İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ VKL ❞ kökünden türeyen kelimeler... 13 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Muekkel Muekkil Mutevakil Mutevekkil Muvekkel Muvekkil Tevakul tevekkul Tevkil vekalet Vekâleten vekil Vukelâ
xoxox
و ك ل VKL
Muekkel
و ك ل VKL

Vekil edilen kimse. Vekil tâyin olunmuş olan.

Muekkil
و ك ل VKL

Vekil tayin eden. İşine vekilini ikame eden. İşleri için başkasını yerine bırakan.

Mutevakil
و ك ل VKL

Birbirini vekil eden.

Mutevekkil
و ك ل VKL

Kendi yapamıyacağı işde aczini bilip başka birisini vekil kabul etmek. Tevekkül eden. Allah'a (C.C.) güvenen ve işlerini O'na güvenerek tanzim eden.

Muvekkel
و ك ل VKL

Vekil tayin olunmuş olan, vekil edilmiş olan. Bir kimse tarafından işlerini görmek veya kendisini müdafaa ettirmek için vekil edilmiş kimse.

Muvekkil
و ك ل VKL

İşini başkasına tevkil edip o işte o kimseyi kendi yerine ikame eyleyen. Vekil tayin eden.

Tevakul
و ك ل VKL

Birbirini vekil etme.

tevekkul
و ك ل VKL

Kendini vekil ettirmek. / İşi, sahibinin vekili olarak yapmak. / Üzerine aldığı vekalet görevini yerine getirip, kararı asalet sahibine terk etmek. // Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra neticelerini Allah'dan istemek. / Kadere razı olmak. Hakka güvenmek. / Yeis ve kederden uzak olmak.

DuruMeal'de toplam 38 kayıtta geçiyor.
Tevkil
و ك ل VKL

Kendine birisini vekil etmek. Vekil tayin etmek.

vekalet
و ك ل VKL

Vekillik. Birisinin namına iş görme. Kendi namına hareket etme salahiyetini başkasına verme. Nezaret, bakanlık. Vekilin vazife gördüğü bina.

Vekâleten
و ك ل VKL

Birisine vekil olarak. Başkası adına.

vekil
و ك ل VKL

Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan. Nazır. Bakan.
El Vekil : Her mahluk ALLAH'ın vekilidir. İnsan ayrı, mahluk ayrı, halik ayrı olarak akla gelirse esmaül hüsnadan hiç bir şey anlaşılmaz.

DuruMeal'de toplam 23 kayıtta geçiyor.
Çğl.Vukelâ
3. ALİ İMRAN / 122

Sizden iki taife feşel olmaya hemm etmişti.
ALLAH, o ikisine veliydir.
ALLAH'a… artık mü'minler, O'na tevekkül etsinler.

3. ALİ İMRAN / 159

Ardından, ALLAH'tan rahmet olan ile onlara lin oldun. Şayet kalbin galiz fazz olsaydı, senin havlinden elbette fazz olurlardı.
Artık onları afv et ve onlara istiğfar et.
Emirde onlarla müşavere et.
Azim ettiğinde ALLAH'a tevekkül et.
Muhakkak ki ALLAH, tevekkül edenlere muhabbet duyar.

3. ALİ İMRAN / 160

Eğer ALLAH size nasr ederse, artık size galib gelecek yoktur.
Eğer sizi hazul ederse… artık ondan sonra, size nasr edebilecek kimdir!?
ALLAH'a… artık mü'minler kesinlikle tevekkül etsinler.

3. AL-İ İMRAN / 173-174

O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti:
"Muhakkak, nas sizin için kat'iyyetle cem olmuştur!... haşy edin onlardan!"
ardından, onların imanları ziyade oldu.
Dediler ki:
"ALLAH hasbdır... ve ne iyi vekildir."
Ardından, ALLAH'tan nimet ve fazl ile inkılab ettiler... onlara sui mess olmadı... ALLAH'ın rıdvanına tabi oldular.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

4. NİSA / 81

Sana "itaatimiz sanadır!" derler.
Ardından, senin indinden ibraz olunca... onlardan bir taife, senin kavl ettiklerinin garısında beyat ederler.
ALLAH, onların beyat ettikleri şeyleri ketb etmektedir.

Artık sen, onlardan iraz et... ve vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) ALLAH'a tevekkül et!

4. NİSA / 109

Haydi siz, dünya hayatında onlara cedel ettiniz. Ya kıyamet yevminde, onlara ALLAH'ı kim cedel edecek veya kim onlara vekil olacak!?

4. NİSA / 132

Semalarda olanlar ve arzda olanlar… vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'ındır.

4. NİSA / 171

Ey kitab ehli!
Dininiz hakkında gulv etmeyin!
ALLAH üzre hakktan başka söylemeyin!

Muhakkak, Meryem oğlu İsa mesih, ancak...
ALLAH'ın Rasulüdür
ve O'nun kelimesidir.
Onu... KENDİ'sinden Ruh olarak... Meryem'e ilka etmiştir.

Artık, ALLAH'a ve Rasullerine iman edin... ve "üçtür" demeyin! (Bunu) Kendinize nehy etmeniz, sizin için hayrdır.

Muhakkak ki ALLAH, ancak, vahid ilahtır.
O, KENDİ'sine evlad edinmekten subhandır. Semalarda olanlar ve arzda olanlar... vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) O'nundur.

5. MAİDE / 11

Ey iman edenler!
ALLAH'ın size nimetini zikir edin.
Bir kavim, ellerini size bast etmeye hemm ettiğinde… ardından O, onların ellerini sizden keff etmişti.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH'a... artık mü'minler sadece tevekkül etsinler.

5. MAİDE / 23

Korku duyanlardan, ALLAH'ın üzerlerine nimet verdiği iki adam dedi ki:
"Onların üzerine babdan dahil olun!
Eğer oradan dahil olursanız… artık muhakkak siz galib olanlar olursunuz. Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a tevekkül edin."

6. ENAM / 66-67

O, hakk olduğu halde, kavmin onu kizb etti.
De ki:
"Ben size, hiçbir müstekarr haber için vekil değilim… siz yakında alim olacaksınız!"

6. ENAM / 89

İşte onlar, BİZ'im kendilerine,
kitab...
ve hüküm...
ve nübüvvet...
verdiklerimizdir.
Eğer... şunlar, O'na kafir olursa... ardından BİZ, O'na kafir olmayacak bir kavmi, kat'iyyetle O'na vekil ederiz!

6. ENAM / 102

Bu, Rabbiniz ALLAH'tır. O'ndan başka ilah yoktur. O, herşeyin halıkıdır.
Artık O'na abdolun. O, herşeye vekildir.

6. ENAM / 107

Şayet ALLAH dileseydi, şirk koşamazlardı.
Seni onlara muhafız kılmadık. Sen onlara vekil değilsin!

7. ARAF / 89

"ALLAH, bizi ondan necat etmişken... eğer sizin millete ida edersek... kat'iyyetle ALLAH'a kizb ederek iftira etmiş oluruz!
Rabbimiz ALLAH'ın dilemesi dışında... onda avdet etmek, bize yoktur!
Rabbimiz, herşeye ilmen vasidir!
ALLAH'a tevekkül ettik biz!
Rabbimiz!
Bizim ve kavmimizin arasını bi-hakkın feth et!
SEN fatihlerin hayrlısısın."

8. ENFAL / 2

Muhakkak mü'minler, ancak…
ALLAH'ı zikir ettiklerinde, onların kalbleri vecel eder.
ayetleri kendilerine tilavet edildiğinde, onların imanları ziyade olur.
onlar, Rabblerine tevekkül ederler.

8. ENFAL / 49

Münafıklar ve kalblerinde maraza bulunanlar, "Bunları dinleri garr etmiş" demişlerdi.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

8. ENFAL / 61

Eğer onların cenahı selm(den yana) olursa… artık sen de onu cenah edin!
ALLAH'a tevekkül et.
Muhakkak ki O, semidir, alimdir.

9. TEVBE / 51

De ki:
"ALLAH'ın bizim için ketb ettiğinden başka hiçbir şey bize isabet etmez!
O, bizim mevlamızdır."
ALLAH'a!... artık mü'minler tevekkül etsinler!

9. TEVBE / 129

Artık eğer tevella ederlerse, de ki:
"ALLAH bana hasbtır. O'ndan başka ilah yoktur. O'na tevekkül ettim. O, azim Arş'ın Rabbidir."

10. YUNUS / 71

Nuh'un haberini onlara tilavet et.
Kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Eğer makamım ve ALLAH'ın ayetlerini size zikir etmem size kebir oluyorsa... artık ben ALLAH'a tevekkül ettim.
Artık siz de emirleriniz ve şeriklerinizle cem olun.
Sonra emriniz kendinize gamm olmasın.
Sonra siz kaza edin... ve bana da nazar ettirmeyin!

10. YUNUS / 84

Musa dedi ki:
"Ey kavmim!
Eğer siz ALLAH'a iman etmişseniz...
Eğer Müslüman olmuşsanız...
artık O'na tevekkül edin!"

10. YUNUS / 85-86

Ardından onlar dediler ki:
"ALLAH'a tevekkül ettik.
Rabbimiz!
Bizi zalimler kavmi için fitne kılma!
Rahmetinle, kafirler kavminden bize necat et!"

10. YUNUS / 108

De ki:
"Ey nas!
Rabbinizden, kat'iyyetle hakk gelmiştir size!
İhtida olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için ihtida olmuştur.
Dall olan kimse… artık muhakkak, ancak, kendine dall olmuştur.
Ben sizin üzerinize vekil değilim!"

11. HUD / 12

Artık ola ki... "Ona kenz inzal edileydi ya!" veya "Onun beraberinde bir melek geleydi ya!" demelerinden ötürü sana vahy edilen şeyin bazısını terk edersin... ve sadrın buna dıyk olur…
Muhakkak sen... sen, ancak, nezirsin!
ALLAH, herşeye vekildir.

11. HUD / 56

"Muhakkak ben, Rabbim ve Rabbiniz ALLAH'a tevekkül ettim. Dabbeden, O'nun, nasiyesine ahz etmediği yoktur!
Muhakkak ki Rabbim, sırat-ı mustakim üzredir."

11. HUD / 88

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görmüyor musunuz!?
Ya ben, Rabbimden beyyineler üzre isem... ve beni kendinden hasene rızık ile rızıklandırmışsa!...

Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim."

11. HUD / 123

Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır. Emirler bütünüyle O'na rücu eder.
Artık...
O'na abd ol!
ve O'na tevekkül et!
Rabbin amel ettiklerinizden gafil değildir.

12. YUSUF / 66

Dedi ki:
"İhata edilmeniz dışında... getireceğinize ALLAH'tan mevsuk verinceye kadar onu sizinle irsal etmeyeceğim."
Ardından mevsuklarını verdiklerinde, dedi ki:
"Kavlimize ALLAH vekildir."

12. YUSUF / 67

Dedi ki:
"Ey oğullarım!
Vahid babdan dahil olmayın... müteferrik bablardan dahil olun!
ALLAH'tan şeyi sizden ganiy edemem. Hüküm sadece ALLAH'ındır. O'na tevekkül ettim.
O'na... artık tevekkül edenler O'na tevekkül etsinler."

13. RAD / 30

Böyledir!...
sana vahy ettiğimizi, kendilerine tilavet etmen için... öncelerinden kat'iyyetle ummetler hilv olmuş olan... ve rahmana kafir olan bir ummette seni irsal ettik!

De ki:
"O, benim Rabbimdir!
O'ndan başka ilah yoktur!
Ben, O'na tevekkül ettim!
Benim metabım (tevbe makamım) O'dur!"

14. İBRAHİM / 11

Rasulleri onlara dedi ki:
"Muhakkak biz, sadece, sizin mislinizde beşeriz. Fakat ALLAH, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine menn eder. ALLAH'ın izni ile olmadan, sultan ile size gelmemiz, bize mümkün değildir.
ALLAH'a... artık mü'minler, tevekkül etsinler."

14. İBRAHİM / 12

"Sebillerimizi bize kat'iyyetle hidayet etmişken!… bizim ALLAH'a tevekkül etmememiz olamaz! Bize ettiğiniz ezaya elbette/kesinlikle sabır edeceğiz.
ALLAH'a... artık mütevekkiller, O'na tevekkül etsinler."

16. NAHL / 41-42

Zulme uğradıkları şeyin ardından ALLAH'ta hicret edenler...
sabır edenler…
ve Rabblerine tevekkül edenler…
onlar, dünyada hasene olsunlar diye elbette/kesinlikle onları beva edeceğiz... onların, elbette/kesinlikle ahiret ecirleri ekberdir.
Keşke alim olsalardı.

16. NAHL / 99

Muhakkak onun,
iman edenler üzerine…
ve Rabblerine tevekkül edenlerin üzerine…
bir sultanlığı yoktur.

17. İSRA / 2-3

Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık.
Muhakkak o, şükür eden abd oldu.

17. İSRA / 54

"Rabbiniz size alimdir…
Eğer dilerse size rahmet eder...
veya eğer dilerse size azab eder."
BİZ seni onlara vekil olarak irsal etmedik.

17. İSRA / 65

"Muhakkak BANA abd olanlar… sana, vekil olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… onlara sultan olmak yoktur!

17. İSRA / 68

Berr canibinde, onun kendinize husuf etmesinden...
veya üzerinize hasıb irsal etmesinden…
Sonra, kendiniz için bir vekile vecd olamayacağınızdan…
siz emin mi oldunuz!?

17. İSRA / 86-87

Eğer dileseydik... sana vahyettiğimize elbette zehab ederdik... sonra sen, Rabbinden rahmet dışında… kendine için BİZ'e vekil vecd olamazdın!
Muhakkak O'nun senin üzerine fazlı kebirdir.

25. FURKAN / 43

Hevasını, kendisine ilah ittihaz edeni gördün mü? Artık ona, sen mi vekil olacaksın?

25. FURKAN / 58

Mevt olma(sı mümkün olma)yan hayy üzre tevekkül et!

KENDİ'sine abd olanların zenblerine habir olarak KENDİ'sine kafi olarak (olacak şekilde)… O'nun hamd etmesi ile O'na sebbih et!

26. ŞUARA / 217-218-219

Kaim olduğun hiynde seni gören... ve seni sacidlerin içinde inkılab ettiren… aziz, rahim olana tevekkül et!

27. NEML / 79

Artık ALLAH'a tevekkül et.
Muhakkak sen, mübin hakk üzresin.

28. KASAS / 28

Dedi ki:
"Bu, benim ve senin aramızdadır. İki ecelden hangisini kaza edersem, artık bana düşmanlığın yoktur.
ALLAH, kavil ettiğimiz şeye vekildir."

29. ANKEBUT / 58-59

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
kesinlikle onları, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennet gurfelerinden beva ederiz.
Sabır ederek...
ve Rabblerine tevekkül ederek...
amel edenlerin ecirleri ne de naimdir!

32. SECDE / 11

De ki:
"Size vekil edilen melek-ül mevt size vefa edecek… sonra Rabbinize rücu edeceksiniz!"

33. AHZAB / 3

Vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'a tevekkül et!

33. AHZAB / 48

Kafirlere ve münafıklara itaat etme!
Onların eza etmelerini da' et (bırak/boşver)!
Vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… ALLAH'a tevekkül et!

39. ZUMER / 38

Elbette eğer...
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye onlara sual etsen... kesinlikle,
"ALLAH!" derler.

De ki:
"Artık görüyor musunuz... ALLAH'ın gayrısında davet ettiğiniz şeyleri...
Eğer ALLAH,
benim için darr irade etse... onlar mı O'nun verdiği darrı keşif edecekler!?
yada rahmetini irade etse... onlar mı onun rahmetini engelleyecek!?"

De ki:
"ALLAH bana hasbtır.
Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler."

39. ZUMER / 41

Muhakkak ki BİZ, sana kitabı nas için bi-hakkın inzal ettik.
İhtida olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Dall olan kimse… artık muhakkak, ancak, kendine dall olur.
Sen onların vekili değilsin!

39. ZUMER / 62

ALLAH, herşeye halıktır… O, herşey üzre vekildir.

42. ŞURA / 6

O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler… ALLAH onlara hafızdır. Sen onlara vekil değilsin.

42. ŞURA / 10

Hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyde… artık, onun hükmü, ALLAH'adır!
Böyledir!...
ALLAH,
tevekkül ettiğim ve inabe ettiğim Rabbimdir!

Kişi, Allah'ı kendisine vekil edinmeyi ve Allah'a yönelmeyi, ancak, kendi Rabb noktasından temin eder.
42. ŞURA / 36

Şeyden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır.
Allah indinde olanlar...
iman edenler ve Rabblerine tevekkül edenler için...
hayr ve bakidir!

58. MUCADELE / 10

Muhakkak necva, ancak, şeytandandır!... iman edenleri hüzünlendirmek içindir!... (ne var ki) ALLAH'ın izni olmadan, hiçbir şey onlara darr veremez.
ALLAH'a… artık mü'minler, tevekkül etsinler.

60. MUMTEHİN / 4

İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki:
"Muhakkak biz,
sizden...
ve sizin ALLAH'ın gayrısında abd olduğunuz şeylerden...
beriyiz... biz size kafiriz.
Siz ALLAH'a, O'nun vahdetine iman edinceye kadar... sizin ve bizim aramızda ebedi olarak adavet ve buğz bede oldu."
İbrahim'in, babası için:
"elbette sana istiğfar edeceğim... ancak ben senin için ALLAH'tan bir şeye malik değilim"
demesi müstesna.
"Rabbimiz!
Biz SANA tevekkül ettik... ve SANA inabe ettik. Masir SANA'dır."

64. TEGABUN / 13

ALLAH, O'ndan başka ilah olmayandır.
ALLAH'a!... Artık mü'minler tevekkül etsinler!

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

67. MULK / 29

De ki:
"O, Rahman'dır.
Biz, O'na iman ettik.
O'na tevekkül ettik.
Artık siz, kimin mübin dalalet içinde olduğuna yakında alim olacaksınız!"

73. MUZZEMMİL / 9

Şark yönünün ve garb yönünün Rabbi… O'ndan başka ilah yoktur!
Artık, vekil olarak O'nu ittihaz et!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.