İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ VLY ❞ kökünden türeyen kelimeler... 13 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox evla Evali istila mevla Mevalî mustevli Mustevliye mutevelli Muvella tevelli Tevella vali velayet veli veliy Evliya Veliyy Veliyye Evliyâ Velâyâ vilayet
xoxox
و ل ي VLY
evla
و ل ي VLY

Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Çğl.Evali
istila
و ل ي VLY

Kaplamak, yayılmak. Ele geçirmek. İşgal etmek. Meydanın sonuna erişmek. Basmak. Galebe etmek.

mevla
و ل ي VLY

Sahib. Efendi. Köleyi âzad eden. Şanlı. Şerefli. Mâlik. Yardımcı, muavenet eden. Dost ve komşu. Azâd olan.

DuruMeal'de toplam 17 kayıtta geçiyor.
Çğl.Mevalî
mustevli
و ل ي VLY

İstilâ eden, ele geçiren, zapteden. Galib olan. Yayılan, her tarafı kaplayan.

Çğl.Mustevliye
mutevelli
و ل ي VLY

Birinin yerine geçen. Bir vakfın idaresine memur edilmiş kimse.

Muvella
و ل ي VLY

Muayyen bir dâvâyı veya ihtilafı hall için veyahut hakem, bilirkişi olmak üzere kadılar tarafından tayin eden salahiyetli kimse.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
tevelli
Tevella
و ل ي VLY

Birisini dost edinme. Bir işi üzerine alma. Dönme, yönelme, i'raz etme. Ehl-i Beyt'e tam sevgi. Akrabalık. Karabet. Yakınlık beslemek.

DuruMeal'de toplam 101 kayıtta geçiyor.
vali
و ل ي VLY

Bir vilâyeti idare eden en büyük memur. Mâlik.
El Vali : Hükmiyet, hükmüyeti sevk ve idare eden.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
velayet
و ل ي VLY

Veli olan kimsenin hali. Velilik, dervişlik. Dostluk. Sadakat. Başkasına sözünü geçirmek. Bir şeye kudret cihetiyle bizzat mutasarrıf olmak.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
veli
veliy
و ل ي VLY

Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced.
El Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor.

DuruMeal'de toplam 81 kayıtta geçiyor.
Çğl.Evliya
Veliyy
و ل ي VLY

Yakın. Amcazâde, emmi oğlu. Yar, dost.

Dşl.VeliyyeÇğl.EvliyâÇğl.Velâyâ
vilayet
و ل ي VLY

Bir şeyi kudretle elde etme. İl. Birisine kefil olmak. Dostluk. Muhabbet.

2. BAKARA / 63-64

Sizin misakınızı ahz etmiş... ve Tur'u, sizin fevkinize ref etmiştik.
"Size verdiklerimizi kuvvet ile ahz edin... ve onun içinde olanları zikir edin!... umulur ki ittika edersiniz."

Sonra... bundan sonra, tevella ettiniz.
Ardından şayet, ALLAH'ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı, elbette hasar alanlardan olurdunuz.

2. BAKARA / 83

BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik:
"ALLAH'tan başka abd olmayın!
Ana-babanıza ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun!
Nas için hüsn konuşun!
Salatı ikame edin!
Zekat verin!"
Sonra, sizden azınızdan başkası, tevella ettiniz.
Siz muriz olanlarsınız!

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 115

Şark tarafı ve garb tarafı ALLAH'ındır.
Hangi tarafa tevella etseniz... artık ALLAH'ın vechi hemen oradadır.
Muhakkak ki ALLAH, vasidir, alimdir.

2. BAKARA / 120

Sen onların milletine tabi oluncaya kadar... ne yahudiler ne de nasraniler senden razı olmazlar.
De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!"
Eğer gerçekten sen, ilimden sana verilenin ardından onların hevalarına tabi olursan... kesinlikle sana ALLAH'tan veliy de... nasır da olmaz.

2. BAKARA / 137

Eğer sizin iman ettiğinize… onlar da misli ile iman ederlerse… artık ihtida olmuş olurlar...
Eğer tevella ederlerse… artık, muhakkak onlar, ancak, şikak içindedirler.
Artık, ALLAH, onlara karlı sana kafi olacaktır. O, semidir, alimdir.

2. BAKARA / 142

Nasdan bazı sefihler diyecekler ki:
"Üzerine oldukları kıblelerinden onları tevella ettiren nedir?"
De ki:
"Şark tarafı da… garb tarafı da ALLAH'ındır!
Dilediğini sırat-ı mustakime ihda eder."

2. BAKARA / 144

Vechinin semada takallüb ettiğini kat'iyyetle gördük!

Razı olacağın kıbleyi sana elbette veliy ettireceğiz... artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun... artık vechlerinize onun şatrını veliy ettirin!

Muhakkak kitab verilenler, onun Rabblerinden hakk olduğuna kesinlikle alimdir.
ALLAH, onların amel ettiklerine gafil değildir.

2. BAKARA / 148

Herkesin, kedisine veliyy ettiği vechi vardır!
Artık siz, hayr olanlara sebk etmenin gereklerini yerine getirin!
Siz nerede olsanız... ALLAH, cemian sizinle olur!
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

2. BAKARA / 149

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!... muhakkak bu, kesinlikle Rabbinden Hakk olandır!
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 150

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun… nasa sizin üzerinize bir hüccet olmaması için... artık vechinize onun şatrını veliy ettirin!

Onlardan zalim olanlar müstesna... artık onlara haşy etmeyin!... üzerinize nimetimi tamam etmem için... BANA haşy edin!... umulur ki ihtida olursunuz.

2. BAKARA / 177

Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir!
Fakat birr;
ALLAH'a ve ahir yevmine ve meleklere ve kitaba ve Nebilere iman eden...
ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ve sebil çocuklarına (yolcu) ve saillere ve rakabeler içinde olanlara, muhabbet duydukları mallardan veren...
ve salat ikame eden...
ve zekat veren...
ve ahd verdiklerinde ahdlerine vefa gösteren...
ve beiste ve darrda ve beis hiyninde sabır edendir.
Sadakat gösterenler, işte onlardır.
İşte onlar... onlar, muttakilerdir.

2. BAKARA / 204-205

Nastan...
dünya hayatı hakkında kavli sana acayib gelen...
ve kalbinde ki şeylere ALLAH'ı şahid eden...
tevella ettiğinde…
fesad çıkarmak için
ve harsı ve nesli helak etmek için,
arzda say eden kimse…
o, hasımların en ledd olanıdır!

ALLAH, fesada muhabbet duymaz.

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 257

ALLAH, iman edenlere veliydir… onları zulmetlerden nura ihrac eder.

Kafirler… onların veliyleri; onları nurdan zulmetlere ihrac eden, "tagut"tur… işte onlar, nar ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

2. BAKARA / 286

ALLAH, nefsi, sadece, kendisinde vüs'a olana mükellef eder.
Kesb ettiği şeyler kendisinindir.
İktisab ettiği şeyler(in sorumluluğu) kendi üzerinedir.

"Rabbimiz!
Eğer unutursak veya hata yaparsak, bizi ahz etme!
Rabbimiz!
Öncemizden olanlar üzre hamil ettiğin gibi bizim üzerimize ısr hamil etme!
Rabbimiz!
Bizim kendisine tavk edemeyeceğimiz şeyi bize hamil etme.
Bizi afv et.
Bize gafur ol.
Bize rahmet et.
SEN bizim mevlamızsın.
Artık, kafirlerin kavmine karşı bize nasr et."

3. ALİ İMRAN / 20

Ardından seninle hacc ederlerse... artık de ki:
"Ben vechimi ALLAH'a silm ettim... ve bana tabi olanlar da!..."
Kitab verilenlere ve ümmilere de ki:
"Siz de silm ettiniz mi?"
Eğer silm ettilerse, artık kat'iyyetle ihtida olmuşlardır.
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak senin üzerine olan ancak belağdır.
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. AL-İ İMRAN / 23-24

Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!?

Kendi aralarında hüküm vermesi için ALLAH'ın kitabına davet edilirler. Sonra onlardan, muriz olan bir ferik tevella eder.

Bunun sebebi,
"Nar, madud yevmler dışında bize mess etmez."
demeleridir.

İftira atmış oldukları şeyler, onları, dinleri hakkında garr eder.

3. ALİ İMRAN / 28

Mü'minler; mü'minlerin gayrısından kafirleri veliy ittihaz etmesinler!
Buna fail olan kimse... artık o, hiç bir şeyde ALLAH'tan olmaz... onlardan tukat ederek ittika etmeniz müstesnadır!
ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir. Masir ALLAH'adır.

3. ALİ İMRAN / 32

De ki:
"ALLAH'a ve Rasule itaat edin."
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak ki ALLAH kafirlere hubb etmez.

3. ALİ İMRAN / 63

Eğer tevella ederlerse... artık muhakkak ki ALLAH, fesad çıkaranlara alimdir.

3. ALİ İMRAN / 64

De ki:
"Ey kitab ehli!
Bizim ve sizin aranızda seva kelimeye gelin!
ALLAH'tan başkasına abd olmayalım.
O'na bir şeyi şirk koşmayalım.
Bazımız bazımızı, ALLAH'ın gayrısından Rabbler olarak ittihaz etmeyelim."
Eğer tevella ederlerse... artık deyin ki:
"Bizim Müslüman olduğumuza şahid olun!"

3. ALİ İMRAN / 68

Muhakkak, nasın İbrahim'e evla (daha veliy) olanı, kesinlikle
ona tabi olanlardır…
ve bu Nebidir...
ve iman edenlerdir.
ALLAH, mü'minlere veliydir.

3. ALİ İMRAN / 82

Bundan sonra tevella eden kimseler… artık işte onlar… onlar fasıklardır.

3. ALİ İMRAN / 111

Onlar size eza etmek dışında darr edemezler.
Eğer sizinle kıtal etseler, dübürlerine tevella ediverirler. Sonra onlara nasr edilmez.

3. ALİ İMRAN / 122

Sizden iki taife feşel olmaya hemm etmişti.
ALLAH, o ikisine veliydir.
ALLAH'a… artık mü'minler, O'na tevekkül etsinler.

3. ALİ İMRAN / 150

Bilakis!
ALLAH sizin mevlanızdır. O, nasırların hayr olanıdır.

3. ALİ İMRAN / 155

Muhakkak, mülaki oldukları yevmde, içinizden tevella eden iki cemaat... muhakkak, kesb ettikleri şeylerden bazıları ile şeytanın onları zelle etmek istedikleri… ALLAH onları elbette kat'iyyetle afv etti!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, halimdir.

3. ALİ İMRAN / 175

Muhakkak o şeytan, sizi, ancak, kendi veliylerinden korkutuyor. Artık eğer siz, iman eden kimselerseniz, onlardan kormayın, BEN'den korkun!

4. NİSA / 33

Ana-babanın ve akrabanın terekesinden hepsi için mevlalar kıldık. Yeminlerinizi akd ettiği kimselere, artık nasiblerini verin.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye şahid olandır.

4. NİSA / 45

ALLAH… veliy olarak ALLAH'a kafi olarak… ve nasır olarak ALLAH'a kafi olarak... sizin düşmanlarınıza alimdir.

4. NİSA / 75

Size ne oluyor da, ALLAH sebilinde ve
"Rabbimiz!
Bizi, şu ehli zalim karyeden ihrac et.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN veliy kıl.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN nasır kıl!"
diyen istizaf edilmiş erkekler ve kadınlar ve velidler için kıtal etmiyorsunuz?

4. NİSA / 76

İman edenler, ALLAH sebilinde kıtal ederler. Kafirler ise "tagut" sebilinde kıtal ederler.
Artık siz, şeytanın veliylerini katl edin. Muhakkak şeytanın keydi zayıftır.

4. NİSA / 80

Rasule itaat eden kimse… artık o, kat'iyyetle ALLAH'a itaat etmiş olur!
Tevella eden kimse… BİZ, seni, onlara muhafız olarak irsal etmedik.

4. NİSA / 89

Vedd ettiler ki, onların kafir olduğu gibi siz de kafir olsanız ve ardından onlarla seva olsanız.
Artık ALLAH sebilinde hicret edinceye kadar onlardan veliyler ittihaz etmeyin.

Eğer bundan tevella ederlerse, artık onları ittihaz edin ve mevcud oldukları yerde katl edin. Onlardan veliy de nasır da ittihaz etmeyin.

4. NİSA / 115

Kendisine huda beyan olmasının ardından Rasule şikak eden ve mu'minlerin sebilinden gayrısına tabi olan kimse… onu tevella ettiğine veliy ederiz ve onu cehenneme saly ederiz. Ne sui masirdir.

4. NİSA / 119

"Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim.
Kesinlikle onları emanilere sokacağım.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette, enamın kulaklarını betk edecekler.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette ALLAH'ın halkıyetini tagyir edecekler."

ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır!

4. NİSA / 123

Sizin emanilerinize göre değildir… kitab ehlinin emanilerine göre de değildir.
Sui amel işleyen kimse... onunla cezalandırılır… ve kendisine ALLAH'ın gayrısından ne veliy, ne de nasır vecd olmaz.

4. NİSA / 135

Ey iman edenler!
ALLAH için kıst ile kavvam şüheda olun, velev ki nefsiniz veya ana-babanız veya akrabanız aleyhinde bile olsa.
Ganiy veya fakir de olsalar... ALLAH, ikisine de evladır.
Adil oluyorsunuz diye hevanıza tabi olmayın.
Eğer levy ederseniz veya muriz olursanız, muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 139

Onlar, mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz edenlerdir.
Onların indinde izzet mi ibtiga ediyorlar!? Muhakkak izzet, cemian ALLAH'ındır.

4. NİSA / 144

Ey iman edenler!
Mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz etmeyin. ALLAH için, kendi üzerinize mübin sultan kılmayı mı irade ediyorsunuz?

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

5. MAİDE / 43

Nasıl oluyor da… sana tahakküm ediyorlar!?
Onların indinde, içinde ALLAH'ın hükmü bulunan Tevrat var!... sonra bunun ardından, tevella ediyorlar.
İşte onlar, iman edenler ile değillerdir.

5. MAİDE / 49

Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et.
Ardından eğer tevella ederlerse, artık alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, bazı zenblerini, kendilerine isabet ettirmeyi irade ediyor.
Muhakkak nasdan çoğu kesinlikle fasıktılar.

5. MAİDE / 51

Ey iman edenler!
Yahudileri ve nasranileri veliyler olarak ittihaz etmeyin. Onların bazısı bazısına (birbirine) veliydir.
Sizden onlara tevella eden… artık muhakkak, o da onlardandır.
Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 55

Muhakkak sizlerin veliysi… ancak,
ALLAH'tır
ve Rasulüdür
ve salat ikame etmeye ve zekat vermeye iman edenlerdir.
Onlar, rüku edenlerdir.

5. MAİDE / 56

ALLAH'a ve Rasulüne ve iman edenlere tevella edenler… artık muhakkak onlar, ALLAH'ın hizbidir.
Onlar galib olanlardır.

5. MAİDE / 57

Ey iman edenler!
Öncenizden kitab verilenlerden, dininizi hüzüv ve laib ittihaz edenleri ve kafirleri, veliyler ittihaz etmeyin!
Eğer mü'minler iseniz, ALLAH'a ittika edin.

5. MAİDE / 80

Onlardan çoğunun kafirlere tevella ettiklerini gör!
ALLAH'ın onlara suht etmesiyle… nefslerinin kendileri için takdim ettiği şeyler, elbette beistir!
Azab içinde ebedidir onlar!

5. MAİDE / 81

Şayet,
ALLAH'a
ve Nebiye
ve ona inzal olana
iman ediyor olsalardı... onları veliy ittihaz etmezlerdi.
Fakat onların çoğu fasıktır.

5. MAİDE / 92

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Hazer edin!
Tevella ederseniz, artık alim olun ki; Rasulümüzün üzerine olan, sadece mübin belağdır.

5. MAİDE / 107

Ardından, eğer, o ikisinin ism hakk etmeye meyilli olduklarına asr olunursa, ardından, kendilerine evla olmasını hakk etmeye meyilli olanlardan başka iki kişi, onların makamlarına kaim olur.
Ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Kesinlikle şahadetimiz, onların şahadetinden hakktır. Biz düşmanlık etmeyiz. Muhakkak o zaman elbette zalim kimselerden oluruz."

6. ENAM / 14

De ki:
"Semaları ve arzı fatr eden… taam etmeden taam ettiren ALLAH'tan gayrı veliy mi ittihaz edeyim!?"
De ki:
"Muhakkak bana,
silm olanların evveli olmam...
ve müşriklerden olmamam
emir edildi."

6. ENAM / 51

Rabblerine haşr olmaktan korkanları, onunla nezr et. Onlar için, O'nun gayrısından veliy ve şefaatçi yoktur… umulur ki ittika ederler.

6. ENAM / 62

Sonra, ALLAH'a redd olunurlar. Onların mevlası, hakktır!
Değil mi ki… hüküm O'nundur!?
O, en seri hasibtir.

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. ENAM / 121

Üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilmeyen şeylerden yemeyin! Muhakkak bu, kesinlikle fısktır.

Muhakkak şeytanlar, kendi veliylerine, sizinle cedel etmelerini vahy ederler.
Eğer onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de kesinlikle müşriklerden olursunuz.

6. ENAM / 127

Onlar için, Rabblerinin indinde "dar-us selam" vardır.
O, amel etmiş oldukları şey ile onlara veliy olur.

6. ENAM / 128

Cemian haşr olacakları yevmde,
"Ey cinn aşrı! Siz, insden istiksar etmiştiniz."
Onların insden veliyleri derler ki:
"Rabbimiz!
Bazımız bazımızdan (birbirimizden) metalandık ve bize ecel ettiğinin eceline baliğ olduk."
Der ki:
"Mesvanız nardır!
ALLAH'ın diledikleri dışında, orada ebedisiniz!"
Muhakkak ki Rabbin, hakimdir, alimdir.

6. ENAM / 129

Böyledir!...
Kesb etmiş oldukları şeyler ile zalimlerin bazısını bazısına (birbirlerine) veliy ederiz!

7. ARAF / 3

Rabbinizden size inzal edilene tabi olun!
Onun gayrısından veliylere tabi olmayın!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

7. ARAF / 27

Ey Ademoğulları!
Şeytan... sui olanlarını kendilerine irae etmek için libaslarını kendilerinden nez ederek... ana-babanızı cennetten ihrac ettiği gibi... sizi fitneye düşürmesin.

Muhakkak o... o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler.

Muhakkak ki BİZ, şeytanları... iman etmeyenlere veliy kıldık.

7. ARAF / 30

Hadiy bir ferik... ve üzerlerine dalalet hakk olan bir ferik…
Muhakkak onlar, ALLAH'ın gayrısından, şeytanları veliyler ittihaz etmişlerdi… ve (buna karşın) kendilerinin mühtedi olduklarını hesab ediyorlardı.

7. ARAF / 79

Artık, onlardan tevella etti... ve dedi ki:
"Ey Kavmim!
elbette kat'iyyetle Rabbimin risaletini size iblağ etmiş ve size nasihat vermiş oldum! Fakat siz nasihat edenlere muhabbet duymuyorsunuz!"

7. ARAF / 93

Ardından onlardan tevella etti… ve dedi ki:
"Ey kavmim!
elbette kat'iyyetle Rabbimin risaletini size iblağ etmiş ve size nasihat vermiş oldum! Artık, kafirlerin kavmine nasıl üsve olayım!"

7. ARAF / 155-156

Musa, BİZ'imle mikatı için, kavminden, yetmiş adam ihtiyar etti. Ardından recf onları ahz ettiğinde, dedi ki:

"Rabbim!
Şayet dileseydin, onları ve yalnızca beni, önceden helak ederdin. İçimizden sefihlerin fail oduğu şeyler ile bizi mi helak edeceksin?

Bu, sadece, SEN'in fitnendir. Dilediğin kimseyi onunla dall edersin ve dilediğin kimseyi ihda edersin. SEN veliymizsin! Bize gufran ol ve rahmet et. SEN gafurların hayrlısısın.

Bu dünyada ve de ahirette, bizim kendimize hasene ketb et. Muhakkak biz, sana haid olduk."

Dedi ki:
"Azabım dilediğim kimseye isabet eder.
Rahmetim ise herşeye vasidir.
Artık onu;
zekatlarını vererek ittika edenler için...
ve ayetlerimize iman edenler için...
ketb edeceğim."

7. ARAF / 196

"Muhakkak benim veliym, kitabı inzal eden ALLAH'tır. O, salihleri tevalla ettirir."

8. ENFAL / 15

Ey iman edenler!
Size zahf eden kafirler ile mülaki olduğunuzda… artık dübürünüze tevalla etmeyin!

8. ENFAL / 16

Kıtal için tahrif edenler veya fie üzre tahayyüz edenler dışında... yevme-izinde dübürüne tevella eden kimse... ALLAH'tan gazab ile kat'iyyetle beva olmuş olur!
Onun mevası cehennemdir! Ne beis masirdir!

8. ENFAL / 20

Ey iman edenler!
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin.
İşittiğiniz halde bundan tevella etmeyin!

8. ENFAL / 23

Şayet ALLAH, onlarda bir hayra alim olsaydı, elbette onlara işittirirdi.
Şayet onlara işittirseydi, kesinlikle onlar tevella ederlerdi ve muriz olurlardı.

8. ENFAL / 34

ALLAH onlara neden azab etmesin?
Onlar mescid-i haramdan sadd ediyorlar. Onlar onun veliyleri de değiller.
Onun veliyleri, sadece, muttakilerdir. Fakat onların pek çoğu alim değiller.

8. ENFAL / 40

Eğer tevella ederlerse… artık ALLAH'ın sizin mevlanız olduğuna alim olun!
Ne naim mevladır! Ne naim nasırdır.

8. ENFAL / 72

Muhakkak;
iman edenler
ve hicret edenler
ve mallarıyla ve nefsleriyle ALLAH sebilinde cihad edenler
ve evy edenler (sığındıranlar)
ve nasır olanlar ...
işte onlar... onların bazısı bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İman edenler ve hicret etmeyenler... hicret edinceye kadar, size, onların velayetinden bir şey yoktur.
Eğer dinde nasr isteğinde olurlarsa... sizinle aranızda misak olan bir kavme karşı olması dışında... artık onlara nasr etmek sizin üzerinizedir.
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

8. ENFAL / 73

Kafirler, bazısı bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
Onlara fail olmazsanız, arzda fitne ve kebir fesad olur.

8. ENFAL / 75

Sonradan iman edenler
ve hicret edenler
ve sizinle beraber cihad edenler…
artık işte onlar, sizdendir.
Rahim ehli olanlar… ALLAH'ın kitabında bazısı bazısına (birbirlerine) evladır.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye alimdir.

9. TEVBE / 3

ALLAH'tan ve Rasulünden, ekber hacc yevminde nas için ezandır!
Muhakkak ki ALLAH ve Rasulü, müşriklerden beridir.
Eğer tevbe ederseniz, artık bu sizin için hayrdır.
Eğer tevella ederseniz, alim olun ki; siz, ALLAH'ın mucizlerinin gayrısındasınız.
Elim azabı kafirlere ibşar et!

9. TEVBE / 23

Ey iman edenler!
Eğer iman üzre küfre muhabbet duymayı dilerlerse (tercih ederlerse)… ata-babalarınızı ve kardeşlerinizi veliy ittihaz etmeyin!
Sizden, onlara tevella eden… artık işte onlar... onlar zalimdir!

9. TEVBE / 25

ALLAH, vatan edindiğiniz yerlerin çoğunda ve Huneyn yevminde elbette kat'iyyetle size nasr etti!
Kalabalığınız sizi acayib etmişti... ve ardından size birşey ganiy etmemişti. Arz, irhab olduğu şey ile size dıyk gelmişti. Sonra, mudbir olarak tevella etmiştiniz.

9. TEVBE / 50

Sana bir hasene isabet etse, onlar sui olurlar. Musibet sana isabet etse,
"Emrimizi önceden kat'iyyetle ahz etmiştik!"
derler ve ifrah olarak tevalla ederler.

9. TEVBE / 51

De ki:
"ALLAH'ın bizim için ketb ettiğinden başka hiçbir şey bize isabet etmez!
O, bizim mevlamızdır."
ALLAH'a!... artık mü'minler tevekkül etsinler!

9. TEVBE / 57

Şayet ilca olunacak yer veya mağara veya dahil olunacak bir yer bulsalardı, elbette/kesinlikle tevella eder ve cemh ederlerdi.

9. TEVBE / 71

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar...
Onların,
Maruf ile emir eden...
ve münkeri nehy eden...
ve salatı ikame eden...
ve zekatı veren...
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden...
bazısı, bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İşte onlara, ALLAH rahmet edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 74

Söylemediklerine (dair) ALLAH'a half ediyorlar.
elbette kat'iyyetle söylediler küfür kelimesini!... ve İslamlarından sonra kafir oldular!
Nail olamadıkları şeye de hemm ettiler. Onlar, ancak, ALLAH ve Rasulü fazlından ganiy etti diye onlara nekam ettiler.
Artık,
eğer tevbe ederlerse, onlar için hayr olur.
elbette kat'iyyetle
Eğer tevella ederlerse, ALLAH onlara, dünyada ve ahirette, elim azabla azab edecektir. Onlar için arzda veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 76

Ardından, KENDİ fazlından onlara verildiğinde, ona bahl oldular… muriz olarak tevella ettiler.

9. TEVBE / 92

Hamil olmak için sana geldiklerinde, "Size hamil olacak şey vecd edemedim" dediğin, bunun üzerine tevalla eden ve infak edecek şeye vecd olamadıklarından, aynlarından hüzün demi feyz olan kimselere de yoktur.

9. TEVBE / 116

Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder. Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır yoktur.

9. TEVBE / 123

Ey iman edenler!
Kafirlerden veliy edindiklerinizle katl edişin ki... sizde gılzet vecd etsinler!
Alim olun ki... muhakkak ki ALLAH, muttakilerle beraberdir.

9. TEVBE / 129

Artık eğer tevella ederlerse, de ki:
"ALLAH bana hasbtır. O'ndan başka ilah yoktur. O'na tevekkül ettim. O, azim Arş'ın Rabbidir."

10. YUNUS / 30

İşte orada bütün nefs,
selef olmuş şeylere belv edilir...
ve hakk mevlaları olan ALLAH'a redd edilir…
ve iftira etmiş oldukları şeyler kendilerinden dall olur.

10. YUNUS / 62-63

Değil mi ki... muhakkak, iman etmiş ve ittika etmiş olarak ALLAH'a veliy olanlar…
onlara korku yoktur...
ve onlar hüzünlenmezler!

10. YUNUS / 72

Artık, eğer tevella ederseniz, sizden ecir sail olmam... benim ecrim, sadece, ALLAH üzredir.
Bana, Müslümanlardan olmam emir edildi."

11. HUD / 3

"Rabbinize istiğfar edin.
Sonra, O'na tevbe edin!
Müsemma ecele kadar hasene metadan sizi metalandırsın…
ve fazl sahiblerine, kendi fazllarını versin.

Eğer tevella ederseniz... artık muhakkak ben, üzerinize kebir yevmin azabından korkarım."

11. HUD / 20

İşte onlar, arzda aciz bırakanlar olamazlar. Onlar için, ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. Onlar için azab izaf edilir. Onlar işitmeye istitaat eden olmadılar. Onlar basir olmadılar.

11. HUD / 52

"Ey kavmim!
Rabbinize istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Sema, üzerinize midrar irsal etsin… ve kuvvetinize kuvvet ziyade etsin.
Mücrimler olarak tevella etmeyin!"

11. HUD / 57

"Artık eğer tevella ederseniz... artık, bana irsal edileni, onunla üzerinize kat'iyyetle iblağ ettim!
Rabbim sizin gayrınızda bir kavmi istihlaf eder... ve siz, O'na bir şey darr edemezsiniz.
Muhakkak ki Rabbim, herşeye hafızdır."

11. HUD / 113

Zalimlere rekn etmeyin!... Yoksa nar size de mess eder.
ALLAH'ın gayrısından sizin için, veliyler yoktur. Sonra size nasr edilmez.

12. YUSUF / 84

Onlardan tevella etti.
"Vah! Yusuf'a vah!" dedi.
Hüzünden aynları beyaz oldu. Ancak o, kezm ediyordu.

12. YUSUF / 101

Rabbim!
Bana mülkten, kat'iyyetle vermiştin!
Bana hadislerin te'vilinden ilim vermiştin.
Dünyada ve ahirette benim veliym, semaları ve arzı fatr eden SEN'sin.
Beni Müslüman olarak vefat ettir!
Beni salihlere ilhak et!"

13. RAD / 11

Ona, elinin arasından ve halflerinden muakkib olanlar vardır...
Onu, ALLAH'ın emrinden hıfz ederler.

Muhakkak ki ALLAH... nefsleri ile olanı tagyir edinceye kadar... kavim ile olanı tagyir etmez.
ALLAH, bir kavme sui irade ettiği zaman... artık onu redd edecek yoktur... onlara O'nun gayrısından vali de yoktur.

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

13. RAD / 37

Böyledir!...
BİZ onu, arabiyye hüküm olarak inzal ettik…

İlimden sana verilenin sonrasında... eğer onların hevalarına tabi olursan, senin için ALLAH'tan veliy de olmaz… vaky edecek de!

16. NAHL / 63

ALLAH'a yemin olsun!…
Senin öncenden ümmetlere de elbette kat'iyyetle irsal ettik!...
ve ardından şeytan, amellerini kendilerine ziynetledi...
ve ardından o, onlara, yevmde de veliy oldu.
Elim azab onlaradır!

16. NAHL / 76

ALLAH, iki adamı mesel darb eder.
Onlardan biri dilsizdir, bir şeye ikdar edemez... O, mevlasına kelldir, nereye teveccüh etse, hayrla gelemez.
O ve adl ile emir eden ve sırat-ı mustakim üzre olan kimse, istiva mıdır!?

16. NAHL / 82

Artık, eğer tevella ederlerse... artık muhakkak, senin üzerine olan, ancak, mübin belağdır.

16. NAHL / 100

Muhakkak onun sultanlığı, ancak
ona tevella edenleredir…
ve onunla koşanlaradır.

17. İSRA / 33

ALLAH'ın haram kıldığı nefsi, bi-hakkın olmadan katl etmeyin!
Mazlum olarak katl edilen kimse… artık BİZ, onun veliyysi için kat'iyyetle sultan kılmış oluruz!... ve artık o, katlde israf etmesin!... muhakkak o, nasr edilen olmuştur.

17. İSRA / 46

Onu fıkh etmelerine...
kalblerine kinan…
ve kulaklarında vakr…
kıldık.
Sen, Kur'an'da... Rabbini, O'nun vahdetini zikir ettiğin zaman… nefretle dübürleri üzre tevella ederler.

17. İSRA / 97

ALLAH'ın ihda ettiği kimse... artık o, mühtedidir.
Dall olan kimse... artık onlar için O'nun gayrısından veliyler vecd olamazsın. Onları kıyamet yevminde, kör ve sağır ve dilsiz olarak vechleri üzere haşr ederiz. Onların mevası cehennemdir. Hebv oldukları her seferde, seiri ziyade ederiz.

17. İSRA / 111

De ki:
"Hamd etmek...
evlad ittihaz etmeyen…
Mülkte O'na şerik olmayan...
Züllden O'na veliy olmayan…
ALLAH'ındır!"
Tekbir ederek O'nu kebirle!

18. KEHF / 17

Güneşi,
tulu ederken... mağaralarını yemin zatından (tarafından) ziyaret ettiğini...
garb olurken ise... şimal zatından (tarafından) onları ikraz ettiğini görürdün.
Kendileri de... onun fecvesindelerdi.
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!
ALLAH'ın ihda ettiği kimse... artık o, muhtedidir.
Dalalete düşen kimse ise... artık o, mürşid veliy vecd edemez.

18. KEHF / 18

Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk.

Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti.
Şayet onlara muttali olsaydın... kesinlikle firar ederek onlardan tevella ederdin... ve kesinlikle onlardan rub ederek melaa olurdun.

18. KEHF / 26

De ki:
"Lebs oldukları şeye ALLAH alimdir!
Semaların ve arzın gaybı O'nundur… daha basirdir ona, daha işitendir.
O'nun gayrısında onlara veliy yoktur.
O, hükmüne kimseyi şerik etmez."

18. KEHF / 44

İşte budur!...
Velayet el-hakk ALLAH'ındır!
O, sevabı hayr ve ukbası hayr olandır!

18. KEHF / 50

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, Rabbinin emrine fasık olmak suretiyle cinnlerden oldu.
Siz, BEN'im gayrımda onu ve onun zürriyetini mi veliy ittihaz ediyorsunuz?
Onlar sizin için aduvvdur. Zalimler için ne beis bedeldir!

18. KEHF / 102

Kafirler, BANA abd olanları, BEN'im gayrımdan veliyler olarak ittihaz edeceklerini mi hesab ediyorlar?
Muhakkak ki BİZ... kafirler için nüzul olarak cehennemi atid ettik.

19. MERYEM / 5-6

"Muhakkak ben, veramdan mevlalardan korkuya düştüm. Kadınım kısır oldu.
Bana,
bana varis olacak…
ve Yakub aline varis olacak…
razı olduklarından kılacağın…
SEN'in VARLIĞINDAN veliy vehb eyle... Rabbim!"

19. MERYEM / 45

"Ey Babacığım!
Muhakkak ben, Rahmandan sana azab mess olmasından... ve şeytan için veliy olmandan korkuyorum."

19. MERYEM / 70

Sonra, saly olmaya evla olanlara, elbette/kesinlikle BİZ alimiz.

20. TAHA / 47-48

Varın ona… ve ardınan deyin ki:
"Muhakkak biz senin Rabbinin Rasulleriyiz.
Artık israiloğullarını bizimle beraber irsal et. Onlara azab etme.
Biz, kat'iyyetle Rabbinden ayet ile sana geldik!
Hudaya tabi olanlara selam olsun!
Muhakkak bize, azabın
kizb edenlere...
ve tevella edenlere...
olduğu kat'iyyetle vahy olunmuştur."

20. TAHA / 60

Bunun ardından Firavun tevella etti.
Ardından keydlerini cem etti… sonra geldi.

21. ENBİYA / 57

"ALLAH'a yemin olsun... müdbirlerinize tevella etmenizden sonra sanemlerinize keyd edeceğim."

21. ENBİYA / 109

Eğer tevella ederlerse... artık de ki:
"Size seva üzre ezan ettim.
Vaad olunduğunuz şey, karib mi yoksa baid mi… idra edemem!"

22. HACC / 4

Ona tevella eden kimse... artık o, onu dall eder... ve onu seir azaba ihda eder… diye üzerine ketb edilmiştir.

22. HACC / 13

O, elbette, kendisine darrı, menfaatinden daha karib olanları davet eder.
Ne kötü mevla, ne beis aşirdir.

22. HACC / 78

ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin!
O, sizi ictiba etti!... ve dinde üzerinize hiç bir harec kılmadı!
Babanız İbrahim'in milleti...
O sizi,
Rasulün size şahid olması için...
ve sizin de nas üzre şahidler olmanız için...
önceden ve bunda "Müslüman" olarak isimlendirdi.
Artık...
salatı ikame edin...
ve zekatı verin...
ve ALLAH'a mutasım olun!
O, sizin mevlanızdır.
O, ne iyi mevla, ne iyi nasırdır!

24. NUR / 11

Muhakkak ifk ile gelenler… sizden bir usbedir.
Bunu kendinize şerr hesab etmeyin.
Bilakis!
Bu, sizin için hayrdır.
Onlardan her birine, ismden iktisab ettiği şey vardır. Onlardan, kibrine tevella eden… azim azab onadır.

Hz. Ayşe(ra)'a iftira eden münafıklardan bahsedilmektedir.
24. NUR / 47

Derler ki:
"ALLAH'a ve Rasule iman ettik ve itaat ettik!"
Sonra onlardan bir ferik, bunun ardından tevella eder. İşte onlar iman etmiş değillerdir.

24. NUR / 54

De ki:
"ALLAH'a itaat edin!... ve Rasule itaat edin!"
Eğer tevella ederseniz… artık muhakkak onun hamil olduğu, ancak, onadır... ve sizin hamil olduğunuz, ancak, sizedir.
Eğer ona itaat ederseniz... ihtida olursunuz.
Rasulün üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

25. FURKAN / 18

Derler ki:
"SEN subhansın!
Biz SANA yenbagi olmadık. SEN'in gayrından veliler ittihaz etmedik. Fakat SEN, onları ve ata-babalarını, zikir etmeyi unutuncaya kadar metalandırdın. Onlar da bevar bir kavim oldular."

27. NEML / 10

"Asanı ilka et!"
Ardından onun, canlıymış gibi hezz ettiğini görünce… takib etmeden, müdbir olarak tevella etti.
"Ey Musa!
Korkma!
Muhakkak ki BEN'im VARLIĞIMDA mürseller havf etmezler."

27. NEML / 28

Kitabım ile zehab et... ve ardından onlara ilka et. Sonra onlara tevella et... ve neye rücu edeceklerine nazar et!

27. NEML / 49

ALLAH'a kasem ederek, şunu dediler:
"Ona ve ehline beyat edelim… sonra onun veliysine, ***Muhakkak biz, onun ve ehlinin helak edilmesine kesinlikle şahid olmadık. Biz sadıklardanız.*** deriz."

27. NEML / 80

Muhakkak sen,
mevt olmuşlara işittiremezsin.
Dübürlerine tevella ettikleri zaman, davaya sağır olanlara da işittiremezsin!

28. KASAS / 24

Ardından, onlarınkini iska etti. Sonra zılla tevella etti… ve dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bana hayrdan inzal edeceğin şeylere fakirim."

28. KASAS / 31

"Asanı ilka et!"

Ardından onun, canlanmış gibi hezz ettiğini görünce, müdbir olarak, akb etmeden tevella etti.
"Ey Musa!
Kabl et ve korkma!
Muhakkak sen emin olanlardansın."

29. ANKEBUT / 22

"Arzda da...semada da... siz aciz bırakamazsınız! ALLAH'ın gayrısında, size veliy de... nasır da yoktur!"

29. ANKEBUT / 41

ALLAH'ın gayrısından veliyler ittihaz edenlerin meseli, ev ittihaz eden örümceğin meseli gibidir.
Muhakkak evlerin en vehn olanı elbette/kesinlikle örümceğin evidir.
Keşke alim olanlar olsalardı.

30. RUM / 52

Artık, muhakkak sen, mevt olmuşlara işittiremezsin. Dübürlerine tevella ettiklerinde, davete (davaya) sağır olanlara da işittiremezsin!

31. LOKMAN / 7

Ayetlerimiz ona tilavet edildiğinde,
sanki işitmemiş gibi...
sanki kulaklarında vakr varmış gibi...
müstekbir olmaya tevella eder.
Artık ona, elim azabı ibşar et.

32. SECDE / 4

Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti.

O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!?

33. AHZAB / 5

Onları babaları için (adıyla) davet edin. Bu, ALLAH indinde en kıst olandır.
Eğer babalarına alim değilseniz, onlar sizin dinde kardeşlerinizdir ve mevalinizdir.
Hata olarak yaptığınız şeyde size cünah yoktur. Fakat kalblerinizde taammüden yaptıklarınız öyle değildir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

33. AHZAB / 6

Nebi, mü'minlere nefslerinden evladır.
Onun zevceleri, onların anneleridir.
ALLAH'ın kitabında, uli-l erham'ın bazısı, mü'minlerden ve muhacirlerden bazısına evladır (miras konusunda)... ancak veliylerinize maruf olarak fail olmanız müstesna.
Bunlar kitabta satırlanmış olanlardır.

33. AHZAB / 15

Onlar, önceden elbette kat'iyyetle!… dübürlerine tevella etmeyeceklerine... ALLAH'a ahd vermişlerdi… ve ALLAH'a ahdlerinden mesul idiler.

33. AHZAB / 17

De ki:
"Eğer size sui irade etse.. veya size rahmet irade etse... ALLAH'tan size asım olacak kimdir?"
ALLAH'ın gayrısından kendilerine veliy de... nasır da mevcud değildir!

33. AHZAB / 65

Orada ebediyen ebedidirler.
Veliy ve nasır mevcud olmayacaktır.

34. SEBE / 41

Derler ki:
"SEN subhansın! SEN, onların gayrısından, bizim veliymizsin!
Bilakis!
Onlar, cinnlere abd olmuş oldular… onların pek çoğu onlara iman edenlerdi."

37. SAFFAT / 88-89-90

Necmlerde nazar ederek nazar etmişti… ve ardından demişti ki:
"Muhakkak ben sakimim."
Ardından, müdbir olarak ondan tevella ettiler.

37. SAFFAT / 174-175

Artık, bir hiyne kadar onlardan tevella et... ve onlara basar et… artık onlar da yakında basar edecekler.

37. SAFFAT / 178-179

Bir hiyne kadar onlardan tevella et... ve onlara basar et… artık onlar da yakında basar edecekler.

39. ZUMER / 3

Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır!
O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler:
"Ona biz, sadece, bizi ALLAH'a zülfaya kurb ettirmesi için abd oluyoruz."
Muhakkak ki ALLAH, onların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeyde hüküm verecektir.
Muhakkak ki ALLAH... o kazib keffar olanlara ihda etmez.

40. MU'MİN / 32-33

"Ey kavmim!
Muhakkak ben sizin üzerinize tenadi yevminden korkuyorum.
Dübürünüze tevella edeceğiniz yevmde... ALLAH'tan sizin için asım yoktur. ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık ona hadiy yoktur."

41. FUSSİLET / 30-31-32

Muhakkak,
"Rabbimiz ALLAH'tır!"
diyen ve sonra da istikametlenenler... onlara melekler tenezzül eder:
"Korkmayın! Hüzünlenmeyin!
Vaad olunmuş olduğunuz cennet ile ibşar olun. Biz, dünya hayatında ve ahirette size veliyleriz.
Gafur, rahimden nüzul olarak... nefslerinizi iştahlandıran şeyler de orada sizindir... davet ettikleriniz de orada sizindir."

41. FUSSİLET / 34-35

Haseneler ve seyyieler istiva olamaz… Ahsen şekilde onu def et! Artık o zaman, seninle onun arasında ki düşmanlık, sanki hamim veliy gibi olur.
Buna, ancak, sabır edenler mülaki olur… ancak, azim hazz sahibi mülaki olur.

42. ŞURA / 6

O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler… ALLAH onlara hafızdır. Sen onlara vekil değilsin.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 28

O, onların kanıt oldukları şeyin ardından gays inzal eder… ve rahmetini neşr eder.
O, veliydir, hamiddir.

42. ŞURA / 31

Siz, arzda aciz olanlar ile değilsiniz!
Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliyler ve de nasır yoktur!

42. ŞURA / 44

ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık onun için onun ardından veliyler yoktur. Azabı gördüklerinde... zalimleri,
"Redd olmaya sebil var mıdır?"
derlerken görürsün.

42. ŞURA / 46

Onlar için, kendilerine nasr edecek ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse… artık onlar için sebil yoktur.

44. DUHAN / 13-14

Onlar için zikir… artık mümkün olmaz!
Oysa kendilerine, kat'iyyetle mübin Rasul gelmişti!… sonra ondan tevella etmiş ve demişlerdi ki:
"ona öğretilmiş!… o bir mecnun!"

44. DUHAN / 41-42

Yevmde, ALLAH'ın rahmet ettiği kimse dışında... mevladan mevlaya şey ganiy olmaz. Onlara nasr olunmaz.
Muhakkak ki O... O azizdir, rahimdir.

45. CASİYE / 10

Cehennem, onların veralarındandır.
Kesb ettikleri şeyler... ve ALAH'ın gayrısından ittihaz ettikleri veliyler... onlardan bir şey ganiy etmez.
Azim azab, onlaradır!

45. CASİYE / 19

Muhakkak onlar sende, asla ALLAH'tan bir şey ganiy etmezler.
Muhakkak zalimler... bazısı bazısına (birbirlerine) veliydirler.
Muttakilerin veliysi ALLAH'tır.

46. AHKAF / 29

Cinnlerden bir neferi sana sarf ettiğimize... Kur'an'ı istima etmişlerdi... ve ardından ona hazır olduklarında demişlerdi ki:
"insat edin!"
Ardından, kaza edilince… kavimlerine inzar ediciler olarak tevella etmişlerdi.

46. AHKAF / 32

ALLAH'a davet edene (DAVA ADAMINA) icab olmayan kimse... artık arzda, aciz bırakan olmaz… ve kendisine O'nun gayrısından veliyler yoktur.
İşte onlar mübin dalalet içindedir.

47. MUHAMMED / 11

Bu...
ALLAH'ın iman edenlerin mevlası olması…
ve kafirlere… kendileri için mevla olmaması iledir!

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

47. MUHAMMED / 22-23

Eğer tevella ederseniz… artık, gerekir ki (belki)…
arzda fesad çıkarırsınız...
ve erhamınızı kata ettirirsiniz…
öyle mi!?
İşte bunlar, ALLAH'ın lanetledikleridir… artık bunları sağır eder... ve basarlarını kör eder.

47. MUHAMMED / 38

İşte siz böylesiniz!...
ALLAH sebilinde infak etmeye davet ediliyorsunuz! ve ardından, sizden bahl eden kimseler var!

Bahl eden kimse... artık muhakkak... ancak, nefsinden bahl eder!
ALLAH ganiydir... siz, fakirsiniz!

Eğer tevella ederseniz... sizin gayrınızda bir kavmi istebdil eder... sonra onlar, sizin emsalinizde olmazlar.

48. FETİH / 16

Arablardan muhalif olanlara de ki:
"Beis şedid sahibi bir kavme karşı davet edileceksiniz... onlarla kıtal edersiniz veya silm olurlar.
Artık eğer itaat ederseniz... ALLAH size hasene ecir verir.
Eğer daha önceden tevella ettiğiniz gibi tevella ederseniz... size elim azab ile azab eder."

48. FETİH / 17

Körlere harec yoktur...
ve de arice (topal) harec yoktur...
ve de mariz olanlara harec yoktur.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse…
onu altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder.
Tevella eden kimse… ona elim azab ile azab eder.

48. FETİH / 22

Şayet kafirler sizinle kıtal etselerdi... elbette dübürlerine tevella ederlerdi… sonra da ne veliy ne de nasır vecd edemezlerdi.

51. ZARİYAT / 38-39

Musa hakkında!...
Onu mübin sultan ile firavuna irsal ettiğimizde… rüknleri ile tevella etmişti... ve "O sihirbazdır veya mecnundur." demişti.

51. ZARİYAT / 54

Artık onlardan tevella et!
Artık sen levm edilmiş olan değilsin.

53. NECM / 29

Artık…
BİZ'i zikir etmekten tevella eden...
ve dünya hayatından başka (bir şey) irade etmeyen...
kimselerden iraz et!

53. NECM / 33-34

Tevella edeni...
ve pek azını vereni...
ve cimrileşeni...
gördün mü!

54. KAMER / 6-7-8

Artık, onlardan tevella et.
Davetçinin nükre bir şeye davet edeceği yevmde… davetçiye hetaa edenler… basarları huşu içinde… cedeslerinden neşr olan çekirgeler gibi ihrac olurlar.
Kafirler der ki:
"Bu asir bir yevmdir."

54. KAMER / 45

Cem halinde hezm olacaklar... ve dübürlerine tevella edecekler.

57. HADİD / 15

Artık, yevmde, sizden ve kafirlerden fidye ahz edilmez.
Sizin mevanız nardır!... o, sizin mevlanızdır... ne de beis masirdir.

57. HADİD / 24

Onlar, bahl edenlerdir... nasa bahl ile emir edenlerdir.

Bundan tevella eden kimse... muhakkak ki ALLAH ganiydir, hamiddir.

58. MUCADELE / 14-15

ALLAH'ın kendilerine gazab ettiği kavme tevella edenleri görmedin mi?
Onlar sizden değildir… onlardan da değildir!
Alim oldukları halde... kizb üzerine half ediyorlar.
ALLAH, onlara şedid azab idad etti. Muhakkak onların amel etmiş oldukları şey suidir.

59. HAŞR / 12-13

Eğer onlar ihrac edilseler... onlarla beraber kesinlikle ihrac olmazlar.
Eğer onlar katl edilseler... onlara kesinlikle nasr etmezler.
Eğer nasr edecek olsalar... elbette dübürlerine tevella ederler.
Sonra, onlara da nasr olunmayacaktır!
Kesinlikle siz, onların sadrlarında, rehb olarak ALLAH'tan daha şedidsiniz.
İşte bu onların fıkh edemeyen kavim olmaları iledir.

60. MUMTEHİN / 1

Ey iman edenler!
BEN'im düşmanlarımı ve (dolayısıyla) kendi düşmanlarınızı, veliy olarak ittihaz etmeyin!
Onlara meveddet ile lika oluyorsunuz!

Onlar hakktan size gelen şeye kat'iyyetle kafir oldular! Rasulü ve yalnızca sizi... Rabbiniz ALLAH'a iman ediyorsunuz diye ihrac etmekteler.

BEN'im sebilimde cihad üzere ihrac olmuşken ve BEN'im rızamı ibtiga ediyorken... onlara karşı meveddet ile sırr ediyorsunuz!
BEN, hafy ettiklerinize ve ilan ettiklerinize alimim!
Sizden buna fail olan kimse... artık seva sebilden kat'iyyetle dalalete düşmüş olacaktır!

60. MUMTEHİN / 6

ALLAH'a ve ahir yevmine rica etmiş olan kimse için ve tevella eden kimse için...
Onlarda, size, elbette kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Muhakkak ki ALLAH... O, ganiydir, hamiddir.

60. MUMTEHİN / 9

Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak,
din hakkında sizinle kıtal edenleri...
ve sizi diyarınızdan ihrac edenleri...
ve sizin ihrac edilmenize zıhar edenleri…
tevella etmekten nehy eder!
Onlara tevella eden kimse... artık işte o... o, zalimlerdendir.

60. MUMTEHİN / 13

Ey iman edenler!
ALLAH'ın gazab verdiği… kafirlerin kabir ashabından yeis duydukları gibi ahiretten kat'iyyetle yeis duyan kavme tevella etmeyin!

62. CUMA / 6-7

De ki:
"Ey hadü olanlar!
Eğer nasın gayrısında, kendinizin ALLAH'a veliyler olduğunuza zeam ediyorsanız... eğer sadıksanız, mevt temenni edin."
Ne var ki... elleriyle takdim ettikleri şeyler ile (ötürü) ebediyyen bunu temenni edemezler.
ALLAH, zalimlere alimdir.

64. TEGABUN / 5-6

Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!?
Elim azab onlaradır!

Bu;
Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmesi...
ve ardından "Bizi beşer mi ihda edecek!" demeleri...
ve ardından kafir olmaları!...
ve tevella etmeleri!...
iledir.
ALLAH istigna etmektedir! ALLAH ganiydir, hamiddir.

64. TEGABUN / 12

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Eğer tevella ederseniz... artık Rasulümüzün üzerine olan, ancak, mübin belağdır.

66. TAHRİM / 2

ALLAH, yeminlerinizi hall etmeyi sizin için kat'iyyetle farz kılmıştır!
ALLAH, sizin mevlanızdır… O, alimdir, hakimdir.

66. TAHRİM / 4

Eğer siz ikiniz, ALLAH'a tevbe ederseniz… artık ikinizin kalbleri de kat'iyyetle sugv eder!…
Eğer ona tezahür ederseniz… artık muhakkak ki ALLAH... O, onun mevlasıdır… ve Cebrail de… ve mü'minlerin salihi de... ve melekler bundan sonra zahirdir.

70. MEARİC / 15-16-17-18

Asla!
Muhakkak o,
şivayı nez ettiren…
idbar edeni ve tevella edeni davet eden...
ve cem eden…
ve ardından viai eden...
lazadır!

75. KIYAME / 31-32-33

Artık o,
sadakat göstermedi…
ve salat etmedi!
Fakat,
kizb etti...
ve tevella etti...
Sonra da böbürlenerek ehline zehab oldu.

75. KIYAME / 34

Evladır sana!... Artık evladır!

75. KIYAME / 35

Sonra, evladır sana! Yine evladır!

80. ABESE / 1-2

Kör olan kendisine geldi diye… surat astı... ve tevella etti!

88. GAŞİYE / 21-22-23-24

Artık, zikir ettir!
Muhakkak sen, ancak, zikir ettiricisin!... sen onlara musaytır değilsin!
Tevella edenler ve kafirler müstesna!...
Artık onlara ALLAH, ekber azab azablandırır!

92. LEYL / 14-15-16-17-18

BEN sizi… talazzi olmuş nardan nezr etmiştim!
Ona, sadece... tevella ederek ve kizb ederek... daha şaki olanlar saly olur!
Malını zekatlandırarak en çok ittika eden ondan cenb edilecektir.

96. ALAK / 9-10-11-12-13-14-15-16

Abd salat etmekteyken... onu nehy edeni gördün mü!?
Gördün mü huda üzre olduğunu ya da takva ile emir ettiğini!?
Gördün mü kizb ettiğini ve tevella ettiğini!?
ALLAH'ın gördüğüne alim değil midir!?

Hayır!... Asla!
Eğer nehy etmezse... BİZ, nasiyesi ile kesinlikle onu sefi ederiz!… (hani şu) kizb eden hatie (hata yaptıran) nasiyesi ile!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.