İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ S:VB ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox isabet istisvab masube musab Musavvibe Musîb Musîbet Mustasveb Mustasvib Saib savb savab sayyib Tasvib Tasvibât
xoxox
ص و ب S:VB
isabet
ص و ب S:VB

Doğruca varıp erişmek. Doğru düşünmek, matluba uygun iş işlemek. Rastlamak. Ecir, mükâfât, karşılık vermek. Doldurmak.

DuruMeal'de toplam 53 kayıtta geçiyor.
istisvab
ص و ب S:VB

Doğru bulma, mâkul görme, beğenme.

masube
ص و ب S:VB

İsâbet etmiş (felâket, musibet, belâ, âfet).

musab
ص و ب S:VB

Kendine bir şey isabet eden. Hasta. Musibetzede. Musibete uğrayan.

Musavvibe
ص و ب S:VB

Tasvib edilen. Kabul edilen. Dört mezhebi de hak kabul eden.

Musîb
ص و ب S:VB

İsâbetli, yanılmayan, doğru.

Musîbet
ص و ب S:VB

Afet. Belâ. Felâket. Hastalık. Dert.

Mustasveb
ص و ب S:VB

Doğru sayılmış, mâkul görülmüş.

Mustasvib
ص و ب S:VB

Doğru sayan, mâkul gören.

Saib
ص و ب S:VB

Maksada uygun. Hedefe doğru ulaşan. Doğru. Yanlışsız. Yanlışlık yapmayan.

savb
savab
ص و ب S:VB

Taraf, cihet, yön. Dökülmek, nüzul etmek. Hedefe varma. Doğruluk, dürüstlük.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
sayyib
ص و ب S:VB

Yağmur bulutu.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Tasvib
ص و ب S:VB

Münasib görmek. Uygun ve doğru bulmak. Aşağı indirmek.

Çğl.Tasvibât
2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 155-156-157

BİZ sizi elbette...
korkutucu şeyler ile…
ve açlık ile...
ve mallardan ve nefslerden ve semerelerden naks ile...
belv etmekteyiz.

Sabır edenleri ibşar et! …


… ki onlar, kendilerine musibet isabet ettiğinde:
"Muhakkak biz, ALLAH'a aitiz... ve muhakkak O'na rücu ediciyiz!" diyenlerdir.

İşte onlar... Rabblerinden salatlar ve rahmet onların üzerinedir.
İşte onlar… onlar mühtedilerdir.

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

2. BAKARA / 265

ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek...
ve nefslerinden tesbit ederek...
mallarını infak eden kimselerin meseli;
vabil isabet eden ve ardından ükülünü zıf eden, rubveli cennet meseli gibidir... Vabil ona isabet etmese bile... tall olur.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere basirdir.

2. BAKARA / 266

Sizden biriniz vedd eder mi;
onun, hurma ve üzümlerden, altından nehirler cereyan eden bir cenneti olsun. Orada bütün semerelerden olsun.
Ona, kiber isabet etsin ve onun zürriyeti zayıf olsun.
Ardından isar isabet etsin. Onun içinde nar olsun ve ardından hark olsun!?

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder... umulur ki tefekkür edersiniz.

3. ALİ İMRAN / 117

Bu dünya hayatında infak ettikleri şeylerin meseli… nefslerine zulüm eden kavmin harsına isabet eden ve ardından onu helak eden... içinde sırr olan rih meseli gibidir.
ALLAH, onlara zulüm etmez… fakat onlar, kendi nefslerine zulüm ederler.

3. ALİ İMRAN / 120

Eğer size hasene mess ettirilirse… onlar sui olur.
Eğer siz seyyie isabet alırsanız… onlar, onunla ifrah olurlar.
Eğer sabır ederseniz ve ittika ederseniz... onların keydleri sizi darr edemez.
Muhakkak ki ALLAH onlara, amel ettikleri şeyler ile muhittir.

3. ALİ İMRAN / 146

Nebilerden nicesi, beraberinde çoğu Rabbani ile katl etti… ardından (buna rağmen) kendilerine isabet eden şeyler için ALLAH sebilinde vehn etmediler ve zayıf olmadılar ve istikane etmediler.
ALLAH, sabır edenlere muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 153

Suud etmiştiniz… Rasul, uhranızda sizi davet ederken kimseye levy etmediniz. Ardından, fevt ettiğiniz şeylere ve size isabet edenlere hüzünlenmemeniz için, size gamam ile (üstüne) gamam esabe etti.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

3. ALİ İMRAN / 165

Onlara, kat'iyyetle iki misli isabet etmiş olan!... musibet size isabet ettiğinde, dediniz ki:
"Bu nasıl olur!"
De ki:
"O, nefsinizin indindendir."
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

3. AL-İ İMRAN / 166-167

İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir.
Onlara denilmişti ki:
"Gelin! ALLAH sebilinde katl edin veya def edin!"
Dediler ki:
"Şayet kıtal etmeyi bilseydik elbette size tabi olurduk."
Onlar küfürleri için, izin yevminde, iman için olanlardan daha karibtir. Onlar ağızları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar.
ALLAH, ketm ettiklerine alimdir.

3. ALİ İMRAN / 172

Kendilerine karh isabet ettikten sonra ALLAH'a Rasule isticab edenler… onlardan ahsen olanlar ve ittika edenler için azim ecir vardır.

4. NİSA / 62

Nasıl olur da… elleriyle takdim ettikleri şeyler ile kendilerine musibet isabet eder… sonra da (kalkıp)… "Biz, sadece, ihsan ve tevfik irade etmiştik" diye ALLAH'a half ederek sana gelirler!

4. NİSA / 72

Muhakkak sizden, elbette batı olan kimseler vardır!… artık eğer size musibet isabet ederse, derler ki:
"ALLAH, bana kat'iyyetle nimet etmiş ki onlarla beraber şahid olmamışım!"

4. NİSA / 73

Eğer ALLAH'tan size fazl isabet ederse, sizinle kendisi arasında hiç meveddet yokmuş gibi, "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da azim fevzle fevzlenseydim" der.

4. NİSA / 78

Nerede olursanız olun, velev ki müşeyyed burclar içinde bile olsanız, mevti idrak edersiniz.

Eğer onlara hasene isabet ederse,
"Bu, ALLAH indindendir." derler.
Eğer onlara seyyie isabet ederse,
"Bu, senin indindendir." derler.

De ki:
"Hepsi ALLAH indindendir."
Neler oluyor bu kavme ki, neredeyse hiç bir hadisi fıkh etmiyorlar!

4. NİSA / 79

Sana isabet eden haseneden mi?… artık (öyleyse), ALLAH'tandır.
Sana isabet eden şey seyyieden mi?… artık (öyleyse), senin kendi nefsindendir.

BİZ seni… şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... nas için Rasul irsal ettik.

5. MAİDE / 49

Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et.
Ardından eğer tevella ederlerse, artık alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, bazı zenblerini, kendilerine isabet ettirmeyi irade ediyor.
Muhakkak nasdan çoğu kesinlikle fasıktılar.

5. MAİDE / 52

Artık, kalblerinde maraz olanların,
"Bize, daire isabet etmesinden haşy ediyoruz." diyerek seri olduklarını görürsün.
Gerekir ki (belki)… ALLAH, fetih ile veya indinden emir ile verir... ve ardından onlar, nefslerinde sırr ettikleri şeylere nadimler oluverirler.

5. MAİDE / 106

Ey iman edenler!
Mevt, birinize hazır olduğunda... vasiyet hiyninde...
kendinizden iki adil zat...
veya... eğer siz, arzda darb ediyorsanız... ve ardından mevt musibeti size isabet etmişse... gayrınızdan iki kimse...
aranızda şahadet etsin!

Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Şayet kurb sahibi bile olsak...
onunla (hiç bir) semen iştira etmeyiz...
ve ALLAH'ın şahadetini ketm etmeyiz.
Muhakkak o zaman, asim kimselerden oluruz!"

6. ENAM / 124

Kendilerine bir ayet ulaştığında, "ALLAH Rasullerine verilenin misli, bizim kendimize verilinceye kadar iman etmeyiz" derler.
ALLAH, risaletini nereye yapacağına alimdir!
Cürm işleyenlere, mekr etmiş oldukları şey ile... Allah indinde sagar ve şedid bir azab isabet edecektir.

7. ARAF / 100

Ehil olanların sonrasında arza varis olanları… şayet dileseydik,
zenbleri ile onlara isabet edeceğimiz...
ve kalblerine tab edeceğimiz…
ve ardından onların, işitemeyecekleri…
ihda etmedi mi?

7. ARAF / 131

Kendilerine hasene geldiğinde, "Bu bizimdir" derler.
Eğer seyyie isabet ederse... Musa ve onunla beraber olanlara uçururlar.
Değil mi ki... muhakkak onların uçucu (uğursuz) şeyleri, ALLAH indindedir!?... fakat pek çoğu alim değiller.

7. ARAF / 155-156

Musa, BİZ'imle mikatı için, kavminden, yetmiş adam ihtiyar etti. Ardından recf onları ahz ettiğinde, dedi ki:

"Rabbim!
Şayet dileseydin, onları ve yalnızca beni, önceden helak ederdin. İçimizden sefihlerin fail oduğu şeyler ile bizi mi helak edeceksin?

Bu, sadece, SEN'in fitnendir. Dilediğin kimseyi onunla dall edersin ve dilediğin kimseyi ihda edersin. SEN veliymizsin! Bize gufran ol ve rahmet et. SEN gafurların hayrlısısın.

Bu dünyada ve de ahirette, bizim kendimize hasene ketb et. Muhakkak biz, sana haid olduk."

Dedi ki:
"Azabım dilediğim kimseye isabet eder.
Rahmetim ise herşeye vasidir.
Artık onu;
zekatlarını vererek ittika edenler için...
ve ayetlerimize iman edenler için...
ketb edeceğim."

8. ENFAL / 25

İttika edin!
Fitne, hassaten, sizden zalim olanlara isabet etmez (bununla kalmaz)!
ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!

9. TEVBE / 50

Sana bir hasene isabet etse, onlar sui olurlar. Musibet sana isabet etse,
"Emrimizi önceden kat'iyyetle ahz etmiştik!"
derler ve ifrah olarak tevalla ederler.

9. TEVBE / 51

De ki:
"ALLAH'ın bizim için ketb ettiğinden başka hiçbir şey bize isabet etmez!
O, bizim mevlamızdır."
ALLAH'a!... artık mü'minler tevekkül etsinler!

9. TEVBE / 52

De ki:
"Bize, sadece, iki haseneden birini terabbus edin!
Biz de size, ALLAH'ın, KENDİ İNDİNDEN veya bizim elimizden... azabı size isabet ettirmesini terabbus ediyoruz.
Artık terabbus edin... muhakkak biz de terabbus edenleriz."

9. TEVBE / 90

Arablardan muazzir olanlar, kendilerine izin verilmesi için geldiler. ALLAH'a ve Rasulüne kizb edenler kuud ettiler. Onlardan kafir olanlara elim azab isabet edecektir.

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

10. YUNUS / 107

ALLAH,
Eğer sana darr ile mess ederse… artık ona O'ndan başka kaşif yoktur!
Eğer sana hayr irade ederse... artık O'nun fazlına redd olunamaz!
Kendisine ibadet edenlerden dilediğine bunlar ile isabet eder.
O gafurdur, rahimdir.

11. HUD / 81

Dediler ki:
"Ey Lut!
Muhakkak biz, Rabbinin Rasulleriyiz. Onlar sana vasl olamayacaklar.
Artık ehlin ile, geceden kata ile isra et! Sizden kimse left etmesin...
Ancak, Kadının müstesna... muhakkak o... onlara isabet edecek şeyler... ona da musibet olacak.
Muhakkak onlara vaad edilen sabahtır. Sabah karib değil midir!?"

11. HUD / 89

"Ey Kavmim!
Bana şikakınız, size… Nuh Kavmine veya Hud Kavmine veya Salih'in Kavmine isabet edenlerin mislince isabet ettirecek bir cürüm işletmesin!
Lut Kavmi sizden baid değildir."

12. YUSUF / 56

Böyledir!...
Yusuf'u arzda temekkün ettik… o, dilediği yerde tebevvü ederdi.

Rahmetimiz ile dilediğimiz kimseye isabet ederiz… ve muhsinlerin ecirlerini zayi etmeyiz.

13. RAD / 13

Rad, O'nun hamd etmesi ile…
ve melekler, O'nun korkusundan…
O'na sebbih ederler.
O, saikalar irsal eder... ve ardından, ALLAH hakkında cedel edenlerden dilediği kimseye onları isabet ettirir.
Mihali şedid olan O'dur!

13. RAD / 31

"Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..."
Bilakis!
Emirler cemian ALLAH'ındır!

İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı!

Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar...
kendilerine karia isabet ettirmeye...
veya darlarından karib olarak hulul ettirmeye...
zeyl ederler (ara vermeden devam ederler).

Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez!

16. NAHL / 34

Ardından, amil oldukları şeylerin seyyieleri kendilerine isabet etti. Kendisi ile istihza etmiş oldukları şeyler, onları hayk etti.

22. HACC / 11

Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse…
Eğer kendisine hayr isabet ederse... onunla itminan olur.
Eğer fitne isabet ederse... onun vechi inkılab eder.
O, dünya da... ahirette de hasar almıştır. Bu, mübin hüsrandır.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

24. NUR / 43

Görmez misin ki... ALLAH, sehabı izca eder. Sonra onların arasını ülfet eder. Sonra, onları rükam kılar. Ardından hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
O, semadan, oradaki dağlardan berd inzal eder de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de sarf eder.
O'nun berkinin senası neredeyse basarları zehab eder.

24. NUR / 63

Rasulün davetini, bazınızın bazınıza daveti gibi tutmayın!
ALLAH, içinizden livaz ederek tesellül edenlere kat'iyyetle alimdir! Artık onun emrine muhalif olanlar, başlarına bir fitne isabet etmesinden... veya elim azaba uğramaktan hazer etsinler.

28. KASAS / 47

Şayet
kendi elleriyle takdim ettikleri şeylerle kendilerine musibet isabet edecek olmasaydı…
ve ardından
"Rabbimiz!
Bize de Rasul irsal etseydin ya!... ardından biz, SEN'in ayetlerine tabi olurduk ve mü'minlerden olurduk."
diyecek olmasalardı...

30. RUM / 36

Nasa rahmet tattırdığımızda, onunla ifrah olurlar.
Eğer, kendi elleriyle takdim ettkileri ile kendilerine seyyie isabet ederse… o zaman kanıt oluverirler.

30. RUM / 48

Rihleri irsal eden ALLAH, sehabı tesvir eder... ve ardından semada onu dilediği gibi bast eder... ve onları kisfler halinde kılar.
Ardından, hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
Artık, KENDİSİNE abd olan dilediği kimseye onu isabet ettirdiğinde... onlar istibşar olurlar.

31. LOKMAN / 17

"Ey oğlum!
Salat ikame et!
Maruf ile emir et!
ve münkeri nehy et!
İsabet edenlere sabır et!
Muhakkak işte bunlar, azim emirlerdendir."

38. SAD / 36-37-38

Ardından…
emri ile ruh olarak saib yere cereyan eden rihi...
bina yapan ve gavvas şeytanların hepsini…
ve safedler içinde mukarren olan diğerlerini…
ona teshir ettik.

39. ZUMER / 50-51

Onlardan öncekiler de kat'iyyetle söylemişti!… ve ardından, kesb etmiş oldukları şey onları ganiy etmemişti... ve ardından onlara, kesb ettikleri seyyieler isabet etmişti.

Bunların zalimlerine... onlara, yakında kesb ettikleri şeylerin seyyileri isabet edecek... onlar aciz bırakamazlar.

40. MU'MİN / 28-29

Firavun ailesinden imanını ketm eden mü'min bir erkek kimse dedi ki:
"Bir adamı 'Rabbim ALLAH' dediğinden mi katl edeceksiniz?
O, kat'iyyetle Rabbinizden beyyineler ile gelmiştir! Eğer kazib olursa... onun kizbi kendinedir ve eğer sadık olursa vaad ettiklerinin bazısı size de isabet eder.
Muhakkak ki ALLAH, kezzab müsrif olanı ihda etmez.
Ey kavmim!
Yevmde mülk sizindir. Arzda zahir olanlarsınız... eğer ALLAH'ın beisinden gelirse bize kim nasr eder?"

Firavun dedi ki:
"Size gösterdiğim şey... ancak, kendi gördüğüm şeydir. Ben sizi, ancak, reşad sebiline ihda ediyorum."

42. ŞURA / 30

Musibetten size isabet eden şey… kendi ellerinizle kesb ettikleriniz iledir.
Çoğundan afv eder.

42. ŞURA / 39

ve kendilerine bagy isabet ettiğinde, intisar edenler için.

42. ŞURA / 48

Artık eğer arız olurlarsa... seni, onlara hafız olarak irsal etmedik!
Senin üzerine olan, sadece, belağdır.
Muhakkakki BİZ, İnsana BİZ'den rahmet taddırdığımızda... onunla ifrah olur.
Eğer, kendi elleriyle takdim ettikleri ile kendilerine seyyieler isabet ederse... artık muhakkak İnsan küfürdedir.

48. FETİH / 25

O kafirler...
Mescid-i Haram'dan...
ve mahalline iblağ olmaya makuf hedylerden...
sizi sadd ederler.

Şayet, ilmin gayrısı ile...
sizin vatı edeceğiniz...
ve ardından size, onlardan maarlar isabet edecek olan...
kendilerine alim olmadığınız mü'min erkek kimseler ve mü'min kadın kimseler olmasaydı... (keff etmezdi.)

(Bunlar,) ALLAH'ın dilediği kimseyi KENDİ rahmetine dahil etmesi içindir.

Şayet zeyl olsalardı... onlardan kafir kimselere elbette/kesinlikle elim azabla azab ederdik.

49. HUCURAT / 6

Ey iman edenler!
Eğer bir fasık size bir haber ile gelirse…
cehalet ile kavmin isabet almaması için...
ve ardından fail olduğunuz şeye nadim oluvermemek için...
onu mutlaka tebeyyün edin!

57. HADİD / 22

Arzda ve nefslerinizde, musibetlerden isabet eden... ancak... onu ibra etmemizin öncesinden, kitabta olanlardır.
Muhakkak bu, ALLAH'a yesirdir.

64. TEGABUN / 11

Musibet, ancak, ALLAH'ın izni ile isabet eder!
ALLAH'a iman eden kimse... onun kalbi, ihda olur.
ALLAH, herşeye alimdir.

78. NEBE / 36-37-38

Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde...
Senin Rabbinden...
semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbinden...
Rahmandan...
ceza olarak... hesab ata etmek olarak… O'ndan hitaba malik olamazlar.

Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.