İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ RYB ❞ kökünden türeyen kelimeler... 4 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Murîb Murtab rayb reyb Ruyub
xoxox
ر ي ب RYB
Murîb
ر ي ب RYB

Şüpheli. şüphelendirici. Endişe verici.

DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor.
Murtab
ر ي ب RYB

Şüpheci

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
rayb
reyb
ر ي ب RYB

Endişe içeren şüphe. / Korku, endişe, sui zan ve töhmet. // kafayı bulandırmak, musibet vermek, kötü kanaat yaratmak, yanlış suçlamada bulunmak.

DuruMeal'de toplam 27 kayıtta geçiyor.
Çğl.Ruyub
2. BAKARA / 2-3-4-5

Bu kitab, hakkında rayb olmayandır.
Gayba iman eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak eden...
ve sana inzal edilene ve senin öncenden inzal olana iman eden...
ve ahiretlerine ikna olmuş...
muttakiler için hudadır.

İşte onlar, Rabblerinden huda üzredirler.
İşte onlar, felaha ulaşanlardır.

2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

3. ALİ İMRAN / 9

"Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN, hakkında rayb olmayan yevm için nasa camisin.
Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğinden hilaf etmez."

3. ALİ İMRAN / 25

Artık nasıldır!... Hakkında rayb olmayan yevm için onları cem ettiğimizde... bütün nefse kesb ettiklerini, zulüm etmeden kendilerine vefa ettiririz.

4. NİSA / 87

ALLAH... O'ndan başka ilah yoktur!
Hakkında rayb olmayan kıyamet yevmine, sizi kesinlikle cem edecektir.
Hadisleri ALLAH'tan sadık olan kimdir!?

5. MAİDE / 106

Ey iman edenler!
Mevt, birinize hazır olduğunda... vasiyet hiyninde...
kendinizden iki adil zat...
veya... eğer siz, arzda darb ediyorsanız... ve ardından mevt musibeti size isabet etmişse... gayrınızdan iki kimse...
aranızda şahadet etsin!

Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Şayet kurb sahibi bile olsak...
onunla (hiç bir) semen iştira etmeyiz...
ve ALLAH'ın şahadetini ketm etmeyiz.
Muhakkak o zaman, asim kimselerden oluruz!"

6. ENAM / 12

De ki:
"Semalarda ve arzda olanlar kimindir?"
De ki:
"ALLAH'ındır!"
O, KENDİ NEFSİ üzerine rahmeti ketb etti.

Hakkında rayb olmayan kıyamet yevmine, sizi kesinlikle cem edecektir.
Nefslerine hasar alanlar... artık onlar, iman etmezler.

9. TEVBE / 45

Muhakkak, ancak,
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler…
ve kalbleri rayb içinde olanlar…
ve ardından raybleri içinde tereddüd edenler...
senden izin isterler.

9. TEVBE / 110

Bina ettikleri binaları, kalbleri kata olmadıkça, kalblerinde raybden öte zeyl olmaz.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

10. YUNUS / 37

Bu Kur'an, ALLAH'ın gayrısından iftira edilen değildir!
Fakat o,
elinizin arasındakini tasdik eder…
ve hakkında rayb olmayan, Rabb-il aleminden kitabı tafsilatlandırır.

11. HUD / 62

Dediler ki:
"Ey Salih!
Bundan önce sen, içimizde kat'iyyetle mercu kimse olmuştun! Ata-babalarımızın abd olduklarına abd olmaktan bizi nehy mi ediyorsun?
Muhakak biz, bizi kendisine davet ettiğin şeyden, elbette/kesinlikle murib şekk içindeyiz."

11. HUD / 110

Musa'ya elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler. Şayet Rabbinden kelime sebak olmasaydı, aralarında elbette/kesinlikle kaza ederdi.
Muhakkak onlar, onda elbette/kesinlikle murib şekk içindeler.

14. İBRAHİM / 9

Sizin öncenizden Nuh kavmi ve Ad ve Semud... ve onların ardından, kendilerine ALLAH'tan başkasının alim olmadığı kimselerin haberi size verilmedi mi?
Rasulleri onlara beyyineler ile geldi... ve ardından onlar, ellerini ağızlarında redd ettiler.
Dediler ki:
"Muhakkak biz, size irsal edilene kafiriz... ve muhakkak biz, bizi kendisine davet ettiğiniz murib şeyden elbette/kesinlikle şekk içindeyiz."

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

18. KEHF / 21

Böyledir!...
Onlara,
ALLAH'ın vaadinin hakk olduğuna...
ve saate... onda rayb olmadığına...
alim olunması için asr ettirdik.

Kendi aralarında, kendilerine emir edilenleri tenazu ederlerken... demişlerdi ki:
"Onların üzerine bünyan bina edin. Rabbleri onlara alimdir."
Galib olanlar, onlara emir edilen üzre... dediler ki:
"Üzerlerine elbette/kesinlikle mescid ittihaz edeceğiz!"

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 7

Saatin geleceğinden…
ALLAH'ın kabirlerdeki kimseleri baas edeceğinden…
bunlar hakkında asla rayb yoktur!

24. NUR / 50

Kalblerinde bir maraz mı var...
Yoksa, raybe mi düştüler?
Yoksa, ALLAH'ın ve Rasulünün kendilerine hayf etmesinden mi korkuyorlar?
Bilakis!
İşte onlar… onlar, zalimlerdir.

29. ANKEBUT / 48

Sen önceden (hiç bir) kitab tilavet etmedin.
ve yemininle onu hatt etmedin.
Öyle olsa... batılda olanlar, elbette/kesinlikle rayb ederlerdi.

32. SECDE / 2

Hakkında rayb olmayan kitabın tenzili, Rabb-il alemindendir.

34. SEBE / 54

Önceden kendi şialarına da fail olunan şey gibi… onların ve iştahlandıkları şeylerin arası hilelendi!
Muhakkak onlar, murib şekk içinde oldular.

40. MUMİN / 34-35

Önceden, elbette kat'iyyetle beyyinelerle Yusuf size gelmişti!... ve ardından onunla gelen şeyden şekk içinde olmanız zeyl olmamıştı.
Hatta helak olduğunda siz demiştiniz ki:
"Kesinlikle ALLAH ondan sonra Rasul baas etmez."

Böyledir!...
ALLAH'ın indinde ve iman edenlerin indinde kebir makt olarak… kendilerine gelen ALLAH'ın ayetleri hakkında sultan gayrısında cedel eden… mürtab müsrif kimseyi ALLAH, dalalette bırakır.

Böyledir!...
ALLAH, bütün cebbar mütekebbirlerin kalbleri üzre tab eder.

40. MUMİN / 59

Muhakkak… hakkında rayb olmayan saat kesinlikle gelecek… fakat nasın pek çoğu iman etmiyorlar!

41. FUSSİLET / 45

Musa'ya elbette kat'iyyetle kitab verdik!… ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler.
Şayet Rabbinden sebak kelimeler olmasaydı... elbette/kesinlikle onların aralarında kaza edilirdi. Muhakkak onlar, elbette ondan murib şekk içindeler.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 14

Ancak, kendilerine ilim gelmesinin ardından aralarında bagy edenler... teferruk olurlar.
Şayet Rabbinden, "müsemma ecele kadar" kelimesi sebak olmasaydı... kesinlikle aralarında kaza edilirdi.
Muhakkak onların ardından kitaba varis kılınanlar da... elbette ondan murib şekk içindedirler.

45. CASİYE / 26

De ki:
"ALLAH sizi hayy eder... sonra mevt eder.
Sonra hakkında rayb olmayan kıyamet yevminde sizi cem eder… fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

45. CASİYE / 32

Denilmişti ki:
"Muhakkak ALLAH'ın vaadi ve saat… hakkında rayb olmayan hakktır!"
Siz de demiştiniz ki:
"Biz saatin ne olduğunu idra etmedik... sadece, zann ile zann ediyoruz... ve biz yakin olmanın gereklerini yapabilenler değiliz."

49. HUCURAT / 15

Muhakkak mü'min, ancak, odur ki;
ALLAH'a ve Rasulüne iman eden...
sonra da asla rayb etmeyenlerdir.
Mallarıyla ve nefsleriyle ALLAH sebilinde cihad ederler.
İşte onlar... Sadık olanlar onlardır!

50. KAF / 24-25-26

"İkiniz… hayra mani olan, muted, murib anid keffarın hepsini cehenneme ilka edin!...
ALLAH'la beraber başka bir ilah edineni... artık siz ikiniz, onu şedid azaba ilka edin!"

52. TUR / 30-31

Yoksa dedikleri şu mu;
"O bir şair… Biz ona, menun rayb tarabbus ediyoruz."
De ki:
"Siz tarabbus edin!... Artık muhakkak ben de sizinle birlikte tarabbus edenlerdenim."

57. HADİD / 14

Onlara nida ederler,
"Sizinle beraber değil miydik?"
Derler ki:
"Bilakis!
Fakat siz,
nefslerinizi fitneye düşürdünüz...
ve tarabbus ettiniz...
ve rayb ettiniz.
ALLAH'ın emri gelinceye kadar... emaniler sizi garr etti.
ALLAH'a garur, sizi garr etti."

65. TALAK / 4

Kadınlarınızdan,
mahizden yeis içine (menapoz) girenler...
ve henüz hayz görmemiş olanlar...
eğer rayb ederseniz... artık onların iddeti üç aydır.
Hamile olanlar ise... onların eceli, yüklerini vaz etmelerine (doğum yapmalarına) kadardır.
ALLAH'a ittika eden kimse... O, ona emrinden yüsr olanları verir.

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.