian iman ederlerdi!
Artık, mü'min oluncaya kadar nası sen mi kerh edeceksin?

10. YUNUS / 104

De ki:
"Ey nas!
Eğer dinimden şekk içindeyseniz… artık, ALLAH'ın gayrısında sizin abd olduklarınıza ben abd olmam! Fakat sizi vefat ettirecek olan ALLAH'a abd olurum.
Bana mü'minlerden olmam emir olundu!"

10. YUNUS / 108

De ki:
"Ey nas!
Rabbinizden, kat'iyyetle hakk gelmiştir size!
İhtida olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için ihtida olmuştur.
Dall olan kimse… artık muhakkak, ancak, kendine dall olmuştur.
Ben sizin üzerinize vekil değilim!"

11. HUD / 17

Rabbinden beyyine üzre olan kim midir!?

O'ndan bir şahid...
ve öncesinden imam ve rahmet olarak Musa'nın kitabı...
ona tilv olmaktadır. İşte onlar, ona iman ederler (edenlerdir).

Hizblerden, buna kafir olan kimse... artık onlara vaad edilen, nardır!

Artık sakın, bundan mirye içinde olma!
Muhakkak o, Rabbinden hakktır... fakat nasın pek çoğu iman etmezler.

11. HUD / 85

"Ey kavmim!
Mikyali ve mizanı kıst ile vefa edin!
Nasın eşyasını bahs etmeyin!
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!"

11. HUD / 103

Muhakkak bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette/kesinlikle ayetler vardır.
Bu, nasın cem edildiği yevmdir. Bu, meşhud yevmdir.

11. HUD / 118-119

Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı.
Rabbinin rahmet ettikleri dışında… onlar muhtelif olmaktan zeyl etmezler.
Bunun için onları halk etti...!

Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu.

11. HUD / 118-119

Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı.
Rabbinin rahmet ettikleri dışında… onlar muhtelif olmaktan zeyl etmezler.
Bunun için onları halk etti...!

Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu.

12. YUSUF / 21

Onu iştira eden Mısır'lı kimse, hanımına dedi ki:
"Onu, mesvasında daha kerim et... gerekir ki (belki)… bize menfaati olur veya onu evlad ittihaz ederiz."

Böyledir!...
Yusuf'u arzda... kendisine hadislerin te'vilinden ilim vermek için... temekkün ettik.

ALLAH, KENDİ emri üzre (her zaman) galibtir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir.

12. YUSUF / 38

"Ata-babalarım İbrahim ve İshak ve Yakub'un milletine tabi oldum. Birşeyi ALLAH'a şirk koşmak bize olamaz!
Bu, bizim üzerimize ve nasın üzerine ALLAH'ın fazlındadır. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler."

12. YUSUF / 40

"Siz, O'nun gayrısından, ancak, sizin ve ata-babalarınızın isimlerdirdiği isimlere abd oluyorsunuz!... ALLAH onlara sultandan inzal etmemiştir!
Hüküm, sadece, ALLAH'ındır!...
O, sadece, yalnızca O'na abd olmanızı emir eder.
Bu, kayyime dindir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

12. YUSUF / 46

"Yusuf!
Ey sıddık!
Bize şunun hakkında fetva ver:
Yedi semin sığırı, yedi acef yiyor... ve yedi hudr sünbül... ve diğerleri yabis...
Umarım ki nasa rücu ederim.
Umulur ki alim olurlar."

12. YUSUF / 47-48-49

Dedi ki:
"Yedi sene adet üzere ziraat edin.
Hasad etmeyin... ve yiyeceğinizden birazı dışında sünbülünde vezr edin.
Sonra bunun ardından yedi şedid gelecek... hısn ettiğinizden birazı dışında... onlar için takdim ettiklerinizi yiyecek.
Sonra bunun ardından, nasa gays olacak avm gelecek... onda asr edecekler."

12. YUSUF / 68

Babalarının emir ettiği yerden dahil olduklarında... Yakub'un nefsinde ki hacetin kaza olması dışında... ALLAH'tan şey onlardan ganiy olmuş olmaz!
Muhakkak o, elbette/kesinlikle kendisini alim ettiğimiz şeyde (kadar) ilim sahibidir... fakat nasın pek çoğu alim değildir.

12. YUSUF / 103

Şayet sen hırs etsen de... nasın pek çoğu mü'minler ile değildir.

13. RAD / 1

Elif. Lam. Mim. Ra.
İşte bunlar kitabın ayetleri!
Rabbinden sana inzal edilen, hakktır… fakat nasın pek çoğu iman etmezler.

Huruf-u Mukattaa
13. RAD / 6

Senin, hasenelerin öncesinde seyyielere acele etmeni istiyorlar. Onların öncesinden kat'iyyetle mesulat hilv olmuştu!
Muhakkak ki Rabbin, kendilerine zulüm üzere olan nas için elbette/kesinlikle mağfiret sahibidir.
Muhakkak ki Rabbinin ikabı, elbette/kesinlikle şedidtir.

13. RAD / 17

Semadan su inzal eder... ve ardından vadiler, kendi kaderleri ile seyl olur... Ardından seyl, rabiyenin zebedine hamil olur.
Hilye veya meta ibtiga ederek nar içinde kendilerine vakd ettikleri şeylerden... bunun mislinde zebed olur.

Böyledir!...
ALLAH, hakk ve batılı darb etmektedir!
Artık,
zebed... cef olup zehab olur...
nasa menfaat sağlayan şeyler... arzda meks olur.

Böyledir!...
ALLAH, meseller darb etmektedir.

13. RAD / 31

"Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..."
Bilakis!
Emirler cemian ALLAH'ındır!

İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı!

Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar...
kendilerine karia isabet ettirmeye...
veya darlarından karib olarak hulul ettirmeye...
zeyl ederler (ara vermeden devam ederler).

Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez!

14. İBRAHİM / 1

Elif. Lam. Ra.
Sana inzal ettiğimiz kitab,
nası, Rabblerinin izni ile zulmetlerden nura...
aziz, hamid sırata...
ihrac etmen içindir.

Huruf-u Mukattaa
14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 36

"Rabbim!
Muhakkak onlar, nasdan çoğunu dalalete düşürdüler.
Bana tabi olan kimse… artık muhakkak o, bendendir.
Bana asi olan kimse... artık muhakkak ki SEN, gafursun, rahimsin."

14. İBRAHİM / 37

"Rabbimiz!
Muhakkak ben, SEN'in muharrem beytinin (Kabe) indindeki ekin yetişmeyen vadiye, zürriyetimden iskan ettim.
Rabbimiz!
Salat ikame etmeleri için!
Artık nasdan, fuadları onlara heva edilmiş kimseler kıl. Semerelerden onları rızıklandır... umulur ki şükür ederler."

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

14. İBRAHİM / 52

Bu...
onunla inzar olmaları için...
ve O'nun vahid ilah olduğuna alim olmaları için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için…
nasa belagdır.

16. NAHL / 38-39

Onlar, cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem ettiler:
"ALLAH, mevt olanı baas edemez."
Bilakis!
Bu, onların üzerine,
hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri, kendilerine beyan etmek için…
kafirlerin kazib oldukları şeylere alim olmaları için…
hakk vaaddir… fakat nasın pek çoğu alim değil.

16. NAHL / 43-44

Senin öncenden, beyyineler ile ve zebrler ile kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, erkek kimseler irsal ettik.
Artık, eğer alim olmayan iseniz, zikir ehline sual edin.

Kendilerine inzal edileni, nasa beyan etmen için sana zikir inzal ettik… umulur ki, tefekkür ederler.

16. NAHL / 61

Şayet ALLAH, kendi zulümleri ile nası ahz etseydi… dabbeden (hiçbirini) ona tereke etmezdi… fakat onları müsemma ecele tehir eder.
Ardından, ecelleri geldiği zaman... artık bir saat tehir de edilmezler… istikdam da olmazlar.

16. NAHL / 68-69

Rabbin, nahla, şöyle vahy etti:
"Dağlardan… ve şecerelerden… ve arş ettikleri şeylerden, beytler ittihaz et!
Sonra, bütün semerelerden ye!... ve ardından Rabbinin sebillerinde zelul olarak islak et!"
Onların batınlarından, içinde nas için şifa olan, muhtelif renklerde şarablar ihrac olur.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

17. İSRA / 60

BİZ sana...
"Muhakkak ki Rabbin nası ihata eder."
demiştik!
BİZ, sana gösterdiğimiz rüyayı da...
Kur'an'daki lanetlenmiş şecereyi de...
ancak, nas için fitne kıldık!
Onları korkutuyoruz... ancak (bu), sadece, kendilerine kebir tuğyanı ziyade ediyor.

17. İSRA / 89

BİZ, bu Kur'an'da nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden sarf ettik! Ardından... kafirler dışında... nasın pek çoğu da imtina etti.

17. İSRA / 94

Kendilerine huda geldiği zaman… nasın iman etmesine mani olan… ancak,
"ALLAH, Rasul olarak bir beşer mi baas etti?"
demeleridir.

17. İSRA / 106

Kur'an!
BİZ onu, nasa müks üzre kıraat etmen için fark ettik... ve tenzilen inzal ettik.

18. KEHF / 54

BİZ, elbette kat'iyyetle bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden sarf ettik!
(Ancak) İnsan pek çok şeye cedel eden olur.

18. KEHF / 55

Kendilerine huda geldiği zaman, nasın iman etmesine ve Rabblerine istiğfar etmesine mani olan... ancak, evvelkilerin sünnetinin kendilerine gelmiş olması... veya azabın kendilerine kubul olarak gelmiş olmasıdır.

19. MERYEM / 10

Dedi ki:
"Rabbim! Bana bir ayet kıl"
Dedi ki:
"Senin ayetin, nasa, üç gece, seviyye olarak kelime etmemendir."

19. MERYEM / 21

Dedi ki:
"Böyledir!...
Rabbin diyor ki:
O, BANA heyyindir.
Onu, nas için ayet... ve BİZ'den rahmet kılmak için... emir kaza olmuştur."

20. TAHA / 59

Dedi ki:
"Vaadimiz, yevm-i ziynet'te (bayram gününde), nasın haşr olacağı, duha vaktidir."

21. ENBİYA / 1

Nas için, hesab karib olmuştur!... onlar ise, muriz olarak gaflet içindeler.

21. ENBİYA / 61

Dediler ki:
"Onu nasın aynına getirin... umulur ki şahid olur."

22. HACC / 1

Ey nas!
Rabbinize ittika edin!
Muhakkak saatin zelzelesi azim şeydir.

22. HACC / 2

Onu göreceğiniz yevmde, bütün emzikli kadınlar, emzirmekte olduğundan zühul eder... ve haml zatının hepsi, hamllarını vaz eder.
Nası sarhoş görürsün… ancak onlar sarhoş değillerdir... fakat ALLAH'ın azabı şedidtir.

22. HACC / 3

Nasdan, ilmin gayrısı ile ALLAH hakkında cedel eden kimseler… hepsi, merid şeytana tabidirler.

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 8-9

Nasdan... ilim ve huda ve münir kitab gayrısında ALLAH hakkında cedel eden kimseler… ALLAH'ın sebilinden dalalet ettirmek için… kendilerini sani olana atıf ederler.
Onlara…
dünyada hizy vardır...
ve kıyamet yevminde harık azabı tattıracağız.

22. HACC / 11

Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse…
Eğer kendisine hayr isabet ederse... onunla itminan olur.
Eğer fitne isabet ederse... onun vechi inkılab eder.
O, dünya da... ahirette de hasar almıştır. Bu, mübin hüsrandır.

22. HACC / 18
SECDE AYETİ

Görmez misin?...
Pek çoğuna azab hakk olduğu halde... muhakkak ki ALLAH'a...
semalardakiler...
ve arzdakiler...
ve güneş...
ve kamer...
ve necmler...
ve dağlar...
ve şecereler...
ve dabbeler...
ve nasın çoğu...
O'na secde etmektedir.
ALLAH'ın hevan ettiği kimse... artık ona, ikram edebilecek yoktur.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine faildir.

22. HACC / 25

Muhakkak...
kafirler...
ve ALLAH'ın sebilinden,
ve orada akif olan ve ibda olan nas için aynı seviyede kılınmış Mescid-i Haram'dan sadd edenler...
orada zulüm ile ilhad irade eden kimseler...
BİZ onlara, elim azabtan tattıracağız.

22. HACC / 26-27-28-29

BİZ, İbrahim'e,
BANA hiçbir şeyi şirk koşma diye...
Taifler için... ve kaim olanlar için... ve rüku edenler, secde edenler için... evimi tahir et diye...
Nasın hacc yapmasını ezan et diye...
beytin mekanını bevve ettik.

Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için...
ve alim olunan yevmlerde, behim enamdan kendilerine rızk edilenler üzre ALLAH ismini zikir etmek için...
ve ardından onlardan yemeniz ve beis fakire de taam etmeniz için...
gelinebilen bütün amik fecclerden... recül olarak ya da bütün zamirler üzre sana gelsinler!

Sonra,
tefes kaza etsinler
ve nezrlerini vefa etsinler
ve Beyt-i Atik'i (Kabe'yi) tavaf etsinler.

22. HACC / 39-40

Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar;
hakk gayrısında; sadece "Rabbimiz ALLAH'tır" demelerinden ötürü diyarlarından ihrac edildiler.
Muhakkak ki ALLAH, onlara nasr üzre elbette/kesinlikle kadirdir.

Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi.
ALLAH, KENDİSİNE nasr edene, elbette/kesinlikle nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle kaviydir, azizdir.

22. HACC / 49

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben… ancak, sizin için mübin nezirim."

22. HACC / 65

Görmüyor musun ki...
ALLAH, arzda olanları ve emri ile bahrda cereyan etmekte olan gemileri size teshir etmiştir.
Semayı, izni dışında arz üzre vaki olmasın diye imsak eder.
Muhakkak ki ALLAH, nasa karşı elbette/kesinlikle rauftur, rahimdir.

22. HACC / 73

Ey nas!
Size bir mesel darb edildi... artık onu işitin!

Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler!
Eğer sinek onlardan bir şey selb etse, bunu ondan enkaz edemezler.
Taleb eden de zaaf içinde, taleb edilen de!

22. HACC / 75

ALLAH, meleklerden de nasdan da Rasuller ıstıfa eder.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, basirdir.

22. HACC / 78

ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin!
O, sizi ictiba etti!... ve dinde üzerinize hiç bir harec kılmadı!
Babanız İbrahim'in milleti...
O sizi,
Rasulün size şahid olması için...
ve sizin de nas üzre şahidler olmanız için...
önceden ve bunda "Müslüman" olarak isimlendirdi.
Artık...
salatı ikame edin...
ve zekatı verin...
ve ALLAH'a mutasım olun!
O, sizin mevlanızdır.
O, ne iyi mevla, ne iyi nasırdır!

24. NUR / 35

ALLAH, semaların ve arzın nurudur.
O'nun nurunun meseli, içinde misbah olan mişkat gibidir.
Misbah, zücac içindedir.
Zücac, kevkeb durre gibidir. Şarkta ve garbta bulunmayan mübarek zeytin şecerelerinden vakd edilir. Onun zeyti, kendisine nar mess olmasa bile ziya verir. Nur üzerine nurdur.

ALLAH, dilediği kimseyi KENDİ nuruna ihda eder.
ALLAH, nas için meseller darb eder.
ALLAH, herşeye alimdir.

25. FURKAN / 37

Nuh kavmi... Rasullerini kizb ettiklerinde, onları gark ettik… ve onları nas için ayet kıldık.
Zalimlere elim azab atid ettik.

25. FURKAN / 50

elbette kat'iyyetle!... BİZ onu, aralarında tezekkür etmeleri için sarf ettik.
Ancak, küfür edenlerin dışında… nasın pek çoğu da imtina etti.

26. ŞUARA / 39

Nasa, "Siz de ictima edecek misiniz?" denildi.

26. ŞUARA / 183

"Nasın eşyasını bahs etmeyin.
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!"

27. NEML / 16

Süleyman, Davud'a varis oldu… ve dedi ki:
"Ey nas!
Biz, uçuculara intak etmeye alim edildik… ve bize her şeyden verildi. Muhakkak bu, kesinlikle bu, mübin fazldır."

27. NEML / 73

Muhakkak ki Rabbin, nas üzere kesinlikle fazl sahibidir. Fakat, onların pek çoğu şükür etmezler.

27. NEML / 82

Kavl, onların üzerine vuku bulduğu zaman, onlar için... kendilerine, "nasın ayetlerimize yakin olmayanlar olduğunu" kelime eden... arzdan bir dabbe ihrac ederiz.

28. KASAS / 23

Medyen suyuna varid olduğunda, (hayvanlarını) iska eden nasdan ümmete vecd oldu. Onların gayrısında, zevd eden iki kız mevcudtu.
Dedi ki:
"Sizin hatbınız nedir?"
Dediler ki:
Railer (çoban) isdar edinceye kadar biz iska edemeyiz. Bizim babamız kebir şeyhdir."

28. KASAS / 43

Elbette kat'iyyetle!... BİZ... ilk karin olanları helak etmemizin ardından... nas için,
basiret olarak...
ve huda olarak...
ve rahmet olarak...
Musa'ya kitab verdik… umulur ki tezekkür ederler.

29. ANKEBUT / 2

Nas,
"İman ettik!" demekle… fitneye tabi olmadan... terk edileceğini mi hesab eder!?

29. ANKEBUT / 10

Nasdan,
"ALLAH'a iman ettik!" diyen kimseler... ardından onlara, ALLAH uğrunda eza edildiği zaman... nasın fitnesini, ALLAH'ın azabı gibi kılar.

Rabbinden nasr gelse, elbette derler ki:
"Muhakkak sizinle beraberdik!"
Alemlerin sadrlarında olana en alim olan, ALLAH değil midir!?

29. ANKEBUT / 43

Bu meselleri, nas için darb ediyoruz.
Ancak, ilim edenler buna akıl edebilir!

29. ANKEBUT / 67

Nas, havllerinden hatf edildikleri halde… BİZ'im, emin haram kıldığımızı onlar görmediler mi!?
Ardından onlar, batıla mı iman ediyorlar?… ve ALLAH'ın nimetine kafir mi oluyorlar?

30. RUM / 6

ALLAH vaad etti. ALLAH, vaadinden hilaf etmez. Fakat, nasın pek çoğu alim değildir.

30. RUM / 8

Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi?
ALLAH, semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk etti.
Muhakkak nasdan çoğu, Rabblerine mülaki olacaklarına elbette/kesinlikle kafirdir.

30. RUM / 30

Artık vechini, Hanif din için kaim et!..
Nas 'ın üzerine fatr olduğu ALLAH'ın fıtratı… ALLAH'ın halkıyetine tebdil olmaz!
Bu, kayyime dindir.
Fakat nasın pek çoğu alim değildir.

30. RUM / 33-34

Nasa darr mess ettiğinde, Rabblerini davet ederek, O'na münib olurlar.
Sonra, O'ndan rahmet taddıklarında, onlardan bir ferik… kendilerine verdiğimiz... ve ardından metalandıkları şeylere kafir olmaları için... Rabblerine şirk koşar.
Artık yakında… alim olacaksınız!

30. RUM / 36

Nasa rahmet tattırdığımızda, onunla ifrah olurlar.
Eğer, kendi elleriyle takdim ettkileri ile kendilerine seyyie isabet ederse… o zaman kanıt oluverirler.

30. RUM / 39

Sizin, Ribadan, nasın mallarının içinde irba olması için verdiğiniz hiç birşey… artık, ALLAH indinde irba olmaz!
ALLAH'ın vechini irade ederek, zekattan verdiğiniz şey... artık işte onlar... onlar izaf ettirenlerdir.

30. RUM / 41

Amil olduklarından bazılarını tadmaları için, nasın elleriyle kesb ettikleri ile berrde ve bahrda fesad zuhur etti… umulur ki rücu ederler!

30. RUM / 58

Bu Kur'an'da, nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden darb ettik!
Onlara ayet getirsen (bile)... kafirler, elbette derler ki:
"Siz ancak batıl olansınız."

31. LOKMAN / 6

Nasdan… ALLAH'ın sebilinden dalalete düşürmek için ilmin gayrısı ile
lehv hadis iştira edenler...
ve hüzüv ittihaz edenler…
işte onlara, muhin azab vardır.

31. LOKMAN / 18

"Nasa haddini tasir etme!
Arzda merah olarak meşy etme!
Muhakkak ki ALLAH, fahur muhtal olanların hiç birisine muhabbet duymaz."

31. LOKMAN / 20

ALLAH'ın, semalarda olanları ve arzda olanları size teshir ettiğini ve zahir ve batın nimetlerini sizin üzerinize isbag ettiğini görmedin mi?

Nasdan kimseler, ALLAH hakkında,
ilim...
ve huda...
ve munir kitab...
gayrısında cedel eder.

31. LOKMAN / 33

Ey nas!
Rabbinize ittika edin!
Validin evladına ceza olmayacağı... ve evlad olanın validine bir şey ceza olmayacağı yevmden haşy edin!
Muhakkakki ALLAH'ın vaadi hakktır.
Artık dünya hayatı sizi garr etmesin. Garr edenler sizi ALLAH'a garr etmesin!

32. SECDE / 13

BİZ dileseydik, bütün nefslere kendi hudasını verirdik.
Fakat BEN'im, "elbette cehennem, cinnlerin ve nasın hepsinden melaadır!" kavlim hakktır.

33. AHZAB / 37

ALLAH'ın kendisine nimet verdiği, senin de kendisini nimetlendirdiğin kimseye demiştin ki:
"Zevceni imsak et... ve ALLAH'a ittika et!"

ALLAH'ın ibda edeceği şeyi nefsinde hafy ediyordun... ve nasdan haşy ediyordun.
Haşy etmene hakk olan ALLAH'tır!

Ardından Zeyd, ondan vatrını kaza edince... duaları (evlatlık oğulları), zevcelerinden vatrını kaza ettiklerinde, o kadınları zevce edinmek konusunda mü'minler üzre harec olmaması için... BİZ onu sana zevce ettik.
ALLAH'ın emri fiil edilmiş oldu.

33. AHZAB / 63

Nas, saati sual ediyor.
De ki:
"Muhakkak onun ilmi ALLAH indindedir."
İdra edemezsin… ola ki saat karib olmuştur!

34. SEBE / 28

BİZ seni, ancak, nas için kaffeten beşir ve nezir olarak irsal ettik! Fakat nasın pek çoğu alim değiller.

34. SEBE / 36

De ki:
"Muhakkak ki Rabbim, dilediği kimse için rızkı bast eder... ve ikdar eder.
Fakat nasın pek çoğu alim değildir."

35. FATIR / 2

Rahmetten ALLAH'ın nas için feth ettiği şeyi… artık onu imsak eden olamaz!

O'nun imsak ettiği şeyi... artık, bunun ardından, onu irsal eden olamaz!

O, azizdir, hakimdir.

35. FATIR / 3

Ey nas!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı?

O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

35. FATIR / 5

Ey nas!
Muhakkak ALLAH'ın vaadi hakktır!

Artık sakın ola dünya hayatı sizi garr etmesin… ALLAH'a garr eden sizi garr etmesin!

35. FATIR / 15

Ey nas!
Siz ALLAH'a fakirsiniz.
ALLAH, ganiydir, hamiddir.

35. FATIR / 28

Nasdan ve dabbelerden ve enamdan muhtelif renklerde olanlar vardır.

Böyledir!...
Muhakkak, abd olanlardan, ancak, ilim sahibi olanlar, ALLAH'a haşy eder.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, gafurdur.

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

38. SAD / 3

Onların öncesinden karin olanlardan nicelerini helak ettik. Ardından, nida ettiler... ancak menas hiyni değildi!

38. SAD / 26

"Ey Davud!
Muhakkak ki BİZ, seni arzda halife kıldık.
Artık nas arasında bi-hakkın hüküm ver... ve sakın hevaya tabi olma... yoksa, seni ALLAH'ın sebilinden dall eder.
Muhakkak ALLAH'ın sebilinden dall olan kimseler...
hesab yevminde onlara, unuttukları şeyler ile şedid azab vardır.

39. ZUMER / 27

elbette kat'iyyetle!... bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden meseller darb ettik!... umulur ki tezekkür ederler.

39. ZUMER / 41

Muhakkak ki BİZ, sana kitabı nas için bi-hakkın inzal ettik.
İhtida olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Dall olan kimse… artık muhakkak, ancak, kendine dall olur.
Sen onların vekili değilsin!

40. MUMİN / 57

Elbette, semaların ve arzın halkıyeti, nasın halkıyetinden ekberdir… fakat nasın pek çoğu alim değildir.

40. MUMİN / 59

Muhakkak… hakkında rayb olmayan saat kesinlikle gelecek… fakat nasın pek çoğu iman etmiyorlar!

40. MUMİN / 61

Size, içinde teskin olamanız için geceyi... ve mubsır gündüzü kılan, ALLAH'tır.
Muhakkak ki ALLAH, kesinlikle nas üzre fazl sahibidir… fakat nasın pek çoğu şükür etmiyorlar!

42. ŞURA / 42

Muhakkak sebil, ancak,
nasa zulüm edenlere...
ve arzda hakk gayrısında bagy edenleredir.
İşte onlara elim azab vardır!

43. ZUHRUF / 33-34-35

Şayet, nas vahid ummet olacak olmasaydı... Rahman'a kafir olan kimselere… elbette,
evlerine gümüşten sakflar
ve üzerinde zuhur edecekleri miraclar…
ve evlerine bablar
ve üzerinde itka edecekleri serirler…
ve zuhruf (yaldızlı gösterişler, süsler)...
kılardık.

Bütün bunlar, ancak ve sadece, dünya hayatının metalarıdır.
Ahiret, Rabbinin indinde muttakilerindir.

44. DUHAN / 10-11

Artık, semanın… nası gışa eden... mübin duhan ile geleceği yevme irtikab et!
Bu elim azabtır.

45. CASİYE / 20

Bu, nas için basirettir.
Huda ve rahmet yakin olan kavim içindir.

45. CASİYE / 26

De ki:
"ALLAH sizi hayy eder... sonra mevt eder.
Sonra hakkında rayb olmayan kıyamet yevminde sizi cem eder… fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

46. AHKAF / 5-6

ALLAH'ın gayrısından… kıyamet yevmine kadar kendisine isticab edemeyecek olanı davet eden kimseden… daha dall olan kimdir!?
Onlar kendi davalarından gafildir!
Nas haşr olduğunda… onlar kendilerine düşman olur... ve ibadetlerine kafir olur.

47. MUHAMMED / 3

Bu…
kafirlerin, batıla tabi olmaları iledir...
ve iman edenlerin, Rabblerinden hakka tabi olmaları iledir.

Böyledir!...
ALLAH, nas için onların mesellerini darb eder.

48. FETİH / 20-21

ALLAH size… ahz edeceğiniz pek çok magnem vaad etmektedir.
Artık…
mü'minler için ayet olması için…
ve sizi sırat-ı mustakime ihda etmesi için...
sizin için bunda acele etti... ve nasın ellerini sizden keff etti.
Sizin ikdar edemediğiniz... ALLAH'ın kat'iyyetle ihata etmiş olduğu başka şeyler de vardır!
ALLAH, herşeye kadir olandır.

49. HUCURAT / 13

Ey nas!
Muhakkak ki BİZ sizi, zekerden ve ünsadan halk ettik.
Kendinize arif olmanız için... sizi şubeler ve kabileler halinde kıldık.
Muhakkak ALLAH indinde sizin daha kerim olanınız, daha çok ittika edeninizdir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, habirdir.

54. KAMER / 19-20

Muhakkak ki BİZ onlara, müstemir nahis yevmde… munkar hurma ağaçlarının aczi gibi nası nez eden... sarsar rih irsal ettik.

57. HADİD / 24

Onlar, bahl edenlerdir... nasa bahl ile emir edenlerdir.

Bundan tevella eden kimse... muhakkak ki ALLAH ganiydir, hamiddir.

57. HADİD / 25

Elbette kat'iyyetle... Rasullerimizi beyyineler ile irsal ettik!... ve onlarla birlikte, nasın kıst ile kaim olması için kitab ve mizan inzal ettik!

BİZ, ALLAH'ın, KENDİSİNE ve Rasullerine nasr edecek kimselere... gayb ile alim olması için hadid inzal ettik... ki,
onda, şedid beis vardır...
ve nas için menfaatlidir.
Muhakkak ki ALLAH, kaviydir, azizdir.

59. HAŞR / 21

Şayet bu Kur'anı bir dağa inzal etseydik… kesinlikle onu ALLAH'ın haşyetinden, mutasaddı olarak huşu içinde görürdün.
Bu meselleri nas için darb ediyoruz… umulur ki tefekkür ederler!

62. CUMA / 6-7

De ki:
"Ey hadü olanlar!
Eğer nasın gayrısında, kendinizin ALLAH'a veliyler olduğunuza zeam ediyorsanız... eğer sadıksanız, mevt temenni edin."
Ne var ki... elleriyle takdim ettikleri şeyler ile (ötürü) ebediyyen bunu temenni edemezler.
ALLAH, zalimlere alimdir.

66. TAHRİM / 6

Ey iman edenler!
Nefslerinizi ve ehlinizi,
vakudu nas ve hacerler olan…
kendilerine emir edilen şeyde, ALLAH'a asi olmayan... ve emir edilen şeye fail olan… şedid galiz meleklerin, üzerine olduğu...
nardan vaky edin!

83. MUTAFFİFİN / 1-2-3-4-5-6

Vay haline mutaffiflerin!...
Onlar;
nasa iktila ederken vefa isterler...
kendileri keyl ederken veya vezn ederken... hasar alırlar!
Değil mi ki… işte onlar… onlar azim yevm için mebas olacaklarını zann etmiyorlar!?
Yevmde, nas, Rabb-il alemine kaim olur!

83. MUTAFFİFİN / 1-2-3-4-5-6

Vay haline mutaffiflerin!...
Onlar;
nasa iktila ederken vefa isterler...
kendileri keyl ederken veya vezn ederken... hasar alırlar!
Değil mi ki… işte onlar… onlar azim yevm için mebas olacaklarını zann etmiyorlar!?
Yevmde, nas, Rabb-il alemine kaim olur!

99. ZİLZAL / 6-7-8

Yevme-izinde, nas, amellerinin gösterilmesi için iştat olarak sadr olacak. Artık...
ameli zerre miskal hayr olan kimse... onu görecek.
Ameli zerre miskal şerr olan kimse... onu görecek.

101. KARİA / 1-2-3-4-5

Karia!...
Nedir "Karia"?...
"Karia"nın ne olduğunu sana idra ettiren nedir?...

Yevmde…
Nas, mebsus feraşeler gibi olur!…
Dağlar, menfuş ıhn gibi olur!

110. NASR / 1-2-3

ALLAH'ın nasrı ve fethi geldiğinde...
ve nası, fevcler halinde ALLAH'ın dininde dahil olurken gördüğünde…
Artık,
Rabbinin hamd etmesi ile O'nu sebbih et...
ve istiğfar et!
Muhakkak ki O, tevvab olandır.

Fetih kelimesinden Mekke'nin Fethi anlaşılıyor gibi olsa da, Sure, Mekke'nin Fethinden 2 sene sonra, Veda Haccında, "Bugün dininizi ikmal ettim" ayetinden sonra inzal olmuştur.
Bu ayet, inzal olan son ayettir. Bu ayetin Allah Rasulünün vefatını haber verdiği de kabul edilir. Nitekim bu ayetin nüzulünden 3 ay sonra, Rebiülevvel ayının 12nci günü (Pazartesi) (doğduğu gün) Allah Rasulü vefat etmiştir.
114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

114. NÂS / 1-2-3-4-5-6

De ki:
"Cinnlerden ve nasdan… nasın sadrlarında vesvese yapan hannasın vesveselerinin şerrinden...
nasın Rabbine,
nasın melikine,
nasın ilahına...
uvz ederim!"

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.