İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ T:VA: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox istitaat itaat muta' Mutatavvı' mutavi' muti taa taat Tatavvu' Tav'
xoxox
ط و ع T:VA:
istitaat
ط و ع T:VA:

İtaat etmenin gereklerini yerine getirmek, bunu dilemek ve şartlarına uymak.

DuruMeal'de toplam 38 kayıtta geçiyor.
itaat
ط و ع T:VA:

Alınan emre uymak. Söz dinlemek. / Boyun eğmek. / Amirin meşru emirlerini dinleyip ona göre hareket etmek. / (meşruiyet ve isteklilik içerir)

DuruMeal'de toplam 73 kayıtta geçiyor.
muta'
ط و ع T:VA:

Kendine itaat olunan. Sözü dinlenen.

Mutatavvı'
ط و ع T:VA:

Nafile namaz kılan.

mutavi'
ط و ع T:VA:

İtaat eden, muti, itaatli.

muti
ط و ع T:VA:

İtaatli. Terbiyeli. İsyan etmeyen. Rahat.

taa
ط و ع T:VA:

Alınan emre uymak (meşruiyet ve isteklilik içerir). Muti olmak. İtaat etmek.

taat
ط و ع T:VA:

İbadet etmek. Allah'ın emirlerini yerine getirmek. İtaat etmek.

Tatavvu'
ط و ع T:VA:

Gönüllü olarak tabi olmak. Bir şeyi mecbur olmadığı halde isteyerek yerine getirmek. Müstehab ve mendub olan namazlar. İbadeti sırf kendi isteğiyle yapmak. Nafile namaz kılmak. Üzerine lâzım olmayan işler yapmak.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Tav'
ط و ع T:VA:

İsteyerek uymak, tabi olmak. Bir şeyi istekle yapmak. Muti' olmak. Mer'anın genişliğinden dolayı davarın her tarafta otlamasının mümkün olması.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 158

Muhakkak, Safa ve Merve ALLAH'ın şiarındandır.
Beyti hacc eden…
veya umre yapan kimse…
artık, hayr tatavvu ederek bu ikisini tavaf etmesinden ötürü onun üzerine cünah yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, şakirdir, alimdir.

2. BAKARA / 183-184

Ey iman edenler!
Oruç, öncenizden olanlar üzre ketb edildiği gibi, sizin üzerinize de ketb edildi... umulur ki ittika edersiniz.
Madud yevmlerdir...
Sizden mariz olan veya sefer üzre kimseler... artık, yevmlerin iddeti kadar sonradandır...
Takatı (kısıtlı) olanlara... fidye, miskin taamı (kadar)dır.
Hayr tatavvu eden kimse... artık o... hayr, kendisinedir.
Eğer alim olan olmuşsanız... oruç tutmanız sizin için hayr olandır.

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

2. BAKARA / 285

Rasul ve mü'minler, Rabbinden inzal olan şeye iman etti. Hepsi,
ALLAH'a...
ve meleklerine...
ve kitablarına...
ve Rasullerine...
iman ettiler.
"Rasullerinden hiç biri arasında fark görmeyiz."

Dediler ki:
"İşittik ve itaat ettik. Gufran ol bize Rabbimiz! Masir sanadır."

3. ALİ İMRAN / 32

De ki:
"ALLAH'a ve Rasule itaat edin."
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak ki ALLAH kafirlere hubb etmez.

3. ALİ İMRAN / 50

"Tevrattan elimin arasında olana musaddık olarak... ve size haram kılınmış bazı şeyleri helal kılmak için, Rabbinizden size ayet getirdim.
Artık ALLAH'a ittika edin... ve bana itaat edin."

3. ALİ İMRAN / 83

Artık, ALLAH'ın dininden gayrısına mı, bagy ediyorlar!?
Semalardakiler ve arzdakiler, tav'an ve de kerhen O'na silm etmiştir!... ve O'na rücu edeceklerdir.

3. ALİ İMRAN / 97

Orada ayetler, beyyineler, makam-ı İbrahim vardır.
Oraya dahil olan kimse, emin olur.
Sebiline istitaat eden kimselerin beyti hacc etmesi, nas üzre, ALLAH'ındır.
Kafir kimseler…. artık muhakkak ki ALLAH, alemlere ganiydir.

3. ALİ İMRAN / 100

Ey iman edenler!
Eğer kitab verilenlerden bir ferike itaat ederseniz, imanınızdan sonra, sizi kafirler olmaya redd ederler.

3. ALİ İMRAN / 132

ALLAH'a ve Rasule itaat edin… umulur ki rahmet edilirsiniz.

3. ALİ İMRAN / 149

Ey iman edenler!
Eğer kafirlere itaat ederseniz, sizi akablarınız üzere redd ederler.
Ardından, hasar alanlara inkılab edersiniz.

3. ALİ İMRAN / 168

Kaid olanlar, kardeşleri için dediler ki:
"Şayet bize itaat etselerdi katl edilmezlerdi!"
De ki:
"Eğer sadıksanız… haydi, kendi nefsinizden mevti dar edin!"

4. NİSA / 13

İşte bunlar ALLAH'ın hudutlarıdır.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse… onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Azim fevz budur.

4. NİSA / 25

Sizden, muhsan, mü'min kandınlarla nikahlanmaya tavl olarak istitaat etmeyen kimse, melekesi yemininizde olandan ve iman etmiş delikanlı kızlarınızdan...

ALLAH, sizin imanınıza alimdir.
Bazınız bazınızdansınız (siz birbirinizdensiniz).

Artık ehlinin izniyle onları nikahlayın.
Müsafeha gayrısında muhsan olanlara, maruf ile ecirlerini verin. Uhsin olmuşken hıdn ittihaz eden olmayın.

Artık eğer fahiş olanı işlerlerse... ardından onlara, muhsan kadınların azabının nısfıdır.

Bu, içinizden, anetten haşy edenler içindir. Sabır etmeniz sizin için hayrdır.
ALLAH, gafurdur, rahimdir.

4. NİSA / 34

ALLAH'ın bazısını bazısına fazl ettiği ile...
ve mallarından infak ettikleri ile...
erkek kimseler, kadınlara kavvamdır.

Ardından salih kadınlar, kanit olurlar... ALLAH'ın hıfz ettiği şeyle, gayb için hıfz edici olurlar.
Nüşuz etmelerinden korktuğunuz kadınlara... artık vaaz edin ve mazcalarda onları hicr edin ve onları darb edin. Eğer itaat ederlerse, artık üzerlerine sebil ibtiga etmeyin.
Muhakkak ki ALLAH, aliyy, kebir olandır.

4. NİSA / 46

Hadü kimselerden, kelimeleri mevzilerinden tahrif edenler, lisanlarıyla levy ederek ve dinde taan ederek;
"İşittik ve isyan ettik", "İşit, işitmez olası!" ve "Ra'ina" derler.
Şayet onlar, "İşittik ve itaat ettik", "İşit ve Nazar et bize" deselerdi, elbette kendileri için hayrlı ve daha kaviy olurdu.
Fakat ALLAH, kendi küfürleri ile kendilerini lanetlemiştir. Artık pek azından başka, iman etmezler.

4. NİSA / 59

Ey iman edenler!
ALLAH'a itaat edin.
Rasule ve kendinizden emir sahiblerine itaat edin.
Eğer ALLAH'a ve ahir yevme iman edenlerdenseniz... bir şey hakkında tenazu ettiğinizde... onu ALLAH'a ve Rasulüne redd edin. Bu hayrdır ve tevilen ahsendir.

4. NİSA / 64

BİZ'im Rasulden irsal ettiğimiz şey... sadece, ALLAH'ın izni ile itaat edilmesi içindir!
Şayet, kendi nefslerine zulüm ettiklerinde sana gelseler… ve ardından ALLAH'a istiğfar etselerdi... ve Rasul de onlara istiğfar etseydi... elbette, tevvab, rahim ALLAH'a vecd olurlardı.

4. NİSA / 69

ALLAH'a ve Rasule itaat eden kimse… artık işte onlar,
Nebilerden
ve sıddıklardan
ve şahidlerden
ve salihlerden
ALLAH'ın kendilerini nimetlendirdikleriyle beraberdirler.
İşte onlar ne de hüsn refiktirler.

4. NİSA / 80

Rasule itaat eden kimse… artık o, kat'iyyetle ALLAH'a itaat etmiş olur!
Tevella eden kimse… BİZ, seni, onlara muhafız olarak irsal etmedik.

4. NİSA / 81

Sana "itaatimiz sanadır!" derler.
Ardından, senin indinden ibraz olunca... onlardan bir taife, senin kavl ettiklerinin garısında beyat ederler.
ALLAH, onların beyat ettikleri şeyleri ketb etmektedir.

Artık sen, onlardan iraz et... ve vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) ALLAH'a tevekkül et!

4. NİSA / 98

Hileye itaat etmeyen erkeklerden ve kadınlardan ve velidlerden istizaf edilmiş olanlar ve sebile ihtida olamayanlar müstesnadır.

4. NİSA / 129

Ne kadar haris olsanız da kadınlar arasında adil olarak itaat edemezsiniz. Artık külli meyl ile meyl etmeyin ve diğerini de muallak gibi vezr etmeyin.
Eğer ıslah olur ve ittika ederseniz, muhakkak ki ALLAH, gafur, rahim olandır.

5. MAİDE / 7

ALLAH'ın üzerinize nimetini… ve O'na "işittik ve itaat ettik" diyerek vesika ettiğiniz misakı zikir edin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

5. MAİDE / 30

Nefsi onu kardeşini katl etmeye itaat ettirdi... ve ardından o katl etti… artık hasar alanlardan oluverdi.

5. MAİDE / 92

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Hazer edin!
Tevella ederseniz, artık alim olun ki; Rasulümüzün üzerine olan, sadece mübin belağdır.

5. MAİDE / 112

Havariler, demişlerdi ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Bize, semadan maide inzal etmeye, Rabbin istitaat eder mi?"
Demişti ki:
"Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a ittika edin!"

6. ENAM / 35

Eğer onların iraz etmeleri sana kebir ise... arzda nafıka veya semada süllem ibtiga etmeye istitaat edebiliyorsan… haydi ayetler getir!... Şayet ALLAH dileseydi, onları elbette huda üzre cem ederdi.
Artık sakın, cahillerden olma!

6. ENAM / 116

Arzdaki kimselerin pek çoğu, eğer itaat edersen, ALLAH'ın sebilinden seni dalalete düşürürler. Onların tabi oldukları sadece zanndır. Onlar sadece hars ederler.

6. ENAM / 121

Üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilmeyen şeylerden yemeyin! Muhakkak bu, kesinlikle fısktır.

Muhakkak şeytanlar, kendi veliylerine, sizinle cedel etmelerini vahy ederler.
Eğer onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de kesinlikle müşriklerden olursunuz.

7. ARAF / 192

Onlara nasr etmeye istitaat edemezler. Kendi nefslerine de nasr edemezler.

7. ARAF / 197

O'nun gayrısından davet ettikleriniz, size nasr etmeye ve de kendi nefslerine nasr etmeye istitaat edemezler.

8. ENFAL / 1

Sana nafileler üzre sual ediyorlar.
De ki:
"Nafileler, ALLAH'a ve Rasulüne aittir.
Artık, eğer mü'minler iseniz...
ALLAH'a ittika edin…
ve zat ile aranızı ıslah edin...
ve ALLAH ve Rasulüne itaat edin."

8. ENFAL / 20

Ey iman edenler!
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin.
İşittiğiniz halde bundan tevella etmeyin!

8. ENFAL / 46

ALLAH'a ve Rasul'üne itaat edin.
Tenazu etmeyin… yoksa feşel olursunuz ve rihiniz zehab olur.
Sabır edin… muhakkak ki ALLAH, sabır edenlerle beraberdir.

8. ENFAL / 60

Onlar için, kuvvetten istitaat ettiğiniz kadar, ribat haylden idad edin.
ALLAH'ın düşmanını
ve kendi düşmanınızı
ve onların gayrısından sizin alim olmadığınız, ALLAH'ın alim olduğu başkalarını bununla irhab edersiniz.
ALLAH sebilinde infak ettiğiniz şeyler, size vefa edilir. Zulme uğramazsınız.

9. TEVBE / 42

Şayet karib arız ve kasd edilmiş sefer olsaydı elbette/kesinlikle sana tabi olurlardı. Fakat şakk edilecek olan onlara baid geldi.

Onlar, ALLAH'a half edecekler:
"Şayet istitaat etseydi, sizinle beraber elbette/kesinlikle ihrac olurduk."
Onlar kendi nefslerini helak ediyorlar. Onların elbette/kesinlikle kazib olduklarına ALLAH alimdir.

9. TEVBE / 53

De ki:
"Tav'an veya kerhen infak etseniz de… sizden kabl olmayacak.
Muhakkak siz, fasıklar kavmi oldunuz!"

9. TEVBE / 71

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar...
Onların,
Maruf ile emir eden...
ve münkeri nehy eden...
ve salatı ikame eden...
ve zekatı veren...
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden...
bazısı, bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İşte onlara, ALLAH rahmet edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 79

Sadakalar hakkında, mü'minlerden tatavvu edenleri ve sadece cehd ettiklerine vecd olanları lemz edenler ve ardından onlara sahr edenler... ALLAH, onlara sahr eder. Onlar için elim azab vardır.

10. YUNUS / 38

Yoksa, "onu iftira etti" mi diyorlar?
De ki:
"Eğer sadıksanız,
haydi siz de onun misli bir sure ile gelin!...
ve ALLAH'ın gayrısından, istitaat edenleri davet edin!"

11. HUD / 13

Yoksa, "İftira etti" mi diyorlar!?
De ki:
"Eğer sadıksanız, haydi ALLAH'ın gayrısından istitaat eden kimseleri davet edin de onun mislinde iftira edilmiş on sure getirin."

11. HUD / 20

İşte onlar, arzda aciz bırakanlar olamazlar. Onlar için, ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. Onlar için azab izaf edilir. Onlar işitmeye istitaat eden olmadılar. Onlar basir olmadılar.

11. HUD / 88

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görmüyor musunuz!?
Ya ben, Rabbimden beyyineler üzre isem... ve beni kendinden hasene rızık ile rızıklandırmışsa!...

Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim."

13. RAD / 15
SECDE AYETİ

Semalardakiler ve arzdakiler ve onların zılları... ta'van ve kerhen... gudüvv ve asile... ALLAH'a secde eder!

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

17. İSRA / 48

Senin için, nasıl meseller darb ettiklerine nazar et!
Artık dall oldular…
Artık sebile istitaat edemezler.

17. İSRA / 64

"Onlardan, itaat etmeyi dileyenleri savtınla istafazz et.
Atlılarınla ve yayalarınla onların üzerine iclab et.
Mallarda ve evladlarda onlara şerik ol.
Onlara vaadde bulun."
Şeytan onlara, ancak, garr vaad eder!

18. KEHF / 28

Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et.
Dünya hayatının ziynetini irade ederek... aynın onlara düşmanlık etmesin!
BİZ'i zikir etmekten kalbini gafil kıldığımız...
ve hevalarına tabi olan...
ve emri ifrat olan...
kimseye itaat etme!

18. KEHF / 39-40-41

"Cennete dahil olduğunda
*** MaşaALLAH! Kuvve, sadece ALLAH iledir. ***
desen olmaz mıydı!

Eğer mal ve evlad olarak, beni kendinden daha az görüyorsan… artık, gerekir ki (belki)… Rabbim, bana senin cennetinden hayr olanı verir... ve seninkine semadan husban irsal eder!... ve ardından saidi zelak oluverir.
Ya da onun suyu gavr oluverir de… ardından onu taleb etmeye istitaat edemezsin!"

18. KEHF / 67-68

Dedi ki:
"Muhakkak sen, benimle beraber olmaya sabırla istitaat edemezsin. Hubr olarak ihata edemediğin şeye nasıl sabır edeceksin!?"

18. KEHF / 72

(Hızır) Dedi ki:
"Dememiş miydim!…
Muhakak sen benimle beraber olmaya sabırla ittaat edemezsin!"

1.nci tekrar.
18. KEHF / 75

(Hızır) Dedi ki:
"Dememiş miydim!…
Muhakak sen benimle beraber olmaya sabırla istitaat edemezsin!"

2.nci tekrar.
18. KEHF / 78

(Hızır) Dedi ki:
"Bu, benim ve senin aranda firaktır.
Sana, sabırla istitaat etmediğin şeylerin te'vilini haber vereyim."

18. KEHF / 82

"Cidar ise... medinedeki iki yetim gılme içindi. Altında onlara ait kenz vardı... ve babaları salih kimseydi.
Rabbin, onların şedidlerine iblağ olmalarını ve kenzlerini Rabbinden bir rahmet olarak ihrac etmelerini irade etti.

Bunlara, kendi emrimle fail olmadım.
Sabırla itaat edemediğin şeylerin te'vili işte budur."

18. KEHF / 95-96-97

Dedi ki:
"Rabbimin beni, hakkında mekanlandırdığı şey hayrdır. Artık, siz de bana... sizin ve onların arasına radme kılmama... kuvvet ile avn edin. Bana hadid zebrler verin!"
Hatta, iki sadefin arası seva olduğunda… dedi ki:
"Nefh edin!"
Hatta, onu nar kılınca, dedi ki:
"Getirin... üzerine kıtr ifrağ edeyim!..."
Artık,
ona zahir olmaya da istitaat edemediler...
onu nakb etmeye de istitaat etmediler.

18. KEHF / 100-101

Yevme-izinde…
aynları BEN'i zikir etmekten gıta içinde olan...
ve işitmeye istitaat edemeyen...
kafirlere cehennemi arz ederek arz ederiz.

20. TAHA / 90

Elbette kat'iyyetle... önceden Harun onlara demişti ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak bununla, ancak, fitneye düştünüz.
Muhakkak ki Rabbiniz Rahmandır. Artık bana tabi olun... ve emrime itaat edin."

21. ENBİYA / 40

Bilakis!
Muhakkak o,
kendilerine ansızın gelecek!...
ve ardından onlara büht edilecek...
ve ardından onu redd etmeye istitaat etmeyecekler...
ve onlara nazar edilmeyecek!

21. ENBİYA / 43

Yoksa, BİZ'im gayrımızdan, kendilerine mani olacak ilahları mı var?
Onlar kendilerine (bile) nasr etmeye istitaat etmezler… ve onlara BİZ de sahib çıkmayız.

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

24. NUR / 47

Derler ki:
"ALLAH'a ve Rasule iman ettik ve itaat ettik!"
Sonra onlardan bir ferik, bunun ardından tevella eder. İşte onlar iman etmiş değillerdir.

24. NUR / 51

Aralarında hüküm vermesi için ALLAH'a ve Rasulüne davet edildikleri zaman, mü'minlerin söyleyeceği söz, ancak, "işittik ve itaat ettik" demeleridir.
İşte onlar felaha ulaşanlardır.

24. NUR / 52

ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse….
ALLAH'tan haşy eden kimse…
ve O'na ittika eden kimse…
artık işte onlar… onlar, fevz olanlardır.

24. NUR / 53

Eğer sen kendilerine emir edersen, elbette/kesinlikle ihrac olacaklarına... cehd yeminle ALLAH'a kasem ettiler.
De ki:
"Kasem etmeyin.
Marifetiniz; itaatinizdir!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir."

24. NUR / 54

De ki:
"ALLAH'a itaat edin!... ve Rasule itaat edin!"
Eğer tevella ederseniz… artık muhakkak onun hamil olduğu, ancak, onadır... ve sizin hamil olduğunuz, ancak, sizedir.
Eğer ona itaat ederseniz... ihtida olursunuz.
Rasulün üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

24. NUR / 56

Salat ikame edin!
Zekatı verin!
Rasule itaat edin!
Umulur ki size rahmet edilir.

25. FURKAN / 9

Nazar et!... Senin hakkında nasıl meseller darb ettiler... ve ardından dalalete düştüler. Artık sebile istitaat edemezler.

25. FURKAN / 19

Artık, söylediğiniz şeyler ile sizi kat'iyyetle kizb ettiler! Artık sarf etmeye istitaat edemezsiniz… nasr da bulamazsınız. İçinizden zulüm eden kimse... ona, kebir azabı taddırız.

25. FURKAN / 52

Artık kafirlere itaat etme!
Kebir cihad ile... onlara cihad et!

26. ŞUARA / 106-107-108-109-110

Kardeşleri Nuh, onlara dedi ki:
"Neden ittika etmiyorsunuz? Muhakkak ben, sizin için emin Rasulüm. Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin.

Ona karşı sizden ecir sual etmiyorum. Benim ecrim ancak Rabb-il aleminedir. Artık ALLAH'a ittika edin!... ve bana itaat edin."

1.nci ve 2.nci tekrar
26. ŞUARA / 106-107-108-109-110

Kardeşleri Nuh, onlara dedi ki:
"Neden ittika etmiyorsunuz? Muhakkak ben, sizin için emin Rasulüm. Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin.

Ona karşı sizden ecir sual etmiyorum. Benim ecrim ancak Rabb-il aleminedir. Artık ALLAH'a ittika edin!... ve bana itaat edin."

1.nci ve 2.nci tekrar
26. ŞUARA / 126

"Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin."

3.ncü tekrar
26. ŞUARA / 131

"Artık ALLAH'a ittika edin... ve bana itaat edin."

4.ncü tekrar
26. ŞUARA / 144

"Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin."

5.nci tekrar
26. ŞUARA / 150

"Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin."

6.ncı tekrar
26. ŞUARA / 151-152

"Arzda fesad çıkaran ve ıslah olmayan müsriflerin emirlerine itaat etmeyin!"

26. ŞUARA / 163

"Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin."

7.nci tekrar
26. ŞUARA / 179

"Artık ALLAH'a ittika edin ve bana itaat edin."

8.nci tekrar
26. ŞUARA / 209-210-211

Zikir!...
BİZ zalim olmadık… onunla şeytanlar inzal edilmedi!... Onlara yenbagi olmaz… ve istitaat etmezler!

29. ANKEBUT / 8

BİZ, İnsana... ana-babasına hüsna olmasını vasiyet ettik.
Eğer onlar, sende ilmi olmayan şeyi BANA şirk koşman için... sana cehd ederlerse, artık onlara itaat etme!
Rücu edeceğiniz yer BANA'dır!... Ardından amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber vereceğim.

31. LOKMAN / 15

Eğer seni, hakkında ilmin olmayan bir şeyi BANA şirk koşmaya cehd ederlerse... artık onlara itaat etme!
Dünyada onlara maruf ile sahib çık!
Ancak, BANA inabe edenlerin sebiline tabi ol!
Sonra rücu yeriniz, BEN'im... ve ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri, size BEN haber vereceğim.

33. AHZAB / 1

Ey Nebi!
ALLAH'a ittika et!
Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Muhakkak ki ALLAH, alim, hakim olandır.

33. AHZAB / 33

Evlerinizde karar olun!
İlk cahiliyette teberrüc edenler gibi teberrüc etmeyin!
Salatı ikame edin!
Zekatı verin!
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin!
Muhakkak ki ALLAH, ricsi... sizden, ehl-i beytten zehab etmeyi ve sizi tathir olarak tahir etmeyi irade ediyor.

33. AHZAB / 48

Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Onların eza etmelerini da' et (bırak/boşver)!
Vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'a tevekkül et!

33. AHZAB / 66

Vechlerin, nar içinde, inkılab ettiği yevmde, "Keşke ALLAH'a ve Rasul'e itaat etseydik" diyeceklerdir.

33. AHZAB / 67-68

Diyeceklerdir ki:
"Rabbimiz!
Biz seyyidlerimize ve kibriyamıza itaat ettik… ardından onlar, bizi sebilden dalalet ettirdiler.
Rabbimiz!
Onlara azabtan zıf et ve onları kebir lanetle lanetle."

33. AHZAB / 70-71

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!... ve sedid kavl söyleyin!...
Amelleriniz sizin için ıslah edilsin!
Zenblerinize sizin için gafur olunsun!

ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse... artık o, azim fevze kat'iyyetle fevz olmuştur!

İf'al babı, ta'riz manasına kullanılmıştır.
36. YASİN / 49-50

Onlar, ancak, kendilerini ahz edecek… ve kendilerini birbirlerine hasım edecek… vahid bir sayha nazar etmekteler!

Ardından,
tavsiyelere itaat etmenin gereklerini de yerine getiremezler…
kendi ehillerine de rücu edemezler.

36. YASİN / 67

Şayet dilersek, onların mekanetlerine de elbette mesh ederiz!... ve ardından mudiyyen istitaat edemezler ve de rücu edemezler.

36. YASİN / 74-75

Ola ki kendilerine nasr edilir diye... ALLAH'ın gayrısından ilahlar ittihaz ettiler.

Onların nasr etmeye istitaati yoktur... ancak kendileri onlar için muhdar ordudur.

40. MUMİN / 18

Azife yevme, onları nezr et!
Kalbler, hançerelerin kezminin ledasına ulaşınca… zalimler için ne bir hamim... ne de itaat eden bir şefaatçi yoktur.

"Kalbin, hançerenin kezmine varması"; bir çok kaynakta "can boğaza gelince" olarak ifade edilmektedir.
41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

43. ZUHRUF / 54

Kavmini hafife alma yoluna gitti… ve ardından onlar da ona itaat ettiler. Muhakkak onlar fasık kavim idiler.

43. ZUHRUF / 63

İsa beyyinelerle geldiğinde, dedi ki:
"Hakkında ihtilaf ettiklerinizin bazısını beyan etmek için… kat'iyyetle hikmet ile size geldim!
Artık ALLAH'a ittika edin!... ve bana itaat edin!"

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

47. MUHAMMED / 26

Bu... ALLAH'tan inzal edenleri kerih görenlere,
"Bazı emirlerde biz size itaat edeceğiz." demeleri iledir.
ALLAH onların sırr ettiklerine alimdir.

47. MUHAMMED / 33

Ey iman edenler!
ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Amellerinizi batıl etmeyin!

48. FETİH / 16

Arablardan muhalif olanlara de ki:
"Beis şedid sahibi bir kavme karşı davet edileceksiniz... onlarla kıtal edersiniz veya silm olurlar.
Artık eğer itaat ederseniz... ALLAH size hasene ecir verir.
Eğer daha önceden tevella ettiğiniz gibi tevella ederseniz... size elim azab ile azab eder."

48. FETİH / 17

Körlere harec yoktur...
ve de arice (topal) harec yoktur...
ve de mariz olanlara harec yoktur.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse…
onu altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder.
Tevella eden kimse… ona elim azab ile azab eder.

49. HUCURAT / 7

Alim olun ki... kendinizde ALLAH Rasulü vardır!
Şayet emirlerin çoğunda size itaat etseydi... elbette/kesinlikle siz anet olurdunuz.
Fakat ALLAH, size, iman etmeye muhabbet duyurdu... ve onu kalblerinizde ziynetlendirdi. Küfür ve füsuk ve isyan size kerih gelmektedir.

İşte onlar... raşid olanlar onlardır!

49. HUCURAT / 14

Arablar dediler ki:
"Biz iman ettik!"
De ki:
"Siz (henüz) iman etmiyorsunuz!...
Fakat... kalblerinizde iman dahil olduğunda 'silm olduk' deyin."

Eğer ALLAH'a ve Rasulüne itaat ederseniz… sizin amellerinizden bir şey leyt edilmez.
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir."

Ayette geçen "eslem" kelimesi; "silm" isminin if'al çekimidir. "silmleşmek / silm haline geçmek" anlamı kazanmıştır. Ayetteki "amenna" kelimesi de aynı şekilde "iman" isminin if'al çekimindedir.
51. ZARİYAT / 45

Artık ne kıyamdan istitaat ettiler… ne de nasr edilenler oldular!

55. RAHMAN / 33

Ey cinn ve ins aşrı!
Semaların ve arzın kutrlarından infaz etmeye istitaat ederseniz… haydi infaz edin.
Sadece, Sultan ile infaz edersiniz!

58. MUCADELE / 4

Vecd olamayan kimse, temas etmeden önce mütetabi iki ay oruç tutmalıdır.
İstitaat etmeyen, altmış miskin taam ettirmelidir.
Bu, ALLAH'a ve Rasulüne iman etmiş kimseler içindir.
İşte bu ALLAH'ın hudududur.
Elim azab, kafirler içindir.

58. MUCADELE / 13

Necvanızı elinin arasına sadakatle takdim etmeye işfak mı ettiniz?
Buna fail olamazsanız, ALLAH size tevbe eder.
Artık,
salat ikame edin
ve zekat verin.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

59. HAŞR / 11

Nifak çıkaranları görmüyor musun?...
Onlar, kitab ehlinden kafir kardeşlerine derler ki:
"Eğer siz ihrac edilirseniz... biz de sizinle birlikte elbette ihrac oluruz... ve sizin hakkınızda ebediyyen kimseye itaat etmeyiz.
Eğer sizinle kıtal ederlerse elbette size nasr ederiz."
ALLAH şahiddir ki... muhakkak onlar, kesinlikle kazibdirler.

64. TEGABUN / 12

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Eğer tevella ederseniz... artık Rasulümüzün üzerine olan, ancak, mübin belağdır.

64. TEGABUN / 16

Artık,
istitaat edebildiğiniz kadar ALLAH'a ittika edin!
İşitin!...
ve itaat edin!
Nefsiniz için, hayr infak edin!

Nefsini şuhhdan vaky eden kimse... artık işte onlar... felaha ulaşan onlardır.

68. KALEM / 8

Artık, mükezziblere itaat etme.

68. KALEM / 10-11-12-13-14

Hiçbir;
mehin hallafa …
hemmaza, nemime ile meşşailere …
hayra mani olunana, esim muatede …
utulle...
bundan başka (bilhassa) zenime;
mal ve oğul sahibi oldular diye itaat etme!

68. KALEM / 42-43

Yevmde…
Sekilerin keşf olur!...
ve secdelere davet edilecekleri halde… basarları huşu içinde… kendilerini zillet irhak etmiş halde... istitaat edemezler!
Oysa…
Onlar salimlerken… kat'iyyetle secdelere davet edilmişlerdi!

71. NUH / 2-3-4

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben...
ALLAH'a abd olun!
O'na ittika edin!
Bana itaat edin!...
ki;
zenblerinize sizin için gafur olsun!...
ve sizi müsemma ecele kadar tehir etsin!...
diye sizin için mübin nezirim.

Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez!
Keşke alim olsanız.

76. İNSAN / 24

Artık Rabbinin hükmü için sabır et!... ve onlardan asim olanlara veya kafirlere itaat etme!

81. TEKVİR / 19-20-21

Muhakkak o, elbette,
kerim...
mekin arşın sahibinin indinde kuvvet sahibi…
orada itaat edilen...
emin...
Rasulün kavlidir.

96. ALAK / 19
SECDE AYETİ

Hayır!...
Sakın ola… sen ona itaat etme!
Sen secde et!... ve karib ol!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.