İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ S:LH ❞ kökünden türeyen kelimeler... 18 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Aslah Eslah Hz. Salih ıslah Islahat Istılah Istılahat istıslah Munsalih Musalaha Musalahat Musalaha Musalih Muslih Muslihîn Mutesalih salah Salahat salahiyet salih Saliha Suleha salih amel sulh
xoxox
ص ل ح S:LH
Aslah
Eslah
ص ل ح S:LH

En sâlih. Daha sâlih.

Hz. Salih
ص ل ح S:LH

Disiplin vermek, düzenlemek, en iyi haline getirmek; / Sahipliğini kullanmak, makamında bulunmak, yetkiyi eline almak, görevini yapmak; / Barış halinde olmak, güvenilir durumda olmak.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
ıslah
ص ل ح S:LH

İyileştirmek. Düzeltmek. Kusurları gidermek.

DuruMeal'de toplam 35 kayıtta geçiyor.
Çğl.Islahat
Istılah
ص ل ح S:LH

Tabir, deyim. Belirli bir topluluğun, bir lafzı lügat mânasından çıkararak başka bir mânada kullanmaları. / Bir ilim veya mesleğe âid kelime. Terim. Erbab-ı ilim arasındaki ve herkesin anlamadığı kelime. / Muvafakat. Uygunluk. Barışmak. İttifak.

Çğl.Istılahat
istıslah
ص ل ح S:LH

Bir şeyi iyi olarak görmek isteme. Bir şeyin iyi olmasını isteme.

Munsalih
ص ل ح S:LH

Sulh üzere olan. Barış hâlinde olan.

Musalaha
ص ل ح S:LH

Karşılıklı anlaşmak. Barışmak. Sulh akd etmek.

Çğl.Musalahat
Musalaha
ص ل ح S:LH

Barışma. Anlaşma. Güvenlik.

Musalih
ص ل ح S:LH

Sulh yapan, barışan.

Muslih
ص ل ح S:LH

Islah eden. İyileştiren.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Muslihîn
Mutesalih
ص ل ح S:LH

Sulh yapan, tesalüh eden.

salah
ص ل ح S:LH

Düzenlemek, şekillendirmek, disiplin vermek. En iyi duruma getirmek. / Nefsden arınarak, Allah ile beraberliğin fark edilmesi. / Her an sahipliğini takınmak, kullanmak. İnsana hizmet etmek için güç almak. / Bir şeyin en iyi hâli. Rahatlık, sulh, iyileşme, düzelme, iyilik. Dine olan bağlılık.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Salahat
ص ل ح S:LH

Sâlihlik, günahsız ve temiz oluş, dindarlıkta çok ileri olmak hâli.

salahiyet
ص ل ح S:LH

Bir işe karışmağa veya o işi yapmağa hakkı olmak, vazifeli olmak, bir iş için emir almış olmak. Bir dâvaya bakabilmek.

salih
ص ل ح S:LH

İşe yarar, elverişli, uygun, iyi. / Haklı olan, itikatlı, dindar, dinî emirlere uyan. Faziletli, ehl-i takva olan. / Safi gümüş.

DuruMeal'de toplam 40 kayıtta geçiyor.
Dşl.SalihaÇğl.Suleha
salih amel
ص ل ح S:LH

Allah'ın emrini bizatihi duyarak, ve itaat ederek, emr-i bil maruf, nehy-i anil münker esası ile yapılan ameller.

DuruMeal'de toplam 84 kayıtta geçiyor.
sulh
ص ل ح S:LH

Barış. Uyuşma. Muharebeyi terk için anlaşma. Rahatlık.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 11-12

Onlara,
"Arzda fesad çıkarmayın!"
denildiğinde;
"Muhakkak biz, ancak, ıslah edenleriz."
derler.
Değil mi ki... muhakkak onlar, fesad çıkaranlardır!... fakat onların şuurlarında değil!

2. BAKARA / 25

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
altından nehirler cereyan eden cennetlerin kendileri için olduğunu...
ibşar et!
Ondan rızıklandıkları semerelerden her birinde,
"Bu, önceden rızklandığımızdır!"
derler... verilen, ona müteşabih olanlardır!
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır... ve onlar orada ebedidirler.

2. BAKARA / 62

Muhakkak,
iman edenler
ve ALLAH'a ve ahir yevme, salih (iş)lere amil olarak iman eden;
- hadüler,
- ve nasraniler,
- ve sabiiler...
artık onlara... Rabbleri indinde onların ecirleri;
onlara korku yoktur…
ve onlar hüzünlenmezler.

2. BAKARA / 82

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... işte onlar, cennet ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 130

Nefsine sefih olanlar dışında… İbrahim'in milletinden (başka bir millete) kim rağbet eder ki!

BİZ onu, dünyada elbette kat'iyyetle ıstıfa ettik!… muhakkak o, ahirette de kesinlikle salihlerdendir.

2. BAKARA / 159-160

Muhakkak... nasa, kitabta beyan ettiğimiz şeylerin ardından... beyyinelerden ve hudadan inzal ettiğimiz şeyleri ketm edenler... işte onlara...
ALLAH, onlara lanet eder!
Lanet ede(bile)nler de onlara lanet eder!

Tevbe edenler
ve ıslah olanlar
ve beyan edenler
müstesna!... artık işte onlar... onlara BEN de tevbe ederim.
Tevvab, rahim BEN'im!

2. BAKARA / 180-181-182

Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi!

İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, alimdir.

Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 220

Dünya ve ahirette... sana yetimlerden sual ediyorlar.
De ki:
"Islah etmek, onları için hayr olandır.
Eğer onlara halit olursanız... artık onlar sizin kardeşinizdir."

ALLAH, ıslah olandan ifsad olana alimdir.
Şayet ALLAH dilerse, elbette size anet eder.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

2. BAKARA / 224-225

Nas arasında...
berr olmaya...
ve ittika etmeye...
ve ıslah olmaya...
(dair) yeminlerinize ALLAH'ı urza kılmayın!
ALLAH, semidir, alimdir.

ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder!
ALLAH, gafurdur, halimdir.

2. BAKARA / 228

Mutallaka kadınlar, kendi nefsleri ile üç kur tarabbus ederler.

ALLAH'a ve ahir yevme iman etmişlerse, ALLAH'ın rahimlerinde halk ettiği şeyi ketm etmeleri kendileri için helal değildir.

Eğer ıslah olmayı irade ederlerse... kocaları, kadınlarının (kendilerine) redd olmalarına (geri dönmelerine) daha çok hakk sahibidirler.

Kadınların (hakkları) da maruf ile üzerlerine olan mislincedir. Derece, karıları üzerine erkekler içindir.

ALLAH, azizdir, hakimdir.

2. BAKARA / 277

Muhakkak;
salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
ve salat ikame edenler...
ve zekat verenler…
► onların ecirleri, Rabbleri indinde kendilerinedir.
► Onlara korku yoktur...
► ve onlar hüzünlenmezler.

3. ALİ İMRAN / 39

Ardından… mihrabta kaim olarak salat ediyorken... melekler ona nida etti:
"ALLAH, seni...
ALLAH'tan kelimelere musaddık...
ve seyyid...
ve hasur...
ve salihlerden Nebi...
Yahya ile ibşar ediyor."

3. AL-İ İMRAN / 45-46

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni... KENDİSİNDEN,
Meryem oğlu İsa Mesih isminde...
dünyada ve ahirette vecih...
ve mukarreb olanlardan...
bir kelime ile ibşar ediyor.
O, nasa mehd içinde de... kehl olduğunda da... kelime edecektir... ve salihlerdendir."

3. ALİ İMRAN / 57

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... artık onların ecirleri kendilerine vefa edilir.
ALLAH, zalimlere muhabbet duymaz.

3. ALİ İMRAN / 89

Bunun ardından tevbe edenler ve ıslah olanlar müstesna…
Artık muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

3. ALİ İMRAN / 114

ALLAH'a ve ahir yevme iman ederler.
Maruf ile emir ederler ve münkerden nehy ederler.
Hayr olanda seri olurlar.
İşte onlar, salihlerdendir.

4. NİSA / 16

İçinizden bunu yapan iki kimse… artık o ikisine eza edin.
Eğer onlar tevbe ederlerse ve ıslah olurlarsa, artık onlardan iraz edin.
Muhakkak ki ALLAH, tevvab, rahim olandır.

4. NİSA / 34

ALLAH'ın bazısını bazısına fazl ettiği ile...
ve mallarından infak ettikleri ile...
erkek kimseler, kadınlara kavvamdır.

Ardından salih kadınlar, kanit olurlar... ALLAH'ın hıfz ettiği şeyle, gayb için hıfz edici olurlar.
Nüşuz etmelerinden korktuğunuz kadınlara... artık vaaz edin ve mazcalarda onları hicr edin ve onları darb edin. Eğer itaat ederlerse, artık üzerlerine sebil ibtiga etmeyin.
Muhakkak ki ALLAH, aliyy, kebir olandır.

4. NİSA / 35

Eğer (ikisinin) aralarının şikak etmesinden hafy ederseniz… ardından erkeğin ehlinden bir hakem ve kadının ehlinden bir hakem baas edin.
Eğer ıslah olmayı irade ederlerse, onların aralarını ALLAH vefk eder.
Muhakkak ki ALLAH, alim, habir olandır.

4. NİSA / 57

Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri...
onları içinde ebedi olacakları...
altından nehirler cereyan eden...
cennetlere dahil edeceğiz.
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır.
Onları zalil zılla dahil edeceğiz.

4. NİSA / 69

ALLAH'a ve Rasule itaat eden kimse… artık işte onlar,
Nebilerden
ve sıddıklardan
ve şahidlerden
ve salihlerden
ALLAH'ın kendilerini nimetlendirdikleriyle beraberdirler.
İşte onlar ne de hüsn refiktirler.

4. NİSA / 114

Necvanın çoğunda hayr yoktur.
Sadakati veya marufu veya nasın arasını ıslahı emir eden kimse müstesna.
ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek buna fail olan kimse… artık yakında ona azim ecir vereceğiz.

4. NİSA / 122

Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri...
orada ebediyyen ebedi olacakları...
altından nehirler cereyan eden...
cennetlere dahil edeceğiz.
ALLAH'ın vaadi hakktır! Kavli ALLAH'tan sadık olan kimdir!?

4. NİSA / 124

Erkek veya dişi, salihlerden amel edenler… onlar mü'mindirler. Artık işte onlar, cennete dahil olurlar ve nakir kadar zulme uğramazlar.

4. NİSA / 128

Eğer bir kadın, kocasının nüşuz etmesinden veya iraz olmasından korkarsa, aralarını sulh ile ıslah etmelerinde o ikisine cünah yoktur.
Sulh hayrdır.
Nefsler şuhha ihzar edilmiştir.
Eğer ahsen olursanız ve ittika ederseniz... artık muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 129

Ne kadar haris olsanız da kadınlar arasında adil olarak itaat edemezsiniz. Artık külli meyl ile meyl etmeyin ve diğerini de muallak gibi vezr etmeyin.
Eğer ıslah olur ve ittika ederseniz, muhakkak ki ALLAH, gafur, rahim olandır.

4. NİSA / 146

Tevbe edenler...
ve ıslah olanlar...
ve ALLAH'a ismetli olanlar...
ve ALLAH için dinlerine ihlaslı olanlar...
müstesna. İşte bunlar mü'minlerle beraberdir. ALLAH, yakında, mü'minlere azim ecir verecek.

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

5. MAİDE / 9

ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere vaad etmiştir ki;
onlara mağfiret edilecektir...
ve onlara azim ecir vardır.

5. MAİDE / 39

Zulmünün ardından tevbe eden ve ıslah olan… artık muhakkak ki ALLAH, ona tevbe eder.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

5. MAİDE / 69

Muhakkak,
iman edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevme, salih (iş)lere amil olarak iman eden;
- hadüler,
- ve nasraniler,
- ve sabiiler...
artık;
onlara korku yoktur…
ve onlar hüzünlenmezler.

5. MAİDE / 84

"Rabbimizin, bizi salih kavimle beraber dahil etmesine tama ederken, ALLAH'a ve hakktan bize gelene neden iman etmeyelim!?"

5. MAİDE / 93

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
ittika ederek ve salih (iş)lere amil olarak iman ettiklerinde...
sonra, ittika ederek iman ettiklerinde...
sonra, ittika ederek ahsen olduklarında...
taam ettikleri şeyler hakkında, üzerlerine cünah yoktur!
ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

6. ENAM / 48

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
İman edenler ve ıslah olanlar… artık onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

6. ENAM / 54

Ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, de ki:
"Selamun aleykum!
Rabbiniz,
sizden, cehalet ile sui olana amil olan...
sonra onun ardından tevbe eden...
ve de ıslah olan kimseye...
KENDİ NEFSİ üzerine rahmeti ketb etmiştir. Artık O, gafurdur, rahimdir."

6. ENAM / 85

Zekeriya ve Yahya ve İsa ve İlyas…
Hepsi salihlerdendir.

7. ARAF / 35

Ey Ademoğulları!
Eğer size, kendinizden Rasuller verilir, ayetlerimi size kıssa ederlerse; ittika eden ve ıslah olan kimseler... artık onlara, üzerlerine korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

7. ARAF / 42

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
***Nefsi, sadece, kendi vasi olduğuna mükellef ederiz.***
işte onlar, cennet ashabıdır… orada ebedidirler.

7. ARAF / 56

Islah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın. Korku ve tama ile O'nu davet edin.
Muhakkak karib olan ALLAH'ın rahmetidir, muhsinlerden.

7. ARAF / 73

Semud kavmine, kardeşleri Salih dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı sizin için ilah yoktur.
Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
ALLAH'ın şu devesi, sizin için ayettir. Artık onu vezr edin... ALLAH'ın arzında yesin... ve ona sui ile mess etmeyin!
Yoksa, elim azab sizi ahz eder."

7. ARAF / 75

Kavminden istikbar eden meleler… kendilerinden, iman ettikleri için istizaf ettikleri kimselere dediler ki:
"Siz, Salih'in, Rabbinden mürsel olduğuna alim misiniz?"
Dediler ki:
"Muhakkak biz, onunla irsal edilene mü'minleriz."

7. ARAF / 77

Ardından deveyi akar ettiler... ve Rabblerinin emrine atiy ettiler. Dediler ki:
"Ey Salih!
Eğer mürsellerden isen... vaad ettiğin şeyle gel bize haydi!"

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 142

Musa'ya otuz gece vaad ettik... ve bunu aşr ile tamamladık... artık, Rabbinin mikatı, kırk geceye tamam oldu.

Musa, kardeşi Harun'a dedi ki:
"Kavmimde bana halife ol... ve ıslah et. Müfsidlerin sebiline tabi olma!"

7. ARAF / 168

Onları arzda ümmetlere kata ettik... onlardan salihler de vardır... onlardan, bunun gayrısında olanlar da vardır.
Haseneler ve seyyieler ile onları belv ettik… umulur ki rücu ederler.

7. ARAF / 170

Kitaba imsak edenler
ve salat ikame edenler…
Muhakkak ki BİZ, muslihlerin ecirlerini zayi etmeyiz.

7. ARAF / 189

O,
sizi vahid nefsten halk edendir...
ve üzerine sükün olması için, ona kendisinden zevce kılandır.
Ardından onu gışa ettiğinde... hafif hamille hamil olur... ve ardından onu merr eder.
Ardından daha sekal olunca... Rabbleri ALLAH'ı davet ederler:
"Eğer bize salih verirsen, elbette/kesinlikle şükür edenlerden oluruz."

7. ARAF / 190

Ardından o ikisine, salih olanı verdiğinde, kendilerine verdiği şeyde, O'na şirk koşarlar.
ALLAH, onların şirk koştukları şeylerden tealidir.

7. ARAF / 196

"Muhakkak benim veliym, kitabı inzal eden ALLAH'tır. O, salihleri tevalla ettirir."

8. ENFAL / 1

Sana nafileler üzre sual ediyorlar.
De ki:
"Nafileler, ALLAH'a ve Rasulüne aittir.
Artık, eğer mü'minler iseniz...
ALLAH'a ittika edin…
ve zat ile aranızı ıslah edin...
ve ALLAH ve Rasulüne itaat edin."

9. TEVBE / 75

Onlardan, ALLAH'a ahd veren kimseler:
"Eğer fazlından bize verirse, elbette/kesinlikle biz sadakatli oluruz ve elbette/kesinlikle salihlerden oluruz."

9. TEVBE / 102

Diğerleri, zenblerini itiraf ettiler… salih ameli ve başka seyyie olanı halita etmişlerdi.
Gerekir ki (belki)… ALLAH, onlara tevbe eder.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

10. YUNUS / 9-10

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onların Rabbi, kendilerini imanları ile ihda eder.
Naim cennetlerinde, nehirler onların altlarından cereyan eder.
Orada, onların davası;
"Subhaneke Allahumme!"
ve orada onların tahiyyeleri;
"Selam!"
ve davalarının ahiri;
"Elhamdulillahi Rabb-il alemin! (Hamd etmek, Rabb-il Alemin Allah'ındır!)" dir.

10. YUNUS / 81-82

Ardından onlar ilka ettiğinde... Musa dedi ki:
"Bu yaptıklarınız sihir iledir. Muhakkak ki ALLAH, onu batıl edecektir. Muhakkak ki ALLAH, ifsad edenlerin amellerini ıslah etmez. Şayet mücrimler kerih görseler bile… ALLAH, KENDİ kelimesi ile... hakk olanı, hakk kılar."

11. HUD / 11

Sabır edenler ve salih (iş)lere amil olanlar müstesna.
İşte onlar… onlara mağfiret ve kebir ecir vardır.

11. HUD / 23

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Rabblerine habt olanlar…
işte onlar cennet ashabıdır... orada ebedidirler.

11. HUD / 46

Dedi ki:
"Ey Nuh!
Muhakkak o, senin ehlinden değildir. Muhakkak o, salih gayrısında amel etmiştir. Artık, senin hakkında ilmin olmayan şeye BANA sail olma!
Muhakkak ki BEN, cahillerden olacağını, sana vaaz ediyorum!"

11. HUD / 61

Semud kavmine kardeşleri Salih, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.
O, sizi, arzdan inşa etti... ve sizi orada ömürlendirdi.
Artık O'na istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Muhakkak ki Rabbim karibdir, mucibdir."

11. HUD / 62

Dediler ki:
"Ey Salih!
Bundan önce sen, içimizde kat'iyyetle mercu kimse olmuştun! Ata-babalarımızın abd olduklarına abd olmaktan bizi nehy mi ediyorsun?
Muhakak biz, bizi kendisine davet ettiğin şeyden, elbette/kesinlikle murib şekk içindeyiz."

11. HUD / 66-67

Ardından emrimiz geldiğinde...
Salih'i ve onunla beraber iman edenleri, KENDİMİZDEN rahmet ile yevme-izinin hizyinden necat ettik.
Muhakkak ki Rabbin… O, kaviydir, azizdir.
ve zalimleri sayha ahz etti... ve ardından diyarlarında, cesmler oluverdiler!

11. HUD / 88

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görmüyor musunuz!?
Ya ben, Rabbimden beyyineler üzre isem... ve beni kendinden hasene rızık ile rızıklandırmışsa!...

Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim."

11. HUD / 89

"Ey Kavmim!
Bana şikakınız, size… Nuh Kavmine veya Hud Kavmine veya Salih'in Kavmine isabet edenlerin mislince isabet ettirecek bir cürüm işletmesin!
Lut Kavmi sizden baid değildir."

11. HUD / 117

Rabbin, ehli ıslah olmuş karyeleri zulüm ile helak eden değildir.

12. YUSUF / 9

"Yusuf'u katl edin veya arzdan tarh edin… babanız vechini size hilv etsin. Onun ardından salihler kavminden olursunuz."

12. YUSUF / 101

Rabbim!
Bana mülkten, kat'iyyetle vermiştin!
Bana hadislerin te'vilinden ilim vermiştin.
Dünyada ve ahirette benim veliym, semaları ve arzı fatr eden SEN'sin.
Beni Müslüman olarak vefat ettir!
Beni salihlere ilhak et!"

13. RAD / 23

Adn cennetleri…
Ata-babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah olanlar da... ona dahil olurlar.
Melekler de, bütün bablardan onlara dahil olurlar.

13. RAD / 27-28-29

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"

De ki:
"Muhakkak ki
ALLAH, dilediğini dall eder…
KENDİSİNE inabe edeni ise ihda eder."

Onlar (inabe edenler),
iman edenlerdir...
ve ALLAH'ı zikir etmek ile kalbleri tatmin olanlardır...
== Değil mi ki... Kalbler, ALLAH'ı zikir etmek ile tatmin olur!==
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerdir.
==Tuba ve hüsn meab onlar içindir.==

14. İBRAHİM / 23

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... Rabblerinin izni ile... içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil olacaklar.

Orada onların tahiyyeleri "selam"dır.

16. NAHL / 97

Erkek veya dişiden salih (iş)lere amil olan mü'min kimse… artık onu, elbette/kesinlikle tayyib hayat ile hayatlandıracağız.
Onları elbette/kesinlikle cezalandıracağız… onların ecri, amel etmiş olduklarının ahseni iledir.

16. NAHL / 119

Sonra, muhakkak ki Rabbin;
cehalet ile sui olana amil olanlar… sonra bunun ardından tevbe edenler… ve ıslah olanlar için...
muhakkak Rabbin, bunun ardından elbette/kesinlikle gafurdur, rahimdir.

16. NAHL / 122

Ona dünyada hasene verdik… muhakkak o, ahirette, elbette/kesinlikle salihlerdendir.

17. İSRA / 9-10

Muhakkak bu Kur'an, en kavi olana ihda eder.
Salih (iş)lere amil olan mü'minlere...
kendileri için kebir ecir olduğunu...
ve ahirete iman etmeyenlere…
onlar için de elim azab atid etiğimizi...
ibşar eder.

17. İSRA / 25

Rabbiniz nefslerinizde olana alimdir.
Eğer salihler olursanız... ardından, muhakkak ki O, evvab olanlar için gafur olur.

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 30

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
muhakkak ki BİZ, ahsen olana amil olan kimsenin ecrini zayi etmeyiz!

18. KEHF / 46

Mallar ve oğullar, dünya hayatının ziynetidir.
Salih bakiyeler ise... Rabbinin indinde sevab olarak da hayrdır... emel olarak da hayrdır.

18. KEHF / 82

"Cidar ise... medinedeki iki yetim gılme içindi. Altında onlara ait kenz vardı... ve babaları salih kimseydi.
Rabbin, onların şedidlerine iblağ olmalarını ve kenzlerini Rabbinden bir rahmet olarak ihrac etmelerini irade etti.

Bunlara, kendi emrimle fail olmadım.
Sabırla itaat edemediğin şeylerin te'vili işte budur."

18. KEHF / 87-88

Dedi ki:
"Zalim kimse ise…
artık ona azab edelim…
sonra Rabbine redd olsun…
ve ardından, O da nükre azabla ona azab etsin!
Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse ise…
artık hüsna ceza onun olsun...
ve ona emrimizden yüsr olanı söyleyelim!"

18. KEHF / 107-108

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlara, içinde ebedi olacakları, nüzul olarak Firdevs cennetleri vardır.
Oradan havlerine bagi olmazlar.

18. KEHF / 110

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, sizin mislinizde beşerim. Bana, sizin ilahınızın, ancak, vahid ilah olduğu vahy ediliyor.
Rabbine lika olmaya rica etmiş olan kimse... artık onlar, ibadetlerine, ahad Rabblerine şirk koşmadan... salih amel amel etsinler!

19. MERYEM / 60-61

Tevbe edenler
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna...
artık işte onlar cennete… ***Rahmanın, KENDİSİNE abd olanlara gayb ile vaad ettiği Adn Cennetlerine!*** dahil olacaklar. Onlara hiç bir zulüm edilmeyecek.

Muhakkak O'nun vaadi, gelecek olandır.

19. MERYEM / 76

ALLAH, ihtida etiklerine hudayı ziyade eder!
Salih bakiyeler, Rabbinin indinde...
hem sevab olarak hayrdır...
ve hem de redd olunacak yer olarak hayrdır.

19. MERYEM / 96

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
Rahman, onlara vedd kılacaktır.

20. TAHA / 75-76

Kat'iyyetle salih (iş)lere amil olarak, kendisini mü'min eden kimse!... artık işte onlar...
ulvi dereceler,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden Adn cennetleri...
onlar içindir.
Tezkiye olanların cezası budur.

20. TAHA / 82

Muhakkak ki BEN,
tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olarak iman eden...
sonra, ihtida olan...
kimse için elbette/kesinlikle gaffarım.

20. TAHA / 112

İman etmiş olarak, salih olanlardan amel eden kimseler… artık onlar zulümden ve hezmden korkmaz.

21. ENBİYA / 72

Ona İshak'ı ve Yakub'u nafile olarak vehb ettik.
Hepsini salihlerden kıldık.

21. ENBİYA / 75

Onu rahmetimize dahil ettik. Muhakkak o, salihlerdendi.

21. ENBİYA / 86

Onları rahmetimize dahil ettik.
Muhakkak onlar salihlerdendi.

21. ENBİYA / 90

Ardından ona isticab ettik…
Yahya'yı ona vehb ettik… ve zevcesini onun için ıslah ettik.
Muhakkak onlar hayrlarda yarışır oldular. Rağbet ve rehb ile BİZ'i davet ederlerdi.
Onlar BİZ'e huşu duyanlar oldular.

21. ENBİYA / 94

Mü'min olarak, salihlerden amel eden kimse… artık onun say'ına küfür edilmez.
Muhakkak ki BİZ, ona katibiz!

21. ENBİYA / 105-106

elbette kat'iyyetle!... zikir'den sonra Zebur'da da,
"Salih ibadet edenler, arza varis olacaktır." diye ketb ettik.
Muhakkak bunda, abd olan kavim için kesinlikle belağ vardır.

22. HACC / 14

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Muhakkak ki ALLAH, irade ettiği şeye faildir.

22. HACC / 23

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Onlar, orada, zeheb ve inci sivarlar hilyelenirler. Orada onların libasları ipektir.

22. HACC / 50

Artık… salih (iş)lere amil olarak iman edenler… mağfiret ve kerim rızık onlaradır.

22. HACC / 56-57

İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır!
O, aralarında hüküm eder… ve ardından
salih (iş)lere amil olarak iman edenler,
Naim Cennetlerinde olurlar.
Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler ise…
artık işte onlar… onlara muhin azab vardır.

23. MU'MİNUN / 51-52-53-54

Ey Rasuller!
Tayyib olandan yiyin ve salih (iş)lere amil olun. Muhakkak ki BEN, sizin amel ettiklerinize alimim.

Muhakkak bu sizin ümmetiniz, vahid ümmettir.
BEN, sizin Rabbinizim!
Artık, BANA ittika edin!

Onlar kendi aralarındaki zeburlarla, kendilerine emir edilenleri kata ettiler. Bütün hizbler kendi ledalarındaki şey ile ifrah oldu.

Artık onları gamrları içinde bir hiyne kadar vezr et!

23. MU'MİNUN / 99-100

Hatta, mevt geldiği zaman, onlardan biri der ki:
"Rabbim!
Beni rücu ettir… ola ki terk ettiklerimi salih olarak amel ederim."
Hayır!
Muhakkak bu, onun kavil etmekte olduğu kelimedir. Baas olacakları yevme kadar, onların veralarından berzah vardır.

24. NUR / 4-5

Muhsan kadınlara remy eden sonra da dört şahid getirmeyen kimselere;
80 celde, celde vurun...
ve onların şahadetlerini ebediyyen kabl etmeyin.
İşte onlar fasık olanlardır.
Tevbe eden ve bundan sonra ıslah olan kimseler müstesnadır.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

24. NUR / 32

Bekar olanlarınızı... ve abd (köle) ve emetlerinizden (cariye) salih olanları nikahlayın.
Eğer bunlar fakirler iseler, ALLAH onları fazlından ganiy eder.
ALLAH, vasidir, alimdir.

24. NUR / 55

ALLAH, sizden, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... vaad etmiştir ki:
Kendilerinin öncesinden olanları istihlaf ettiği gibi... onları da arzda elbette/kesinlikle istihlaf edecektir.
Kendileri için razı olduğu dini, elbette/kesinlikle onlara temekkün edecektir.
Korkularının ardından onları, elbette/kesinlikle emniyet ile bedellendirecektir.

Onlar,
BANA abd olacaklar!...
ve BANA hiç bir şey şirk koşmayacaklar!
Bunun ardından, kafir kimseler... artık işte onlar... onlar, fasıktır.

25. FURKAN / 70

Ancak,
tevbe edenler...
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna.
Artık işte onlar… ALLAH, onların seyyielerini haseneler ile bedellendirir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

25. FURKAN / 71

Tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olan kimse…
artık muhakkak o, metab olarak ALLAH'a tevbe eder.

26. ŞUARA / 83-84-85-86-87

"Rabbim!
Bana hüküm vehb eyle... Beni salihler ile ilhak et. Ahirlerde bana, sıdk lisan kıl. Beni naim cennetinin varislerinden kıl. Babama gafur ol. ***muhakkak o, dalalette olanlardan oldu*** Baas olunacak yevmde beni hızy etme."

26. ŞUARA / 142

Kardeşleri Salih, onlara demişti ki:
"İttika etmez misiniz?"

26. ŞUARA / 151-152

"Arzda fesad çıkaran ve ıslah olmayan müsriflerin emirlerine itaat etmeyin!"

26. ŞUARA / 224-225-226-227

Şairler!...
Onlara tabi olanlar, gavundur!
Görmez misin onları...
onlar, bütün vadide, him hastalığına kapılmış deve gibidirler.
ve onlar fail olamayacakları şeyleri söylerler.
(onlardan),
- salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
- ve ALLAH'ı çokça zikir edenler...
- ve kendilerine zulüm edildikten sonra intisar edenler müstesna...

Alim olacak o zalimler!...
Nasıl bir munkaleb ile inkılab edeceklerine!

27. NEML / 19

Ardından onun sözünden dıhk ederek tebessüm etti... ve dedi ki:
"Rabbim!
Bana,
beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmeyi...
ve SEN'in razı olacağın salih (iş)lere amil olmayı...
vaa'z et.
Beni Rahmetinle, salih olarak SANA ibadet edenlerin içine dahil et."

27. NEML / 45

ALLAH'a abd olsunlar diye, Semud'a, elbette kat'iyyetle kardeşleri Salih'i irsal ettik!
Ardından onlar, ıhtisam eden iki ferik oldular.

27. NEML / 48

Medinede dokuz (kişilik) bir reht vardı... arzda fesad çıkarıyorlardı... ve ıslah olmuyorlardı.

28. KASAS / 19

Ardından irade edipte... ikisine de düşman olan kimseyi batş ettiğinde,
"Ey Musa!
Dün bir nefsi katl ettiğin gibi, beni de katl etmeyi mi irade ediyorsun? Sen arzda, sadece, cebbar olmayı irade ediyorsun. Sen ıslah edenlerden olmayı irade etmiyorsun."

28. KASAS / 27

Dedi ki:
"Muhakkak, sekiz hicac ecirlerin üzere, şu iki kızımdan birini sana nikahlamayı irade ediyorum. Artık, eğer bunu aşra tamam edersen senin indindendir.
Sana meşakkatli olmasını irade etmem. İnşALLAH beni salih kimselerden vecd edeceksin."

28. KASAS / 67

Ancak,
tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler…
artık onlar, gerekir ki (belki)… felaha ulaşanlardan olurlar!

28. KASAS / 80

Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, dediler ki:
"Yazıklar olsun size!
Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere, ALLAH'ın sevabı daha hayrlıdır. Sabır edenlerden başkası ona mülaki olamaz!"

29. ANKEBUT / 7

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere…
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağız.
kesinlikle onları amel etmiş oldukları şeylerin ahsen olanıyla cezalandıracağız.

29. ANKEBUT / 9

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
BİZ onları, kesinlikle salihlerin içine dahil edeceğiz.

29. ANKEBUT / 27

Ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve onun zürriyetine nübüvvet ve kitab kıldık.
Ona, dünyada ecrini verdik.
Muhakkak o, ahirette de elbette/kesinlikle salihlerdendir.

29. ANKEBUT / 58-59

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
kesinlikle onları, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennet gurfelerinden beva ederiz.
Sabır ederek...
ve Rabblerine tevekkül ederek...
amel edenlerin ecirleri ne de naimdir!

30. RUM / 15

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
artık onlar, ravzada habr olurlar.

30. RUM / 44

Kafir kimse… artık küfrü kendinedir.
Salih (iş)lere amil olan kimse… artık kendi nefsi için mehd olur!

30. RUM / 45

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin, O'nun fazlından cezalanması içindir.
Muhakkak ki O, kafirlere muhabbet duymaz.

31. LOKMAN / 8-9

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlar için, içinde ebedi olacakları Naim cennetleri vardır.
ALLAH'ın vaadi hakktır… O, azizdir, hakimdir.

32. SECDE / 12

Şayet Rabblerinin indinde, mücrimlerin reisleri neks olduğunda, onları görsen...
"Rabbimiz!
Basar olduk ve işittik… artık bizi rücu ettir... salih amel işleyelim.
Muhakkak biz mukiniz."

32. SECDE / 19

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
artık onlar için, amel etmiş oldukları şeyler ile nüzul olarak, me'va cennetleri vardır.

33. AHZAB / 31

ALLAH ve Rasulü için olanlardan kanit olan... ve salih amel işleyen… onlara, ecrini iki merre veririz.
BİZ, onlara kerim rızık atid ettik.

33. AHZAB / 70-71

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!... ve sedid kavl söyleyin!...
Amelleriniz sizin için ıslah edilsin!
Zenblerinize sizin için gafur olunsun!

ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse... artık o, azim fevze kat'iyyetle fevz olmuştur!

İf'al babı, ta'riz manasına kullanılmıştır.
34. SEBE / 3-4

Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler.
De ki:
"Bilakis!
Yemin olsun, gayba alim Rabbime!
elbette/kesinlikle o size verilecektir!
Semalarda ki ve arzda ki zerre miskal, O'na azb değildir. Bundan daha sagir ve daha ekber yoktur ki, mübin kitabta olmasın!"
(Bu,) Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri cezalandırması içindir… işte onlar... onlara mağfiret ve kerim rızık vardır.

34. SEBE / 10-11

elbette kat'iyyetle!... Davud'a KENDİMİZDEN fazl verdik;
"Ey dağlar ve uçucular!
Onunla beraber evvab olun!"
Sabigalar amel emesi...
ve serd içinde kaderlenmesi…
için ona hadidi lin etmiştik.
Salih amel işleyin... muhakkak ki BEN, amel ettiklerinize basirim.

34. SEBE / 37

Mallarınız ve de evladlarınız, sizin İNDİMİZE kurb olmanıza zülfa değildir.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna!... Artık işte onlar... onlara, amel ettikleri şeyle cezaları zıf edilir. Onlar gurfelerde emindirler.

35. FATIR / 7

Kafirler…
şedid azab onlaradır!

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
mağfiret
ve kebir ecir onlaradır!

35. FATIR / 10

İzzet irade eden kimse...
artık izzet, cemian ALLAH'ındır!
Tayyib kelime O'na suud olur…
ve O, salih ameli ref eder.

Seyyie mekr edenler...
onlara şedid azab vardır.

Mekr!... işte o… o, bevar olur!

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

37. SAFFAT / 99-100

Dedi ki:
"Muhakkak ben, Rabbime zehab oldum. O beni ihda edecektir.
Rabbim!
Bana salih olanlardan vehb eyle!"

37. SAFFAT / 112

Onu, salihlerden bir nebi olan İshak ile ibşar ettik.

38. SAD / 24
SECDE AYETİ

Dedi ki:
"Kendi koyunlarının yanına senin koyununa da sail olmakla... sana elbette kat'iyyetle zalim olmuş!"
Muhakkak... salih (iş)lere amil olarak iman edenler dışında ***ki onlar pek azdır***... halit olanlardan çoğu, bazısı bazısına (birbirlerine) kesinlikle bagy ederler.

Davud, BİZ'im kendisine fitne ettiğimizi zann etti... ve ardından Rabbine istiğfar etti. Rüku ederek harra etti ve inabe etti.

38. SAD / 28

Yoksa, BİZ… salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... arzda müfsid olanlar gibi kılarmıyız!?
Ya da BİZ... muttaki olanları, facirler gibi kılarmıyız!?

40. MU'MİN / 7-8-9

Arşa hamil olanlar ve onun havlindekiler...
Rabblerinin hamdi ile O'nu sebbih ederler.
ve O'na iman ederler.
ve iman edenler için istiğfar ederler.

"Rabbimiz!
Herşeye rahmet ve ilim olarak vasisin.
Artık SEN... tevbe edenler ve SEN'in sebiline tabi olanlar için gafur ol ve onları cahim azabından vaky et.

Rabbimiz!
Onları... ve ata-babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah edenleri… kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine dahil et.
Muhakkak ki SEN... SEN, azizsin, hakimsin.

Seyyielerden vaky et.
Yevme-izinde seyyielerden vaky ettiğin kimse... artık SEN, ona kat'iyyetle rahmet etmişsindir!"
Bu, azim fevzdir.

40. MUMİN / 40

"Seyyielere amil olan… artık sadece, mislince cezalanır.
Erkek veya dişiden... salih olanlara amil olan kimse… o mü'mindir... ve ardından işte onlar, cennete dahil olurlar. Orada hesabsızca rızıklanırlar."

40. MUMİN / 58

Kör ve basir…
salih (iş)lere amil olarak iman edenler ve sui olanlar…
istiva olamaz!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

41. FUSSİLET / 8

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
onlar için gayrı memnun ecir vardır.

41. FUSSİLET / 33

ALLAH'a davet edenden...
ve salih (iş)lere amil olandan...
ve "Muhakkak ben Müslümanlardanım" diyenden...
kimin kavli ahsendir!?

41. FUSSİLET / 46

Salih olarak amil olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Kötülük yapan kimse... artık o da kendi üzerinedir.
Rabbin, abd olanlara zallam değildir.

42. ŞURA / 22

Zalimleri, kesb ettikleri şeylerden (ötürü) müşfik görürsün... o, kendilerine vaki olur.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler ise...
cennet ravzalarındadırlar... Rabblerinin indinde, diledikleri şeyler onlar içindir.
Böyledir!...
Bu, kebir fazldır.

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 26

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere isticab eder. Onlara fazlından ziyade eder.
Kafirler… şedid azab onlar içindir!

42. ŞURA / 40

Seyyielerin cezası, mislince seyyiedir!
Ancak, afv eden ve ıslah eden kimse… artık onun ecri, ALLAH üzredir!
Muhakkak ki O, zalimlere muhabbet duymaz.

45. CASİYE / 15

Salih (iş)lere amil olan kimse… artık o, kendi nefsi içindir!
Kötülük yapan kimse… artık o, kendi üzerinedir!
Sonra Rabbinize rücu edeceksiniz.

45. CASİYE / 21

Yoksa, seyyieler ictirah edenler...
kendilerini salih (iş)lere amil olarak iman edenler gibi kılacağımızı...
ve hayy olmalarının ve mevt olmalarının seva olduğunu mu hesab ederler!?
Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!

45. CASİYE / 30

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
artık Rabbleri, onları rahmetine dahil eder.
Böyledir!...
O, mübin fevzdir.

46. AHKAF / 15

İnsana, ana-babasına ihsanı vasiyet ettik!
Annesi ona kerh halinde hamil oldu... ve onu kerh halinde vaz etti (doğurdu). Hamil olması ve onun fisal olması otuz aydır.

Hatta, şedidine iblağ olunca ve kırk seneye baliğ olunca dedi ki:
"Rabbim!
Beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmemi...
ve SEN'in razı olacağın salih amel işlememi...
bana vaa'z et.
Benim zürriyetimdekileri ıslah et.
Muhakkak ben, SANA tevbe ediyorum.
Muhakkak ben, Müslümanlardanım."

47. MUHAMMED / 2

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Muhammed'e inzal ettiğimiz, Rabblerinden hakk olana iman edenler...
onlardan seyyileri kafir olunur ve bevlleri ıslah edilir.

47. MUHAMMED / 5-6

Onları ihda edecektir...
ve onların bevllerini ıslah edecektir…
ve onları, kendilerine arif ettiği cennete dahil edecektir.

47. MUHAMMED / 12

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder.
Kafirler... onlar, metalanırlar ve ancak enamın yediği gibi yerler.
Nar, onlara mesvadır.

48. FETİH / 29

ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar...
kafirler üzre daha şedidtirler...
kendi aralarında ise ruhmadırlar.
Onları rüku eden sacidler olarak görürsün.
ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederler.
Vechlerindeki simaları, sacidlerin eserlerindendir.
Tevratta onlara misal verilen ve İncilde onlara misal verilen şöyledir:
Filiz ihrac eden ve ardından ezr olan ve ardından istiglaz eden ve ardından gövdesinde istiva eden sekinin (ekin), ziraat edene (çiftçiye) acayib gelmesi gibidir.
Kafirleri onunla gayz etmek içindir.
ALLAH, onlardan salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... mağfiret ve azim ecir vaad etmektedir.

49. HUCURAT / 9

Eğer mü'minlerden iki taife kıtal ederlerse... onların arasını ıslah edin!
Eğer ikisinden birisi, diğerine bagy etmişse... artık onlar ALLAH'ın emrine fey edinceye kadar bagy edenle kıtal edin!
Eğer fey ederlerse... artık onların aralarını adalet ile ve en kıst olan ile ıslah edin.
Muhakkak, muksitlere muhabbet duyan ALLAH'tır!

49. HUCURAT / 10

Muhakkak mü'minler… ancak ihvandırlar.
İhvanlarınızın arasını ıslah edin!
ALLAH'a ittika edin!
Umulur ki size rahmet olunur.

63. MUNAFİKUN / 10

Sizden birisine mevt gelmeden... ve
"Rabbim!
Şayet beni karib ecele tehir edersen, artık ben sadakat gösteririm... salihlerden olurum!"
demeden önce!... sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!

64. TEGABUN / 9

Yevm, sizi cem yevmi için cem edecek.
Bu, tegabün yevmidir!

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onlardan seyyieleri kafir olunur...
ve onlar, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edilir.
Bu, azim fevzdir!

65. TALAK / 11

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir.

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Kat'iyyetle ALLAH'ın ahseni ona rızk olur!

66. TAHRİM / 4

Eğer siz ikiniz, ALLAH'a tevbe ederseniz… artık ikinizin kalbleri de kat'iyyetle sugv eder!…
Eğer ona tezahür ederseniz… artık muhakkak ki ALLAH... O, onun mevlasıdır… ve Cebrail de… ve mü'minlerin salihi de... ve melekler bundan sonra zahirdir.

66. TAHRİM / 10

ALLAH kafirlere, Nuh'un hanımını ve Lut'un hanımını mesel darb eder.
İkisi de BİZ'e ibadet edenlerden iki salih abd altındaydı... ardından ikisi de ihanet etti. Artık, onların ikisine de ALLAH'tan bir şey ganiy olmaz.
Denildi ki:
"İkiniz de dahil olanlarla beraber nara dahil olun."

68. KALEM / 50

Ancak Rabbi onu ictiba etti… ve ardından onu salihlerden kıldı.

72. CİNN / 11

Muhakkak biz salihlerdeniz... bizden, bunun gayrısında olanlar da var.
Biz tarıklara kıdad olduk.

84. İNŞİKAK / 22-23-24-25

Bilakis!
Kafirler kizb ederler. ALLAH, onların viai ettikleri şeylere alimdir.
Artık onlara, elim azabı ibşar et.

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler müstesna. Onlara gayrı memnun ecir vardır.

85. BURUC / 11

Muhakkak, salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlar için altından nehirler cereyan eden cennetler vardır.
Kebir fevz budur.

95. TİN / 4-5-6

elbette kat'iyyetle!... İnsanı "ahsen-i takvim" içinde halk ettik!
Sonra…
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin
*** ve kendilerine gayrı memnun ecir olanların***
dışındakileri… sefillerin en sefiline redd etik.

98. BEYYİNE / 7-8

Muhakkak, salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
işte onlar... onlar, beriyyenin hayrlısıdır.
Rabblerinin indinde onların cezası; içinde ebediyen ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden, Adn cennetleridir.
ALLAH onlardan razıdır, onlar da O'ndan razıdır.
Bu, Rabblerine haşy edenler içindir.

103. ASR / 1-2-3

Asr'a yemin olsun!
Sadece,
salih (iş)lere amil olarak...
ve hakkı tavsiye ederek...
ve sabır tavsiye ederek…
iman eden İnsan, kesinlikle husrda değildir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.