xoxox
و د ع
VDA:
| |
Da'
و د ع
VDA:
| Arabçada "bırak" mânasına emirdir. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Da'
و د ع
VDA:
| Emaneten bırakmak. / Def'etmek, kovmak. / Terketmek. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Elveda
و د ع
VDA:
| Allah'a emânet olun. Allah'a ısmarladık (yerine söylenen bir ta'birdir). |
ida'
و د ع
VDA:
| Emanet bırakmak. Vedia koymak. Huk: Kendi malının muhafazasını başkasına havale etme. |
istida'
و د ع
VDA:
| Bakılmak üzere emaneten bir kimseye bir şey bırakmak. Bir malı emaneten bir yere bırakmak. |
Mevdu Mevdua
و د ع
VDA:
| Emanet bırakılmış, tevdi olunmuş. Çğl.Mevduat |
Mudi'
و د ع
VDA:
| Fık: Malının muhâfazasını başkasına emânet ve havâle eden. |
Mustevda'
و د ع
VDA:
| Emanet olarak bırakılanı kabul eden. Emanet bırakılan, emanet bırakılmış. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
Mustevdi'
و د ع
VDA:
| Emanet olarak bırakılan yer. Emanet bırakan. |
Tevdi'
و د ع
VDA:
| Emanet vermek, bırakmak. Misafirin veda etmesi. Giderken kalanlara: Allah'a ısmarladık gibi veda etmesi, bolluk hoşluk duasıyla bırakıp gitmesi. Mutlaka terkedip bırakmak. Çğl.Tevdiât |
Ve'd
و د ع
VDA:
| Kızını diri iken toprağa gömme. |
Veda'
و د ع
VDA:
| Ayrılık. / Emanet ederek bırakmak. / Ayrılışta selâmlamak. "Allah'a ısmarladık" demek. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Vedi'
و د ع
VDA:
| Başkasının malını saklamaya memur kimse. |
vedia
و د ع
VDA:
| Emanet olarak bırakılmış. Emanet verme. |
6. ENAM / 98 O, vahid nefsten sizi inşa edendir… artık, müstekarrdır ve müstevdadır! |
11. HUD / 6 Arzda dabbeden, rızkı ALLAH üzre olmayan yoktur!... müstekarrına da… müstevdasına da alimdir. |
33. AHZAB / 48 ✦ Kafirlere ve münafıklara itaat etme! |
93. DUHA / 3 Rabbin sana veda etmedi ve kaly olmadı. |