İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ T:LA: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox ıstıtla' İstıtlâât ıtla' ıttıla' matla meteali muteala Muttali' Tal' tali' talia talih tulu' tuluat
xoxox
ط ل ع T:LA:
ıstıtla'
ط ل ع T:LA:

Anlamağa ve bilmeğe çalışma. Öğrenmeğe gayret etme.

Çğl.İstıtlâât
ıtla'
ط ل ع T:LA:

Tulu ettirmek, zuhur ettirmek, doğdurmak.

ıttıla'
ط ل ع T:LA:

Haberli olmak. Öğrenmek. Haberi, malumatı bulunma. Yukarıdan aşağı bakmak.

matla
ط ل ع T:LA:

Tulu' edecek yer veya zaman. Güneş veya benzerinin doğduğu yer. Ast: Herhangi bir yıldızın i'tidal-i rebii (Arz'ın güneş etrafındaki gezmesinde, 20 Mart'ta bulunduğu) noktasından geçmek üzere başlangıç kabul edilen daire ile bu yıldızın semavi istiva dairesi üzerindeki ara kesitleri arasında kalan kavis. Edb: Kaside veya gazelin ilk beyitleri.

Çğl.meteali
muteala
ط ل ع T:LA:

Bir mes'ele hakkında bilgi edinmek için tetkikatta bulunma, okuma, okuma ile meşguliyet.

Muttali'
ط ل ع T:LA:

Haberli. Bilgisi olan. Bir yüksek yerden bakarak görüp anlayan. Vâkıf. Derk eden.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
Tal'
ط ل ع T:LA:

Tomurcuk. Miktar. Kadar. Çiçeklerin üremelerine sebep olan sarı tozları.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
tali'
talia
ط ل ع T:LA:

Doğan. Tulu' eden. Kısmet, kader, baht. Nişangahın arkasına düşen ok. Yeni hilal.

talih
ط ل ع T:LA:

Şans.

tulu'
ط ل ع T:LA:

Doğma, doğuş. Birden zuhur etme. Hücum etme. Bir şeye vakıf olup bilme. Hazırlıksız olarak birden kalbe gelen mana, ilham.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Çğl.tuluat
3. ALİ İMRAN / 179

ALLAH, mü'minleri, habisi tayyibten meyz edinceye kadar, sizin üzerine olduğunuz şeye vezr edecek değildir. ALLAH, sizi gayba muttali edecek de değildir.
Fakat, ALLAH, Rasullerinden dilediğini ictiba eder. Artık ALLAH'a ve Rasullerine iman edin. Eğer iman ederseniz ve ittika ederseniz sizin için azim ecir vardır.

5. MAİDE / 13

Ardından, misaklarını nakz etmeleri sebebiyle, onları lanetledik... ve kalblerini kasvetli kıldık.
Kelimeleri mevzilerinden tahrif ediyorlar... ve kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
La zeyl (sürekli olarak) onlardan pek azı dışında, hıyanet üzre olduklarına, muttali olursun.
Artık onları afv et ve safh et.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

6. ENAM / 99

O, semadan su inzal edendir.
Ardından nebatın bütün şeylerini onunla ihrac ettik.
Ardından, ondan hadralar ihrac ettik.
Ondan da müterakib habbeler ihrac ediyoruz...
ve hurmanın tallarından daniye olan salkımlar...
ve üzümden ve zeytinden ve nardan müştebih ve gayr-ı müteşabih cennetler...
Semere vermekteyken ve olgunlaştığında semerelerine nazar edin!
Muhakkak bunda, iman eden kavim için elbette ayetler var!

18. KEHF / 17

Güneşi,
tulu ederken... mağaralarını yemin zatından (tarafından) ziyaret ettiğini...
garb olurken ise... şimal zatından (tarafından) onları ikraz ettiğini görürdün.
Kendileri de... onun fecvesindelerdi.
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!
ALLAH'ın ihda ettiği kimse... artık o, muhtedidir.
Dalalete düşen kimse ise... artık o, mürşid veliy vecd edemez.

18. KEHF / 18

Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk.

Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti.
Şayet onlara muttali olsaydın... kesinlikle firar ederek onlardan tevella ederdin... ve kesinlikle onlardan rub ederek melaa olurdun.

18. KEHF / 90

Hatta, güneşin tulu ettiği yere baliğ olduğunda… onun dışından kendilerine sütre kılmadığımız bir kavmin üzerine tulu ederken ona vecd oldu.

19. MERYEM / 78

Gayb mı tulu oldu ona... yoksa Rahman'ın indinden ahd mi ittihaz etti?

20. TAHA / 130

Artık, onların söylediği şeylere sabır et.
Güneşin tulu etmesinden önce...
ve gurubundan önce...
Rabbini O'nun hamd etmesi ile sebbih et.
ve geceleri ansızın...
ve de gündüzün etrafında…
artık O'nu sebbih et!... umulur ki razı olursun.

26. ŞUARA / 146-147-148

"Siz burada olan şeyin içinde… cennetlerde ve aynlarda ve ekinlerin, talları hezm olmuş hurmalıklarda emin olarak, terk edilecek misiniz?"

28. KASAS / 38

Firavun dedi ki:
"Ey meleler!
Sizin için benim gayrımda ilaha alim değilim.
Benim için, tin üzre vakd et, ey Haman! Benim için sarh yap. Umulur ki ben Musa'nın ilahına tulu ederim.
Muhakkak ben, elbette/kesinlikle onu kaziblerden zann ediyorum."

37. SAFFAT / 54-55

(Yanındakilere) Der ki:
"Siz ona muttali oldunuz mu?"
Ardından (kendisi de) muttali olur... artık onu seva cahimde görmüştür.

37. SAFFAT / 54-55

(Yanındakilere) Der ki:
"Siz ona muttali oldunuz mu?"
Ardından (kendisi de) muttali olur... artık onu seva cahimde görmüştür.

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

50. KAF / 39-40

Artık, söyledikleri şeylere sabır et!
Güneşin tulu edişinden önce
ve gurubdan önce
ve geceden (bir kısımda)…
Rabbini, hamd etmesi ile sebbih et!
Ardından secdelerin dübürlerinde de O'nu sebbih et!

97. KADİR / 3-4-5

Kadir Gecesi, bin aydan hayrdır.
Onda… emirlerin tamamından… Rabblerinin izni ile Melekler ve Ruh tenezzül eder.
O, Fecrin tulu ettiği zamana kadar selamdır!

Bin ay süreci yaklaşık 83 yıl yapmaktadır. Bu, bir insan ömrü olarak kabul edilir.
104. HUMEZE / 1-2-3-4-5-6-7-8-9

Mal cem eden...
ve onları add edip duran…
humezenin… lumezenin... hepsinin vay haline!...
Malının kendisini ebedi kılacağını hesab ediyor!
Hayır, asla!
Kesinlikle o "hutame"ye nebz edilecektir.

"Hutame"nin ne olduğunu sana idra ettiren nedir?
ALLAH'ın, fuadlar üzerine tulu eden, vakd edilmiş narıdır.
Muhakkak o, temdid edilmiş amedler içinde onlara mu'sadedir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.