İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NZ!R ❞ kökünden türeyen kelimeler... 5 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox intizar inzar İnzârât munzir nezr nezir nuzera Nuzur Nuzur
xoxox
ن ذ ر NZ!R
intizar
ن ذ ر NZ!R

Adamak, nezretmek.

inzar
ن ذ ر NZ!R

Neticenin kötü olacağını bildirerek fenalıktan sakındırmak. Azab ve ceza va'detmek.

DuruMeal'de toplam 29 kayıtta geçiyor.
Çğl.İnzârât
munzir
ن ذ ر NZ!R

Nezreden.

nezr
nezir
ن ذ ر NZ!R

Korkutmak. Korkutarak ikaz etmek. Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek. İlerdeki hesap için korkutmak. ("Beşir" in zıddıdır). / Adak adamak.

DuruMeal'de toplam 89 kayıtta geçiyor.
Çğl.nuzeraÇğl.NuzurÇğl.Nuzur
2. BAKARA / 6-7

Muhakkak kafirleri, nezr etsen de veya nezr etmesen de, seviyedir… onlar iman etmezler!
ALLAH, onların,
kalblerini...
ve işitmelerini...
ve gışa olmuş basarlarını...
hatm etmiştir! Azim azab onlaradır!

2. BAKARA / 119

Muhakkak ki BİZ seni, bi-hakkın beşir ve nezir olarak irsal ettik.
Sen, cahim ashabından sual edilmeyeceksin.

2. BAKARA / 213

Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti.
Nas arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm vermeleri için... onlarla beraber bi-hakkın kitab inzal etti.

Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur.
Ardından ALLAH, iman edenlere... hakk olandan hakkında ihtilaf ettikleri şeye... KENDİ izni ile hidayet eder.

ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

2. BAKARA / 270

Nafakadan infak ettiğiniz şey…
veya nezrden nezr ettiğiniz şey…
artık ona, muhakkak ki ALLAH, alimdir.

Zalimler için nasır yoktur.

3. ALİ İMRAN / 35

İmranın karısı, demişti ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, batnımda olanı, muharrer olarak sana nezr ettim. Artık benden kabl et!
Muhakkak ki SEN, semisin, alimsin."

4. NİSA / 165

Rasuller; Rasullerden sonra, nasın ALLAH üzre hüccetleri olmaması için ibşar edenlerdir ve inzar edenlerdir.
ALLAH, aziz, hakim olandır.

5. MAİDE / 19

Ey kitab ehli!
Size Rasulümüzü kat'iyyetle kıldık!
O, Rasullerin fetretinde,
"Bize beşir de... nezir de gelmedi!" demeyesiniz diye size beyan etmektedir.
Artık size beşir de... nezir de kat'iyyetle gelmiştir!
ALLAH, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 19

De ki:
"Şahadet olarak hangi şey ekberdir?"
De ki:
"Benim ve sizin aranızda, ALLAH şahidtir.
Bu Kur'an bana, sizi ve belağ olanları onunla nezr etmem için vahy olundu.

Siz, ALLAH ile beraber başka ilahlar olduğuna şahid mi oldunuz!?"
De ki:
"Ben şahid değilim!"
De ki:
"Muhakkak ki O, vahid ilahtır! Muhakkak ben, sizin şirk koştuklarınızdan beriyim."

6. ENAM / 48

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
İman edenler ve ıslah olanlar… artık onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

6. ENAM / 51

Rabblerine haşr olmaktan korkanları, onunla nezr et. Onlar için, O'nun gayrısından veliy ve şefaatçi yoktur… umulur ki ittika ederler.

6. ENAM / 92

Bu kitab… BİZ onu,
mübarek olarak,
elinin arasındakine musaddık olarak…
ve karyelerin anasını (Mekke) ve havlindekileri nezr etmen için…
inzal ettik.
Salatlarına hafız olarak ahirete iman edenler, buna da iman ederler.

6. ENAM / 130

Ey cinn ve ins aşrı!
İçinizden, ayetlerimi size kıssa eden ve sizi, bu yevminize lika olacağınıza nezr eden Rasuller gelmedi mi?
"Kendi nefslerimiz üzre şahidiz." derler.
Dünya hayatı onları garr etti ve muhakkak kafirler olduklarına, kendi nefsleri üzre şahidlik ederler.

7. ARAF / 2

Kitab,
onunla nezr etmen için...
ve mü'minlere zikir olması için...
sana inzal edilmiştir.
Artık sadrında, ondan harec olmasın.

7. ARAF / 63

Sizi nezr etmesi ve sizin ittika etmeniz için, içinizden recül üzerine, Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?... umulur ki rahmet edilirsiniz.

7. ARAF / 69

Kendinizden erkek kimseye, sizi nezr etmesi için Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?
Zikir edin!
Nuh kavminin ardından sizi halife kılmıştı...
ve halkiyetinizde bast ziyade etmişti.
Artık ALLAH'ın alüvlerini zikir edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!"

7. ARAF / 184

Onlar, sahiblerinde cinnetten olmadığına tefekkür etmediler mi?
O, sadece, mübin nezirdir.

7. ARAF / 188

De ki:
"ALLAH'ın dilediğinden başka, ben nefsim için menfaate ve de darra malik değilim.
Şayet gayba alim olsaydım, elbette/kesinlikle hayrdan istiksar ederdim. Bana sui mess olmazdı.
Ben, iman eden kavim için sadece nezir ve beşirim."

9. TEVBE / 122

Mü'minlerin kaffeten nefr etmeleri gerekmez.
Artık kendilerine rücu ettiklerinde, dinde fıkh etmek için ve kavimlerini nezr etmeleri için, onlardan bütün fırkalardan bir taife nefr etsinler… umulur ki hazer ederler.

10. YUNUS / 2

Nası nezr etsin...
ve iman edenlere, kendileri için Rabblerinin indinde "sıdk kademe" olduğuna ibşar etsin diye…
kendilerinden bir erkek kimseye vahy etmemiz, nas için çok mu acayibtir ki... kafirler:
"Muhakkak bu, elbette/kesinlikle mübin sihirbazdır." derler!?

10. YUNUS / 73

Ardından, onlar onu kizb ettirdiler.
Ardından, onu ve gemide onunla beraber olan kimselere necat ettik. Onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi kizb ettiren kimseleri ise gark ettik.
Nazar et!... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

10. YUNUS / 101

De ki:
"Nazar edin!... semalarda ve arzda olanlara!"
Ayetler de…
senin nezr etmen de…
iman etmeyen kavmi ganiy etmeyecektir!

11. HUD / 1-2

Elif. Lam. Ra.
Kitab!...
Ayetleri tahkim edilmiştir!
Sonra, hakim, habir LEDUNDAN tafsilatlandırılmıştır.

Değil mi ki... ALLAH'tan başkasına abd oluyorsunuz!…
"Muhakkak ben, sizin için O'ndan nezir ve beşirim."

Huruf-u Mukattaa
11. HUD / 12

Artık ola ki... "Ona kenz inzal edileydi ya!" veya "Onun beraberinde bir melek geleydi ya!" demelerinden ötürü sana vahy edilen şeyin bazısını terk edersin... ve sadrın buna dıyk olur…
Muhakkak sen... sen, ancak, nezirsin!
ALLAH, herşeye vekildir.

11. HUD / 25

BİZ, Nuh'u, elbette kat'iyyetle kavmine irsal ettik!
"Muhakkak ben, sizin için mübin nezirim."

13. RAD / 7

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"
Muhakkak sen... ancak, bir nezr edicisin... bütün kavimler için bir hadiy vardır.

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

14. İBRAHİM / 52

Bu...
onunla inzar olmaları için...
ve O'nun vahid ilah olduğuna alim olmaları için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için…
nasa belagdır.

15. HİCR / 89-90-91

De ki:
"Muhakkak ben... ben, mübin nezirim."
Öyle ki… BİZ, Kur'an'ı ize kılan muktesimlere de inzal etmiştik.

16. NAHL / 2

Melekleri, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, emrinden Ruh ile...
***İlah, sadece, BEN'im!... artık BANA ittika edin!***
diye inzar etmesi için inzal eder.

17. İSRA / 105

BİZ onu bi-hakkın inzal ettik!... ve o bi-hakkın nüzul oldu.
Seni de, ancak, mübeşşir ve nezir olarak irsal ettik.

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 56

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
Kafirler;
batıl ile hakk olanı ihdad etmek için cedel ederler…
ayetleri ve nezr edildikleri şeyleri hüzüv ile ittihaz ederler.

19. MERYEM / 24-25-26

Ardından onun altından ona nida etti:
"Hüzünlenme. Rabbin senin altında kat'iyyetle seriyye kıldı! Hurma cizini kendine doğru hezz et… ceni rutab üzerine ıskat olsun... ve ardından ye ve şurb et. Aynın karar olsun...
Artık beşerden birisini görürsen... 'Muhakkak ben Rahman için oruç nezr ettim… artık bu yevm, inslere kelime etmeyeceğim' de."

19. MERYEM / 39

Onları,
emrin kaza edileceği…
ve gaflet içinde oldukları…
ve iman etmedikleri…
hasret yevmine nezr et.

19. MERYEM / 97

Artık… muhakkak ki BİZ, ancak,
muttakileri onunla ibşar etmen için...
ve ledüd kavmi onunla nezr etmen için...
senin lisanın ile onu yesir ettik.

21. ENBİYA / 45

De ki:
"Muhakkak ben sizi… ancak, vahy ile nezr ediyorum."
Davaya sağır olanlar, nezr edildiklerinde işitmezler.

22. HACC / 26-27-28-29

BİZ, İbrahim'e,
BANA hiçbir şeyi şirk koşma diye...
Taifler için... ve kaim olanlar için... ve rüku edenler, secde edenler için... evimi tahir et diye...
Nasın hacc yapmasını ezan et diye...
beytin mekanını bevve ettik.

Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için...
ve alim olunan yevmlerde, behim enamdan kendilerine rızk edilenler üzre ALLAH ismini zikir etmek için...
ve ardından onlardan yemeniz ve beis fakire de taam etmeniz için...
gelinebilen bütün amik fecclerden... recül olarak ya da bütün zamirler üzre sana gelsinler!

Sonra,
tefes kaza etsinler
ve nezrlerini vefa etsinler
ve Beyt-i Atik'i (Kabe'yi) tavaf etsinler.

22. HACC / 49

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben… ancak, sizin için mübin nezirim."

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 7

Dediler ki:
"Bu ne biçim Rasul! Taam yiyor… suklarda (çarşı-pazar) meşy ediyor... Ona bir melek inzal edileydi de onunla beraber nezir olaydı ya!"

25. FURKAN / 51

Şayet dilersek… elbette/kesinlikle bütün karyelere nezir inzal ederiz.

25. FURKAN / 56

BİZ seni, ancak, ibşar eden ve nezir olarak irsal ettik.

26. ŞUARA / 112-113-114-115

Dedi ki:
"Onların amel etmiş oldukları şeylere alim değilim. Onların hesabları ancak Rabbimedir. Keşke şuurunuzda olsa!
Ben, mü'minleri tard edecek değilim!... ben, sadece, mübin nezirim."

26. ŞUARA / 173

Onların üzerine matar imtar ettik. Artık inzar edilenlerin matarı ne suidir!

26. ŞUARA / 193-194-195

İnzar edenlerden olman için... Ruh-ul Emin, onunla senin kalbine… mübin arabiyye lisan ile inzal oldu.

26. ŞUARA / 208

BİZ, ancak, kendileri için inzar ediciler olan karyeleri helak ederiz!

26. ŞUARA / 214

Sen, en karib aşiretini inzar et!

27. NEML / 58

Onlara matar imtar ettik… artık inzar edilenlerin matarı ne sui oldu!

27. NEML / 91-92

Muhakkak ben, ancak, haram kılınan bu beldenin (Mekke) Rabbine abd olmaya emir olundum... ki bütün herşey O'nundur!
Bana,
Müslümanlardan olmam...
ve Kur'an tilavet etmem...
emir olundu!"
İhtida olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için ihtida olur!
Dall olan kimse... artık ona de ki:
"Muhakkak ben, ancak, inzar edicilerdenim!"

28. KASAS / 46

BİZ nida ettiğimiz zaman… sen, Tur'un canibinde değildin.
Fakat, senin öncenden nezir verilmemiş kavmi inzar etmen için… rahmet olarak Rabbindendir!… umulur ki tezekkür ederler.

29. ANKEBUT / 50

Diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"
De ki:
"Muhakkak ayetler, ancak, ALLAH'ın indindedir. Muhakkak ben… ancak, mübin nezirim."

32. SECDE / 3

Yoksa "iftira attı" mı diyorlar!?
Bilakis!
O, senden önce nezir verilmeyen kavmi nezr etmen için Rabbinden hakktır… umulur ki ihtida olurlar.

33. AHZAB / 45-46-47

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ seni…
şahid olarak...
ve mübeşşir olarak...
ve nezir olarak...
O'nun izniyle ALLAH'a bir davetçi (dava adamı) olarak...
ve sirac ve münir olarak...
irsal ettik.

ALLAH'tan kebir fazl olduğunu, mü'minlere ibşar et!

34. SEBE / 28

BİZ seni, ancak, nas için kaffeten beşir ve nezir olarak irsal ettik! Fakat nasın pek çoğu alim değiller.

34. SEBE / 34

Oranın turfe olanları,
"Muhakkak biz, sizinle irsal edilen şeye kafiriz" demedikçe… karyelere nezir irsal etmedik.

34. SEBE / 44

Onlara tedris edecekleri kitablar vermedik ki! Onlara senden önce nezir de irsal etmedik!

34. SEBE / 46

De ki:
"Muhakkak ben size, ancak, vahid ile (tek bir şeyi) vaaz ediyorum:
mesna olarak (ikişer ikişer) ve ferd olarak (teker teker) Allah için kaim olun... sonra da tefekkür edin!"
Sahibinizde cinnetten yoktur!?... o, sadece, elinizin arasında ki şedid azaba, sizin için nezirdir.

35. FATIR / 18

Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Yükü sekal olan, hamil olması için (başkasını) davet etse, ondan bir şey hamil edilmez... velev ki kurb sahibi olsa bile!
Muhakkak sen, ancak...
Rabblerine gayb ile haşy edenleri
ve salat ikame edenleri nezr edebilirsin.
Tezekki olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için tezkiye olmuştur.
Masir ALLAH'adır.

35. FATIR / 19-20-21-22-23

Kör ile basir istiva değildir.
Ne zulmetler ne de nur...
Ne zıll ne de hararet...
Hayy olanlar ve mevt olmuşlar...
istiva olamaz.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine işittirir. Sen, kabirler içindeki kimselere işittiremezsin. Sen, sadece, nezirsin.

35. FATIR / 24

Muhakkak ki BİZ, seni, beşir ve nezir olarak bi-hakkın irsal ettik. Ümmetten, kendilerinde bir nezir hilv olmayan yoktur.

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

35. FATIR / 42

Eğer kendilerine nezir gelirse, ümmetlerin her birinden elbette/kesinlikle daha hidayetli olacaklarına... cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem etmişlerdi.
Ardından onlara nezir gelince, artık onların, ancak, nefretleri ziyade oldu.

36. YASİN / 5-6

Ata-babaları nezr edilmemiş... ve ardından kendileri de gafillerden olmuş kavmi nezr etmen için… aziz, rahim tenzil etmektedir.

36. YASİN / 7-8-9-10

Kavil, onların pek çoğuna elbette kat'iyyetle hakk olmuştur!... artık, onlar iman edemezler.

Muhakkak ki BİZ, onların unklarına, zaknlarına kadar guller kıldık... artık onlar, mukmahtırlar.

BİZ, ellerinin arasından sedd ve halflerinden sedd kıldık... ardından onları gışa ettik... artık onlar basar edemezler.

Onları nezr etmen yada nezr etmemen onlar için sevadır.
Onlar iman etmezler!

36. YASİN / 11

Muhakkak sen, ancak,
zikre tabi olanı
ve Rahmana gayb ile haşy edeni inzar edebilirsin.
Artık onu, mağfiret ve kerim ecir ile ibşar et.

36. YASİN / 69-70

BİZ ona şiir öğretmedik. Ona yenbagi olmaz!
O, sadece,
hayy olan kimseyi nezr etmek için…
ve kavlin kafirler üzre hakk olması için...
zikirdir ve mübin Kur'an'dır.

37. SAFFAT / 71-72

Kendilerinden önce, elbette kat'iyyetle evvelkilerin pek çoğu dall olmuşlardı!… ve BİZ onlara, inzar edenler irsal etmiştik.

37. SAFFAT / 73-74

Artık nazar et bakalım!...
ALLAH'a muhles olarak abd olanların dışında... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

37. SAFFAT / 176-177

Onlar bizim azabımıza acele mi ediyorlar?...
Ardından onların sahalarına inzal olduğunda… artık o inzar edilenlerin sabahı ne de suidir!

38. SAD / 4-5

Onlara, kendilerinden bir inzar eden gelmesi acayiblerine gitmişti.
Kafirler demişlerdi ki:
"Bu kezzab sihirbazdır!
İlahları vahid ilah mı kılıyor?
Muhakkak bu, kesinlikle acayib bir şey."

38. SAD / 65-66

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, inzar edenim.
İlah, ancak, vahid, kahhar, ALLAH'tır.
Semaların ve arzın ve ikisinin arasındakilerin Rabbi... azizdir, gaffardır."

38. SAD / 67-68-69-70

De ki:
"O azim haberdir. Siz ondan murizsiniz. Onlar ıhtisam ederlerken... a'la meleler (Mele-il Ala) ile (ilgili) ilimden bende yoktu. Bana, sadece, benim mübin nezir olduğum vahy ediliyor."

39. ZUMER / 71

Kafirler, zümreler halinde cehenneme sevk edilir.
Hatta... ona varınca, onun babları feth olunur... ve onun hazinleri onlara derler ki:
"Size, sizin kendinizden, Rabbinizin ayetlerini tilavet eden... ve bu yevminize mülaki olacağınıza sizi inzar eden Rasuller gelmedi mi?"
"Bilakis!" derler.
Fakat azab kelimesi kafirlere hakk olmuştur.

40. MUMİN / 15

Dereceleri ref eden, arşın sahibidir.
Talak yevmine nezr etmesi için... KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, KENDİ emrinden Ruh ilka eder.

40. MUMİN / 18

Azife yevme, onları nezr et!
Kalbler, hançerelerin kezminin ledasına ulaşınca… zalimler için ne bir hamim... ne de itaat eden bir şefaatçi yoktur.

"Kalbin, hançerenin kezmine varması"; bir çok kaynakta "can boğaza gelince" olarak ifade edilmektedir.
41. FUSSİLET / 2-3-4

Ayetleri, alim olan kavim için beşir ve inzar edici olarak... arabiyye Kur'an olarak fasl edilen Kitab, Rahman, Rahimden tenzil olmaktadır.
Ancak onların pek çoğu arız olur... ve artık onlar işitmezler.

41. FUSSİLET / 13

Eğer iraz ederlerse, artık de ki:
"Ad ve Semudun saikası mislince saikaya sizi inzar ettim."

Ebu Cehil ile Kureyş'in ileri gelenlerinden bir topluluk şöyle dediler: "Muhammed'in işi bizi şüpheye düşürdü, sihir, kehanet, falbakıcılık ve şiiri bilen bir adam arasanız, onunla konuşsa da bize onun durumunu bir anlatsa." dediler.
Bunun üzerine Utbe b. Rebia:
"Ben vallahi şiiri, fal bakmayı, sihri dinlemişim, ona dair bir ilim edinmişimdir. Eğer öyle ise Muhammed bana gizli kalmaz." dedi ve vardı:
"Ya Muhammed, sen mi daha hayırlısın, Haşim mi; sen mi hayırlısın, Abdulmuttalib mi?" dedi.
Rasulullah cevap vermedi.
"Ya Muhammed, sen bizim ilâhlarımızı kötülüyor, atalarımızı sapık olarak gösteriyorsun, eğer başkanlık senin olsun istiyorsan bayraklarımızı sana dikelim ve eğer mal istiyorsan sana mallarımızdan senin ve arkandakilerin ihtiyaçlarını giderecek mal toplayalım ve eğer kadın ihtiyacın varsa Kureyş kızlarından beğeneceğin on tanesini seninle evlendirelim." dedi.
Rasulullah susuyor söylemiyordu.
Utbe sözünü bitirdiği zaman, Rasulullah,
"Bismillahirrahmanirrahim" deyip, bu sureyi baştan okudu. Bu ayete geldiğinde Utbe hemen Rasulullah’ın mübarek ağızlarını tuttu "Rahime" yemin vererek vazgeçmesini rica etti.
Kureyş'e çıkmadı, birkaç gün görünmeyince Ebu Cehil "Ey Kureyş topluluğu!" dedi. "Utbe neden görünmüyor? Zannederim Muhammed'e saptı, galiba onun yemeği hoşuna gitti, bu mutlak ihtiyacından olmalı, kalkın gidelim bakalım" dedi.
Vardılar. Ebu Cehil "Ey Utbe" dedi. "Sen Muhammed'e saptın o galiba hoşuna gitti, bir ihtiyacın varsa seni Muhammed'e muhtaç etmeyecek mal toplayabiliriz."
Bunun üzerine Utbe kızdı ve bundan sonra Muhammed'e ebediyyen bir şey söylemeyeceğine billahi diyerek yemin etti ve olup biteni anlattı.
"Bana" dedi, "bir şey ile cevap verdi ki: Vallahi o sihir değil, şiir de değil, fal bakıcılık da değildir."
Vallahi bilirsiniz ki Muhammed bir şey söylediği zaman yalan çıkmaz, onun için başınıza bir azap inmesinden korktum."
42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

43. ZUHRUF / 23

Böyledir!...
Senin öncenden BİZ, karyelerde nezir irsal etmedik… ki, onların turfe olanları şöyle demeiş olmasın:
"Muhakkkak biz ata-babalarımıza bir ümmet üzere vecd olduk... ve muhakkak biz, onların eserleri üzre iktida edenleriz."

44. DUHAN / 3

Muhakkak ki BİZ, onu mübarek gecede inzal ettik.
Muhakkak ki BİZ, inzar edenler olduk.

46. AHKAF / 3

BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik.
Kafirler nezr edildikleri şeyden muriz oldular.

46. AHKAF / 9

De ki:
"Ben Rasullerden bid'a olmadım. Ben, bana ve de size fail olunacak şeyi idra edemem… sadace, bana vahy olunana tabi olurum. Ben, ancak, mübin nezirim."

46. AHKAF / 12

Onun öncesinde, Musa'nın kitabı imam ve rahmet idi.
(Şimdi) Bu musaddık kitab, arabiyye lisanındadır.
zalimleri nezr etmek içindir…
ve muhsinler için büşradır.

46. AHKAF / 21

Ad'ın kardeşini zikir et!
Ahkaf ile kavmini nezr etmişti.
Onun elinin arasından ve halfinden nezirler kat'iyyetle hilv olmuştu!…
"Sakın ALLAH'tan başkasına abd olmayın!
Muhakkak ben, azim yevmin azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum!"

46. AHKAF / 29

Cinnlerden bir neferi sana sarf ettiğimize... Kur'an'ı istima etmişlerdi... ve ardından ona hazır olduklarında demişlerdi ki:
"insat edin!"
Ardından, kaza edilince… kavimlerine inzar ediciler olarak tevella etmişlerdi.

48. FETİH / 8-9

Muhakkak ki BİZ seni,
ALLAH'a ve Rasulüne iman etmeniz için...
O'na taazzür etmeniz için...
ve O'na vakarlı olmanız için...
ve bükre ve asile O'nu sebbih etmeniz için...
- şahid olarak
- ve ibşar eden olarak
- ve inzar eden olarak
irsal ettik.

50. KAF / 2-3

Bilakis!
Kendilerine, kendilerinden bir inzar eden gelmesini acayib karşıladılar.
Kafirler dediler ki:
"Bu acaib bir şey!
Biz mevt olduğumuz ve turab olduğumuz zaman mı?...
İşte bu baid rücudur."

51. ZARİYAT / 50

Artık, ALLAH'a firar edin!
Muhakkak ben, sizin için, O'ndan, mübin nezirim.

51. ZARİYAT / 51

ALLAH ile beraber, başka ilah kılmayın!
Muhakkak ben, sizin için, O'ndan, mübin nezirim.

53. NECM / 56

Bu, ilk nezirlerden bir nezirdir.

54. KAMER / 4-5

Onlara, elbette kat'iyyetle içinde müzdecer olan!… baliğ hikmet haberlerinden geldi.
Ancak, bu nezrler onları ganiy etmedi.

54. KAMER / 16

Artık, azabım ve nezrlerim nasılmış!?

54. KAMER / 18

Ad kavmi kizb etti.
Artık, azabım ve nezrlerim nasılmış!?

54. KAMER / 21

Artık, azabım ve nezrlerim nasılmış!?

54. KAMER / 23-24-25

Semud nezrlere kizb etmişti… ve ardından demişlerdi ki:
"Kendimizden beşere mi... vahid olarak ona mı tabi olacağız!?
Muhakkak biz, işte o zaman elbette/kesinlikle dalalette ve saur oluruz.
Bizim aramızdan ona mı zikir ilka edildi?
Bilakis!
O, eşir kezzabtır."

54. KAMER / 30

Artık, azabım ve nezrlerim nasılmış!?

54. KAMER / 33

Lut kavmi inzar edenleri kizb etmişti.

54. KAMER / 36

BİZ'im batş edeceğimize (dair) elbette kat'iyyetle onları nezr etmişti!
Ancak onlar, nezrlere imtira etti.

54. KAMER / 37

elbette kat'iyyetle!... onun misafirlerinden irade ettiler… ve ardından onların aynlarını tams ettik:
"Artık, azabımı ve nezrlerimi tadın!"

54. KAMER / 39

"Artık, azabımı ve nezrlerimi tadın!"

54. KAMER / 41

elbette kat'iyyetle!... Firavun ailesine nezirler gelmişti.

67. MULK / 8

Gayzından neredeyse temeyyüz edecek.
Hepsi, oraya ilka edilir. Fevclere onun hazinleri sual eder:
"Size nezir gelmedi mi?"

67. MULK / 9

Derler ki:
"Bilakis!... Bize kat'iyyetle nezir geldi!
Ardından biz kizb ettik. Biz, ***ALLAH hiç bir şey inzal etmedi... siz, kebir dalalettesiniz…*** dedik."

67. MULK / 17

Ya da semada olanın sizin üzerinize hasıb irsal etmesinden emin misiniz?
Artık yakında, nezrim nasılmış, alim olacaksınız!

67. MULK / 26

De ki:
"Muhakkak ilim, ancak, ALLAH indindedir!
Muhakkak ben, ancak, mübin nezirim."

71. NUH / 1

Muhakkak ki BİZ, Nuh'u kavmine,
"elim azab gelmeden önce kendi kavmini nezr et!" diye irsal etik.

71. NUH / 2-3-4

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben...
ALLAH'a abd olun!
O'na ittika edin!
Bana itaat edin!...
ki;
zenblerinize sizin için gafur olsun!...
ve sizi müsemma ecele kadar tehir etsin!...
diye sizin için mübin nezirim.

Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez!
Keşke alim olsanız.

74. MUDDESSİR / 1-2-3-4-5-6-7

Ey müddessir!
Kıyam et!... ve artık nezr et!
ve artık kebirle Rabbini!
ve artık tahir et sevblerini!
ve artık hicr et riczi!
ve istiksar ederek menn etme!
ve artık sabır et Rabbin için!

74. MUDDESSİR / 35-36-37

Muhakkak o...
beşer için…
sizden tekaddüm etmeyi veya tehir edilmeyi dileyenler için...
nezir olarak elbette kebir olanlardan biridir.

76. İNSAN / 7

Nezre vefa ederler...
ve şerri müstetir olan yevmden havf ederler.

77. MURSELAT / 1-2-3-4-5-6-7

Yemin olsun,
örfün mürsellerine...
ve ardından, asıfın asıflarına...
ve neşrin naşirlerine...
ve ardından, farkın farıklarına...
ve ardından, özür veya nezr olarak zikir ilka edenlere!...

Muhakkak… ancak, size vaad edilen, kesinlikle vaki olur.

78. NEBE / 40

Muhakkak ki BİZ sizi...
kişinin, eliyle takdim ettiği şeye nazar edeceği...
kafirin, "Keşke ben turab olaydım!" diyeceği...
yevmdeki karib azaba nezr ettik!

79. NAZİAT / 42-43-44-45

Sana, kendilerini mürsa edecek saati sual ediyorlar.
Onun zikrinden sende ne var ki!
Onun müntehası Rabbinedir.
Muhakkak sen, ancak, haşy eden kimselere inzar edensin.

92. LEYL / 14-15-16-17-18

BEN sizi… talazzi olmuş nardan nezr etmiştim!
Ona, sadece... tevella ederek ve kizb ederek... daha şaki olanlar saly olur!
Malını zekatlandırarak en çok ittika eden ondan cenb edilecektir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.