İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ SRY ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox xoxox xoxox isrâ israil israiloğulları Benî İsrâil Sari Sâriye Seriyy Seriyy Esriye Seryân Seriyye Seraya Sery Serye seryâ Sirayet Suriye
xoxox
س ر ي SRY
xoxox
إِسْرَائِيلَ SRY
xoxox
سوريا SRY
isrâ
س ر ي SRY

Yürütmek. Göndermek. Gece yürüyüşü. (sürat ve serilik içerir.)

DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor.
israil
إِسْرَائِيلَ SRY

Hz.İshak(as)'ın oğlu Hz.Yakub'un lâkabı. / Gizli gizli ve hızlı hızlı kaçan, tüyen; / İmkan bulduğunda ezici ve yıkıcı olan, doğru yoldan çeviren; / Her yere sari olan, bulaşan, yayılan. / Süryanicede, Tanrı(!)nın Savaşçısı anlamı vardır.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
israiloğulları
Benî İsrâil
إِسْرَائِيلَ SRY

İsrâil oğulları. Yahudiler. Yahudi.

DuruMeal'de toplam 40 kayıtta geçiyor.
Sari
Sâriye
س ر ي SRY

Sirayet eden, bulaşıcı, geçici olan. Genişleyip başkasına da geçmeğe, yayılmağa müstaid olan.

Seriyy
س ر ي SRY

Çok, kesir.

Seriyy
س ر ي SRY

Nefis. Kavi, kuvvetli. Reis. Küçük nehir, ırmak.

Çğl.EsriyeÇğl.Seryân
Seriyye
س ر ي SRY

Düşman üzerine gönderilen süvari müfrezesi.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Seraya
Sery
س ر ي SRY

Davarı iyi gütmek. Yıldırımın parlayıp çakması. Kurt, eşine çıkmak. Hiddetlenmek, kızmak.

Serye
seryâ
س ر ي SRY

Yaş yer.

Sirayet
س ر ي SRY

Yayılmak, bulaşmak, geçmek.

Suriye
سوريا SRY

Suriye

2. BAKARA / 40

Ey israiloğulları!
Zikir edin!... sizi nimetlendirdiğim nimetimi!
Ahdime vefa edin!... BEN'de sizin ahdinize vefa edeyim!
Yalnızca BANA… artık rehb edin!

2. BAKARA / 47

Ey israiloğulları!
Zikir edin!...
sizi nimetlendirdiğim nimetlerimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu!

2. BAKARA / 83

BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik:
"ALLAH'tan başka abd olmayın!
Ana-babanıza ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun!
Nas için hüsn konuşun!
Salatı ikame edin!
Zekat verin!"
Sonra, sizden azınızdan başkası, tevella ettiniz.
Siz muriz olanlarsınız!

2. BAKARA / 122-123

Ey israiloğulları!
Sizi nimetlendirdiğim nimetimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu...
zikir edin!
Nefsten nefse bir şey ceza edilmeyeceği...
ve ondan adalet kabl olmayacağı...
ve şefaatin menfaat sağlamayacağı...
ve onlara nasr olunmayacağı
yevmden ittika edin!

2. BAKARA / 211

İsrailoğullarına sual et;
beyan edilmiş ayetlerden onlara ne kadar vermişiz!?

Kendisine verdiğimizden sonra ALLAH'ın nimetini bedellendiren kimse… artık, muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

3. ALİ İMRAN / 49

İsrailoğullarına Rasul... ki o,
kat'iyyetle Rabbinizden ayet ile size geldi!
"Ben,
size, tinden kuş heyeti gibi halk ederim... ve ardından ona nefh ederim... ve ardından ALLAH'ın izni ile o bir kuş olur.
ekmehi ve ebrası beri ederim.
ALLAH'ın izni ile mevt olana hayat veririm.
Size, evlerinizde yediklerinizi ve zahr ettiklerinizi haber ederim.
Eğer mü'min olmuşsanız, muhakkak bunlarda, kesinlikle sizin için ayetler vardır."

3. ALİ İMRAN / 93

Tevrat inzal edilmesinin öncesinden, İsrail'in kendi nefsine haram ettiği şeylerden başka, israiloğullarına bütün taam helaldi.
De ki:
"Eğer sadıksanız, verin Tevratı ve onu tilavet edin."

5. MAİDE / 12

ALLAH, İsrailoğullarından elbette kat'iyyetle misak ahz etti!
İçlerinden on iki nakıb baas etmiştik.

ALLAH demişti ki:
"Muhakkak ki BEN, eğer;
salat ikame ederseniz...
ve zekat verirseniz...
ve Rasullerime iman ederseniz...
ve taazzür ederseniz...
ve ALLAH'a hasene karz ile ikraz ederseniz...
sizinle beraberim. Kesinlikle sizin seyyielerinize kafir olurum... ve kesinlikle sizi, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil ederim.
Artık bundan sonra, sizden kafir olan kimse seva sebilden dalalet etmiştir!"

5. MAİDE / 32

Bu ecelden... İsrailoğullarına ketb ettik ki:
"Muhakkak, nefs gayrısı ile nefs katl eden veya arzda fesad çıkaran kimse... artık, cemian nası katl etmiş gibidir.
Hayy eden kimse ise... artık cemian nası hayy etmiş gibidir."

Rasullerimiz, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler!... sonra, muhakkak onlardan çoğu... bundan sonra... arzda kesinlikle müsrif olacaklardır!

5. MAİDE / 70

İsrailoğullarından, elbette kat'iyyetle misak ahz ettik!… ve onlara Rasuller irsal ettik.
Hevalarına uymayan şeyler ile gelen bütün Rasulleri…
ferikini kizb ettiler...
ve de ferikini katl ettiler.

5. MAİDE / 72

"Meryem oğlu Mesih, ALLAH'tır" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
Mesih onlara demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz ALLAH'a abd olun!
Muhakkak ki ALLAH'a şirk koşan kimse... artık ona, ALLAH cenneti kat'iyyetle haram kılmıştır!... onun mevası nardır. Zalimler için nasırlar yoktur."

5. MAİDE / 78

İsrailoğullarından kafirler, Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın lisanıyla lanetlenmiştir!
Bu, onların isyan ettikleri ve düşmanlık etmiş oldukları şeyler iledir.

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

7. ARAF / 104-105

Musa dedi ki:
"Ey Firavun!
Muhakkak ben, Rabb-il aleminden Rasulüm. ALLAH üzre, sadece, hakk kavil etmem üzerime hakikattir.
Size, kat'iyyetle Rabbimden beyyine ile geldim! Artık israiloğullarını benimle beraber irsal et."

7. ARAF / 134

Üzerlerine ricz vuku bulduğunda, dediler ki:
"Ey Musa!
Senin indine ahd ettiği şey ile Rabbini bize davet et. Eğer üzerimizden riczi keşf edersen sana kesinlikle iman edeceğiz... ve israiloğullarını seninle birlikte kesinlikle irsal edeceğiz."

7. ARAF / 137

İstizaf etmiş kavmi, içini barek ettiğimiz arzın şarkına ve garbına varis kılmıştık.
Rabbinin, israiloğulları üzre hüsna kelimesi...
sabır etttikleri şeyle...
ve Firavunun ve kavminin sanat etmiş oldukları şeyleri ve arş etmiş olduklarını demar etmemizle...
tamam oldu!

7. ARAF / 138

İsrailoğullarına bahrda cevaz verdik… ardından, kendi sanemleri üzre akif olan bir kavme ulaştılar.
"Ey Musa!
Onların ilahları gibi, bizimi için ilah kılsan..." dediler.
Dedi ki:
"Muhakkak siz, cahillik eden kavimsiniz!"

10. YUNUS / 90

İsrailoğullarına bahrda cevaz verdik.
Ardından... Firavun ve ordusu, bagy ederek ve düşmanlık ederek, onlara tabi oldu (takib etti).
Hatta... gark olduklarını idrak ettiklerinde dedi ki:
"İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka ilah olmadığına iman ettim. Ben de Müslümanlardanım."

10. YUNUS / 93

elbette kat'iyyetle!...
BİZ, İsrailoğullarını sıdk mübevve ile bevve ettik...
ve onları tayyib olanlardan rızıklandırdık...
ve ardından onlar, kendilerine ilim kılınıncaya kadar ihtilafa düşmediler.
Muhakkak ki Rabbin, kıyamet yevminde... hakkında ihtilafa düşmüş oldukları şeylerde... onların aralarında kaza eder.

11. HUD / 81

Dediler ki:
"Ey Lut!
Muhakkak biz, Rabbinin Rasulleriyiz. Onlar sana vasl olamayacaklar.
Artık ehlin ile, geceden kata ile isra et! Sizden kimse left etmesin...
Ancak, Kadının müstesna... muhakkak o... onlara isabet edecek şeyler... ona da musibet olacak.
Muhakkak onlara vaad edilen sabahtır. Sabah karib değil midir!?"

15. HİCR / 65

"Artık, ehlin ile, geceden kata ile isra et ve dübürlerine tâbi ol. Sizden kimse left etmesin. Emir olunduğunuz yere mütemadi olun!"

17. İSRA / 1

Kendisine ayetlerimizden göstermek için... mescid-i haramdan, havlini barek ettiğimiz mescid-i aksaya... KENDİSİNE abd olan ile geceleyin isra eden, subhandır!
Muhakkak ki O'… O, semidir, basirdir.

17. İSRA / 2-3

Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık.
Muhakkak o, şükür eden abd oldu.

17. İSRA / 4

İsrailoğullarına… kitabta kaza ettik:
"Kebir ulüvvle ulvilenerek… arzda, elbette/kesinlikle iki merre fesad çıkaracaksınız."

17. İSRA / 101

BİZ Musa'ya, elbette kat'iyyetle beyan olunmuş dokuz ayet verdik!
İsrailoğullarına sual et:
O geldiğinde... firavun ona demişti ki:
"Muhakkak ben, senin elbette/kesinlikle meshur olduğunu zann ediyorum… eyy Musa!"

17. İSRA / 104

Bundan sonra israiloğullarına dedik ki:
"Arzda iskan olun!… artık, ahiret vaadi geldiğinde… sizi leff ederek getireceğiz."

19. MERYEM / 24-25-26

Ardından onun altından ona nida etti:
"Hüzünlenme. Rabbin senin altında kat'iyyetle seriyye kıldı! Hurma cizini kendine doğru hezz et… ceni rutab üzerine ıskat olsun... ve ardından ye ve şurb et. Aynın karar olsun...
Artık beşerden birisini görürsen... 'Muhakkak ben Rahman için oruç nezr ettim… artık bu yevm, inslere kelime etmeyeceğim' de."

19. MERYEM / 58
SECDE AYETİ

Adem'in zürriyetinden...
ve Nuh ile beraber hamil olduklarımızdan...
ve İbrahim'in... ve İsrail'in zürriyetinden...
ve içtiba ederek hidayet verdiğimiz (diğer bazı) kimselerden...
ALLAH'ın, kendilerini, Nebilerden (bazıları ile) nimetlendirdiği...
işte bunlar (bu bir kısım kimseler/toplumlar)...

kendilerine Rahmanın ayetleri tilavet edildiğinde... büka ederek, sacidler olarak harra ederler.

20. TAHA / 47-48

Varın ona… ve ardınan deyin ki:
"Muhakkak biz senin Rabbinin Rasulleriyiz.
Artık israiloğullarını bizimle beraber irsal et. Onlara azab etme.
Biz, kat'iyyetle Rabbinden ayet ile sana geldik!
Hudaya tabi olanlara selam olsun!
Muhakkak bize, azabın
kizb edenlere...
ve tevella edenlere...
olduğu kat'iyyetle vahy olunmuştur."

20. TAHA / 77

elbette kat'iyyetle!... Musa'ya vahy ettik:
"BANA abd olanlar ile isra et… ve ardından onları… idrak edrek havf etmeden ve haşy etmeden... yebs olmuş bahr içinde tarık darb et!"

20. TAHA / 80

Ey israiloğulları!
Sizi düşmanınızdan kat'iyyetle necat ettik!
Tur'un eymen cenbinde size vaad ettik.
Size menne ve selva inzal ettik.

20. TAHA / 94

Dedi ki:
"Ey anam oğlu!
Sakalımı ve de reisimi ahz etme.
Muhakkak ben;
***israiloğulları arasında fark gözettin... ve kavlime rakib oldun*** demenden haşy ettim."

26. ŞUARA / 15-16-17

Dedi ki,
"Hayır!
Ayetlerimizle zehab edin. Muhakkak ki BİZ, sizinle beraberiz. Sizi işitmekteyiz.

Firavun'a ulaşın... ve ardından deyin ki:
Muhakkak biz, Rabb-il aleminin Rasulüyüz. İsrailoğullarını bizimle beraber irsal et."

26. ŞUARA / 20-21-22

Dedi ki:
"Ben ona fail olduğum zaman dalalette olanlardandım. Ardından, sizden korkunca, firar ettim.
Artık Rabbim, bana hüküm vehb etti… ve beni mürsellerden kıldı.
Üzerime menn ettiğin bu nimet, İsrailoğullarını köleleştirmendendir."

26. ŞUARA / 52

Musa'ya vahy ettik:
"BANA abd olanlar ile isra edin. Muhakkak tabi olunacaksınız."

26. ŞUARA / 59

Böyledir!...
İsrailoğullarını onlara varis ettik.

26. ŞUARA / 197

İsrailoğulları ulemasının ona alim olması, onlara ayet olmadı mı?

27. NEML / 76

Muhakkak bu Kur'an, ihtilafa düştükleri şeylerin pek çoğunu, israiloğullarına kıssa etmektedir.

32. SECDE / 23

Elbette kat'iyyetle... BİZ, Musa'ya Kitab verdik. Artık sen, ona mülaki olmaktan mirye içinde olma!
Onu israiloğulları için huda kıldık.

40. MUMİN / 53-54

Elbette kat'iyyetle!... BİZ, Musa'ya huda vermiştik.
İsrailoğullarını da… lubb sahibleri için huda ve zikir olan kitaba varis kılmıştık.

43. ZUHRUF / 59

O, sadece, kendisini nimetlendirdiğimiz… ve israiloğulları için mesel kıldığımız bir abddır.

44. DUHAN / 23

"BANA abd olanlara, leylde, isra yaptır!
Muhakkak siz, tabi (takib) olunacaksınız."

44. DUHAN / 30-31

İsrailoğullarını muhin azabtan... firavundan elbette kat'iyyetle necat etmiştik!
Muhakkak o, müsriflerden bir aliyy olmuştu.

45. CASİYE / 16

İsrailoğullarına... elbette kat'iyyetle kitabı ve hükmü ve nübüvveti vermiştik!… ve onları tayyib olanlardan rızıklandırmıştık… ve onları alemlere fazl etmiştik.

46. AHKAF / 10

De ki:
"Gördünüz mü!
Eğer...
o, ALLAH indinden ise...
ve siz ona kafir olduysanız...
ve israiloğullarından bir şahid, onun misline şahid olmuşsa...
ve ardından ona iman ederse...
ve siz istikbar ederseniz!..."
Muhakkak ki ALLAH zalimlerin kavmini ihda etmez.

61. SAFF / 6

Meryem oğlu İsa demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Muhakkak ben, sizin üzerinize ALLAH Rasulüyüm. Tevrattan elimin arasında olanlara musaddıkım. Sonradan gelecek olan, Ahmed ismindeki Rasul ile mübeşşirim."
Ardından, beyyineler ile geldiğinde, dediler ki:
"Bu mübin sihirdir."

61. SAFF / 14

Ey iman edenler!
Meryem oğlu İsa, havarilere,
"ALLAH'a ensar kimdir?"
dediğinde, havarilerin,
"ALLAH'a ensar biziz"
dedikleri gibi... ALLAH'a ensar olun!

Ardından, İsrailoğullarından bir taife iman etmişti... ve onlardan bir taife kafir olmuştu... ve ardından iman edenlere, düşmanları üzre eyd etmiştik... ve ardından zahir oluvermişlerdi.

89. FECR / 1-2-3-4

Yemin olsun!
Fecre…
ve aşr geceye…
ve çift (sayıda) olana... ve tek (sayıda) olana…
ve isra ettiğinde geceye!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.