İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ TRK ❞ kökünden türeyen kelimeler... 4 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:Terk xoxox Tariku metruk Metruke Metrukiyyet Tereke Terike Terekat
Terk
xoxox
ت ر ك TRK

Ayrılmak, uzaklaşmak, geri dönmemek üzere gitmek.
Bırakma, salıverme.
Hak sahipliğinden veya bunun iddiasından vazgeçme.
Bakımını bırakma. İhmal etme.

DuruMeal'de toplam 35 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tariku
metruk
ت ر ك TRK

Terk olunmuş. Bırakılmış.
Boşanmış olmak.
Ölen bir kimsenin bıraktığı eşya.

Dşl.Metruke
Metrukiyyet
ت ر ك TRK

Terk edilmişlik. Bırakılmışlık, kullanılmazlık. Bir işten çekilip uğraşmama.

Tereke
Terike
ت ر ك TRK

Ölen bir kimsenin bıraktığı mallar.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Terekat
2. BAKARA / 17

Onların meseli; nar vakd etmek isteyenlerin meseli gibidir:
Havlinde olanlar ziyalandığında… ALLAH onların nuruna zehab eder... ve onları basar olunmaz zulmetler içine terk eder.

2. BAKARA / 180-181-182

Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi!

İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir.
Muhakkak ki ALLAH, semidir, alimdir.

Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 248

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak, onun mülkünün ayeti, sandığı (ahid sandığı) vermesidir... onun içinde Rabbinizden sekineler ve Musa'nın alinin ve Harun'un alinin terekesinden bakiyeler vardır... ona melekler hamil olmuştur.
Eğer siz mü'minler iseniz, muhakkak bunda, sizin için kesinlikle ayetler vardır."

2. BAKARA / 264

Ey iman edenler!
Mallarını nasa riya olarak infak edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmeyenler...
gibi... minnet ve eza ile sadakatinizi batıl etmeyin.

Artık onun meseli;
üzerinde turab olan... ve ardından, ona vabil isabet eden... ve ardından, sald haline terk olan... safva meseli gibidir.

Onlar, kesb ettikleri şeylere ikdar edemezler.
ALLAH, kafir kavimleri ihda etmez.

4. NİSA / 7

Erkekler için ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır. Kadınlar için de ana-baba ve akrabalarından geriye kalan terekelerden bir nasib vardır.
Ondan az veya çok mefruz nasibtir.

4. NİSA / 9

Eğer halflerinden zürriyetlerini zayıf olarak terk etselerdi nasıl korkarlardı ise, öyle haşy etsinler.
Artık ALLAH'a ittika etsinler ve sedid kavl söylesinler.

4. NİSA / 11

ALLAH, size evladlarınız hakkında, erkek için iki dişinin hazzı mislini vasiyet eder.
Eğer kadınlar ikinin fevkinde ise terekenin üçte ikisi onlar içindir.
Eğer kadın vahid ise yarısı onundur.

Ölenin evladı varsa, ana-babasından her birine, terekeden altıda bir hisse vardır.
Eğer evladı yok da ana-babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer.
Eğer kardeşleri varsa, annesinin hissesi altıda birdir.

(Bunlar) vasiyet etiklerinin veya deyn ardındandır.

Babalarınız ve oğullarınız!...
Hangisinin menfaat yönünden size daha karib olduğuna idra edemezsiniz.

Bunlar, ALLAH'tan farzdır.
Muhakkak ki ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 12

Eğer evladları yoksa, zevcelerinizin terekelerinin yarısı sizindir.
Eğer evladları varsa, terekenin dörtte biri sizindir.
(Bunlar) vasiyet ettiklerinin veya deyn ardındandır.

Eğer sizin evladınız yoksa, terekenizin dörtte biri onlarındır.
Eğer evladınız varsa, terekenin sekizde biri onlarındır.
(Bunlar) vasiyet ettiklerinin veya deyn ardındandır.

Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve ana-babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa, ona altıda bir düşer.
Eğer bundan daha çok olursa, üçte birde şeriktirler.
(Bunlar) darr vermeksizin vasiyet ettiklerinin veya deyn ardındandır.

ALLAH'tan vasiyettir.
ALLAH, alimdir, halimdir.

4. NİSA / 33

Ana-babanın ve akrabanın terekesinden hepsi için mevlalar kıldık. Yeminlerinizi akd ettiği kimselere, artık nasiblerini verin.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye şahid olandır.

4. NİSA / 176

Senden fetva istiyorlar.
De ki:
"ALLAH, size "kelale" (babasız ve çocuksuz kimse) hakkında fetva veriyor:
Eğer helak olan erkek kişinin evladı yoksa, bir kız kardeşi varsa, artık kesinlikle tereke olanın yarısı onundur.
O da, eğer kadının evladı yoksa, o kadının varisidir. (Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur.)
Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığı terekenin üçte ikisi onlarındır.
Eğer kardeşler erkek ve kadın iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki dişinin hazzı mislidir."
ALLAH, dalalete düşüverirsiniz diye, sizin için beyan ediyor. ALLAH, herşeye alimdir.

6. ENAM / 94

Evvel merrede sizi halk ettiğimiz gibi ferd olarak elbette kat'iyyetle BİZ'e gelmiş olacaksınız!
Size havl ettiğimiz şeyleri, zuhurlarınızın verasına terk ettiniz!
Hakkınızda şerik olmalarına zeam ettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz!? elbette kat'iyyetle sizin aranız kata olmuştur!... ve zeam etmiş olduğunuz şeyler sizden dalalet etmiştir!

7. ARAF / 176

Şayet dileseydik, onlarla elbette onu ref ederdik. Fakat o, arzda ebedi oldu ve hevasına tabi oldu.
Artık onun meseli, köpeğin meseli gibidir; ona hamil olsan da dili dışardadır veya onu terk etsen de dili dışardadır.
Ayetlerimizi kizb eden kavmin meseli budur. Artık bu kıssayı kıssa et... umulur ki tefekkür ederler.

9. TEVBE / 16

Yoksa siz,
içinizden cihad edenlerinize...
ve ALLAH'ın ve Rasulünün ve mü'minlerin gayrısından veliceler ittihaz etmeyenlerinize...
ALLAH alim olmadan, terk edileceğinizi mi hesab ettiniz!
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

11. HUD / 12

Artık ola ki... "Ona kenz inzal edileydi ya!" veya "Onun beraberinde bir melek geleydi ya!" demelerinden ötürü sana vahy edilen şeyin bazısını terk edersin... ve sadrın buna dıyk olur…
Muhakkak sen... sen, ancak, nezirsin!
ALLAH, herşeye vekildir.

11. HUD / 53

Dediler ki:
"Ey Hud!
Beyyineler ile gelmedin. Biz, ilahlarımızı senin kavlinle terk etmeyiz. Biz, sana iman edecek değiliz."

11. HUD / 87

Dediler ki:
"Ey Şu'ayb!
Ata-babalarımızın abd olduğu şeyleri veya mallarımız hakkında dilediğimiz şeylere fail olmayı terk etmemizi emir eden… senin salatın mıdır?
Muhakkak sen, halim, reşid birisin."

12. YUSUF / 17

"Ey babamız!
Muhakkak biz istibak zehab etmiştik. Yusuf'u metamızın indine terk etmiştik. Ardından onu kurt yemiş. Velev ki BİZ sadık olsak da... sen bize iman edecek değilsin." dediler.

12. YUSUF / 37

Dedi ki:
"Size verilmesinden önce... onun te'vili ile ben size haber vermezsem... rızıklanacağınız taam size gelmez!
Bu, Rabbimin beni alim ettiklerindedir.
Muhakkak ben, ALLAH'a iman etmeyen... Ve kendi ahiretlerine kafir olan bir kavmin milletini terk ettim."

16. NAHL / 61

Şayet ALLAH, kendi zulümleri ile nası ahz etseydi… dabbeden (hiçbirini) ona tereke etmezdi… fakat onları müsemma ecele tehir eder.
Ardından, ecelleri geldiği zaman... artık bir saat tehir de edilmezler… istikdam da olmazlar.

18. KEHF / 99

Yevme-izinde… onların bazısını terk ederiz… ki bazısında (diğerlerine) mevc olurlar.
Sur'a nefh edilir… ve ardından onları cemian cem ederiz.

23. MU'MİNUN / 99-100

Hatta, mevt geldiği zaman, onlardan biri der ki:
"Rabbim!
Beni rücu ettir… ola ki terk ettiklerimi salih olarak amel ederim."
Hayır!
Muhakkak bu, onun kavil etmekte olduğu kelimedir. Baas olacakları yevme kadar, onların veralarından berzah vardır.

26. ŞUARA / 146-147-148

"Siz burada olan şeyin içinde… cennetlerde ve aynlarda ve ekinlerin, talları hezm olmuş hurmalıklarda emin olarak, terk edilecek misiniz?"

29. ANKEBUT / 2

Nas,
"İman ettik!" demekle… fitneye tabi olmadan... terk edileceğini mi hesab eder!?

29. ANKEBUT / 35

Akıl eden kavim için... elbette kat'iyyetle ondan beyan edilmiş ayet terk ettik!

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

37. SAFFAT / 35-36

Muhakkak onlar… kendilerine "ALLAH'tan başka ilah yoktur" denildiğinde… istikbar eden oldular... ve dediler ki:
"Mecnun bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?"

37. SAFFAT / 76-77-78

Onu ve ehlini, azim kerbeden necat ettik. Ona, baki olan bir zürriyet kıldık… ve onu geleceğe tereke ettik.

37. SAFFAT / 106-107-108

Muhakkak bu… kesinlikle bu… mübin belv idi… ve BİZ, azim zibh ile onu fidyelendirdik… ve ahirde onların üzerine terk ettik.

37. SAFFAT / 118-119

O ikisini, sırat-ı mustakime hidayet ettik... ve onları geleceğe tereke ettik.

37. SAFFAT / 129

Onu ahirlerde tereke ettik.

44. DUHAN / 24

"Bahrı rehve şekilde terk et!
Muhakkak onlar orada gark olacak ordudur."

44. DUHAN / 25-26-27

Nice cennetler ve aynlar terk ettiler...
ve nice ekinler ve kerim makamlar…
ve içinde fakih oldukları nimetler.

51. ZARİYAT / 37

Orada, elim azabtan korkanlar için... ayet olarak terk ettik.

54. KAMER / 15

elbette kat'iyyetle!... onu bir ayet olarak tereke ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!?

59. HAŞR / 5

Hurma ağaçlarından kata ettikleriniz veya aslı üzere kaim olarak terk ettikleriniz… artık, fasıkların hızy olmaları için ALLAH'ın izni iledir.

62. CUMA / 11

Ticareti veya lehvi görünce ona fazz oldular... ve seni kaim olarak terk ettiler.
De ki:
"ALLAH'ın indinde olanlar lehvden ve ticaretten hayrdır. ALLAH, rızk verenlerin hayrlısıdır."

Rivayete göre; bir Cuma vaktinde… Rasulullah (sav) miberde ayakta hutbede iken, şehre bir kervan girdiğinin duyulmuması üzerine… cemaat mescidi terk etmiş ve sadece 12 kişi kalmıştır. Buna istinaden bu ayet inzal olmuştur.
75. KIYAME / 26-27-28-29-30

Hayır!
Köprücük kemiğine belağ olduğunda, (can verirken)...
"Raky eden kim?" denildiğinde...
kendisinin firak olduğunu zann ettiğinde…
ve sekileri sekilerine leff olduğunda…
Yevme-izinde... mesak senin Rabbin üzredir.

75. KIYAME / 36

İnsan süda terk edileceğini mi hesab ediyor!?

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.