İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ S:A:K: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 2 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox saika Savaik
xoxox
ص ع ق S:A:K:
saika
ص ع ق S:A:K:

Yıldırım. Ölüm, mevt. Nüzul ateşi. Semadan gelen şiddetli ses. Mühlik ve azab. Bulutları sevke vazifeli melek. Sürükleyen, sevkeden, götüren hal, sebep.

DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor.
Çğl.Savaik
2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 55-56

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
ALLAH'ı cehren görünceye kadar sana iman etmeyeceğiz!"
Ardından sizi... nazar edip dururken... bir saika ahz etmişti.
Sonra, ola ki şükür edersiniz diye... mevt oluşunuzdan sonra sizi baas etmiştik.

4. NİSA / 153

Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor.
Onlar, Musa'ya, kat'iyyetle bundan daha kebir sail olmuşlardı!... ve "Bize ALLAH'ı cehren göster" demişlerdi!

Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti.
Sonra, kendilerine verilen beyyinelerin ardından dişi buzağı ittihaz ettiler.
BİZ, onları, bundan da afv ettik... ve Musa'ya mübin sultan verdik.

7. ARAF / 143

Musa, mikatımız için geldiğinde ve Rabbi ona kelime ettiğinde, dedi ki:
"Rabbim!
Bana görün. SANA nazar edeyim."
Dedi ki:
"Sen BEN'i göremezsin... fakat dağa nazar et. Artık eğer o, mekanında karar edebilirse, o zaman, BEN'i göreceksin."
Rabbi dağa tecelli edince, onu dekk kıldı... Musa, saikayla harra oldu... ve ardından, fevk olduğunda, dedi ki:
"SEN subhansın!
SANA tevbe ederim. Ben, mü'minlerin evveliyim."

13. RAD / 13

Rad, O'nun hamd etmesi ile…
ve melekler, O'nun korkusundan…
O'na sebbih ederler.
O, saikalar irsal eder... ve ardından, ALLAH hakkında cedel edenlerden dilediği kimseye onları isabet ettirir.
Mihali şedid olan O'dur!

39. ZUMER / 68

Sur'a nefh edilir… ve ardından, ALLAH'ın dilediği kimseler dışında... semalarda ki kimselere ve arzdaki kimselere saika tutar.
Sonra ona tekrar nefh edilir… ardından onlar, kıyam ederler, nazar ederler.

41. FUSSİLET / 13

Eğer iraz ederlerse, artık de ki:
"Ad ve Semudun saikası mislince saikaya sizi inzar ettim."

Ebu Cehil ile Kureyş'in ileri gelenlerinden bir topluluk şöyle dediler: "Muhammed'in işi bizi şüpheye düşürdü, sihir, kehanet, falbakıcılık ve şiiri bilen bir adam arasanız, onunla konuşsa da bize onun durumunu bir anlatsa." dediler.
Bunun üzerine Utbe b. Rebia:
"Ben vallahi şiiri, fal bakmayı, sihri dinlemişim, ona dair bir ilim edinmişimdir. Eğer öyle ise Muhammed bana gizli kalmaz." dedi ve vardı:
"Ya Muhammed, sen mi daha hayırlısın, Haşim mi; sen mi hayırlısın, Abdulmuttalib mi?" dedi.
Rasulullah cevap vermedi.
"Ya Muhammed, sen bizim ilâhlarımızı kötülüyor, atalarımızı sapık olarak gösteriyorsun, eğer başkanlık senin olsun istiyorsan bayraklarımızı sana dikelim ve eğer mal istiyorsan sana mallarımızdan senin ve arkandakilerin ihtiyaçlarını giderecek mal toplayalım ve eğer kadın ihtiyacın varsa Kureyş kızlarından beğeneceğin on tanesini seninle evlendirelim." dedi.
Rasulullah susuyor söylemiyordu.
Utbe sözünü bitirdiği zaman, Rasulullah,
"Bismillahirrahmanirrahim" deyip, bu sureyi baştan okudu. Bu ayete geldiğinde Utbe hemen Rasulullah’ın mübarek ağızlarını tuttu "Rahime" yemin vererek vazgeçmesini rica etti.
Kureyş'e çıkmadı, birkaç gün görünmeyince Ebu Cehil "Ey Kureyş topluluğu!" dedi. "Utbe neden görünmüyor? Zannederim Muhammed'e saptı, galiba onun yemeği hoşuna gitti, bu mutlak ihtiyacından olmalı, kalkın gidelim bakalım" dedi.
Vardılar. Ebu Cehil "Ey Utbe" dedi. "Sen Muhammed'e saptın o galiba hoşuna gitti, bir ihtiyacın varsa seni Muhammed'e muhtaç etmeyecek mal toplayabiliriz."
Bunun üzerine Utbe kızdı ve bundan sonra Muhammed'e ebediyyen bir şey söylemeyeceğine billahi diyerek yemin etti ve olup biteni anlattı.
"Bana" dedi, "bir şey ile cevap verdi ki: Vallahi o sihir değil, şiir de değil, fal bakıcılık da değildir."
Vallahi bilirsiniz ki Muhammed bir şey söylediği zaman yalan çıkmaz, onun için başınıza bir azap inmesinden korktum."
41. FUSSİLET / 17-18

Semud (kavmi)…
Onlara da hidayet etmiştik... ancak onlar, hudaya kör olmayı habb ettiler… ardından, kesb etmiş oldukları ile hevan azabın saikası onları ahz etti.

BİZ, iman edenlere ve ittika etmiş olanlara necat ettik.

51. ZARİYAT / 43-44

Semud hakkında!...
Onlara "Bir hiyne kadar metalanın" denilmişti.
Ardından Rabblerinin emrinden atiy etmişlerdi… ve ardından nazar edip dururlarken… onları saika ahz edivermişti.

52. TUR / 45

Artık onları, içinde saika olacakları yevmlerine mülaki oluncaya kadar vezr et.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.