"Rabbimiz!
Bizi hidayete erdirdiğinden sonra kalblerimizi zeyg etme!
Bize, SEN'in VARLIĞINDAN rahmet vehb eyle.
Muhakkak ki SEN, vehhabsın."

Orada, Zekeriyya Rabbini davet etti. Dedi ki:
"Rabbim!
Bana SEN'in VARLIĞINDAN tayyib zürriyet vehb eyle. Muhakkak ki SEN, benim davamı işitmektesin."

Ona İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik.
Hepsine hidayet ettik.
***Nuh'a da önceden hidayet etmiştik.***
Onun zürriyetinden Davud ve Süleyman ve Eyyub ve Yusuf ve Musa ve Harun'a da…

Böyledir!...
BİZ, muhsinleri cezalandırırız.

"Hamd etmek... bana, kiberimde, İsmail'i ve İshak'ı vehb eden ALLAH'ındır.
Muhakkak ki Rabbim, benim davetimi (davamı) elbette işitendir."

"Muhakkak ben, veramdan mevlalardan korkuya düştüm. Kadınım kısır oldu.
Bana,
✦ bana varis olacak…
✦ ve Yakub aline varis olacak…
✦ razı olduklarından kılacağın…
SEN'in VARLIĞINDAN veliy vehb eyle... Rabbim!"

Dedi ki:
"Ben, ancak, sana zekiy olan bir gılme vehb etmek için Rabbinin Rasulüyüm."

Ardından onları ve onların ALLAH'ın gayrısında abd oldukları şeyleri azil edince... ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve hepsini Nebilerden kıldık.

Onlara Rahmetimizden vehb ettik. Onlar için, aliyy sıdk lisan kıldık.

Kardeşi Harun'u, Rahmetimizden Nebi olarak ona vehb ettik.

Ona İshak'ı ve Yakub'u nafile olarak vehb ettik.
Hepsini salihlerden kıldık.

Ardından ona isticab ettik…
Yahya'yı ona vehb ettik… ve zevcesini onun için ıslah ettik.
Muhakkak onlar hayrlarda yarışır oldular. Rağbet ve rehb ile BİZ'i davet ederlerdi.
Onlar BİZ'e huşu duyanlar oldular.

"Rabbimiz!
Bize, zevcelerimizden ve zürriyetimizden ayn kararı vehb eyle. Bizi muttakiler için imam kıl!" diyenlerdir.

Dedi ki:
"Ben ona fail olduğum zaman dalalette olanlardandım. Ardından, sizden korkunca, firar ettim.
Artık Rabbim, bana hüküm vehb etti… ve beni mürsellerden kıldı.
Üzerime menn ettiğin bu nimet, İsrailoğullarını köleleştirmendendir."

"Rabbim!
Bana hüküm vehb eyle... Beni salihler ile ilhak et. Ahirlerde bana, sıdk lisan kıl. Beni naim cennetinin varislerinden kıl. Babama gafur ol. ***muhakkak o, dalalette olanlardan oldu*** Baas olunacak yevmde beni hızy etme."

Ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve onun zürriyetine nübüvvet ve kitab kıldık.
Ona, dünyada ecrini verdik.
Muhakkak o, ahirette de elbette/kesinlikle salihlerdendir.

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ,
✦ ecirlerini verdiğin zevcelerini
✦ ve ALLAH'ın sana fey ettiklerinden melekesi yemininde olanları
✦ ve seninle beraber hicret eden... amca kızlarını ve hala kızlarını ve dayı kızlarını ve teyze kızlarını
✦ ve diğer mü'min erkeklerin gayrısında sadece sana halis olarak; eğer nefsini nebi için vehb ederse ve nebi de kendisini nikahlamayı irade ederse (herhangi) mü'min kadını sana helal kıldık.

Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz!
Bunlar, sana herhangi bir harec olmaması içindir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

Dedi ki:
"Muhakkak ben, Rabbime zehab oldum. O beni ihda edecektir.
Rabbim!
Bana salih olanlardan vehb eyle!"

Yoksa, aziz, vehhab olan senin Rabbinin rahmet hazineleri, onların indinde mi!?

Davud'a Süleyman'ı vehb ettik.
Ne naim abd! Muhakkak o evvabtır.

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gafur ol!
Bana, benim ardımdan kimsenin yenbagi olmayacağı mülk vehb eyle.
Muhakkak ki SEN... vehhab olan SEN'sin."

BİZ, ona, ehlini ve onlarla beraber onların mislini, KENDİMİZDEN rahmet ve lübb sahibleri için zikir olarak vehb ettik.

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
✦ Dilediğini halk eder...
✦ dilediğine dişiler vehb eder...
✦ dilediğine erkekler vehb eder.