xoxox
ث ب ت
S!BT
| |
isbat
ث ب ت
S!BT
| Doğruyu delil göstererek meydana koymak. Delil ve şahitle bir fikrin sıhhatını göstermek. İtiraf, ikrar ve tasdik etmek. Sabit ve muhkem kılmak. Baki ve payidar eylemek. Delil. Bürhan. Şahit. |
musbet
ث ب ت
S!BT
| İsbat olunan. Delilli. Açık ve sabit olan. Menfinin zıddı. Pozitif, olumlu. Yazılıp kaydedilmiş. Tesbit edilmiş olan. |
musbit
ث ب ت
S!BT
| İsbat eden, tesbit eden. Hakikat olduğunu, doğruluğunu belli eden. |
musebbet
ث ب ت
S!BT
| Sabit kılınmış, tesbit olunmuş. |
musebbit
ث ب ت
S!BT
| Tesbit eden, sabit kılan, devamlı kılan. |
sabit
ث ب ت
S!BT
| Duran, yerinde durup hareket etmeyen. Doğruluğu isbat edilmiş olan. DuruMeal'de toplam 12 kayıtta geçiyor. |
sebat
ث ب ت
S!BT
| Yerinden oynamamak, dayanmak. Kararlı olmak. Sözde durmak, ahde vefa etmek. Bir meslekte, meşru bir kanaatte veya bir fikirde kararlı bulunmak, sağlamlık göstermek. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
sebit
ث ب ت
S!BT
| Aklın sabit olması, aklın durması. |
subut
ث ب ت
S!BT
| Sabit, berkarar ve payidar olup durmak. Oynak ve müteharrik olmamak. Kat'i olarak meydana çıkmak. Sabit oluş. |
tesbit
ث ب ت
S!BT
| Sağlam olarak yerleştirme. Yerinden kımıldayamaz hale getirme. / Bir şeyin aslını kat'i olarak bulma. / Bir şeyi açıklığa kavuşturma, delil getirme, bir hak veya olgunun gerçekliğini delille ortaya koyma yoluyla inanmak. DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor. |
2. BAKARA / 250 Calut ve ordusuna bariz olduklarında, dediler ki: |
2. BAKARA / 265 ✦ ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek... ALLAH, amel ettiğiniz şeylere basirdir. |
3. ALİ İMRAN / 147 Onların, |
4. NİSA / 66 Şayet BİZ onlara... "kendi nefslerinizi katl edin" veya "diyarlarınızdan ihrac olun" diye ketb etmiş olsaydık, içlerinden birazı dışında buna fail olmazlardı. Şayet kendilerine vaaz edilene fail olsalardı elbette kendileri için hayrlı ve daha şedid tesbit edilmiş olurdu. |
8. ENFAL / 11 O'ndan emanet olarak, sizi nuas gışa etmişti… ve üzerinize, |
8. ENFAL / 12 Rabbin meleklere vahy etmişti: |
8. ENFAL / 30 Kafirler sana, seni tesbit etmek veya katl etmek veya ihrac etmek için mekr etmişlerdi. |
8. ENFAL / 45 Ey iman edenler! |
9. TEVBE / 46 Şayet huruc olmayı irade etselerdi, ona iddet ile elbette/kesinlikle idad ederlerdi. |
11. HUD / 120 Rasullerin nebelerinden sana kıssa ettiklerimizin hepsi... senin fuadını sabitleştirecek olandır. |
13. RAD / 39 ALLAH, dilediğini mahv eder ve de sabitler. |
14. İBRAHİM / 24-25 ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!? ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler. |
14. İBRAHİM / 27 ALLAH, iman edenleri... dünya hayatında da… ahirette de... sabit kavil ile sabitleştirir. |
16. NAHL / 94 Yeminlerinizi, aranızda dehal olarak ittihaz etmeyin! |
16. NAHL / 102 De ki: |
17. İSRA / 74 Şayet BİZ seni sebat ettirmeseydik… neredeyse onlara elbette kat'iyyetle biraz rükn olacaktın! |
25. FURKAN / 32 Kafirler dediler ki: Böyledir!... |
47. MUHAMMED / 7 Ey iman edenler! |