İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ RZK: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 10 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox irtizak istirzak Murtezik Murtezika Musterzık Razık rezzak rızk Rızık Erzak Terzik
xoxox
ر ز ق RZK:
irtizak
ر ز ق RZK:

Rızık alma, rızıklanma.

istirzak
ر ز ق RZK:

Rızk ve nafaka elde etmek için çalışma.

Murtezik
ر ز ق RZK:

Rızıklanmış, rızık bulmuş, rızıklanan.

Murtezika
ر ز ق RZK:

Ulufe sahipleri.

Musterzık
ر ز ق RZK:

Rızık talep eden, rızık isteyen.

Razık
ر ز ق RZK:

Rızık veren; yiyecek, içecek, giyecek gibi canlı mahlukata lüzümu bulunan her çeşit ihtiyacını te'min edip veren. (Allah)

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
rezzak
ر ز ق RZK:

Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyaçları karşılayan.
Er Rezzak : Rızıklanma, kendisinden rızık olmak. Herşey rızık olarak yaratıldığı gibi, her şey birbirine rızıktır.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
rızk
ر ز ق RZK:

Allah'ın herkese lütuf ve kısmet ettiği ve bekaya sebeb olan nimet. Yiyip içecek şey. Maddi manevi ihtiyaca lazım nimet. // (rızık: doyuran, beslenen, eklenen varlık demek.)

DuruMeal'de toplam 107 kayıtta geçiyor.
Dşl.RızıkÇğl.Erzak
Terzik
ر ز ق RZK:

Rızık verme, besleme. Rızık için verip yedirme. Nasibdar kılmak.

2. BAKARA / 2-3-4-5

Bu kitab, hakkında rayb olmayandır.
Gayba iman eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infak eden...
ve sana inzal edilene ve senin öncenden inzal olana iman eden...
ve ahiretlerine ikna olmuş...
muttakiler için hudadır.

İşte onlar, Rabblerinden huda üzredirler.
İşte onlar, felaha ulaşanlardır.

2. BAKARA / 22

(Rabbiniz…)
sizin için arzı firaş, semayı bina kılandır…
ve semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, size rızk olacak semerelerden ihrac edendir.
Artık ALLAH'a... alim olduğunuz halde... endad kılmayın!

2. BAKARA / 25

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
altından nehirler cereyan eden cennetlerin kendileri için olduğunu...
ibşar et!
Ondan rızıklandıkları semerelerden her birinde,
"Bu, önceden rızklandığımızdır!"
derler... verilen, ona müteşabih olanlardır!
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır... ve onlar orada ebedidirler.

2. BAKARA / 57

Üzerinize gamameyi zıll yapmıştık.
Size, menne ve selva inzal etmiştik.
***Rızıklandırdıklarımızın tayyib olanlarından yeyin.***
BİZ'e zalim olamazlar... fakat onlar, kendilerine zalim olmuş oldular.

2. BAKARA / 60

Musa, kavmi için istiska ettiğinde, demiştik ki:
"Asan ile hacere darb et!"
Ardından, ondan oniki ayn fecr oldu… ve bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim olabildi!
ALLAH'ın rızkından yeyin ve için!
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!

2. BAKARA / 126

İbrahim demişti ki:
"Rabbim!
Bu beldeyi emin kıl.
Ehlinden ALLAH'a ve ahir yevme iman edenleri semerelerden rızıklandır."
Dedi ki:
"Kafirleri... artık onları da biraz metalandırır... sonra nar azabına muztar ederim.
Orası ne de beis masirdir!"

2. BAKARA / 172

Ey iman edenler!
Eğer siz, yalnızca O'na ibadet eden olmuşsanız…
sizi rızıklandırdığımız şeylerin tayyiblerinden yeyin...
ve ALLAH'a şükür edin!

2. BAKARA / 212

Kafirlere dünya hayatı ziynetlenir!... ve onlar, iman edenlere sahr ederler.
İttika edenler... kıyamet yevminde onların fevkindedir!

ALLAH, dilediği kimseyi, hesabsızca rızıklandırır.

2. BAKARA / 233

Anneler evladlarını iki kamil havl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamayı irade eden içindir.
Onların rızkı ve kisvesi, maruf ile evlad kendisinden olan erkeğe aittir.

Nefs, sadece, vasi olduğuna mükellef edilir.

Ne anne evladı yüzünden, ne de baba evladı yüzünden darr edilmesin.
Varise düşen de bunun mislidir.
Eğer kendi aralarında anlaşarak ve teşavür ederek fisal irade ederlerse... artık o ikisine cünah yoktur.
Evladlarınızı emzirtmeyi irade ederseniz, maruf ile vereceğiniz şeyi teslim ettiğinizde, artık size yine bir cünah yoktur.

ALLAH'tan ittika edin ve alim olun ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 254

Ey iman edenler!
Bey'in olmadığı…
ve hilletin olmadığı…
ve şefaatin olmadığı…
yevmin verilmesinin öncesinde, sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!
Kafirler... onlar zalimlerdir.

3. ALİ İMRAN / 27

"Geceyi gündüze ilac edersin ve gündüzü geceye ilac edersin.
Meyyitten hayy ihrac edersin ve hayydan meyyit ihrac edersin.
Dilediğini hesabsızca rızıklandırırsın."

3. ALİ İMRAN / 37

Rabbi onu, hasene kabul ile kabl etti... hasene nebat olarak nebatlandırdı... ve ona Zekeriyya'yı kefil kıldı.
Zekeriyya, onun yanına, mihraba her dahil olduğunda, onun indinde, rızıka vecd oluyordu.

Diyordu ki:
"Ey Meryem!
Bu sana nereden (geldi)?"

Diyordu ki:
"Bunlar, ALLAH'ın indinden."
Muhakkak ki ALLAH, dilediği kişiyi hesabsızca rızıklandırır.

3. ALİ İMRAN / 169

ALLAH sebilinde katl olanları mevt olmuş hesab etmeyin!
Bilakis!
Hayydırlar... Rabblerinin indinde... rızıklanmaktadırlar.

4. NİSA / 5

ALLAH'ın size kıyam kıldığı mallarınızı sefihlere vermeyin.
Onları onunla rızıklandırın ve kisveleyin ve onlar için maruf kavil söyleyin.

4. NİSA / 8

Kurb sahibleri ve yetimler ve miskinler, kısmete hazır olduklarında... onları ondan rızıklandırın. Onlara maruf kavl söyleyin.

4. NİSA / 39

ALLAH'a ve ahir yevmine iman etselerdi ve ALLAH'ın kendilerine rızk ettiğinden infak etselerdi ne olurdu ki!
ALLAH, onlara alim olandır.

5. MAİDE / 88

ALLAH'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden, helal, tayyib olarak yeyin. İman ettiğiniz ALLAH'a ittika edin!

5. MAİDE / 114

Meryem oğlu İsa, dedi ki:
"ALLAHumme! Rabbena!
Bize, semadan maide inzal et! ki… bize, evvelimiz için ve ahirimiz için ıd (bayram) ve SEN'den ayet olsun.
Bizi rızıklandır!
SEN rızıklandıranların en hayrlısısın."

6. ENAM / 140

İlmin gayrısında, sefihçe, evladlarını katl edenler...
ve ALLAH'ın kendilerini rızıklandırdığı şeyleri, ALLAH'a iftira ederek haram kılanlar… kat'iyyetle hasar almışlardır!
Mühtedi olmayanlar, kat'iyyetle dall olmuşlardır!

6. ENAM / 141-142

Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...!
ve enamdan hamil olanları ve firaş yapılanları…!

Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin.
İsraf etmeyin!
Muhakkak ki O, müsriflere muhabbet duymaz.

ALLAH'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden yeyin. Şeytanın hatvelerine tabi olmayın. Muhakkak o, sizin için mübin aduvvdur.

6. ENAM / 151

De ki:
"Gelin!...
Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri tilavet edeyim:
O'na sakın hiç bir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya ihsan üzre olun!
İmlaktan evladlarınızı katl etmeyin!
Sizi ve yalnızca onları rızıklandırıyoruz BİZ!
Fahiş olanlara karib olmayın... ondan zahir olana da, batın olana da!
Hakk ile olmadan... ALLAH'ın haram kıldığı nefsi katl etmeyin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki akıl edersiniz."

7. ARAF / 32

De ki:
"ALLAH'ın, kendisine abd olanlar için ihrac ettiği ziyneti ve rızktan tayyib olanları, haram eden kimdir?"

De ki:
"Bunlar, dünya hayatında... kıyamet yevmine halis olarak iman eden kimseler içindir."

Böyledir!...
Alim kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

7. ARAF / 50

Nar ashabı, cennet ashabına,
"Suyunuzdan veya ALLAH'ın sizi rızıklandırdıklarından üzerimize feyz edin." diye nida eder.
Der ki:
"Muhakkak ki ALLAH, kafirlere bunları haram etmiştir!"

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

8. ENFAL / 3

Onlar, salat ikame ederler
ve kendilerine rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

8. ENFAL / 4

İşte onlar… onlar hakk mü'minlerdir.
Onlar için, Rabblerinin indinde dereceler ve mağfiret ve kerim rızk vardır.

8. ENFAL / 26

Zikir edin:
pek azdınız… arzda istizaf edilmiştiniz… nasın sizi hatf etmesinden korkuyordunuz. Ardından sizi, evy etti ve nasrı ile size eyyid etti ve tayyib olanlardan sizi rızıklandırdı… umulur ki şükür edersiniz.

8. ENFAL / 74

İman edenler
ve hicret edenler
ve ALLAH sebilinde cihad edenler
ve evy edenler (sığındıranlar)
ve nasr edenler...
İşte onlar... onlar hakk mü'minlerdir. Onlar için mağfiret ve kerim rızk vardır.

10. YUNUS / 31

De ki:
"Semadan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?
Yahut işitmelere ve basara malik olan kimdir?
Meyyitten hayy olanı ve hayy olandan meyyiti ihrac eden kimdir?
Emri tedbir eden kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH!"
Ardından de ki:
"Hala ittika etmiyor musunuz?"

10. YUNUS / 59

De ki:
"ALLAH'ın rızıktan sizin için inzal ettiği şeyi... ve ardından onlardan haram ve helal kıldığınızı görüyor musunuz!?"
De ki:
"Size, ALLAH izin verdi!
Yoksa ALLAH'a iftira edebilir misiniz!"

10. YUNUS / 93

elbette kat'iyyetle!...
BİZ, İsrailoğullarını sıdk mübevve ile bevve ettik...
ve onları tayyib olanlardan rızıklandırdık...
ve ardından onlar, kendilerine ilim kılınıncaya kadar ihtilafa düşmediler.
Muhakkak ki Rabbin, kıyamet yevminde... hakkında ihtilafa düşmüş oldukları şeylerde... onların aralarında kaza eder.

11. HUD / 6

Arzda dabbeden, rızkı ALLAH üzre olmayan yoktur!... müstekarrına da… müstevdasına da alimdir.
Bütün bunlar, mübin kitabtadır.

11. HUD / 88

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görmüyor musunuz!?
Ya ben, Rabbimden beyyineler üzre isem... ve beni kendinden hasene rızık ile rızıklandırmışsa!...

Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim."

12. YUSUF / 37

Dedi ki:
"Size verilmesinden önce... onun te'vili ile ben size haber vermezsem... rızıklanacağınız taam size gelmez!
Bu, Rabbimin beni alim ettiklerindedir.
Muhakkak ben, ALLAH'a iman etmeyen... Ve kendi ahiretlerine kafir olan bir kavmin milletini terk ettim."

13. RAD / 19-20-21-22

Rabbinden sana inzal edilenin hakk olduğuna alim olan... kör olan kimse gibi midir!?
Muhakkak... ancak,
ALLAH'a ahdlerine vefa eden...
ve de misakı nakz etmeyen…
ve ALLAH'ın vasl olunmasını emir ettiği şeylere vasl olan...
ve Rabblerine haşy eden...
ve sui hesabtan korkan...
ve Rabblerinin vechine ibtiga ederek sabır eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve alenen infak eden...
ve hasene ile seyyieyi dar eden...
(ulu-l elbab) lübb sahibleri tezekkür edebilir.
İşte onlar... darın ukbası onlarındır!

13. RAD / 26

ALLAH, rızkı… dünya hayatı ile ifrah olan... dilediği kimse için bast eder ve ikdar eder.
Ahirette dünya hayatı, ancak, metadır!

14. İBRAHİM / 31

İman eden abdlarıma söyle;
salatı ikame etsinler!...
ve içinde bey ve hilal olmayan yevmin verilmesinden önce... onları rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve aleni olarak infak etsinler!

14. İBRAHİM / 32

ALLAH
Semaları ve arzı halk edendir…
Semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, sizin için rızık olarak semerelerden ihrac edendir…
Sizin için emri ile bahrda cereyan eden gemiler teshir edendir…
Nehirleri sizin için teshir edendir.

14. İBRAHİM / 37

"Rabbimiz!
Muhakkak ben, SEN'in muharrem beytinin (Kabe) indindeki ekin yetişmeyen vadiye, zürriyetimden iskan ettim.
Rabbimiz!
Salat ikame etmeleri için!
Artık nasdan, fuadları onlara heva edilmiş kimseler kıl. Semerelerden onları rızıklandır... umulur ki şükür ederler."

15. HİCR / 20

Orada,
sizin için…
ve kendilerini rızıklandırmadığınız kimseler için…
maişeler kıldık.

16. NAHL / 56

Alim olmadıkları şeylere, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden nasib kılıyorlar.
Yemin olsun ALLAH'a... iftira etmiş olduğunuz şeylerden elbette/kesinlikle sual edileceksiniz.

16. NAHL / 67

Hurma semerelerinden ve ineblerden (üzüm),
sekr edici olanlar da…
hasene rızklar da...
ittihaz edebilirsiniz.
Muhakkak bunda akıl eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 71

ALLAH, rızık hakkında, bazınızı bazınız üzerine fazl etti.

Fazl edilenler, melekesi yeminlerinde olanlara… kendi rızıklarını redd etmiyorlar… artık (oysa) onlar, onda aynı seviyededirler!

Artık ALLAH'ın nimeti ile... cahd mı ediyorlar?

16. NAHL / 72

ALLAH,
sizin için kendi nefslerinizde zevceler kıldı...
ve sizin için zevcelerinizden beninler ve hafidler kıldı...
ve sizi tayyib olanlardan rızıklandırdı.
Ardından batıla iman ediyorlar da... ALLAH'ın nimetine... onlar kafir mi oluyorlar?

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

16. NAHL / 75

ALLAH, bir şeye ikdar edemeyen memluk abd ile kendimizden hasene rızk ile rızıklandırdığımız ve ardından ondan sırr olarak ve cehr olarak infak eden kimseyi, mesel darb eder.
Bunlar istiva olabilir mi!?
Hamd etmek, ALLAH'ındır...
Bilakis!
Pek çoğu alim değildir.

16. NAHL / 112-113

ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti:
Onların rızkı ragad olarak bütün mekanlardan gelmekteydi. Ardından ALLAH'ın nimetlerine kafir oldular… ve ardından ALLAH onlara, sanat etmiş oldukları şeyler ile açlık ve korku libası taddırdı.
Onlara, elbette kat'iyyetle kendilerinden Rasul de gelmişti!... ve ardından onu da kizb etmişlerdi.
Ardından onları, azab ahz etti. Onlar zalimdiler.

16. NAHL / 114

Artık ALLAH'ın sizi, helal ve tayyib olarak rızıklandırdığı şeylerden yeyin.
Eğer yalnızca O'na abd oluyorsanız… ALLAH'ın nimetlerine şükür edin.

17. İSRA / 30

Muhakkak ki Rabbin, dilediği kimse için rızkı bast eder ve ikdar eder.
Muhakkak ki O, KENDİSİNE ibadet edenlere habir ve basir olandır.

17. İSRA / 31

İmlak haşyeti ile evladlarınızı katl etmeyin!
Onları ve yalnızca sizi BİZ rızıklandırıyoruz BİZ!... muhakkak onların katl edilmesi, kebir hata olur.

17. İSRA / 70

BİZ, Ademoğullarını elbette kat'iyyetle kerim kıldık!
Berrde ve bahrda onlara hamil olduk.
Onları, tayyib olanlardan rızıklandırdık.
Onları, halk ettiklerimizin çoğu üzre fazl ederek fazl ettik.

18. KEHF / 19-20

Böyledir!...
Onları, kendi aralarında (birbirlerine) sual etmeleri için baas ettik.

Onlardan konuşan biri dedi ki:
"Ne kadar lebs oldunuz?"
Dediler ki:
"Bir yevm veya yevmin birazı lebs olduk."
Dediler ki:
"Ne kadar lebs olduğunuza Rabbiniz alimdir."

Ardından...
"Biriniz şu verikleriniz ile medineye baas etsin de... hangi taamın daha zekiy olduğuna nazar etsin... ve ardından ondan rızık getirsin.
Latif olsun ve herhangi birisini size şuur ettirmesin.
Muhakkak onlar... eğer onlara zahir olursanız... ya sizi recm ederler veya kendi milletlerine ida ederler.
O zaman ebediyen felaha ulaşamazsınız."

19. MERYEM / 62

Orada, sadece, "Selam!" işitirler… lagv yotur.
Onlara orada, bükre ve aşiyy rızık vardır.

20. TAHA / 81

Sizi rızıklandırdığımız şeylerin tayyib olanlarından yeyin. Bunun hakkında tuğyan etmeyin.
Yoksa üzerinize gazabım hal olur. Gazabımın hall olduğu kimse… artık o, kat'iyyetle heva olmuştur!

20. TAHA / 131

Orada onlara fitne etmemiz için... zevcler halinde onları metalandırdığımız, dünya hayatının parıltısı şeylere aynını medd etme!
Rabbinin rızkı hayrlı ve bakidir.

20. TAHA / 132

Ehline salat ile emir et... ve ona sabır et!
BİZ senden rızık sail olmuyoruz... seni BİZ rızıklandırıypruz!
Akibet, takva iledir!

22. HACC / 26-27-28-29

BİZ, İbrahim'e,
BANA hiçbir şeyi şirk koşma diye...
Taifler için... ve kaim olanlar için... ve rüku edenler, secde edenler için... evimi tahir et diye...
Nasın hacc yapmasını ezan et diye...
beytin mekanını bevve ettik.

Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için...
ve alim olunan yevmlerde, behim enamdan kendilerine rızk edilenler üzre ALLAH ismini zikir etmek için...
ve ardından onlardan yemeniz ve beis fakire de taam etmeniz için...
gelinebilen bütün amik fecclerden... recül olarak ya da bütün zamirler üzre sana gelsinler!

Sonra,
tefes kaza etsinler
ve nezrlerini vefa etsinler
ve Beyt-i Atik'i (Kabe'yi) tavaf etsinler.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 50

Artık… salih (iş)lere amil olarak iman edenler… mağfiret ve kerim rızık onlaradır.

22. HACC / 58-59

ALLAH sebilinde hicret edip... sonra katl olanlar veya mevt olanlar… ALLAH elbette/kesinlikle onları, hasene rızıkla rızıklandıracaktır.
Muhakkak ki ALLAH... elbette/kesinlikle O, rızık verenlerin hayrıdır.
elbette/kesinlikle onları dahil olmaktan razı olacakları yere dahil edecektir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, hakimdir.

23. MUMİNUN / 72

Yoksa, sen, onlardan harac mı sail oluyorsun!?
Artık, Rabbinin haracı hayrdır.
O, rızık verenlerin hayrıdır.

24. NUR / 26

Habis kadınlar, habis erkekler içindir...
ve habis erkekler, habis kadınlar içindir.
Tayyib kadınlar, tayyib erkekler içindir... ve tayyib erkekler, tayyib kadınlar içindir.
İşte onlar, söylenmiş şeylerden müberra olanlardır.
Onlar için mağfiret ve kerim rızık vardır.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

27. NEML / 64

Yoksa,
halk etmeyi ibda eden sonra onu ida eden mi!?
ve semadan ve arzdan sizi rızıklandıran mı!?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
De ki:
"Eğer sadıksanız, burhanınızı getirin."

28. KASAS / 54

İşte onlara, sabır ettikleri şey ile ecirleri iki merre verilir.
Onlar seyyieyi hasene ile dar ederler.
Onlar rızıklandırdığımız şeylerden infak ederler.

28. KASAS / 57

Dediler ki:
"Seninle beraber hudaya tabi olursak, arzımızdan hatf ediliriz."

BİZ onları, BİZ'im VARLIĞIMIZDAN rızık olarak… herşeyin semerelerinin kendilerine ictiba edildiği, emin Haram'a mekanlandırmadık mı?
Fakat onların pek çoğu alim değiller.

28. KASAS / 82

Bir gün önce, onun yerinde olmayı temenni edenler,
"Vay! Demek ki ALLAH, kendisine abd olanlardan dilediği kimse için rızkı bast ediyor ve ikdar ediyormuş.
Eğer ALLAH, bize minnet etmeseydi, bizi de kesinlikle hasf edecekti. Demek ki kafirler felaha ulaşamıyorlarmış!" deyiverdiler.

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

29. ANKEBUT / 60

Nice dabbe, rızkına hamil olamaz. Onları da… yalnızca sizi de… ALLAH rızıklandırıyor!
O, semidir, alimdir.

29. ANKEBUT / 62

ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye rızkı bast eder... ve ona ikdar eder.
Muhakkak ki ALLAH herşeye alimdir.

30. RUM / 28

Size nefslerinizden mesel darb ediyor...
Sizi rızıklandırdığımız şeyler içinde; melekesi yeminlerinizde olanlardan... artık onda seva olduğunuz...
Nefsinizden korktuğunuz gibi onlardan korktuğunuz...
şerikleriniz var mıdır!?

Böyledir!...
Ayetlerimizi akıl eden kavim için fasl ederiz.

30. RUM / 37

ALLAH'ın, dilediği kimse için rızkı bast ettiğini ve ikdar ettiğini görmezler mi!?
Muhakkak bunda, iman eden kavim için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 40

Sizi halk eden ALLAH,
sonra sizi rızıklandırır,
sonra mevt eder,
sonra hayy eder.
Şirk koştuklarınızdan, bunlardan bir şeye fail olan kimse var mı?
O, subhandır ve onların şirk koştuklarından tealidir.

32. SECDE / 16

Onların cünübları mazcalarından cefa olur.
Korku ve tama ile Rabblerini davet ederler.
Onları rızıklandırdığımız şeylerden infak ederler.

33. AHZAB / 31

ALLAH ve Rasulü için olanlardan kanit olan... ve salih amel işleyen… onlara, ecrini iki merre veririz.
BİZ, onlara kerim rızık atid ettik.

34. SEBE / 3-4

Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler.
De ki:
"Bilakis!
Yemin olsun, gayba alim Rabbime!
elbette/kesinlikle o size verilecektir!
Semalarda ki ve arzda ki zerre miskal, O'na azb değildir. Bundan daha sagir ve daha ekber yoktur ki, mübin kitabta olmasın!"
(Bu,) Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri cezalandırması içindir… işte onlar... onlara mağfiret ve kerim rızık vardır.

34. SEBE / 15

elbette kat'iyyetle!... Sebe için, meskenlerinde ayet olarak; yeminde ve şimalde iki cennet vardı.
"Rabbinizin rızkından yiyin... ve O'na şükür edin.
Tayyib belde... ve gafur Rabb!"

34. SEBE / 24

De ki:
"Semalardan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?"

De ki:
"ALLAH!...
Muhakkak ya biz... veya yalnızca siz…
birimiz, elbette huda üzereyiz…
diğerimiz ise mubin dalalet içindeyiz.

34. SEBE / 36

De ki:
"Muhakkak ki Rabbim, dilediği kimse için rızkı bast eder... ve ikdar eder.
Fakat nasın pek çoğu alim değildir."

34. SEBE / 39

De ki:
"Muhakkak ki Rabbim, kendisine ibadet edenlerden dilediği kimse için rızkı bast eder... ve ikdar eder.
Birşeylerden infak ettiğiniz ne varsa… artık O, ona halife kılar.
O, rızk verenlerin hayrlısıdır."

35. FATIR / 3

Ey nas!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı?

O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

35. FATIR / 29-30

Muhakkak,
ALLAH'ın kitabını tilavet edenler...
ve salat ikame edenler...
ve kendilerini rızıklandırdıklarımızdan sırr olarak veya alenen infak edenler...
ecirlerinin kendilerine vefa edilmesi ve fazlından ziyade edilmesi için... bevar olmayacak bir ticarete rica ederler.
Muhakkak ki O, gafurdur, şekurdur.

36. YASİN / 47

Onlara denilmiştir ki:
"ALLAH'ın sizi rızıklandırdıklarından infak edin!"

Kafirler, iman edenlere der ki:
"Biz mi taam vereceğiz!... Şayet ALLAH dileseydi onlara KENDİSİ taam verirdi…
Siz, sadece, mubin dalalet içindesiniz."

37. SAFFAT / 40-41-42-43

Muhles olarak ALLAH'a abd olanlar müstesna… işte onlar için malum rızık fakihler vardır. Onlar… naim cennetlerinde ikram edilmiş olanlardır.

38. SAD / 53-54

Hesab yevmi için size vaad edilen şey, budur!
Muhakkak bu, kesinlikle rızk ettiğimizdir. Ona nefd olmak yotur.

39. ZUMER / 52

Alim değiller mi... ALLAH, dilediği kimse için rızkı bast eder ve ikdar eder?
Muhakkak işte bunda, iman eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

40. MUMİN / 40

"Seyyielere amil olan… artık sadece, mislince cezalanır.
Erkek veya dişiden... salih olanlara amil olan kimse… o mü'mindir... ve ardından işte onlar, cennete dahil olurlar. Orada hesabsızca rızıklanırlar."

40. MUMİN / 64

Size arzı karar kılan...
ve semayı bina eden...
ve sizi tasavvur eden… ve ardından suretlerinizi ahsen eden...
ALLAH... sizi tayyib olanlardan rızıklandırdı.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir.
Ardından, Rabb-il alemin ALLAH, bereket verir.

42. ŞURA / 12

Semaların ve arzın mıkladları O'nundur.
Dilediği kimse için rızkı bast eder ve ikdar eder.
Muhakkak ki O, herşeye alimdir.

42. ŞURA / 19

ALLAH kendisine ibadet edenlere latiftir… ve dilediği kimseyi rızıklandırır.
O, kaviydir. azizdir.

42. ŞURA / 27

Şayet ALLAH, kendisine ibadet edenler için rızkı bast ederse... elbette/kesinlikle arzda bagy olurlar. Fakat O, dilediği şeyi kader ile inzal eder.
Muhakkak ki O, kendisine ibadet edenlere habirdir, basirdir.

42. ŞURA / 38

ve Rabblerine isticab edenler için...
ve salat ikame edenler için...
ve emirleri, aralarında şura edenler için…
ve rızıklandırdıklarımızdan infak ederler için…

45. CASİYE / 5

Gece ve gündüzün ihtilafı…
ALLAH'ın semadan rızık olarak inzal ettiği...
ve ardından onunla arzda mevtten sonra hayy etmesi...
Rihleri tasrif etmesi...
Akıl eden kavim için ayetlerdir.

45. CASİYE / 16

İsrailoğullarına... elbette kat'iyyetle kitabı ve hükmü ve nübüvveti vermiştik!… ve onları tayyib olanlardan rızıklandırmıştık… ve onları alemlere fazl etmiştik.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

51. ZARİYAT / 22

Rızkınız ve size vaad edilen şey semadadır!

51. ZARİYAT / 57

BEN onlardan rızık irade etmiyorum... BANA taam ettirmelerini irade etmiyorum.

51. ZARİYAT / 58

Muhakkak ki ALLAH... O, rezzaktır, metin kuvvet sahibidir.

56. VAKIA / 82

Siz kendi kizb ettiklerinizi, kendinize rızk ediniyorsunuz!

62. CUMA / 11

Ticareti veya lehvi görünce ona fazz oldular... ve seni kaim olarak terk ettiler.
De ki:
"ALLAH'ın indinde olanlar lehvden ve ticaretten hayrdır. ALLAH, rızk verenlerin hayrlısıdır."

Rivayete göre; bir Cuma vaktinde… Rasulullah (sav) miberde ayakta hutbede iken, şehre bir kervan girdiğinin duyulmuması üzerine… cemaat mescidi terk etmiş ve sadece 12 kişi kalmıştır. Buna istinaden bu ayet inzal olmuştur.
63. MUNAFİKUN / 10

Sizden birisine mevt gelmeden... ve
"Rabbim!
Şayet beni karib ecele tehir edersen, artık ben sadakat gösteririm... salihlerden olurum!"
demeden önce!... sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

65. TALAK / 6-7

İskan olduğunuz yerde, vecd olduğunuz kadar o kadınları iskan edin. Onları dıyk etmek için onları darr etmeyin.
Eğer onlar hamile iseler... artık onlara yüklerini vaz edinceye kadar infak edin.

Ardından eğer sizin için emzirirlerse... artık onların ecirlerini ödeyin. Aranızda maruf ile temir edin.
Eğer teasür olursa... vüsat sahibinin, vüsatından infak etmesi için… artık ona başkası emzirecektir.

Rızkı kendisine ikdar olunan kimse... artık o da, ALLAH'ın kendisine verdiğinden infak etsin!
ALLAH, nefsi, sadece, kendisine verdiği şeye mükellef eder!
ALLAH, usra ardından yüsr kılacaktır.

65. TALAK / 11

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir.

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Kat'iyyetle ALLAH'ın ahseni ona rızk olur!

67. MULK / 15

Sizin için arzı zelul kılan O'dur… artık menkiblerinde meşy edin... ve rızkından yeyin.
Neşir O'nadır.

67. MULK / 21

Ya da eğer rızkını imsak etse... sizi rızıklandıracak olan bunlar mıdır?
Bilakis!
Atiye ve nefret içinde lecc ettiler.

89. FECR / 15-16

Ancak... İnsan,
Rabbi kendisini belv ettiğinde... ve ardından onu daha kerim ettiğinde... ve onu nimetlendirildiğinde…
"Rabbim beni en kerim kıldı" der.

Ancak kendisini belv ettiğinde... ve ardından kendisine rızkını kaderlediğinde,
"Rabbim beni en hevan kıldı" der.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.