İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ NZL ❞ kökünden türeyen kelimeler... 13 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox enzele inzal menzil Menazil munezzil Munzil mutenezzil nazil nazile nezle nuzul tenezzul Tenezzulât tenzil Tenzilat
xoxox
ن ز ل NZL
enzele
ن ز ل NZL

aşağı göndermek, ikram etmek, lufetmek, vermek.

inzal
ن ز ل NZL

İndirme. İndirilme. Nüzul ettirme. / Birden bire inme. / Tenasül aletinden meninin çıkması.

DuruMeal'de toplam 225 kayıtta geçiyor.
menzil
ن ز ل NZL

İnilen yer. / Konulacak yer. / Yer. Dünya. / Ev. / Mesafe.

Çğl.Menazil
munezzil
ن ز ل NZL

Tenzil eden, indiren. Kur'an-ı Kerim'i vahiy ile insanlara rahmet olarak ihsan eden Allah.

Munzil
ن ز ل NZL

İnzal eden, aşağı indiren. Bir şeyi indiren.

mutenezzil
ن ز ل NZL

Tenezzül eden, aşağı inen. Alçak gönüllülük eden.

nazil
ن ز ل NZL

Nüzul eden, inen, yukardan aşağıya inen, bir yere konan. Bir yerde konaklayan.

nazile
ن ز ل NZL

Bela, sıkıntı. İnme, nüzul. Nezle hastalığı.

nezle
ن ز ل NZL

Burnun akmasını mucib olan hastalık. Gövdenin herhangi bir organından cerahat veya başka bir maddenin akması.

nuzul
ن ز ل NZL

İniş, inmek, aşağı inmek, konaklamak. / Nüzül, felç hastalığı. / Hacıların Mina'ya gelip konaklamaları. /Misafir gelir-gelmez önüne konuan ikram.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
tenezzul
ن ز ل NZL

İnme, düşme. / Aşağılama. / Gönül alçaklığı. / Karşısındakinin seviyesine göre tevâzu ile konuşmak. / Yavaş yavaş inmek. / Mekanını yukarıdan aşağıya nakletmek.

DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tenezzulât
tenzil
ن ز ل NZL

Bir şeyin bir miktarını çıkarmak. / İndirmek, indirilmek, indirilen. / Aşağı indirmek. / Kur'an-ı Kerim'in vahiy vasıtası ile Rasulullaha indirilmesi. / Tedricen indirme. (Birden indirmeye inzal, parça parça indirmeye de tenzil denir.) / Fiat indirme. İskonto.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tenzilat
2. BAKARA / 2-3-4-5

Bu kitab, hakkında rayb olmayandır.
Gayba iman eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak eden...
ve sana inzal edilene ve senin öncenden inzal olana iman eden...
ve ahiretlerine ikna olmuş...
muttakiler için hudadır.

İşte onlar, Rabblerinden huda üzredirler.
İşte onlar, felaha ulaşanlardır.

2. BAKARA / 22

(Rabbiniz…)
sizin için arzı firaş, semayı bina kılandır…
ve semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, size rızk olacak semerelerden ihrac edendir.
Artık ALLAH'a... alim olduğunuz halde... endad kılmayın!

2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 41

Beraberinizde olana musaddık olarak inzal ettiğime iman edin!
Ona kafir olanların evveli siz olmayın sakın!
Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
Yalnızca BANA… artık ittika edin!

2. BAKARA / 57

Üzerinize gamameyi zıll yapmıştık.
Size, menne ve selva inzal etmiştik.
***Rızıklandırdıklarımızın tayyib olanlarından yeyin.***
BİZ'e zalim olamazlar... fakat onlar, kendilerine zalim olmuş oldular.

2. BAKARA / 58-59

Demiştik ki:
"Bu karyeye dahil olun!
Artık, dilediğiniz yerde ondan ragad olarak yeyin... ve sacidlerin babından dahil olun.
"Hıtta" deyin... BİZ de sizin için, hatalarınıza gafur olalım. Muhsinlere ziyade edeceğiz."

Ardından zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler.
Ardından zalimlere, fasık oldukları şeyler ile, semadan ricz inzal ettik.

2. BAKARA / 90

Ne beistir!... nefslerini iştira ettikleri şey!...
ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye KENDİ fazlından inzal etti.
ALLAH'ın inzal ettiği şeye bagy etmek suretiyle kafir oldular!...

Ardından da gazab ile gazaba beva oldular.
Kafirler için muhin azab vardır.

2. BAKARA / 91

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiği şeye iman edin!"
denildiğinde,
"Biz, kendi üzerimize inzal edilene iman ederiz." dediler!... ve veralarında olana kafir oldular!
O, beraber oldukları şeye musaddık olarak hakktır!
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz, neden önceden ALLAH'ın Nebilerini katl ediyordunuz?"

2. BAKARA / 97

Cebraile düşman olan kimselere de ki:
"Muhakkak o, onu…
onların elinin arasında olana musaddık olarak...
ve huda olarak...
ve mu'minler için buşra olarak...
senin kalbine ALLAH'ın izniyle inzal etti."

2. BAKARA / 99

BİZ sana, elbette kat'iyyetle beyyine ayetler inzal ettik!
Ona, ancak, fasıklar kafir olur!

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 105

Kitab ehlinden kafirler
ve müşrikler,
Rabbinizden hayr olan(bir şey)ın sizin üzerinize inzal olmasını vedd etmezler.
ALLAH, rahmetini dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

2. BAKARA / 136

Deyin ki:
"Biz,
ALLAH'a...
ve bize inzal olana...
ve İbrahim'e ve İsmail'e ve İshak'a ve Yakub'a ve torunlarına inzal olana...
ve Musa'ya ve İsa'ya verilene...
ve (bütün) Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik.
Onlardan hiç birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

2. BAKARA / 159-160

Muhakkak... nasa, kitabta beyan ettiğimiz şeylerin ardından... beyyinelerden ve hudadan inzal ettiğimiz şeyleri ketm edenler... işte onlara...
ALLAH, onlara lanet eder!
Lanet ede(bile)nler de onlara lanet eder!

Tevbe edenler
ve ıslah olanlar
ve beyan edenler
müstesna!... artık işte onlar... onlara BEN de tevbe ederim.
Tevvab, rahim BEN'im!

2. BAKARA / 164

Muhakkak;
semaların ve arzın halkıyetinde...
gece ve gündüzün ihtilafında...
nasın menfaatine şeyler ile bahrda cereyan eden gemilerde...
suyun, ALLAH'ın semadan inzal ettiği kısmında...
ve ardından onunla arzda, mevtinden sonra hayy olanlarda...
bütün dabbenin orada bess olmasında...
rihlerin tasrifinde...
sema ile arz arasında müsahhar sehabta...
akıl eden kavim için kesinlikle ayetler vardır!

2. BAKARA / 170

Onlara
"ALLAH'ın inzal ettiğine tabi olun!" denildiğinde, derler ki:
"Bilakis!
Biz ata-babalarımızı üzerine lafi olduğumuz şeye tabi oluruz."
Ya, ata-babaları hiç bir şeye akıl edemeyen ve de ihtida olamayan olmuşlarsa...!?

2. BAKARA / 174-175-176

Muhakkak, ALLAH'ın kitabtan inzal ettiklerini
ketm edenler...
ve ona az bir semen iştira edenler...
işte onlar... batınlarında, ancak, nar yerler!

Kıyamet yevminde... ALLAH,
onlara kelime ettirmez!
onlara tezkiye ettirmez!
ve onlara elim azab vardır!

İşte onlar...
huda ile dalaleti...
ve mağfiret ile azabı...
iştira edenler... artık onlar, nara nasıl sabır ederler!?

Bunlar... ALLAH'ın, kitabı bi-hakkın inzal etmesi iledir!
Muhakkak kitab hakkında ihtilafa düşenler, kesinlikle baid şikak içindedirler.

2. BAKARA / 174-175-176

Muhakkak, ALLAH'ın kitabtan inzal ettiklerini
ketm edenler...
ve ona az bir semen iştira edenler...
işte onlar... batınlarında, ancak, nar yerler!

Kıyamet yevminde... ALLAH,
onlara kelime ettirmez!
onlara tezkiye ettirmez!
ve onlara elim azab vardır!

İşte onlar...
huda ile dalaleti...
ve mağfiret ile azabı...
iştira edenler... artık onlar, nara nasıl sabır ederler!?

Bunlar... ALLAH'ın, kitabı bi-hakkın inzal etmesi iledir!
Muhakkak kitab hakkında ihtilafa düşenler, kesinlikle baid şikak içindedirler.

2. BAKARA / 185

Nas için huda...
ve hudadan beyyineler...
ve furkan...
olan Kur'an'ın inzal olduğu Ramazan şehri... artık, sizden bu aya şahid olan kimse... oruç tutsun!
Mariz olan veya sefer üzre kimseler... artık yevmlerin iddeti kadar sonradandır...

ALLAH...
iddeti tekmil etmeniz için...
ve size hidayet verdiği şeye ALLAH'ı kebirlemeniz için...
size yusr irade eder, size usra irade etmez... umulur ki şükür edersiniz.

2. BAKARA / 213

Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti.
Nas arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm vermeleri için... onlarla beraber bi-hakkın kitab inzal etti.

Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur.
Ardından ALLAH, iman edenlere... hakk olandan hakkında ihtilaf ettikleri şeye... KENDİ izni ile hidayet eder.

ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

2. BAKARA / 231

Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin.

Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur!

ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin!
ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini...
ve size vaaz etmek için kitabtan ve hikmetten size inzal ettiği şeyi...
zikir edin!

ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın herşeye alim olduğuna... alim olun!

2. BAKARA / 285

Rasul ve mü'minler, Rabbinden inzal olan şeye iman etti. Hepsi,
ALLAH'a...
ve meleklerine...
ve kitablarına...
ve Rasullerine...
iman ettiler.
"Rasullerinden hiç biri arasında fark görmeyiz."

Dediler ki:
"İşittik ve itaat ettik. Gufran ol bize Rabbimiz! Masir sanadır."

3. AL-İ İMRAN / 3-4

Onların ellerinin arasındakine musaddık olan kitabı, sana bi-hakkın inzal etti.
Tevrat ve İncil'i nas için huda olarak önceden inzal etmişti. Furkanı da inzal etmişti.

Muhakkak, ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... onlara şedid azab vardır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

3. AL-İ İMRAN / 3-4

Onların ellerinin arasındakine musaddık olan kitabı, sana bi-hakkın inzal etti.
Tevrat ve İncil'i nas için huda olarak önceden inzal etmişti. Furkanı da inzal etmişti.

Muhakkak, ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... onlara şedid azab vardır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 7

O, sana kitab inzal edendir.
Ondan bazı ayetler muhkemdirler... onlar ana kitabtır.
Diğerleri de müteşabihtir.

Kalblerinde zeyg olanlar, fitne ibtiga etmek ve tevilini ibtiga etmek üzere, onun müteşabih olanlarına, kendilerini tabi ederler!

Onun te'viline, ancak, ALLAH alimdir.
İlimde rasih olanlar derler ki:
"Biz ona iman ettik. Hepsi Rabbimizin indindendir."
Ancak, lübb sahibleri tezekkür eder.

3. ALİ İMRAN / 53

"Rabbimiz!
İnzal ettiğin şeye iman ettik… ve Rasule tabi olduk.
Artık, şahid olanlarla beraber ketb et bizi."

3. ALİ İMRAN / 65

Ey kitab ehli!
İbrahim hakkında neden hacc ediyorsunuz!?
Tevrat ve İncil onun sonrasında inzal edilmedi mi? Akıl etmiyor musunuz!

3. AL-İ İMRAN / 72-73-74

Kitab ehlinden bir taife dedi ki:
"İman edenlere inzal olana, gündüz vechinde iman edin ve ahirinde kafir olun. Ola ki onlar da rücu ederler.
Siz, kendi dininize tabi olandan başkasına sakın iman etmeyin."

De ki:
"Muhakkak huda, ALLAH'ın hudasıdır!"

Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda...

De ki:
"Muhakkak fazl ALLAH'ın eli iledir.
Onu dilediğine verir. ALLAH, vasidir, alimdir.
Rahmeti ile dilediği kimseye hass kılar.
ALLAH, azim fazl sahibidir."

3. ALİ İMRAN / 84

De ki:
"ALLAH'a...
ve bize inzal ettiğine...
ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına inzal ettiğine...
ve Musa'ya ve İsa'ya ve Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik. Onlardan birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

3. ALİ İMRAN / 93

Tevrat inzal edilmesinin öncesinden, İsrail'in kendi nefsine haram ettiği şeylerden başka, israiloğullarına bütün taam helaldi.
De ki:
"Eğer sadıksanız, verin Tevratı ve onu tilavet edin."

3. ALİ İMRAN / 124

Mü'minlere demiştin ki:
"Rabbinizin, inzal edilmiş meleklerden üç bini ile size imdad etmesi size kafi gelmiyor mu?"

3. ALİ İMRAN / 151

Sultan inzal etmediği şeyleri ALLAH'a şirk koştukları şeyler ile kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğiz. Mevaları nardır. Zalimlerin mesvaları ne beistir!

3. ALİ İMRAN / 154

Sonra gamamın ardından... size emanet olarak, içinizden bir taifeyi gışa eden nüas inzal etti.
Bir taife de kat'iyyetle kendi nefslerine hemm olmuştu!
ALLAH'a hakk gayrısında cahiliye zannı ile zannda bulundular. Dediler ki:
"Bize emirden şey var mı?"

De ki:
"Muhakkak, bütün emirler ALLAH'ındır."

Nefslerinde sana ibda edemedikleri şeyler hafy ediyorlar. Diyorlar ki:
"Şayet bize emirden şey olsaydı burada katl edilmezdik."

De ki:
"Şayet siz evlerinizde olsaydınız bile... üzerine katl ketb olanlar, mazcalarında bariz olurdu.
Sadrlarınızda olanı ALLAH'ın belv etmesi içindir.
Kalblerinizde olanı mahs etmesi içindir.
ALLAH, sadrların zatına alimdir."

3. ALİ İMRAN / 198

Fakat, Rabblerine ittika edenler… onlara, ALLAH'ın indinden nüzul olarak, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler vardır. ALLAH indinde olanlar, berr olanlar için hayrdır.

3. ALİ İMRAN / 199

Muhakkak, kitab ehlinden...
ALLAH'a...
ve size inzal edilene...
ve kendilerine inzal edilene...
iman eden kimseler...
ALLAH'a huşu duyarlar!...
ALLAH'ın ayetleri ile az bir semen iştira etmezler!...
İşte onlar... Rabblerinin indinde, ecirleri onlaradır(verilir)!
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

4. NİSA / 47

Ey kitab verilenler!
Vechleri
tams etmemizin... ve ardından onları dübürleri üzre redd etmemizin öncesinde...
veya cumartesi ashabını lanetlediğimiz gibi onları da lanetlememizin öncesinde...
beraber olduğunuza musaddık olarak inzal ettiğimize, iman edin!
ALLAH'ın emri, fiil edilen olmuştur.

4. NİSA / 60

Sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman edenlere... zeam edenleri görmüyor musun!?
"Tagut"a hakemlik vermeyi irade ediyorlar... oysa onlara, ona kafir olmaları kat'iyyetle emir edilmişti!
Şeytan ise kendilerini baid dalalet ile dalalete düşürmeyi irade etmektedir.

4. NİSA / 61

Kendilerine "ALLAH'ın inzal ettiğine ve Rasule gelin!" denildiğinde, münafıkların seni sadd ederek, seni sadd ettiklerini görürsün.

4. NİSA / 105

Muhakkak ki BİZ sana kitabı,
nas arasında ALLAH'ın sana gösterdiği şeyle hüküm vermen…
ve sakın ola ki hainlere hasım olmaman…
için bi-hakkın inzal ettik.

4. NİSA / 113

ALLAH'ın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı, onlardan bir taife seni elbette dalalete hemm ederdi. Onlar kendi nefslerinden başka dalalete düşüremezler ve sana bir şey darr edemezler.

ALLAH, sana, kitabı ve hikmeti inzal etti ve alim olmadığın şeylere seni alim etti. ALLAH'ın sana fazlı azimdir.

4. NİSA / 136

Ey iman edenler!
ALLAH'a...
Rasulüne...
Rasulüne inzal ettiği kitaba...
ve önceden inzal edilen kitaba...
iman edin!

ALLAH'a...
meleklerine...
kitablarına...
Rasullerine...
ve ahir yevme...
kafir olan kimse… artık o, kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüştür!

4. NİSA / 140

Size, kitabta, kat'iyyetle şunu inzal etmiştik!
"ALLAH'ın ayetleri hakkında... onlara küfür edildiğini ve onlarla istihza edildiğini işittiğinizde... gayrısında bir hadise havz oluncaya kadar... artık onlarla beraber kuud etmeyin!... Yoksa onların mislinde olursunuz!"
Muhakkak ki ALLAH, münafıkları ve kafirleri, cehennemde cemian cem edecektir.

4. NİSA / 153

Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor.
Onlar, Musa'ya, kat'iyyetle bundan daha kebir sail olmuşlardı!... ve "Bize ALLAH'ı cehren göster" demişlerdi!

Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti.
Sonra, kendilerine verilen beyyinelerin ardından dişi buzağı ittihaz ettiler.
BİZ, onları, bundan da afv ettik... ve Musa'ya mübin sultan verdik.

4. NİSA / 162

Fakat onlardan ilimde rasih olanlar ve mü'minler; sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman ederler.
Salat ikame edenler...
ve zekat verenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman edenler...
İşte onlara yakında azim ecir vereceğiz.

4. NİSA / 166

Fakat, sana inzal ettiği şeye… onu KENDİ ilmi ile inzal ettiğine… şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH şahidlik eder… ve melekler de şahidlik eder.

4. NİSA / 174

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden burhan gelmiştir!... ve size mübin nur inzal ettik!

5. MAİDE / 44

Muhakkak, içinde huda ve nur olan Tevrat'ı, BİZ inzal ettik.
ALLAH'ın kitabından istihfaz ettikleri ve üzerine şahid oldukları şeyle...
silm olan Nebiler...
ve rabbaniler...
ve habrlar...
hadüler için hüküm veriyorlardı.

Artık... nasdan haşy etmeyin... BEN'den haşy edin!... Ayetlerim ile az bir semen iştira etmeyin!
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hukm etmeyen kimse... artık işte o... onlar kafirdir.

5. MAİDE / 45

Onda... onlara, şunu ketb ettik:
"Muhakkak, nefs ile nefs... ve ayn ile ayn... ve enf ile enf... ve üzn (kulak) ile üzn... ve sinn (diş) ile sinn... ve cürhler (yaralar) kısas edilir.
Buna tasadduk eden... artık o kendisi için keffaret olur."
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hüküm etmeyen kimse... artık işte o... onlar zalimlerdir.

5. MAİDE / 47

İncil ehli, ALLAH'ın, onda inzal ettiği ile hüküm versinler!
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hüküm vermeyen… artık işte o… onlar fasıklardır.

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 49

Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et.
Ardından eğer tevella ederlerse, artık alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, bazı zenblerini, kendilerine isabet ettirmeyi irade ediyor.
Muhakkak nasdan çoğu kesinlikle fasıktılar.

5. MAİDE / 59

De ki:
"Ey kitab ehli!
Siz, sadece,
ALLAH'a
ve bize inzal edilene
ve önceden inzal edilmiş olana
iman ettiğimiz için mi bizden nekam ediyorsunuz!?
Sizin pek çoğunuz fasıktır!"

5. MAİDE / 64

Yahudiler, "ALLAH'ın eli magluldur" dediler.
Kavil ettikleri ile kendi elleri gall edildi ve lanetlendiler.
Bilakis!
O'nun eli mebsuttur. Nasıl dilerse infak eder.
Rabbinden sana inzal edilen şey, onlardan kesirinin tuğyanını ve küfrünü, elbette ziyade edecektir.
BİZ, onların arasına, kıyamet yevmine kadar düşmanlık ve buğz ilka ettik.
Harb için nar vakd ettikleri bütün kerreler, ALLAH onu itfa etmiştir.
Onlar arzda fesad say ederler.
ALLAH, müfsidlere muhabbet duymaz.

5. MAİDE / 66

Şayet onlar Tevrat'ı ve İncil'i ve Rabblerinden kendilerine inzal edileni ikame etselerdi... fevklerinden ve ayaklarının altından elbette yerlerdi.
Onlardan muktesid ümmet vardır… (fakat) onlardan çoğunun amel ettikleri şey suidir.

5. MAİDE / 67

Ey Rasul!
Rabbinden sana inzal edileni tebliğ et. Eğer buna fail olmazsan, O'na risaletini baliğ etmemiş olursun. ALLAH, nasdan, sana asımdır.
Muhakkak ki ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 68

De ki:
"Ey kitab ehli!
Tevrat'ı
ve İncil'i
ve Rabbinizden size inzal edileni
ikame edinceye kadar bir şey üzere değilsiniz."

Rabbinden sana inzal edilen, onlardan çoğunun tuğyanını ve küfrünü, kesinlikle ziyade edecektir.
Artık kafirler kavmi üzre üsve olma.

5. MAİDE / 81

Şayet,
ALLAH'a
ve Nebiye
ve ona inzal olana
iman ediyor olsalardı... onları veliy ittihaz etmezlerdi.
Fakat onların çoğu fasıktır.

5. MAİDE / 83

Rasule inzal edileni işittiklerinde, hakktan arif oldukları şeyden (ötürü)... aynlarının demadan feyzlendiğini görürsün.
Derler ki:
"Rabbimiz!
İman ettik!
Artık bizi, şahid olanlarla beraber ketb et."

5. MAİDE / 101

Ey iman edenler!
Size ibda olduğunda, sui bulacağınız şeylerden sual etmeyin. Eğer Kur'an'ın inzal edildiği hiynde onlardan sual ederseniz size ibda edilir. ALLAH onları afv etmiştir.
ALLAH, gafurdur, halimdir.

5. MAİDE / 104

Onlara, "ALLAH'ın inzal ettiğine ve Rasule gelin!" denildiğinde... onlar, "Ata-babalarımızı üzerinde vecd ettiğimiz şey bize hasbtır" derler.
Ata-babaları bir şeye alim değilse ve ihtida olamışsa da mı!?

5. MAİDE / 112

Havariler, demişlerdi ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Bize, semadan maide inzal etmeye, Rabbin istitaat eder mi?"
Demişti ki:
"Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a ittika edin!"

5. MAİDE / 114

Meryem oğlu İsa, dedi ki:
"ALLAHumme! Rabbena!
Bize, semadan maide inzal et! ki… bize, evvelimiz için ve ahirimiz için ıd (bayram) ve SEN'den ayet olsun.
Bizi rızıklandır!
SEN rızıklandıranların en hayrlısısın."

5. MAİDE / 115

ALLAH dedi ki:
"Muhakkak ki BEN, onu size inzal edeceğim.
Ancak, ondan sonra, sizden kafir olan kimse… muhakkak BEN, alemlerden bir tek kimseye azab etmediğim bir azabla, ona azab ederim."

6. ENAM / 7

Şayet sana, kırtas içinde kitab inzal etseydik, ve ardından elleriyle ona lems etmiş olsalardı, kafirler elbette derlerdi ki:
"Bu, sadece, mübin sihirdir."

6. ENAM / 8

Dediler ki:
"Ona, melek inzal olaydı ya!"
Şayet melek inzal etsek, elbette emir kaza edilmiş olur… sonra onlara nazar edilmez!

6. ENAM / 37

Rabblerinden ayetler, keşke kendilerine inzal olsaydı... diyecekler.
De ki:
"Muhakkak ki ALLAH, ayet inzal etmeye kadirdir. Fakat onların pek çoğu alim değildir."

6. ENAM / 81

"Sizin şirk koştuklarınızdan ne diye korkayım?
Siz de, ALLAH'ın, hakkında size sultan inzal etmediği şeyleri şirk koşmaktan korkmuyorsunuz!
Eğer alimseniz… artık iki ferikten hangisi, emin olmaya daha hakktır?"

6. ENAM / 91

"ALLAH, beşere birşey inzal etmedi" diyerek... O'nun kadrini hakk olarak ALLAH'a kaderleyemediler!

De ki:
" Musa'nın nasa, onunla nur ve huda verdiği...
kırtas haline getirip ibda ettiğiniz...
ne var ki çoğunu hafy ettiğiniz...
sizin de ata-babalarınızın da alim olmadığı şeylere sizi ilimlendiren...
o kitabı kim inzal etti!?"

De ki:
"ALLAH!"

Sonra vezr et onları havzlarına... ilab olsunlar!

6. ENAM / 92

Bu kitab… BİZ onu,
mübarek olarak,
elinin arasındakine musaddık olarak…
ve karyelerin anasını (Mekke) ve havlindekileri nezr etmen için…
inzal ettik.
Salatlarına hafız olarak ahirete iman edenler, buna da iman ederler.

6. ENAM / 93

ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
yahut kendisine birşey vahy edilmediği halde, "Bana vahy olundu" diyen...
yahut, "ALLAH'ın inzal ettiği şey mislince ben de inzal edeceğim" diyen...
kimseden daha zalim kimdir?
Şayet, zalimleri bir görsen;
mevt gamrı içinde olduklarında...
ve meleklerin ellerini bast ederek; "Nefslerinizi ihrac edin bakalım! Bu yevmde, ALLAH'a karşı hakk gayrısında söylemiş olduğunuz şeyler ile... ve ayetlerine istikbar etmiş olmanız ile muhin azaba cezalanacaksınız!" (denildiğinde)...

6. ENAM / 99

O, semadan su inzal edendir.
Ardından nebatın bütün şeylerini onunla ihrac ettik.
Ardından, ondan hadralar ihrac ettik.
Ondan da müterakib habbeler ihrac ediyoruz...
ve hurmanın tallarından daniye olan salkımlar...
ve üzümden ve zeytinden ve nardan müştebih ve gayr-ı müteşabih cennetler...
Semere vermekteyken ve olgunlaştığında semerelerine nazar edin!
Muhakkak bunda, iman eden kavim için elbette ayetler var!

6. ENAM / 111

Şayet
onlara melekleri inzal etseydik…
ve mevt olmuşlar kendilerine kelime etselerdi...
ve kubulde olan herşeyi onlara haşr etseydik...
onlar, ALLAH dilemedikçe, yine iman etmezlerdi.
Fakat onların pek çoğu cahildir.

6. ENAM / 114

Kitabı size, mufassal olarak inzal etmişken... ALLAH'tan gayrı hakem mi ibtiga edeyim?
Kendilerine kitab verdiklerimiz, onun, Rabbinden bi-hakkın inzal edildiğine alimdirler.
Artık, mümterlerden olma!

6. ENAM / 155

İnzal ettiğimiz bu kitab, mübarektir.
Artık ona tabi olun ve ittika edin… umulur ki size rahmet edilir.

6. EN'AM / 156-157

"Öncemizden iki taife üzre kitab inzal oldu… ve biz de onların derslerinden kesinlikle gafil olduk!"
demeyesiniz… yada
"Şayet bize kitab inzal edilseydi, elbette onlardan daha çok ihda olurduk!"
demeyesiniz diye... artık size, Rabbinizden huda ve rahmet olarak kat'iyyetle beyyineler gelmiştir!

Artık kim... ALLAH'ın ayetlerini kizb eden kimseden... ve O'ndan suduf eden kimseden daha zalimdir?

Ayetlerimizden suduf edenleri, suduf etmiş oldukları şey ile, azabın en suisi ile cezalandıracağız.

6. EN'AM / 156-157

"Öncemizden iki taife üzre kitab inzal oldu… ve biz de onların derslerinden kesinlikle gafil olduk!"
demeyesiniz… yada
"Şayet bize kitab inzal edilseydi, elbette onlardan daha çok ihda olurduk!"
demeyesiniz diye... artık size, Rabbinizden huda ve rahmet olarak kat'iyyetle beyyineler gelmiştir!

Artık kim... ALLAH'ın ayetlerini kizb eden kimseden... ve O'ndan suduf eden kimseden daha zalimdir?

Ayetlerimizden suduf edenleri, suduf etmiş oldukları şey ile, azabın en suisi ile cezalandıracağız.

7. ARAF / 2

Kitab,
onunla nezr etmen için...
ve mü'minlere zikir olması için...
sana inzal edilmiştir.
Artık sadrında, ondan harec olmasın.

7. ARAF / 3

Rabbinizden size inzal edilene tabi olun!
Onun gayrısından veliylere tabi olmayın!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

7. ARAF / 26

Ey Ademoğulları!
Size, kat'iyyetle sui olanlarınızı vera edecek libas ve rişe inzal ettik!

Takva Libası!...

Hayr olan budur!
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!... umulur ki tezekkür ederler.

7. ARAF / 33

De ki:
"Muhakkak, Rabbim'in haram ettikleri, ancak;
zahir olan ve de batın olan fahiş olanlar...
ve ism...
ve hakk gayrısında bagy etmek...
ve hakkında sultan inzal etmediği şeyi ALLAH'a şirk koşmak...
ve alim olmadığınız şeyleri ALLAH'a kavl etmektir."

7. ARAF / 57

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz.
Ardından onunla bütün semerelerden ihrac ederiz.

Böyledir!...
Mevt olanları ihrac edeceğiz... umulur ki tezekkür edersiniz.

7. ARAF / 71

Dedi ki:
"Rabbinizden üzerinize rics ve gazab kat'iyyetle vakıa olmuştur!
Sizin ve ata-babalarınızın isimlendirdiği isimler hakkında benimle cedel mi ediyorsunuz?
ALLAH onlar hakkında sultan inzal etmedi.
Artık nazar edin!
Muhakkak ben de sizinle beraber nazar edenlerdenim."

7. ARAF / 157

- maruf ile emir eden...
- ve münkeri nehy eden...
- ve tayyib olanları kendilerine helal kılan...
- ve habis olanları kendilerine haram eden...
- ve kendilerinden ısrları ve üzerlerine konulmuş gulleri vaz eden...
Tevrat'ta ve İncil'de... kendi indlerinde mektub (ketb edilmiş) olarak vecd oldukları ümmi Nebi Rasule tabi olanlar...
ve ardından;
ona iman edenler
ve ona taazzür edenler
ve ona nasr edenler
ve onunla beraber inzal edilen nura tabi olanlar... işte onlar felaha ulaşanlardır.

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

7. ARAF / 196

"Muhakkak benim veliym, kitabı inzal eden ALLAH'tır. O, salihleri tevalla ettirir."

8. ENFAL / 11

O'ndan emanet olarak, sizi nuas gışa etmişti… ve üzerinize,
onunla sizi tahir kılmak…
ve sizden şeytanın riczini zehab etmek…
ve kalbleriniz üzre rabt etmek…
ve kademlerinizi onunla sabitlemek…
için semadan su inzal etmişti.

8. ENFAL / 41

Eğer;
ALLAH'a
ve Furkan yevminde... iki cemaatin mülaki olduğu yevmde... BİZ'e abd olana inzal ettiklerimize iman etmiş iseniz...
Alim olun!
Ganimet aldığınız şeylerden beşte biri;
ALLAH'ındır
ve Rasulünündür
ve kurb sahiblerinindir
ve yetimlerindir
ve miskinlerindir
ve sebil çocuklarınındır (yolcu).
ALLAH herşeye kadirdir.

9. TEVBE / 26

Sonra, Rasulü üzerine ve mü'minler üzerine, ALLAH, sekinesini inzal etti. Sizin görmediğiniz ordu inzal etti ve kafirlere azab etti.
Bu, kafirlerin cezasıdır.

9. TEVBE / 40

Siz ona nasr etmezseniz...
artık (önceden) kafirler onu, iki kişiden biri olarak ihrac ettiklerinde... ALLAH ona, kat'iyyetle nasr etmişti!

O ikisi mağaradayken... o, sahibine demişti ki:
"Hüzünlenme!
Muhakkak ki ALLAH bizimle beraberdir."

Ardından ALLAH,
ona sekinesini inzal etti...
ve onu sizin görmediğiniz ordular ile eyd etti...
ve kafirlerin kelimesini sefil kıldı.
ALLAH'ın kelimesi... o, ulvidir.
ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 64

Münafıklar, kalblerinde olan şeyleri, kendilerine haber verecek surenin inzal edilmesinden hazer eder.
De ki:
"Siz istihza edin bakalım!
Muhakkak ki ALLAH, hazer ettiğiniz şeyi ihrac edendir."

9. TEVBE / 86

"ALLAH'a iman edin ve Rasulü ile cihad edin!" diye sure inzal edildiğinde, onlardan tavl sahibi olanlar senden izin istediler ve dediler ki:
"Bizi vezr et, kaid olanlarla beraber olalım."

9. TEVBE / 97

Arablar küfür ve nifak olarak daha şedidtir. ALLAH'ın Rasulü üzre inzal ettiklerinin hududuna alim olmamaya daha cedirdir.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

9. TEVBE / 124

Sure inzal edildiğinde... ardından onlardan, "Bu hanginizin imanını ziyade etti?" diyenler olur.
İman edenlerin... artık (hemen) imanını ziyade etmiştir! Onlara istibşar edilir!

9. TEVBE / 127

Sure inzal olduğunda, bazısı bazısına (birbirlerine) "Sizi birisi görüyor mu?" diye nazar eder. Sonra sarf olurlar.
Fıkh etmeyen kavim olmaları ile ALLAH onların kalblerini sarf etmiştir.

10. YUNUS / 5

O, güneşi ziya ve kameri nur kılandır.
Senelerin adedine ve hesabına alim olmanız için menziller kaderlenmiştir.
ALLAH bunu, ancak, bi-hakkın halk etmiştir.
O, ayetlerini alim olan kavim için fasl etmektedir.

10. YUNUS / 20

"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!" diyorlar.
De ki:
"Gayb, muhakkak ki, ancak, ALLAH'ındır.
Artık nazar edin!...
Muhakkak ben, sizinle birlikte nazar edenlerdenim!"

10. YUNUS / 24

Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir:

Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur.
Hatta... arz, zuhrufunu ve ziynetlerini ahz ettiğinde ve ehli bunlara kadir olduklarını zann ettiklerinde... ona, gece veya gündüz, emrimiz geliverir... ve ardından bir gün önce ganiy olmamış gibi, onları hasid hale getiriveririz.

Böyledir!...
Tefekkür eden kavim için ayetleri tafsil ederiz.

10. YUNUS / 59

De ki:
"ALLAH'ın rızıktan sizin için inzal ettiği şeyi... ve ardından onlardan haram ve helal kıldığınızı görüyor musunuz!?"
De ki:
"Size, ALLAH izin verdi!
Yoksa ALLAH'a iftira edebilir misiniz!"

10. YUNUS / 94

Eğer sana inzal ettiğimiz şeylerden şekk içinde isen... artık, senin öncenden kitab kıraat edenlere sual et!
Sana, Rabbinden elbette kat'iyyetle hakk kıldık!... artık sakın ha… mümterlerden olma!

11. HUD / 12

Artık ola ki... "Ona kenz inzal edileydi ya!" veya "Onun beraberinde bir melek geleydi ya!" demelerinden ötürü sana vahy edilen şeyin bazısını terk edersin... ve sadrın buna dıyk olur…
Muhakkak sen... sen, ancak, nezirsin!
ALLAH, herşeye vekildir.

11. HUD / 14

Size isticab edemedilerse... artık, ancak, ALLAH'ın ilmi ile inzal olduğuna ve O'ndan başka ilah olmadığına alim olun!
Artık siz, Müslüman oluyor musunuz!?

12. YUSUF / 2

Muhakkak ki BİZ onu, arabiyye Kur'an olarak inzal ettik… umulur ki akıl edersiniz.

12. YUSUF / 40

"Siz, O'nun gayrısından, ancak, sizin ve ata-babalarınızın isimlerdirdiği isimlere abd oluyorsunuz!... ALLAH onlara sultandan inzal etmemiştir!
Hüküm, sadece, ALLAH'ındır!...
O, sadece, yalnızca O'na abd olmanızı emir eder.
Bu, kayyime dindir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

12. YUSUF / 59-60

Cihazları ile cehz olduklarında, dedi ki:
"Babanızdan olan kardeşinizi bana getirin. Görmüyor musunuz, ben keyli vefa ediyorum ve ben nüzul olanların hayrlısıyım.
Eğer onu getirmezseniz, artık size indimde keyl olmaz… ve bana karib olamazsınız!"

13. RAD / 1

Elif. Lam. Mim. Ra.
İşte bunlar kitabın ayetleri!
Rabbinden sana inzal edilen, hakktır… fakat nasın pek çoğu iman etmezler.

Huruf-u Mukattaa
13. RAD / 7

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"
Muhakkak sen... ancak, bir nezr edicisin... bütün kavimler için bir hadiy vardır.

13. RAD / 17

Semadan su inzal eder... ve ardından vadiler, kendi kaderleri ile seyl olur... Ardından seyl, rabiyenin zebedine hamil olur.
Hilye veya meta ibtiga ederek nar içinde kendilerine vakd ettikleri şeylerden... bunun mislinde zebed olur.

Böyledir!...
ALLAH, hakk ve batılı darb etmektedir!
Artık,
zebed... cef olup zehab olur...
nasa menfaat sağlayan şeyler... arzda meks olur.

Böyledir!...
ALLAH, meseller darb etmektedir.

13. RAD / 19-20-21-22

Rabbinden sana inzal edilenin hakk olduğuna alim olan... kör olan kimse gibi midir!?
Muhakkak... ancak,
ALLAH'a ahdlerine vefa eden...
ve de misakı nakz etmeyen…
ve ALLAH'ın vasl olunmasını emir ettiği şeylere vasl olan...
ve Rabblerine haşy eden...
ve sui hesabtan korkan...
ve Rabblerinin vechine ibtiga ederek sabır eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve alenen infak eden...
ve hasene ile seyyieyi dar eden...
(ulu-l elbab) lübb sahibleri tezekkür edebilir.
İşte onlar... darın ukbası onlarındır!

13. RAD / 27-28-29

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"

De ki:
"Muhakkak ki
ALLAH, dilediğini dall eder…
KENDİSİNE inabe edeni ise ihda eder."

Onlar (inabe edenler),
iman edenlerdir...
ve ALLAH'ı zikir etmek ile kalbleri tatmin olanlardır...
== Değil mi ki... Kalbler, ALLAH'ı zikir etmek ile tatmin olur!==
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerdir.
==Tuba ve hüsn meab onlar içindir.==

13. RAD / 36

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, sana inzal ettiğimiz şey ile ifrah olurlar.
Hizblerden öylesi de vardır ki... onun bazısını (bir kısmını) inkar ederler.
De ki:
"Muhakkak ben... ancak,
ALLAH'a abd olmaya
ve de O'na şirk koşmamaya emir olundum.
O'na davet ediyorum (dava ediniyorum).
Meab O'nadır."

13. RAD / 37

Böyledir!...
BİZ onu, arabiyye hüküm olarak inzal ettik…

İlimden sana verilenin sonrasında... eğer onların hevalarına tabi olursan, senin için ALLAH'tan veliy de olmaz… vaky edecek de!

14. İBRAHİM / 1

Elif. Lam. Ra.
Sana inzal ettiğimiz kitab,
nası, Rabblerinin izni ile zulmetlerden nura...
aziz, hamid sırata...
ihrac etmen içindir.

Huruf-u Mukattaa
14. İBRAHİM / 32

ALLAH
Semaları ve arzı halk edendir…
Semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, sizin için rızık olarak semerelerden ihrac edendir…
Sizin için emri ile bahrda cereyan eden gemiler teshir edendir…
Nehirleri sizin için teshir edendir.

15. HİCR / 6-7

Dediler ki:
"Ey kendisine zikir inzal edilen!
Muhakkak sen, elbette mecnunsun! Şayet sadıklardansan… bize melekler ile gelsene!"

15. HİCR / 8

BİZ, melekleri, ancak, bi-hakkın inzal ederiz. O zaman onlar, nazar edilmişlerden olmazlar!

15. HİCR / 9

Muhakkak ki BİZ... zikri BİZ inzal ettik BİZ!
Muhakkak ona, kesinlikle hafız olan BİZ'iz!

15. HİCR / 21

Hazineleri indimizde olmayan bir şey yoktur. BİZ, ancak, malum kader ile onu inzal ederiz.

15. HİCR / 22

İlkah edici rihleri irsal ettik...
ve ardından semadan su inzal ettik...
ve ardından onunla sizi iska ettik.
Ona hazin olan siz değilsiniz.

15. HİCR / 89-90-91

De ki:
"Muhakkak ben... ben, mübin nezirim."
Öyle ki… BİZ, Kur'an'ı ize kılan muktesimlere de inzal etmiştik.

16. NAHL / 2

Melekleri, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, emrinden Ruh ile...
***İlah, sadece, BEN'im!... artık BANA ittika edin!***
diye inzar etmesi için inzal eder.

16. NAHL / 10

O, semadan sizin için su inzal edendir.
Şarab da ondandır… onda sevm ettirdiğiniz şecereler de ondandır.

16. NAHL / 24

Onlara,
"Rabbinizin inzal ettiği nedir?"
denildiği zaman, dediler ki:
"Evvelkilerin esatiri."

16. NAHL / 30

İttika edenlere,
"Rabbinizin inzal ettiği nedir?"
denildiğinde, derler ki:
"Hayr!"

Ahsen olanlar için bu dünyada haseneler vardır… ve kesinlikle (onlar için), dar-ul ahiret de hayrdır.
Muttakilerin darı, elbette naimdir.

16. NAHL / 43-44

Senin öncenden, beyyineler ile ve zebrler ile kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, erkek kimseler irsal ettik.
Artık, eğer alim olmayan iseniz, zikir ehline sual edin.

Kendilerine inzal edileni, nasa beyan etmen için sana zikir inzal ettik… umulur ki, tefekkür ederler.

16. NAHL / 64

Kitabı, ancak, onun hakkında ihtilaf edenlere beyan etmen için sana inzal ettik!
İman eden kavme huda ve rahmettir.

16. NAHL / 65

ALLAH, semadan su inzal etti... ve ardından onunla, mevtinin ardından arza hayat verdi.
Muhakkak bunda, işiten kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 89

Yevmde, bütün ümmet içinde… kendi nefslerinden kendilerine şahid baas edeceğiz... ve seni de, işte onların üzerine şahid olarak getireceğiz.

Sana, Müslümanlar için…
herşeye tibyan...
ve huda...
ve rahmet olarak...
ve buşra olarak...
kitab inzal ettik.

16. NAHL / 101

BİZ bir ayetin mekanını bir ayetle bedellendirdiğimiz zaman... ***ki; ALLAH, inzal edeceği şeye alimdir.***
"Muhakkak sen, ancak müfterisin!" derler.
Bilakis!
Onların pek çoğu alim değillerdir.

16. NAHL / 102

De ki:
"Ruh-ul Kuds, Rabbinden,
iman edenleri sabitlemek için…
ve huda olarak…
ve Müslümanlar için buşra olarak…
bi-hakkın inzal etti."

17. İSRA / 82

Kur'an'dan inzal ettiğimiz şey…
o, mü'minler için şifa ve rahmettir!
Zalimlere ise… sadece, hasarını ziyade eder!

17. İSRA / 90-91-92-93

Dediler ki:
"Neba olan arzdan bizim için fecr olmadıkça...
Yada senin hurmadan ve inebden (üzüm) cennetin olup… ve ardından onun hilalinden fecr olan nehirler fecr olmadıkça.
Yada zeam ettiğin gibi... semayı kisfler halinde üzerimize ıskat oldurmadıkça…
Yada ALLAH ve melekler kabl olarak gelmedikçe...
Yada senin zuhruftan bir evin olmadıkça…
Yada sen semada raky etmedikçe...
biz sana iman etmeyiz.
Bize kıraat edeceğimiz bir kitab inzal edinceye kadar senin raky etmene de asla iman etmeyiz."

De ki:
"Rabbim subhandır.
Ben, sadece, beşer Rasulüm!"

17. İSRA / 95

De ki:
"Şayet arzda mutmain olarak meşy eden melekler olsaydı... elbette onlara semadan melek Rasul inzal ederdik."

17. İSRA / 102

Dedi ki:
"elbette kat'iyyetle sen!... bunları, ancak, semaların ve arzın Rabbinin, basiret olarak inzal ettiğine alimsin.
Muhakkak ben, senin, elbette/kesinlikle mesbur olduğunu zann ediyorum... eyy firavun!"

17. İSRA / 105

BİZ onu bi-hakkın inzal ettik!... ve o bi-hakkın nüzul oldu.
Seni de, ancak, mübeşşir ve nezir olarak irsal ettik.

17. İSRA / 106

Kur'an!
BİZ onu, nasa müks üzre kıraat etmen için fark ettik... ve tenzilen inzal ettik.

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 45

Dünya hayatının, semadan inzal olan su gibi olduğu meselini onlara darb et!
Arzın nebatı onunla ihtilat olur... ve ardından rihlerin zerv ettiği heşimlere dönüverir.
ALLAH, herşeye muktedir olandır.

18. KEHF / 102

Kafirler, BANA abd olanları, BEN'im gayrımdan veliyler olarak ittihaz edeceklerini mi hesab ediyorlar?
Muhakkak ki BİZ... kafirler için nüzul olarak cehennemi atid ettik.

18. KEHF / 107-108

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlara, içinde ebedi olacakları, nüzul olarak Firdevs cennetleri vardır.
Oradan havlerine bagi olmazlar.

19. MERYEM / 64

"Biz, ancak, senin Rabbinin emri ile tenezzül ederiz.
Ellerimizin arasında olanlar ve halfimizde olanlar ve bunların arasındakiler O'nundur.
Rabbin unutkan değildir."

20. TAHA / 2-3-4

BİZ, arzı ve ulvi semaları halk edenden tenzil olan Kur'an'ı… şaki olman için değil… sadece, haşy eden kimseye tezkir olması için inzal ettik.

20. TAHA / 2-3-4

BİZ, arzı ve ulvi semaları halk edenden tenzil olan Kur'an'ı… şaki olman için değil… sadece, haşy eden kimseye tezkir olması için inzal ettik.

20. TAHA / 53-54

"Rabbim,
arzı size mehd yapandır
ve onda sebillerden size selk edendir
ve semadan su inzal edendir."

Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz.
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

20. TAHA / 80

Ey israiloğulları!
Sizi düşmanınızdan kat'iyyetle necat ettik!
Tur'un eymen cenbinde size vaad ettik.
Size menne ve selva inzal ettik.

20. TAHA / 113

Böyledir!
BİZ onu arabiyye Kur'an olarak inzal ettik… ve onda vaadlerimizden sarf ettik… umulur ki ittika ederler veya onlara zikir ihdas olur.

21. ENBİYA / 10

elbette kat'iyyetle!... size kitab inzal ettik… sizin zikriniz onun içindedir!
Artık akıl etmez misiniz!

21. ENBİYA / 50

Bu, ona inzal ettiğimiz mübarek zikirdir. Şimdi siz bunu mu inkar ediyorsunuz?

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 16

Böyledir!…
Beyan edilmiş ayetleri…
ve ALLAH'ın, irade ettiği kimseyi ihda edeceğini...
ona inzal ettik.

22. HACC / 63

Görmüyor musun ki...
ALLAH, semadan su inzal eder...
ve ardından arz, muhdar oluverir.
Muhakkak ki ALLAH, latiftir, habirdir.

22. HACC / 71

Onlar,
kendisine sultan inzal edilmeyen...
ve kendilerinde ona (dair) ilim olmayan… ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Zalimler için nasır yoktur!

23. MU'MİNUN / 18-19

BİZ, semadaki sudan, bir kader ile inzal ettik ve onu arzda sükun buldurduk.
Muhakkak ki BİZ, onu zehab etmeye de kadiriz.

Onunla sizin için, hurmalardan ve ineblerden (üzüm) cennetler inşa ettik. İçlerinde sizin için pek çok fakihler vardır... ve siz, onlardan yiyorsunuz!

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

23. MU'MİNUN / 28-29

Ardından, sen ve beraberindeki kimseler, gemiye istiva ettiğinizde… de ki:
"Hamd etmek, zalim kavimden bize necat eden ALLAH'ındır."
De ki:
"Rabbim!
Beni mübarek inzal ile inzal et. SEN, inzal edenlerin hayr olanısın."

24. NUR / 1

Bu sure…
bunu BİZ inzal ettik!
bunu farz kıldık!
Bunda, beyan edilmiş ayetler inzal ettik… umulur ki tezekkür edersiniz.

24. NUR / 34

elbette kat'iyyetle!... BİZ size,
mübeyyin ayetler…
ve sizden öncekilerden halvet olanların meselleri…
ve muttakiler için meviza...
inzal ettik.

24. NUR / 43

Görmez misin ki... ALLAH, sehabı izca eder. Sonra onların arasını ülfet eder. Sonra, onları rükam kılar. Ardından hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
O, semadan, oradaki dağlardan berd inzal eder de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de sarf eder.
O'nun berkinin senası neredeyse basarları zehab eder.

24. NUR / 46

elbette kat'iyyetle!... mübeyyin ayetler inzal ettik.
ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 6

De ki:
"Semalardaki ve arzdaki sırrlara alim olan, onu inzal etti.
Muhakkak ki O, gafur, rahim olandır."

25. FURKAN / 7

Dediler ki:
"Bu ne biçim Rasul! Taam yiyor… suklarda (çarşı-pazar) meşy ediyor... Ona bir melek inzal edileydi de onunla beraber nezir olaydı ya!"

25. FURKAN / 21

BİZ'e lika olmaya rica etmeyenler,
"Melekler bize inzal edileydi ya!"
veya
"Rabbimizi göreydik ya!"
dediler. Onlar, elbette kat'iyyetle kendi nefslerinde istikbar ettiler!... ve kebir atiye ile atiy ettiler.

25. FURKAN / 25

Yevmde sema gamam ile şakk olur... ve melekler tenzilen inzal edilir.

25. FURKAN / 32

Kafirler dediler ki:
"Kur'an ona vahid olarak cümleten inzal olsaydı ya!"

Böyledir!...
Senin fuadını onunla sabitlememiz için… onu, tertil ile retel ettik.

25. FURKAN / 48-49

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir.
BİZ,
Mevt beldeyi onunla hayy etmek için...
ve halk ettiğimiz çoğu enam ve ünası onunla iska etmek için...
semadan tahur su inzal ettik.

26. ŞUARA / 4

Eğer dilersek... onlara semadan ayet inzal ederiz de, unkları hazı olarak ona zalil oluverir.

26. ŞUARA / 192

Muhakkak onu, kesinlikle Rabb-il alemin tenzil etti.

26. ŞUARA / 193-194-195

İnzar edenlerden olman için... Ruh-ul Emin, onunla senin kalbine… mübin arabiyye lisan ile inzal oldu.

26. ŞUARA / 198-199

Şayet onu, acemlerin bazısına inzal etseydik… ve ardından onu onlara, o kıraat etseydi, (yine de) ona mü'min olmazlardı.

26. ŞUARA / 209-210-211

Zikir!...
BİZ zalim olmadık… onunla şeytanlar inzal edilmedi!... Onlara yenbagi olmaz… ve istitaat etmezler!

26. ŞUARA / 221-222-223

Şeytanların kimlere inzal edileceğini size haber vereyim mi?...
Onlar…
işittiklerine ilka eden…
pek çoğu da kazib olan...
bütün esim effak üzere
inzal edilirler!

26. ŞUARA / 221-222-223

Şeytanların kimlere inzal edileceğini size haber vereyim mi?...
Onlar…
işittiklerine ilka eden…
pek çoğu da kazib olan...
bütün esim effak üzere
inzal edilirler!

27. NEML / 60

Yoksa,
semaları ve arzı halk eden mi?
Sizin için semadan su inzal eden... ve ardından onunla, bir şeceresini bile sizin nebat etmenizin mümkün olmadığı, behcetin zatı hadika nebat eden mi?

ALLAH'la beraber ilah var mı!?
Bilakis!
Onlar adil olan kavimdir.

28. KASAS / 24

Ardından, onlarınkini iska etti. Sonra zılla tevella etti… ve dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bana hayrdan inzal edeceğin şeylere fakirim."

28. KASAS / 87

Sana inzal olduğu zamandan sonra, ALLAH'ın ayetlerinden seni sadd etmesinler.
Rabbine davet et!... ve Müşriklerden olma!

29. ANKEBUT / 34

"Muhakkak ki BİZ, bu karyenin ehli üzre, fasık olmuş oldukları şeyler ile semadan ricz inzal edeceğiz."

29. ANKEBUT / 46

Zalim olanlar dışında… kitab ehli ile, sadece, ahsen şekilde cedel edin!
Deyin ki:
"Biz, bize inzal edilene... ve size inzal edilene iman ettik. İlahımız ve ilahınız vahiddir. Biz, O'na Müslümanız!"

29. ANKEBUT / 47

Böyledir!...
BİZ, kitabı sana inzal ettik.

Artık, kendilerine kitab verdiklerimiz... ona iman ederler… ve şu (senin çevrende olan) bazı kimseler de ona iman ediyorlar.
BİZ'im ayetlerimize, ancak, kafirler cahd eder.

29. ANKEBUT / 50

Diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"
De ki:
"Muhakkak ayetler, ancak, ALLAH'ın indindedir. Muhakkak ben… ancak, mübin nezirim."

29. ANKEBUT / 51

Kendilerine tilavet edilen kitabı sana inzal etmemiz onlara kafi değil midir?
Muhakkak işte bunda, iman eden kavim için, kesinlikle rahmet ve zikir vardır.

29. ANKEBUT / 63

Eğer onlara sual etsen:
"Semadan suyu inzal eden... ve ardından mevt olduktan sonra arzı hayy eden kimdir?"
elbette/kesinlikle,
"ALLAH" diyeceklerdir.
De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır."
Bilakis!
Onların pek çoğu akıl etmezler.

30. RUM / 24

Korku ve tama olarak berk irade etmesi…
ve semadan su inzal etmesi...
ve ardından onunla arzı mevt olmasından sonra hayy etmesi…
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, akıl eden kavim için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 35

Yoksa, kendilerine sultan inzal ettik de… artık, O'na şirk koşmalarını, yaptıkları ile o mu tekellüm ediyor?

30. RUM / 49

Muhakkak, kendilerinin öncesinden onlara inzal edilmeden önce… onlar elbette/kesinlikle müblistiler.

31. LOKMAN / 10

Semaları, görebildiğiniz amedler gayrısında halk etti.
Arzda, size meyd etsin diye rasiyeler ilka etti.
ve orada bütün dabbeden bess etti.
BİZ,
semadan su inzal ettik...
ve ardından BİZ,
orada bütün kerim zevclerden nebatlandırdık.

31. LOKMAN / 21

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiğine tabi olun!" denildiğinde,
"Bilakis!
Biz, ata-babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye vecd olduğumuz şeye tabiyiz." derler.
Şeytan, kendilerini seir azaba davet ediyor olsa da mı?

31. LOKMAN / 34

Muhakkak ki ALLAH...
saatin ilmi, O'nun indindedir!
Gays inzal eder.
Rahimlerde olana alimdir.
Nefs, gaden ne kesb edeceğini idra edemez.
Nefs, arzın neresinde mevt olacağını idra edemez.
Muhakkak ki ALLAH, alimdir, habirdir.

32. SECDE / 2

Hakkında rayb olmayan kitabın tenzili, Rabb-il alemindendir.

32. SECDE / 19

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
artık onlar için, amel etmiş oldukları şeyler ile nüzul olarak, me'va cennetleri vardır.

33. AHZAB / 26-27

Kitab ehlinden, onlara zahir olanları…
sayasilerinden inzal etti…
ve kalblerine rub kazf etti.
Ferikini katl ediyor, ferikini esir ediyordunuz.
Onların arzlarına... ve diyarlarına... ve mallarına... ve henüz vatı olmadığınız arza... sizi varis etti.
ALLAH, herşeye kadir olandır.

34. SEBE / 2

Arzda ilac olana
ve ondan ihrac olana
ve semadan inzal olana
ve onda uruc olana alimdir.
O, rahimdir, gafurdur.

34. SEBE / 6

İlim verilen kimseler görürler ki;
Rabbinden sana inzal edilen…
o hakktır.
ve aziz, hamid sırata ihda eder.

35. FATIR / 27

Görmez misin; ALLAH, semadan su inzal eder.
Ardından onunla,
renkleri muhtelif semereler...
ve dağlardan, beyaz ve ahmer, muhtelif renklerde ve garb olmuş simsiyah cüddetler...
ihrac ettik.

36. YASİN / 5-6

Ata-babaları nezr edilmemiş... ve ardından kendileri de gafillerden olmuş kavmi nezr etmen için… aziz, rahim tenzil etmektedir.

36. YASİN / 15

Dediler ki:
"Siz, ancak, bizim mislimizde beşersiniz. Rahman bir şey inzal etmedi. Siz sadece tekzib ediyorsunuz."

36. YASİN / 28-29

Onun ardından… onun kavmi üzere semadan ordu inzal etmedik... inzal ettiriciler olmadık!
Sadece, vahid sayha oldu… ve ardından onlar, hamid olmuşlardı.

Bu ayette belirtilen mahvoluş, Antakya şehir halkına nisbet edildiği gibi, Roma Medeniyetinin yok oluşuna da nisbet edilmektedir.
36. YASİN / 39

Kamer...
Kadim urcun gibi ida edinceye kadar... onu menzillere BİZ kaderledik.

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

37. SAFFAT / 176-177

Onlar bizim azabımıza acele mi ediyorlar?...
Ardından onların sahalarına inzal olduğunda… artık o inzar edilenlerin sabahı ne de suidir!

38. SAD / 6-7-8

Onlardan meleler intılak ettiler.
"Meşy edin... ve ilahlarınız üzre sabır edin. Muhakkak, irade edilen şey kesinlikle budur.
Biz bunu, ahir millette işitmedik. Muhakkak bu, sadece, ıhtilaktır.
Zikir, aramızdan ona mı inzal edildi!?"

Bilakis!
Onlar, zikrimden şekk içindeler.
Bilakis!
(Ancak) Azabımı taddıklarında!...

38. SAD / 29

Ayetlerini deber etmeleri için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için...
sana inzal ettiğimiz kitab, mübarektir.

39. ZUMER / 1

Kitabın tenzili, aziz, hakim ALLAH'tandır.

39. ZUMER / 2

Muhakkak ki BİZ sana, bi-hakkın kitab inzal ettik.
Artık, dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd ol.

39. ZUMER / 6

Sizi vahid nefsten halk etti.
Sonra sizin için ondan zevce kıldı.
Size enamdan sekiz zevce inzal etti.
Zulmetler içinde üç halk ediş ardından,
annelerinizin batınlarındaki halk edişle sizi halk etti.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir, mülk O'nundur, O'ndan başka ilah yoktur.
Artık nasıl da sarf olup gidiyorsunuz!

39. ZUMER / 21

Görmez misin ki...
ALLAH'ın, semadan su inzal eder...
ve ardından onu arzda neba olanlara selk eder...
Sonra onunla muhtelif renklerde ekinler ihrac eder.
Sonra onlar heyecan olur...
ve ardından onları sararmış görürsün.
Sonra onları hutam kılar.
Muhakkak bunda, lübb sahibleri için kesinlikle zikir vardır.

39. ZUMER / 23

ALLAH, hadisin ahsenini... mesna muteşabih kitab olarak inzal etti.
Rabblerinden haşy edenlerin cildleri ondan akşar olur.
Sonra onların cildleri de... kalbleri de... ALLAH'ı zikir etmeye lin olur.
Bu, ALLAH'ın... onunla dilediği kimseye ihda ettiği hudasıdır.

ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse... artık onun için hadiy yoktur.

39. ZUMER / 41

Muhakkak ki BİZ, sana kitabı nas için bi-hakkın inzal ettik.
İhtida olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Dall olan kimse… artık muhakkak, ancak, kendine dall olur.
Sen onların vekili değilsin!

39. ZUMER / 55-56

Azab,
siz şuurunda olmaksızın, ansızın size gelivermeden...
Nefs, "ALLAH'ın cenbinde ifrat ettiğim şeyler üzre ey hasret (vah ki vah)!… muhakkak ben, kesinlikle sahirlerden olmuştum." demeden...
önce, Rabbinizden size inzal edilen şeyin ahsenine tabi olun!

40. MU'MİN / 2-3

Kitabın tenzili;
aziz,
alim,
zenblere gafur,
tevbeye kabil,
ikabı şedid,
tavl sahibi
ALLAH'tandır. O'ndan başka ilah yoktur. Masir O'nadır.

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

41. FUSSİLET / 2-3-4

Ayetleri, alim olan kavim için beşir ve inzar edici olarak... arabiyye Kur'an olarak fasl edilen Kitab, Rahman, Rahimden tenzil olmaktadır.
Ancak onların pek çoğu arız olur... ve artık onlar işitmezler.

41. FUSSİLET / 14

Ellerinin arasından ve halflerinden Rasuller gelmişti:
"Sakın ALLAH'tan gayrıya abd olmayın!"

Onlar da demişlerdi ki:
"Şayet Rabbimiz dileseydi…bize elbette/kesinlikle melekler inzal ederdi. Yoksa biz, kesinlikle irsal edildiğiniz şeye kafiriz."

41. FUSSİLET / 30-31-32

Muhakkak,
"Rabbimiz ALLAH'tır!"
diyen ve sonra da istikametlenenler... onlara melekler tenezzül eder:
"Korkmayın! Hüzünlenmeyin!
Vaad olunmuş olduğunuz cennet ile ibşar olun. Biz, dünya hayatında ve ahirette size veliyleriz.
Gafur, rahimden nüzul olarak... nefslerinizi iştahlandıran şeyler de orada sizindir... davet ettikleriniz de orada sizindir."

41. FUSSİLET / 30-31-32

Muhakkak,
"Rabbimiz ALLAH'tır!"
diyen ve sonra da istikametlenenler... onlara melekler tenezzül eder:
"Korkmayın! Hüzünlenmeyin!
Vaad olunmuş olduğunuz cennet ile ibşar olun. Biz, dünya hayatında ve ahirette size veliyleriz.
Gafur, rahimden nüzul olarak... nefslerinizi iştahlandıran şeyler de orada sizindir... davet ettikleriniz de orada sizindir."

41. FUSSİLET / 39

Senin arzı huşu halinde görmen… ve ardından ona su inzal ettiğimizde hezz etmesi ve rubve olması da O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak ona hayat veren, elbette mevtaya da hayat verir.
Muhakkak ki O, herşeye kadirdir.

41. FUSSİLET / 42

Hakimden, hamidden tenzil olana… elinin arasından da… halfinden de... batıl giremez!

42. ŞURA / 15

Bunun için... artık,
onları, senin emir olunduğun gibi istikametlenmeye davet et!
ve onların hevalarına tabi olma!
De ki:
"ALLAH'ın kitabtan inzal ettiğine iman ettim.
Sizin aranızda adil olmaya emir olundum.
ALLAH, Rabbimizdir ve Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizimdir... ve sizin amelleriniz de sizindir.
Bizim ve sizin aranızda hüccet yoktur.
ALLAH, bizim aramızda cem olmaktadır.
Masir O'nadır."

42. ŞURA / 17

ALLAH, kitabı ve mizanı, bi-hakkın inzal edendir.
İdra etmezsin!... ola ki saat karibdir.

42. ŞURA / 27

Şayet ALLAH, kendisine ibadet edenler için rızkı bast ederse... elbette/kesinlikle arzda bagy olurlar. Fakat O, dilediği şeyi kader ile inzal eder.
Muhakkak ki O, kendisine ibadet edenlere habirdir, basirdir.

42. ŞURA / 28

O, onların kanıt oldukları şeyin ardından gays inzal eder… ve rahmetini neşr eder.
O, veliydir, hamiddir.

43. ZUHRUF / 11

O,
semadan kader ile su inzal edendir.
Ardından onunla, meyyit beldeyi neşr ettik.

Böyledir!...
Siz de ihrac edileceksiniz!

43. ZUHRUF / 31

Dediler ki:
"Bu Kur'an, azim iki karyenin birinden, bir erkek kimseye inzal edilseydi ya…"

44. DUHAN / 3

Muhakkak ki BİZ, onu mübarek gecede inzal ettik.
Muhakkak ki BİZ, inzar edenler olduk.

45. CASİYE / 2

Kitabın tenzili, aziz, hakim ALLAH'tandır.

45. CASİYE / 5

Gece ve gündüzün ihtilafı…
ALLAH'ın semadan rızık olarak inzal ettiği...
ve ardından onunla arzda mevtten sonra hayy etmesi...
Rihleri tasrif etmesi...
Akıl eden kavim için ayetlerdir.

46. AHKAF / 2

Kitabın tenzili... aziz, hakim ALLAH'tandır.

46. AHKAF / 30

Dediler ki:
"Ey kavmimiz!
Muhakkak biz,
Musa'dan sonra inzal edilen,
onun elinin arasındakine musaddık olan,
hakka ve mustakim tarıka ihda eden
kitabı işittik."

47. MUHAMMED / 2

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Muhammed'e inzal ettiğimiz, Rabblerinden hakk olana iman edenler...
onlardan seyyileri kafir olunur ve bevlleri ıslah edilir.

47. MUHAMMED / 9

Bu… onların, ALLAH'ın inzal ettiği şeyi kerih görmeleri ile… ve ardından amellerinin habt olması iledir.

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

47. MUHAMMED / 26

Bu... ALLAH'tan inzal edenleri kerih görenlere,
"Bazı emirlerde biz size itaat edeceğiz." demeleri iledir.
ALLAH onların sırr ettiklerine alimdir.

48. FETİH / 4

O, mü'minlerin kalblerine... kendi imanlarıyla beraber iman ziyade etmeleri için... sekine inzal edendir.

Semaların ve arzın orduları ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

48. FETİH / 18-19

Şecerenin altında sana biat ettiklerinde… ALLAH mü'minlerden elbette kat'iyyetle razı oldu!
Kalblerinde olan şeye alimdir…
ve ardından onlara sekine inzal eder…
ve onlara karib fetih...
ve ahz edecekleri çokça magnemler esabe ettirir.
ALLAH, aziz, hakim olandır.

48. FETİH / 26

Kafirler, kalblerinde, hamiyeti... ***cahiliye hamiyetini*** yerleştirmişti.
Ardından da ALLAH, Rasulüne ve mü'minlere sekineler inzal etti... onlara, takva kelimesi elzem oldu!... ve buna daha çok hakk sahibi ve ehil oldular!
ALLAH, herşeye alim olandır.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

53. NECM / 13-14

O bunları, sidret-ül müntehanın indinde... uhra inzalde de elbette kat'iyyetle görmüştü!

53. NECM / 23

Bunlar, sadece, sizin ve ata-babalarınızın onları isimlendirdiği isimlerdir.
ALLAH, onlara sultan inzal etmedi!
Onlar, sadece, zanna ve nefslerin heva ettiği şeylere tabi olurlar. (Oysa) Rabblerinden elbette kat'iyyetle huda gelmişti!

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

56. VAKIA / 68-69-70

Şürb ettiğiniz suyu görüyor musunuz?
Siz mi bulutlardan onu inzal ettiniz... yoksa BİZ mi inzal edicileriz?
Dileseydik onu ücac yapardık!… Artık keşke, şükür etseniz!

56. VAKIA / 77-78-79-80

Muhakkak bu, elbette/kesinlikle...
meknun kitabtaki…
sadece, mutahhar olanların mess edebileceği…
Rabb-il aleminden tenzil olan…
Kur'an-ı Kerim'dir.

56. VAKIA / 88-89-90-91-92-93-94

Artık,
Ya mukarreblerden olur… ve artık revh ve reyhan ve Naim cenneti (onadır).
Ya yemin ashabından olur… ve artık, "Yemin ashabından sana selam olsun!" (denir ona).
Ya da mükezzib dallerden olur… ve artık ona hamim nüzul olur… ve o, cahime saly edilir!

57. HADİD / 4

O, semaları ve arzı altı yevmde halk eden... sonra arş üzre istiva edendir!
Arzda ilac olana... ve ondan ihrac olana... semadan inzal olana... ve onda uruc edene… alimdir.
Nerede olursanız olun... O, sizinle beraberdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

57. HADİD / 9

O... sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için… kendisine abd olana beyyine ayetler inzal edendir.
Muhakkak ki ALLAH, size elbette rauftur, rahimdir.

57. HADİD / 16

İman edenler için...
ALLAH'ı zikir etmeye...
ve hakktan inzak olana...
kalblerinin huşu duymasına vakit gelmedi mi!?

önceden kitab verilen...
ve ardından med olarak tavl olunca (üstünden zaman geçince) kalbleri kasvetlenen...
kimseler gibi olmayın!... onlardan çoğu fasıktır!

57. HADİD / 25

Elbette kat'iyyetle... Rasullerimizi beyyineler ile irsal ettik!... ve onlarla birlikte, nasın kıst ile kaim olması için kitab ve mizan inzal ettik!

BİZ, ALLAH'ın, KENDİSİNE ve Rasullerine nasr edecek kimselere... gayb ile alim olması için hadid inzal ettik... ki,
onda, şedid beis vardır...
ve nas için menfaatlidir.
Muhakkak ki ALLAH, kaviydir, azizdir.

58. MUCADELE / 5

Muhakkak ki ALLAH'a ve Rasulüne haddi aşanlar, kendilerinden öncekilerin kebt edildiği gibi kebt edilirler.
BİZ, kat'iyyetle beyyine ayetler inzal etmiştik!
Muhin azab, kafirler içindir.

59. HAŞR / 21

Şayet bu Kur'anı bir dağa inzal etseydik… kesinlikle onu ALLAH'ın haşyetinden, mutasaddı olarak huşu içinde görürdün.
Bu meselleri nas için darb ediyoruz… umulur ki tefekkür ederler!

64. TEGABUN / 8

Artık,
ALLAH'a...
ve O'nun Rasulüne...
ve BİZ'im inzal ettiğimiz nura...
iman edin!
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

65. TALAK / 5

Bu, ALLAH'ın size inzal edilen emridir!
ALLAH'a ittika eden kimse… O,
onun seyielerine kafir olur...
ve ona ecri azim eder.

65. TALAK / 10

ALLAH, onlar için şedid azab add etti.
Artık, ALLAH'a ittika edin ey iman eden lübb sahibleri!
ALLAH, size, kat'iyyetle zikir inzal etti!

65. TALAK / 12

ALLAH, yedi semaları ve onların misli kadarını arzdan halk edendir.
ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna... ve ALLAH'ın herşeyi kat'iyyetle ilmiyle ihata ettiğine!... sizin alim olmanız için... emir, onlar arasında durmaksızın tenezzül eder.

67. MULK / 9

Derler ki:
"Bilakis!... Bize kat'iyyetle nezir geldi!
Ardından biz kizb ettik. Biz, ***ALLAH hiç bir şey inzal etmedi... siz, kebir dalalettesiniz…*** dedik."

69. HAKKA / 43

Rabb-il aleminden tenzil olmaktadır!

76. İNSAN / 23

Muhakkak ki BİZ... sana Kur'an'ı tenzilen inzal eden BİZ'iz!

78. NEBE / 6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16

Arzı mihad ve dağları vetedler kılmadık mı?
ve sizi zevcler halinde halk ettik.
ve sizin nevminizi sübat kıldık.
ve geceyi libas kıldık.
ve gündüzü maişe kıldık.
ve fevkinize yedi şedidleri bina ettik.
ve vehhac sirac kıldık.
ve habbeler ve nebat ve leff olmuş cennetler ihrac etmek için, musır olanlardan seccac su inzal ettik.

97. KADİR / 1

Muhakkak ki BİZ, onu Kadir Gecesinde inzal ettik.

97. KADİR / 3-4-5

Kadir Gecesi, bin aydan hayrdır.
Onda… emirlerin tamamından… Rabblerinin izni ile Melekler ve Ruh tenezzül eder.
O, Fecrin tulu ettiği zamana kadar selamdır!

Bin ay süreci yaklaşık 83 yıl yapmaktadır. Bu, bir insan ömrü olarak kabul edilir.
Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.