İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ SMV ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox adına isim esma esami isma musemma Musemmeyat Mutesemmi sema semavat Semave semavi Semaviyyât Semiy Semiyye Semuvv sumuv Tesemmi
xoxox
س م و SMV
adına
س م و SMV

Onun yetkisi ile. Vekil olarak.

isim
س م و SMV

Bir şeyin zihinde doğmasını sağlayan işaret ve alamet. Tek başına anlaşılır bir manaya delalet eden kelime.

DuruMeal'de toplam 39 kayıtta geçiyor.
Çğl.esmaÇğl.esami
isma
س م و SMV

Yükseltmek. İsim koymak.

musemma
س م و SMV

İsimlendirilen, ad verilmiş olan, bir ismi olan. Muayyen zaman. Belirli vakit.

DuruMeal'de toplam 21 kayıtta geçiyor.
Çğl.Musemmeyat
Mutesemmi
س م و SMV

Bir isim ile isimlenen, müsemma olan.

sema
س م و SMV

Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.

DuruMeal'de toplam 297 kayıtta geçiyor.
Çğl.semavat
Semave
س م و SMV

Örtü. Şam yolunda bir badiyenin adı.

semavi
س م و SMV

Gökle alakalı, semaya dair ve müteallik. İnsan eseri olmayan, vahiyle gelmiş bulunan.

Çğl.Semaviyyât
Semiy
س م و SMV

Aynı isimde olmak. Adaş.

Semiyye
س م و SMV

Yüce, yüksek, refia.

Semuvv
س م و SMV

Ad koymak, isim vermek.

sumuv
س م و SMV

İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta. Cenin noktası. Yücelik. Yükseklik.

Tesemmi
س م و SMV

Bir şahsa veya kabileye müntesib olma. Bir isimle isimlenme.

1. FATİHA / 1

Rahman, Rahim ALLAH adına!

2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 22

(Rabbiniz…)
sizin için arzı firaş, semayı bina kılandır…
ve semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, size rızk olacak semerelerden ihrac edendir.
Artık ALLAH'a... alim olduğunuz halde... endad kılmayın!

2. BAKARA / 28-29

Nasıl kafir olursunuz ALLAH'a!?
Siz meyyitler idiniz...
ve ardından, sizi hayy etti.
Sonra sizi mevt edecek.
Sonra sizi hayy edecek.
Sonra, O'na rücu edeceksiniz.
O';
arzda olanları sizin için cemian halk edendir.
sonra semaya istiva edendir.
ve ardından onları, yedi semalar olarak sevva edendir.
O, herşeye alimdir.

2. BAKARA / 31

Adem'i isimlerin hepsine alim etti...
Sonra, onları meleklere arz etti… ve ardından dedi ki:
"Eğer sadıklarsanız... BANA haber verin bu isimleri!"

2. BAKARA / 33

Dedi ki:
"Ey Adem!
İsimleri ile kendilerine haber ver!"
Ardından isimleri ile onlara haber verdiğinde, dedi ki:
"BEN size demedim mi!?
Muhakkak ki BEN, semaların ve arzın gaybına alimim.
İbda ettiklerinize ve ketm ettiklerinize de alimim!"

2. BAKARA / 58-59

Demiştik ki:
"Bu karyeye dahil olun!
Artık, dilediğiniz yerde ondan ragad olarak yeyin... ve sacidlerin babından dahil olun.
"Hıtta" deyin... BİZ de sizin için, hatalarınıza gafur olalım. Muhsinlere ziyade edeceğiz."

Ardından zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler.
Ardından zalimlere, fasık oldukları şeyler ile, semadan ricz inzal ettik.

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 114

ALLAH'ın mescidlerinde... orada O'nun isminin zikir edilmesine mani olan kimseden...
ve onları harab etmeye say eden kimseden...
daha zalim kimdir!
İşte onlar...
Onlar için oraya dahil olmak, ancak, korkuyladır!...
Onlar için dünyada hizy vardır...
Onlar için ahirette azim azab vardır.

2. BAKARA / 116

Dediler ki:
"ALLAH, evlad ittihaz etti."
O, subhandır.
Bilakis!
Semalarda ve arzda olanlar O'nundur. Hepsi O'na kanittir.

2. BAKARA / 117

Semaları ve arzı bedi edendir.
Emir kaza olduğunda... artık muhakkak ona, ancak, "OL!" der... ve ardından olmaktadır!

2. BAKARA / 144

Vechinin semada takallüb ettiğini kat'iyyetle gördük!

Razı olacağın kıbleyi sana elbette veliy ettireceğiz... artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun... artık vechlerinize onun şatrını veliy ettirin!

Muhakkak kitab verilenler, onun Rabblerinden hakk olduğuna kesinlikle alimdir.
ALLAH, onların amel ettiklerine gafil değildir.

2. BAKARA / 164

Muhakkak;
semaların ve arzın halkıyetinde...
gece ve gündüzün ihtilafında...
nasın menfaatine şeyler ile bahrda cereyan eden gemilerde...
suyun, ALLAH'ın semadan inzal ettiği kısmında...
ve ardından onunla arzda, mevtinden sonra hayy olanlarda...
bütün dabbenin orada bess olmasında...
rihlerin tasrifinde...
sema ile arz arasında müsahhar sehabta...
akıl eden kavim için kesinlikle ayetler vardır!

2. BAKARA / 255

ALLAH!...
ilah, sadece, O'dur.
Hayydır.
Kayyumdur.
O'nu ne vesn... ne de nevm ahz etmez.
Semalarda olanlar ve arzda olanlar O'nundur.

O'nun izni ile olmadan, O'nun indinde şefaat edecek kimdir?

Ellerinin arasında olanlara ve halfinde olanlara alimdir.
O’nun ilminden, sadece, dilediği kadarını ihata edebilirler!

O'nun kürsüsü, semalara ve arza vasidir... bu ikisini hıfz etmek O'na zor gelmez.

O, aliyydir, azimdir.

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

2. BAKARA / 284

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
Nefsinizde olanı ibda etseniz de hafy etseniz de, ALLAH onunla sizi hesaba çeker… ve ardından,
dilediği kimseye gafur olur
ve dilediği kimseye azab eder.
ALLAH herşeye kadirdir.

3. ALİ İMRAN / 5

Muhakkak ki ALLAH'a... O'na, arzda ve semada, hiç bir şey hafi değildir.

3. ALİ İMRAN / 29

De ki:
"Sadrlarınızda olanı hafiy etseniz de… onu ibda etseniz de… ALLAH ona alimdir.
Semalarda olanlara da... arzda olanlara da alimdir.
ALLAH, herşeye kadirdir."

3. ALİ İMRAN / 36

Ardından, onu vaz ettiğinde dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bir dişi vaz ettim."
ALLAH, vaz ettiği şeye alimdi. Erkek, dişi gibi değildir.
"Muhakkak ben, ona Meryem ismini verdim. Muhakkak ben, onu ve zürriyetini, recm edilmiş şeytandan, SANA uvz ediyorum."

3. AL-İ İMRAN / 45-46

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni... KENDİSİNDEN,
Meryem oğlu İsa Mesih isminde...
dünyada ve ahirette vecih...
ve mukarreb olanlardan...
bir kelime ile ibşar ediyor.
O, nasa mehd içinde de... kehl olduğunda da... kelime edecektir... ve salihlerdendir."

3. ALİ İMRAN / 83

Artık, ALLAH'ın dininden gayrısına mı, bagy ediyorlar!?
Semalardakiler ve arzdakiler, tav'an ve de kerhen O'na silm etmiştir!... ve O'na rücu edeceklerdir.

3. ALİ İMRAN / 109

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır. Emirler ALLAH'a rücu olur.

3. ALİ İMRAN / 129

Semalarda onlanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır. Dilediğine gafur olur ve dilediğine azab eder.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

3. ALİ İMRAN / 133

Rabbinizden mağfirete…
ve arzı; semalar ve arz (kadar) olan, muttakiler için idad edilmiş cennete…
seri olun!

3. ALİ İMRAN / 180

ALLAH'ın fazlından verdiklerine bahl edenler, onun kendileri için hayr olarak hesab etmesinler.
Bilakis!
O, onlar için şerrdir! Onunla bahl ettikleri şeyler, kıyamet yevminde, onlara tavk edilecektir.
Semaların ve arzın mirası ALLAH'ındır.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

3. ALİ İMRAN / 189

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
ALLAH, herşeye kadirdir.

3. ALİ İMRAN / 190

Muhakkak semaların ve arzın halkıyetinde… ve gece ve gündüzün ihtilafında... elbette lübb sahibleri için ayetler vardır.

3. ALİ İMRAN / 191

Kıyamda ve kuudda ve cenbleri üzere ALLAH'ı zikir edenler…
ve semaların ve arzın halk edilişi hakkında tefekkür edenler:
"Rabbimiz!
Sen bunu batıla halk etmedin.
Sen subhansın! Artık bizi, nar azabından vaky et!"

4. NİSA / 126

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
ALLAH, herşeye muhit olandır.

4. NİSA / 131

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
Yalnızca size ve sizden önce kitab verilenlere ***ALLAH'a ittika edin!*** diye elbette kat'iyyetle vasiyet etti!
Eğer küfür ederseniz... artık muhakkak semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır.
ALLAH, ganiy, hamid olandır.

4. NİSA / 132

Semalarda olanlar ve arzda olanlar… vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'ındır.

4. NİSA / 153

Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor.
Onlar, Musa'ya, kat'iyyetle bundan daha kebir sail olmuşlardı!... ve "Bize ALLAH'ı cehren göster" demişlerdi!

Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti.
Sonra, kendilerine verilen beyyinelerin ardından dişi buzağı ittihaz ettiler.
BİZ, onları, bundan da afv ettik... ve Musa'ya mübin sultan verdik.

4. NİSA / 170

Ey nas!
Size kat'iyyetle Rabbinizden bi-hakkın Rasul gelmiştir!
Artık iman etmeniz, sizin için hayrlı olandır.
Eğer kafir olursanız… artık, semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 171

Ey kitab ehli!
Dininiz hakkında gulv etmeyin!
ALLAH üzre hakktan başka söylemeyin!

Muhakkak, Meryem oğlu İsa mesih, ancak...
ALLAH'ın Rasulüdür
ve O'nun kelimesidir.
Onu... KENDİ'sinden Ruh olarak... Meryem'e ilka etmiştir.

Artık, ALLAH'a ve Rasullerine iman edin... ve "üçtür" demeyin! (Bunu) Kendinize nehy etmeniz, sizin için hayrdır.

Muhakkak ki ALLAH, ancak, vahid ilahtır.
O, KENDİ'sine evlad edinmekten subhandır. Semalarda olanlar ve arzda olanlar... vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) O'nundur.

5. MAİDE / 4

Sana, kendilerine nelerin helal kılındığını sual ediyorlar.
De ki:
"Size, tayyib olanlar helal kılındı. ALLAH'ın size ilim ettiklerinden ilim ettirdiğiniz mükellib carihlerden... onların sizin için imsak ettiklerinden yiyin.
Onların üzerine ALLAH'ın ismini zikir edin. ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

5. MAİDE / 17

"Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur!
De ki:
"Eğer, Meryem oğlu Mesih'i ve annesini ve cemian arzdakileri helak etmeyi irade etse... artık, ALLAH'tan bir şeye malik olan kimdir!?
Semaların ve arzın ve bu ikisinin arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Dilediğini halk eder.
ALLAH, herşeye kadirdir."

5. MAİDE / 18

Yahudiler ve nasraniler,
"Biz, ALLAH'ın oğullarıyız ve muhabbet duyduklarıyız" diyorlar.
De ki:
"Öyleyse neden size zenbleriniz ile azab ediyor?
Bilakis!
Siz, halk edilmişlerden beşersiniz."
O, dilediğine gafur olur, dilediğine azab eder. Semaların ve arzın ve arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Masir O'nadır.

5. MAİDE / 40

Bilmez misin!?
Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur!
O, dilediği kimseye azab eder ve dilediği kimse için gafur olur.
ALLAH, herşeye kadirdir.

5. MAİDE / 97

ALLAH,
Beyt-il Haram KABE'yi
ve haram ayları
ve hedyi
ve kıladeleri nas için kıyam kıldı.
Bu, sizin, semalarda olanlara ve arzda olanlara, ALLAH'ın alim olduğuna, alim olmanız içindir.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alimdir.

5. MAİDE / 112

Havariler, demişlerdi ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Bize, semadan maide inzal etmeye, Rabbin istitaat eder mi?"
Demişti ki:
"Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a ittika edin!"

5. MAİDE / 114

Meryem oğlu İsa, dedi ki:
"ALLAHumme! Rabbena!
Bize, semadan maide inzal et! ki… bize, evvelimiz için ve ahirimiz için ıd (bayram) ve SEN'den ayet olsun.
Bizi rızıklandır!
SEN rızıklandıranların en hayrlısısın."

5. MAİDE / 120

Semaların ve arzın ve ikisindeki şeylerin mülkü ALLAH'ındır.
O, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 1

Hamd etmek...
semaları ve arzı halk eden
ve zulmetleri ve nuru kılan ALLAH'ındır.
Sonra kafirler, kendi Rabbleri ile adil olurlar.

6. ENAM / 2

O, sizi, tinden halk edendir… sonra ecel kaza etmiştir.
Müsemma ecel, O'nun indindedir.
Sonra siz, imtira edersiniz!

6. ENAM / 3

O'… ALLAH, semalardadır ve de arzdadır!
Sizin sırr etmenize ve de cehr etmenize alimdir!
Sizin kesb ettiklerinize de alimdir!

6. ENAM / 6

Öncelerinden, kendilerine karin olanlardan nasıl helak ettiğimizi görmediler mi!?

Onları arzda, sizi imkanlandırmadığımız şeylerle imkanlandırmıştık.
Semayı onlara midrar olarak irsal etmiştik. Altlarından cereyan eden nehirler kılmıştık.
Ardından onları, zenbleri ile helak ettik. Onların ardından başka bir karin inşa ettik.

6. ENAM / 12

De ki:
"Semalarda ve arzda olanlar kimindir?"
De ki:
"ALLAH'ındır!"
O, KENDİ NEFSİ üzerine rahmeti ketb etti.

Hakkında rayb olmayan kıyamet yevmine, sizi kesinlikle cem edecektir.
Nefslerine hasar alanlar... artık onlar, iman etmezler.

6. ENAM / 14

De ki:
"Semaları ve arzı fatr eden… taam etmeden taam ettiren ALLAH'tan gayrı veliy mi ittihaz edeyim!?"
De ki:
"Muhakkak bana,
silm olanların evveli olmam...
ve müşriklerden olmamam
emir edildi."

6. ENAM / 35

Eğer onların iraz etmeleri sana kebir ise... arzda nafıka veya semada süllem ibtiga etmeye istitaat edebiliyorsan… haydi ayetler getir!... Şayet ALLAH dileseydi, onları elbette huda üzre cem ederdi.
Artık sakın, cahillerden olma!

6. ENAM / 60

Gece ile sizi vefat ettiren O'dur.
Gündüz ile cerh ettiğiniz şeye alimdir.
Sonra sizi, müsemma ecelin kaza olması için, onda baas eder.
Sonra merciniz O'nadır.
Sonra, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verilir.

6. ENAM / 73

Semaları ve arzı bi-hakkın halk eden, O'dur!
Yevmde "OL!" der... ve ardından olur!
O'nun kavli hakktır!...
Sur'a nefh edilen yevmde…
Mülk O'nundur.
O, gayba ve şahadete alimdir.
O, hakimdir, habirdir.

6. ENAM / 75

Böyledir!...
İbrahim'e... mukinlerden olması için... semaların ve arzın melekutunu gösterdik.

6. ENAM / 79

"Muhakkak ben vechimi... Hanif olarak... semaları ve arzı fatr edene teveccüh ettirdim.
Ben müşriklerden değilim!"

6. ENAM / 99

O, semadan su inzal edendir.
Ardından nebatın bütün şeylerini onunla ihrac ettik.
Ardından, ondan hadralar ihrac ettik.
Ondan da müterakib habbeler ihrac ediyoruz...
ve hurmanın tallarından daniye olan salkımlar...
ve üzümden ve zeytinden ve nardan müştebih ve gayr-ı müteşabih cennetler...
Semere vermekteyken ve olgunlaştığında semerelerine nazar edin!
Muhakkak bunda, iman eden kavim için elbette ayetler var!

6. ENAM / 101

O, semaları ve arzı bedia edendir. O'nun bir sahibi yok ki evladı nasıl olsun!?

Herşeyi halk etmiştir… ve O, herşeye alimdir.

6. ENAM / 118

Artık eğer siz, O'un ayetlerine iman ediyorsanız, üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilenlerden yeyin.

6. ENAM / 119

Ne oluyor size!?
Muztar olmanız dışında... size haram kıldığı şeyler size kat'iyyetle tafsil edilmişken!... üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilenlerden yemiyorsunuz!?
Muhakkak onların çoğu, ilmin gayrısında hevalarına uymakla dalalete düşüyorlar.
Muhakkak ki Rabbin... O, mutedlere alimdir.

6. ENAM / 121

Üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilmeyen şeylerden yemeyin! Muhakkak bu, kesinlikle fısktır.

Muhakkak şeytanlar, kendi veliylerine, sizinle cedel etmelerini vahy ederler.
Eğer onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de kesinlikle müşriklerden olursunuz.

6. ENAM / 125

Artık, ALLAH...
ihda etmeyi irade ettiği kimseyi... İslam için onun sadrını şerh eder.
dall etmeyi irade ettiği kimseyi... onun sadrını, sanki semada suud ediyor gibi, harec ederek dıyk eder.
Böyledir!...
ALLAH, iman etmeyenlere rics kılar.

6. ENAM / 138

Dediler ki:
"Bunlar hicr edilmiş enam ve harstır. Onları bizim dilediklerimizden başkası zeamları ile taam edemez... ve bunlar zuhurları haram edilmiş enamdır."
O'na iftira ederek, üzerlerine ALLAH'ın ismini zikir etmedikleri enam vardır.
İftira etmiş oldukları şey ile cezalanacaklar!

7. ARAF / 40

Muhakkak ayetlerimizi kizb edenler ve ona istikbar edenler... onlara, semanın babları feth olmayacak ve onlar cennete dahil olmayacaklar... ta ki; iğne değilinden deve ilac olana (geçene) kadar!

Böyledir!...
Mücrimleri cezalandırırız.

7. ARAF / 54

Muhakkak, semaları ve arzı altı yevmde halk eden ALLAH, sizin Rabbinizdir. Sonra arşa istiva etti.
O, gece ile kendisine hasis olarak talib olan gündüzü gışa eder.
Güneş ve kamer ve necmler, O'nun emrine musahhardır.
Değil mi ki... halk etmek ve emir O'nundur... Rabb-il alemin ALLAH bereketlidir!

7. ARAF / 71

Dedi ki:
"Rabbinizden üzerinize rics ve gazab kat'iyyetle vakıa olmuştur!
Sizin ve ata-babalarınızın isimlendirdiği isimler hakkında benimle cedel mi ediyorsunuz?
ALLAH onlar hakkında sultan inzal etmedi.
Artık nazar edin!
Muhakkak ben de sizinle beraber nazar edenlerdenim."

7. ARAF / 96

Şayet, karyelerin ehli iman etseydi ve ittika etseydi… semadan ve arzdan onlara elbette bereket feth ederdik.

Fakat kizb ettiler!
Ardından BİZ de onları, kesb etmiş oldukları şeyler ile ahz ettik!

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

7. ARAF / 162

Ardından, içlerinden zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler. Artık, zalim olmuş oldukları şey ile, onlara semadan ricz irsal ettik.

7. ARAF / 180

Esma-ül hüsna ALLAH'ındır… artık O'nu davet edin onlarla!
İsimleri hakkında ilhad olanları vezr edin.
Onlar, amel etmiş oldukları şeye cezalanacaklar!

7. ARAF / 185

Onlar, semaların ve arzın melekutünde… ALLAH'ın halk ettiği şeylere nazar etmezler mi!?
Gerekir ki (belki)… ecelleri kat'iyyetle karib olmuştur!
Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler!?

7. ARAF / 187

Sana mürsa olacak saatten sual ediyorlar.
De ki:
"Muhakkak onun ilmi Rabbimin indindedir. Onun vakti için, O'ndan başkası tecelli edemez. Semalarda ve arzda sekaldir. O size, sadece, ansızın verilir."
Sanki sen ona hafiysin gibi sana sual ediyorlar.
De ki:
"Muhakkak onun ilmi ALLAH indidedir. Fakat nasın pek çoğu alim değildir."

8. ENFAL / 11

O'ndan emanet olarak, sizi nuas gışa etmişti… ve üzerinize,
onunla sizi tahir kılmak…
ve sizden şeytanın riczini zehab etmek…
ve kalbleriniz üzre rabt etmek…
ve kademlerinizi onunla sabitlemek…
için semadan su inzal etmişti.

8. ENFAL / 32

Demişlerdi ki:
"ALLAHumme!
Eğer, SEN'in indinden hakk olan bu ise… artık üzerimize semadan hacerler imtar et veya elim azab ile bize gel."

9. TEVBE / 36

Muhakkak, ALLAH'ın kitabında, semaların ve arzın halkıyet yevminde, ALLAH indinde ayların iddeti on ikidir.
Bunlardan dördü haram olanlardır.

Bu, kayyime dindir!
Artık onlarda, nefsinize zulüm etmeyin!

Kaffeten sizinle kıtal ettikleri gibi siz de kaffeten müşriklerle kıtal edin.
Alim olun ki; muhakkak ki ALLAH, muttakilerle beraberdir.

9. TEVBE / 116

Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder. Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır yoktur.

10. YUNUS / 3

Muhakkak sizin Rabbiniz...
semaları ve arzı altı yevmde halk eden…
sonra emri tedbir etmek üzere arşa istiva eden...
ALLAH'tır.
O'nun izni olmaksızın kimse şafi olamaz!

Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir... artık, O'na ibadet edin!
Artık, tezekkür etmez misiniz!?

10. YUNUS / 6

Muhakkak
gece ve gündüzün ihtilafında...
ve ALLAH'ın semalarda ve arzda halk ettiği şeylerde...
ittika eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vadır.

10. YUNUS / 18

Kendilerine darr ve de menfaat etmeyen, ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Diyorlar ki:
"Bunlar, ALLAH indinde bizim şefaatçimizdir."
De ki:
"Siz, ALLAH'a semalarda ve arzda, O'nun alim olmadığı bir şeyi mi haber veriyorsunuz!
O, onların şirk koştukları şeylerden subhandır, tealidir."

10. YUNUS / 24

Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir:

Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur.
Hatta... arz, zuhrufunu ve ziynetlerini ahz ettiğinde ve ehli bunlara kadir olduklarını zann ettiklerinde... ona, gece veya gündüz, emrimiz geliverir... ve ardından bir gün önce ganiy olmamış gibi, onları hasid hale getiriveririz.

Böyledir!...
Tefekkür eden kavim için ayetleri tafsil ederiz.

10. YUNUS / 31

De ki:
"Semadan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?
Yahut işitmelere ve basara malik olan kimdir?
Meyyitten hayy olanı ve hayy olandan meyyiti ihrac eden kimdir?
Emri tedbir eden kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH!"
Ardından de ki:
"Hala ittika etmiyor musunuz?"

10. YUNUS / 55

Değil mi ki... muhakkak, semalarda ve arzda olan herşey ALLAH'ındır!?
Değil mi ki... muhakkak ALLAH'ın vaadi hakktır!?
Fakat onların pek çoğu alim değildir.

10. YUNUS / 61

Ne şe'nda olsan...
Kur'an'dan, ondan ne tilavet etsen...
BİZ'im size şahid olmayacağımız bir ameli amel edemezsiniz!

Siz onda feyzlenirken...
Ne arzda, ne semada... zerre miskal... ne de bundan daha sagir... ne de daha ekber (hiç bir şey)... senin Rabbinden azb olmaz!...
(herşey) illa ki mübin kitabtadır!

10. YUNUS / 66

Değil mi ki... muhakkak, semalardaki kimseler ve arzdaki kimseler ALLAH'ındır!
ALLAH'ın gayrısından davet edenler, şeriklere tabi olamazlar!... onlar, sadece, zanna tabi olmaktalar! Sadece onlar, hars etmekteler!

10. YUNUS / 68

"ALLAH, evlad ittihaz etti" dediler.
Subhandır O'!...
O, ganiydir!

Semalarda olanlarlar ve arzda olanlar O'nundur!
Eğer indinizde buna dair bir sultan yoksa... ALLAH'a dair alim olmadığınız şey mi söylüyorsunuz!?

10. YUNUS / 101

De ki:
"Nazar edin!... semalarda ve arzda olanlara!"
Ayetler de…
senin nezr etmen de…
iman etmeyen kavmi ganiy etmeyecektir!

11. HUD / 3

"Rabbinize istiğfar edin.
Sonra, O'na tevbe edin!
Müsemma ecele kadar hasene metadan sizi metalandırsın…
ve fazl sahiblerine, kendi fazllarını versin.

Eğer tevella ederseniz... artık muhakkak ben, üzerinize kebir yevmin azabından korkarım."

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

11. HUD / 41

Dedi ki:
"İrkab olun ona!
Onun mecra olması ve de mürsa olması ALLAH adınadır!
Muhakkak ki Rabbim, elbette/kesinlikle gafurdur, rahimdir."

11. HUD / 44

Denildi ki:
"Ey arz! Belame et suyunu.
Ey sema! Kal ol."
Su gayz oldu. Emir kaza edildi. Cudi'ye istiva olundu. Zalimler kavmi için "Baid olsun!" denildi.

11. HUD / 52

"Ey kavmim!
Rabbinize istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Sema, üzerinize midrar irsal etsin… ve kuvvetinize kuvvet ziyade etsin.
Mücrimler olarak tevella etmeyin!"

11. HUD / 107

Semalar ve arz daim oldukça, Rabbinin diledikleri dışında, onlar orada ebedidirler.
Muhakkak ki Rabbin, irade ettiği şey için faildir.

11. HUD / 108

Said olanlar, artık cennettedir.
Semalar ve arz daim oldukça, Rabbinin diledikleri dışında, onlar orada ebedidirler. Onlara meczuz gayrısında atadır.

11. HUD / 123

Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır. Emirler bütünüyle O'na rücu eder.
Artık...
O'na abd ol!
ve O'na tevekkül et!
Rabbin amel ettiklerinizden gafil değildir.

12. YUSUF / 40

"Siz, O'nun gayrısından, ancak, sizin ve ata-babalarınızın isimlerdirdiği isimlere abd oluyorsunuz!... ALLAH onlara sultandan inzal etmemiştir!
Hüküm, sadece, ALLAH'ındır!...
O, sadece, yalnızca O'na abd olmanızı emir eder.
Bu, kayyime dindir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

12. YUSUF / 101

Rabbim!
Bana mülkten, kat'iyyetle vermiştin!
Bana hadislerin te'vilinden ilim vermiştin.
Dünyada ve ahirette benim veliym, semaları ve arzı fatr eden SEN'sin.
Beni Müslüman olarak vefat ettir!
Beni salihlere ilhak et!"

12. YUSUF / 105

Semalarda ve arzda ayetlerden niceleri vardır… onlara merr olurlar da ondan muriz olurlar.

13. RAD / 2

ALLAH,
Görebileceğiniz amedlerin gayrısı ile semaları ref edendir...
sonra Arş'a istiva edendir...
ve güneşi ve kameri teshir edendir.

Hepsi, müsemma ecel için cereyan etmektedir.
Emri debre ettirir.
Ayetlerini tafsil eder.
Umulur ki, Rabbinize mülaki olacağınıza yakin olursunuz!

13. RAD / 15
SECDE AYETİ

Semalardakiler ve arzdakiler ve onların zılları... ta'van ve kerhen... gudüvv ve asile... ALLAH'a secde eder!

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

13. RAD / 17

Semadan su inzal eder... ve ardından vadiler, kendi kaderleri ile seyl olur... Ardından seyl, rabiyenin zebedine hamil olur.
Hilye veya meta ibtiga ederek nar içinde kendilerine vakd ettikleri şeylerden... bunun mislinde zebed olur.

Böyledir!...
ALLAH, hakk ve batılı darb etmektedir!
Artık,
zebed... cef olup zehab olur...
nasa menfaat sağlayan şeyler... arzda meks olur.

Böyledir!...
ALLAH, meseller darb etmektedir.

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

14. İBRAHİM / 2

Semalarda olanlar ve arzda olanlar kendisine ait olan ALLAH'tır.
Vay haline kafirlerin!... şedid azabtan!

14. İBRAHİM / 10

Rasulleri dedi ki:
"Semaları ve arzı fatr eden ALLAH hakkında mı şekk ediyorsunuz!? O, zenblerinizden size gafur olmak için sizi davet ediyor... ve sizi müsemma ecele tehir ediyor."
Onlar dediler ki:
"Muhakkak siz, sadece... bizi ata-babalarımızın abd olmuş oldukları şeylerden sadd etmeyi irade eden... bizim mislimizde beşersiniz. Artık bize, mübin sultan ile gelin."

14. İBRAHİM / 19-20

ALLAH'ın, semaları ve arzı bi-hakkın halk ettiğini görmedin mi!?
Eğer dilerse, sizi zehab eder ve cedid halk getirir.
Bu, ALLAH'a aziz değildir.

14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 32

ALLAH
Semaları ve arzı halk edendir…
Semadan su inzal edendir…
ve ardından onunla, sizin için rızık olarak semerelerden ihrac edendir…
Sizin için emri ile bahrda cereyan eden gemiler teshir edendir…
Nehirleri sizin için teshir edendir.

14. İBRAHİM / 38

"Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN, hafy ettiğimize de... ilan ettiğimize de alimsin.
Arzdaki ve semadaki şeylerden ALLAH'a hafi olan yoktur."

14. İBRAHİM / 48

Yevmde arz ve semalar... arzın gayrısına tebdil edilir… ve onlar vahid, kahhar ALLAH'a ibraz olunur.

15. HİCR / 14-15

Şayet onlara semadan bablar feth etsek…
ve ardından orada uruc ederek zıll etseler...
elbette,
"Muhakkak, ancak, basarlarımız sekr oldu.
Bilakis!...
Biz, meshur kavmiz." derlerdi.

15. HİCR / 16

elbette kat'iyyetle semada burclar kıldık!... ve nazar edenler için onu ziynetlendirdik.

15. HİCR / 22

İlkah edici rihleri irsal ettik...
ve ardından semadan su inzal ettik...
ve ardından onunla sizi iska ettik.
Ona hazin olan siz değilsiniz.

15. HİCR / 85

BİZ, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri, ancak, bi-hakkın halk ettik. Muhakkak saat kesinlikle gelecek! Artık sen cemil safh ile safh et.

16. NAHL / 3

Semaları ve arzı bi-hakkın halk etti. Şirk koştukları şeylerden tealidir.

16. NAHL / 10

O, semadan sizin için su inzal edendir.
Şarab da ondandır… onda sevm ettirdiğiniz şecereler de ondandır.

16. NAHL / 49
SECDE AYETİ

Semalardaki ve arzdaki dabbeden şeyler...
ve melekler...
istikbar etmeden, ALLAH'a secde ederler.

16. NAHL / 52

Semalarda ve arzda olanlar, O'nundur.
Vasıb din, O'nundur.
Artık ALLAH'tan gayrısına mı ittika ediyorsunuz?

16. NAHL / 61

Şayet ALLAH, kendi zulümleri ile nası ahz etseydi… dabbeden (hiçbirini) ona tereke etmezdi… fakat onları müsemma ecele tehir eder.
Ardından, ecelleri geldiği zaman... artık bir saat tehir de edilmezler… istikdam da olmazlar.

16. NAHL / 65

ALLAH, semadan su inzal etti... ve ardından onunla, mevtinin ardından arza hayat verdi.
Muhakkak bunda, işiten kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

16. NAHL / 77

Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır.
Saatin emri, ancak, göz açıp kapanana kadar gibidir... veya daha karibdir.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

16. NAHL / 79

Semanın cevvindeki musahhar kuşları görmüyorlar mı?
Onları imsak eden, ancak, ALLAH'tır.
Muhakkak bunda, iman eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

17. İSRA / 44

Yedi semalar... ve arz... ve o ikisinde olanlar, O'nu sebbih ederler... Herşey, sadece, O'nun hamd etmesi ile O'nu sebbih eder. Fakat onların sebbih etmelerini siz fıkh edemezsiniz.
Muhakkak ki O, halim, gafur olandır.

17. İSRA / 55

Rabbin semalardaki ve arzdaki kimselere de alimdir.

BİZ, Nebilerin bazısını, bazısına elbette kat'iyyetle fazl ettik!...
Davud'a da Zebur verdik.

17. İSRA / 90-91-92-93

Dediler ki:
"Neba olan arzdan bizim için fecr olmadıkça...
Yada senin hurmadan ve inebden (üzüm) cennetin olup… ve ardından onun hilalinden fecr olan nehirler fecr olmadıkça.
Yada zeam ettiğin gibi... semayı kisfler halinde üzerimize ıskat oldurmadıkça…
Yada ALLAH ve melekler kabl olarak gelmedikçe...
Yada senin zuhruftan bir evin olmadıkça…
Yada sen semada raky etmedikçe...
biz sana iman etmeyiz.
Bize kıraat edeceğimiz bir kitab inzal edinceye kadar senin raky etmene de asla iman etmeyiz."

De ki:
"Rabbim subhandır.
Ben, sadece, beşer Rasulüm!"

17. İSRA / 90-91-92-93

Dediler ki:
"Neba olan arzdan bizim için fecr olmadıkça...
Yada senin hurmadan ve inebden (üzüm) cennetin olup… ve ardından onun hilalinden fecr olan nehirler fecr olmadıkça.
Yada zeam ettiğin gibi... semayı kisfler halinde üzerimize ıskat oldurmadıkça…
Yada ALLAH ve melekler kabl olarak gelmedikçe...
Yada senin zuhruftan bir evin olmadıkça…
Yada sen semada raky etmedikçe...
biz sana iman etmeyiz.
Bize kıraat edeceğimiz bir kitab inzal edinceye kadar senin raky etmene de asla iman etmeyiz."

De ki:
"Rabbim subhandır.
Ben, sadece, beşer Rasulüm!"

17. İSRA / 95

De ki:
"Şayet arzda mutmain olarak meşy eden melekler olsaydı... elbette onlara semadan melek Rasul inzal ederdik."

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

17. İSRA / 102

Dedi ki:
"elbette kat'iyyetle sen!... bunları, ancak, semaların ve arzın Rabbinin, basiret olarak inzal ettiğine alimsin.
Muhakkak ben, senin, elbette/kesinlikle mesbur olduğunu zann ediyorum... eyy firavun!"

17. İSRA / 110

De ki:
"ALLAH'ı davet et veya Rahman'ı davet et!… hangisini davet etseniz… artık, esma-ul husna onundur."

Salatına cehr etme!... ve de ona haft etme!... arasında ki bu sebili ibtiga et!

18. KEHF / 14-15

Onların kalblerine rabt etmiştik.
Kıyam ettiklerinde dediler ki:
"Bizim Rabbimiz, semaların ve arzın Rabbidir... O'nun gayrısından ilah davet etmeyiz... yoksa elbette kat'iyyetle şetat konuşmuş oluruz!
Şu kavmimiz... kendilerine beyan edilmiş sultan gelmemişken... O'nun gayrısından ilahlar ittihaz etmişlerdi."
Artık kim, ALLAH'a kizb iftira eden kimseden daha zalim olabilir?

18. KEHF / 26

De ki:
"Lebs oldukları şeye ALLAH alimdir!
Semaların ve arzın gaybı O'nundur… daha basirdir ona, daha işitendir.
O'nun gayrısında onlara veliy yoktur.
O, hükmüne kimseyi şerik etmez."

18. KEHF / 39-40-41

"Cennete dahil olduğunda
*** MaşaALLAH! Kuvve, sadece ALLAH iledir. ***
desen olmaz mıydı!

Eğer mal ve evlad olarak, beni kendinden daha az görüyorsan… artık, gerekir ki (belki)… Rabbim, bana senin cennetinden hayr olanı verir... ve seninkine semadan husban irsal eder!... ve ardından saidi zelak oluverir.
Ya da onun suyu gavr oluverir de… ardından onu taleb etmeye istitaat edemezsin!"

18. KEHF / 45

Dünya hayatının, semadan inzal olan su gibi olduğu meselini onlara darb et!
Arzın nebatı onunla ihtilat olur... ve ardından rihlerin zerv ettiği heşimlere dönüverir.
ALLAH, herşeye muktedir olandır.

18. KEHF / 51

BEN onları,
semaların ve arzın halk olmasına...
ve kendi nefslerinin halk olmasına...
şahid etmedim!
BEN, dalalete düşürenleri, azud olarak ittihaz etmiş değilim!

19. MERYEM / 7

"Ey Zekeriyya!
Muhakkak ki BİZ, seni gılme ile ibşar ediyoruz.
Onun ismi Yahya'dır. Önceden ona adaş kılmadık."

19. MERYEM / 65

Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbi…
artık O'na abd olun...
ve O'na ibadetinize sabır edin.
O'na semiyy olana alim misin?

19. MERYEM / 90-91

Rahmana evlad davaları var diye...
semalar fatr olacaktır...
ve arz şakk olacaktır…
ve dağlar hedd olarak harra edecektir!

19. MERYEM / 93

Semalardaki ve arzdaki herkes, sadece, abd olarak gelir Rahman'a!

20. TAHA / 2-3-4

BİZ, arzı ve ulvi semaları halk edenden tenzil olan Kur'an'ı… şaki olman için değil… sadece, haşy eden kimseye tezkir olması için inzal ettik.

20. TAHA / 5-6-7

Rahman, arş üzre istiva etmiştir!
Semalarda olanlar...
ve arzda olanlar...
ve onların arasındakiler...
ve seranın altında olanlar...
O'nundur.
Eğer kavl ile cehr de olsa... sırr da olsa... hafi de olsa artık muhakkak ki O alimdir.

20. TAHA / 8

ALLAHO'ndan başka ilah yoktur!
Esma-ül hüsna O'nundur.

20. TAHA / 53-54

"Rabbim,
arzı size mehd yapandır
ve onda sebillerden size selk edendir
ve semadan su inzal edendir."

Artık BİZ, onunla… kendiniz yeyin ve de enamınızı ray edin diye... şetta nebattan zevcler ihrac ederiz.
Muhakkak bunda, nehy sahibleri için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

20. TAHA / 129

Şayet Rabbinden sebak kelime olmasaydı, lüzum eden elbette/kesinlikle olurdu… ancak müsemma ecel vardır.

21. ENBİYA / 4

Dedi ki:
"Rabbim, semadaki ve arzdaki kavle alimdir.
O, semidir, alimdir."

21. ENBİYA / 16

BİZ, semayı ve arzı ve bunların arasındakileri laib için halk etmedik!

21. ENBİYA / 19

Semalarda ve arzda olan kimseler, O'nundur! O'nun indinde ki kimseler, O'na abd olmaktan istikbar etmezler... ve istihsar etmezler.

21. ENBİYA / 30

Kafirler görmezler mi…
Semalar ve arz retk olmuş idi... ve ardından
BİZ, o ikisini fetk ettik...
Hayy olan herşeyi sudan kıldık!?
Artık iman etmezler mi!?

21. ENBİYA / 32

Semayı mahfuz sakf kıldık.
Onlar, oradaki ayetlerden hala murizler!

21. ENBİYA / 56

Dedi ki:
"Bilakis!
Sizin Rabbiniz, semaların ve arzın Rabbidir. O, bunları fatr edendir. Ben de buna şahidlerdenim."

21. ENBİYA / 104

Kitablara sicillerin tayy edilmesi gibi... semayı tayy edeceğimiz yevm… evvel halkiyeti bed ettiğimiz gibi onu ida ederiz.
Bu, BİZ'im vaadimizdir!
Muhakkak ki BİZBİZ, buna fail olacağız!

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 15

ALLAH'ın dünyada ve ahirette ona nasr etmeyeceğini zann etmiş olan kimse…
artık bir sebeb ile semaya medd etsin…
sonra kata etsin...
ve ardından nazar etsin...
Acaba kendi keydi, kendisini gayz eden şeyi zehab edebilecek mi!?

22. HACC / 18
SECDE AYETİ

Görmez misin?...
Pek çoğuna azab hakk olduğu halde... muhakkak ki ALLAH'a...
semalardakiler...
ve arzdakiler...
ve güneş...
ve kamer...
ve necmler...
ve dağlar...
ve şecereler...
ve dabbeler...
ve nasın çoğu...
O'na secde etmektedir.
ALLAH'ın hevan ettiği kimse... artık ona, ikram edebilecek yoktur.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine faildir.

22. HACC / 26-27-28-29

BİZ, İbrahim'e,
BANA hiçbir şeyi şirk koşma diye...
Taifler için... ve kaim olanlar için... ve rüku edenler, secde edenler için... evimi tahir et diye...
Nasın hacc yapmasını ezan et diye...
beytin mekanını bevve ettik.

Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için...
ve alim olunan yevmlerde, behim enamdan kendilerine rızk edilenler üzre ALLAH ismini zikir etmek için...
ve ardından onlardan yemeniz ve beis fakire de taam etmeniz için...
gelinebilen bütün amik fecclerden... recül olarak ya da bütün zamirler üzre sana gelsinler!

Sonra,
tefes kaza etsinler
ve nezrlerini vefa etsinler
ve Beyt-i Atik'i (Kabe'yi) tavaf etsinler.

22. HACC / 31

O'na şirk koşanların gayrısında... ALLAH için Hanifler olun!
ALLAH'a şirk koşan kimse... artık sanki…
semadan harra olmuş da kendisini kuşlar hatf ediyor...
veya rih onu sahik mekanda tehviye ediyor...
gibidir.

22. HACC / 33

Sizin için onda müsemma ecele kadar menfaat vardır. Sonra onun hill olacağı yer Beyt-i Atik (Kabe)'dir.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 36

Bedeneleri, sizin için ALLAH'ın şiarından kıldık. Sizin için onlarda hayr vardır.
Artık, saff saff dururlarken onların üzerine ALLAH ismini zikir edin.
Ardından... cünüblarına vücub oldukları zaman, artık onlardan yeyin... ve kanaat edene ve muterr olana taam edin.

Böyledir!...
Onları sizin için teshir ettik!... umulur ki şükür edersiniz.

22. HACC / 39-40

Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar;
hakk gayrısında; sadece "Rabbimiz ALLAH'tır" demelerinden ötürü diyarlarından ihrac edildiler.
Muhakkak ki ALLAH, onlara nasr üzre elbette/kesinlikle kadirdir.

Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi.
ALLAH, KENDİSİNE nasr edene, elbette/kesinlikle nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle kaviydir, azizdir.

22. HACC / 63

Görmüyor musun ki...
ALLAH, semadan su inzal eder...
ve ardından arz, muhdar oluverir.
Muhakkak ki ALLAH, latiftir, habirdir.

22. HACC / 64

Semalarda olanlar ve arzda olanlar O'nundur.
Muhakkak ki ALLAH... elbette/kesinlikle O, ganiydir, hamiddir.

22. HACC / 65

Görmüyor musun ki...
ALLAH, arzda olanları ve emri ile bahrda cereyan etmekte olan gemileri size teshir etmiştir.
Semayı, izni dışında arz üzre vaki olmasın diye imsak eder.
Muhakkak ki ALLAH, nasa karşı elbette/kesinlikle rauftur, rahimdir.

22. HACC / 70

Bilmez misin!?...
Muhakkak ki ALLAH, semada ve arzda olanlara alimdir.
Muhakkak bunlar kitabtadır.
Muhakkak bunlar, ALLAH'a yesirdir.

22. HACC / 78

ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin!
O, sizi ictiba etti!... ve dinde üzerinize hiç bir harec kılmadı!
Babanız İbrahim'in milleti...
O sizi,
Rasulün size şahid olması için...
ve sizin de nas üzre şahidler olmanız için...
önceden ve bunda "Müslüman" olarak isimlendirdi.
Artık...
salatı ikame edin...
ve zekatı verin...
ve ALLAH'a mutasım olun!
O, sizin mevlanızdır.
O, ne iyi mevla, ne iyi nasırdır!

23. MU'MİNUN / 18-19

BİZ, semadaki sudan, bir kader ile inzal ettik ve onu arzda sükun buldurduk.
Muhakkak ki BİZ, onu zehab etmeye de kadiriz.

Onunla sizin için, hurmalardan ve ineblerden (üzüm) cennetler inşa ettik. İçlerinde sizin için pek çok fakihler vardır... ve siz, onlardan yiyorsunuz!

23. MUMİNUN / 71

Şayet hakk, onların hevalarına tabi olsaydı, semalar ve arz elbette/kesinlikle fesada uğrardı.
Bilakis!
BİZ, onlara, zikirleri ile geldik… ve ardından onlar, zikirlerinden muriz olmaktalar.

23. MU'MİNUN / 86-87

De ki:
"Yedi semaların Rabbi ve azim Arş'ın Rabbi kimdir?"
Diyecekler ki:
"ALLAH içindir!"
De ki:
"Artık ittika etmez misiniz!"

24. NUR / 35

ALLAH, semaların ve arzın nurudur.
O'nun nurunun meseli, içinde misbah olan mişkat gibidir.
Misbah, zücac içindedir.
Zücac, kevkeb durre gibidir. Şarkta ve garbta bulunmayan mübarek zeytin şecerelerinden vakd edilir. Onun zeyti, kendisine nar mess olmasa bile ziya verir. Nur üzerine nurdur.

ALLAH, dilediği kimseyi KENDİ nuruna ihda eder.
ALLAH, nas için meseller darb eder.
ALLAH, herşeye alimdir.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

24. NUR / 41

Semalarda ve arzda bulunan kimselerin...
ve saff saff uçucuların...
ALLAH'ı sebbih ettiğini görmez misin?
Hepsi, kendi salatına ve tesbihatına kat'iyyetle alimdir!
ALLAH, onların fail olduklarına alimdir.

24. NUR / 42

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Masir ALLAH'adır.

24. NUR / 43

Görmez misin ki... ALLAH, sehabı izca eder. Sonra onların arasını ülfet eder. Sonra, onları rükam kılar. Ardından hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
O, semadan, oradaki dağlardan berd inzal eder de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de sarf eder.
O'nun berkinin senası neredeyse basarları zehab eder.

24. NUR / 64

Değil mi ki... semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır... sizin ne üzere olduğunuza kat'iyyetle alimdir! O'na rücu ettikleri yevmde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, herşeye alimdir.

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 6

De ki:
"Semalardaki ve arzdaki sırrlara alim olan, onu inzal etti.
Muhakkak ki O, gafur, rahim olandır."

25. FURKAN / 25

Yevmde sema gamam ile şakk olur... ve melekler tenzilen inzal edilir.

25. FURKAN / 48-49

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir.
BİZ,
Mevt beldeyi onunla hayy etmek için...
ve halk ettiğimiz çoğu enam ve ünası onunla iska etmek için...
semadan tahur su inzal ettik.

25. FURKAN / 59

Semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları altı yevmde halk eden… sonra arşa istiva eden… Rahmandır.
Artık bunu haberi olana sual et!

25. FURKAN / 61

Semada burclar kılan…
ve orada sirac…
ve nurlanmış bir kamer kılan…
bereketlidir.

26. ŞUARA / 4

Eğer dilersek... onlara semadan ayet inzal ederiz de, unkları hazı olarak ona zalil oluverir.

26. ŞUARA / 24

Dedi ki:
"Eğer mukin olanlar iseniz… semaların ve arzın ve ikisinin arasındakilerin Rabbidir."

26. ŞUARA / 187

"Eğer sadıklardan isen, haydi semadan üzerimize kisfler ıskat et."

27. NEML / 25
SECDE AYETİ

"Semalarda ve arzda hab olanı ihrac eden...
ve hafy ettiklerine ve ilan ettiklerine alim olan...
ALLAH'a secde edilmez mi!"

27. NEML / 30

"Muhakkak o, Süleyman'dandır.
Muhakkak o, Rahman, Rahim ALLAH adınadır."

27. NEML / 60

Yoksa,
semaları ve arzı halk eden mi?
Sizin için semadan su inzal eden... ve ardından onunla, bir şeceresini bile sizin nebat etmenizin mümkün olmadığı, behcetin zatı hadika nebat eden mi?

ALLAH'la beraber ilah var mı!?
Bilakis!
Onlar adil olan kavimdir.

27. NEML / 64

Yoksa,
halk etmeyi ibda eden sonra onu ida eden mi!?
ve semadan ve arzdan sizi rızıklandıran mı!?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
De ki:
"Eğer sadıksanız, burhanınızı getirin."

27. NEML / 65

De ki:
"ALLAH'tan başka... semalardaki ve arzdaki kimse, gayba alim değildir.
Ne zaman baas olacakları da... onların şuurunda değil!"

27. NEML / 75

Semadaki ve arzdaki gayb olanlar, ancak, mübin kitabtadır!

27. NEML / 87

Sur'a nefh edildiği yevmde…
artık, ALLAH'ın dilediği kimseler dışında... semalarda olan kimseler ve arzda olan kimseler efza ederler.
Hepsi dahr olarak O'na gider.

29. ANKEBUT / 22

"Arzda da...semada da... siz aciz bırakamazsınız! ALLAH'ın gayrısında, size veliy de... nasır da yoktur!"

29. ANKEBUT / 34

"Muhakkak ki BİZ, bu karyenin ehli üzre, fasık olmuş oldukları şeyler ile semadan ricz inzal edeceğiz."

29. ANKEBUT / 44

ALLAH, semaları ve arzı bi-hakkın halk etmiştir. Muhakkak bunlarda, mü'minler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

29. ANKEBUT / 52

De ki:
"Sizinle benim aramda şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... semalarda ve arzda olanlara alimdir.

Batıla iman edenler...
ve ALLAH'a kafir olanlar...
işte onlar hasar alanlardır."

29. ANKEBUT / 53

Senin, azaba acele etmeni istiyorlar.
Şayet müsemma ecel olmasaydı, elbette/kesinlikle azab onlara verilirdi.
Onlara, elbette/kesinlikle verilecek!...
ansızın...
ve onlar şuurunda olmadan!

29. ANKEBUT / 61

Eğer onlara sual etsen:
"Semaları ve arzı halk eden kimdir? Güneşi ve kameri kim teshir etti?"

Elbette,
"ALLAH" diyeceklerdir.

Ardından, nasıl ifk edebiliyorlar!?

29. ANKEBUT / 63

Eğer onlara sual etsen:
"Semadan suyu inzal eden... ve ardından mevt olduktan sonra arzı hayy eden kimdir?"
elbette/kesinlikle,
"ALLAH" diyeceklerdir.
De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır."
Bilakis!
Onların pek çoğu akıl etmezler.

30. RUM / 8

Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi?
ALLAH, semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk etti.
Muhakkak nasdan çoğu, Rabblerine mülaki olacaklarına elbette/kesinlikle kafirdir.

30. RUM / 18

Hamd etmek O'nundur;
Semalarda da…
ve arzda da…
ve aşiyyde de…
ve izhar olduğunuz hiynde de!

30. RUM / 22

Semaların ve arzın halkıyeti...
ve lisanlarınızın ve renklerinizin ihtilafı...
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, alim olanlar için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 24

Korku ve tama olarak berk irade etmesi…
ve semadan su inzal etmesi...
ve ardından onunla arzı mevt olmasından sonra hayy etmesi…
O'nun ayetlerindendir.
Muhakkak bunda, akıl eden kavim için, elbette/kesinlikle ayetler vardır.

30. RUM / 25

Semanın ve arzın, O'nun emri ile kaim olması...
O'nun ayetlerindedir.
Sonra sizi, arzdan davetle davet ettiğinde… ihrac oluverirsiniz.

30. RUM / 26

Semalarda ki ve arzda ki kimseler O'nundur. Hepsi O'na kanittir.

30. RUM / 27

Halk etmeyi ibda eden O, sonra onu ida eder. Bu, O'nun için daha da hevndir.
Semalardaki ve arzdaki a'la misaller O'nundur.
O, azizdir, hakimdir.

30. RUM / 48

Rihleri irsal eden ALLAH, sehabı tesvir eder... ve ardından semada onu dilediği gibi bast eder... ve onları kisfler halinde kılar.
Ardından, hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
Artık, KENDİSİNE abd olan dilediği kimseye onu isabet ettirdiğinde... onlar istibşar olurlar.

31. LOKMAN / 10

Semaları, görebildiğiniz amedler gayrısında halk etti.
Arzda, size meyd etsin diye rasiyeler ilka etti.
ve orada bütün dabbeden bess etti.
BİZ,
semadan su inzal ettik...
ve ardından BİZ,
orada bütün kerim zevclerden nebatlandırdık.

31. LOKMAN / 16

"Ey oğlum!
Muhakkak, eğer hardaldan habbe miskali olsa, üstüne bir de, sahrın içinde veya semalarda veya arzda olsa, ALLAH onu getirir!
Muhakkak ki ALLAH, latiftir, habirdir."

31. LOKMAN / 20

ALLAH'ın, semalarda olanları ve arzda olanları size teshir ettiğini ve zahir ve batın nimetlerini sizin üzerinize isbag ettiğini görmedin mi?

Nasdan kimseler, ALLAH hakkında,
ilim...
ve huda...
ve munir kitab...
gayrısında cedel eder.

31. LOKMAN / 25

Eğer onlara,
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye sual etsen,
elbette diyecekler ki:
"ALLAH!"

De ki:
"Hamd etmek, ALLAH'ındır."

Bilakis!
Onların pek çoğu alim değiller.

31. LOKMAN / 26

Semalarda ve arzda olanlar, ALLAH'ındır.
Muhakkak ki O, ganiydir, hamiddir.

31. LOKMAN / 29

Görmüyor musun;
ALLAH, geceyi gündüzde ilac ediyor ve gündüzü gecede ilac ediyor!?
Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele kadar cereyan eder.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

32. SECDE / 4

Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti.

O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!?

32. SECDE / 5

Emri, semadan arza tedbir eder.
Sonra... mikdarı, sizin adedlediğinizden bin sene olan bir yevmde, ona uruc eder.

33. AHZAB / 72-73

Muhakkak ki BİZ, semalara ve arza ve dağlara emanet arz ettik!... ancak bunlar, ona (emanete) hamil olmaktan imtina ettiler!... ve ondan (emanetten) işfak ettiler.

Ona (emanete) İnsan hamil oldu!

Muhakkak o (emanet)… ALLAH'ın, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azab etmesi için... zalum ve cehul idi.

Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, ALLAH, tevbe eder. ALLAH, gafur, rahim olandır.

34. SEBE / 1

Hamd etmek, semalarda olanlar ve arzda olanlar kendisine ait olan ALLAH'ındır.
Hamd etmek ahirette de O'nundur.
O, hakimdir, habirdir.

34. SEBE / 2

Arzda ilac olana
ve ondan ihrac olana
ve semadan inzal olana
ve onda uruc olana alimdir.
O, rahimdir, gafurdur.

34. SEBE / 3-4

Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler.
De ki:
"Bilakis!
Yemin olsun, gayba alim Rabbime!
elbette/kesinlikle o size verilecektir!
Semalarda ki ve arzda ki zerre miskal, O'na azb değildir. Bundan daha sagir ve daha ekber yoktur ki, mübin kitabta olmasın!"
(Bu,) Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri cezalandırması içindir… işte onlar... onlara mağfiret ve kerim rızık vardır.

34. SEBE / 9

Semadan ve arzdan, ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı görmüyorlar mı?
Eğer dilersek onları, arzda husuf ederiz veya üzerlerine semadan kisfler ıskat ederiz. Muhakkak bunda, bütün münib abd olanlar için elbette/kesinlikle ayet vardır.

34. SEBE / 22

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Onlar, semalarda ve arzda zerre miskal malik olamazlar.
Onlar, bu ikisine şerik de değiller.
O'na onlardan zahir olmaz!"

34. SEBE / 24

De ki:
"Semalardan ve arzdan sizi rızıklandıran kimdir?"

De ki:
"ALLAH!...
Muhakkak ya biz... veya yalnızca siz…
birimiz, elbette huda üzereyiz…
diğerimiz ise mubin dalalet içindeyiz.

35. FATIR / 1

Hamd etmek…
semaları ve arzı fatr eden...
melekleri, ikişer ve üçer ve dörder cenahlı (eksenli) Rasuller kılan...
halkıyette dilediğini ziyade eden...
ALLAH'ındır.

Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

35. FATIR / 3

Ey nas!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı?

O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

35. FATIR / 13

Geceyi gündüzde ilac eder ve gündüzü gecede ilac eder. Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele cereyan eder.
Böyledir!...
ALLAH, Rabbinizdir! Mülk, O'nundur!
O'nun gayrısından davet ettikleriniz, bir kıtmire bile malik olamazlar!

35. FATIR / 27

Görmez misin; ALLAH, semadan su inzal eder.
Ardından onunla,
renkleri muhtelif semereler...
ve dağlardan, beyaz ve ahmer, muhtelif renklerde ve garb olmuş simsiyah cüddetler...
ihrac ettik.

35. FATIR / 38

Muhakkak ki ALLAH, semaların ve arzın gaybına alimdir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

35. FATIR / 40

De ki:
"Şirk koştuklarınızı gördünüz mü; ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz!?
Arzdan neyi halk ettiler, bana gösterin!?"

Yoksa onların semalarda mı şerikleri var?
Yoksa kendilerine kitab verdik de, onlar da ondan beyyineler üzre mi oldular!?
Bilakis!
Zalimler, sadece, bazısını bazısına garr etmeyi vaad ederler.

35. FATIR / 41

Muhakkak ki ALLAH, semaları ve arzı, zail olmasınlar diye imsak etmektedir. Eğer onlar zail olsa, O'ndan başka hiç kimse onları imsak edemez.
Muhakkak ki O, halim, gafur olandır.

35. FATIR / 44

Arzda seyir etmezler mi... kendilerinden öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmiyorlar mı!
Onlar kuvvet olarak, kendilerinden daha şedidtiler.
Semalardaki ve arzdaki şeylerden, ALLAH'ı aciz bırakan olamaz!
Muhakkak ki O, alim, kadir olandır.

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

36. YASİN / 28-29

Onun ardından… onun kavmi üzere semadan ordu inzal etmedik... inzal ettiriciler olmadık!
Sadece, vahid sayha oldu… ve ardından onlar, hamid olmuşlardı.

Bu ayette belirtilen mahvoluş, Antakya şehir halkına nisbet edildiği gibi, Roma Medeniyetinin yok oluşuna da nisbet edilmektedir.
36. YASİN / 81

Semaları ve arzı halk eden, onların mislini halk etmeye kadir değil midir!?

Bilakis!
O, hallaktır, alimdir.

37. SAFFAT / 4-5

Muhakkak sizin ilahınız elbette/kesinlikle vahidtir.
Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbidir.
ve şark yönlerinin Rabbidir.

37. SAFFAT / 6-7-8-9-10

Muhakkak ki BİZ, dünya semasını...
Ulvi meleleri (Mele-il Ala'yı) işitemeyen…
Duhur edilerek bütün caniblerden kazf edilen…
Kendilerine vasıb azab verilen...
bütün merid şeytanlardan hıfz ederek... kevkeb ziynetleri ile ziynetlendirdik.
**Hatf ederek hatf eden müstesnadır… ve ardından ona da sakıb şihab tabi olur!

"sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür.
38. SAD / 10

Yoksa, semaların ve arzın ve ikisi arasında olan şeylerin mülkü onların mı!?
Artık, sebebler içinde raky etsinler!

38. SAD / 27

BİZ, semayı ve arzı ve ikisinin arasındakileri batıl olarak (birgün batıl olacak şekilde) halk etmedik.
Bu, kafirlerin zannıdır!

Artık, nardan veyl olsun kafirlere!

38. SAD / 65-66

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, inzar edenim.
İlah, ancak, vahid, kahhar, ALLAH'tır.
Semaların ve arzın ve ikisinin arasındakilerin Rabbi... azizdir, gaffardır."

39. ZUMER / 5

Semaları ve arzı, bi-hakkın halk etti.
Geceyi gündüze kevr eder ve de gündüzü geceye kevr eder. Güneşi ve kameri teshir eder. Hepsi, belirlenmiş ecel için cereyan eder.
Değil mi ki… O, azizdir, gaffardır!

39. ZUMER / 21

Görmez misin ki...
ALLAH'ın, semadan su inzal eder...
ve ardından onu arzda neba olanlara selk eder...
Sonra onunla muhtelif renklerde ekinler ihrac eder.
Sonra onlar heyecan olur...
ve ardından onları sararmış görürsün.
Sonra onları hutam kılar.
Muhakkak bunda, lübb sahibleri için kesinlikle zikir vardır.

39. ZUMER / 38

Elbette eğer...
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye onlara sual etsen... kesinlikle,
"ALLAH!" derler.

De ki:
"Artık görüyor musunuz... ALLAH'ın gayrısında davet ettiğiniz şeyleri...
Eğer ALLAH,
benim için darr irade etse... onlar mı O'nun verdiği darrı keşif edecekler!?
yada rahmetini irade etse... onlar mı onun rahmetini engelleyecek!?"

De ki:
"ALLAH bana hasbtır.
Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler."

39. ZUMER / 42

ALLAH, nefsleri, kendi mevt hiynlerinde vefat ettirir... mevt olmayanlar ise, menamları içindedir.
Kendilerine mevt kaza olanları imsak eder... ve diğerlerine, müsemma ecele irsal eder.
Muhakkak bunda... tefekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

39. ZUMER / 44

De ki:
"Şefaat cemian, ALLAH'ındır!...
Semaların ve arzın mülkü O'nundur!
O'na rücu edeceksiniz!"

39. ZUMER / 46

De ki:
"ALLAHumme!
Semaları ve arzı fatr edensin!
Gayba ve şahadete alim olansın!
SANA abd olanların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde SEN hükmedersin!"

39. ZUMER / 63

Semaların ve arzın mıkladları onundur. ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... işte onlar, hasar alanlardır.

39. ZUMER / 67

ALLAH'ı, O'nun kadrini hakk olarak kaderlemediler.
Kıyamet yevminde...
Arz... cemian O'nun kabzındadır.
Semalar... O'nun yemini ile tayy edilmiştir.
O, subhandır... ve şirk koştukları şeylerden ulvidir.

39. ZUMER / 68

Sur'a nefh edilir… ve ardından, ALLAH'ın dilediği kimseler dışında... semalarda ki kimselere ve arzdaki kimselere saika tutar.
Sonra ona tekrar nefh edilir… ardından onlar, kıyam ederler, nazar ederler.

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

40. MUMİN / 57

Elbette, semaların ve arzın halkıyeti, nasın halkıyetinden ekberdir… fakat nasın pek çoğu alim değildir.

40. MUMİN / 64

Size arzı karar kılan...
ve semayı bina eden...
ve sizi tasavvur eden… ve ardından suretlerinizi ahsen eden...
ALLAH... sizi tayyib olanlardan rızıklandırdı.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir.
Ardından, Rabb-il alemin ALLAH, bereket verir.

40. MUMİN / 67

Müsemma ecele ulaşmanız için...
Turabdan sizi halk eden O'dur.
Sonra nutfeden,
Sonra alaktan.
Sonra sizi tıfl olarak ihrac eder.
Sonra sizin şedidinize iblağ olmanız için...
sonra şeyhler olmanız için...
Sizden (bazı) kimseler ise önceden vefat ettirilir.
Umulur ki akıl edersiniz.

41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

42. ŞURA / 4

Semalarda olanlar ve arzda olanlar O'nundur.
O, aliyydir, azimdir.

42. ŞURA / 5

Semalar o ikisinin fevkinden fatr oluverecek neredeyse. Melekler, Rabblerinin hamd etmesi ile O'nu sebbih ediyorlar. Arzdaki kimse için istiğfar etmekteler.
Değil mi ki… Muhakkak ki ALLAH... O, gafurdur, rahimdir?

42. ŞURA / 11

Semaları ve arzı fatr etmiştir.
Size... sizin nefsinizden zevceler... ve enamdan zevceler kılar.
Orada sizi zer eder.
Hiçbir şey O'nun misli gibi değildir.
O, semidir, basirdir.

42. ŞURA / 12

Semaların ve arzın mıkladları O'nundur.
Dilediği kimse için rızkı bast eder ve ikdar eder.
Muhakkak ki O, herşeye alimdir.

42. ŞURA / 14

Ancak, kendilerine ilim gelmesinin ardından aralarında bagy edenler... teferruk olurlar.
Şayet Rabbinden, "müsemma ecele kadar" kelimesi sebak olmasaydı... kesinlikle aralarında kaza edilirdi.
Muhakkak onların ardından kitaba varis kılınanlar da... elbette ondan murib şekk içindedirler.

42. ŞURA / 29

Semaların ve arzın halkıyeti... ve dabbeden orada bess olanlar, O'nun ayetlerindendir.
O, dilediğinde... onları cem etmek üzre kadirdir.

42. ŞURA / 49

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediğini halk eder...
dilediğine dişiler vehb eder...
dilediğine erkekler vehb eder.

42. ŞURA / 53

Semalarda olanlar ve arzda olanlar KENDİSİNE ait olan ALLAH'ın sıratına!
Değil mi ki... emirler ALLAH'a sayr olur!

43. ZUHRUF / 9

Eğer sen onlara semaları ve arzı kimin halk ettiğini sual etsen, elbette derler ki:
"Onları aziz, alim olan halk etti."

43. ZUHRUF / 11

O,
semadan kader ile su inzal edendir.
Ardından onunla, meyyit beldeyi neşr ettik.

Böyledir!...
Siz de ihrac edileceksiniz!

43. ZUHRUF / 82

Semaların ve arzın Rabbi... arşın Rabbi... onların vasf ettikleri şeylerden subhandır.

43. ZUHRUF / 84

O, semada da ilahtır... arzda da ilahtır.
O hakimdir, alimdir.

43. ZUHRUF / 85

Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların mülkü kendisine ait olan… bereketlidir.
Saatin ilmi O'nun indindedir.
Siz O'na rücu edeceksiniz.

44. DUHAN / 7

Eğer siz yakin olanlarsanız…
O, semaların ve arzın ve ikisinin arasındakilerin Rabbidir.

44. DUHAN / 10-11

Artık, semanın… nası gışa eden... mübin duhan ile geleceği yevme irtikab et!
Bu elim azabtır.

44. DUHAN / 29

Ardından sema ve arz onlara büka etmedi... ve nazar edilenlerden olmadılar.

44. DUHAN / 38

BİZ, semaları... ve arzı... ve ikisinin arasındakileri laib olarak halk etmedik.

45. CASİYE / 3

Muhakkak semalarda ve arzda...
mü'minler için kesinlikle ayetler vardır.

45. CASİYE / 5

Gece ve gündüzün ihtilafı…
ALLAH'ın semadan rızık olarak inzal ettiği...
ve ardından onunla arzda mevtten sonra hayy etmesi...
Rihleri tasrif etmesi...
Akıl eden kavim için ayetlerdir.

45. CASİYE / 13

Semalarda olanları ve arzda olanları, KENDİSİNDEN, cemian size teshir etti.
Muhakkak işte bunda, tefekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

45. CASİYE / 22

Bütün nefsin, zulüm edilmeden… kesb ettiği şeyler ile cezalandırılması için... semaları ve arzı bi-hakkın ALLAH halk etmiştir!

45. CASİYE / 27

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Saatin kaim olacağı yevmde… yevme-izinde, batıl edenler, hasar alırlar.

45. CASİYE / 36

Artık hamd etmek, semaların Rabbi ve arzın Rabbi, Rabb-il alemin ALLAH'ındır.

45. CASİYE / 37

Semalarda ve arzda, kibriya O'nundur.
O, azizdir, hakimdir.

46. AHKAF / 3

BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik.
Kafirler nezr edildikleri şeyden muriz oldular.

46. AHKAF / 4

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz şeyleri gördünüz mü?
Arzdan neyi halk etti onlar… bana gösterin!?
Yoksa onların semalarda şeriki mi var?
Eğer sadıksanız… bunun öncesinden bir kitab veya ilimden bir eser verin!"

46. AHKAF / 33

Yoksa onlar, semaları ve arzı halk eden… ve o ikisini halk etmekle ayya olmayan ALLAH'ın… mevtleri hayy etmeye kadir olduğunu görmüyorlar mı!?
Bilakis!
Muhakkak ki O, herşeye kadirdir.

48. FETİH / 4

O, mü'minlerin kalblerine... kendi imanlarıyla beraber iman ziyade etmeleri için... sekine inzal edendir.

Semaların ve arzın orduları ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

48. FETİH / 7

Semaların ve arzın orduları ALLAH'ındır.
ALLAH, aziz ve hakim olandır.

48. FETİH / 14

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediği kimseye gafur olur...
ve dilediği kimseye azab eder.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

49. HUCURAT / 11

Ey iman edenler!
Bir kavim, başka bir kavme sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Kadınlar, başka kadınlara sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Nefslerinizi lemz etmeyin!
Lakablar ile kendinizi nebz etmeyin!
Ne beis isimdir... imandan sonra füsuk!
Tevbe etmeyen kimseler... artık işte onlar... onlar zalimdir.

49. HUCURAT / 16

De ki:
"Dininizi ALLAH'a mı alim ediyorsunuz!"
ALLAH, semalarda olanlara ve arzda olanlara alimdir.
ALLAH, herşeye alimdir.

49. HUCURAT / 18

Muhakkak ki ALLAH, semaların ve arzın gaybına alimdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

50. KAF / 6

Fevklerindeki semaya nazar etmiyorlar mı!...
Hiç ferc olmadan... onu nasıl da bina ettik ve ziynetlendirdik.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

50. KAF / 38

elbette kat'iyyetle!...
Semaları...
ve arzı…
ve ikisi arasında ki herşeyi...
altı yevmde halk ettik!... ve BİZ'e lügubdan mess olmadı.

51. ZARİYAT / 7

Yemin olsun, habikelerin zatı semaya!

51. ZARİYAT / 22

Rızkınız ve size vaad edilen şey semadadır!

51. ZARİYAT / 23

Yemin olsun... semanın ve arzın Rabbine!
Muhakkak o, kesinlikle sizin intak ettiğiniz şey mislince hakktır.

51. ZARİYAT / 47

Sema!...
Onu elimizle, eyd ile bina ettik. Muhakkak musi olan kesinlikle BİZ'iz.

52. TUR / 9-10

Yevmde,
sema mevr olarak mevr olur…
ve dağlar seyir ederek seyir eder.

52. TUR / 36

Yoksa semaları ve arzı onlar mı halk etti?
Bilakis!...
Yakin değiller!

52. TUR / 44

Eğer semadan sakıt olan kisfler görseler... derler ki:
"Merkum sehabtır."

53. NECM / 23

Bunlar, sadece, sizin ve ata-babalarınızın onları isimlendirdiği isimlerdir.
ALLAH, onlara sultan inzal etmedi!
Onlar, sadece, zanna ve nefslerin heva ettiği şeylere tabi olurlar. (Oysa) Rabblerinden elbette kat'iyyetle huda gelmişti!

53. NECM / 26

Semalarda meleklerden niceleri… onların şefaatleri… ALLAH'ın izin vermesinden sonra, sadece, O'nun dilediği ve razı olduğu kimseyi ganiy eder.

53. NECM / 27-28

Muhakkak ahirete iman etmeyenler… kendilerinde bunun ilminden olmadığı halde... sadece, zanna tabi olarak... melekleri, dişi isimlendirmesiyle isimlendiriyorlar.
Muhakkak zann... hakktan hiçbir şeye ganiy etmez!

53. NECM / 31

Semalardakiler ve arzdakiler...
amil oldukları şeylere daha sui cezayı vermesi için...
ve hüsnaya ahsen cezayı vermesi için...
ALLAH'ındır.

54. KAMER / 11-12

Ardından semanın bablarını, münhemir su ile feth ettik… ve arzda aynlar fecr ettik.
Su, kat'iyyetle ikdar olunmuş emir üzre iltika etti!

55. RAHMAN / 7-8-9

Semayı ref etti ve mizanı vaz etti.
Mizanda sakın tuğyan etmeyin!
Vezni kıst ile ikame edin!…
Mizana hasar vermeyin!

55. RAHMAN / 29

Semalardaki ve arzdaki kimseler O'na sual ederler.
Her yevm bir şe'ndadır O'!

55. RAHMAN / 33

Ey cinn ve ins aşrı!
Semaların ve arzın kutrlarından infaz etmeye istitaat ederseniz… haydi infaz edin.
Sadece, Sultan ile infaz edersiniz!

55. RAHMAN / 37-38-39-40-41

Sema şakk olduğunda ve ardından dihan gibi varid olduğunda…

Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz?

Ardından yevme-izinde, inse ve de cinne zenblerinden sual edilmez.

Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz?

Mücrimlere simalarından arif olunur.
Artık onlar, kademleri ile nasiyeleri ile ahz edilirler.

12. tekrar.
13. tekrar.
55. RAHMAN / 78

Celal ve ikram sahibi Rabbinin ismi, bereketlidir.

56. VAKIA / 74

Artık azim Rabbini adına, sebbih et!

1.nci tekrar.
56. VAKIA / 96

Artık azim Rabbini adına, sebbih et!

2.nci tekrar.
57. HADİD / 1

Semalarda ve arzda olan şeyler ALLAH'ı sebbih eder.
O azizdir hakimdir.

57. HADİD / 2

Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder.
O herşeye kadirdir.

57. HADİD / 4

O, semaları ve arzı altı yevmde halk eden... sonra arş üzre istiva edendir!
Arzda ilac olana... ve ondan ihrac olana... semadan inzal olana... ve onda uruc edene… alimdir.
Nerede olursanız olun... O, sizinle beraberdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

57. HADİD / 5

Semaların ve arzın mülkü O'nundur…
Emirler ALLAH'a rücu eder.

57. HADİD / 10

Semaların ve arzın mirası ALLAH'ın olduğu halde... Ne oluyor size... ki, ALLAH sebilinde infak etmiyorsunuz!?
Sizden... fetih öncesinde infak ederek katl eden kimse istiva değildir... bunlara, sonradan infak ederek katl eden kimselerden daha azim derece vardır.
Külliyen... ALLAH hüsna vaad etti... ALLAH amel ettiklerinize habirdir.

57. HADİD / 21

Rabbinizden mağfirete... ve
arzı, arzın seması ve arz (toplamı) gibi olan...
ALLAH'a ve Rasullerine iman eden kimseler için idad edilmiş olan…
cennete sebak edin.
Bu ALLAH'ın fazlıdır… bunu dilediği kimseye verir. ALLAH, azim fazl sahibidir.

58. MUCADELE / 7

Görmüyor musun... ALLAH'ın semalarda ki şeylere ve arzda ki şeylere alim olduğunu!?
Necvada... dördüncüsü O olmadan üç olmaz!... Altıncısı O olmadan beş olmaz!... Bundan edna da olsalar... çok da olsalar... her nerede olsalar... onlarla beraber olan muhakkak O'dur.
Sonra, kıyamet yevminde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
Muhakkak ki ALLAH herşeye alimdir.

59. HAŞR / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH için O'nu sebbih ederler.
O, azizdir hakimdir.

59. HAŞR / 24

O'-ALLAH, halıktır, baridir, musavvirdir. Esma-ül husna O'nundur. Semalarda ve arzda olanlar O'nu sebbih ederler. O, azizdir, hakimdir.

61. SAFF / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ı sebbih ederler.
O, azizdir, hakimdir.

61. SAFF / 6

Meryem oğlu İsa demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Muhakkak ben, sizin üzerinize ALLAH Rasulüyüm. Tevrattan elimin arasında olanlara musaddıkım. Sonradan gelecek olan, Ahmed ismindeki Rasul ile mübeşşirim."
Ardından, beyyineler ile geldiğinde, dediler ki:
"Bu mübin sihirdir."

62. CUMA / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar,
melik…
kuddüs…
aziz…
hakim…
ALLAH'ı sebbih ederler!

63. MUNAFİKUN / 7

"Fazz oluncaya kadar, ALLAH Rasulünün indinde olanlara infak etmeyin!"
diyenler onlardır!
Semalarda ki ve arzda ki hazineler ALLAH'ındır… fakat münafıklar fıkh edemezler.

64. TEGABUN / 1

Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ı sebbih eder!
Mülk O'nundur!
Hamd etmek O'nundur!
O, herşeye kadirdir!

64. TEGABUN / 3

Semaları ve arzı bi-hakkın halk etti!
Sizi tasavvur etti...
ve ardından suretlerinizi ahsen etti!
Masir O'nadır!

64. TEGABUN / 4

Semalarda ve arzda olanlara alimdir!
Sizin sırr ettiklerinize de... ilan ettiklerinize de alimdir!
ALLAH, sadrların zatına alimdir!

65. TALAK / 12

ALLAH, yedi semaları ve onların misli kadarını arzdan halk edendir.
ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna... ve ALLAH'ın herşeyi kat'iyyetle ilmiyle ihata ettiğine!... sizin alim olmanız için... emir, onlar arasında durmaksızın tenezzül eder.

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

67. MULK / 5

Dünyanın semasını elbette kat'iyyetle misbahlar ile ziynetledik!
BİZ onları, şeytanlar için recm eden kıldık… onlar için seir azabı atid ettik.

67. MULK / 16

Semada olanın sizinle arzı husuf etmesinden emin misiniz?
Artık o zaman, o mevr olur.

67. MULK / 17

Ya da semada olanın sizin üzerinize hasıb irsal etmesinden emin misiniz?
Artık yakında, nezrim nasılmış, alim olacaksınız!

69. HAKKA / 13-14-15-16

Ardından…
vahid nefhle Sur'a nefh edildiğinde...
ve arza ve dağlara hamil olunduğunda...
ve ardından vahid dekk ile dekk olduklarında...
artık yevme-izinde... vakıa vuku bulur.
Sema şakk olur... ve ardından o, yevme-izinde vehy olur.

69. HAKKA / 52

Artık azim Rabbinin adına, sebbih et!

3.ncü tekrar
70. MEARİC / 8-9-10

Yevmde...
Sema, mühl gibi olur.
Dağlar, atılmış ıhn gibi olur.
Hamim, hamime sual edemez…

71. NUH / 2-3-4

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben...
ALLAH'a abd olun!
O'na ittika edin!
Bana itaat edin!...
ki;
zenblerinize sizin için gafur olsun!...
ve sizi müsemma ecele kadar tehir etsin!...
diye sizin için mübin nezirim.

Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez!
Keşke alim olsanız.

71. NUH / 11

"Semayı size midrar olarak irsal etsin."

71. NUH / 15

"Görmediniz mi!?...
ALLAH, yedi semaları tabak tabaka nasıl halk etti."

72. CİNN / 8

Muhakkak biz, semaya lems ettik... ve ardından, onu şedid harislerle ve şihablarla melaa olmuş halde vecd olduk.

73. MUZZEMMİL / 8

Rabbinin ismini zikir et!... ve tebtil ile ona tebettül et!

73. MUZZEMMİL / 18

Sema onunla fatr olur... O'nun vaadi fiil edilen olur!

76. İNSAN / 18

Orada, bir ayn vardır ki… "selsebil" diye isimlenir.

76. İNSAN / 25-26

Bükrede ve asilede ve geceden (bir kısımda)
Rabbinin ismini zikir et!…
ve ardından O'na secde et!
ve geceleyin tavil olarak O'nu sebbih et!

77. MURSELAT / 8-9-10-11-12-13

Ardından,
necmler tams olduğunda...
ve sema ferc olduğunda...
ve dağlar nesf olduğunda...
ve Rasullere vakit belirlendiğinde...
Hangi yevm için acil edildiler?...
Fasl yevmi için!

78. NEBE / 19

Sema feth edilir… ve ardından bablar oluşur.

78. NEBE / 36-37-38

Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde...
Senin Rabbinden...
semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbinden...
Rahmandan...
ceza olarak... hesab ata etmek olarak… O'ndan hitaba malik olamazlar.

Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir.

79. NAZİAT / 27-28-29

Sizin halkıyetiniz mi daha şedid... yoksa sema mı?
Onu bina etti.
Simkini ref etti
ve ardından sevva etti.
Onun gecesini gataş etti
ve onun duhasını ihrac etti.

81. TEKVİR / 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14

Güneş kevr ettirildiğinde...
ve necmler kederlendiğinde...
ve dağlar seyir ettirildiğinde...
ve aşrlar atıl olduğunda...
ve vahşiler haşr olduğunda...
ve bahrlar secr ettirildiğinde...
ve nüfus zevcelendirildiğinde...
ve mev'udeye (diri olarak gömülen kız çocuğu), hangi zenb ile katl edildiği sual edildiğinde...
ve sahifeler neşr edildiğinde...
ve sema keşt olduğunda...
ve cahim sar edildiğinde...
ve cennet izlaf ettirildiğinde...
nefs, ihzar ettiklerine alim olur!

82. İNFİTAR / 1-2-3-4-5

Sema fatr olduğunda
ve kevkebler nesr edildiklerinde
ve bahrlar fecr ettirildiğinde
ve kabirler baseret olduğunda
nefs takdim ettiği ve tehir ettiği şeylere alimdir!

84. İNŞİKAK / 1-2

Sema...
şakk ediliğinde…
Rabbine ezan edilmiştir ve hakikat ortaya çıkarılmıştır!

85. BURUC / 1-2-3-4

Yemin olsun!
Burcların zatı semaya…
Vaad edilmiş yevme…
Şahide... ve meşhuda!
Uhdud ashabı katl edildi!

85. BURUC / 7-8-9

Onlar, mü'minlere fail oldukları şeye şahiddiler. Onlardan, ancak, onların...
aziz,
hamid
semaların ve arzın mülkü KENDİSİNİN olan...
ALLAH'a iman ediyor olmalarından ötürü nekam ediyorlardı.
ALLAH, herşeye şahidtir.

86. TARIK / 1-2-3

Semaya ve "Tarık"a yemin olsun.
"Tarık"ın ne olduğunu... sana idra ettiren nedir?
Sakıb necm olduğunu!...

Bu surede, Türk'ün ve Türk'lüğün meziyetlerinden bahsedilir. Tarık ile kasd edilen, Türk'lüktür.
86. TARIK / 11-12-13-14

Recanın zatı semaya...
ve sada'nın zatı arza...
yemin olsun ki… muhakkak o, kesinlikle fasl kavildir.
O, hezl değildir!

87. A'LA / 1-2-3-4-5

Halk eden… ve ardından sevva eden...
ve kaderleyen... ve ardından hidayet eden...
ve merayı ihrac eden… ve ardından onu gusa halinde ahva kılan…
a'la Rabbinin ismini sebbih et!

87. A'LA / 14-15

Tezkiye olan kimse…
ve Rabbinin ismini zikir eden...
ve ardından salat eden kimse…
kat'iyyetle felaha ulaşır!

88. GAŞİYE / 17-18-19-20

İbilin (deve) nasıl halk edildiğine...
semanın nasıl ref edildiğine...
dağların nasıl nasb edildiğine...
arzın nasıl sath edildiğine...
nazar etmezler mi!

91. ŞEMS / 1-2-3-4-5-6-7-8

Yemin olsun!
Güneşe ve duhaya…
Tilv olduğunda, kamere…
Cilalandığında, gündüze…
Gışa olduğunda, geceye…
Semaya... ve onu bina edene…
Arza... ve onu taha edene...
Nefse... ve onu sevva edene…
ve ardından fücuru ve takvayı ona ilham edene!

96. ALAK / 1

Halk eden Rabbin adına KIRAAT ET!...

Allah Rasulüne inzal olan ilk ayettir.
Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.