İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ SBL ❞ kökünden türeyen kelimeler... 6 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox isbal sebil Subul Sebilullah Selsebil tesbil
xoxox
س ب ل SBL
isbal
س ب ل SBL

Yollama, gönderme veya gönderilme.

sebil
س ب ل SBL

Büyük ve açık yol, cadde. Dağıtılan su, su dağıtma.

DuruMeal'de toplam 164 kayıtta geçiyor.
Çğl.Subul
Sebilullah
س ب ل SBL

Allah yolu. Karşılıksız. Allah rızası.

Selsebil
س ب ل SBL

Cennet'te bir çeşme veya ırmak. Mc: Tatlı, lâtif, leziz su.

tesbil
س ب ل SBL

Bir şeyi Allah rızası için vakfetme, Allah yoluna bağlama. Yolcu etme, yola çıkarma. Yol gösterme. Kesme.

2. BAKARA / 108

Yoksa… önceden Musa'ya sual ettikleri gibi... siz de Rasulünüze sual etmeyi mi irade ediyorsunuz!?
Küfrü, iman ile bedellendiren kimse… artık o, seva sebilden kat'iyyetle dall olur!

2. BAKARA / 154

ALLAH sebilinde katl olanlar için "meyyitler" demeyin.
Bilakis!
Onlar hayydırlar... fakat sizin şuurunuzda değil!

2. BAKARA / 177

Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir!
Fakat birr;
ALLAH'a ve ahir yevmine ve meleklere ve kitaba ve Nebilere iman eden...
ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ve sebil çocuklarına (yolcu) ve saillere ve rakabeler içinde olanlara, muhabbet duydukları mallardan veren...
ve salat ikame eden...
ve zekat veren...
ve ahd verdiklerinde ahdlerine vefa gösteren...
ve beiste ve darrda ve beis hiyninde sabır edendir.
Sadakat gösterenler, işte onlardır.
İşte onlar... onlar, muttakilerdir.

2. BAKARA / 190

Size kıtal edenlere... ALLAH sebilinde, muted olmadan kıtal edin!
Muhakkak ki ALLAH, mutedlere muhabbet duymaz.

2. BAKARA / 195

ALLAH sebilinde infak edin!
Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye ilka etmeyin!
Ahsen olun!... muhakkak ki ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

2. BAKARA / 215

Sana, ne infak edeceklerini sual ediyorlar.
De ki:
"Hayrdan infak edeceğiniz şey;
ana-babanız için
ve akrabanız için
ve yetimler için
ve miskinler için
ve sebil çocukları (yolcu) içindir.

Hayrdan fail olduğunuz şey... artık muhakkak ki ALLAH ona alimdir."

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 218

Muhakkak,
iman edenler…
ve hicret edenler…
ve ALLAH sebilinde cihad edenler…
işte onlar, ALLAH'ın rahmetine rica ederler.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 244

ALLAH sebilinde kıtal edin!
Alim olun ki; ALLAH, semidir, alimdir.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 261

Mallarını ALLAH sebilinde infak eden kişilerin meseli, bütün sünbüllerde yüz habbe olan, yedi sünbül nebat eden habbenin meseli gibidir.
ALLAH dilediği kimseye zıf eder.
ALLAH, vasidir, alimdir.

2. BAKARA / 262

Mallarını ALLAH sebilinde infak eden…
sonradan,
infak ettiği şeyleri minnete tabi kılmayan…
ve eza etmeyen kimseler…
onların ecirleri Rabblerinin indindedir… onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

3. ALİ İMRAN / 13

Mülaki olan iki fie size kat'iyyetle ayet olmuştur!
Bir fie ALLAH sebilinde kıtal ediyordu.
Diğer kafirler... baktıkları ayn ile onları kendilerinin iki misli görüyorlardı.
ALLAH, dilediğini nasrı ile eyd eder. Muhakkak bunda, basar sahibleri için elbette ibret vardır.

3. AL-İ İMRAN / 75-76

Kitab ehliden öyle kimse vardır ki, eğer ona kantar ile emanet etsen eda eder.
Onlardan öyle kimse de vardır ki, eğer ona bir dinar emanet etsen, onun üzerine kaim olmaya daim olmadıkça sana eda etmez.

Bu onların:
"bize ümmiler hakkında sebil yoktur" demelerindendir... onlar, alim oldukları halde Allah'a kizb konuşurlar.

Bilakis!
Ahdine vefa eden ve ittika eden kimseler… artık muhakkak ki ALLAH, muttaki olanlara muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 97

Orada ayetler, beyyineler, makam-ı İbrahim vardır.
Oraya dahil olan kimse, emin olur.
Sebiline istitaat eden kimselerin beyti hacc etmesi, nas üzre, ALLAH'ındır.
Kafir kimseler…. artık muhakkak ki ALLAH, alemlere ganiydir.

3. ALİ İMRAN / 99

De ki:
"Ey kitab ehli!
Neden iman edenleri ALLAH'ın sebilinden sadd ediyorsunuz, ivec olmaya bagy ediyorsunuz!?... siz şahidlersiniz!
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir!"

3. ALİ İMRAN / 146

Nebilerden nicesi, beraberinde çoğu Rabbani ile katl etti… ardından (buna rağmen) kendilerine isabet eden şeyler için ALLAH sebilinde vehn etmediler ve zayıf olmadılar ve istikane etmediler.
ALLAH, sabır edenlere muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 157

Eğer siz ALLAH sebilinde katl olursanız veya mevt olursanız elbette ALLAH'tan, onların cem ettiklerinden hayr olan mağfiret ve rahmet vardır.

3. AL-İ İMRAN / 166-167

İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir.
Onlara denilmişti ki:
"Gelin! ALLAH sebilinde katl edin veya def edin!"
Dediler ki:
"Şayet kıtal etmeyi bilseydik elbette size tabi olurduk."
Onlar küfürleri için, izin yevminde, iman için olanlardan daha karibtir. Onlar ağızları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar.
ALLAH, ketm ettiklerine alimdir.

3. ALİ İMRAN / 169

ALLAH sebilinde katl olanları mevt olmuş hesab etmeyin!
Bilakis!
Hayydırlar... Rabblerinin indinde... rızıklanmaktadırlar.

3. ALİ İMRAN / 195

Ardından Rabbleri, onlara isticab etti.
Muhakkak ki BEN, sizden, erkek veya dişi, amil olanın amelini zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız (birbirinizdensiniz).
Artık,
hicret edenler...
ve diyarlarından ihrac edilenler...
ve BEN'im sebilimde eza edilenler...
ve katl edenler...
ve katl olanlar...
ALLAH indinden sevab olarak,
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağım
ve kesinlikle onları altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edeceğim.
Sevabların hüsn olanı, ALLAH'ın indindedir.

4. NİSA / 15

Kadınlarınızdan fahiş olanı işleyenler… onlara karşı içinizden dört şahid getirin.
Eğer onlar şahidlik ederlerse, artık o kadınları, mevt vefa oluncaya kadar veya ALLAH onlar için sebil kılıncaya kadar, onları evlerde imsak edin.

4. NİSA / 22

Kadınlardan, babalarınızın nikahladıklarını nikahlamayın… kat'iyyetle selef olmuş olanlar müstesnadır!
Muhakkak bu, fahiş olur ve makt ve sui sebildir.

4. NİSA / 34

ALLAH'ın bazısını bazısına fazl ettiği ile...
ve mallarından infak ettikleri ile...
erkek kimseler, kadınlara kavvamdır.

Ardından salih kadınlar, kanit olurlar... ALLAH'ın hıfz ettiği şeyle, gayb için hıfz edici olurlar.
Nüşuz etmelerinden korktuğunuz kadınlara... artık vaaz edin ve mazcalarda onları hicr edin ve onları darb edin. Eğer itaat ederlerse, artık üzerlerine sebil ibtiga etmeyin.
Muhakkak ki ALLAH, aliyy, kebir olandır.

4. NİSA / 36

ALLAH'a abd olun!
O'na hiçbir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya
ve kurb sahiblerine
ve yetimlere
ve miskinlere
ve kurbiyet sahibi civara
ve cünub civara
ve cenbdeki sahibe
ve sebil çocuğuna (yolcu)
ve melekesi yemininizde olanlara ihsanda bulunun.
Muhakkak ki ALLAH, muhtal olanlara, fahur olanlara muhabbet duymaz.

4. NİSA / 43

Ey iman edenler!
Sarhoş iken ne söylediğinize alim oluncaya kadar...
ve sebilde abir olmanız dışında cünüb iken gusl edene kadar...
salata kurb olmayın.

Eğer;
mariz iseniz
veya sefer üzre iseniz
veya biriniz heladan gelmişse
veya kadınlara lems etmişseniz...
ve ardından su mevcud değilse... tayyib saide teyemmüm ederek... vechlerinizi ve ellerinizi mesh edin.
Muhakkak ki ALLAH, afuv, gafur olandır.

4. NİSA / 44

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun?
Onlar dalalet iştira ediyorlar... ve sizin de sebilde dalalete düşmenizi irade ediyorlar.

4. NİSA / 51

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!?
Onlar, "cibt" ve "tagut"a iman etmekteler!... ve kafirler için;
"Bunlar, iman edenlerden, sebil olarak daha hidayetlidir." demekteler!

4. NİSA / 74

Ahiret ile dünya hayatı şira edenler... ALLAH sebilinde kıtal etsinler. ALLAH sebilinde kıtal eden kimse... artık o, katl olur veya galib gelirse… ardından BİZ, ona azim ecir vereceğiz.

4. NİSA / 75

Size ne oluyor da, ALLAH sebilinde ve
"Rabbimiz!
Bizi, şu ehli zalim karyeden ihrac et.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN veliy kıl.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN nasır kıl!"
diyen istizaf edilmiş erkekler ve kadınlar ve velidler için kıtal etmiyorsunuz?

4. NİSA / 76

İman edenler, ALLAH sebilinde kıtal ederler. Kafirler ise "tagut" sebilinde kıtal ederler.
Artık siz, şeytanın veliylerini katl edin. Muhakkak şeytanın keydi zayıftır.

4. NİSA / 84

Artık ALLAH sebilinde kıtal et!
Sana, sadece, nefsin mükellef edilmiştir.

Mü'minleri tahriz et. Gerekir ki (belki)… ALLAH, kafirlerin beisini keff eder.

ALLAH'ın beisi daha şedidtir ve nekali daha şedidtir.

4. NİSA / 88

Size ne oldu da… münafıklar hakkında iki fie oldunuz?

ALLAH, kesb ettikleriyle onları reks etmiştir.
ALLAH'ın daha dall ettiği kimsenin ihda olmasını mı irade ediyorsunuz?
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık onu sebile vecd edemezsiniz.

4. NİSA / 89

Vedd ettiler ki, onların kafir olduğu gibi siz de kafir olsanız ve ardından onlarla seva olsanız.
Artık ALLAH sebilinde hicret edinceye kadar onlardan veliyler ittihaz etmeyin.

Eğer bundan tevella ederlerse, artık onları ittihaz edin ve mevcud oldukları yerde katl edin. Onlardan veliy de nasır da ittihaz etmeyin.

4. NİSA / 90

Sizinle aralarında misak olan bir kavme vasl olanlar veya sizinle kıtal etmekten veya kendi kavimleri ile kıtal etmekten sadrları hasr olup size gelenler müstesna...
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları üzerinize musallat ederdi... ve ardından sizinle kıtal ederlerdi.

Eğer,
kendilerini sizden azil ederlerse...
ve ardından sizinle kıtal etmezlerse...
ve ardından size seleme ilka ederlerse...
artık ALLAH size, onlara karşı sebil kılmamıştır.

4. NİSA / 94

Ey iman edenler!
ALLAH sebilinde darb ettiğinizde... artık tebeyyün edin.
Size selam ilka eden kimseye, dünya hayatının arızlarına ibtiga ederek, "Sen mü'min değilsin" demeyin.
ALLAH indinde pek çok magnemler vardır.
Böyledir!...
Siz de önceden böyleydiniz... ve ardından ALLAH, sizi menn etti.
Artık tebeyyün edin!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 95

Darr sahibi olanların gayrısında mü'minlerden kaid olanlarla... ALLAH sebilinde mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenler istiva olamazlar.
ALLAH, mallarıyla ve nefsleriyle cihad edenleri, derece olarak, kaid olanlara fazl etmiştir.
ALLAH, külliyen hüsna vaad eder.
ALLAH, cihad edenleri, kaid olanlara azim ecir ile fazl etmiştir.

4. NİSA / 98

Hileye itaat etmeyen erkeklerden ve kadınlardan ve velidlerden istizaf edilmiş olanlar ve sebile ihtida olamayanlar müstesnadır.

4. NİSA / 100

ALLAH sebilinde hicret eden kimse… arzda, muragame olarak birçok vesia vecd eder.
Evinden, ALLAH'a ve Rasulüne muhacir olarak ihrac olan kimse... sonra mevti idrak ederse... artık onun ecri, kat'iyyetle ALLAH'a vaki olmuştur!
ALLAH, gafur, rahim olandır.

4. NİSA / 115

Kendisine huda beyan olmasının ardından Rasule şikak eden ve mu'minlerin sebilinden gayrısına tabi olan kimse… onu tevella ettiğine veliy ederiz ve onu cehenneme saly ederiz. Ne sui masirdir.

4. NİSA / 137

İman eden sonra kafir olan, sonra yine iman edip sonra yeniden kafir olan, sonra da küfürde ziyade olanlar... ALLAH, onlara gafur olacak değildir. Onlar sebile ihda edilmez.

4. NİSA / 141

Onlar sizi tarabbus edenlerdir.

Eğer ALLAH'tan size bir fetih vaki olursa,
"Biz de sizine havz olmayı dilemedik mi?" derler.
Eğer kafirler için nasb olursa,
"Size üstünlük sağlayıp, mü'minlerden size mani olmadık mı?" derler.
Artık ALLAH, kıyamet yevminde aranızda hüküm verecektir. ALLAH, kafirler için, mü'minlere karşı sebil kılmayacaktır.

4. NİSA / 143

Bunun arasında müzebzeb olurlar. ALLAH'ın dalalete düşürdüğü kimse… artık ona sebil mevcud değildir.

4. NİSA / 150

Muhakkak… ALLAH'a ve Rasullerine kafir olanlar, ALLAH ve Rasullerinin arasında kendilerine fark görmeyi irade ederler.
"Bazısına iman ederiz, bazısına kafir oluruz" derler. İşte bunların arasında sebil ittihaz etmek irade ederler.

4. NİSA / 160-161

Artık, Hadü kimselerden...
zulüm ile...
ve çoğunu ALLAH sebilinden sadd etmeleri ile…
kendilerine helal edilmiş tayyib olanları (bazılarını), onlara haram kıldık.
Onlar,
ribayı ahz ettiler... ki o, kat'iyyetle kendilerinden nehy edilmişti!
ve nasın mallarını batıl ile yediler.
Onlardan kafir olanlar için... elim azab atid ettik.

4. NİSA / 167

Muhakkak
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüş oldular!

5. MAİDE / 12

ALLAH, İsrailoğullarından elbette kat'iyyetle misak ahz etti!
İçlerinden on iki nakıb baas etmiştik.

ALLAH demişti ki:
"Muhakkak ki BEN, eğer;
salat ikame ederseniz...
ve zekat verirseniz...
ve Rasullerime iman ederseniz...
ve taazzür ederseniz...
ve ALLAH'a hasene karz ile ikraz ederseniz...
sizinle beraberim. Kesinlikle sizin seyyielerinize kafir olurum... ve kesinlikle sizi, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil ederim.
Artık bundan sonra, sizden kafir olan kimse seva sebilden dalalet etmiştir!"

5. MAİDE / 15-16

Ey kitab ehli!
Size Rasulümüzü kat'iyyetle kıldık!
O, kitabtan sizin hafy ettiklerinizin çoğunu size beyan etmektedir... ve de çoğunu afv etmektedir.
ALLAH'tan size, kat'iyyetle nur ve mübin kitab kılınmıştır!
ALLAH, KENDİ rıdvanına tabi olanları...
onunla, selam sebillerine ihda eder.
ve KENDİ izni ile zulmetlerden nura ihrac eder.
ve sırat-ı mustakime ihda eder.

5. MAİDE / 35

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!...
O'na vesile ibtiga edin!...
O'nun sebilinde cihad edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

5. MAİDE / 54

Ey iman edenler!
Sizden, dininden irtidad eden kimseler!...
Yakında ALLAH'ın, kendilerine muhabbet ettiği... onların da O'na muhabbet ettiği kavim gelecektir.
Onlar;
Mü'minlere karşı çok zelildirler.
Kafirlere karşı çok izzetlidirler.
ALLAH sebilinde cihad ederler.
Levm edenlerin levm etmesinden korkmazlar.
Bu, ALLAH'ın fazlıdır. Bunu dilediğine verir.
ALLAH, vasidir, alimdir.

5. MAİDE / 60

De ki:
"ALLAH indinde mesube olarak bundan daha şerr olanı size haber vereyim mi?
ALLAH indinde musibete uğrayanlar;
ALLAH'ın lanetlediği kimseler
ve kendilerine gazab ettiği kimseler
ve onlardan maymun ve domuz kıldıkları
ve "tagut"a abd olanlardır.
İşte onlar, mekan olarak şerrdirler. Seva sebilden daha çok dalalettedirler."

5. MAİDE / 77

De ki:
"Ey kitab ehli!
Dininizde, hakk gayrısında gulv etmeyin!
Sakın ola…
önceden kat'iyyetle dalalete düşmüş!...
ve de pek çoklarını dalalalete düşürmüş!...
seva sebilden dalalet etmiş!...
bir kavmin hevasına tabi olmayın!"

6. ENAM / 55

Böyledir!...
Mücrimlerin sebilinin istibane olması için ayetleri tafsil ederiz.

6. ENAM / 116

Arzdaki kimselerin pek çoğu, eğer itaat edersen, ALLAH'ın sebilinden seni dalalete düşürürler. Onların tabi oldukları sadece zanndır. Onlar sadece hars ederler.

6. ENAM / 117

Muhakkak ki Rabbin… O, KENDİ sebilinden dalalette olanlara alimdir. O, mühtedilere alimdir.

6. ENAM / 153

Bu, BEN'im, "sırat-ı mustakim"imdir.
Artık ona tabi olun!... Sebillere tabi olmayın! Yoksa… O'nun sebilinden size tefrik ettirir.
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki ittika edersiniz.

7. ARAF / 45

Onlar, ALLAH'ın sebilinden sadd edenlerdir… ve ivec olmaya bagy edenlerdir. Onlar ahirete de kafirdir.

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 142

Musa'ya otuz gece vaad ettik... ve bunu aşr ile tamamladık... artık, Rabbinin mikatı, kırk geceye tamam oldu.

Musa, kardeşi Harun'a dedi ki:
"Kavmimde bana halife ol... ve ıslah et. Müfsidlerin sebiline tabi olma!"

7. ARAF / 146

Arzda hakk gayrısı ile kebirlenenleri, ayetlerimden sarf edeceğim!
Onlar bütün ayetleri görseler de... ona iman etmezler. Rüşd sebili görseler... onu sebil olarak ittihaz etmezler.
Gaviyy sebilini görseler... onu sebil olarak ittihaz ederler.
Bu, onların ayetlerimizi kizb etmeleri... ve onlardan gafil olmuş olmaları iledir.

7. ARAF / 148

Musa'nın kavmi, onun ardından... kendi hilyelerinden, onlara havr edebilen, dişi buzağı cesedi ittihaz etti.
Görmediler mi ki; kendilerine kelime edemez ve de sebil ihda edemez!?
Onu ittihaz ettiler... ve zalimlerden oldular!

8. ENFAL / 36

Muhakkak kafirler, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek için mallarını infak ederler... ve de ardından infak edeceklerdir.
Sonra onlar, bunlara hasret olacaklar... sonra da onlara karşı galib gelinecektir.
Kafirler, cehenneme haşr edilecektir.

8. ENFAL / 41

Eğer;
ALLAH'a
ve Furkan yevminde... iki cemaatin mülaki olduğu yevmde... BİZ'e abd olana inzal ettiklerimize iman etmiş iseniz...
Alim olun!
Ganimet aldığınız şeylerden beşte biri;
ALLAH'ındır
ve Rasulünündür
ve kurb sahiblerinindir
ve yetimlerindir
ve miskinlerindir
ve sebil çocuklarınındır (yolcu).
ALLAH herşeye kadirdir.

8. ENFAL / 47

Betar olarak…
ve nasa riya ederek…
ve ALLAH sebilinden sadd ederek… diyarlarından ihrac olanlar gibi olmayın.
ALLAH, amel ettikleri şey ile muhittir.

8. ENFAL / 60

Onlar için, kuvvetten istitaat ettiğiniz kadar, ribat haylden idad edin.
ALLAH'ın düşmanını
ve kendi düşmanınızı
ve onların gayrısından sizin alim olmadığınız, ALLAH'ın alim olduğu başkalarını bununla irhab edersiniz.
ALLAH sebilinde infak ettiğiniz şeyler, size vefa edilir. Zulme uğramazsınız.

8. ENFAL / 72

Muhakkak;
iman edenler
ve hicret edenler
ve mallarıyla ve nefsleriyle ALLAH sebilinde cihad edenler
ve evy edenler (sığındıranlar)
ve nasır olanlar ...
işte onlar... onların bazısı bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İman edenler ve hicret etmeyenler... hicret edinceye kadar, size, onların velayetinden bir şey yoktur.
Eğer dinde nasr isteğinde olurlarsa... sizinle aranızda misak olan bir kavme karşı olması dışında... artık onlara nasr etmek sizin üzerinizedir.
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

8. ENFAL / 74

İman edenler
ve hicret edenler
ve ALLAH sebilinde cihad edenler
ve evy edenler (sığındıranlar)
ve nasr edenler...
İşte onlar... onlar hakk mü'minlerdir. Onlar için mağfiret ve kerim rızk vardır.

9. TEVBE / 5

Haram aylar selh olunca, müşriklere nerede vecd olursanız
katl edin...
ve ahz edin...
ve hasr edin...
ve onlar için bütün rasad yerlerinde kuud edin!
Ardından eğer...
tevbe ederlerse...
ve salat ikame ederlerse...
ve zekat verirlerse...
artık sebillerine hali bırakın.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 9

ALLAH'ın ayetleri ile az bir semen iştira ettiler… ve ardından O'nun sebilinden sadd ettiler.
Muhakkak... amel etmiş oldukları şeyler suidir.

9. TEVBE / 19

Hacc edenlere iska etmeyi ve Mescid-i Haram'ın imarını… ALLAH'a ve ahir yevme iman eden ve ALLAH sebilinde cihad eden kimse gibi mi kıldınız(sandınız)!?
ALLAH indinde istiva olamazlar!
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

9. TEVBE / 20

İman edenler...
ve hicret edenler...
ve ALLAH sebilinde malları ve nefsleri ile cihad edenler...
onların ALLAH indinde dereceleri daha azimdir. İşte onlar... onlar faizdirler.

9. TEVBE / 24

De ki:
"Siz;
ata-babalarınıza
ve oğullarınıza
ve kardeşlerinize
ve zevcelerinize
ve aşiretinize
ve iktiraf ettiğiniz mallara
ve kesad olmasından haşy ettiğiniz ticaretinize
ve meskenlerinize...
eğer,
ALLAH'tan
ve Rasulünden
ve O'nun sebilinde cihad etmekten daha fazla muhabbet duyuyorsanız...
artık ALLAH emrini verinceye kadar tarabbus edin!
ALLAH, fasıkların kavmine ihda etmez."

9. TEVBE / 34

Ey iman edenler!
Muhakkak habrlardan ve ruhbanlardan çoğu,
nasın mallarını elbette/kesinlikle batıl ile yerler…
ve ALLAH sebilinden sadd ederler.
ALLAH sebilinde infak etmeksizin... altın ve gümüş kenz edenleri… artık onları elim azab ile ibşar et!

9. TEVBE / 38

Ey iman edenler!
Ne oldu size de... "ALLAH sebilinde nefr edin" denildiğinde, arza sekal oldunuz!?
Ahiretten, dünya hayatı ile razı mı oldunuz?
Ahirette, dünya hayatının metası, ancak, pek azdır!

9. TEVBE / 41

Hafif olarak ve de sekal olarak nefr edin! Mallarınızla ve nefslerinizle ALLAH sebilinde cihad edin!
Eğer alim olanlarsanız, bu sizin için hayrdır.

9. TEVBE / 60

Muhakkak sadakalar, ALLAH'tan bir farz olarak... ancak,
fakirlere...
ve miskinlere...
ve onun üzre amil olanlara...
ve kalbleri müellefe edileceklere...
ve rakabe içinde olanlara...
ve garimlere...
ve ALLAH sebilindeki sebil çocuğu (yolcu) içindir.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

9. TEVBE / 81

ALLAH Rasulünün hilafında muhalif olarak, kaid oldukları şey ile ifrah oldular. ALLAH sebilinde malları ve nefsleri ile cihad etmek onlara kerih geldi.
"Bu harrda nefr etmeyin" dediler.
De ki:
"Cehennemin narının harrı daha şedidtir."
Keşke fıkh etmiş olsalardı.

9. TEVBE / 91

ALLAH ve Rasulü için nasihat verdiklerinde… zayıflara ve marizlere ve infak edecek şeye vecd olamayanlara harec yoktur... muhsin olanlar üzre de sebilden yoktur.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 93

Muhakkak sebil, ancak, ganiy olan ve senden izin isteyenlerin üzerinedir.
Onlar, half olanlarla beraber olmaya razı oldular. ALLAH, onların kalbleri üzre tab etti. Artık onlar, alim olamazlar.

9. TEVBE / 111

Muhakkak ki ALLAH, cenneti onlara vererek... mü'minlerden nefslerini ve mallarını iştira etmiştir.
ALLAH sebilinde kıtal ederler... ve ardından katl ederler ve de katl olurlar... (bu) Tevrat'ta ve de İncil'de ve de Kur'an'da hakk vaaddir!
ALLAH'tan ahd ile daha vefalı olan kimse... artık, onların onunla bey' ettiklerine, sizin de bey' etmenize istibşar olun.
Böyledir!...
O, azim fevzdir.

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

10. YUNUS / 88

Musa dedi ki:
"Rabbimiz!
Muhakkak SEN, Firavun'a ve onun melelerine, dünya hayatında ziynet ve mallar verdin.
Rabbimiz!
Senin sebilinden dall ettirsinler diye mi?
Rabbimiz!
Sen onların malları üzre tams et... ve kalbleri üzre şedid ol... artık onlar elim azabı görünceye kadar iman etmezler."

10. YUNUS / 89

Dedi ki:
"Davetinize kat'iyyetle icab olunmuştur!
Artık istikametlenin ve ilmi olmayanların sebiline tabi olmayın!"

11. HUD / 19

ALLAH'ın sebilinden sadd edenler ve ivec olmayı ibtiga edenler… onlar ahirete... onlar kafirdir!

12. YUSUF / 108

De ki:
"Bu benim sebilimdir. Ben ve bana tabi olanlar, basiret üzre ALLAH'a davet ederiz (dava ediniriz).
ALLAH subhandır.
Ben, müşriklerden değilim."

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

14. İBRAHİM / 3

Ahirete karşı dünya hayatına muhabbet duymayı isteyenler...
ve ALLAH'ın sebilinden sadd edenler...
ve ivec olmaya bagy edenler…
işte onlar, baid dalalet içindedir.

14. İBRAHİM / 12

"Sebillerimizi bize kat'iyyetle hidayet etmişken!… bizim ALLAH'a tevekkül etmememiz olamaz! Bize ettiğiniz ezaya elbette/kesinlikle sabır edeceğiz.
ALLAH'a... artık mütevekkiller, O'na tevekkül etsinler."

14. İBRAHİM / 30

Sebilinden dalalet ettirmek için ALLAH'a endad kıldılar.
De ki:
"Metalanın… ardından masiriniz naradır."

15. HİCR / 76

Muhakkak o, kesinlikle mukim sebil iledir.

16. NAHL / 9

Sebilin kasdı, ALLAH üzredir!... ondan cair olan da vardır.
Şayet dileseydi, elbette size cemian hidayet ederdi.

16. NAHL / 15-16

Arzda, size meyd etmesi için
rasiyeler…
ve nehirler…
ve sebiller…
ilka etti… umulur ki ihtida olursunuz.
ve alametler...
ve necmler ile onlara ihtida eder.

16. NAHL / 68-69

Rabbin, nahla, şöyle vahy etti:
"Dağlardan… ve şecerelerden… ve arş ettikleri şeylerden, beytler ittihaz et!
Sonra, bütün semerelerden ye!... ve ardından Rabbinin sebillerinde zelul olarak islak et!"
Onların batınlarından, içinde nas için şifa olan, muhtelif renklerde şarablar ihrac olur.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 88

Kafirler ve ALLAH'ın sebilinden sadd edenler… onlara, ifsad etmiş oldukları şeyler ile, azabların fevkinde azab ziyade ederiz.

16. NAHL / 94

Yeminlerinizi, aranızda dehal olarak ittihaz etmeyin!
Ardından kadem, sabitlendikten sonra zelle olur da… ALLAH'ın sebilinden sadd ettiğiniz şey ile sui olanı tadarsınız… ve azim azab sizin olur.

16. NAHL / 125

Hikmet ile ve hasene meviza ile Rabbinin sebiline davet et!... ve olarla ahsen şekilde şekilde cedel et!
Muhakkak ki Rabbin,
O, KENDİ sebilinde dalalette olanlara da alimdir.
O, mühtedilere de alimdir.

17. İSRA / 26-27

Kurb sahiblerine…
ve miskine…
ve sebil çocuklarına (yolcu)…
bezr ederek bezr etmeden, hakklarını ver!
Muhakkak bezr edenler... şeytanlara ihvan olurlar.
Şeytan, Rabbine küfür içinde olmuştur!

17. İSRA / 32

Zinaya karib olmayın!... muhakkak bu, fahiş olandır ve sui sebildir.

17. İSRA / 42

De ki:
"Şayet, dedikleri gibi O'nunla beraber ilahlar olsaydı... o zaman elbette/kesinlikle, (onlar da) arşın sahibine sebil ibtiga ederlerdi."

17. İSRA / 48

Senin için, nasıl meseller darb ettiklerine nazar et!
Artık dall oldular…
Artık sebile istitaat edemezler.

17. İSRA / 72

Burada kör olan kimse… artık o, ahirette de kördür... ve sebil olarak daha dall olur.

17. İSRA / 84

De ki:
"Herkes kendi şakilesi üzre amel eder.
Artık Rabbiniz, sebil olarak daha hidayetli olan kimseye alimdir."

17. İSRA / 110

De ki:
"ALLAH'ı davet et veya Rahman'ı davet et!… hangisini davet etseniz… artık, esma-ul husna onundur."

Salatına cehr etme!... ve de ona haft etme!... arasında ki bu sebili ibtiga et!

18. KEHF / 61

Ardından, ikisinin icmal olduğu yere baliğ olduklarında... hutu (balık) orada unuttular.
Ardından serab olup, bahrda sebilini ittihaz etti.

18. KEHF / 63

Dedi ki:
"Gördün mü!?
Sahra evy olduğumuzda, ben hutu (balık) unutmuşum. Muhakkak onu sana zikir etmemi, ancak, şeytan unutturdu. O, acayib bir şekilde bahrda sebilini ittihaz etti."

20. TAHA / 53-54

"Rabbim,
arzı size mehd yapandır
ve onda sebillerden size selk edendir
ve semadan su inzal edendir."

Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz.
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

21. ENBİYA / 31

Kendilerini meyd etsin diye…
arzda rasiyeler kıldık…
ve orada fecc sebiller kıldık…
Umulur ki ihtida olurlar.

22. HACC / 8-9

Nasdan... ilim ve huda ve münir kitab gayrısında ALLAH hakkında cedel eden kimseler… ALLAH'ın sebilinden dalalet ettirmek için… kendilerini sani olana atıf ederler.
Onlara…
dünyada hizy vardır...
ve kıyamet yevminde harık azabı tattıracağız.

22. HACC / 25

Muhakkak...
kafirler...
ve ALLAH'ın sebilinden,
ve orada akif olan ve ibda olan nas için aynı seviyede kılınmış Mescid-i Haram'dan sadd edenler...
orada zulüm ile ilhad irade eden kimseler...
BİZ onlara, elim azabtan tattıracağız.

22. HACC / 58-59

ALLAH sebilinde hicret edip... sonra katl olanlar veya mevt olanlar… ALLAH elbette/kesinlikle onları, hasene rızıkla rızıklandıracaktır.
Muhakkak ki ALLAH... elbette/kesinlikle O, rızık verenlerin hayrıdır.
elbette/kesinlikle onları dahil olmaktan razı olacakları yere dahil edecektir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, hakimdir.

24. NUR / 22

Sizden fazl ve vüsat sahibleri,
kurb sahiblerine...
ve miskinlere...
ve ALLAH sebilinde muhacirlere...
vermekten alüv etmesinler!
Afv etsinler ve safh etsinler.
ALLAH'ın size gafur olmasına muhabbet duymaz mısınız?
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

25. FURKAN / 9

Nazar et!... Senin hakkında nasıl meseller darb ettiler... ve ardından dalalete düştüler. Artık sebile istitaat edemezler.

25. FURKAN / 17

Onların ve ALLAH'ın gayrısından abd oldukları şeylerin haşr olacakları yevmde... der ki:
"BANA ibadet edenleri, siz mi dalalet ettirdiniz... yoksa, kendileri mi sebilden dalalet etiler?"

25. FURKAN / 27

Yevmde zalim kimse, elini azz ederek diyecek ki:
"Ne olurdu... ben de Rasulle beraber sebil ittihaz etseydim!"

25. FURKAN / 34

Vechleri üzere cehenneme haşr olanlar… işte onlar, mekan olarak şerrdir... ve sebil olarak daha dalalettedirler.

25. FURKAN / 41-42

Seni gördükleri zaman, seni, sadece, hüzüv olarak ittihaz ederler:
"Rasul olarak ALLAH bunu mu baas etmiş? Eğer sabır etmeseydik, neredeyse bizi ilahlarımızdan dalalet ettirecekti."

Onlar yakında azabı gördükleri hiynde, sebil olarak kimin daha dalalette olduğuna alim olacaklar.

25. FURKAN / 44

Yoksa sen, onların pek çoğunun işiteceğini veya akıl edeceklerini mi hesab ediyorsun?
Onlar enam (hayvan) gibidir!
Bilakis!
Onlar, sebil olarak dalalettedirler.

25. FURKAN / 57

De ki:
"Ben buna karşılık... Rabbinin sebilini ittihaz etmeyi dileyen kimse dışında... sizden ecir sail değilim."

27. NEML / 24

"Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum.
Şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları, sebilden sadd ettirmiş.
Artık onlar ihtida olamıyor."

28. KASAS / 22

Medyen'e mülaki olmaya teveccüh ettiğinde, dedi ki:
"Gerekir ki (belki)… Rabbim beni seva sebile ihda eder."

29. ANKEBUT / 12

Kafirler, iman edenlere derler ki:
"Bizim sebilimize tabi olun. Sizin hatalarınıza hamil olalım."
Onların hatalarından hiçbir şeye hamil olacak değillerdir. Muhakkak onlar kazibdirler.

29. ANKEBUT / 29

"Muhakkak siz erkek kimselere yanaşıyorsunuz ve sebili kata ediyorsunuz ve münkere nadi oluyorsunuz.
Devam edecek misiniz?"

Kaviminin cevabı, ancak, şunu demek oldu:
"Eğer sadıklardan isen, haydi ALLAH'ın azabını ver bakalım..."

29. ANKEBUT / 38

Ad... Semud...
Onların meskenleri, size kat'iyyetle beyan olmuştur!
Onlar basiret sahibi olmayı isteyenler oldukları halde… şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları sebilden sadd etmişti.

29. ANKEBUT / 69

BİZ'im MEVCUDİYETİMİZDE cihad edenler... onları elbette/kesinlikle, sebillerimize ihda edeceğiz.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle muhsinlerle beraberdir.

30. RUM / 38

Artık,
kurb sahiblerine...
ve miskine...
ve sebil çocuklarına (yolcu)...
hakkını ver!
Bu, ALLAH'ın vechini irade edenler için hayrlıdır.
İşte onlar, felaha ulaşanlardır.

31. LOKMAN / 6

Nasdan… ALLAH'ın sebilinden dalalete düşürmek için ilmin gayrısı ile
lehv hadis iştira edenler...
ve hüzüv ittihaz edenler…
işte onlara, muhin azab vardır.

31. LOKMAN / 15

Eğer seni, hakkında ilmin olmayan bir şeyi BANA şirk koşmaya cehd ederlerse... artık onlara itaat etme!
Dünyada onlara maruf ile sahib çık!
Ancak, BANA inabe edenlerin sebiline tabi ol!
Sonra rücu yeriniz, BEN'im... ve ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri, size BEN haber vereceğim.

33. AHZAB / 4

ALLAH, bir erkek kimseye... cevfinde iki kalb kılmadı.
Kendilerine zıhar yaptığınız zevcelerinizi, size anne kılmadı.
Karılarınızın eski kocalarından oğullarını (dua), öz oğullarınız kılmadı.
Bunlar, sizin kendi ağızlarınızla kavl ettiklerinizdir.
ALLAH, hakk kavl eder... O, sebile ihda eder.

33. AHZAB / 67-68

Diyeceklerdir ki:
"Rabbimiz!
Biz seyyidlerimize ve kibriyamıza itaat ettik… ardından onlar, bizi sebilden dalalet ettirdiler.
Rabbimiz!
Onlara azabtan zıf et ve onları kebir lanetle lanetle."

38. SAD / 26

"Ey Davud!
Muhakkak ki BİZ, seni arzda halife kıldık.
Artık nas arasında bi-hakkın hüküm ver... ve sakın hevaya tabi olma... yoksa, seni ALLAH'ın sebilinden dall eder.
Muhakkak ALLAH'ın sebilinden dall olan kimseler...
hesab yevminde onlara, unuttukları şeyler ile şedid azab vardır.

39. ZUMER / 8

İnsana darr mess olduğunda... O'na münib olarak, Rabbini davet eder.
Sonra ona KENDİSİNDEN nimet havl ettirdiğinde... önceden O'nu davet etmiş olduğunu unutur... ve O'nun sebilinden dall olmak için ALLAH'a endad kılar.

De ki:
"Küfrünle az biraz metalan!
Muhakkak sen nar ashabındansın!"

40. MU'MİN / 7-8-9

Arşa hamil olanlar ve onun havlindekiler...
Rabblerinin hamdi ile O'nu sebbih ederler.
ve O'na iman ederler.
ve iman edenler için istiğfar ederler.

"Rabbimiz!
Herşeye rahmet ve ilim olarak vasisin.
Artık SEN... tevbe edenler ve SEN'in sebiline tabi olanlar için gafur ol ve onları cahim azabından vaky et.

Rabbimiz!
Onları... ve ata-babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah edenleri… kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine dahil et.
Muhakkak ki SEN... SEN, azizsin, hakimsin.

Seyyielerden vaky et.
Yevme-izinde seyyielerden vaky ettiğin kimse... artık SEN, ona kat'iyyetle rahmet etmişsindir!"
Bu, azim fevzdir.

40. MU'MİN / 10-11

Muhakkak kafirlere nida edilir:
"Kesinlikle ALLAH'ın maktı, sizin kendi nefsinize maktınızdan ekberdir. Siz, imana davet edilmiştiniz… ve ardından, kafir olmuştunuz."

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi iki kere mevt ettin ve iki kere hayy ettin. Ardından zenblerimizi itiraf ettik… artık huruc üzre sebil var mı!?"

40. MU'MİN / 28-29

Firavun ailesinden imanını ketm eden mü'min bir erkek kimse dedi ki:
"Bir adamı 'Rabbim ALLAH' dediğinden mi katl edeceksiniz?
O, kat'iyyetle Rabbinizden beyyineler ile gelmiştir! Eğer kazib olursa... onun kizbi kendinedir ve eğer sadık olursa vaad ettiklerinin bazısı size de isabet eder.
Muhakkak ki ALLAH, kezzab müsrif olanı ihda etmez.
Ey kavmim!
Yevmde mülk sizindir. Arzda zahir olanlarsınız... eğer ALLAH'ın beisinden gelirse bize kim nasr eder?"

Firavun dedi ki:
"Size gösterdiğim şey... ancak, kendi gördüğüm şeydir. Ben sizi, ancak, reşad sebiline ihda ediyorum."

40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

40. MUMİN / 38

İman eden dedi ki:
"Ey kavmim!
Bana tabi olun! Reşad sebiline ihda edeyim sizi!"

42. ŞURA / 41

Kendisine zulüm edildikten sonra intisar eden kimse… artık işte onlar... onlara sebil yoktur.

42. ŞURA / 42

Muhakkak sebil, ancak,
nasa zulüm edenlere...
ve arzda hakk gayrısında bagy edenleredir.
İşte onlara elim azab vardır!

42. ŞURA / 44

ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık onun için onun ardından veliyler yoktur. Azabı gördüklerinde... zalimleri,
"Redd olmaya sebil var mıdır?"
derlerken görürsün.

42. ŞURA / 46

Onlar için, kendilerine nasr edecek ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse… artık onlar için sebil yoktur.

43. ZUHRUF / 10

O,
arzı sizin için mehd kılandır...
ve size orada sebiller kılandır.
Umulur ki ihtida olursunuz.

43. ZUHRUF / 37

Muhakkak onlar, kendilerini kesinlikle sebilden sadd ederler… ancak onlar, kendilerini muhtedi hesab eder.

47. MUHAMMED / 1

Kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
kendi amellerini dall ederler.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

47. MUHAMMED / 32

Muhakkak,
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
ve kendilerine beyan edilen hudadan sonra Rasule şakk olanlar...
ALLAH'a bir şey darr edemezler.
Onların amelleri habt olacaktır.

47. MUHAMMED / 34

Muhakkak
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler…
sonra da kafir olarak mevt olanlar…
artık ALLAH, onlara asla gafur olmaz.

47. MUHAMMED / 38

İşte siz böylesiniz!...
ALLAH sebilinde infak etmeye davet ediliyorsunuz! ve ardından, sizden bahl eden kimseler var!

Bahl eden kimse... artık muhakkak... ancak, nefsinden bahl eder!
ALLAH ganiydir... siz, fakirsiniz!

Eğer tevella ederseniz... sizin gayrınızda bir kavmi istebdil eder... sonra onlar, sizin emsalinizde olmazlar.

49. HUCURAT / 15

Muhakkak mü'min, ancak, odur ki;
ALLAH'a ve Rasulüne iman eden...
sonra da asla rayb etmeyenlerdir.
Mallarıyla ve nefsleriyle ALLAH sebilinde cihad ederler.
İşte onlar... Sadık olanlar onlardır!

53. NECM / 30

Böyledir!...
Onlar, ilimden iblağ olamazlar!
Muhakkak ki Rabbin...
O, sebilinden dall olan kimseye de alimdir…
O, ihtida olan kimseye de alimdir.

57. HADİD / 10

Semaların ve arzın mirası ALLAH'ın olduğu halde... Ne oluyor size... ki, ALLAH sebilinde infak etmiyorsunuz!?
Sizden... fetih öncesinde infak ederek katl eden kimse istiva değildir... bunlara, sonradan infak ederek katl eden kimselerden daha azim derece vardır.
Külliyen... ALLAH hüsna vaad etti... ALLAH amel ettiklerinize habirdir.

58. MUCADELE / 16

Kendi yeminlerini cünnet ittihaz ettiler… ve ardından ALLAH'ın sebilinden sadd ettiler.
Artık, muhin azab onlaradır.

59. HAŞR / 7

Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar;
ALLAH için...
ve Rasul için...
ve kurb sahibleri için...
ve yetimler için...
ve miskinler için...
ve sebil çocukları (yolcu) içindir!
sizden ganiy olanlar arasında idale olamaz! Rasulün size verdiğini...
artık onu ahz edin...
sizi nehy ettiği şeyi ise... ondan hemen nehy edin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

60. MUMTEHİN / 1

Ey iman edenler!
BEN'im düşmanlarımı ve (dolayısıyla) kendi düşmanlarınızı, veliy olarak ittihaz etmeyin!
Onlara meveddet ile lika oluyorsunuz!

Onlar hakktan size gelen şeye kat'iyyetle kafir oldular! Rasulü ve yalnızca sizi... Rabbiniz ALLAH'a iman ediyorsunuz diye ihrac etmekteler.

BEN'im sebilimde cihad üzere ihrac olmuşken ve BEN'im rızamı ibtiga ediyorken... onlara karşı meveddet ile sırr ediyorsunuz!
BEN, hafy ettiklerinize ve ilan ettiklerinize alimim!
Sizden buna fail olan kimse... artık seva sebilden kat'iyyetle dalalete düşmüş olacaktır!

61. SAFF / 4

Muhakkak ki ALLAH, mersus bünyan gibi saff tutarak, KENDİ sebilinde kıtal eden kimselere muhabbet duyar.

61. SAFF / 10-11-12

Ey iman edenler!
Elim azabtan sizi necat edecek ticarete delil göstereyim mi?
ALLAH'a... ve O'nun Rasulüne iman edin!...
ve ALLAH sebilinde mallarınız ve nefsleriniz ile cihad edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr işte budur!
Sizin için, zenblerinize gafur olur.
Sizi altından nehirler cereyan eden cennetlere
ve Adn cennetlerindeki tayyib meskenlere dahil eder.
Azim fevz işte budur!

63. MUNAFİKUN / 2

Yeminlerini cünnet olarak ittihaz ettiler... ve ardından ALLAH sebilinden sadd ettiler.
Muhakkak onların amel ettikleri şey suidir.

68. KALEM / 5-6-7

Artık, hanginizin meftun olduğuna… sen de basar edeceksin... onlar da basar edecekler!
Muhakkak ki Rabbin...
O, kimin KENDİ sebilinden dall olduğuna alimdir…
ve O, mühtedilere alimdir.

71. NUH / 19-20

"ALLAH arzı, sizin için fecc sebillerde ondan islak etmeniz için bisat yaptı."

73. MUZZEMMİL / 19

Muhakkak bu tezkirdir.
Artık, dileyen kimse... Rabbine sebil ittihaz eder.

73. MUZZEMMİL / 20

Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir.

ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir.
Onu ihsa edemeyeceğinize alimdir... ve ardından size tevbe eder.

Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin!

O...
Sizden (bazınızın) mariz olacağına...
diğerlerinin arzda darb edeceğine...
ALLAH'ın fazlından ibtiga edeceklerine...
ve diğer bir kısmının ALLAH sebilinde kıtal edeceklerine...
alimdir!

Artık ondan, yesir olanı kıraat edin!

ve salatı ikame edin!
ve zekatı verin!
ALLAH'a hasene karz ile ikraz edin!
Nefsleriniz için hayrdan takdim ettiğiniz şey... ona, ALLAH'ın indinde hayr ve daha azim ecir olarak vecd olursunuz.
ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

76. İNSAN / 3

Muhakkak ki BİZ, onu sebile hidayet ederiz.
O,
ister şükür eden olur…
ister küfür eden olur…

76. İNSAN / 18

Orada, bir ayn vardır ki… "selsebil" diye isimlenir.

76. İNSAN / 29

Muhakkak... bu bir tezkirdir!
Artık dileyen Rabbine sebil ittihaz eder!

80. ABESE / 18-19-20-21-22

Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
Sonra ona, sebili yesir etti.
Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.